• 3 dakika önce
TBMM Yeni Yol grup toplantısında konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, İliç maden faciasının yıldönümünün geldiğini hatırlatarak sorumluların hala bulunamadığını ifade etti. Arıkan, "Buradan soruyorum; bir bardak temiz su, nefes alan bir ağaç, çağıldayan bir dere kaç milyon eder? Maden altında kalan 9 işçinin hayatı, umutları, geride bıraktıkları aileleri kaç milyon eder? Yetki var, sorumluluk yok. Türkiye her yıl kazalara, felaketlere kurban vermek zorunda olan bir ülke değildir. Bunun sağlanması için hangi kanun çıkacaksa biz hazırız. Kanunlara uygun çalışma koşullarını sağlayacak uygulamaların destekçisi olacağız" dedi.
(TBMM) -
DEVA, Gelecek ve Saadet partilerinin çatı partisi Yeni Yol, TBMM'de grup toplantısını düzenledi.

hbrlr1.com/ctlyiyitkckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Çok kıymetli milletvekillerimiz üç partimizin, Türkiye'nin dört
00:07bir tarafından gelen çok kıymetli teşkilat mensupları
00:10ekranları başında bizleri izleyen çok kıymetli
00:13vatandaşlarımız, yeni yol grubumuzun grup toplantısına
00:16hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.
00:22Değerli arkadaşlar bugün grup toplantımızda kürsümüzü mağdur
00:27insanlarımıza ayırmaya karar verdik. Bugün mağduriyeti mağdur
00:32edilen insanlarımızı ve bunun nedenlerini konuşacağız. Fakat
00:39öncesinde Türkiye'nin son dönemlerde yaşadığı en büyük
00:43çevre felaketi İliç maden faciasından bahsetmek
00:46istiyorum. Bundan tam bir yıl önce dokuz ömekçimiz aç
00:52gözlülük, rant, ihmal nedeniyle tonlarca toprağın altında kalıp
00:57can verdiler. Öncelikle bu faciada hayatını kaybeden
01:01vatandaşlarımıza bir kez daha Cenabı Allah'tan rahmet,
01:05yakınlarına sabırlar diliyorum. Aradan geçen zamanda ne asıl
01:11sorumlular bulunabildi ne de bundan sonraki kazaları önlemek
01:15adına tedbirler alınabildi. Bakın İliç Araştırma Komisyonu
01:21son toplantısını dokuz Temmuz'da yaptı. Üzerinden tam
01:26sekiz ay geçti. Bırakın sorunların ortaya çıkarılmasını
01:30daha komisyon rapor yazmayı bile bugüne kadar beceremedi.
01:35Hepimiz Türkiye'nin hepsi asıl sorumluların kim olduğunu çok
01:41iyi biliyor. Nereden biliyoruz? Soma'dan biliyoruz. Ermenek'ten
01:46biliyoruz. Amasya'dan biliyoruz. Çorlu'daki tren faciasından
01:50biliyoruz. En son Bolu Kartalkaya'daki otel
01:54yangınından biliyoruz. Kayyum atamak için bir günde kararname
01:59yazanlar bir gecede yandaş şirketlere vergi affı
02:03çıkaranlar dokuz kardeşimizi kaybettiğimiz il için sekiz
02:08aydır raporunu ne hikmetse yazamadılar. Biz İliç'te yine
02:13rant, ihmal ve denetimsizlikten oluşan ölüm üçgenini gördük.
02:18Yine İliç'te iş adamı siyasetçi, bürokrat,
02:23bürokratlardan oluşan menfaat üçgenini gördük. Kazanın
02:28yaşandığı madende iki bin on dokuz yılında boruların
02:32patlamasıyla tonlarca siyanür nehre atmıştı. Bunun için
02:37sadece maden işletmecisine on altı milyon ceza verilmişti.
