6 Şubat depreminin hemen ardından CNN TÜRK ekipleri bölgeye hızla gitmeye çalışmış, kesintisiz canlı yayınlarla anbean deprem bölgesini ekrana taşımıştı. Şimdi CNN TÜRK'ün bölgeye ulaşan ilk ekipleri anlatacak. İşte Gazetecilerin gözünden 6 Şubat günü...
Kategori
🗞
HaberlerDöküm
00:00Enkaz altındayız.
00:16Enkaz altında bekliyoruz.
00:18Yardım edeceğim sana.
00:23Bekle beni ablam.
00:26Şebekelerde sorun var.
00:40Deprem 04.17'de oldu.
00:42Benim telefonum birkaç dakika sonra çaldı.
00:44İstanbul'dayım, evdeyim.
00:46Zannediyorum 04.20, 04.21 o sıralarda.
00:50Baktım Hatay'daki çok sevdiğim abim, Salih abi arıyor.
00:54Hemen telefonu açtım ve bir bağırtı sesi.
00:57Abla yıkıldık.
01:05Abi ne oluyor, bir sakin ol.
01:07Deprem oldu, Adana'da yıkılmıştır.
01:09Annenleri ara diye bana bir bağırdı.
01:13O anda telefonu kapattım, aileme ulaşmaya çalıştım.
01:16Ulaşamadım.
01:17Daha sonra CNN Türk'teki gece editörümüzü aradım.
01:20Hemen haber verdim.
01:25Uçak kalkacak ama nereye ineceğimizi bilmiyoruz.
01:28Çünkü bütün havalimanlarında, depremin hasara yol açtığı bütün şehirlerin havalimanlarında sıkıntı var.
01:36Nereye ineceğiz bilmiyoruz.
01:38Soruyoruz, uçağın içindeyiz bekliyoruz.
01:40Bu uçak nereye inecek?
01:41Uçakta bir fotoğrafımız var.
01:43Tam neyle karşılaşacağımızı ve nereye ineceğimizi bilmiyoruz.
01:50Tam neyle karşılaşacağımızı ve nereye ineceğimizi bilemeden hareket ettiğimiz bir uçak olduğunu da belirteyim.
01:57Bütün o anları kayıt ederken bir fotoğraf çektirelim dedik arkadaşlarımıza.
02:01İşte o fotoğrafta öyle bir fotoğraftı.
02:04Aslında neyle karşılaşacağımızı bilemeden çektirmiş olduğumuz son fotoğrafımız diyebiliriz.
02:15Uçağın kapısı kapandı.
02:17Dönemin Ulaştırma Bakanı Adil Kara İsmailoğlu da uçaktaydı.
02:20Sayın Bakan dedim nereye ineceğiz?
02:22Ayarlamaya çalışıyoruz dedi.
02:24Ve daha sonra uçağın kapısı kapandı.
02:26Şöyle bir ses, Adıyaman'a iniyoruz.
02:33Şu an tam havalimanının içindeyiz.
02:35Burası Adıyaman Havalimanı.
02:37Havalimanından Serdar yayın yapmaya başladık.
02:39Adıyaman Havalimanı'nda ilk yayını yapan ekip biziz.
02:43İstanbul Havalimanı'ndan yolcu uçağımız kalktı ve arama kurtarma ekipleriyle birlikte bu havalimanına ulaştık.
02:50Havalimanından aslında durumu tam anlatamadık biz.
02:52Yani ilk orada yaptığımız yayında havalimanında 3-5 dökülen parçalar vardı.
02:58Biraz zarar görmüştü bazı noktalar, çatlaklar vardı.
03:01Ama şehrin durumuna ilişkin bilgi veremedik.
03:04Şehrin iç kısımlarına girdiğimizde her yerde enkaz vardı.
03:14Mart Cantu
03:31Derken Adıyaman'a indik. Herkes orada inmek zorundaydı.
03:35Ve hızlıca sahaya geyildik.
03:37Evet Adıyaman'da yaklaşık bir saat önce
03:40ve 3 kez arka arkaya sarsıtıcı bir deprem gerçekleşmişti.
03:44Hatar alan binalar sağlı sollu görebiliyoruz.
03:47Burası Adıyaman.
03:48Benim görevi alanım Gaziantep'ti.
03:50Gaziantep'e gitmek için bir araca ihtiyacım vardı.
03:52Ona ulaşmak zor oldu vesaire.
03:54Adıyaman şehir merkezinde hiç unutamadığım bir an yaşadım.
03:59Bir bina, yaklaşık bir 4 katlı bir bina tost olmuş.
04:04O ifadeyi kullanabilirim.
