İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, kendisi ve İzmir Barosu Genel Sekreteri Zöhre Dalkıran’ı ısrarla ‘ölümle tehdit’ eden Türker Eriş isimli şahsın, 3.kez gözaltına alınmasında tutuklanmasına tepki göstererek “Duruşma salonlarında, savcılara, hakimlere, en ufak söz söylendiğinde şahıslar tutuklanabiliyor ama avukatlara sokakta şiddet, sosyal medyada şiddet… Bunlar karşımıza çıktığında ne yazık ki aynı hassasiyet gösterilmiyor” dedi.
(İZMİR) – İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, İzmir Barosu Genel Sekreteri Zöhre Dalkıran'la birlikte ısrarla 'ölümle tehdit' edilmelerine rağmen salıverilen kişinin üçüncü kez gözaltına alındıktan sonra tutuklanmasına tepki gösterdi. İzmir Barosu suç duyurusunda bulunurken Yılmaz "Herkes için adalet ve hukuk" istedi.
İzmir Adliyesi önünde, İzmir Baro Başkanı ve Genel Sekreterinin tehdit edilmesi üzerine yapılan suç duyurusu basın açıklaması ile anlatıldı.
hbrlr1.com/ctfcabiakckckl
(İZMİR) – İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, İzmir Barosu Genel Sekreteri Zöhre Dalkıran'la birlikte ısrarla 'ölümle tehdit' edilmelerine rağmen salıverilen kişinin üçüncü kez gözaltına alındıktan sonra tutuklanmasına tepki gösterdi. İzmir Barosu suç duyurusunda bulunurken Yılmaz "Herkes için adalet ve hukuk" istedi.
İzmir Adliyesi önünde, İzmir Baro Başkanı ve Genel Sekreterinin tehdit edilmesi üzerine yapılan suç duyurusu basın açıklaması ile anlatıldı.
hbrlr1.com/ctfcabiakckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Aslında bu konu biraz geçmişe dayalı ama gelinen süreçte
00:04biraz farklı bir boyuta taşındığı için biz geçtiğimiz
00:06hafta içerisinde genel sekreterimiz avukat Zöhre
00:11Dalkıran'la birlikte bir suç duyurusunda bulunmuştuk. Bu
00:15suç duyurusuyla ilgili bir takım gelişmeler yaşandı. Yine bu
00:19sosyal medyada paylaşıldı. Ben çok kısaca ııı bunlara değinmek
00:24istiyorum. Suç duyurusunun hemen akabinde bana ve ııı
00:29Zöhre Dalkıran'a, genel sekreterimize yöneltilen bir
00:32tehdit ve ııı hakaret buna bağlı sıkı takip kişisel
00:37verilerinin ele geçirilmesi sebebiyle aileye ve çocuklara
00:41yönelen bir ııı tehdit unsuru vardı. Bununla ilgili yapılan
00:47şikayetten sonra şüpheli gözaltına alınıp haftada bir
00:51karakolda imza vermek adli kontrol şartıyla bırakılmıştı.
00:55Ama tabii bırakıldıktan hemen sonra aynı ııı davranış biçimi
01:00ve tehdit devam ettiği için savcılıkça tekrar gözaltına
01:04alınarak altı bin iki yüz seksen dört sayılı kanunla
01:07ilgili maddesi gereğince de ev hapsi ve elektronik kelepçe
01:12uygulamasına karar verildi. Ne yazık ki bu süreç devam etti.
