Elibollar bir yandan Fiko’nun merdivenden ittiği çocuğun başlarına açtığı beladan kurtulmaya çalışırken bir yandan da Kiraz’la uğraşmaktadır. Barış’ın tüm ikazlarına rağmen kendiyle ilgilenmeyi ihmal eden Filiz ise gittikçe daha çok hastalanmaktadır. Barış’ın hem aileyi hem de Filiz’i koruma çabaları tam meyvesini verecekken Fiko’yla Kiraz’ın başına buyruk hareketleri bardağı taşıran son damla olur ve Elibollar bu kez Filiz’i kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Yaptıklarının bedelini ablalarını kaybetmekle ödeyecek olmanın farkına varan Elibollar Filiz’in etrafında tek yürek olmuşken bu kez tehlike bambaşka yerden gelir. Barış, Filiz’i neyin bu kadar hasta ettiğini anlamaya çalışırken kendini büyük bir ikilemin tam ortasında bulur.
Kategori
📺
TV ve DiziDöküm
00:00Barış günaydın, günaydın gelsene yok ben gelmeyeceğim, sen geliyorsun gidiyoruz.
00:06Nereye ya? Orası bende kalsın şimdilik hadi yürü ya ama nasıl olacak şimdi İsmet?
00:12Barış ne haber? Senden ne haber? Ben de iyiyim sağ ol. Hadi yürü ama gelemem ki İsmet evde
00:20şimdi çocuklar gelecek okuldan. Kız gitsene ben bakarım İsmet'e. Bankaya gitmeyecek misiniz
00:26Ya ben senin için zenginliği bile ertelerim. Benim gibi arkadaş yedi can da bulamazsın.
00:31O zaman gidiyoruz.
00:35Hadi hazırlan.
00:36İşte geldik. Hoş geldik de ne yapacağız burada? Piknik. Şaka yapıyorsun. Yok gayet ciddiyim.
01:01Sen mi hazırladın bunu? Tabii ki hayır ama düşünmek de bir şey.
01:10Bir de ne yapacağız biliyor musun? Ne yapacağız? Öylece duracağız. Duracağız.
01:19Hiçbir şey yapmadan, koşturmadan, acele etmeden, bir yere yetişmeden, yorulmadan öylece duracağız.
01:30Hiçbir şey yapmadan.
01:34İyi tamam.
01:36Ne istersin sen de Hüsnü?
01:39Bana çok çeşit yok ama.
01:49Hadi.
01:52Ee nasıl? İyi gelmeye başladın mı durmak?
02:00Bakayım.
02:03Fena değil.
02:10Gece çok yordular seni değil mi?
02:14Keşke bu kadar koşturmak zorunda kalmasan ya.
02:17E ne yapayım? Birinin ayakkabısı öbürünün bilmem nesi. E tüpü faturası filan derken mecbur.
02:27Doğru.
02:31Sana yardım edebilirim biliyorsun değil mi? Yani sen kabul etmiyorsun ama.
02:36Kabul edemem yani biliyorsun. Hem senin de durumun ortada zaten.
02:40Benim durumda ne var ya? Kimseye ben sorumlu değilim ki ha.
02:43Kazandığım para desen zaten bana yetiyor artıyor bile.
02:48Sana yardım etmek ayrıca mutlu eder beni. Orası da ayrı tabii.
02:51Tamam kabul edemem. Konuşmayalım bunu.
02:59Ya böyle elimde bir süper güç olsa.
03:02Böyle çok mutlu olduğum anları uzatsam.
03:05Mesela şu anı. Deli gibi uzatsam.
03:08Sabah o tıklım tıkış otobüse bindiklerimi kısaltsam filan. Ne güzel olur.
03:14Bak sana ne anlatacağım şimdi.
03:24Ben küçükken babam beni her pazar yürüyüşe çıkardı. Böyle doğa yürüyüşü gibi.
03:29İşte attı artık arabaya. İşi şehir dışına.
03:34Ben tam çok sıkılıyorum. İşte bitse de gidecek filan.
03:38Neyse dağ tepe tırmandırıyor adam beni.
03:41Bir gün gene böyle daralmışım. Baba dedim gidelim. Ne yapıyoruz burada filan.
03:46Ona dönüp dedik ya.
03:48Eğer durup bakarsan etrafındaki güzellikleri görmeye başlarsın.
03:54Görürsen de sıkılmazsın.