04:05Katlanmış ve arada bir kişi vardı.
04:08Çok sakin bir şekilde Hulya,
04:10bana yardım eder misin diye seslendi.
04:13Yardım etmek için yanına gittim, elini tuttum.
04:17O anda o ağladı, ben de ağladım.
04:20Tutamadım kendimi.
04:22Şeyi bıraktım kenara, yani yayınlar yapmam gerekiyor,
04:25sahaya gitmem gerekiyor.
04:26Orada bir durdum, hemen 112'yi birçok yere aradım.
04:30Tabii sen de biliyorsun, ilk anda tüm şebekeler,
04:34çünkü herkes arıyor, herkes birbirini arıyor.
04:37Halihazırda mevcut hatlar da çökmüş durumda.
04:41Bir oradakilere bağırdım, gelin yardım edin vesaire.
04:45Bir şekilde oradaki şeyi organize ettik.
04:56İkinci büyük deprem oldu, 7,6.
04:59Şu an artçı sıntılar devam ediyor.
05:02Adıyaman merkeziyiz ve etraftan binalar yıkılmaya devam ediyor.
05:08Bir bina daha yıkıldı, evet yan tarafında.
05:25Adıyaman'dayız, enkazlar var.
05:28Binalardan da ses çıkıyor.
05:30Binalardan da ses çıkıyor.
05:32Dört bir yanımız enkaz altında.
05:38Allah'ım yardım et.
05:43Yıkıldı bir yer.
05:47Gün al, arabayı al, gün al.
05:51Biz de orada şans eseri kurtulmuştuk.
05:53Daha sonrasında o alana geçerken gördüğümde bir tane yaşlı bir amca vardı.
05:57Herkes zaten çığlık atıyordu, bağırıyordu.
06:00Amcanın ellerini açıp kelime-i şehadet getirdiği anı görmüştüm.
06:04O beni etkilemişti.
06:08Adıyaman'da birçok sorun bizi bekliyordu aslında.
06:12Biz orada kalmamıza rağmen, özellikle ilk gün orada yayın yapmamıza rağmen
06:18Adıyaman'ın sesini ne yazık ki tam duyuramadık.
06:21Şöyle oldu, internet altyapısı tamamen çöktü.
06:25Telefonlar tamamen kilitlendi.
06:27Bir tane kucağında çocuklu adam bize doğru koştu.
06:31Çocuğumu kurtarın, çocuğumu kurtarın diyordu yanlış hatırlamıyorsam.
06:34Kucağındaydı ve bize panik haliyle ne oldu?
06:37Enkazdan çıkartmış ve arabaya hemen alalım dedik.
06:40Nefes alıyor mu, nefes alıyor mu?
06:42Alıyor mu nefes?
06:44Hastanenin yolunu biliyor musunuz?
06:50O an ama ben şeyi gördüm, çocuk mosmordu.
06:53Tabii o an o acılı babaya bunu söyleyemezsin.
06:57Hemen arabaya aldık.
06:58Adıyaman'a daha önce gittim ama hastane nerede?
07:01Daha önce gittim, bilsem bile hastanenin nerede olduğunu çıkartamam.
07:05Her yer enkaz halinde.
07:06Biz de şaşkın bir şekilde Fulya'yla birlikte ne yapacağımızı, Alper'le ne yapacağımızı düşünürken
07:11ama arabayla gidiyoruz bir şekilde.
07:13Orman Genel Müdürlüğü'nün arabasını gördük.
07:15Çakarlarından tanıdık.
07:16Onların yanına durduk, durumu anlattık.
07:19Çocuklu adamı o arabaya koymuştuk.
07:22Mesela benim depremde bir sürü unutamadığım an var ama
07:25ilk şoklarımdan birisi olduğu için o benim unutamadığım anlardan birisiydi.
07:30Umarım yani ben yanılıyorumdur, o çocuk yaşıyordur.
07:37Sabır ol, sabır ol, sabır ol.
07:41Tamam abi, araba geldi.
07:42Gel, gel, gel.
07:43Arkaya aç, arkaya aç, tamam.
07:48Bebek var, bebek.
07:50Tamam, gel, gel yavrum.
07:53Bir, bir, bir.
07:59Tamam, tamam.
08:02Tamam, hızlıca hastaneye gidiyoruz.
08:04Hadi abi, hadi abi, hadi.
08:08Adıyaman'daki durumu anlatmak istiyoruz
08:10ama asla telefon, internet yok, çekmiyor.
08:14Biz hızlıca Maraş'a doğru yola çıktık.
08:16Adıyaman'a dair tabloyu biliyoruz.
