İYİ Parti Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş Taş, PKK lideri Abdullah Öcalan'a yönelik açıklamalar ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum'un 'Yeni Paradigma' ifadelerini eleştirdi. Taş, anayasa değişikliği emelinin detaylarının milletle açıkça paylaşılması gerektiğini vurguladı.
(TBMM) - MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'a çağrısıyla başlayıp, DEM Parti Heyetinin İmralı ziyaretiyle devam eden süreçte yaşananlara tepki gösteren İYİ Parti Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş Taş, Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum'a seslendi ve "Yeni paradigma, büyük dönüşüm gibi kelimelerle hedeflenen anayasa değişikliği emelinin yönü ve detayları tüm çıplaklığıyla ortaya konulmak zorundadır" ifadesini kullandı.
hbrlr1.com/ctftlatlkckckl
(TBMM) - MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'a çağrısıyla başlayıp, DEM Parti Heyetinin İmralı ziyaretiyle devam eden süreçte yaşananlara tepki gösteren İYİ Parti Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş Taş, Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum'a seslendi ve "Yeni paradigma, büyük dönüşüm gibi kelimelerle hedeflenen anayasa değişikliği emelinin yönü ve detayları tüm çıplaklığıyla ortaya konulmak zorundadır" ifadesini kullandı.
hbrlr1.com/ctftlatlkckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Öncelikle hepinize hoş geldiniz diyorum. Eee bugün
00:03burada on dokuz Ocak iki bin yirmi beş tarihinde
00:06Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum Türkiye'nin içinden
00:10geçtiği bu sürece ve terörist başının doğrudan muhatap ve ana
00:14özne haline getirildiği mevcut tabloya dair yaptığı basın
00:18açıklamasıyla ilgili birkaç noktanın altını çizmek üzere eee
00:22bu basın toplantısını düzenlemiş bulunmaktayım. Bu
00:26sayın bu Uçum'un yaptığı bu basın açıklaması kamuoyuna
00:29aydınlatma ve yirmi dokuz Aralık iki bin yirmi dört günü
00:32terörist başının ulakları aracılığıyla yaptığı
00:36beyanlarına yönelik bir hedef taşırken beklenen amaca
00:39ulaşamamış ve yeni soruları ve düşünceleri de beraberinde
00:43getirmiş olarak gözükmektedir. Bilindiği üzere terörist başı
00:47yirmi dokuz Aralık iki bin yirmi dört tarihinde ulakları
00:50aracılığıyla kamuoyuna ulaştırılan sözde basın
00:53açıklamasında kendisini Türkiye'nin en büyük siyasi
00:57partileriyle hatta Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'yla
01:01denk bir konumda tutarak onların da güç verdiği
01:05paradigma'ya ben de katkı sunacak ehil ve kararlılığa
01:08sahibim ifadelerini kullanmıştır. Bu sözler hem
01:11kendisini meşru bir aktör olarak göstermek hem de
01:15Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni aşan önümüze dayatılan yeni
01:18paradigma'ya güç verenlerden biri olarak konumlanma
01:21girişimidir. Kamuoyunda büyük bir infial yaratan bu sözlerin
01:25Cumhurbaşkanı Başdanışmanı sıfatıyla Mehmet Uçum bu sözlere
01:30bir açıklama getirmeye çalışmıştır. Sorulması gereken
01:33ana soru aslında şudur. Böylesine proaktif bir
01:37açıklamaya yanıt verme sorumluluğunun Cumhurbaşkanı
01:40Başdanışmanı Mehmet Uçum tarafından üstlenilmiş olması
01:44ne anlama gelmektedir? Terör örgütü elebaşının bu yeni
01:48paradigmayı kimin adına kimlerin güvencesiyle ortaya
01:52koyduğu neden net bir şekilde açıklanamamaktadır. Cumhurbaşkanı
01:56Başdanışmanı Mehmet Uçum terörle mücadeleden terörsüz
02:00Türkiye'ye geçmek Türklerin ve Kürtlerin kardeşliğini ve
02:04birliğini kırk yıldır hedef alan teröre her anlamda ve her
02:07mecrada devamlı suretle sonlandırmak terörün eylemine,
02:12diline, vesayetine, örgütüne her yerde ve her hal ve şartta son
02:16vermek terörsüz Türkiye hedefine direnenleri ve bunu
02:20sabote etmeye çalışanları tasfiye etmek ifadeleriyle
02:24girizgah yaptığı basın açıklaması içerisinde ciddi
02:28belirsizlikler ve eleştiriyi hak eden noktalar
02:31barındırmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti kırk yıldır
02:34aralıksız olarak terörle mücadele eden özellikle on beş
02:38Temmuz iki bin on altı sonrasında FETÖ hain darbe
02:41gelişiminin ardından arındıkça güçlenen Türk Silahlı Kuvvetleri
02:45sayesinde terörün her türlü imkanı ve beli kırılmış hatta
02:49dönemin içişleri bakanları daha da seksen beş terörist
02:53kaldı. Onların da ayak numarasına kadar biliyoruz
02:56ifadeleriyle terörün yok edildiğini kamuoyuna deklere
