Op.Dr.Mesut TÜRKER MHP GENEL BAŞKAN ADAYI (SON BÖLÜM)
Demokrasinin hâkim olduğu ülkelerde milletlerin kaderini belirlemede siyaset en önemli unsurlardan biridir.
Siyaset olmadan devlet işlerinin yürütülmesi ve düzenlenmesi mümkün değildir.
Bir ülkede siyaset ve siyaset kurumlarının sağlıklı işlemesi aynı zamanda o ülkenin refah ve mutluluk seviyesinde gösterir.
Demokrasi siyasi partiler vasıtası ile toplumun yönetime ve yönetimde alına kararlara aktif katılımı ile anlam kazanır.Merkez ülkeler bu sebeple çok uzun yıllar öncesinde demokratik yöntem ile birlikte yönetimde demokrasi kavramı üzerinde çalışarak bu anlayışa uygun yasal düzenlemelerde gerçekleştirmişlerdir.
Bizim ülkemizde ise demokrasi siyasi parti genel başkanlarının en çok telaffuz ettikleri ancak kendilerinin bir türlü kabullenemedikleri ve sürekli istismar ettikleri bir unsur haline gelmiştir.
Siyasi partiler kanunu ve seçim kanunu partileri kurum olmaktan çıkarmış parti genel başkanlarının emrine mahkûm etmiştir.
Siyasi partiler 3-5 kişinin aldığı kararlarla ve despotik tavırları ile yönetilmektedirler.
Bu nedenle siyaset ve siyaset kurumu gerek kendi içinde gerekse halk nezdinde bütün güvenirliliğini kaybetmiştir.
Ülkemizde siyaset anlayışının bu şekilde gerçekleştiği bir ortamda MHP Genel Merkezi tarafından kongre süreci son yapılan İstanbul İl Kongresi ile tamamlanmış gözükmektedir.
Türkiye genelinde yapılan kongreler süresince yaşananlar, konuşulanlar ve yazılanlar MHP misyonu açısından son derece düşündürücüdür.
Geçmişte dava arkadaşım denilen insanların bir anda hain ya da düşman ilan edilmesi, ömrünü Türk Milliyetçiliğine adamış idealistlerin yok sayılması hepimizi yürekten yaralamıştır.
Yapılan her il kongresi sonrasında seçilen yönetimin kimden olduğu,üst kurul delegelerinin kaçının genel merkez kaçının muhalefet yanlısı olduğu tartışmaları hareketin fikir birliğinden uzaklaşarak hızla kimliksizliğe ve menfaat birliğine doğru itildiğini göstermektedir.
Adamın adamı olma düzeysizliği neredeyse bir mecburiyet haline getirilmek istenmektedir.
Sayı ve rakamlarla oynayarak MHP nin istikbalini belirlemeye çalışan MHP üst yönetimi yine rakam vererek muhalif genel başkan adaylarının imza zorluğunu gidermek için adaylara 40 delege armağan ettiğinde büyük bir lütuf olarak açıklamıştır.
Değerli dava arkadaşlarım
Seçilen tüm il başkanları yönetim ve üst kurul delegeleri hiç kimsenin adamı değildir ve olamaz hepside MHP nin şerefli, haysiyetli ve onurlu birer mensubudur ve MHP nin delegeleridir.
Bu seçilen ülküdaşlarımız MHP deki değişim rüzgarının temsilcileri olarak Türk siyasetindeki şerefli yerlerini alacaklardır.
Ülkemizin en seçkin kadrolarını darmadağın eden, değerlerini yozlaştırarak hatıralarını yok sayan ve hiçbir iddiası olmayan ülke gündemini belirlemede yetersiz kalan MHP üst yönetimi kongreler sonucunda ortaya çıkan ülkücü hareketin değişim iradesi önünde duramayacaktır.
BANA YOL GÖSTEREN, BENDEN OLMALI
OLAMAZ BAŞ TÜRK'E, TÜRK'ÜM DEMEYEN....
