Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00MÜZİK
00:14Cumhuriyet TV ekranlarından merhaba sevgili izleyenler.
00:17Aralık ayının ortalarındayız ve yeni yıla çok kısa bir zaman kaldı.
00:20Elbette herkes için daha umutlu, daha mutlu bir yeni yıl gelsin.
00:24Ülkemiz için de öyle olsun diyoruz ama
00:26bu yılı şöyle bir bakıp analiz ettiğimizde de hiç yaşamak istemeyeceğimiz olaylara şahit olduk.
00:31Özellikle Ocak ayından bu yana baktığımız zaman Türkiye kadına karşı,
00:35çocuğa karşı, hayvanlara karşı, insanlara karşı o kadar büyük şiddet olaylarını izledi
00:41ve o kadar travmatize oldu ki bu olaylardan.
00:43Peki neden oluyor? Neden hem dünyada hem de özellikle ülkemizde giderek yükselen bir şiddet dalgası var?
00:49Bunu insan psikolojisinden açısından konuşacağız.
00:53Sizler için çok önemli bir uzman anlatacak.
00:55Stüdyomuzda bizlerle birlikte tıp doktoru ve ilişki terapisti, klinik psikolog Dr. Bora Küçük yazıcı.
01:01Hocam hepsini böyle söylemek istedim.
01:03Süper, süper. Çok naziksiniz.
01:05Şimdi dediğim gibi aslında keyifli bir açılış yapmaya çalıştım ama
01:08geriye dönüp baktığımızda da bu açılardan şiddet açısından çok kötü bir yıl geçirdik.
01:14İşte bir ay oldu ki artık kadın cinayetleri hiç ölçülmediği kadar çok fazla ölçüldü.
01:19Rekor sayılara ulaştı.
01:21Benim gördüğüm belki siz de tespit etmişsinizdir.
01:25Bir yandan da vahşileşti. Sayı artarken de vahşileşiyor.
01:28Kadın meselesiyle başlamak istediğim bir yandan da çok yaralı olduğum için.
01:32Neye bağlıyorsunuz?
01:34Şimdi şunu biliyoruz ki depresyon erkeklerde özellikle kendisini öfke olarak gösteriyor.
01:42Ve tüm toplumun kendi içindeki huzuru, mutluluğu kendisiyle beraber
01:49yaşama kendini nasıl telaffuz ettiğiyle, yaşamındaki hobileriyle aslında var oluyor her birimiz.
01:56Ve çok basit şekilde düşündüğünüzde eğer ki bir çift kendince belli bir yaşam koşturmasıyla birlikte
02:03kendisine bir cumartesi pazar olduğunda tatlı bir piknik ekleyebiliyorsa,
02:07tatlı bir sinema, tiyatro, şöyle bir sokak gezmesi yapabiliyorsa, bir deniz kenarına gidebiliyorsa
02:14aslında tüm haftanın negatifliğinden de enerjilerimizi pozitife doğru nötrleyebiliyoruz.
02:22Lakin çok basit şekilde soru bu.
02:25Bak İstanbul'dayız değil mi?
02:27İstanbul'da kaç kişi yaşıyor?
02:30Soru şöyle aslında.
02:32İstanbul'u kaç kişi yaşıyor?
02:35İstanbul'u yaşamak dediğiniz örnek, dünyanın en çok turist gelen dördüncü beşinci şehriyiz
02:41ve 10-15 milyon insan dünyada İstanbul'u görmeye geliyorlar değil mi?
02:46Veriler onu gösteriyor.
02:47Peki geldiklerinde bir boğaz kenarında bir yürüyüş, bir Golden Horn, bir Haliç, bir Pierlotti,
02:54orada bir kahve keyfi ya da bir salacak, böyle bir kız kulesi değil mi?
02:59Bütün hepsini düşünelim.
03:00Peki İstanbul'da yaşamaya çalışan 15-20 milyon insan lütfen herkes kendine şunu sorsun.
03:09En son ne zaman bir deniz kenarında elleriniz cebinizde ıssıkçalarak zamandan bağımsız bir 10-15 dakika yürüdünüz?
03:19Şimdi eğer haftalar geçmiş ve kendine böylesine bir 10-15 dakikayı yaşadığı şehirle bile eklemeyen ruhlar
03:32adım adım adım eriyor yok oluyorlar.
03:37Zira yaşam koşulması zaten insanları perperişan ediyor.
03:41Sabahın o saatinde kalkılır mı Allah aşkınıza?
03:44Sabah kalkıyorsunuz hani bir gün şöyle bir metroyu metrobüsü bir durduracaksınız böyle.
03:48Sabahın altı buçuğunda binler, milyonlar bir yerden bir yere gitmeye çalışıyor.
03:52Ne olur şunu düşünelim.
03:54Bu doğru mu?
03:56Bu yaradılışımıza uygun mu?
03:59Patronlar uzman görüşüne bakmıyorlar.
04:01Şimdi hiç fark etmez.
04:03Olasılıklar sonsuz.
04:05Tüm çalışanlar o zaman dönecekler bakacaklar kendilerine.
04:08Bu mudur yani?
