Karabük Üniversitesi kurtarma ekibi, Kahramanmaraş merkezli depremlerde tanık oldukları acı olayları ve yardım ettikleri insanlara dair duygusal anılarını paylaştı. Enkaz kaldırma çalışmalarında yaşadıkları zorluklar ve insanlara umut olma çabaları vurgulandı.
KBÜ kurtarma ekipleri 6 Şubat depremlerinde yaşadıklarını böyle anlattı
KARABÜK - Karabük Üniversitesi kurtarma ekibi, 2 yıl önce Kahramanmaraş merkezli depremlerde tanık oldukları olayları ve hayatlarına dokundukları insanlar ile yaşadıkları zorlukları anlattı.
6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 11 ili etkileyen büyük depremin üzerinden tam iki yıl geçti. Enkaz kaldırma çalışmalarına destek olmak üzere deprem bölgesine giden Karabük Üniversitesi Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı personellerinden Mühendis İsmail Köse, Ahmet Daşlık, Yusuf Civelekoğlu ve Emrullah Bingöl yaşadıklarını anlattı.
hbrlr1.com/ctlibltakckckl
KBÜ kurtarma ekipleri 6 Şubat depremlerinde yaşadıklarını böyle anlattı
KARABÜK - Karabük Üniversitesi kurtarma ekibi, 2 yıl önce Kahramanmaraş merkezli depremlerde tanık oldukları olayları ve hayatlarına dokundukları insanlar ile yaşadıkları zorlukları anlattı.
6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 11 ili etkileyen büyük depremin üzerinden tam iki yıl geçti. Enkaz kaldırma çalışmalarına destek olmak üzere deprem bölgesine giden Karabük Üniversitesi Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı personellerinden Mühendis İsmail Köse, Ahmet Daşlık, Yusuf Civelekoğlu ve Emrullah Bingöl yaşadıklarını anlattı.
hbrlr1.com/ctlibltakckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Karhamanmaraşı'da olan bir hemşerim aradı gece yarısı
00:02ve deprem olduğunu söyledi.
00:05Kendimde Karhamanmaraşı olması sebebiyle
00:08direkt annem babam ve oradaki yakınlarımı
00:11merak ettim ve arama ihtiyacı duydum.
00:14Onları aradığında tabi belli bir zaman geçti.
00:17Hepsinin durumunun iyi olduğunu öğrendim.
00:20Ama çok büyük bir yıkım olduğunu da söylediler.
00:23Yani bölgeye gitmek istediğimiz, oradaki insanların
00:26zor durumda olduğunu ve onlara yardım etmek
00:29istediğimizi ilettik kendilerine. Sağolsunlar
00:32hocalarımız da bizim sesimize duyarlı davranarak
00:35bize yardımcı oldular ve
00:38hazırlık sürecimiz başladı. Arkadaşlardan hemen
00:41bir kimdenin gidebileceğini, özellikle
00:44kırıcı, delici olsun, teknik ekipmanları
00:47kullanabilen insanların orada olması gerektiğini
00:50düşünerekten, bakım onarım ekibindeki arkadaşlar
00:53işte peyzaj şubedekini aynı şekilde
00:56arkadaşlardan iletişime geçerek bir ekip oluşturduk.
00:59Buradan Adana'ya kadar olan
01:02yolculuk kısmı normal bir yolculuktu.
01:05Fakat Adana'dan sonrası sanki bir film
01:08sahnesi gibiydi. Yollar çökmüş,
01:11arabalar sağa sola atılmış vaziyette resmen.
01:14Orası bir film sahnesi gibiydi adeta.
01:17Yani film olsa, senaryo olsa yapılamazdı.
01:20O dereceydi. Bomboş bir şehir.
01:23Orası ilerledikçe Gaziantep, Nurdağı ilçesini gördük.
01:26Dümdüz bir ovaydı resmen.
01:29Yani şehir kalmamış gibiydi. Bizim oradan
01:32sonraki asıl gideceğimiz yer Kahramanmaraş Merkezi
01:35Ebrarsitesiydi. Oraya ulaştığımızda ise tam
01:38bir film sahnesi. Yani bir can pazarı yaşanıyor.
01:41Her taraftan işte çığlıklar,
01:44toz, duman,
01:47şehrin silüeti belli değil. Gerçekten çok
01:50acı bir durumdu. O an insanların acılarıyla,
01:53insanların feryat figanlarıyla biz karşılaştık.
01:56O psikoloji çok farklı bir şeydi. Çünkü insanlar hep bizden bir
01:59umut bekliyordu. Hep bizden bir şey bekliyordu.
02:02Canlarımız var onları
02:05kurtarın. İşte bize yardım edin.
02:08Hep farklı farklı şekilde yönlendiriyorlardı.
02:11Sonrasında enkaza ilk girdiğimizde
02:1420. dakikada cenaze çıkarmaya başladık.
02:17Her yer cenaze doluydu yani. Çok büyük acılar vardı.
02:20Ebrarsitesin A blokta çalışıyorduk.
02:23Orada yine akşam vakti,
02:26gece karanlıkta
02:29bir kız çocuğunu almıştık içeride
02:32ölü vaziyette. Oradaki çıkan kitapların
02:35arasında baktığımda enkaz altındakiler
02:38yazıyordu. Ve ilk sayfasını açtığımda
02:41burada her zaman umut vardır.
02:44Hiç umut kalmadığımda bile yazıyordu.
