• 6 dakika önce
CHP Adalet Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi’ne ilişkin “Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği düzenlemeler ya tekrar aynen getiriliyor ya da ufak değişiklikler yapılarak getiriliyor. AYM kararları hakkında ‘usuli iptal’ diye bir kavram uydurmuşsunuz. Yürütmenin Meclisimizin alanına girmesinden en ufak bir mahcubiyet, bir özür, bir iyi niyet beyanı bile olmadan aynı maddeler yürütme tarafından Meclis’e dayatılıyor” diye konuştu.
(TBMM) - CHP Adalet Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi'ne ilişkin "Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği düzenlemeler ya tekrar aynen getiriliyor ya da ufak değişiklikler yapılarak getiriliyor. AYM kararları hakkında 'usuli iptal' diye bir kavram uydurmuşsunuz.

hbrlr1.com/ctfyylwlkckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, genel
00:04kurulumuzu saygıyla selamlıyorum. Cumhuriyet Halk
00:07Partisi grubu adına Adalet Akademisi kanun teklifinin
00:10birinci bölümü üzerine söz alıyorum. Genel kurulumuzun
00:13gündemine gelen her kanun teklifinin görüşülmesinde ortak
00:17bir sorun var. Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği
00:20düzenlemeler ya tekrar aynen getiriliyor ya da ufak
00:24değişiklikler yapılarak buraya önümüze getiriliyor. Anayasa
00:28Mahkemesi kararları hakkında usulü iptal diye bir kavram
00:32uydurmuşsunuz. Yürütmenin meclisimizin alanına
00:35girmesinden en ufak bir mahcubiyet, bir özür, bir
00:39hatayı tekrarlamama, bir iyi niyet beyanı, bir utanma bile
00:43olmadan aynı maddeler yürütme tarafından meclise
00:46dayatılıyor. Bunu alışkanlık haline getirmiş durumdasınız.
00:50Fakat keşke sorunlar bununla sınırlı olsa. Kanun yapımı
00:55açısından hiç görülmemiş bir yetki gaspı sistematik olarak
00:59işletiliyor. Meclis kayıtlarına girmesi açısından sizlerle bir
01:03yetki gaspı örneği daha paylaşmak istiyorum.
01:06Düzenleyici etki analizi birçok ülkede kullanılan bir yöntem,
01:10bir kanun teklif ya da tasarısı sunulacağı zaman bu düzenlemeyle
01:14neyi değiştirmeyi amaçlıyoruz? Yani yürürlükteki kanunlarda ne
01:18sorun var da değiştiriyoruz? Ekonomide hangi etkileri
01:22olacak? Bütçede nasıl bir yer tutacak? Maliyeti ne olacak?
01:26Çevresel etkileri ne olacak? Çevreye zarar verecek mi?
01:29Uluslararası anlaşmalar bakımından nasıl
01:32değerlendirilmesi gerekecek? Bu kanun değişikliğiyle beraber
01:35hangi kanun ve yönetmeliklerde değişiklik ihtiyacı doğacak?
01:41Değerli arkadaşlar, iyi işleyen hukuk sistemlerinde kanunlar bu
01:45sorulara cevap verilerek getiriliyor. Demokrasilerde
01:48etki analizleri hazırlanıyor, raporlanıyor ve resmi gazete
01:52lerde yayınlanıyor. Böylece konunun uzmanları ilgili alanda
01:56çalışan meslek örgütleri, sivil toplum örgütleri ve yurttaşlar
02:01raporu görebiliyorlar. Bu yöntem kanun yapımında hem
02:05şeffaflığı sağlıyor hem de muhalefetin sürece
02:08katılımının daha nitelikli olmasına yarıyor. Hukuk
02:11kurallarını kanıtlara dayalı olarak yapmayı sağlıyor. Bunun
02:15yanında hesap verilebirliği ve kanun yapım sürecinde
02:18paydaşların katılımını da sağlıyor. Türkiye'de de etki
02:22analizinin kökleri bir süredir mevzuatta var. Bu yüzden biz de
02:26önümüze getirilen bütün kanun tekliflerinde bu sorulara cevap
02:30arıyoruz. Etki analizi bize niye getirilmedi diyoruz. Fakat
02:34aslında bu konuda bambaşka bir sorunumuz var. Birincisi etki
02:38analizi neredeyse hiçbir kanun için yapılmıyor. Ikincisi etki
02:43analizi yapılan kanunların analizlerine ben bir
02:47milletvekili olarak ulaşamıyorum. Tüm
02:49komisyonlara tek tek telefon açtım. Var olanları tek tek
02:53sorarak edinmeye çalıştım. Çok az sayıda analize ulaşabildim.