04:10Şöyle düşünün.
04:11Bundan bir 100 sene öncesinde belli bir tarlası olan çiftçi belli oranda bir iş gücü kullanıyordu.
04:17Bir atı vardı.
04:18Bir beygirlik güçle o tarlayı sürüyordu.
04:21Bugün aynı köylünün 100 beygir gücünde bir traktörü var.
04:26100 kat enerji kullanıyor.
04:28Ve düşünsenize gene o köylünün dördüncü kuşak torunu gene aynı tarlada gene ancak yaşamını idam ettiriyor.
04:35Bir terslik yok mu Allah aşkınıza?
04:37Ürettiğiniz, kullandığınız enerji o kadar arttı.
04:40Yaşam standartı o kadar da değişmeden.
04:43İşte kendi içinde yaşamda böylesine var olmak adına bu kadar yoğun koşullarda çalışan ruhlar eriyorlar.
04:52Ve eğer ki şöyle bir kendine gelmek adına bakın.
04:55Şimdi hani böyle İstanbul'da doğup büyüdüm.
04:58Bakırköy, Çamlık mahallesi.
05:00Bizim çocukluk yıllarımızda mahalleli kendi içinde piknikler düzenlerdi.
05:06Otobüslere dolaşıp Belgrad ormanlarına gidilirdi.
05:09Her apartmanın kendi arka bahçesinde meyve ağaçları vardı.
05:15Lütfen şunu biliniz.
05:17Evet İstanbul'da benim çocukluğum hani ben yaşamamış olsam neyse fakat
05:23Çamlık, Bakırköy, Çamlık mahallesindeki her apartmanın arka bahçesinde
05:27hadi bu mevsime özgü diyelim.
05:29Ayvası, inciri, üzümü hepsi olurdu.
05:33Elması, şeftalisi dahil.
05:36Bugün hangi İstanbul'da yaşayan çocuk bir ağaca tırmanıp bir meyve toplayabiliyor?
05:42Soru işareti al kenara koy.
05:4450 sene öncesinin 40 sene öncesinin İstanbul'dan bahsediyorum.
05:47Ve o apartman sohbetleri olurdu.
05:50Arka bahçede oturduğunuzda.
05:52Yani günün ve haftanın kendi içindeki o negatif yükünüzü bir şekilde paylaşabiliyordunuz.
05:58Gene biliyoruz ki hep küçük çocuklar gönderilirdi.
06:02İşte üst kattaki alt kattaki komşuya.
06:04İşte Ayşe teyze babamlar bu akşam size oturmaya gelecekler.
06:08Müsait misiniz?
06:09Evet sosyalleşirdi insanlar.
06:11Şu anda insanlar o yaştaki çocuklarını komşularına emanet etmeye korkuyorlar.
06:17Şimdi bunu bu şehirde yaşayanlar öyle olsun istedi.
06:21Bundan söylüyorum size.
06:23Hani 12 yaşındayken ben.
06:261983'ün İstanbul'un nüfusu 3 milyondu.
06:31Şimdi ve 10-12 yaşındaki benim yaş grubumda böyle sokaktaki 10-15 tane çocuk.
06:39Koltuğunuzun altında bir tane top.
06:41Nereye gidiyorsunuz çocuklar?
06:42İşte 3 mahalle öteye mahalle maçına.
06:45Biz bugün çocuğumuzu sokaktaki bakkala gönderirken ya başına bir şey gelirse diyoruz.
06:50Düşününüz ki bundan 40 sene öncesinin İstanbul'unda 3 mahalle öteye gidiyordu çocuklar top oynamaya.
06:57Nereye gidiyor? Ne zaman gelecek? Nasıl?
07:00Ama şunu biliyoruz ki evet hani bugün şöyle değerlendirince.
07:04Evet ya aslında bütün mahalledeki o işte bakkal Ahmet abi yanından geçiyorduk oradaki Manav Hasan amca.
07:11Hepsi bizi biliyordu aslında.
07:13Ne yaptığımız ve nereye gittiğimizi de.
07:15Üstüne bugünün tekrar ediyoruz.
07:18Yaşam koşullarının zorlaştığı anda.
07:21Ne dedik beraberinde?
07:23Depresyonun en birinci.
07:25Bütün dünyadaki veriler bakınız şunu gösteriyor.
07:27Depresyonun birinci nedeni ekonomik sıkıntılar.
07:31Birinci nedeni.
07:32Şimdi ekonomik sıkıntıdaki bir erkeğin ne dedik?
07:35Yetişkin erkekteki depresyonun ifade şeklinde öfkedir.
07:40Yani birisini görüyorsanız bir erkeği görüyorsanız.
07:43Böyle kendi davranışlarını kontrolde zorlanıyor olmadık çıkışlar yapıyorsa.
07:48O kişi de depresyon olma ihtimali çok yüksektir.
07:53Üstüne düşününüz ki bütün hafta içi zor ekonomik koşullar,
07:58yaşam koşturmasıyla negatif yükleri toplamış olan birey.
08:03Soruyorum size.
08:0520-30 sene öncesine göre İstanbul'un artan 5 kat 10 kat nüfusuyla
08:11konser alanlarımız arttı mı?