ZİYA GÖKALP.
MHP GENEL BAŞKAN ADAYI
Op.Dr. Mesut TÜRKER
Siyaset olmadan devlet işlerinin yürütülmesi ve düzenlenmesi mümkün değildir.
Bir ülkede siyaset ve siyaset kurumlarının sağlıklı işlemesi aynı zamanda o ülkenin refah ve mutluluk seviyesinde gösterir.
Demokrasi siyasi partiler vasıtası ile toplumun yönetime ve yönetimde alına kararlara aktif katılımı ile anlam kazanır.Merkez ülkeler bu sebeple çok uzun yıllar öncesinde demokratik yöntem ile birlikte yönetimde demokrasi kavramı üzerinde çalışarak bu anlayışa uygun yasal düzenlemelerde gerçekleştirmişlerdir.
Bizim ülkemizde ise demokrasi siyasi parti genel başkanlarının en çok telaffuz ettikleri ancak kendilerinin bir türlü kabullenemedikleri ve sürekli istismar ettikleri bir unsur haline gelmiştir.
Siyasi partiler kanunu ve seçim kanunu partileri kurum olmaktan çıkarmış parti genel başkanlarının emrine mahkûm etmiştir.
Siyasi partiler 3-5 kişinin aldığı kararlarla ve despotik tavırları ile yönetilmektedirler.
Bu nedenle siyaset ve siyaset kurumu gerek kendi içinde gerekse halk nezdinde bütün güvenirliliğini kaybetmiştir.
Ülkemizde siyaset anlayışının bu şekilde gerçekleştiği bir ortamda MHP Genel Merkezi tarafından kongre süreci son yapılan İstanbul İl Kongresi ile tamamlanmış gözükmektedir.
Türkiye genelinde yapılan kongreler süresince yaşananlar, konuşulanlar ve yazılanlar MHP misyonu açısından son derece düşündürücüdür.
Geçmişte dava arkadaşım denilen insanların bir anda hain ya da düşman ilan edilmesi, ömrünü Türk Milliyetçiliğine adamış idealistlerin yok sayılması hepimizi yürekten yaralamıştır.
Yapılan her il kongresi sonrasında seçilen yönetimin kimden olduğu,üst kurul delegelerinin kaçının genel merkez kaçının muhalefet yanlısı olduğu tartışmaları hareketin fikir birliğinden uzaklaşarak hızla kimliksizliğe ve menfaat birliğine doğru itildiğini göstermektedir.
Adamın adamı olma düzeysizliği neredeyse bir mecburiyet haline getirilmek istenmektedir.
Sayı ve rakamlarla oynayarak MHP nin istikbalini belirlemeye çalışan MHP üst yönetimi yine rakam vererek muhalif genel başkan adaylarının imza zorluğunu gidermek için adaylara 40 delege armağan ettiğinde büyük bir lütuf olarak açıklamıştır.
Değerli dava arkadaşlarım
Seçilen tüm il başkanları yönetim ve üst kurul delegeleri hiç kimsenin adamı değildir ve olamaz hepside MHP nin şerefli, haysiyetli ve onurlu birer mensubudur ve MHP nin delegeleridir.
Bu seçilen ülküdaşlarımız MHP deki değişim rüzgarının temsilcileri olarak Türk siyasetindeki şerefli yerlerini alacaklardır.
Ülkemizin en seçkin kadrolarını darmadağın eden, değerlerini yozlaştırarak hatıralarını yok sayan ve hiçbir iddiası olmayan ülke gündemini belirlemede yetersiz kalan MHP üst yönetimi kongreler sonucunda ortaya çıkan ülkücü hareketin değişim iradesi önünde duramayacaktır.
BANA YOL GÖSTEREN, BENDEN OLMALI
OLAMAZ BAŞ TÜRK'E, TÜRK'ÜM DEMEYEN....
ZİYA GÖKALP.
MHP GENEL BAŞKAN ADAYI
Op.Dr. Mesut TÜRKER
Category
🗞
Haberler