Yeni Akit Gazetesi Yazarı Mehmet Koçak, 'Rutte’nin kritik Ankara ziyareti ve bazı gerçekler' başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Rutte'nin Kritik Ankara Ziyareti ve Bazı Gerçekler
00:06Dünya, yönü belirleyen kusurlu bir pusula ile hızlı bir şekilde belirsizliğe, bilinmezliğe,
00:13güvensizliğe ve tedirginliğe doğru ilerliyor. Üçüncü Dünya Savaşı hazırlıklarının yapıldığı
00:19çok kritik ve çok tehlikeli bir süreçte, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte'nin Ankara
00:24ziyareti ve Başkan R. Tayyip Erdoğan tarafından kabulü ile gerçekleşen görüşmeler hiç şüphesiz
00:29bir öneme aizdir. Ukrayna-Rusya Savaşı ve Filistin ile Lübnan'da devam eden büyük yıkım
00:36ve toplu katliamlar ile savaşların yayılma, hatta Üçüncü Dünya Savaşı'na evrilmesiyle
00:40ile yüklü er gücün kullanılması ihtimalinin de ele alındığı kritik görüşmede. Ukrayna-Rusya
00:46Savaşı'nda potansiyel olarak Türkiye'nin ara buluculuk rolü gibi önemli konular üzerinde
00:50durulduğu açıklansa da, toplantıda açıklanmayacak mahrem konularında görüşüldüğü bir gerçektir.
00:56NATO Genel Sekreteri Mark Rutte'nin Başkan Erdoğan ile görüşmesi öncesi açıklamalarda
01:01bulunurken, ''Eee giderek, öngörülemez hale gelen bir dünyada Türkiye, ittifakımıza paha biçilmez
01:06katkılarda bulunarak, güney kanadımızdaki caydırıcılığı güçlendiriyor, iş şeklindeki
01:11ifadelerini kullanmış olması, aslında bir övgünün ötesinde bir gerçeği hatırlatmadır.
01:15Çünkü, Türkiye ve o stratejik ve jeopolitik konumu itibariyle Mihenk Taşı niteliğinde öneme
01:22olması, başat ülke olma mücadelesi veren diğer bir ifade ile dünya hakimiyeti kurmak isteyen
01:27ülkeler için bir cazibe merkezi konumundadır. Genç nüfusu, tarihi devlet deneyim ve tecrübesinin
01:35yanında strateji belirleme kabiliyetine sahip güçlü bir ordusuyla birilerinin kolay kolay
01:39vazgeçebileceği veya karşısına alabileceği bir ülke değildir. Rutte'nin Türkiye hakkındaki
01:45açıklamaları Bana Dünya siyaset tarihinin doğayenlerinden eski Amerikan güvenlik danışmanı
01:50ve Dışişleri Bakanı Henry Kissinger'in hatıralarında okuduğum bir kesiti hatırlattı.
01:54Amerika Birleşik Devletleri'nde dış politika uzmanları, akademisyen, stratekistler ve siyaset
02:01bilimcilerin yanında emekli büyükelçiler ile emekli komutanların katılımlarıyla düzenlenen
02:06konferansta bazı konuşmacıların, Sovyetler Birliği'nin dağılması sonrası Batı'ya karşı
02:11asıl tehditin ortadan kalkmasıyla, Türkiye'nin önceki önemini yitirdiğini, böylece Batı'nın
02:16Türkiye'ye ihtiyacı kalmadığı iş şeklindeki değerlendirmelerine müdahale eden Henry Kissinger,
02:21''Ey beyler sıradan bir Ortadoğu ülkesini değil, Türkiye'yi konuşuyoruz.'' diyerek dikkat çekmesiyle
02:28Türkiye'nin potansiyel gücünü ve özgür ağırlığını hatırlatması konferansın katılımcılarını yeniden
02:33düşünmeye sevk etmişti. Övgüler ve takdirler güzeldir ancak, bazı gerçekleri görmezlikten
02:41bilinmesi gerekir. Türkiye, NATO'ya karşı üzerine düşen sorumlulukları her zaman yerine getirdiği
02:48bir gerçektir. Ancak NATO'nun ise Türkiye'ye karşı sorumluluklarını aynı şekilde yerine
02:54getirdiği söylenemez. Türkiye'nin yerli ve milli savunma sanayisinin güçlendirilmesi projelerinin
03:00ambargo ve kısıtlamalarla engellenmesi, ayrıca Türkiye'yi tehdit eden PKK ve uzantıları YPG ile
03:06SDG gibi farklı isimlerdeki terör örgütleri ile işbirliği yapan, silahlandırıp bize karşı
03:12kullanan ülkelerin NATO içindeki sözde müttefiklerimiz olmaları, yüz kızartıcı olduğu
03:17kadar utanç vericidir. Ayrıca, Türkiye'deki hukuk dışı ve sahitçi güç odaklarının demokrasimizi
03:23güçlenmesini engelleyen askeri darbeleri ve 15 Temmuz FETÖ ihanetini yöneten ve yönlendiren
03:29Amerika Birleşik Devletleri ve NATO içindeki sözde müttefiklerimiz, olduğu inkar edilmez bir
03:34gerçektir. Unutulmasın ki, NATO'nun öncelikli amacı Amerikan çıkarlarını korumak olduğuna göre,
03:41NATO içindeki Türkiye karşıtlığının müsebbibi de ABD'dir. Şimdi, Başat ülke olma hedefine ulaşma
03:48adına NATO'yu kullanmaya niyetlenen Amerika Birleşik Devletleri, hegemonik mücadelesinde
03:53NATO'nun en güçlü ülkelerinden biri olan Türkiye'ye yeniden ihtiyaç duyduğu ise diğer bir
03:57gerçektir. NATO Genel Sekreterinin Ankara ziyareti, bu planın bir parçası olduğu açıktır.
04:04Bu gerçekler dikkate alınarak, Türkiye önüne gelen bu tarihi fırsatı, bir stratejik plan ve
04:11taktiksel manevrayla çok iyi değerlendirmeli. Türkiye, NATO içindeki sorumluluklarını yerine
04:17getirirken, zor şartlar içinde Çin ve Rusya ile kurulan yakın ilişkileri bozmayacak düzeyde
04:22geliştirilmeli ve telafisi zor hatalardan uzak durulmalıdır.