Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00MÜZİK
00:14Sevgili izleyiciler, Cumhuriyet TV ekranlarından herkese merhaba.
00:18Milli Eğitim Bakanlığını bu ekranlarda çok konuştuk, özellikle tarikat ve cemaatlerle imzaladığı protokolleri anlatmaya çalıştık.
00:25Biz daha onların şokunu atlatamamışken yine bir protokol imzaladığı Milli Eğitim Bakanlığı Ülke Ocakları'yla imzaladı bu protokolü MHP'ye bağlı Ülke Ocakları'yla.
00:35Artık Ülke Ocakları da Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullarda kurs adı altında ders verebilecek, eğitim verebilecek.
00:42Peki bu milli eğitim açısından okuldaki çocuklar ve ülkenin geleceği açısından nasıl durumlar teşkil ediyor?
00:49Eğitim Sendikası Genel Başkanı Kemal Irmak'tan dinleyeceğiz.
00:53Sayın Irmak hoş geldiniz.
00:56Teşekkürler, iyi yayınlar.
00:58Teşekkür ediyorum.
00:59Şimdi Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü MHP'nin yan kuruluşu olan Ülke Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı ile yaygın eğitim faaliyetleri kapsamında genel mesleki ve teknik kurslar düzenlemesi için 2 Ocak 2025'te bir protokol imzaladı.
01:17Peki bir eğitimci gözüyle siz imzalanan bu protokolü nasıl değerlendiriyorsunuz?
01:23Şimdi Milli Eğitim Bakanlığı'nın protokol yapma yetkisi var.
01:30Yasal olarak buna izni var.
01:34Ancak milli eğitimin genel amaçları doğrultusunda bunlar nedir?
01:40Çocukların ülkesine, geleceğine, evrensel değerlere, demokratik değerlere uygun bir şekilde kendilerine geliştirebilecekleri, üstelik pedagojik yaklaşım içerisinde olacak yapı ve kurumlarla bu protokolü imzalayabilir.
02:02Bilim kurulları ile bunu yapabilir, TÜBİTAK ile yapabilir.
02:06Akademinin çeşitli birimleriyle, eğitim fakülteleriyle ve benzeri çocuk gelişim birimleriyle bütün bu protokolü yapabilir.
02:19Ama Milli Eğitim Bakanlığı çok uzun zamandan beri bu protokolleri kendi dünya görüşüne, ideolojik anlayışına yakın kurumları seçerek bunu yapıyor.
02:31Ve bu kurumların bir çoğunun neredeyse %70'nin %80'inin bir pedagojik formasyondan ve yaklaşımdan yoksun.
02:43Dini vakıf ve kurumlar ve onların uzantıları olan derneklerle, vakıflarla giderek Diyanet İşleri Başkanlığı ile bu tür protokolleri her gün yapıyor, hayata da geçiriyor.
02:59Bakanın bir inadı var, bu inadını kendi ifadeleriyle söyleyelim.
03:04Geçen yılki bütçe konuşmalarında yani tam bir yıl oldu, oradaki bütçe konuşmalarında çatlasanız da patlasanız da biz bu protokolleri yapmaya devam edeceğiz dedi.
03:15Bu bir Milli Eğitim Bakanlığı'na yakışabilecek bir ifade olmadığı gibi gerçekten çok trajikomik bir durum.
03:24Hatta Sivil Toplum Kuruluşu olarak nitelendirmişti cemaat ve tarikatları da.
03:28Tabi tabi yani sizin cemaat ve tarikat dediğiniz ama bizim Sivil Toplum Kuruluşu, STK dediğimiz kurumlardır bunlar ve biz bunlarla bu protokolleri imzalamaya devam edeceğiz.
03:39Ettiler de, ediyorlar da. Aslında bu konuda hukuki bir mücadele de veriyoruz, fiili mücadelenin yanında.
03:48Geçmiş dönemde bu anlamda Sayıştay'ın, Danıştay'ın verdiği kararlar, en azından olumlu diyeceğimiz kararlar oldu bizim açtığımız davalara.
04:02Şunu ifade ettiği gerekçesinde iptal kararı verdi ve mahkeme şunu söyledi.
04:10Dedi ki, Türkiye'de eğitim Milli Eğitim Bakanlığı'na verilmiştir. Her türlü örgün ve yaygın eğitim görevi Milli Eğitim Bakanlığı'na verilmiştir.
04:23Milli Eğitim Bakanlığı dışındaki kurum ve kuruluşlar bu tür eğitimler verilemez, bu doğru değildir. Ama buna rağmen hiç hız kesmeden bu protokoller devam etti.