02:47Ve beni çok etkiledi. Ve bu kitabı bulduktan sonra
02:50yaklaşık 110 saat sonra
02:53biz o enkazda
02:56Halil Korkmaz isminde bir
02:59yaralı vatandaşı çalışmamız sırasında
03:02sesimi duyan var mı? Yardım edin çığlıklarıyla
03:05arkadaşlarımı sağ olsun duydular ve
03:08kepçenin önüne kendilerini attılar.
03:11Çok sonra biz bir mucizeyle bir amcamızı
03:14kurtardık. Halil amca. Zaten
03:17onun sesini duyar duymaz. O enkazın altına girmekmiş,
03:20onu kurtarma aşamasıymış. Kaç saat geçti bilmiyorum.
03:23Çok farklı bir duyguydu. Çok farklı bir
03:26psikolojiydi. Biz onu kurtardığımızda
03:29ona ulaşmaya çalıştığımızda elimizi öyle sıkı tutmuştu ki
03:32hani sanki biz onun elini bıraksak adam tekrardan
03:35bir boşluğa düşecek ve ölecek. Öyle bir durumdaydı.
03:38Unutamadığım anılardan bir tanesi. Hamile kadınla
03:41bir kocası birbirlerine sarılmış, kenetlenmiş
03:44durumdaydı. Beşinci günün öğle saatlerinde falandı.
03:47Kardeşi vardı erkek kardeşi
03:50kadının. Dokuz aylık
03:53hamileydi. Erkek kardeşi burada dedi,
03:56söyledi. O arada bulduk aramalarımız sonucu.
03:59Sonra erkek kardeşi abi ne olur ne olmaz
04:02bakar mısın karnına falan dedi. Ama beşinci gün sonunda
04:05zaten ölmüştü. Muhtemelen o da ölmüştü. Ama
04:08bakmak zorunda kaldım. Bir şey diyemedim. Tabi o ara ambulanslar
04:11geldi. Ambulans gelince hemşireye sordum. Hani
04:14burada bakamayacağını söyledi. Hemşire de dayanamadı. Ağlamaya gitti.
04:19Sonra bir tane doktor geldi. El Salvadorlu bir ekiple çalışıyorduk.
04:22Onlar geldi. Doktora baktım böyle. O da
04:25ex dedi. Daha sonra onları oradan götürmek zorunda kaldık.
04:28Yani orada ağlamıştım yani. İki tane kız çocuğu tekrar
04:31yani 14-16 yaşlarında.
04:34Tam kaçmaya yakın dış kapının ağzında
04:37deprema yakalanmışlar. Enkaz altında kalmışlar.
04:40Onları çıkardığımızda da hiçbir
04:43yara yok. Ezik yok.
04:46Yüzleri aynı canlı gibi duruyor.
04:49Kontrol ettik. Maalesef
04:52ex durumundalardı.
04:55Torbaya da koyduk. Sonrasında içimizde bir
04:58şüphe oluştu bizim. Acaba
05:01canlılar mı diye.
05:04Sağlık görevlerini çağırdık. Tekrar çıkarıp kontrol ettirdik.
05:07Maalesef ex olmuşlar. Boyunları kırılmış.
05:10Biz anlayamadık oradan. Maalesef biz
05:13bir canlı depremzede çıkarabildik
05:16enkaz altından. 80'e yakın cenaze çıkarmıştık.
05:19Ama insanlar, yakınları
05:22o cenazesini çıkarıp
05:25enkazdan önlerine koyuyoruz. Yani yakınları varsa.
05:28Sizden Allah razı olsun.
05:31Teşekkür ederiz. Yani insanlar
05:34o cenazelerini aldığı için şükrediyorlardı.
05:37Şu an yine de o anı düşündüğümüzde şu an tövbelerim yine
05:40diken diken oluyor. Çünkü insan, şu an bile ben kendimi
05:43evren sitesinde bir enkazın
05:46başındaymışım gibi şu an hissediyorum. Enkazın altında
05:49ne kadar çalışabiliriz, nasıl çalışabiliriz, hangi
05:52saate kadar çalışabiliriz hiçbir zaman düşünmedik. Sabah saat
05:553.30'da kalkıp akşam 12'ye, 1'ye kadar çalışıyorduk.
05:58Hani canla, başla, ekipçe.
06:01Sadece amaç orada neydi? Amaç orada biz bu insanlara
06:04bir şekilde destek verelim, yardım edelim
06:07en azından. Onlara bir nebze de olsa
06:10bir umut olalım düşüncesiydi.
06:13Milletçe gerçekten bütün varımızı,
06:16yoğumuzu biz Kahramanmaraş'ta gördük ki bütün
06:19o 10 ilde de geçerliymiştir.
06:22Malları bitene kadar resmen oraya akıtmışlar.
06:25Oraya gönderilen yardımları mesela gördükçe
06:28hep gerçekten biz bu kadar büyük bir ülkeyiz, bu kadar büyük bir milletiz.
06:31Hep bunları kendi aramızda konuşup söylüyorduk.
06:34Çünkü orada insanlar nasıl bir düşünceyle artık
06:37nasıl bir şekilde gelmişlerse sadece yardım
06:40olsun, sadece biz yardım edelim. Biz bu insanlara
06:43bir şekilde ses olalım, nefes olalım düşüncesi vardı.
06:46Yüzyılın felaketinde hayatını
06:49kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet
06:52ve yakınlarına baş sağlığı diliyorum.
06:55Rabbim milletimizi, ülkemizi ve
06:58insanlığı her türlü afetlerden ve
07:01kötülüklerden korusun.