İstanbul Üsküdar'da düzenlediğimiz "Bir Konu Bir Konuk" programının yeni bölümünde, "Filistin Meselesi ve Sorumluluklarımız" başlıklı sunumu ile Dr. Mehmet Akif Can'ı ağırladık.
Mehmet Akif Can, konuşmasına Müslümanların davranışlarını yaratılış gayesinin belirlediğini hatırlatarak başladı. Filistin konusundaki sorumluluğun da bu gaye doğrultusunda adım atarak, Yahudi varlığı "İsrail'e" karşı el, dil, can, mal ve tüm imkanları kullanarak cihat etmenin gerekliliğini vurguladı.
Allah'ın küfür ve zulümden asla razı olmadığını belirten Can, Kur'an-ı Kerim'de iki Müslüman topluluğun aralarında savaştığında saldıran ve haksızlık yapan gruba karşı savaşmak emredilmişken, Müslümanları katleden kafirlere karşı savaşmaktan geri durmanın büyük bir vebal ve kalp hastalığı alameti olduğuna dikkat çekti.
Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in komuta ettiği savaşlardan örnekler vererek konuşmasına devam eden Can, Müslümanların zaferle değil seferle sorumlu olduğunu ve sonuçları hesaplayarak hareket edilemeyeceğini ifade etti. Nihayetinde, Allah'ın iman edip salih amel işleyenlere zafer ve nusret vaad ettiğini vurguladı.
Mehmet Akif Can, konuşmasının ikinci bölümünde yöneticilerin sorumluluklarına değinerek, Azerbaycan, Ukrayna, Libya vb. yerlere silah ve askeri destek veren Türkiye'nin söz konusu Gazze ve Filistin'e aynı tavrı sergilemeye yanaşmadığını ve hatta Yahudi varlığı "İsrail'le" ticaret yapmaya devam ettiğini belirtti. Bu durumun Gazze, Filistin ve Mescid-i Aksa'ya yardım etmenin imkan değil, iman meselesi olduğunu gösterdiğini ifade etti.
Son olarak, Müslümanların yöneticileri harekete geçirmek için yapabileceği çok şey olduğunu dile getiren Can, Filistin meselesinin kararlı bir şekilde sahiplenilmesi gerektiğini söyledi.
Mehmet Akif Can, konuşmasına Müslümanların davranışlarını yaratılış gayesinin belirlediğini hatırlatarak başladı. Filistin konusundaki sorumluluğun da bu gaye doğrultusunda adım atarak, Yahudi varlığı "İsrail'e" karşı el, dil, can, mal ve tüm imkanları kullanarak cihat etmenin gerekliliğini vurguladı.
Allah'ın küfür ve zulümden asla razı olmadığını belirten Can, Kur'an-ı Kerim'de iki Müslüman topluluğun aralarında savaştığında saldıran ve haksızlık yapan gruba karşı savaşmak emredilmişken, Müslümanları katleden kafirlere karşı savaşmaktan geri durmanın büyük bir vebal ve kalp hastalığı alameti olduğuna dikkat çekti.
Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in komuta ettiği savaşlardan örnekler vererek konuşmasına devam eden Can, Müslümanların zaferle değil seferle sorumlu olduğunu ve sonuçları hesaplayarak hareket edilemeyeceğini ifade etti. Nihayetinde, Allah'ın iman edip salih amel işleyenlere zafer ve nusret vaad ettiğini vurguladı.
Mehmet Akif Can, konuşmasının ikinci bölümünde yöneticilerin sorumluluklarına değinerek, Azerbaycan, Ukrayna, Libya vb. yerlere silah ve askeri destek veren Türkiye'nin söz konusu Gazze ve Filistin'e aynı tavrı sergilemeye yanaşmadığını ve hatta Yahudi varlığı "İsrail'le" ticaret yapmaya devam ettiğini belirtti. Bu durumun Gazze, Filistin ve Mescid-i Aksa'ya yardım etmenin imkan değil, iman meselesi olduğunu gösterdiğini ifade etti.
Son olarak, Müslümanların yöneticileri harekete geçirmek için yapabileceği çok şey olduğunu dile getiren Can, Filistin meselesinin kararlı bir şekilde sahiplenilmesi gerektiğini söyledi.
Category
📚
Öğrenme