03:00etmişken gündeme tekrar terörün eylemine, diline, vesayetine,
03:05örgütüne her yerde ve her hal ve şartta son vermek ifadeleri
03:09Türkiye'nin bu zamana ve bu kadar mücadele rağmen terörle
03:14mücadelede herhangi bir ilerleme kaydedemediği manasına
03:17gelmektedir. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum'un
03:20yaptığı açıklamada yer alan Türklerin ve Kürtlerin
03:23kardeşliği ifadesi ilk bakışta olumlu bir mesaj veriyor gibi
03:28görünse de Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın altmış altıncı
03:31maddesinde tanımlanan vatandaşlık ilkesiyle tamamen
03:35çelişmektedir. Bu çelişki yalnızca anayasayı ihlal eden
03:39bir tutum değil aynı zamanda devletin kurucu değerleri ve
03:43milletimizin birliğini zedeleyen bir algı yaratma riskini de
03:47taşımaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın altmış
03:50altıncı maddesi Türk devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan
03:54herkes Türktür ifadesiyle toplumun tamamını kapsayan bir
03:58vatandaşlık anlayışı sunar. Bu tanım devletin temellerinden
04:03biri olan milli birliğin ve toplumsal eşitliğin simgesidir.
04:06Dolayısıyla etnik kimliklere vurgu yapan ifadeler anayasal
04:11düzenle bağdaşmamakla kalmaz aynı zamanda toplumun farklı
04:15kesimleri arasında ayrışma tehlikesine de kapı aralar.
04:18Türk vatandaşlığı ırk veya etnik kimlik üzerinden
04:22ayrılıştırılmadan tüm bireylerin hukuki eşitliğini
04:26ifade eden bir çatı kavramdır. Bu bağlamda Türklerin ve
04:29Kürtlerin kardeşliği ifadesi neden milletin bütünlüğünü
04:33esat alan vatandaşlık tanımı yerine etnik kimlikler üzerinden
04:37bir ayrıştırmaya gidilerek Cumhurbaşkanı Başdanışmanı
04:40tarafından dile getirilmiştir anlamak mümkün değildir.
04:43Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum'un açıklamasında
04:47yer alan sadece Türkiye'nin sınır boylarında belli alanlarda
04:51kendi gücümüzle temizlik yapmak ve terörü baskılamak değil tüm
04:55bölgeyi terör etkisinden korumaya kararlı bölge milli
04:59devletlerin ortak iradesini oluşturmak ve teröre karşı
05:03birlikte hareket etmeyi sağlamak ifadeleri ilk bakışta
05:06bölgesel işbirliği çağrısı gibi görünse de Türkiye'nin terörle
05:10mücadeledeki tarihsel başarılarını göz ardı eden ve
05:14bu kazanımları adeta gölgeleyen bir söylem niteliği taşımaktadır.
05:18Bu ifadeler Türkiye'nin özellikle Irak ve Suriye'de
05:22terör örgütlerine karşı yıllardır sürdürdüğü kapsamlı
05:26ve başarılı mücadelesini yetersizlik imasıyla
05:29tanımlıyor. Oysa ki Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sahada
05:32sergilediği üstün başarısı ve Türk diplomasisinin bölgesel
05:36denklemde sağladığı politik ve diplomatik kazanımlar uluslararası
05:40alanda örnek gösterilen bir mücadele modeli yaratmıştır. Bu
05:45gerçekler neden görmezden gelinmektedir? Türkiye terörle
05:49mücadelede işbirliğinin önemini her zaman savunmuş ve özellikle
05:53Irak devletiyle tarihi kazanımlar elde etmiştir. Ancak
05:57bu tür bir işbirliği zaten yürürlükteyken bölge milli
06:01devletlerin ortak iradesini oluşturma söylemiyle ne
06:04kastedilmektedir? Bu yeni bir strateji midir yoksa var olan
06:08başarılı işbirliği çabalarını değersizleştiren bir ifade
06:12midir? Türkiye hem sınır ötesinde hem de sınır içinde
06:16terör örgütlerine karşı kararlılıkla mücadele ederken
06:19bu başarıları yetersiz göstermeye çalışmak kimlerin
06:23işine gelmektedir? Cumhurbaşkanı Başdanışmanı
06:26Mehmet Uçum'un açıklamasında geçen ülke içinde Türklerle
06:29Kürtlerin birliğini demokratik siyaset üzerindeki terör
06:33vesayeti gölgesini de tamamen ortadan kaldırarak en ileri
06:37seviyeye taşımak ifadeleri birliğe vurgu yapıyor gibi
06:40görünse de Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın yine altmışa
06:44altmışıncı maddesinde tanımlanan vatandaşlık
06:47kavramıyla açıkça çelişmektedir. Vatandaşlık
06:50bağı üzerinden zaten bir ve eşit olan bireyler neden ayrı
06:54gruplar olarak tanımlanmaktadır? Anayasanın
06:57eşitlik ve birliği temel alan tanımına karşı bu tür ifadeler
07:01toplumu ayrıştırıcı ve etnik kimliklere dayalı bir algı
07:04yaratma riski taşımıyor mu? Toplumsal birliğin zaten var
07:08olması gereken düzeyde bu birliğin en ileri seviyesi
07:12toplumsal birlik bizde zaten var olması gereken düzeydeyken bu
07:16birliğin en ileri seviyeye taşınması neyi ifade etmektedir?
