Kategori
🗞
HaberlerDöküm
00:00Eee yeter bunu bir hafta yeriz biz. Allah'a şükür valla iktidar
00:04çok güzel şey yapıyor bize. Emekli olduğumuz için çok para
00:09veriyor bize. Onun için biz de çok çok alışveriş yapıyoruz
00:12pazardan. Hem de çok yani. Çok yansıdı. Hiç biz biz bu kadar
00:18alabiliyorsak düşün işte yani fakirin halini düşün. Kötü.
00:23Fiyatlar günün şartlarına göre hele emekliler için çok
00:29yüksek. Çünkü emeklinin aldığı parayla bu pazarı canı
00:35istediği gibi karşılama şansına sahip değil.
00:46Azarda iş yok. Hiçbir yerde yok. Kalabalık gözüküyor. Boş
00:50kalabalık abi. Net de para yok. Alamıyor. Alın gücü yok.
00:55Yani bana bakmasın böyle net bir şey ama yok. Ha. Eller
00:58bomboş. Görüyorsunuz bak. Ha. Fiyat sürüyor, alamıyor.
01:01Anladın? Alamıyor abi. Yok. Para yok. Eee emekliye
01:06pişirmadı ki olsun. Millet alsın abi yok. Bu mal geliyor
01:08Erzurum'dan. Ben buralıyım. Buralıyım. Erzurum'a geliyoruz.
01:11Beş lira tutuyor. Üç bu dört lira da bana yapıyor. Yani yakıyor muzut.
01:15Ben de engelleyeyim. Rahatsız. Engelleyeyim. En pahalısı dolmalık biber,
01:21Charleston, patlıcan. Altmış lira. Geçen hafta yüz yirmiydi. Bu hafta altmış
01:25lira. Eee emekli alamıyor ki. Bir tane iki tane alıyor gidiyor. Başka alamıyor.
01:30Yani kaç biber evde dört kişiyse ikişer taneden dört, sekiz.
01:35Abi müşteriye geliyor yani. Sekiz tane, on tane alması gidiyor yani.
01:38Müşteri sayıla alıyor. Sayıla. Sayıla. On tanesi bir kilo gelmiyor işte.
01:41Altmış lira oluyor. Elli lira oluyor. Bir dakika. Zaten kıymanın yanında
01:46kimse deneşemiyor. Şimdi mesela müşteri geliyor ya. Bir tane dolma mesela
01:49sayıyor. Evde kaç kişi var? Atıyorum dört kişi. Dört tane alıyor. Dört tane
01:53dolma. Ne olur onu da. Bir sefer gelirse gülüyor ona da. Buyur.
01:56Vallahi gülüyor.
01:58Ne söyleyeyim? Yüksek tabii. Alamayız. Alamaz. Alamayız.
02:07İşte satıyoruz. Ne yapalım? İş valla normal. İyi değil o kadar ama
02:14idare ediyoruz. Ne yapalım? İş yok. İşler durgun. Herkes kendi
02:18yalında. İşte bildiğin gibi. Başka bir şey diyeceğim. Tohumluk beyaz
02:23patates. Arslan geliyorum. Kendi imalatim. Kendim yetiştiriyorum.
02:27Pazarda burada pazarlıyorum kendimi. Ya şu anda tabii
02:30illaki yüksek biliyorlar şu an. Ya şu an patates bu Adana'dan dolayı
02:34biraz pahalandı. Don vurdu ya Adana'ya. Ondan dolayı biraz
02:38pahalandı. Bu bizim kendi yetiştirdiğimiz patates.
02:41kendi yani alıp satma durumumuz yok. Kendi imalatımız kendim yetiştirdi.
02:45baktınız ama illaki var mazotun ııı kırk beş elliye yaklaştığını biliyorsunuz zaten.
02:50Biz merkezde oturuyoruz. Evet. Efendim sana söyleyeyim. Her şey durdu. Nasıl olacak bilmiyoruz.
03:05bu emeklilere bir an önce el atsın yoksa köylü de olacak.
03:09emeklidir. Azar her zamanki gibi aynı.
03:12Vatandaş azar azar alıyor.
03:14Azar.
03:15Bir kilo alıyor ise yarım kilo alıyor.
03:18Düşük. Ben Ardahan'dan kaldım.
03:21Kurtarsa da kurtarmasa da mezbur geliyoruz ne yapalım.
03:24Eskiye nazaran biraz düşük. Vatandaşta para yok. Bizim fiyatlarımızla alakası yok. Bizim fiyatlarımız
03:30aynısı standarttır. Zaten pazar yeri burası. Evet. Fiyatları uygun veriyoruz. Ama vatandaşta
03:36para olmadığı için. Ondan dolayı bazen sıkıntı yaşıyoruz. Alışveriş ne bileyim.
03:42Mesela pahalı. Aha işte görüyorsun.
03:46Desmeli öyle.
03:47Ne işte getir onu da.
03:49Mavi. İsteyir mi?