Söz Sanatta | Ege ile Özel Röportaj
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Söz Sanat'ta programına hoş geldiniz.
00:06Bugün karşımda şarkıcı Ege var.
00:08Merhabalar Ege Bey, hoş geldiniz.
00:10Merhabalar, hoş bulduk Zeynep Hanım.
00:11Nasılsınız?
00:11Her şey harika, yoğun, yorucu ama keyifli.
00:14Süper. O zaman ilk sorumla başlıyorum.
00:17Farklı bir tınaya sahip.
00:19Bu Balkan esintilerinden de esinlendiniz.
00:21Acaba bu projeyi oluşturma süreciniz nasıl gelişti?
00:25Aslında bakarsanız bütün her şey Kasım'dan itibaren başladığımız bir yolculuk.
00:30O da şu, şarkılarımız eski ama eskimeyen şarkılar.
00:33Gel gelelim artık dijital bir dünyada.
00:36Analog kayıtlar ve görüntülerle çok fazla yer ve reyting bulamıyorsunuz.
00:40Biz de dedik ki bunları dijitale dönüştürelim.
00:42Delice bir sevdayla başlayan bir dönem oldu.
00:45Ardından Senden Uzak, Hurma Gözlüm ve sırada da bana biraz Aşk'tan Söz Et vardı.
00:51Tabi ki formu bozmadan yeni lezzetine katabiliriz.
00:56İşi daha nasıl büyütebiliriz diye düşünürken,
00:58CMC Orkestrası'ndan sağ olsun arkadaşlar.
01:01Onların da desteğiyle, Erol Temizel'in aranjesiyle bu işe giriştik.
01:05Bütün hikaye bu şarkılar bugün 40 yaşın üstünde olan insanlar için bir aidiyet şarkıları.
01:12Kendi geçmişlerine, kendi anılarına, kendi çocukluklarına, aidiyetlerine dönüş şarkıları olduğu için
01:19onların içindeki o çocuksulluğu bozmadan, samimiyeti bozmadan verebilmek çabamız var.
01:25Şimdilik de iyi gidiyor dördüncü şarkımız.
01:27Listelerde hızla yükseliyoruz.
01:29Peki 2025'te bir best of albümümüz gelecek.
01:33Bu Balkan esintilerini orada da görebilecek miyiz acaba?
01:36Tabi ki biz şarkılara şu an birer proje proje bakıyoruz.
01:39Bizim zamanımızda böyle iki şarkı yaptığınız zaman adama tüh fukara parası yokmuş derlerdi.
01:46Albüm yapmak zorundaydınız.
01:48Ama şimdi bir albüme girdiğiniz zaman geri kalan bütün şarkıları harcamak.
01:52Aslında şu an her şeyi tersinden başlıyoruz.
01:54Yani albümdeki şarkıları teker teker çıkartıp 2025'te finalize edip,
02:00bunu bir best oftur deyip bir plakla birlikte işte müzik marketlerde gerçek fiziki bir şeyle olmak en prestijlisi de bu.
02:09Çünkü dijital dünya dediğimiz aslında boşluk.
02:12Yani bir boşluğun içinde bir yere bırakıyorsunuz.
02:15Zamanı geldiğinde oradan indiriyorsunuz.
02:17Ama yine dediğim gibi kırk yaş üstü insanların böyle elini alıp mesela bir kitabı koklaması
02:24ya da bir gazeteyi koklaması, bir CD'yi silmesi, plağı silmesi bunlar çok kıymetli şeyler.
02:30O yüzden bizim hedefimiz 2025'te hala varsa koleksiyoner onlara ulaşmak.
02:36Peki böyle tanıdık isimlerle düetler görebilecek miyiz yeni albümünüzde?
02:41Sanmıyorum.
02:42Ama şey de var tabii ki bu projeyi yürütürken sadece best of için yaşamıyoruz.
02:46Şu an hazırladığım birkaç tane düet var.
02:49İsmini vermeyeyim ama yakında gireceğiz yani aralara çünkü muhakkak insanlar yeni tınılarda duymak isteyebilir.
02:57Bizim asıl yolculuğumuz sadece şarkıları değil, Ege markasını, Ege'nin kariyerini de
03:04analog sistemden çıkartıp dijital sisteme taşımakla ilgili iyi bir ekiple çalışma diyebilirim.
