Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaşamını yitiren vatandaşları, 04.17’de, kar yağışı altında Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM) önünde andı. Türkiye’yi 26 yıldır yöneten iktidarın, 1999 Marmara ve 6 Şubat 2023 Kahmaramanmaraş depremlerinden gerekli dersleri almadığını vurgulayan İmamoğlu, “Kalkıyor bu ülkeyi yöneten insan ve bir kısım yönetici, 5-5,5 yıldır bu şehirde görev yapan beni ve bu dönemin yöneticilerini ya da bir yıl önce görevi alan bir kısım ilçelerin yöneticilerini, İstanbul adına suçlayıcı bir tweet atabiliyorsa, bir paylaşımda bulunabiliyorsa, bu, ülkemizin yönetimi adına da bir çürümüşlüktür. Çok net ifade ediyorum. Bunları konuşmak zorundayız. Halbuki bu 25 yılın içerisinde, 45 kanun, 11 yönetmelik çıkarılmış afetlerle ilgili. Görüyoruz ki bu yasalar, ne yazık ki afet sürecine dair değil, rant odaklı uygulamalar için kalkan olarak kullanılmıştır” dedi.
hbrlr1.com/ctlictcckckckl
hbrlr1.com/ctlictcckckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Çok kıymetli dostlarım değerli milletvekillerimiz, partimizin
00:12üst yöneticimi merkezi yönetim üyeleri genel başkan
00:18yardımcılarımız burada bizimle birlikte olan çok kıymetli
00:23İstanbul'umuzun farklı ilçelerinin belediye başkanı
00:27Anadolu'dan gelen belediye başkanlarımız değerli yol
00:32arkadaşlarım, meclis üyesi arkadaşlarım, yöneticilerim,
00:35can siperhane her anını milletine hizmet için ortaya
00:40koyan İstanbul Büyükşehir Belediye'mizin çok kıymetli
00:44çalışanları özellikle ve bilhassa eee deprem bölgesinde
00:49de afet yönetimi esnasında bütün kabiliyetini can siperhane
00:57ortaya koyan kurtarmadan altyapıya her insanın ihtiyaç
01:02duyduğu ne varsa kreş hizmetinden sosyal hizmetlere
01:07yardımların sunulmasından kadınlara, çocuklara, gençlere
01:11koşan İstanbul Büyükşehir Belediye'mizin bütün
01:15çalışanlarına burada bulunan herkese teşekkür ediyorum, hoş
01:20geldiniz. Tabii sabah olmamış, gün karanlık, hava karanlık ve
01:28Şubat'ın bu soğuğunda ki bir gün sonra oradaydık, bir gün
01:35sonra o acı depremi orada yaşayanlardanım hayatını
01:44kaybeden, yaşamını yitiren altı Şubat iki bin yirmi üç
01:49tarihinde bizleri derin acıya boğan o acı felaketin yıldönümünde
01:57birlikteyiz. Dua ediyoruz. Ve dua ederken kayıplarımıza
02:04rahmet diliyoruz. Mekanlarının cennet olması için dua
02:09ediyoruz. Ama benim burada bir duam daha var. O duam da
02:15şudur on bir ilimizde yaşanan ve on binlerce bu çağa hiç
02:22yakışmayan bir biçimde tedbir alamadığımız o insanların bu
02:29felaketi bu kadar derin, bu kadar acı yaşamalarına belki de
02:33vesile olan geçmişten bugün ihballeriyle bu acı bu derin
02:39felaketin derinleşmesine sebep olan bizleri bu ülkenin
02:45yöneticilerini bu ülkede tedbir almayan kim varsa hepimizi
02:50hepimizi o kaybettiğimiz insanlar affeylesin. Inanın
02:57büyük acıdır bu. Biz eğer iki bin yirmi üç yılında
03:02cumhuriyetimizin yüz yıl sonrasında ve özellikle doksan
03:07dokuz depremiyle birlikte depremin en şiddetli halini
03:14İstanbul hissederse bütün Türkiye hissetmiş demektir.
