Saadet Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, Türkiye'de yürütmenin yasama ve yargıya müdahale ettiğini belirterek, kuvvetler ayrılığının ortadan kalktığını ifade etti. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nde gazetecilerin tutuksuz yargılanması gerektiğini vurguladı.
(TBMM) - Saadet Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, "Türkiye'de artık kuvvetler ayrılığı yok. Yürütmenin yasama ve yargıya müdahale ettiği bir iklimle karşı karşıyayız. Bugünleri de arayacağımız bir iklime doğru gidiyoruz" ifadesini kullandı.
Özdağ, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle Parlamento Muhabirleri Derneği'ni (PMD) ziyaret etti. Özdağ, "İktidara yakın olanlar hariç, sanki millet olarak bir kazanın içerisinde kurbağa misali atıldık ve yavaş yavaş ısınan bir iklim var. Bu ısınan iklim demokrasiyi, insan haklarını, hukukun üstünlüğünü, şeffaflığı buharlaştırıyor, hesap verme mekanizmasını ortadan kaldırıyor.
hbrlr1.com/ctfityldkckckl
(TBMM) - Saadet Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, "Türkiye'de artık kuvvetler ayrılığı yok. Yürütmenin yasama ve yargıya müdahale ettiği bir iklimle karşı karşıyayız. Bugünleri de arayacağımız bir iklime doğru gidiyoruz" ifadesini kullandı.
Özdağ, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle Parlamento Muhabirleri Derneği'ni (PMD) ziyaret etti. Özdağ, "İktidara yakın olanlar hariç, sanki millet olarak bir kazanın içerisinde kurbağa misali atıldık ve yavaş yavaş ısınan bir iklim var. Bu ısınan iklim demokrasiyi, insan haklarını, hukukun üstünlüğünü, şeffaflığı buharlaştırıyor, hesap verme mekanizmasını ortadan kaldırıyor.
hbrlr1.com/ctfityldkckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Şimdi bugün Çalışan Gazeteciler Günü. Türkiye'deki
00:04tüm problemler bileşik kaplar gibidir. Eğer ülkenizde
00:08demokrasi varsa çalışan gazetecilerin de demokrasiden
00:12istifade etmesi vardır. Hukukun üstünlüğü varsa yine aynı
00:16şekilde çalışanı çalışmayan, çalıştırılmayan gazetecilerin
00:19olmadığı bir iklim oluşur. Ve çalışanlar da haklarını elde
00:22etmiş olurlar. Çok rahat bir şekilde. Bugün ülkemizde bir
00:27demokrasiden bahsetmek mümkün değil. Sözde bir demokrasiyle
00:30karşı karşıyayız. Hukukun üstünlüğünden bahsetmek mümkün
00:34değil. Üstünlerin hukukundan veyahut da yargının artık
00:37tamamen arka bahçesi yapıldığı, iktidarın arka bahçesi
00:39yapılmak için çok büyük gayretlerin sarf ettiği bir
00:41iklimdeyiz. Aynı zamanda da Türkiye'de insan haklarının da
00:45çok ciddi şekilde dumara uğradığı bir iklimdeyiz biz.
00:48Bunun sonucunda da hep beraber bedel ödüyoruz. Yani sanki
00:52bütün milletçe iktidara yakın olanlar haricindeki onlar da oy
00:57verenler de dahil olmak üzere onlar da nasiplerini alıyorlar.
00:59Sanki büyük bir milletçe tamamen bizler bir kazanın
01:03içerisine bir kurbağa misali atıldık ve orada yavaş yavaş
01:07yavaş yavaş ısınan bir iklim var. Bu ısınan iklim orada
01:11demokrasi buharlaştırıyor. Insan haklarını buharlaştırıyor.
01:14Hukukun üstünlüğünü buharlaştırıyor. Şeffaflığı
01:17buharlaştırıyor. Denetleme mekanizmasını ortadan kaldırarak
01:20buharlaştırıyor. Hesap verme mekanizmasını ortadan kaldırıyor.
01:23Kuvvetler ayrılığı yok artık zaten Türkiye'de. Yürütmenin
01:26tamamen yasamaya ve yargıya müdahale ettiği bir iklimle
01:29karşı karşıyayız. Bugünleri de arayacağımız iklime doğru
01:32gidiyoruz gibi gözüküyor. Yani her geçen gün neden
01:34diyeceksiniz? Işte bir maaşlara zam yapılacak, kök maaşa zam
01:38yapılacak. Geçen seferde de bunu yapmışlardı. Ve bunu diyor
01:42ki on dört bin dört yüz altmış sekiz liraya çıkardık diyor. Ya
01:45kardeşim bunu parlamento yapar, kanunla yapılır. Yani bunu
01:48bütün Türkiye'de bin yıllık bir coğrafyada beraber yaşıyoruz
01:51bin yıldır bu topraklardayız. Yüz bir yıllık bir cumhuriyette
01:55yaklaşık yetmiş yedi, yetmiş sekiz senelik çok partili
01:57hayatın olduğu bir iklimde yani bunu herhangi bir batı
02:01ülkesinde söylesinler o gün aynı gün hükümet istifa eder.