03:10Tek başıma değilim bu konuda.
03:12Bir ekip çalışması yani.
03:14Ciddi bir ekip çalışması var.
03:15Peki müziğinizde böyle eski tarzınızdan ödün vermeden böyle moderniteye de biraz kayıyorsunuz.
03:20Dinleyiciden aldığınız böyle bir geri dönüşü oldu mu?
03:24Her şeyden önce tabii ki yeni kuşağı yakalamakla ilgili de bir endişemiz vardı.
03:29Çünkü dediğim gibi dijital sound'a alışmış insanların eski biraz yoruyor olabilir ya da anlamsız geliyor olabilir ama
03:37yani bu yaz böyle 3 yaşında, 5 yaşında, 7 yaşında çocuklarla zamanı geçerince bir baktım bizim şarkıları söylüyorlar.
03:45Demek ki aslında özde bir hiç sıkıntımız yok.
03:48O da bizi mutlu ediyor.
03:49Ama onları da yakalamakla ilgili bir sıkıntımız da yok.
03:52Sadece dediğim gibi artık mecralar çok fazla.
03:55Size şöyle bir örnek vereyim.
03:57Şu an bir televizyon kanalındayız.
03:5930 yıl önce bir televizyon kanalında çıktığın zaman tüm Türkiye seni tanıyordu.
04:05Yani böyle inanılmaz bir şey vardı ki başıma geldi.
04:08Sonra bu kanallar çoğaldı.
04:10Daha çok kanalda görülmeniz gerekiyordu.
04:12Sonra radyolar çıktı.
04:13Hem kanallarda hem radyolarda görülmeniz gerekiyordu.
04:16Şimdi felaket bir şey oldu.
04:18Dijital çağ herkesin kendi iletişim, haberleşme ve eğlence kanalı var.
04:23Nerede?
04:24Telefonunda.
04:25Şimdi oraya nasıl gireceğiz?
04:27Bizim bütün hikayemiz de zaten bir şeyi iyi yapıp yapmamakla ilgili değil.
04:31Yaptığım bir şeyi insanlara duyurabilmek, iletebilmekle ilgili ve bütün bu iletişim kanallarını zorlamaya çalışıyoruz.
04:40Bakın buradayım işte.
04:41YouTube, Spotify'da da varız tabii.
04:43Ya da şu kanalda da varız.
04:45Bütün bu kanalların da ayrı ayrı uzmanlık alanları var.
04:50İnanın ben bile deliriyorum.
04:52Yani kiminle neyi konuşacağız?
04:54Ne yapacağız?
04:55Ekipleri buluştur.
04:56Tabii bütün bu süreci çözdükten sonra da o ekiplerin kendi içinde bir uyumla çalışması, iletişim hikayesi var.
05:05Sonra ben tekrar sağlıkla dönüp yazmaya, beslemeye devam edeceğim.
05:09Peki sizce 90'lardaki dinleyici kitlesiyle şu anki yeni kitleniz arasında, dinleyiciler arasında nasıl bir fark var?
05:20Şuna dikkat ediyorum.
05:22Şu anda yükselişte olan bir arabesk rap kültürü var.
05:25Bunun hakkında ne düşünüyorsunuz?
05:29Şöyle söyleyebilirim.
05:31Birkaç konuyu ayırayım.
05:33Öncelikle sondan başlayalım.
05:35Bence rap değil ama arabesk Türkiye'nin kanserli hücreleri.
05:39Yani her yere anında metastas yapabiliyor.
05:4360'lı yıllarda Türk sanat müziğine yatmışlardı.
05:4670'li yıllarda halk müziğine yaptılar.
05:48Yani sanat müziği arabesk, ondan sonrası halk müziği arabesk.
05:54Sonra fantezi dediğimiz acayip bir şey doğdu tavernadan.
05:5790'larda pop arabesk, rock arabesk, şimdi rap arabesk.
06:02Aslında bütün hikaye yemekler değişiyor ama alttaki servis tabağı ne yazık ki hep arabesk.
06:09Yani biz bu tabakla servis ediliyoruz.
