Ok Gibi Hublar Beni Yaydan Yabana Attılar (Umut Akyürek)
DÎVÂN
Makâm : Muhayyer
Usûl : Nim Sofyân
Beste : Anonim
Güftekâr : Âşık Dertli
(Âh) Ok gibi hûblar beni yaydan yabana attılar (hey)
(Âh) Bilmediler kadrimi ucuz bahâya sattılar (hey)
(Âh) Neydi vaktinde güzeller bûseler vâdettiler
Bir söz ile hâsılı şu gönlümü aldattılar
(Yâr) Hani ya sâdık deyû methettiğin o(l) nevcivân
Dün gece o(l) dilberi bir bâdeye oynattılar
(Hey) Gördüm o(l) hûri sıfat ağyâr ile ülfet eyler
(Âh) Hasetinden Dertli'yi toplar gibi patlattılar (âh)
hûb : güzel, hoş, iyi
yaban : üzerinde insan yaşamayan, insan eli değmemiş, yerleşim yerlerinden uzak, ıssız yer
kadir : değer, kıymet
bahâ : eder, fiyat
bûse : öpücük, öpüş, öpme
hâsılı : uzun sözün kısası, kısaca söylemek gerekirse, kısacası
nevcivân : delikanlı, taze
dilber : çok güzel, alımlı kadın
bâde : şarap, içki
hûri : çok güzel, alımlı, çekici kadın; cennette yaşayan çok güzel, kara gözlü, beyaz tenli kız
sıfat : yüz, çehre, suret; birisine belli bir biçimde davranma hakkı veren nitelik; san
ağyâr : başkaları, yabancılar, eller
ülfet etmek (eylemek) : görüşmek, konuşmak, arkadaşlık etmek
haset : kıskançlık, çekememezlik
- 10/03/2010 ÇARŞAMBA -
Makâm : Muhayyer
Usûl : Nim Sofyân
Beste : Anonim
Güftekâr : Âşık Dertli
(Âh) Ok gibi hûblar beni yaydan yabana attılar (hey)
(Âh) Bilmediler kadrimi ucuz bahâya sattılar (hey)
(Âh) Neydi vaktinde güzeller bûseler vâdettiler
Bir söz ile hâsılı şu gönlümü aldattılar
(Yâr) Hani ya sâdık deyû methettiğin o(l) nevcivân
Dün gece o(l) dilberi bir bâdeye oynattılar
(Hey) Gördüm o(l) hûri sıfat ağyâr ile ülfet eyler
(Âh) Hasetinden Dertli'yi toplar gibi patlattılar (âh)
hûb : güzel, hoş, iyi
yaban : üzerinde insan yaşamayan, insan eli değmemiş, yerleşim yerlerinden uzak, ıssız yer
kadir : değer, kıymet
bahâ : eder, fiyat
bûse : öpücük, öpüş, öpme
hâsılı : uzun sözün kısası, kısaca söylemek gerekirse, kısacası
nevcivân : delikanlı, taze
dilber : çok güzel, alımlı kadın
bâde : şarap, içki
hûri : çok güzel, alımlı, çekici kadın; cennette yaşayan çok güzel, kara gözlü, beyaz tenli kız
sıfat : yüz, çehre, suret; birisine belli bir biçimde davranma hakkı veren nitelik; san
ağyâr : başkaları, yabancılar, eller
ülfet etmek (eylemek) : görüşmek, konuşmak, arkadaşlık etmek
haset : kıskançlık, çekememezlik
- 10/03/2010 ÇARŞAMBA -
Category
🎵
Müzik