04:35Aslında ülke ocaklarıyla en son yapılan hayat boyu öğrenme merkezlerine gidip kurs verebileceklerine dair yapılan protokoller,
04:45daha önceden de ülke ocakları birçok il milli eğitim müdürlükleriyle, ilçe milli eğitim müdürlükleriyle yaptıkları protokol çerçevesinde okullara gittiler.
04:56Okullarda çorba dağıttılar, başka iş yaptılar ama çıkışta geçen yıl Tekirdağ'da ve benzeri yerlerde bunun örneklerini çokça yaşadık biliyorsunuz.
05:08Öğrencilerle yaptıkları faaliyetlerin sonunda o faaliyetlerin ne olduğunu göremiyoruz.
05:14İşin orası bize gitti bir kere ama okul önünde kurt işareti, yani bir siyasi partinin onun sürdürdüğü geçmişten gelen işaretini yaparak çocukları da fotoğraflar veriyorlar.
05:32Şimdi ne tarikat ve cemaat uzantısı dernek ve vakıfı ne de ülke ocaklarındaki bir siyasi partinin gençlik örgütlerinin size çok net ve açıktır.
05:43Pedagojik anlamda, eğitim anlamda, akademik anlamda bu çocuklara verebileceği bir şey yok çünkü böyle bir çalışmaları yok bundan.
05:52Bir dini vakıf ve kurum ne için çalışır?
05:55İnsanları manevi dünyaya hazırlamak, hazırlatmak, kendi bir de valla şunu da ifade etmek gerekiyor bu ülkede bazı din adamları da söyledi önce dininizi sahip çıkın diye ondan şunu ifade ediyorlar.
06:11Bir din bir Kur'an olur, onun öğretileri olur vs. Şimdi her tarikat her cemaatin kendine göre bir din öğretisi var ve bu din öğretisine geliyorlar bu okulları da veriyorlar.
06:26Şimdi ülke ocakları neyi veriyor? Ülke ocakları da güya bir tarih bilinci içerisinde tarih sanki ülke ocaklarıyla başlıyor dünyada onların anlayış ve yaklaşımıyla ilgili bir tarih var sadece.
06:40O tarih yaklaşımını Türklüğü, Türkçülüğü, Milliyetçiliği aslında milliyetçilik bir anlamda nedir? Dünyanın her yerinde böyledir.
06:49Bu sadece Türk Milliyetçiliği için, Kürt Milliyetçiliği için, Ermeni Milliyetçiliği için değil bütün milliyetçiliğin genel oturduğu şey şudur, başkalarını sevmemek üzerindedir.
07:01Yani en büyük o halktı artık o halk kimse, Kürtse Kürt, Türkse Türk, Ermeni ise Ermeni, Rumsa Rum.
07:11Şimdi böyle bir anlayış bizim evrensel değerleri, demokratik değerleri, farklılıkları öğretmemiz gereken eğitim kurumlarının içerisine sokulabilir mi?
07:23Öyle bir şey kabul edilebilir mi? Ama bugün maalesef Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda aklını yemiş.
07:31Hakikaten bir izan sorunu var Türkiye'de Milli Eğitim Bakanlığı'nda özellikle Yusuf Tekin'de bunu her defasında açıkça söyledim.
07:40Şimdi bir kez daha söylüyorum.
07:42Oysaki eğitim kurumların demokratik düşünceyi, düşüncenin sorgulanması, bilimsel düşünceyi, akademiyi, kendini geliştirmeyi, dünya gelişirken onlarla hem kendini çocukların hem kendilerini keşfetmesi,
07:59hem içinde yaşadığı toplumun değerlerini keşfetmesi, hem bunları evrensel değerlerle harmanlaması ve bütün bunların üstünde bilgiyi ve bilimi üstün tutması gerekiyor.
08:14Bu kurumların hiçbirisinin bilgi ve bilimle ilgili ne bir çalışması var, ne bizim tanık olduğumuz bir çalışma var, zaten onların görevi de değil.
08:25O zaman Milli Eğitim Bakanlığı'nın önünü açtığı bu uygulama okula giden çocukları ideolojik anlamda koşullamak üzerine mi?
08:33Yani bu çocuklar sonuç olarak henüz bir ideolojiyi bilmiyorlar muhtemelen ve tanımaları içinde biraz erken sanıyorum ki.
08:41Peki ülke ocaklarının milli eğitime bu kadar dahil olmasıyla birlikte bu küçük yaştaki öğrenciler ideolojik anlamda koşullandırılacaklar mı?
08:52Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın ilgili maddeleri şunu ifade eder, hem kurumlarda ve özellikle de zorunlu eğitim çağındaki çocuklara ve bunların bu eğitimi aldığı kurumlarda,
09:08yani ilkokul, ortaokul, ana sınıfı, lise bu tür kurumlara herhangi bir siyasi ideolojik bir yaklaşım içinde olunan yapılar ve kurumlar sokulamaz
09:19ve buralara da siyasetin kendisi de sokulamaz. Çünkü buralarda çocuklara biz siyaseti öğretmiyoruz.