06:12Bizim insanımız mı alışık yoksa prodüktörler mi acaba bu arabeske çok ekmek var deyip vazgeçmiyorlar?
06:18Ama kurtulamadığımız bir illet.
06:20Ben sanmıyorum ki bugünün çocukları çok istediği için, sevdiği için bunun içindeler.
06:26Çünkü hikayede baktığınızda biraz dinlemeye çalıştım ama anlatılan hikayede müzikal değer yok.
06:33Emek değer yok. Edebiyat değer yok.
06:36Bir ifade yok ve bu çocuklar şimdikini çocukları bizden çok çok daha zeki ve bundan da mutsuzlar gördüğüm kadarıyla.
06:44Ama önüne ne koyuyorsa onu yemek zorundasınız.
06:47Size az evvel söylediğim gibi konuşurken bir yemekhanedesin, bir yerdesin.
06:52O yemekhaneden hangi bir tablo çıkıyorsa onu yiyorsun. Alternatifin yok.
06:57Şu anda yapılan da o.
06:58Algoritma dediğimiz bu dijital canavar bizi bunu ye, bunu dinle, bunu izle, bunu oy ver gibi yönlendirmelerle aslında bizim bağımsız bütün zevklerimizi, karar mekanizmalarımızı baltalıyorlar.
07:14Yapacağımız bütün bu işler içinde şu var.
07:16Anne babasıyla iyi ilişki kurabilmiş çocukların hepsi o geçmişe dönük şarkıları seviyor.
07:22Evinde bir şekilde dinlemiş, bebekken sütünü emerken annesi ona ninni diye söylemiş.
07:28Bizde gelenek budur. Anne ne söylerse ninni bize o geçer.
07:32Bunları yaşamış.
07:34Dönem ne kadar çirkinleşirse çirkinleşsin, ekonomik değere dönmezse de dönmesin.
07:41Ama bir aidiyet duygusunun ortada olduğuna inanıyorum.
07:46Bu neyi getiriyor?
07:48Çağımız insan artık çok umutsuz ve mutsuz. Plan yapamıyor.
07:52Bir yıl sonrasının planını bile yapamıyor ve bunu yapamadığı yerde, mutsuzlukta kendisini iyi hissettirecek bir şeye ihtiyacı var.
08:01O da en iyisine aidiyetleri ya da geçmişinden alacağı güven duygusu.
08:07O yüzden bir göre dönüş varsa şimdi insanlar bakıyorum bizim kuşak tekrar baba filmlerini falan izlemeye başladı.
08:15Normal sunal filmleri niçin bu kadar revaçta ve niçin 90'lar var?
08:19Aslında bunun tüm temel nedeni müzik daha iyi ya da daha kötü olduğu için değil.
08:24İnsanlar aidiyet istiyor. Aynı platformda toplanmak istiyor.
08:30Huzur istiyor. Umut istiyor. Kendini iyi hissetmek istiyor.
08:34Biraz da eskileri anmak istiyor.
08:36Peki. Müzik dışında da faaliyet gösterdiğiniz alanlar var. Edebiyat gibi.
08:42Öncelikle İsyan'da ne anlatılıyor? Onu bir isterseniz açıklayalım.
08:46İsyan aslında ilk basılan kitabım. 2017 yılında basıldı.
08:50Bir adada geçiyorduk. Bir ıssız adada yazmıştım zaten. Bütün hikaye oradan çıktı.
08:56Dört tane arkadaşın, daha doğrusu üç arkadaşın bir kız arkadaşlarına olan aşkları ve onlar arasında gelişen o dostluk hikayesi ve günün birinde dünyanın dört bir yanına saçılıyorlar.
09:10Hesaplaşmalar, buluşmalar, vefa, dostluk. Sonu da sürpriz. Katil kim söylemeyeceğim.
09:17Ama ilk roman için hakikaten benim de beklemediğim bir performanstı.
09:24Genellikle de eleştirilerin %95'i bu kadarını beklemiyorduk.
09:28Olunca da bu bir çeşit motive kaynağı oldu.
09:32Şimdi şu var, ne olursa olsun ilkokul ikiden biri üreten bir insanım.
09:36Yani şiir yazmakla başlayıp besteye geçen, besteci olarak son derece tatminkar bir kariyer yaşadım.