02:57Bunlar da tüm sorulara yanıt vermeyen analiz raporları oldu.
03:01Değerli arkadaşlar bu analizleri halktan da
03:04milletvekillerinden de saklayacaksanız bu analizleri
03:07neden yaptırıyorsunuz? Üçüncüsü ve daha da vehimi iki bin yirmi
03:13iki yılında cumhurbaşkanlığınız bir yönetmelik
03:16çıkarmış. Mevzuat hazırlama hakkında bir yönetmelik. Bu
03:20yönetmeliğin ilk maddesi şunu söylüyor. Milletvekilleri
03:23tarafından TBMM başkanlığına sunulan kanun teklifleri bu
03:28yönetmeliğin kapsamı dışındadır. Aynı yönetmeliğin
03:32yirmi altıncı maddesinde düzenleyici etki analizi
03:36başlığı ile şöyle yazılmış kanun ve cumhurbaşkanlığı
03:39kararnamesi taslakları için bu madde gereğince belirlenecek
03:43usul ve esaslar kapsamında düzenleyici etki analizi
03:46hazırlanır. Ek dörde geldiğimiz zamanda bir örnek verilmiş
03:50nokta nokta nokta kanunu taslağı. Yani aynı yönetmelik
03:56içinde başında diyorsunuz ki kanunlar bunun kapsamı
04:00dışındadır. Neden? Çünkü Ertler ayrılığı var. Aynı yönetmeliğin
04:04yirmi altıncı maddesinde ve eklerinde kanunun nasıl
04:07yapılacağını yönetmelikle bize anlatmaya çalışıyorsunuz. Burada
04:11defalarca söyledik. Önümüze getirilen hiçbir kanun
04:15teklifini siz hazırlamıyorsunuz. Yürütme de
04:18hazırlanıyor. Imzalarınızı ekliyorsunuz. Anayasaya karşı
04:22suç işliyorsunuz. Halkın size verdiği yetkiyi anayasaya
04:26aykırı olarak devrediyorsunuz. Yönetmeliğin bu çelişkisi de
04:30bizim iddialarımızın kanıtıdır. Ama sizlerin halk iradesine
04:35düşmanlığınız yeni değil. Türkiye'nin en büyük ilçesinde
04:39belediye başkanı Profesör Doktor Ahmet Özer, siz
04:42görüşünüze görüşüne başvurduğunuzda teşekkür
04:45yazıları yazdığınızda saygın bilim insanı, Cumhuriyet Halk
04:48Partisi'nden belediye başkanı seçildiğinde terörist. Bir
04:52itibarsızlaştırma kampanyasıyla FETÖvari şafak operasyonlarıyla
04:56halkın iradesini gasp edeceğinizi bir Kürt
04:59siyasetçiyi haksız yere cezaevinde tutabileceğinizi
05:02tanıyorsunuz. Esenyurt'ta, Ovacık'ta, Mardin'de,
05:05Batman'da ve diğer yerlerde kayyum kılıklı işkancılarla
05:10halkın özgür düşüncesini kendinize düşman
05:13görüyorsunuz. Beşiktaş Belediye Başkanımız Rıza Akpolat'ı iki
05:17koluna girerek babasının elinden evinden neyle
05:20suçlandığını bile bilmeden gözaltına aldığınızda
05:23görüntüleri çeksinler diye kameraları apar topar oraya
05:27çağırdığınızda otuz bir Mart sonuçlarıyla sizin canınızı çok
05:31sıkan Rıza Akpolat'tan değil size bir tek belediye meclis
05:35üyesi bile ver vermek istemeyen Beşiktaşlılardan
05:38intikam alıyorsunuz.
05:44Esenyurt'tan Beşiktaş'a uydurduğunuz bir hikayeyle
05:48sistematik taciz aparatı olarak gördüğünüz yargıyla İstanbul'a
05:52sinsice göz kırpıyorsunuz. Ahmak davalarıyla siyasi yasak
05:57tehditleriyle aklınızca siyaseti dizayn edeceksiniz.
06:01İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisindeki temsilcinizin
06:05sözüyle söylüyorum. İmamoğlu davasına bakan hakimi neden
06:08sürdüğünüzü hala tüm Türkiye'ye açıklayacaksınız.