02:04Ettirir, kamuoya ettirir. Medya ettirir. Oradaki diğer siyasi
02:09partiler devreye girer. O nedenle çalışan gazeteciler
02:11günü bugün yanlış anlamayın. Eğer iktidara yakınsanız
02:15iktidarla beraberseniz iktidara uygun yayıncılık
02:19yapıyorsanız siz ayakta kalırsınız. Eğer iktidara uygun
02:23yayıncılık yapmıyorsanız bu iktidarın yapmış olduğu
02:26yanlışları da güzelleme yaparak takdim ediyorsanız eyvallah
02:30ayakta kalırsınız. Aksi takdirde rütüpte sizin canınızı okurlar.
02:34Ötekiler başka şey söyler, onlara ceza olmaz ama bu
02:37tarafta bağımsız, objektif, tarafsız yayıncılık yapacağım
02:40diyen bir gazeteciye de sen beni desteklemedin, sen bana ördek
02:44dedin diyerek hani nasıl Abdülhamit döneminde vardı ya
02:46bu tür şeyler sansürler vardı, ördek dedim, ben sana ördek
02:49demedim efendim, ben yukarıda bulutlar var. Tamam işte
02:51bulutlar dedin, onlar yağmur olacaklar. Sonra bir çukura
02:54düşecekler, çukurda da ördekler olacaklar, sen bana onu dedin.
02:57Böyle bir mantıkla hareket ediliyor Türkiye'de. Muhalefet
03:01olanlar ise yani muhalefetle demeyeyim, bu herkes için
03:04geçerli. Siyasi partilerde muhalefet olanlar veya medyada
03:07tarafsız yayıncılık yapanlar, iktidarın yanlışlarını
03:10söyleyenler, yolsuzlukları çıkartmak isteyenler,
03:13hukuksuzluğu, keyfiliği ortaya çıkartmak isteyenlere de
03:15acımasızca cezalar veriliyor Türkiye'de. Bütüple veriliyor,
03:19basın ilan kurumuyla veriliyor ki iktidar partisinde
03:22milletvekiliyken, iktidar partisinde genel başkan
03:24yardımcısıyken milletvekillerinin ııı
03:27dokunmazlığının kalkmasını istemedim efendim. Sayın Hayati
03:31yazıcı orada yirmiye yakın gazeteciye konuşurken evet
03:34dokunmazlıklar kalkmalıdır, suç işleyenler cezasını çekmelidir
03:37dediği anda beş dakika sonra da ben arkasından hemen aynı
03:41gazetecilere hayır dokunmazlıklar kalkmamalıdır.
03:43Insanlar suç işlemeli midir? Işlememelidir. Işlerler.
03:46Milletvekilleri zaten işledikleri suçlardan
03:49milletvekilliği bittiği gün cezalandırılır. Bizde zaman
03:51aşımı yoktur diye demek vermiş bir siyasetçiyim ben bunu. Hem
03:54de iktidar partisinde bunları söylemek de çok zordur.
03:56Türkiye'de partiler genellikle kışla gibidir. Azıcık aykırı
04:00şeyler söylerseniz disipline verilirsiniz. Ve hemen dışarı
04:03atılırsınız. Yani Türkiye'de hem parlamentomuzda demokrasi
04:07yok hem de partilerde de tam bir demokrasiden bahsetmek de
04:09mümkün değil bu siyasi partiler yasası nedeniyle.
04:11Ikinci olarak da gazetecilerin tutuksuz yargılanmalarını
04:14söyledim hem de iktidar partisinde genel başkan
04:16yardımcısıyken. Bunu söylemek de çok zor bir şeydi. Niye
04:19tutuksuz yargılansınlar? Ya berat edecek belki de adam altı
04:22ay sonra, yedi ay sonra, sekiz ay sonra bu sırada gazeteci
04:25gazetesi kapanacak adamın. Evindeki çocuğuna aç
04:28götüremeyecek, ekmek götüremeyecek. Berat edeceğini
04:30düşünerek bu insanlara bırakın çalışsınlar sonra adil bir
04:34mahkemede yargılansınlar. Ceza alırlarsa o gün işlerine son
04:37verirsiniz. O gün yargı çağırır bunları diyerek söylemiş olan
04:41bir siyasetçiyim. Aynı yerdeyim. Tutuksuz yargılanmalı
04:44gazeteciler. Aynı zamanda Türkiye'deki iklim iktidara da
04:47söylüyorum. Geçmişte sizler de bu sıkıntıları yaşadınız. O
04:51televizyonlara çıkartılmadınız. Geldiğiniz gelenek Sayın Erbakan
04:54geleneği, milli görüş geleneğinde de. O nedenle o
04:57zamanlar şefkacıydınız, şikayetçiydiniz. Şikayet
05:00ettiğiniz hususları başkalarına tattırmayın. Gelin Türkiye'yi
05:03Avrupa Birliği kriterlerinden bahsediyordunuz. Avrupa Birliği
05:06kriterleri doğruydu. O zaman bu kriterleri yürütürken bu
05:09fasılalar açırken aklımıza şimdi soru işaretleri geliyor. Siz
05:12demek ki demokratik bir ülke istemiyordunuz. Vesayetçi
05:15yapılar kötü değil. Vesayetçiler kötü. O zaman ben
05:18vesayetçi yapıya sahip olurum. Ben de iyi olurum. Mantığıyla
05:21hareket etmişsiniz gibi geliyor bana. O nedenle yaşadıklarımız
05:25on beş Temmuz'dan sonra yaşadıklarımız daha da vahim
05:27şeyler. Ben demokrasi inşa edilir diye düşünmüştüm. O gün
05:31parti yetkililerinde şunu söylemiştim. Darbe olduktan
05:34sonra ki darbeyi de Sayın Başbakan'a ben haber vermiştim.