09:42Ama yine de sınırlarını merak ediyorsun.
09:45Muhakkak her okuyan çocuğun bir gün hayalinde bir kitap yazmak vardır.
09:49Ben de sanıyorum onu gerçekleştirdim.
09:52Zaten bundan sonra sırasıyla Asil Dede'nin Düğünü, sonra Kerice Bir Sevda, sonra Kerice Bir Tutku kitaplarını yazdık.
10:00Peki şarkı yazmak mı yoksa kitap yazmak mı?
10:04Yani ikisi arasında nasıl bir dinamik var?
10:07Birbirine bir etkisi var mı şarkı yazmakla kitap yazmanın?
10:10Şarkı yazmak çok daha kolay.
10:12Aslına bakarsanız hepsinin ortak noktası sanatların.
10:16Bir, teknik. İki, kompozisyon. Üç, üslup.
10:21Bunları ne yaparsanız yapın.
10:23Heykelde de, fotoğrafta da, sinemada da, müzikte de böyle.
10:28Bu çatı üstüne kurulur.
10:30Bunu da yaptığınız zaman daha da iyiye götürebilmek için yapmanız gereken tek şey eski Türkçeyle idman.
10:37Yani çok çalışmanız gerekiyor.
10:39Bir disiplin ve istiklal içinde çalışmanız gerekiyor.
10:42Aradaki fark şu, buradaki kitaptaki hikaye çok geniş, çok zengin.
10:47Ve üslup olarak insanları şarkıda da kitapta da ikna etmeniz gerekiyor.
10:54Dedikodu yaparken bile havada kalmaz ya.
10:56Bir detay verirsin, aa öyle mi diye.
10:59O detaylarla karakterleri canlandıracaksın ki, orada yeni bir dünyayı yaratacaksın ki,
11:04insanları onun içine girmeye ikna etmelisin.
11:08O yüzden kitap yazmak çok çok daha zor.
11:10Ama kendini çok daha iyi hissettiren, daha güçlü hissettiren,
11:14aferin bana dedirten bir tarafı var.
11:19Peki son olarak isyan şarkıları albümünüzde toplumsal meselelere değinmiştiniz.
11:23Pek çok aslında şarkıda yaptım.
11:25Ne yazık ki Türkiye'de toplumsal meseleleri bir şarkıyla anlatırsanız,
11:30bunu duyuracağınız hiçbir mecra yoktur.
11:33Hiçbir televizyon yayınlamaz.
11:35Radyolar der ki canım bunu yapmaya gerek var mı?
11:37Çünkü ne olursa olsun ticari formasyonlar, keyifsiz şeyler.
11:42Ben Kurtuluş Savaşı destane yazıyordum.
11:46Ona da bitirmek gibi bir planım var ama sığdıramadık henüz.
11:50Zamanımızı yetiremedik.
11:52Orada yaptığım hiçbir şey, radyoda çaldığı zaman,
11:54ya ama diyor şimdi bu marş, televizyon öyle diyor.
11:57O yüzden aslında bu tip Türkiye'ye ne yazık ki toplumsal hiçbir mesajı duymak istemiyor.
12:04Çünkü Türkiye'nin derdi sanıyorum kendine yetiyor.
12:07Sanırım evet öyle.
12:09Peki yine aynı isyan şarkıları gibi,
12:12sadece toplumsal konuları ele alan yeni bir albümünüz olacak mı Best Of haricinde?
12:17Best Of değil ama Kurtuluş Savaşı destanını Allah bana bu ömrü verdiyse,
12:22benim de bu cumhuriyeti kurtaranlara ve kurucularına bir minnet,
12:28bir vefa, bir saygı borcu olarak tamamlamak ve mümkünse gelecek kuşaklara,
12:36çünkü sanatın asıl amacı da zaten bilgi ve birikimi, deneyimi de aktarmaktır.
12:42Ya da bir ruh vermektir.
12:44Yeni kuşaklara bu ruhu aktarabilirsek ne mutlu bize.
12:47Umarım öyle olur.
12:48Çok teşekkür ederim.
12:49Ben teşekkür ederim katıldığınız için.
12:51Ben teşekkür ederim.
12:52Siz de sağ olun.