03:58Tek yapman gereken şey acele etmemek derdi.
04:04Yani sana demek istediğim şu.
04:06Bütün bu olumsuzlukların, bütün bu eksi durumlarının yanında o bahsettiğim güzelliği görmek.
04:12Görmeye çalışmak.
04:14Ne yapabilirsin bence?
04:18İlk defa ailenle ilgili bir şey anlatıyorsun bana. Ben sormadan.
04:23Evet.
04:27Çok şanslıymışsın ama. Ne tatlı baban varmış.
04:31Bizimkiyle yürüyüşe çıksak sırtımıza taşırız biliyorsun.
04:42Filiz.
04:44Bak. Ben buyum. Tamam mı? Bu kadar. Ne gördün sen onu?
04:51Yani benimle ilgili öğreneceğin şeylerin değiştirmeyeceği tek şey benim seni ne kadar çok sevdiğim.
04:57Bunu unutma baba. Bunu bil yeter.
05:07Güzelmiş böyle.
05:09Ne o güzel olan?
05:11Ne bileyim. İşte böyle koşturmadan durmak. Susmak.
05:17Tamam. Sen yeter ki iste ya. Ne zaman istersen gelip böyle dururuz. Susarız.
05:23Benim işim yok zaten.
05:26Bir telefona bakar yani.
05:28Barış'ım ben durmak istiyorum. Susmak istiyorum. Ya da ona benzer şeyler. Varım yani.
05:38Sen nerede oturuyordun?
05:41Bu nereden çıktı şimdi?
05:43Ne bileyim. Nerede oturduğunu bile bilmiyorum. Ortadan kaybolsam bir anda bir telefonum var elimde.
05:49Ne yapacaksın yani? Seni bırakırsam peşime düşeceksin ha?
05:52Abartma istersen.
05:57Biz üç arkadaş kalıyoruz. Böyle. Aynı evde. Yani üç sap ev nasıl olursa işte öyle.
06:07Nerede oturuyorsunuz peki?
06:10Şeyde. Şu Levent var ya. Onun aşağısında Gültepe. Oradayız.
06:15Yakınısınız.
06:17Onlar ne yapıyor peki arkadaşları?
06:20Zaten hepsi çocuk arkadaşım.
06:22Çocuk arkadaşım.
06:25Onlar da benim gibi geçici işler yapıyorlar. Keyifleri yerinde yani. Güzel.
06:36Ee?
06:38Başladın o kadar. Sor bari ne soracaksan.
06:40Ne bileyim. Öyle tek tek aklıma gelmiyor sor deyince.
06:43E tamam öyle de tek tek cevap verilmiyor ama.
06:45Böyle yarışma programındaki gibi. Ben Barış arkadaşlarımın yaşında bu. Bu diyeyim yani. Ne diyeyim?
06:51Şimdi sırası geldik. Anladın mı?
06:53Evet.
06:55Daha çok zaman uzun adımsın sen. Yani umarım daha çok zaman uzundur.
07:07Hadi. Konuşalım biraz.
07:09Tamam dur. Şurayı toplayayım.
07:13Yorulmadın değil mi?
07:15Yok canım. Neye yorulacağım?
07:17Bendeki de laf. Şöyle oturalım istersen.
07:20Yok yok ya. İyi geliyor yorulmak.
07:22Peki.
07:25Ben küçükken böyle beş yaşındayken falan. Rahmetli Hikmet benden daha küçüktü tabii.
07:31Annen sabah alırdı bizi. Üçümüzü. Akşama kadar yürürdük. Böyle İstanbul'un bir ucundan bir ucuna.
07:38Anne nereye gidiyoruz? Cevap yok. Niye yürüyoruz? Ona da cevap yok.
07:43Bizi ağlayıp tepinene kadar yürütürdü bizi.
07:48İçindeki sıkıntıyı atmaya çalışıyordu. Sanki. Bitmeyen sıkıntıyı.
07:56O yüzden yürümeye idmanlıyım ben yani.
08:02Nerede peki şimdi?
08:06Bilmem. Kim bilir? Kendi bile bilmiyor olabilir nerede olduğunu.
08:14Ne bileyim özlemiyor musun peki?
08:17Yok özlemiyorum. O kadar çok gitti ki. Küçük yaşta alıştırdım kendimi özlememeye.
08:28Yani yürümeye de özlememeye de idmanlıyım.
08:30Yürümeye de idmanlıyım.
08:34Gel bakalım.