06:12Gencecik teğmenleri Mustafa Kemal'in askeri izledikleri
06:16için meslekten atmaya kalkacaksınız. Genel başkan
06:19yardımcımız Yankı Bağcıoğlu'na soruşturma açacaksınız. Şehit
06:23yakınlarının gözünün içine bakalım dediğimizde bize hedef
06:26alacaksınız. Bir milletvekilini ait olduğu meclise
06:30getirmemek için her gün burada Yüce Meclis diye hitap
06:33ettiğiniz yerde bir milletvekilinin kanını
06:35dökeceksiniz. Ucube çoklu baro sisteminizle savunmayı
06:39bitirme hedefinize ulaşamadığınız için önce
06:42tanıdık propaganda aygıtlarınızı işletip İstanbul
06:46Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve yönetiminde görev alan
06:49avukat arkadaşları itibarsızlaştırma çabanız yine
06:53sonuç vermediği için İstanbul Barosu'na en son Kenan Evren'in
06:58yaptığı gibi kilit vurmaya kalkacaksınız. Bu şekilde
07:02sadece baroları değil, tüm meslek örgütlerini işgal
07:06kampanyanıza zamanlaması manidar bir başlangıç
07:09yapacaksınız.
07:14Kimsenin içeriğini bilmediği halktan sakladığınız, meclisten
07:18kaçtığınız eksik bir barıştan bahsedecek aynı anda Kürt
07:23sorununun varlığını bile inkar edeceksiniz. Bir taraf Türkiye
07:28ve Suriye haritaları üzerine barış yazarken Cumhurbaşkanı'nın
07:31buna dair görüşlerini hiç kimse bilmeyecek. Başarıyla
07:35sonuçlanırsa sahibi başarısızlık olursa mağduru
07:39olmanın yollarını yapacaksınız. Demokratikleşme adımlarından
07:43kaçarken Kürtçe'yi duyduğunuz anda size alerji yaparken barış
07:48akademisyenlerini anayasa mahkemesi kararına rağmen
07:51şeytanlaştırırken dönüp bana faydan olmazsa daha fazla
07:55belediyeni elinden alırım, daha fazlanızı hapse koyarım
07:59Bin gündür direnen Boğaziçi'lilerin çok iyi
08:02tanıdığı o kayyum zihniyetiyle üniversitelerdeki taciz ve
08:06mücadele birimlerini kapatacak Marmara Üniversitesi'nde kadın
08:10hakları için çalışan öğrencilere soruşturma
08:12açacaksınız. Öğrencileri hedef gösteren, tehdit eden biz
08:16istemezsek burada barınamazsın diye kabadayılık taslayanlardan
08:20rahatsız olmayacaksınız. Surların tepesinden kafaları
08:24kesilip atılan o genç kadınların hakkını savunan
08:26öğrenciler sizi rahatsız edecek. Bir ifade almak da
08:30yetmeyecek. Ikinci kez savunmalarını isteyeceksiniz.
08:33Sonra iki bin yirmi beş yılını da aile yılı ilan
08:36edeceksiniz.
08:40Sayın Genel Kurul iki bin yirmi dört yılında katledilen üç yüz
08:44doksan dört kadından yüz altmış altısının faili o kadınların
08:48evli olduğu erkekler olacak. Evlilik içi tecavüz bile fiilen
08:53suç olmaktan yeni çıkmaya başlayacak. Her gün sürtük
08:57dediğiniz o kadınları ve toplumsal cinsiyet eşitliğine
09:00hedef alacaksınız. Sonra da o yüz altmış altı faili örnek
09:04alanların sırtını sıvazlayıp en az üç çocuk diyeceksiniz. Sayın
09:09Genel Kurul bu ülkede sokaklarda geceleri arkasına
09:12bakarak yürüyen milyonlarca kadın bu ülkede en güvenli yer
09:17olması gereken evlerinde şiddet gören her bir kadın bu
09:20talimatın ne demek olduğunu çok iyi biliyor. Geçinemeyen
09:25bütün aileler çocuklarını okutmak için yaptığı borçlarla
09:28boynu bükülen tüm anne babalar, anne baba olmak isteyen tüm
09:32genç çiftler bu sözlerle kendileriyle alay edildiğini
09:36çok iyi biliyor. Anneyi iş yaşamına kazandıran çocuğu
09:40güvende tutan kreşleri kapatmaya çalışırken yeni doğan
09:44bebekleri bile koruyamazken çocuk istismarına karşı kurulan
09:47meclis araştırma komisyonunun tecavüz edilen darp edilerek
09:52öldürülen sıva bebeğin duruşması ziyaretini siz
09:55iptal ettirirken bu üç çocuk hikayesinin ne olduğunu tüm
09:59Türkiye biliyor.