09:26Herkes kendi siyasal tercihini 18 yaşından sonra yapabilme şeyine sahiptir.
09:33Ama bu uygulamalarla birlikte yani bu protokollerde ülke ocaklarına, tarikat ve cemaatlerin uzantılarına,
09:42TÜGVAT, TÜRGEV, İHH, İlim Yayma Cemiyeti ve benzeri birçok yapılarla yapılan protokoller bunlar gidiyorlar kendilerinin dünya görüşlerini,
09:54dini görüşlerini, milli görüşlerini, milliyetçi görüşlerini orada ifade ediyorlar.
10:00Yani Türkiye'de milliyetçilik öğretiliyor. En azından cumhuriyetin üzerine kurulduğu esaslar vardır.
10:07Bunun içinde de milliyetçilik var. Ama oradaki milliyetçilik bir ulusu, bir milleti, başka milletler üstünde üstten gelen bir milliyetçilik değildir.
10:17Bunu bu ülkede MHP ve onun gençlik örgütlemesi olan ülke ocakları yapılıyor. Türk gibi düşün.
10:24Hatta çok hazin, hani bu ülke mesela söyleriz aslında çok kültürlü, çok dinli bir ülke, bir mozaik.
10:34Bu ideolojinin başında bulunan ve bugün Türkiye'de bir çözüm sürecini de güya kendince aktörlüğünü yapan devlet bahçelinin ne mozaiği ulan bu memleket mermer.
10:49Yani herkes tek tip, herkes aynı. Bu düşünceyi okullara da sokmaya çalışıyorlar.
10:57Oysa bu ülkede farklı inançlı insanlar yok mu? Neden sadece Hanifi-Sünni mezhebinin ritüellerini içiren din, kültür, ahlak bilgisi sayısı her gün yettiğini arttırılıyor.
11:10Bu yetmezmiş gibi bir de aynı zamanda bu okullara imamlar sokularak orada manevi danışmanlık adı altında ve oraya giderken şu sorular soruluyor.
11:23Topluyorlar çocukları spor salonuna. Ailesinde düzenli olarak oruç tutan, namaz kılan kimler var?
11:31Çok ayrıştırıcı bir dil. Herkesin bu ülkede oruç tuttuğu, namaz kıldığı söylenemez. Aleviler var, seküler yaşamdan yana olanlar var.
11:41Başka inançtan olan insanlar var. Böyle bir şeye oradaki çocuk nasıl cevap verecek? Neye göre cevap verecek?
11:50Devlet bütün inançlara eşit şekilde yaklaşması gerekiyor ve bunu da en çok yapması gereken yer de okullar.
12:01Bunu cemaat yapabilir. Cemaat kendisini içinde bulunduğu toplumu ayrıştırabilir.
12:08Ama layık ve demokratik bir ülkede hala anayasasında Türkiye Cumhuriyeti layık demokratik hukuk devletidir diye yazdığı bir anayasanın içinde bakanlık yapan Milli Eğitim Bakanlığı
12:22Bu tür ayrıştırıcı bir yaklaşım içinde olamaz, bu suçtur. Ama geliyor ki, biraz önce söyledim, bu ülke anayasanın ilgili maddesinde de var.
12:33Siyaset sokulamaz. Biraz önce de söyledim, bu konuda kazanılmış hukuksal davalarımız da var bizim.
12:41Ülke ocakları ile ilgili de var. Geçmişte Balıkesir ilinde bir protokol yapmıştı, onunla ilgili bir karar çıkartırdık.
12:49Ama hukuk tanımayan, hukuksuzluğu meşru hale getiren bir iktidar olunca, burada tür yapılara karşı açılan ve kazanılan hukuki davalar da görmezden gelmiyor.
13:04Milli Eğitim Bakanlığı'nın görevidir. Milli Eğitim'in tüm kademelerinde eğitim yapma görevi ona aittir. Değişmez bu.
13:12Öğrencilerin eğitim hayatı konusunda da büyük bir sorun ve endişe teşkil ediyor bu imzalanan protokoller.
13:19Kesinlikle bu endişe verici ve kaygı verici bir durumdur. Diğer taraftan bir pedagojik kıyımdır.
13:26Nasıl endişe vermesin, herhangi bir hiç fark etmez. İsterseniz size, bize, başkalarına yakın bir siyasi partinin gençlik örgütlenmesi de olsun, okullara gidip herhangi bir siyasi faaliyet sürdüremez.
13:43Bu CHP'nin gençlik örgütlenmesi de olabilir, AK Parti'nin de olabilir, MHP'nin de olabilir.