08:13Sinema sayılarımız, tiyatro sayılarımız arttı mı?
08:16Hatta kamusal alanlar daraldı.
08:18Şimdi eğer ki bir bireyin yaşamında sinema, sanat, kültür, edebiyat yoksa
08:26o zaman beynimizdeki ilkel beyin bölgesindeki amigdala bölgesi devreye giriyor.
08:32Yani kişinin yaşamdaki bütün yanıtlarını o an ilkel beyin bölgesindeki amigdala bölgesi kodluyor.
08:39Ve amigdala sadece şu üçüyle ilgilenir.
08:42Savaş, kaç ya da don.
08:453 F olarak söyleniyor.
08:47Fight, freeze ya da flee diye.
08:49Şimdi eğer bir yere de kaçamıyorsa savaşmayı seçiyor.
08:55Ve savaşmayı seçtiğinde aslında belki çok basit bir şekilde
09:00ya gel şurada oturup bir çay koyalım bakalım.
09:02Bir çay içelim de şöyle bakalım ne olacak diyemiyor insanlar.
09:07Ve kendi bütün duygu ve düşüncelerini en negatif şekilde çocuklara karşı da
09:12hayvanlara karşı da eşlerine karşı ya düşünebiliyor musunuz?
09:16Şimdi bir hayat kuruyorsunuz.
09:18Yaşamınıza adladığınız birisi var hayatınızda.
09:21Ya evleniyorsunuz biz birlikte yaşlanacağız diyorsunuz.
09:26Hayale bakın hayale.
09:28Yani hayatı birlikte paylaşacağız diyorsunuz.
09:31Ve aradan bir süre geçiyor.
09:33Herhangi bir şey oluyor ve diğerine zarar veriyorsunuz.
09:37Fiziksel, fiziksel olmayan manevi zarar, baskı, manipülasyon.
09:43Şimdi bunların hiçbirisi sevgi içermeyen adımlar olarak tanımlamalıyız.
09:51Ve baktığınızda eğer bireyin yaşamında sevgi eksikliği varsa
09:56kendi içine kendi ruhuna gerçekten bir dönmesi gerekiyor.
10:00Ve çok basit bir şekilde bakınız.
10:03Bakınız gene mahallelerde parklar vardır değil mi böyle?
10:07Parkta böyle banklar vardır.
10:10O banklarda tek tüp böyle oturan teyzeleri amcaları görürüz böyle.
10:15Örnek bir amcayı gördük diyelim böyle yanına gitsek ve sorsak.
10:19Ne yapıyorsun amca böyle desek.
10:22Ne der o amca bize?
10:23Emekli maaşım yetmiyor çay için.
10:25Hayır hayır ne yapıyorsun şu an ne yapıyorsun desek.
10:29Ne der?
10:30Ne der?
10:31Hiç.
10:32Oturuyorum evladım der.
10:34Bak oturuyorum der.
10:37Ve o sırada aslında amcanın yaptığı eylem oturmaktan çok fazlası.
10:43Amca o sırada parkın kendisi oluyor.
10:47O parkın kendi enerji alanıyla amca kendi enerji alanını serbest bırakıyor ve
10:53parkın bir bütünü oluyorsunuz.
10:55O sıradaki bütün etrafta uçuşan kuşlar yanında getirdiği ekmekle buğdayla beslediği kuşlar.
11:01Amca onlarla bir araya geliyor.
11:04Onlar oluyorsunuz o sırada.
11:06Bir deniz kenarına gidip sakince bir denizi seyrettiğinizde de denizin kendisi oluyoruz.
11:12Kendimizi gerçekten orada doğaya bıraktığımızda.
11:16Ve işte bunu yapmazsa birey çok basit şekilde hele günümüz sözde teknolojisi olan
11:24bak dijital ile deccal çok benziyor bilmem.
11:28Fakat sosyal medya kullanımında hani o konuda benim birçok araştırma makalemde yayınlanmıştır.
11:35Böyle izleyiciler lütfen bulsunlar Bora Küçükgöz diye taratsınlar.
11:39Statika.com bu konuda bütün yayınları verileri yayınlayan en önemli kuruluşlardan bir tanesi.
11:452023 datası şu şekilde.
11:48Avrupa Birliği ortalaması sosyal medya kullanımı süresi ortalama 1 saat 50 dakika.
11:55Türkiye 6 saat.
11:59Bakın 8 saat de olabilir.
12:03Fakat şunu unutmayalım.
12:05Bir şekilde batı dediğimiz tek dişi kalmış medeni medeniyet canavarı
12:11bu ürettiği dijital teknolojiyi kendi o kadar kullanmıyor ya.
12:19Sana bana veriyor sen kullan diye.
12:22Ve tekrar dönüyorlar kendilerine.
12:25Bakın Avrupa'nın neredeyse bütün ülkelerinin büyükşehirlerinin tamamını gidip gezip görmüşlüğümle de söylüyorum bunu.
12:32Hangi şehrine giderseniz gidin hangi Avrupa Birliği ülkesi olursa olsun
12:36mutlaka rahatlıkla ulaşılabilecek bir şehir parkı vardır.
