• 4 dakika önce
Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, mevcut iktidarın yapabileceği bir şey kalmadığını belirterek, Türkiye'nin en geç 2026 yılında erken seçime gitmesi gerektiğini söyledi. Çayır, devletin büyüklüğünün inşaattan değil, liyakat ve adaletten aranması gerektiğini vurguladı.
(ANKARA) - Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, erken seçimin şart olduğunu belirterek, "Türkiye en geç 2026 yılında erken seçime gitmek zorunda. Mevcut iktidarın iyileştireceği, yapabileceği bir şey kalmamıştır. Hiçbir zaman bir iyileşme görmüyoruz. Çünkü kafayı değiştirmek lazım. Adam devletin büyüklüğünü inşaatta arıyor. Devletin büyüklüğünü liyakatte, adalette, merhamette, medeniyette aramıyor. Bina büyükse, bir iki de sonradan uydurmuş kılıç ekibi, yok yeniçerileri dizmiş oradan aşağıya yürüyor kendisini bir şey sanıyor" dedi. 
Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

hbrlr1.com/ctlwcbibkckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Saygıdeğer dava arkadaşlarım Yüce Türk Milleti bugün burada
00:09geçmişten beri geçmişten bugüne çeşitli mecralarda ve çeşitli
00:15zamanlarda beraber olduğumuz beraber mücadele ettiğimiz
00:19arkadaşlarla yeniden bir aradayız. Inşallah fevç fevç
00:25bütün aynı hissiyatı paylaşan aynı düşünceyi ve aynı
00:32gerçeklerle yüzleşen bütün arkadaşlarla Rabbim nasip
00:36ederse buluşup Türkiye'nin önüne bir umut koymayı
00:40hedefliyoruz. Kim var? Nasıl çözecek? Kimler var
00:48denildiğinde rahatlıkla el işaretiyle bile yüz yaşlı ve
00:53gönül işaretiyle bile bizi tarif edecek bir hale
00:56geleceğiz. Gerçekten şu an milletimiz bir arayış
01:03içerisindedir. Hakikat arayışıdır bu. Dürüst
01:07arayışıdır bu. Işi çözecek. Bu millete hizmet edebilecek,
01:13hizmetçi olabilecek, beyefendi değil, hizmetçi olabilecek bir
01:18yönetim tarzını bir grubu bir partiyi görmek istemektedir.
01:24Mevcut iktidar sırf kendini güçlü tutmak ve gücünü
01:31devam ettirmek için toplumu ikiye bölmüştür. Ve karşıya
01:36kendi ifadesiyle CHP'yi koyuyor. Erdoğan mı? Özel mi? CHP mi?
01:42AKP mi? Türkiye ne CHP'ye mahkum ne AKP'ye mahkum. Biz
01:48varız, biz Allah'ın izniyle bu milletin önüne umudu
01:52koyacağız.
01:56Milleti korkutarak, milleti yıldırarak, millete kötüyü
02:02göstererek, millete geçmişten bir takım sahneler sunarak
02:06bakın eğer biz gidersek falancalar gelir. Biz gidersek
02:12kötülük gelir. Biz gidersek anarşi gelir. Biz gidersek
02:16bilmem ne gelir diyenler kendi hallerine bir baksınlar. Şu
02:21anda siz enflasyonda hayat pahalılığında dünyada
02:26altıncısınız, altıncı. Dünyada en çok hayat pahalılığı olan
02:33ülke sıralamasında Türkiye altıncı sırada. Borçta da öyle.
02:39Borcu borcu kapatarak oradan buradan borç bularak hayata
02:44devam eden bir ülke bağımsız olabilir mi? Istediğiniz kadar
02:48laf üretin, istediğiniz kadar iddiada bulunun. Borçta yaşayan
02:52bir aile, borçta yaşayan bir toplum, bir millet huzur
02:57bulamaz, gelecek bulamaz, hayal kuramaz.
03:07Siz ne yaptınız? Yirmi üç yıl boyunca ne yaptınız da bundan
03:13sonra ne yapacaksınız? Sadece masal anlatıyorsunuz. Sayın
03:18Cumhurbaşkanı yirmi dört saat değil. Eğer kırk sekiz saatte
03:22olsa masal anlatmaya devam edecek. Hiçbir zaman iki
03:27dinleyip bir konuşana rastlamadım siyasette. Hep
03:31konuşuyorlar, hep konuşuyorlar, hep konuşuyorlar. Ve
03:35konuştuklarının çoğu da yalan dolan. Milletine gerçeği değil,
03:40hakikati değil, var olanı değil de olmayanın yalanı, dolanı
03:45anlatan siyasiden bu memlekete, bu millete hayır gelmez. Asla.