01:17Bu süreçle ilgili olarak biz başsavcılıkla zaman zaman
01:20görüştük ve rahatsızlıklarımızı da dile
01:23getirmiştik. Sonrasında şahıs dün yeniden gözaltına alınmak
01:27suretiyle hakkında tutukluluk kararı verildi. Şu an tutuklu
01:33bir vaziyete. Bu alanda belki onlarca basın açıklaması
01:36yaptık. Bunların içeriğinde sözümüzü hep yurttaşa avukata
01:42karşı şiddeti dillendirdik. Avukatların, baroların,
01:46savunma mesleğinin nasıl itibarsızlaştırıldığını
01:50yurttaşların ya da tarafların ya da herhangi birinin
01:55avukatlara ve savunma mesleğine karşı uyguladıkları bu şiddetin
01:59cezasızlık politikalarıyla nasıl ödüllendirildiğini ve
02:03yurttaşın da bu nedenle nasıl bir cesaretle bu tehditlerine,
02:08şantajına devam ettiğini ifade etmeye çalıştık. Evet, bugün
02:13yaşanan da buydu. Geçtiğimiz hafta içerisinde verdiğimiz
02:16dilekçenin özeti de buydu. Ne yazık ki savunma mesleğine
02:21karşı gerek sözel gerek fiziksel şiddet devam ediyor.
02:25Bu şiddetin son bulması elbette hepimizin temennisi, isteği ama
02:30bunun için önce kararlı olmak gerekiyor. Önce bu iradeyi
02:35yansıtmak gerekiyor. Bu iradenin yansıyacağı alanda
02:39adliyelerdir. Evet bu şiddet sarmalının son bulmasının
02:42yegane sonucu ve çözüm odağı yine hukukun kendisidir. Biz bu
02:48yönüyle açıklamalarımızı yaptık. Evet ilk günler
02:52itibaren bize hemen yanımızda olan meslektaşlarımız ya da
02:55olmayan meslektaşlarımız ya da Türkiye'nin dört bir yanından
02:59meslektaşlarımız bizim yanımızda olduklarını ve
03:02dayanışma içerisinde olduklarını söylediler.
03:04Türkiye'de yer alan seksen bir baronun başkanı ve barolar
03:08birliği konuyla ilgili bir basın açıklaması hazırladı ve ortak
03:12imzayla bunu sosyal medyalarından bütün barolar
03:15duyurdular. Avukata, savunma mesleğine, barolara şiddetin
03:20son bulması gerektiği yönünde bu açıklama yurttaşlar
03:23tarafından da meslektaşlar tarafından da büyük bir
03:26dayanışma içerisinde bizlere iletildi. Avukata yönelik
03:30şiddetin yargılanacağı eylemlerin Avukatlık Kanunu'nun
03:35elli yedinci bandesine tabi olması gerekir. Bizler baro
03:39yönetimi genel sekreter ben şahsı tanımayız. Şahısla en
03:44ufak bir temasımız yok. Ama biz aynı zamanda kamu hizmeti
03:47yapıyoruz. Bizim görevimizin en büyük alanı bu. Sokakta
03:52çevirme yapıldığında bir vatandaş bir uygulamaya itiraz
03:55ettiğinde tutulan tutanakla şahıslar çok basit bir suçla
03:59tutuklanabiliyor. Duruşma salonlarında savcılara,
04:02hakimlere en ufak söz söylendiğinde şahıslar
04:06tutuklanabiliyor. Ama avukatlara sokakta şiddet,
04:10sosyal medyada şiddet bunlar karşımıza çıktığında ne yazık
04:14ki aynı hassasiyet gösterilmiyor ya da gecikmeli
04:19olarak gösteriliyor. Sorun bu. Evet herkes için adalet,
04:24herkes için hukuk. Bizim için gecikmeli uygulanan bu hukuki
04:29uygulamanın herkes için gerekli olduğu unutulmamalı. Herkesin
04:34yasalar önünde eşit kimliği, kişiliği, siyasi görüşü,
04:38besliği ne olursa olsun ayrımcılık yapmadan herkesin
04:42bu ülkede özgürce yaşayabileceği bir düzenin
04:45olması elbette hepimizin en büyük temennisi ve diyoruz ki
04:50dayanışma yaşatır.
05:04Evet.
05:34Evet.
06:04Evet.
06:34Evet.
07:04Evet.