08:18Görüntüler var elimizde, yayın yapmamız gerekiyor.
08:21Hemen rotayı Maraş'a kırdık.
08:23Maraş'a doğru giderken yol esnasında bir sinyal gördük.
08:28Yani telefon, Ahmet dedi ki,
08:30Fulya burada Skype yapalım, bağlanabiliriz.
08:32Ben o esnada yayına bağlandım.
08:34Ve hiç unutmuyorum, Semiha'ya şöyle söyledim.
08:37Arkamda yüzlerce enkaz bıraktım.
08:39Adıyaman'da iki vatandaşlar,
08:41bölgeye daha çok takviye ekibin gelmesi konusunda destek istiyorlar.
08:46Adıyaman'da ekip arkadaşım var.
08:48Çünkü oraya da girme olması gerekiyor.
08:50Hızlıca Gaziantep'e gitmem gerekiyor.
08:51Nurdağ'a gittim Fulya.
08:53Nurdağ'da böyle bir şey yok.
08:56Zaten yaklaşık 60 bin kişilik bir nüfusa sahip bir yer.
09:00Evlerin tamamı yıkılmış.
09:20Oradan Sahiye'ye geçtik.
09:22Ben daha çok,
09:24Gaziantep şehir merkezi çok fazla yıkım yoktu.
09:26Belirli mahallelerde yaklaşık bir on küsur ev yıkılmıştı parça parça.
09:32Ama Nurdağ ve Islahiye tamamen yok olmuştu.
09:36Zaten şu an hali hazırda bütün binalar yıkıldı.
09:38Nurdağ oraya kurulmayıp başka bir yere taşınıyor.
09:41Bambaşka bir alana taşınıyor.
09:43Islahiye keza öyle.
09:45Çok zor bir süreçti benim için.
09:48Ben hayatımda, meslek hayatımda ilk defa böyle bir olayla karşı karşıya kaldım.
09:53Benim için ilk, Türkiye için de ilk oldu.
09:56Çünkü geçmişte de depremler yaşadık.
09:58Elbette onlarda acıydı.
10:00Elbette onlarda bir yük yıkındı.
10:02Ama bu asrın felaketi tanımını tam olarak karşılıyor.
10:07Gittiğimiz ilk gece bir enkaz başına geldik.
10:1055-60 yaşlarında bir, sonradan öğreniyoruz,
10:17bir baba, bir dede, bir kayınpeder aynı zamanda.
10:21Çünkü damadını, kızını, torunlarını enkaz başında bekliyor.
10:26Kendisi Adıyaman'daki binasından kendi imkanlarıyla çıkmış.
10:31Ve orada arama kurtarma çalışmalarını bir ateşin başında ısınırken bekliyor.
10:39Kızının olduğunu söyledi.
10:40Damadının olduğunu söyledi.
10:42Ve torunlarının orada olduğunu söyledi.
10:44Ve daha sonradan biz kendisiyle görüştük.
10:46Ve hepsini de kaybetti o enkazda.
10:50Kendi sağ çıktı ama o insanların hiçbiri o enkazlardan sağ çıktığına da sevinemedi.
10:56Yani biz bunu gördük.
11:15Gördüğümü çektiğimle anlatmam mümkün değil.
11:20Hani yarısını bile anlatamıyorsunuz.
11:23Bir taraftan da çektiğiniz görüntülerin insanlar tarafından nasıl şaşırılıyor, şok oluyor.
11:30Nasıl yani böyle mi?
11:31Mesela arkadaşım arıyor ya bu görüntü gerçekten gerçek mi?
11:35Nasıl böyle bir şey diyor.
11:36Ya diyorum o benim gösterebildiğimin yarısı.
11:39Yarısı bile değil belki de.
11:40Görünenden çok daha fazlası.
11:44İzmir
12:11Azerbaycan bulvarı üzerinde yürürken
12:13perdenin oynadığını fark etmemizle başladı her şey.
12:17Daha sonra canı kurtarmak için hemen harekete geçtik.
12:21Tabii çok enteresan canı gördük.
12:25Onunla temas kurduk.
12:27Onunla iletişim kurduk.
12:28Arkamı döndüm Ahmet'e ve Alper'e dedim ki nasıl kurtaracağız?
12:33Nasıl kurtaracağız?
12:35Telefon yok ne yapacağız?
12:37Yine Maraş'ta dedim ya merkezde iki yerde internet çekiyordu telefon.
12:42Yolunu ve sokaklarını çok da bilmediğimiz bir şehir.
12:47Navigasyon yok.
12:48Konum atalım konuma göre tekrar gidelim gelelim.