05:38Sayın Cumhurbaşkanı'yla görüşmek çok erken saatlerde
05:40daha kimsenin bu konudan haberi olmadan ve o gün bir şey de
05:44itiraf edeyim. Burada söylemiştim daha önce. Sayın
05:46Kılıçdaroğlu'na da Sayın Devlet Bahçeli'ye de geçen gün
05:48meclis kursunda da söyledim. Ben ulaştım Engin Altay
05:51vasıtasıyla aklıma Özgür Özel'de gelmedi. Özgür Özel'le
05:53aynı memleketteyiz Sayın Genel Başkan'la. Erkan Akçay
05:56gelmedi aklıma. O da Manisa milletvekiliydi. Aklıma da
05:59oradan Ümit Özdağ geldi. Ümit Özdağ vasıtasıyla Devlet
06:02Bahçeli'ye ulaştım. Devlet Bahçeli'den sonra da Sayın
06:05Engin Altay vasıtasıyla da Sayın Kemal Kılıçdaroğlu Bey'e
06:08ulaştım. O da onlar da bana Cumhuriyeti Demokrasi'nin
06:11yanındayız. Meclis İradesi'nin yanındayız. Cumhurbaşkanı'nın
06:13yanındayız. Darbeye karşı iz ifadesini kullanmışlardı. On
06:16beş Temmuz sonrası parti yetkililerine de söylemiştim.
06:19Gelin bu darbeyi bir ııı illegal yapı yaptık. Bunu Avrupa'ya
06:23götürelim. CHP'yle götürelim. Eğer MHP ve HDP de gelirse
06:26eyvallah diyelim. Ve burada bir Türkiye'de demokratik bir nizam
06:30inşa edelim. Şeffaf bir nizam inşa edelim diyerek bunları
06:33parti yetkililerine de söylemiş bir siyasetçiyim. Bugün de aynı
06:35yerdeyim. O nedenle Türkiye'de çok ciddi sıkıntılarımız var.
06:39Her geçen gün parlamentonun işlevsiz hale getirilmek
06:42istendiği, iş tüzüğü değiştirmek istedikleri ve
06:44burada da rızalet etmek istedikleri muhalefeti
06:46muhalefette geçen gün zaten düşüncelerini söyledi Numan
06:49Kurtulmuş Bey'e. Siz hazırlayın, getirin. Iktidar
06:52Partisi mi hazırlıyor? Siz mi hazırlıyorsunuz? Getirin iş
06:54tüzüğünüzü. Görelim bakalım ne kadar demokratik bir ııı yapı
06:58olduğunuzu, demokratı olduğunuzu, insan haklarından,
07:00hukukun üstünlüğünden, fikir hürriyetinden yana olduğunuzu
07:02görelim dedim. Ben ııı Türkiye'de ııı bu iklim
07:06değişmedikçe, bu sistem değişmedikçe ııı ne çalışan
07:09gazeteciler rahat ederler, hak ettiklerini alırlar, ne
07:12çalışamayanlar iş bulurlar, ne çalıştırılmayanlar biter,
07:16bitmez. Onlar da çalıştırmayanlar da olur. O
07:19nedenle hep beraber tekrar yeniden bu aziz Türkiye
07:21Cumhuriyeti Devleti'nin cumhuriyetini demokrasiyle
07:24taşlandıralım. Ve bu aziz Türkiye Cumhuriyeti'nin hukukunu
07:27gelin bir adaletle buluşturalım derim. Bunu da
07:29hep beraber yapacağız. Yani burada gazeteciler medya ııı
07:34akademiya, siyaset kurumu, sivil toplum kuruluşları
07:37birlikte yapacağız. Yoksa her geçen gün her birimiz ileride
07:40çocuklarımıza ııı ya biz zamanında bunu gördük ama bir
07:45türlü hep beraber demokratik tavır alamadık. Insan hakları
07:49konusunda dik duramadık. Bir şikayetler veya serzenişler
07:54oluşur. Çocuklarımıza da çok kötü bir Türkiye'ye bırakmış
07:57oluruz diyorum. O nedenle bir yandan iktidarı bir sağduyuya,
08:01tekrar hukuka, bir yandan da muhalefete daha fazla bir
08:05mücadeleye ve bir mücadeleyi de meşru zeminlerde hukuki,
08:08ahlaki ve ııı akli zeminlerde yapmaya davet ediyorum. Eee
08:12gününüz ne kadar kutluysa o kadar kutlu olsun.