13:49Herhangi bir parti okullarının içinde teşkilatlanır gibi kendi ideolojisine yönelik öğretimleri çocuklara öğretemez.
13:59Çok net bir şekilde bunu giden arkadaşlar, hayat boyu öğrenme merkezlerinde kurs verecek ülke ocaklarından gidenler, bu çocukları ocaklara çağırmayacağının bir garantisi var mı?
14:13Bu çocuklar henüz gelişim çağındaki çocuklar, doğruyu yanlışı çok fazla ayırt edemeyecek çocuklar ki kesinlikle bu çalışmanın altında da bu var.
14:26Bu çocuklar ortaokul çağındaki, lise çağındaki ya da bu hayat boyu öğrenme merkezlerindeki çocuklar ocaklara davet ediliyor.
14:39Ocaklara davet edildikten sonra orada kendilerine bir ideolojik kılıf içine sokuluyor bunlar.
14:46Ondan sonra burası kimin gençlik örgütü? MHP'nin gençlik örgütü.
14:52Buradan MHP'ye de bu çocuklar devşirilebilir.
14:56Somut bir şekilde var mı bu konuda şeyiniz derseniz yok.
15:01Ama şunu yapan bir anlayış bunları gizliden açıktan çıkıp kurt işareti yaparak ondan sonra çocuklarla birlikte fotoğraf çekip bunu sosyal medyada yayınlayan bir anlayış,
15:17o çocuklarla baş başa kaldığında bu ideolojiyi aktarmayacağının garantisini kim denetliyor bunları?
15:24Sadece bunlar değil. Bakın Erdem Bey, birçok tarikat ve cemaatlerle yaz okulu protokolleri imzalanıyor.
15:35Bu geçtiğimiz yıl İstanbul'un 39 ilçesinde ve ülkenin birçok ilinde bu yaz okulu protokolleri yapıldı.
15:46Bu yaz okullarına giden kişiler kim? Eğitimi verenler kim? Bu eğitimler nasıl eğitimler? Burada ne yapılıyor? Bu çocuklara ne aktarılıyor? Bundan kimsenin haberi yok.
16:01Şeffaf bir süreç değil yani bu.
16:03Hayır evet kesinlikle şu yapılabilir herhangi bir cemaat ya da dini örgüt ne bileyim dışarıdaki etraftaki insanlarla örgütlenebilir götürüp ama örgün eğitim çağındaki,
16:16okul çağındaki çocukları bu protokoller çerçevesinde böyle bu bir yaz okulu adı altında başka çelez projesi kapsamındaki projeler kapsamında camiye oraya buraya pikniğe götüremez.
16:30Bu yasal değil ama bir hukuk tanımazlık var fakat bu hukuksal sürecimizde devam ediyor. Bunun karşısında eğitimselin fiil mücadelesi de devam ediyor edecek.
16:41Buna elimizden geldiğince izin vermeyeceğiz ama sorun sadece eğitimselin sorunu değil bu çocuklar hepimizin çocukları eğitim sorunu memleket sorunu.
16:52Eğitim alanındaki her antidemokratik uygulama her kişiye inanca ırka göre yapılan uygulama bu ülkenin geleceğine verilebilecek en büyük kötülük diye ifade edelim.
17:08Peki Sayın Irmak çok teşekkür ediyorum oldukça kritik bir konu şu anda Milliyetim Bakanlığı'na bağlı okullarda eğitim gören çocuklar bu ülkenin yarınki gelecekleri ve oldukça önemli noktalara değindiğiniz sağolun tekrardan programa katıldığınız için.
17:24Ben de teşekkür ediyorum sizlerde sağolun iyi ki varsınız iyi yayınlar.
17:30Teşekkür ediyorum.
17:32Evet sevgili Cumhuriyet TV izleyicileri Eğitim Sendikası Genel Başkanı Kemal Irmak konuğumuzdu.
17:38Milliyetim Bakanlığı'na bağlı hayat boyu öğrenme genel müdürlüğü ve MHP'nin yan kuruluşu olan Ülke Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı ile imzalanan protokol hakkında konuştuk.
17:49Ülke Ocak 2025'te yani yılbaşından bir gün sonra imzalandı bu protokol ve aslında çocuklar içinde durum hala belirsiz.
17:57Çünkü o yaştaki çocuklar bir siyasi ideolojiyi öğrenmek zorunda kalmaktansa muhtemelen nasıl iyi bir insan olmalı nasıl okulda başarılı olunmalı gibi şeyleri öğrenmesi gerekiyor çocukların.
18:09Biz sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz bu ekranlardan aktaracağız ancak şimdilik burada noktalayalım.
18:15Başka bir programda yeniden görüşmek üzere.