12:40Orada yapılabilecek aktiviteleri vardır.
12:43Bütün şehirlerde orta ölçekli şehirler dahil tiyatro sinema konser aktiviteleriyle doludur.
12:51Şimdi tabii ki bizde de bütün belediyelerimiz hepsi uğraşmaya çalışıyorlardır kendilerince.
12:57Hepsine teşekkürler.
12:59Hepsi eksik olmasınlar sağ olsunlar.
13:01Fakat ne kadar yetiyor.
13:03Ne kadar yetiyor.
13:04Yani bunu istatistika olarak bir ortaya döktüğünüzde
13:07hani İstanbul'da yaşayan kişilerle İstanbul'da tiyatroya giden kişilerin karşılaştırmasına bakıp
13:13bunun Avrupa ortalamasını ortaya koyacaksınız.
13:16Bu kadar basit.
13:18Adet olarak bile kıyasladığınızda yani sadece İstanbul değil bak deprem gerçeğiyle beraber yaşıyoruz.
13:25Son bir senemiz darmadağın olduk hepimiz.
13:27Fakat insanların bir şekilde acılarını da telaffuz edebildikleri alanlardır aslında kültür faaliyetleri.
13:37Bir sinema tiyatro bir sergiyi izlediğinizde orada kendi acısıyla tekrar yüzleşir o acısına döner.
13:45O acısını nasıl daha doğru bir şekilde yorumlayacağına kafa yormaya başlar.
13:51Eğer oraya aklınızı vermiyorsanız ne dedik İlkelbeyin bölgeniz çok başka şeylere doğru sizi yönlendirir.
13:58Oysa soru şu son bir seneye bakınız.
14:00Hani bu topraklarda bu coğrafyada kaç şarkı yapıldı.
14:05Deprem gerçeği ve oradaki binlerce on binlerce yüz bin kaç bilmiyoruz da rakamı.
14:11Yarabbim ya Resulallah.
14:13Hangi bölgede bir deprem anıtımız dikildi.
14:16O deprem anıtlarında hani şunu biliyoruz ki halihazırda bütün daha gelişmiş ülkelerde öyle diyelim.
14:23Daha gelişmiş ülkelerde bir toplumsal acı olduğunda onun mutlaka bir anıtını dikiyorlar.
14:31Ve orada bu bir savaşsa orada kaybedilmiş olanların adları yer alabiliyor.
14:41Hani bizim hangi şehrimizde hangi ilçemizde birer deprem anıtında isimler yazıyor.
14:46Hani orada ben gideceğim ki hani acı sahibi olarak orada işte bir mum koyduğumda bir çiçek koyduğumda
14:53oradan yürürken geçerken bir duracağım bir saygı duruşu oturacağım bir fatiha okuyacağım.
14:58Eğer neyse meşrebinize göre hiç fark etmez.
15:01Fakat acınızı yönlendireceğiniz objeler halka sunmamız gerekiyor.
15:08Sunuyorsak da sayısını arttırmak oldukça önemli öyle söyleyeyim.
15:14Peki şimdi aslında kadın cinayetleriyle giriş yaptım ama yani burada şu anda saysam sabaha kadar
15:19burada oturmak zorunda kalacağımız bir sürü olay yaşadık.
15:22Yani para için yeni doğan bebekler öldürüldü.
15:25Binlerce çocuk istismar edildi.
15:27Binlerce çocuk öldürdü.
15:28Narin Güran'ı izledik.
15:30İki kadın vahşi.
15:31Hepsini bir araya topladığımızda evet ekonomik sebepler çok çok etkendir eminim ülkemiz 2-3 yıldır.
15:37Ciddi bir ekonomik kriz yaşıyor ama bunun yanında baktığınızda başka hangi sebepleri görüyorsunuz?
15:43Mesela politik olarak gerçekten bir canlıya hayvana ya da bir çocuğa bir kadına ya da kendi aralarında erkeklerin birbirine
15:50şiddet uygularken ki o dürtüsü yalnızca depresyondan mı kaynaklanıyor?
15:54Yoksa bunu yapabiliyor olma hissi biraz da o toplumun onlara belki de ya da politik havanın onlara hissettirdiği bir şey mi?
16:02Yani toplumsal barış.
16:04Kritik kelime bu.
16:06Komşuların kendi arasındaki uyumu.
16:10Birbirini tanımıyor komşular.
16:12Biz apartmanda sokakta mahallede herkes birbirini tanırdı.
16:15Herkes.
16:17Bizim şu an kendi içimizde aynı apartmanda yaşıyorsak sadece paramız orayı almaya uygun olduğu için bir araya gelmiş olan kişileriz.
16:27Birbirimizi tanımıyoruz.
16:29Siz siteler anlamında düşünün hiç kimsenin birbirinden haberi yok.
16:32Şimdi kendi içinde birbirini tanımayan insanlar bir araya gelip biz birlikte yaşayacağız diyoruz.
16:38Bu olmaz.
16:40Şimdi aynı otobüse bindiğiniz kişilerle haberiniz yok kimin kim olduğundan.
