• evvelsi gün
Zafer Partisi Genel Başkan Vekili Ali Şehirlioğlu, Ümit Özdağ'ın Cumhur-DEM İttifakı tarafından tutuklandığını ve bunun ikinci Ergenekon süreci olarak nitelendirilebileceğini belirtti. Şehirlioğlu, ekonominin asıl gündem olması gerektiğini vurgulayarak, iktidarın açlık ekonomisi politikalarını eleştirdi.
Kamera: Recep Tunahan GÜLER
(ANKARA) - Zafer Partisi Genel Başkan Vekili Ali Şehirlioğlu, Genel Başkan Ümit Özdağ'ın, "Cumhur-DEM İttifakı" tarafından tutuklandığını ileri sürerek, "İkinci ihanet süreci olarak niteleyeceğimiz yaşanan gelişmelere paralel olarak ikinci Ergenekon süreci düğmesine basılmış, bunun ilk adımı ile birlikte sayın Ümit Özdağ, bir hukuk garabeti ile esir alınmıştır" dedi.
Zafer Partisi Genel Başkan Vekili Ali Şehirlioğlu, Ankara Gençlik Parkı Büyük Tiyatro Salonu'nda düzenlenen Milli Egemenlik Kongresi'ne konuştu.

hbrlr1.com/ctltcictkckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Milli Egemenlik Kongresi'nin düzenlenmesine ön ayak olan
00:04kıymetli yöneticiler İYİ Parti'nin Sayın Genel Başkanı
00:10yöneticileri Türk dünyasının önderleri kıymetli
00:18konuşmacılar, değerli hocalarım
00:22milletvekilleri sayın hanımefendiler, beyefendiler ve
00:30değerli hazirun. Öncelikle bu kongreye düşman hukuku ile soğuk
00:41olan silivriyi fikirleriyle ve büyük Türkiye idealiyle ısıtan
00:48Sayın Genel Başkanım Profesör Doktor Ümit Özdağ'ın
00:52selamlarını getirdim.
00:58Öcalan'ın çıkması için Cumhur Dem İttifakı tarafından
01:03hazırlanan protokolün ön şartı gereği vatan yahut silivri
01:09diyen sayın hocamıza buradan selam olsun, selam olsun, selam
01:14olsun.
01:18Değerli katılımcılar, bugünkü kongrenin içeğinde yer aldığı
01:22üzere ikinci ihanet süreci olarak niteleyeceğimiz yaşanan
01:28gelişmelere paralel olarak ikinci Er Yenekon sürecine bir
01:33şekilde düğmesine basılmış ve bunun ilk adımı olarak da sayın
01:39Profesör Doktor Ümit Özdağ bir hukuk garabetiyle esir
01:44alınmıştır. Sadece tek bir adamın daha fazla rejimini
01:50sürdürmesi ve bu amaçla anayasa değişikliğine gidilmesi adına
01:56ülke korku iklimiyle esir alınmış, gazeteciler
02:00tutuklanmış, özgür basın susturulmaya çalışılmış, geçen
02:06günlerde yaşadığımız gibi TÜSİAD örneğinde olduğu gibi en
02:10ufak bir şekilde ses çıkanlara yargı sopası gösterilmiş
02:16kendilerini Mustafa Kemal'in askeri olarak gösteren
02:19harbiyelilere ihraç edilme emri verilmiş ve öyle trajikomik bir
02:26hale gelmiş ki neredeyse kahpe falı bakanlar bile
02:31tutuklansın talimatları bir yerlerden verilmiştir. Değerli
02:36katılımcılar gerek yakın coğrafyamızda gerek siyaset
02:41dünyamızda gerekse dünya siyasetinde ciddi dönüşümlerin
02:47yaşandığı değişik bir döngüye girdik. Ders alınmayan fakat
02:53tekrar tekrar yaşanan hatalar içerisindeyiz. Bazı fikrinin
02:58uygulayacıların uygulayacılarından Mısır'ın
03:01eski devlet başkanı Cemal Abdülnasır'ı bilirsiniz.
03:07Ayakları yere basmayan ham ve hayalci bir çerçevede
03:11oluşturduğu fikirlere binaen sınırları değiştirme hayaliyle
03:16Suriye'yle birlikte bin dokuz yüz elli sekizde Birleşik
03:20Arap Cumhuriyeti'ni kurdu. Arap Cumhuriyeti'ni kurdu. Realist
03:24düşünmeyen bu kafa bin dokuz yüz altmış yedide altı gün
03:28savaşları ile İsrail'e yenilmesiyle son buldu. Sonunda
03:35ne mi oldu? Sonunda İsrail'in sınırları değişti. Bugün çıkış
03:41noktası aynı olmasa da Tayyip Erdoğan'a bir nevi Cemal
03:46Abdülnasır misyonluğu yüklendi. Tarafların ve yandaş medyanın
03:51fetihçi hayalleriyle Türkiye'nin sınırlarının
03:54değiştirilmesi hayali kuruluyor. Üstelik Trump'un
04:00ifadeleri realist düşünemeyen bu kafayı da coşturuyor ve
04:04coşturmaya da devam ediyor. Yine sonuç ne olacak? Yine halinden
04:08hepimizin yaşadığı ve gördüğü ile İsrail'in sınırlarının
04:13değişimine hizmet edilecek. Bu arada bir de diplot mu vereyim?
04:17Cemal Abdülnasır'ın siz esas eee lakabını biliyor musunuz?
04:23Reis.
