• evvelsi gün
Bursa'da 45 yıldır kalaycılık yapan 55 yaşındaki Yılmaz Erişen, mesleğin sona yaklaşmasından endişe ediyor. Teknolojinin gelişmesiyle unutulmaya yüz tutan kalaycılık, yeni neslin ilgisizliği nedeniyle tehlikede.
Bir el sanatında sona doğru: 'Kalaycılık'
45 yıllık kalay ustası zamana direniyor
Ömrünü adadığı mesleğini 70 yıllık dükkanda sürdürüyor
BURSA - Bursa'da babasından öğrendiği kalaycılık mesleğini 45 yıldır devam ettiren 55 yaşındaki Yılmaz Erişen, mesleğin artık bitme noktasına geldiğini ve artık kimsenin bu işi yapmak istemediğini belirtti. Zamana yenik düşen mesleklerden olan kalaycılık, teknolojinin gelişmesiyle son demlerini yaşıyor. Zamanında büyüklerin evlerinde eksik olmayan bakır tavalar, tencereler tozlu raflara kalkmaya devam ediyor. Bursa'da yaşayan 55 yaşındaki Yılmaz Erişen, babasından öğrendiği mesleğini 45 yıldır özveriyle sürdürüyor.

hbrlr1.com/ctffdwclkckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:30İzlediğiniz için teşekkür ederim.
01:00İzlediğiniz için teşekkür ederim.
01:05İzlediğiniz için teşekkür ederim.
01:10İzlediğiniz için teşekkür ederim.
01:15İzlediğiniz için teşekkür ederim.
01:20İzlediğiniz için teşekkür ederim.
01:25İzlediğiniz için teşekkür ederim.
01:30İzlediğiniz için teşekkür ederim.
01:35yapıyorum. Kırk beş sene doldurdum yani.
01:41İlkokuldan çıktım. İlkokulu bitirmeden üçüncü sınava
01:46gidiyordum. Buraya da geliyordum. Burada
01:48çalışıyordum. Şey bu işte burada aşağı yukarı sekiz
01:53yaşından beri başladık bu işe. Altı yaş oldu elli beş hala
01:59devam ediyoruz. Gençler gençlerin artık böyle bu tür
02:04işlerde merak yok. Eskiden mesela bizim zamanımızda bizden
02:09sonraki nesilde de vardı biraz merak. Ama şimdi yok.
02:14Şimdiki gençlerin eee masa başı istiyorlar. Eskiden okullar
02:21bittiği zaman çocuklar gelirdi buraya. Çırak lazım mı? Çırak
02:27lazım mı diye. Şimdi ne gelen var ne giden var. Kimse
02:30gelmiyor. Yok yeni neslin bu işlerde sanatkarlıkta merak yok
02:35zaten. Hep masa başı iş istiyorlar. Hani yetişse bu
02:42meslek bitmese ama zamanla bizler de gidince zamanla bu
02:48meslek bitecek yani. Yapan yok çünkü. Bizim yerimize geldik
02:53insan yok. Yetişmeyince adam az var. Ama Maraş Antep
03:00tarafında var. Orada mesela yetişiyor gençlik. Ama oradan
03:06buraya gelen yok ki çalışmaya. Onlar da orada çalışıyor.
03:11Buraya gelen yok yani. Üniversite için işte hani biz
03:15bir şeyler biz çalışıyoruz ama bunu üretenler yeni yeni
03:20şeyler üretiyorlar. Onların sayesinde biz de ayakta
03:24duruyoruz. Mesela eskiden mesela şimdi bu bakır çay
03:29damıtların başka modeli vardı. Şimdi değişik değişik modeller
03:32yapmışlar. Millet özeniyor, alıyor, kullanıyor. Kalaya
03:36ihtiyacı olduğu zaman getiriyor, kalaylıyor. Yumurta
03:40tavaları mesela üretmişler. Onlar mesela bu kahvaltı
03:45yerlerinde yumurta veriyorlar. Böyle bakır tavalarda mesela
03:50çay bahçelerinde çay veriyorlar. Bakır çay damıklar
03:54da geliyor yani. Onlar da kalaya ihtiyacı olduğu zaman
03:59bize getiriyorlar, biz kalıyoruz. Evlerden de
04:02geliyor. Geliyor tabii. Mesela eski insanlar hala bakır
04:06kullanıyor bazıları. Yemeklerini hala bakır
04:09tencerelerde yapanlar var yani. Ama o da yaşlı
04:13insanlarımız yani. Bakır zehirlemez. Bakırda pişen
04:17yemeği akşama mesela pişirdin öğle akşam yemeğini. Eee akşam
04:24yemeğini yedikten sonra onda kalan yemeği başka bir kaba
04:27boşaltacaksın. Onun içinde durmayacak. Zehirlemesinden
04:31değil. Eee kalayı dayanıklı dursun diye yani. Ama bazıları
04:37var. Tabii gıdadan zehirleniyorlar. Sokakta gezen
04:41kalaycılara kalaylatıyor. Onlar kurşunla kalaylıyorlar.
04:45Onların şeyi zehirlerse zehirler yani. O bakırdaki
04:50kurşun zehirlerse zehirler. Hani bakır zehirlemez adam.
04:54Kurşunla kalaylattığın zaman o yemek kurşunun suyu yemeğe de
04:59bulaşıyor. O yemeğin suyu değişik renk oluyor böyle.
05:03Değişik renkte çıkıyor yani.

Önerilen