03:18Duygusu ve hissiyatı üzerinden tam yirmi dört yıl geçmiş
03:23olmasına rağmen deprem bölgelerinde yeterli tedbiri
03:29bırakın almayı ihmallerle ve ne yazık ki siyasi sayıklarla
03:35insanlarımızın yaşanması mümkün olmayan yapılarda ve
03:40binalarda süreçleri erteleyerek o hizmetleri o tedbirleri oraya
03:47taşıyamayarak o acı anı yaşanmasına sebep olduğumuz
03:52için inanın hepimizin başını öne eğip derinden özür
03:58dileyip bu acı felakette sorumluluk hissini yaşamamız
04:02gerekir. Sevgili dostlarım altı Şubat iki bin yirmi üç
04:08depreminin anında orada olan ben binlerce insanımızla görevli
04:14olduğumuz Hatay'da olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi
04:18ekipleriyle onlarca kez o bölgeye gitmiş bir yönetici
04:24olarak bizim en derin felaket anında bile en vahim olayda
04:30bile bir araya gelebilmemizi ve birlikte düşünebilmemizi
04:34birlikte enkazı ayağa kaldırıp altından insanları
04:39çıkarabilmemizi sağlayamamanın acısını yaşadım. Onlarca anımı
04:46o acı anımı paylaşabilirim. Buna vesile olan hangi akıl,
04:51hangi zihin en acı anda dahi siyasi çıkarı menfaati
04:58böylesi depremlerin, böylesi felaketlerin önüne koyup başka
05:04hususları öne çıkaran hangi akıl var ise hangi vicdan
05:09türemişse hangi adaletsizlik duygusu ve hala kendi menfaatini
05:17düşünen o zihniyeti ülkemizin üzerinden yaradan bir an önce
05:24defetsin. Ben bunu istiyorum. Gerçekten öyle. Bu acıyı
05:28yaşadım. Onlarca anımı anlatabilirim. Bir deafet
05:32anında Hatay'da, Kahramanmaraş'ta, Adıyaman'da,
05:38Gaziantep'te, Osmaniye'de, Adana'da, Şanlıurfa'da,
05:45Malatya'da, Diyarbakır'da birçok ilimizde hissedilen ve
05:51enkazlar altında insanlar varken insanların bizden
05:55istediği bir an önce oraya hizmeti getirmek ve
05:59insanlarımızla buluşmak, buluşturmak ama ne yazık ki
06:03kötü sınav verdik. Kötü sınav verdik. Bakın sınav verdik
06:09derken kendimizi içinden çekip sıyırarak bir mecrayı suçlayarak
06:16bir dil kullanmıyorum. Hepimiz sorumluyuz. Bugün geldiğimiz
06:20hangi sorun var ise hangi problem var ise her konuda
06:26olduğu gibi bu konuda da hepimiz sorumluyuz. Elbette ki
06:29düzeltmekle de sorumluyuz. Iyileştirmekle de sorumluyuz.
06:34Hassas olmakta da sorumluyuz. Afet anlarını konuşurken veya
06:40bir arada bir süreç ve sistem üretirken bir araya gelme
06:45konusunda en duyarlılık halini en üst seviyede duyarlılık
06:50halini göstermekle de yükümlüyüz. O bakımdan çok büyük
06:55dersler içermekte. Ders alacağımız böylesi acıları
07:00bize Allah bir daha yaşatmasın. Ders almak değil
07:04böyle felaket anlarına hazır olmak zorundayız. Böyle felaket
07:09anlarında birlikte hareket etmek ve çözüm bulmak
07:14zorundayız. Tekrar ifade ediyorum. Ders almayı değil o
07:19günlere hazır olmayı Allah bize nasip etsin. Bu işin başka bir
07:23yolu yok. Acılar orada. Acı çeken ateşin düştüğü yerdeki
07:30insanların acısını anlamak hiç kimse diyemez ki ben bunu
07:35anlayabilirim. Mümkün değil. Evlat acısı, anne acısı, baba
07:40acısı, kardeş acısı, komşu acısı, eş dost acısı. En
07:47vahşi savaşlarda dahi olmayacak sayıda insanımızı kaybetmenin
07:55depremde kaybedip o depremde kaybettikten sonra omuz omuza
08:01verebilmenin ruhunu yaşayamamayı bize kim öğretti?
08:07Ne zaman buna sahip olduk biz? Bu nasıl olabilir? Bu bağlamda
08:14ben bir dua daha ediyorum. Her zaman her yerde ediyorum. O on
08:20bir şehrimizde bu felaketi yaşayan insanlarımızın kayb
08:27ettiğimiz o insanlarımızın geriye kalanlarına karşı o on
08:32bir şehirdeki milyonlarca insanımıza karşı çok derin bir
08:37sorumluluğumuz vardır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin seksen
08:42altı milyon insanının her birinin eşit olmak zorunda
08:47olduğunu bilen bir cumhuriyet evladı. Bu ülkenin eşitliğine,
08:52birliğine ve beraberliğine inanan bir yönetici olarak her
08:57zamanki duam şu. Oradaki insanların düştüğü o derinden
09:03yere eğildiği, büküldüğü, büzüştüğü o halden ayağa
09:08kaldırıp her birimizle eşit hale getirmeden başımız dik bu
09:15ülkede yürüyemeyiz. Onları bu ülkenin her insanıyla
09:20eşitleyemeden onları ayağa kaldırıp evet borcumuzu yerine
09:25getirdiğimiz dediğimiz güne kadar bizim onlara çok büyük
09:29borcumuz var. Başta yöneticilerin. Işte onun için
09:33duam odur ki Allah'ım bizi o deprem bölgesinde kayıpları
09:38yaşamış, ekonomik, manevi, psikolojik büyük zorluklar ve
09:43sıkıntılara düşmüş oradaki yurttaşlarımıza mahcup etme. Bir
09:48an önce onların ihtiyaçlarını karşılayarak o insanlarımızın
09:53da hayata tutunmalarına evet ben bir vatanın evladıyım, bu
09:59vatanın
10:03ııı