04:28Evet. Değerli hazirun. Sınırımızın hemen yanında de
04:34fakto kurulan bir PKK, YPG devletçiyi yönetimiyle geçiren
04:39El Kaide ve IŞİD iktidarı komşu olmaya çok yakın olduğumuz bir
04:44İsrail Devleti var. Ayrıca genel başkanımız Ümit Özdağ'ın
04:49cezaevine girmeden önce bir öngörüsü vardı. O da
04:53Gazze'lerin Suriye'ye Türkiye sınırına yakın bir yere ya da
04:58Türkiye sınırına yakın bölgelere yerleştirileceği konusundaydı. O
05:03gün kimse tarafından önemsenmeyen bu fikir, bu
05:07öngörü bugün Trump'ın mesajlarıyla ete kemiğe
05:12bürünmeye çok yakın. Sınırlar sadece ve sadece İsrail'in
05:17lehine işlemektedir. Yakın çevremizde durum böyleyken
05:22rejimin iç siyacet anlayışı neye hizmet ediyor? Asıl
05:26gündemimiz nedir? Olması gereken asıl gündem nedir? Biz
05:31muhalefet partilerinin olması gereken üç ana başta oturan
05:36gündeme olmalı diyoruz. Birincisi iktidarın uyguladığı
05:41açlık ekonomisi. Ifadeyi böyle anladırmak mümkün mü? Mümkün.
05:46Ramazan ayının arifesindeyiz. Bakın. Diyanetin açıkladığı
05:53fiyat fitre miktarı yüz seksen lira. Bu ne anlama geliyor? Bu
05:58dört kişilik bir aileye bir övün fitre vermeniz gerektiğinde
06:02toplam yedi yüz yirmi lira vereceksiniz. Ramazan ayı
06:08boyunca bir kişinin otuz günü ait ödemesi gereken rakam beş
06:11bin dört yüz lira. Bunu dört kişilik bir aileyle eğer
06:15konuşacak olursanız yirmi bir bin altı yüz lira. Emekliye
06:20verilen rakamın yedi bin yüz otuz bir lira üzerinde olduğunu
06:24düşünürseniz asgari ücretle başa baş bir diyettir bu. Ve
06:29neden işte ekonominin bu şekilde zora gittiğinin en
06:34basit örneği bile şu Ramazan arifesinde kullandığımız bu
06:38rakamlar. Bir tarafta ise uyuşturucu ve kanuni olmayan
06:44yollardan edilen para ile yaratmış olduğu suç ekonomisi.
06:49Bunun içerisinde kullanımı on yaşlara inmiş uyuşturucuları
06:55uyuşturucuları küçük yaştaki çocukların birbirine
06:59öldürüldüğü ya da yine küçük yaştaki çocukların tetikçi haline
07:03getirildiği cinayetlerin işlendiği bir deşek
07:06ortamıdır. Ve bugün bunu her gün yaşamaktayız. Başka ne var?
07:12Bugün bu arada bir arada olmamızın sebeplerinden
07:16birincisi olan ikinci ihanet seçimi ikinci ihanet ve açılım
07:22sürecidir. Bakınız birinci açılım sürecinden sonra üç yıl
07:28ben bizzat askeri hekimi olarak size söylüyorum. Karakollarımızın
07:33önüne gelip olmadık hareketleri olmadık o onları aşağılayıcı
07:38hareketleri benim askerim göz yumdu. Neden? Bu açılım süreci
07:43yüzünden. Sonunda ne oldu? Yedi yüz doksan dört tane şehidimizi
07:47verdik. Nerede? Diyarbakır, Sur'da, Hendek olaylarında.
07:51Binlerce yaralı verdik. Artık ikinciye karnımız sok. Artık
07:55ikinciye karnımız sok. Kimseyi kandırmayın.
08:00Iki bin yirmi üç seçimlerinden sonra Devlet Bahçeli'nin bir
08:09cümlesi var. Diyor ki Türkiye'de çok şey değişecek ama
08:14inşallah Türkiye değişmez. Ve bunun üzerine Allah herkese
08:20uzun ömür versin ama benim için daha trajikomik bir durum var.
08:24PKK ve demin Devlet Bahçeli'ye uzun ömürler dilemesin. Dün de
08:31yine bir laf çıktı ortaya. Abdullah Bahçeli diye. Evet.
08:41Ve bu cümlenin arkasına daha yubahim bir olay ekleyeyim. Eski
08:45bir HDP milletvekiline söz söyledi diye Ümit Özdağ
08:50cezaevinde daha fazla bırakılması amacıyla tekrar bir
08:54Dem Partisi'nin iddiası sonucunda ne yapılıyor?
08:58İddiaları kabul ederek hocama bir daha ııı altı
09:02doldurulamayan bir iddia daha konmaya çalışıyor. Bakın Ümit
09:08Özdağ'ın haksız bir şekilde tutuklanması ve tutuklunun
09:12çeşitli gerekçelerle uzatılmaya çalışması boşuna değil
09:15aslında. Bu sürece en sert tepki koyan hakikaten genel
09:20başkanım Profesör Doktor Ümit Özdağ. Hatırlatayım. Öcalan
09:25cezaevinden demliler aracılığı ile yedi maddeyi kamuoyuna
09:30açıkladı. Sanırım kamuoyuna açıklanmayan sekizinci madde
09:34ise Ümit Özdağ'a tutuklama getirilmesiydi. Dün rejimin
09:41gözde trollerinden birine bir açıklama yaptırmışlar. Bu
09:45meczup Ümit Özdağ için diyor ki Abdullah Öcalan'a hakaretten
09:50iddianame düzenlense onu bile desteklerim. Bunun üzerine onun
09:56içeride yatması için ne gerekiyorsa yaparım. Böyle

Önerilen