02:41Bütün bu olanlara rağmen aynı madene iki kez kapasite artışı
02:47için izin verildi. Buradan soruyorum. Bir bardak temiz su,
02:52nefes alan bir ağaç, çağıldayan bir dere kaç milyon eder? AK
02:58Partili arkadaşlara soruyorum. Maden altında kalan dokuz işçinin
03:03hayatı, umutları, geride bıraktığı aileleri kaç milyon
03:08eder? Komisyon raporu henüz açıklanmadı ama komisyonda
03:14gördüğümüz duyduğumuz net bir fotoğrafı milletimizle paylaşmak
03:19istiyorum. Faciaya neden olan toprak kaymasının bulunduğu
03:23alanın ilgili üç bakanlıktan hangisinin sorumlu olduğuna
03:27bugüne kadar karar veremedik. Çok tanıtık geldi değil mi?
03:32Haftalardır bu kürsüde bütün muhalefet partileri bu konuyu
03:36konuşuyor. Yetki var, sorumluluk yok maalesef. Türkiye her yıl
03:41kazalara, feraketlere kurban vermek zorunda olan bir ülke
03:45değildir. Bunu sağlanması için hangi kanun çıkacaksa biz
03:51hazırız. Kanunlara uygun çalışma koşullarını sağlayacak
03:55uygulamaların destekçisi olacağız. Yeter ki iktidar
03:59tarafından o samimiyeti, o gayreti görelim. Değerli
04:04arkadaşlar bugün ülkede yaşayan herkes hükümetin uygulamaları
04:09nedeniyle ucundan kıyısından bir şekliyle mağdur oluyorlar.
04:14Kimse güvenli değil. Çünkü her yeri karar, her yeni
04:18düzenleme, her yeni politika farklı bir kesimi mağdurlar
04:23grubuna dahil ediyor. Işte altı Şubat depremleri sonrası
04:28bölgedeki durumu hep beraber gördük, şahitlik ettik.
04:31Depremzede vatandaşlarımızın mağduriyeti maalesef hala devam
04:36ediyor. Depremzede bugün depremden çok rezerv alanı
04:42uygulamasından dolayı mağdur. Depremzede bugün depremden çok
04:47yetki karmaşasından dolayı mağdur. Muhatapsızlıktan,
04:51plansızlıktan, tutulmayan sözlerden en önemli kazançları
04:56olan umutlarını kaybetmiş vaziyetteler. Geçtiğimiz hafta
05:01tüm kadrolarımızla deprem bölgesindeki illerimizi ziyaret
05:05ettik. Bir dokunduk, bin ahiş ettik. Şimdi size çok çarpıcı
05:11bir örnek vereceğim. Düşünün sabah kalktınız, hazırladınız,
05:16hazırlandınız, kıyafetlerinizi giydiniz, işe gitmek için
05:20hazırlandınız, telefonunuzu elinize aldığında size bir
05:24mesaj geldi. Yeşilyurt Tapu Müdürlüğü'nden gelen bir
05:30mesaj. Ne diyor mesajda? Adınıza kayıtlı taşınmaz
05:34üzerinde resen kamulaştırmasız el koyma suretiyle tescil işlevi
05:40yapılmaktadır diyor. Resmi bir mesaj. Bu mesajı aldığınızda
05:45ne hissedersiniz? İlk hissedeceğiniz acaba birileri
05:51tarafından dolandırılıyor muyum hissi olacaktır. Işte
05:54Malatya'nın Yeşilyurt ilçesi İkizce mahallesi sakinleri bir
05:59sabah uyandıklarında cep telefonlarındaki bu mesajla
06:03uyandılar. Yıllarca emek vererek sahip oldukları tapulu
06:07arazilerine el koyulduğunu öğrendiler. Hem de mahkeme
06:11kararı bile olmadan sadece bir SMS'le arsalarına, evlerine el
06:17konulduğunu öğrendiler. Tam kırk beş ailenin iki yüz on bir
06:22tapusuna bir gecede el konuldu. Bunun gibi yüzlerce örneği
06:27çoğaltabiliriz. Depremden sonra çıkartılan bir karanamiye
06:32binaen bunlar yapıldı. Dediler ki acil durum var.