12:51Bir daha bu sokağı bulabilecek miyiz?
12:53Bir daha bu enkazı bulabilecek miyiz?
12:55Bir yandan karanlık çünkü her yer.
12:57Biz internetin çektiği bir yere gittik.
13:01Ben kriz merkezinin nerede olduğunu öğrendim.
13:05Dediler ki Maraş il emniyet binasının içinde.
13:08Dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve ekibi AFAD yetkilileri.
13:12Herkes il emniyet binasının orada.
13:14Hemen il emniyet binasına gittik.
13:16Tabii kaybola kaybola bilmiyoruz ki yolunu.
13:19Gittim orada hemen ekiplere söyledik.
13:22Sayın Bakan'la da temasa geçtik.
13:24Bizi orada bir ekip verdiler.
13:26Dediler ki yolu bulabilecek misiniz peki?
13:28Biz dedik ki buluruz.
13:30Bulacağız.
13:31Çünkü arabada şöyle yaptık.
13:33Ahmet sen hep sağa bakacaksın.
13:36Ben önüme bakacağım.
13:38Alper sen hep sola bakacaksın.
13:40Benim o esnada bir defterim vardı.
13:42Hemen bel çantamın içinden defterimi çıkardım.
13:45Kroki çizdik.
13:47Bulabilelim de işte orada banka var.
13:50Bankanın yanında ateş yakanlar, köprü.
13:53Köprüden sağa döndük diye.
13:55Elimde böyle bir şey çizdim o anda.
13:57O çocuğu tekrar bulmalıyız çünkü.
13:59Ekibi getireceğiz.
14:01Ama adresi bulabilecek miyiz diye.
14:03Neyse adresi de bulduk.
14:05Can sana getirdik ekibi.
14:07Can'ın o sesi biraz daha rahatlamıştı.
14:11Ve işte 7-8 saat sonra Can'ı kurtardık.
14:15İlk yapmış olduğumuz, ilk mucize kurtuluş.
14:19Can'ı ekrana taşımıştık.
14:22Can!
14:23Ah Can!
14:25Kurtaracağım seni!
14:27Can gelecekler!
14:29Can orada el sallıyor.
14:31Bir şey söylüyor Can.
14:33Ne diyor?
14:34Geldi mi?
14:35Ah kurtarıldı.
14:3724 saat sonra gelen mucizeyi görüyorsunuz.
14:4014 yaşındaki Can kurtarıldı.
14:43Ya şu anda bunu konuşurken bile yani bütün vücudum,
14:46yani tüylerim ürperiyor.
14:48Çok güzel, yani mucize olduğunu orada görüyorsun.
14:52Empati kurmaya çalışıyorum.
14:54Onun orada saatlerce olması, ailesi yanında mı bilmiyoruz.
14:57Neler yaşıyor, neler düşünüyor onu bilmiyoruz.
14:59Ama Can'ı oradan sağ salim alabilmek çok mutlu etmişti.
15:03Çünkü ekipler de çok fazla zorlanıyordu.
15:05JAK ekibi gelmeden önce AFAD'çılar vardı.
15:08Can'ı zar, zor bir alandan, dar bir alandan çıkarmışlardı.
15:12Sonra Can'ı gördükten sonra çok sevinmiştim.
15:15Yani bir Can kurtuldu ve ailesi, annesi, babası o an haberi olmasa bile
15:21kendisi kurtuldu ve ondan sonra onu ambulansa bindirmiştik.
15:26Ve zaten yanımızdan geçerken Sedye ile yine sana el salladı,
15:30bize el sallamıştı.
15:31Gözünde o zaman büyük ihtimalle bir şeye düştüğü için morluk vardı.
15:35O öyle gitmişti.
15:37En azından bir kişi o zaman öyle sağ kurtulduğu için mutluydum.
15:41Bir çocuk olduğu için de ayrıca mutluydum.
15:43Geldi mi? Ah, ah kurtarıldı.
15:46Evet, 14 yaşındaki Can 24 saat sonra kurtarıldı sıkıştığı yerden.
15:5324 saat sonra gelen mucizeyi görüyorsunuz ekranda.
15:5714 yaşındaki Can kurtarıldı.
16:01Allah bir kez daha ülkemize böyle bir acı yaşatmasın. Ben bunu dilerim.
16:05Geliyor, geliyor. Kamil geliyor. Alkışlarla geliyor.
16:08Zit öğrencisi Kamil.
16:10Aslanım benim, aslanım benim.
16:12Geldi, geldi.
16:1816 yaşındaki Hedil geliyor.
16:21Bir mucizeyi daha ekrana getiriyoruz.