16:46Şimdi en basit şekliyle otobüs durağında sabah beklerken metro durağında beklerken birbirine
16:52aa merhaba günaydın nasılsınız gibi en basit o selamlaşmasını yapmıyor insanlar.
16:58Yani siz toplumun genel hatlarıyla birbiriyle uyumlu olması konusundaki sunulanlar bir kere sıkıntılı.
17:08Şimdi ne dedik.
17:09Bütün o kültür faaliyetleri sanat faaliyetleri spor faaliyetleri dahil olmak üzere aslında toplumu barıştırır.
17:16Toplumu bir araya getirir.
17:18Siz istediğiniz siyaset ne Allah aşkınıza.
17:21Sağ sol hepsinin bitmiş olduğunu hani 2024 2025 artık hani sadece emperyalist ve anti emperyalist olduğunu
17:30sadece kapitalist ve antikapitalist olduğunu bir kere net ortaya koymalıyız.
17:34Yani ne sağı ne solu hiçbirisi.
17:36Hani eğer sağda da solda da görüş olarak kendisini orada konumlandırıyorsa
17:41naçizane ben kendi adıma durup anti emperyalist söyleyim var mı yok mu.
17:46Varsa farklı yoksa farklı yaklaşırım.
17:49Bu Boran'ın genel tutumu.
17:51Ama bununla beraber toplum adına bir baktığımızda ise mahallede yani spor faaliyetleri dediğiniz faaliyetler
17:58gene birleştirir halkı.
18:00Hangi görüşte olursan ol ama yan yana geldiğinde hadi bakalım aynı frekansa döndüğünüz
18:06o sırada taraftar olduğunuz takımın renkleriyle birlikte coştunuz.
18:11Kadına gitmeseniz kahvelerde veya çeşitli alanlarda o aktivitelerin yapılıyor olması lazım.
18:19Bunlar yapılmayınca da üstüne hani gerçek anlamda literally söylüyorum.
18:25Hani ülkemiz adına negatif güçlerin hani bunu şeytani güçler mi dersiniz.
18:31Daha uhrevi mi yaklı bilemiyorum ama negatifliğin gerçekten yoğun bir şekilde
18:38bu topraklarda kodlarımızda böyle üstüne basıldığı bir andayız.
18:44Gerçekten şu son birkaç yıl içinde karşılaştıklarımız öylesi basit olaylar değil.
18:50Bu çok ciddi bu konuda hani ne yazık gene altınçlayarak söylüyorum.
18:56Gerekli araştırmaların birçok farklı bilim yaklaşımıyla sosyolojisi, felsefesi,
19:01psikolojisi, psikiyatrisi birçok alandan ve ortaklaşa yaklaşılması gereken ciddi bir konudan bahsediyoruz.
19:09Çocuğa şiddet, kadına erkeğe şiddet, hayvana şiddet hani bunların hepsi sadece kendi bakışımla,
19:17kendi deneyimimle şunu söyleyebilirim sevginin azalması diyorum ben buna.
19:22Toplumsal sevginin azalması, insana sevginin azalması, çocuğa sevginin azalması
19:28ve içinizde sevgi azaldığında hangi güç yükselirse aslında onu yaşıyoruz şu an.
19:35Ve sevginin zıttı negatiftir. Sadece öyle söyleyeyim.
19:40Biz birlikte yaşama yetisini kaybetmiş bir toplum mu olduk?
19:46Her yerden her zaman dönülür.
19:49Nerelerden dönmedi? Bu toplum, bu coğrafya neleri gördü?
19:54En dibi de gördü. Belki daha da göreceğiz.
19:57Belki daha da dibi gördüğümüzde tekrar o sıçrama gelecek.
20:03Çünkü hani suda daldığınız sırada bile en yukarıya en rahat çıkmanız için en altına kadar indiğinizde
20:10bir hamle yaparsınız zıplayarak tekrar yukarı daha rahat çıkabilirsiniz.
20:13Hani daha dibi varsa gelsin de alacak hiç böyle. Hepsi olur.
20:18Her zaman her şekilde bu topraklar, bu coğrafya bizler kadim bir milletiz.
20:23Öyle üç beş yüz yıllık birkaç bin yıllık değil.
20:27Hani bizler beş bin yıllık bir milletiz.
20:29Yani böyle nereden geldiğimizi ve nasıl devletler bugüne kadar kurduğumuzu tarih yazmış.
20:38Hani şu anda da tekrar gerekirse de küllerinden o barış, o güzellik, o sevgi tekrar doğacak.
20:46Vallahi bunları söyleyince de insan gerçekten iyi hissediyor.
20:49Barış, güzellik, sevgi biz de onu umuyoruz ama biraz da böyle genelden özele gelelim.
20:53Gerçekten toplumsal barış, toplumsal barışma dediğimiz şeyde biraz böyle derine doğru inince
21:00iki insanın birbirine ilişkisine çok benziyor. Çatışmalar vesaire.
21:04O noktada siz de bir ilişki terapisti olarak binlerce danışanınız olmuştur belki bu konuda.
21:09İnsanlar genellikle sadece kadın erkek ilişkisi çerçevesinde söylemiyorum.