06:36Kamulaştırmaya ihtiyaç var, bunu yapacağız dediler. Ama
06:39şimdi görüyoruz ki bu karar insanların arsalarını, evlerini
06:44gasp etmek için kullanılıyor. Bu dayatmaları bu ben yaptım
06:50olduları mecliste bütün muhalefetimize rağmen
06:53çıkardığınız yasaya dayandırabilirsiniz,
06:56dayandırıyorsunuz da. Ama şunu unutmayın. Her yasal olan helal
07:01değildir. Biz bunu kabul etmeyiz. İkizce
07:04mahallesindeki hemşehrilerimizin hak mı
07:07taleplerini buradan dile getiriyor, yetkilileri vicdanlı
07:11olmaya mağduriyetleri gidermeye davet ediyoruz.
07:18Mağduriyetleri anlatmaya, konuşmaya devam ediyoruz. Sağlık
07:24alanındaki mağduriyetlerden bahsetmek istiyorum. Devlet
07:27hastanelerinde görev yapan diş hekimlerimiz daha önce başka
07:31gruplarda olduğu gibi iş bırakma kararı aldılar. Diş
07:36hekimleri her gün onlarca hastaya bakmakta çok sıkıntı
07:39çekiyorlar. Böyle olunca da tedavi için yeterli zaman
07:43bulamıyorlar. Sonuçta hem hastalarımız mağdur oluyor hem
07:47de hekimlerimiz mağdur oluyorlar. Iktidarın yanlış
07:51sağlık politikalarından dolayı OECD ülkeler arasında yüz bin
07:57kişiye düşen diş hekimi sayısında sondan üçüncü
08:00sıradayız. Hekim sayısında son sıradayız. Hemşire sayısında
08:04OECD ülkeleri arasında yüz bin kişiye düşen hemşire sayısında
08:09son sıradayız. Kendi emeğiyle çalışan ayakta durmaya çalışan
08:14ona rağmen mağdur olan diş hekimlerinin bu haklı
08:18mücadelelerinde yanlarında olduğumuzu ve bu mücadeleyi
08:21kazanmaların için elimizden geleni yapacağımızı bir kez
08:25daha ifade ediyorum. Peki sağlık böyle, sağlıkta mağduriyet
08:30var da eğitim nasıl? Oradaki tabloda maalesef diğer mağdur
08:34gruplarından farklı değil. Bugün yetmiş binin üzerinde
08:38ücretli öğretmen hem düşük maaşlarla hem de özlük
08:43haklarını almadan çalışıyorlar. Düşünün aynı işi
08:47yapıyorlar. Aynı sorumluluğu taşıyorlar ama güvenceleri yok.
08:50Hakları yok. Gelecekleri belirsiz. Bu uygulama yalnızca
08:56eğitim kalitesini düşürmekle kalmıyor. Aynı zamanda
08:59öğretmenlik mesleğinin itibarında zedeliyor. Geçtiğimiz
09:03günlerde Şanlıurfa'da eylem yapan öğretmenlerimize lütfen
09:08kulak verin. Onların mağduriyetlerini duyun artık.
09:11Hem öğretmenleri hem öğrencileri hem de velileri
09:15mağdur etmeyi başarabilmek her babayın harcı değil ama bu
09:19iktidar bu üç kesimi de mağdur etmeyi başarabildi. Küçük
09:24esnafımızın da duruğu farklı değil. O da mağdur
09:26gruplarından bir tanesi geçtiğimiz hafta o da bu gruba
09:30dahil oldu. Geçen hafta bir şey öğrendik. Maliye Bakanlığı
09:34bundan sonra işletmelerin kasasına oturacak gün sonunda
09:39kazançlarını hesaplayabilecekler. Milyarlarca
09:43liralık vergi borcunu bir çarpıda silenler gözünü
09:46kırpmadan silenler küçük esnafın üç kuruşun hesabını
09:50yaparken hiç mi düşünmüyorlar? Esnaf zaten can çekişiyor.
09:55Düşmeyen enflasyon, kiralar, elektrik faturalar aldı başını
09:59gitti.

Önerilen