07:19Etnik temelli bir ayrımın üzerinden ifade edilen bu
07:23söylem birlik yerine ayrışmayı körüklemez mi? Cumhurbaşkanı
07:27Başdanışmanı Mehmet Uçum'un bölgede Türkler, Araplar ve
07:31Kürtler arasında bu yüzyılın bütünleşmesini başlatmak
07:34şeklindeki ifadesi son derece büyük tehditlerle kapı
07:38aralamaktadır. Burada ifade edilen bütünleşme hangi
07:41coğrafi ya da politik sınırları kapsamaktadır? Türkiye içindeki
07:46vatandaşları mı yoksa Türkiye sınırları dışında kalan
07:49bölgesel aktörleri mi işaret etmektedir? Anayasal bağlamda
07:53vatandaşlarımız arasında zaten var olan bir birlik göz ardı
07:57edilerek neden etnik kökenlerin vurgulandığı bir
08:00bütünleşme söylemine ihtiyaç duyulmuştur. Cumhurbaşkanı
08:04Başdanışmanı Mehmet Uçum'un bir sayfalık basın açıklamasında
08:07dört kez Kürt, iki kez Arap vurgusu yapılarak hem Türkiye'nin
08:12hem de bölgenin barışı ve işbirliği bu tanımlar üzerinden
08:15ele alınmıştır. Ancak aynı açıklamada Irak'ın ve Suriye'nin
08:19asli unsurlarından olan Türkmenler yalnızca bir kez
08:23anılmış, bu da adeta figüran rol atfedilerek
08:26geçiştirilmiştir. Öte yandan Mehmet Uçum'un Türkiye öncülüğünde
08:30bir bölge hukuku inşasına başlamak ifadeleriyle
08:34başlayan ve detayları tartışılmak üzere açık bırakılan
08:37yeni paradigma önerisi Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın temel
08:41ilkelerine ve milli egemenlik prensibine yönelik ciddi bir
08:45tehlikede barındırmaktadır. Anayasanın altıncı maddesi
08:48egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ilkesiyle Türkiye
08:53Cumhuriyeti'nin hukuki düzenlemeler dahil olmak üzere
08:56tüm tüm kararlarında millet iradesinin esas alındığını
08:59vurgulamaktadır. Ancak önerilen bölge hukuku kavramı Türkiye'nin
09:04anayasal düzeni üzerinde bölgesel bir mutabakada dayalı
09:08hukuki yapıların inşasını ima etmektedir. Anayasa milli
09:13egemenliği ve Türkiye'nin bağımsız iç hukukunu her türlü
09:16dış müdahaleye kapalı tutar. Bölge hukuku girişimi milli
09:20egemenlik yetkisinin başka ülkelerle paylaşıldığı bir yapı
09:24önerisi olarak anlaşılabilir mi? Bu öneri Türkiye'nin mevcut
09:28anayasal düzeniyle bağdaşması mümkün olmayan düzenlemeler ve
09:31uygulamalar gerektirebilir. Örneğin bölgesel iş birliği
09:35adına Türkiye'nin iç hukuki düzenlemelerinde değişiklik
09:38yapılması anayasanın temel ilkelerinin göz ardı edilmesi
09:43riskini doğuracaktır. Böylesi bir reform Türkiye Cumhuriyeti'nin
09:47tek devlet tek millet o da Türk milleti tek bayrak tek vatan
09:51ilkelerini tehdit eden dış odakların müdahalesine açık bir
09:55zemin yaratacaktır. Son bölümünde büyük bir dönüşüm
09:59imkanı