16:24İşte geldi. Ah, ah, ah canım benim.
16:28El sallıyor, el sallıyor, el sallıyor.
16:32Ayaklarımız kopana kadar, ellerimiz, tırnaklarımız kanayana kadar buradayız inşallah.
16:37Çok şey unutamıyorum ama fedakar insanları da hiç unutamıyorum.
16:42Onlardan bir tanesi dönemin Denizli Valisi.
16:45Depremden birkaç ay önce kanser teşhisi konuluyor.
16:49Ailesinden başka hiç kimseye söylemiyor.
16:51Deprem oluyor. Depremde Denizli Valisi'nin telefonu çalıyor.
16:55Diyorlar ki kimse bilmiyor ya kanser olduğunu.
16:59Sen Hatay'da kayıp ve cenazelerden sorumlu koordinatör valisin.
17:04Hemen Hatay'a geç.
17:06Zaten kötü bir hastalıkla mücadele ederken kimseye söylemiyor.
17:12Geliyorum diyor.
17:14Gidiyor Hatay'a.
17:16Kayıp ve cenazelerden sorumlu, yani teşhis.
17:20O kayıp ve cenazelerin yakınlarıyla direkt temas kuran insan.
17:26Bir gün Afat Koordinasyon Merkezi'ndeyiz.
17:37Vali Bey'i gördüm Ali Fuat Atiye.
17:39O esnada tanıştım. Bir şişe, arkasında bir şişe var.
17:43Sohbet ettim. Merhaba dedim.
17:45O şişe ne acaba, öğrenebilir miyim dedim.
17:47Merak ettim falan.
17:49Dedim ki konuşuruz sonra falan.
17:51Sonra ben çok merak ettim ne o?
17:53Değişik bir şey nedir o?
17:55Bir daha sordum.
17:57Beni böyle köşeye çekti.
17:59Dedi ki ben tedavi görüyorum, kanser hastasıyım.
18:01Kemoterapi alıyorum dedim.
18:03İnanamazsın.
18:05Ne diyorsunuz dedim.
18:07Neden gitmiyorsunuz?
18:09Burada olmamız gerekiyordu.
18:11Çalışmamız gerekiyordu.
18:13Burayı bırakıp gidemezdik.
18:15Gidemem dedi.
18:17Söyledim artık. Biliyorlar.
18:19Konteynerde kemoterapi alıyor.
18:21Arada bir Adana'ya gidiyor hastaneye.
18:23Sonra tekrar geliyor.
18:25Defalarca git dediler Denizli Valisi'ne.
18:27O dönemin Denizli Valisi Ali Fuat Atiye.
18:29Gitmiyorum. Gidemem.
18:31Devlet adamı olmak böyle bir şey diyor.
18:33Size diyorlar git.
18:35Benim içime el vermedi.
18:37Çünkü bir işe başladım.
18:39Onu bitirmem gerekiyor.
18:41Bugünler için devletimiz bizi yetiştirdi.
18:43Devlet adamı olmak böyle bir şey.
18:45Devlet adamımızı unuttuk.
18:47Buradaki asıl odak noktamız vatandaşımız.
18:49Ve orada aylarca kaldı.
18:51Kemoterapiyi de orada
18:53konteynerde aldı.
18:55Zaman zaman o ilaç şişesiyle dolaştı.
18:57Mesela hiç unutamıyorum.
18:59O Ali Fuat Atiye'nin
19:01vermiş olduğu o mücadeleyi.
19:03Onun gibi birçok insan,
19:05sanatçılar,
19:07iyi yürekli insanlar,
19:09gurbetçiler akın akın geldiler.
19:11Biz
19:13merhametli ve güzel bir milletiz.
19:15Acıda
19:17bir oluyoruz.
19:19Sevinçte bir oluyoruz.
19:21Keşke bu acılar yaşanmasaydı da
19:23bugün
19:25bu röportajı yapmasaydık.
19:27Bugün bunları konuşmasaydık.
19:29O insanlar ölmeseydi de
19:31o binalar yıkılmasaydı da
19:33bunları hiç konuşuyor olmasaydık.
19:37Birçok insan için,
19:39hatta hepimiz için bence,
19:41yaşadığı olanlar için
19:43hayatın dönüm noktasıdır.
19:456 Şubat öncesi ve
19:476 Şubat sonrası diye ikiye ayrılır.
19:496 Şubattan sonra
19:51yarım kalan hayatlar,
19:53hepimizdeki o travma
19:55geçmedi, geçmeyecek.
20:116 Şubattan sonra
20:13yarım kalan hayatlar,
20:15hepimizdeki o travma
20:17geçmeyecek.