21:13Dostluk ilişkisi belki. İnsanlar neden çatışıyorlar?
21:18Neden biliyor musunuz? İlla karşımızdakinin bizim gibi olmasını istiyoruz.
21:27Eyvah.
21:28O ego öylesine güçlü ki ben biliyorum, ben haklıyım, benim gibi olmalı.
21:39Bir elmanın iki yarısı, tencere kapak. Yok ya ne alakası var?
21:45İstiyorsa benden tamamen aykırı düşünsün. İstiyorsa benden tamamen farklı zevkleri olsun.
21:52Hani bunu söylerken de hani 25 yıllık evliliği ve iki evlatcıyla beraber de söylüyorum size.
21:59Ne olacak? İstiyorsa farklı olsun. Ne kadar güzel. Ne kadar güzel.
22:04Yeter ki birey kendine dönüp kendisiyle barışıp öncelikli olarak diğer farklılıklardan hangi zenginliği kendisine alabilir ona bakmayı çözsün.
22:18İlişkilerde ne olur unutmayınız. Komşu ilişkiliğin dedi, karı koca ilişkiliğin dedi, sevgili ilişkiliğin dedi.
22:27Ya mükemmel ilişki diye bir şey yok. Hiçbir ilişki mükemmel değil.
22:31Çok net. Az önce verdiğim örnekte 200 lira. Ben ayrı bir senaryoyum. Ötekisi başka bir senaryo.
22:37Ve iki senaryo birbirine karışıyor. Yeni bir senaryo yazılıyor. Bu senaryo tabii ki ikisinden de farklı olacak.
22:44Sadece sevgi ve iyi niyetliysek eğer, hadi bakalım buradan ben ne alabilirim?
22:52Belki ben yanlış gördüm. Belki ben yanlış biliyorum. Sende neler var? Göster bakalım hadi.
22:58İşte haklı olmaya değil, mutlu olmaya odaklanmalıyız hepimiz.
23:04Oysa içimizde bir türlü o tatmin olmayan egomuz, o haklı olmaya kendimizi mecbur hissettiğimiz o duygu durum,
23:17her birimizi mutluluktan uzaklaştırıyor. Çok net.
23:21Herkes şunu bilsin. Haklıysan mutsuz olmayla da karşı karşıya kalacaksın.
23:26Haklı olmayı ver. Belki de değilsin çünkü. Haklı değilsin belki.
23:31Bunu kabul etmek kişisel olarak da yine demokratik olmakla ilgili bir şey.
23:35Kendisiyle barışsın. Genel çocuk yetiştirme tarzında da dört adımda dört farklı yaklaşımdan birisidir.
23:43Demokratik aile yapısı. Herkesin kendi söz sahibi olduğu, çocuğa da söz bıraktığınız ilişkilerde de bu geçerlidir bir yandan da.
23:51Onun da üstünden bakıyorum aslında. Daha kapsayıcı bir yaklaşımla.
23:57Gerçekten sevgi yaklaşımından bahsediyorum. Zira yeri geldiğinde haksız olmayı da seçebilirsin.
24:05Sadece diğeri gülümsesin diye. Başlar ne olacak? Ne olacak ya? O kadar mı önemli yani?
24:10O kadar mı önemli? Hele düşünsenize birçok çiftin kendi içinde yaşadığı ama ben haklıyım değil mi Bora Hoca?
24:19Bak o öyle öyle yaptı. Verdiğim yanıt her zaman nettir. Bilmem belki öyle değil.
24:26Belki haklı değilsin ya da çok haklı da olabilirsin ama bu olmamalı.
24:32Haklılık üstüne kurmasın insanlar ilişkilerini lütfen.
24:36Peki haklı olmak, mutlu olmaktan diyorsunuz ya mutlu olmaya odaklanmak lazım.
24:42Neden daha önemli? İnsanlar neden mutlu olmak yerine haklı olmayı seçiyorlar?
24:46Zayıf, gelişmemiş, ilkel. İlkel. Çünkü kendisini herkes bir şey zannediyor.
24:52Herkes kendisinin bir şey olmasını istiyor.
24:55Oysa senin bir şey olabilmen için öncesinde bir hiç olduğunun farkına varman lazım.
25:00Her birimiz bir hiçiz ya. Neyiz biz?
25:03Yani şöyle düşünün galakside en uzaktan çekilen fotoğraftaki mavi küçük noktayız biz.
25:14Dünya gezegeni olarak. Onun üstünde de bir yerlerde bir şey. O kadar basit aslında.
25:19Kendimizdeki bu hiçliğe döndüğümüz zaman işte o zaman aslında çok büyük bir bütünün parçası olduğumuzu keşfedince bir diğer adımda
25:30işte o zaman çok basit bir şekilde evet bir ağaçtan elmasını kopardığın sırada bile ağaca teşekkür etmekten bahsediyorum.
25:39Seninle bir bütün olduğu için sana destek verdiği için onun dalını kırmadan bakın bir ağaçtaki elmayı aldığınız sırada bile dalını kırmadan almaktan bahsediyorum ki
25:51o da mutlu olsun seneye tekrar versin sana daha da güzel elmaları.