03:51Onun için değerli kardeşlerim biz yola çıkarken bir şey
03:56söyledik. Gerçeği söyledik. Ne dedik? Bu sistem değişmedikçe
04:02sadece siyasi partiler değişir, iktidarlar değişir,
04:07cumhurbaşkanları değişir, başbakanlar değişir, o dönem
04:11için bakanlar değişir, belediyeler değişir. Ahval,
04:15ahval değişmez. Mümkün değil değişmez. Çünkü şu anda
04:22Türkiye'nin meseleleriyle yüzleşen Türkiye'nin
04:26problemlerini temel problemlerini öne koyup ona göre vaziyet alan
04:31hiçbir akıl yok. Akıl yok. Ne var? Iktidarın nasıl
04:37devam ettirir? Ha kiminle ortaklık kurarım, kiminle
04:42ittifak kurarım, kendimi nasıl iki bin yirmi sekizden
04:46sonrasına atarım? Anayasa bile kendisine izin vermezken yirmi
04:54üç yıldır iktidarda olan bir adamın beş yıl daha iktidar
04:58olma isteğini bana vatan aşkı, millet aşkıyla izah edenler
05:02aptaldır. Çok net söylüyorum. Sadece ve sadece güç aşkı, para
05:09aşkı, hükmetme aşkı var. Milleti sevme aşkı olsa fakir
05:14fukara ha biz nerede oturuyoruz şu anda? Şurası genel
05:19merkezimizin bulunduğu mahal fakir fukaranın olduğu mahaldir.
05:24Komşu kadın yan taraftaki komşu kadın sabah saat dörtte
05:29çıkıp çöpleri karıştırarak kağıt şişe toplayan bir
05:34kadındır. Iki tane de bebesi vardır. Nerede devlet? Zengini
05:40daha zengin. Bir de kendi zengin sınıfı oluşturmada pek
05:46becerikli olanlar fakir fukarayı doyurmakta hiçbir
05:50akıl sahibi olamıyorlar. Onun için artık bu devranı yıkmak
05:56lazım. Bu anlayışı artık bu toplumdan silmek lazım. Süreni
06:02siyasete geçmek lazım. Adaleti tek zencede vermek lazım.
06:07Üretimi çoğaltmak lazım, borcu azaltmak lazım. Borç azalır,
06:12üretim çoğalırsa işsizlik biter. Borç azalır, üretim
06:17çoğalırsa refah yükselir, borç azalır, üretim
06:23fazlalaşırsa, kalkınma olursa, fikirler farklı olursa, fikir
06:27zenginliğinden Türkiye kendine gelecek kurarsa vallahi de
06:31billahi de kişi başına düşen milli gelir fazlalaşır,
06:36insanlar zenginleşir, gençlerimiz geleceğini Avrupa'da
06:43Geçen Kırklareli il başkanımızın taziyesi için Rize'ye
06:49gittim. Dönüşte uçakta öğretmen bir aile yanıma düştü. Benim kim
06:58olduğumu öğrenince çok mutlu oldular. Hatta kısmen çokça
07:03etkilenip bundan sonra bizim sözcülüğümüzü yapacaklarını
07:06söylediler. Sordum. Gençlerin durumu nedir diye lisede
07:12öğretmenmiş. Dedi ki Sayın Başkanım ben anket yaptırdım.
07:18Kırk kişilik sınıf. Kırk kişilik sınıfta yarın bir gün
07:23ne olmak istiyorsunuz diye sordum çocuklara dedi. Ne
07:27çıktı dedim? Birkaç tane doktor, diş doktoru doktor üç
07:33dört tane beş tane mühendis birkaç değişik şey ama çoğunluk
07:38YouTuber çıktı dedi. YouTuber yani oturduğun yerden para
07:44kazanmak, sosyal medya üzerinden bilgisayar karşısında
07:48oturarak hiçbir şey üretmeden adam sayısı çoğaltarak para
07:52kazanmak. Peki gelecekle ilgili hayalleri, umutları nedir
07:58dedim? Sordum. Liseyi bitirdiniz de üniversiteyi
08:04bitirdiniz de nerede olmak istersiniz diye yüzde altmış
08:07altısı yurt dışı dedin. Yüzde altmış altısı yurt dışı diyen
08:12bir gençlikle karşı karşıyayız. Sayın Cumhurbaşkanı soru şu
08:19bizim bu gençlerimiz kendi istikballerini ve gelecekleri
08:24yaşamlarını neden yurt dışından ararlar? Hiç düşündünüz mü?
08:28Bununla ilgili herhangi bir projeniz herhangi bir zemin
08:32değişikliğiniz var mı? Akıl fikir projeniz var mı? Yok. Ne
08:39var? Iki bin yirmi sekizde yüzde elli birinin üzerinde
08:45oy almak iki bin yirmi dokuzda bütün belediyeleri almak.
08:50Türkiye'nin problemi bu mu? Siz yüzde elli iki elli sekiz yüz
08:55sekiz alırsanız biz kurtulacak mıyız? Biz insanca işleyecek
08:59miyiz? Adaleti sağlayacak mıyız? Siz belediyelerin
09:03hepsini aldığınızda Türkiye gerçekten felaha kavuşacak mı?
09:08Insanlarımız mutlu olacak mı? Işte bu. Değerli kardeşlerim.
09:13Işte biz kısmen hayatın bir kısmı Antep'te geçtim. Antep'te
09:21geçerken iki tane televizyon vardı. Orada kapalı bir yerde
09:27zoraki oturmaya tabi tutulduk. Orada adını da söyleyeyim
09:32hapishane. Hapishanede iki tane televizyon vardı. Kanal. Birisi
09:37TRT bir tanesi de Suriyelilerin televizyonu. Sabahleyin
09:43açtığımızda Suriye'nin televizyonunda ilk açılış
09:48Seyidi Reis Hafız'ı Lesat. Reşar'ın babası o zaman. Onu
09:56övme, onu taziye, onu işte yukarı çıkar

Önerilen