25:56Ve her ilişkide olduğu üzere çok basit gibi gelebilir ama elma ağacının da sevgiye ihtiyacı var.
26:03Çünkü sevgi demek ilgi demektir. Sevgi demek bakım demektir.
26:10Ve bütün ilişkiler sevgi temelli olan bütün ilişkiler bu anne çocuk ilişkisi baba çocuk ilişkisi karı koca ilişkisi bütün ilişkiler ilgi ister.
26:23Döneceğiz komşumuzla bir ilişkimiz var. Ne kadar ilgiliyiz birbirimizle ne olacak yani kapıyı çal evde bir börek pişirmişsin.
26:34Hep çocukluğumuzdan bildiğiniz şeyler bunlar. Aa bak bizde de pişti sizde de kokmuştur Ayşe Hanım.
26:40Çok basit değil mi? Ne oldu yani bir dilim börek gönderdik aç mı kaldık bir dilim börek gönde?
26:48Oysa o bir dilim böreğin tariflediği şey gerçekte yan komşumuzu o sırada önemsediğimiz ona ilgi duyduğumuz.
26:58Ve o sevgiye ilgini de ortaya koyarsan güzelleşir yaşam güzelleşir ya.
27:04Çok basit ama bir tabak börekle hepsini bağladık böyle değişik bir şekilde.
27:10Son olarak aslında şunu da konuşmak istiyorum. Sizin söylediğiniz şey aslında başkasının mutluluğuyla da mutlu olmakla ilgili bir bütün olmakla ilgili.
27:18Ama şimdi biliyorsunuz bir yandan içinde sosyal medya sizde söylediğiniz günlük 6 saatler harcıyoruz biz oradan.
27:24Orada da milyon çeşit aslında terapiler anlatan psikolog iddiasında belki bazıları çok iyilerdir mesleklerinde.
27:34Hiçbir şey söylemek istemiyorum ama bir yandan şöyle bir bakış açısı da gelişti günümüzde.
27:38Her şey benimle ilgili benim hislerim çok önemli bana şöyle davranılmalı ben olmalıyım ben ben ben biraz daha benim öne çıktığı bir bakış açısı.
27:48Nasıl değerlendirirsiniz sizin de dikkatinizi çekiyor mu?
27:51Uçlar bakın hep bunlar bu söylediğinizde de uç.
27:56Bir öncesinde ne dedik hep ben haklıyım ben haklıyım haklı olacağım.
28:00Öteki tarafta da ben ben ben ya da hep ben ezildim hep öteki öteki öteki.
28:06Şimdi öteki dediğiniz de sizsiniz aslında.
28:10Bak çok farklı ve derin bir yerden yaklaşıyor ama komşunuz aslında sizsiniz.
28:18Ve o size nasıl davranıyorsa siz ona öyle davrandığınız için.
28:21Karşınızdakinin tüm yanıtları tüm davranışları sizin ona nasıl yansıttığınızın size geri aynalamasıdır.
28:29Ve eğer çok basit sevdiğim bir söz sana nasıl davranılmasını istiyorsan sen öyle davran.
28:36Sen öyle davran.
28:38Öteki benzer adımı göstermiyor olsa da o onun henüz yeterli insani olgunluğa ulaşamadığını,
28:48yeterli ruhsal uyanışı henüz yapamadığını gösterir o kadar.
28:52Boşverin ve hiç karışmayın bile uyanamamış henüz boşver sana ne.
28:57Herkesin herkesin kendi tekamülü bir başkasının tekamülüne müdahale edemeyiz.
29:02Sen niye öyle yapıyorsun böyle yapılır mı?
29:05Senin böyle yapman lazım.
29:07Sordu mu sana?
29:09Sormadıysa eğer ben nasıl daha iyi bir eş olurum kocacığım ben senin için ne yapabilirim diye
29:17sormadıysa hiçbir şey söylemeyeceksin.
29:20Söyleyemezsin de.
29:22Söylediklerinde yürek bulmaz zaten.
29:24Duymaya hazır değildir çünkü.
29:26Duymaya hazır olmayan kulaklara ve yüreklere istediğin kadar bağır.
29:31Toparlayacağım.
29:33Evet önce döneceğiz.
29:35Her birimiz kendimize bakacağız.
29:37Aksi takdirde o kadar kolay ki örneğin eminim burada misafir ettiğiniz birçok farklı branşlardan
29:43birçok farklı uzman şurada şöyle yapılmalı bak burada bu eksikler var şunlar şunu yapsınlar.
29:47Tabii tabii herkes hepsini yapsın.
29:49Çok çok güzel.
29:50Ben ne yapacağım peki?
29:52Çünkü diğerlerinin ne yaptığıyla ilgilenemiyorum şu an ve hepsi her şeyi eksik bırakıyor.
29:58Ne yapacağım o zaman?
30:00Soru doğru değil mi?
30:03İşte ben de diyorum ki evet güzel bir peynirli börek koyacağız.
30:09Bir dilim yandık komşuya göndereceğiz.
30:12Ve diyeceğiz ki ben yaptım elimden geleni ya ne güzel.
30:17Merhaba Ayşen.
30:19Bu topraklardaki gelenek göreneklerden birisi de misafirin gönderdiği tabak boş gönderilmez.
30:29Emin olunuz komşunuz da içine bir şeyler koyacak o da verecek.
30:34Çok basit ama eşler de kendi içlerinde bireyler de dönecekler.
30:39Birbirlerine böyle olumsuz negatif yaklaşan bütün kadın ve erkekler de bu programı da sizin aracılığınızla dinleyen bütün binler milyonlar da herkes dönsün kendi içinde.
30:49İyi olmayı seçsinler önce.
30:51Ve söylüyorum sabah böyle kalkıp o kadar koşturmayla beraber dönen yaşam zaten yeteri kadar zor.
30:57Zaten yeteri kadar negatif enerjilerle doluyoruz.
31:00Bir de birbirinize zorlaştırmak.
31:02Yapmayın çok basit şekilde inin aşağıdaki bir tane parka inin bir tane banka.
31:07Parkta mı yok bankta mı yok hava mı kötü tamam koy bir bardak çay.
31:12Elinde bir bardak çayla balkonun da mı yok çıkıp oturacağın.
31:16Geç pencerenin kenarına camdan dışarıyı seyret.
31:20Hiçbir şey konuşmayın.
31:22Çift için söylüyorum.
31:24Sadece dışarı izlesinler.
31:2615 dakika sessizliği paylaşsınlar.
31:31Birçok kendi içinde böyle kavgasıyla dövüşmesiyle beraber gelen birçok danışanıma benim verdiğim davranışçı bilisayar terapideki ödev.
31:40Çay demleyip pencere kenarında sessizliği paylaşmaktır.
31:45Hiç konuşmadan.
31:47Çok büyük bir öğretidir bu.
31:49Dileyenler uygulasın görsünler.
31:52Eyvallah Sayın Hocam aslında böyle genel meseleleri konuşalım diye geldik.
31:56Ama bunları konuştuğumuzda da aslında en aşağı insan ilişkilerine doğru iniyoruz.
32:00Belki biz toplumsal olarak da bir acıyı yeterince birlikte yaşayamıyoruz.
32:04Sizin dediğiniz gibi belki bir anıt dikmediğimiz için kişisel sorumluluklar kişisel suçluluklar birbirimizle çatışıyoruz.
32:12Kaç tane deprem tiyatrosu yazdık.
32:14Kaç tane deprem filmi kameraya aldık.
32:16Kaç tane deprem şiiri yazıldı.
32:18Bilmiyorum belki çoktur.
32:21Ben bir miktar ilgili bir kişi olarak da bana ulaşamadı diyeyim o zaman.
32:28Toplumuma ulaşması gereken sayıda ve çoğalması gerekiyor.
32:34Sistemi yöneten devlet dediğimiz kurum da toplumun daha kendi içine müreffeh olmasını sağlamaktır.
32:42Bütün valilikler artık tüm belediyeler dahil sorumlulukları aslında budur.
32:48Bence hani bana kimse sormuyor ama bence bütün belediyeler kendince deprem bölgesini özellikle ele alarak söylüyorum.
32:57Oradaki bütün belediyeler düzenlesinler ne olacak şiir yarışmaları düzenlesinler.
33:02Amatör sinema yarışmaları düzenlesinler.
33:06Herkesin elinde bir tane cep telefonu ya.
33:08İki tane görüntüyü arka arkaya alıp iki tane bak burası şöyleydi böyleydi.
33:12İki tane orada o acıları yaşamış insanlar kendileri sinema haline getirsinler.
33:17Oradaki yarışmalarda bütün katılımcıların hepsini desteklesinler gibi aslında yapılabilecek.
33:25Bak hani şurada bile üç tane proje çıkıyor.
33:29İstenir ise yapılacak yüzlerce şey var.
33:35Evet çok teşekkür ediyorum ben.
33:37İyi ki geldiniz ayaklarınıza sağlık.
33:39Çok güzel bir sohbet oldu.
33:40Ben teşekkür ederim.
33:41İzleyiciler de keyif almışlardır diye düşünüyorum.
33:43Ne güzel ne mutlu.
33:44Evet sevgili Cumhuriyet TV izleyenleri.
33:46Klinik psikolog, ilişki terapisti Doktor Bora Küçük yazıcı bizimle birlikteydi.
33:51Aslında ülkeyi konuşmaya başladık, toplumu konuştuk, insan ilişkilerine kadar geldik.
33:55Hepsinin birbiriyle bağlantıları var.
33:57Sizler için anlatmaya çalıştı.
33:59Kendisinin en çok vurguladığı kısım sevgiydi, huzurdu.
34:03Ve aslında çatışma çıkmadan da insanların bu kısa hayatta diyelim biraz daha mutlu olabilecekleri,
34:10biraz daha keyifli anlar yaşayabilecekleri bir ruh halini de seçebileceklerinden bahsetti.
34:15Yeni yıl geliyor.
34:16Huzurlu, mutlu, hepimizin için barış içinde bir 2025 olsun dileğiyle programı kapatalım.
34:21Hoşçakalın.