KYÖD BİR AYDINLANMA PROJESİDİR
1947 yılında bir öğrenci derneği olarak kurulan KYÖD 1980’lerdeki yasakçı dönem dışında yaptığı etkinlikler ve ürettiği hizmetlerle şehrin gururu olarak bugünlere gelmiş aydınların oluşturduğu bir sivil toplum kuruluşudur.
KYÖD; Laik, demokratik ve halktan yana bir dernektir; kuruluşundan beri Atatürk ilkelerinden hiç ödün vermemiş, aydın olmanın sorumluluğu ile toplumda demokrasi refleksi yaratmış ve kentle bütünleşmiştir.
Aslında S.T.K’ları tüm dünyada demokratik yaşamın olmasa olmaz koşullarıdır. Ancak ülkemizde artık en etkin, en yaygın S.T.Ö’leri maalesef tarikatlar olmaya başladı.
Ülkemizin ekonomik koşullarının ağırlığı ve siyasetteki dağınıklık da belki insanları bir arayış içine atıyor, onlar da cemaatlerde çare ara hale geliyorlar. Bunun sonunda, farklı eğitim alan insanlar arasında farklı inanç ve farklı davranış biçimleri ortaya çıkıyor;
Biz KYÖD üyeleri, bu tür farklılıkların ancak Cumhuriyet şemsiyesi altında, millet şuuru ile birleşebileceğini biliyoruz; örgütlenmeye inanıyoruz.
Örgütlenme, birleşme ve ulus devlet anlayışları, dünyada aydınlanma devrimi ile 18 yüzyıldan sonra yaygınlaşan modernizmin ürünleridir.
Günümüzde ise bize dışarıdan “modern ötesi” ya da “post modernizm” diye anılan örgütsüzlük; dağınıklık, parçalanmışlık –ulus devletleri yıkıma götüren- dağınıklık gibi kavramlar benimsettirilmeye çalışıyor.
Bize diyorlar ki “eski moda kavramları atın, eskiyen Cumhuriyet’i yıkın, ulusunuzu aşağılayın, tüm milli değerlerinizi yabancılara satın, düşmanın savaşta elde edemediğini siz çıkarttığınız yasalarla yabancılara verin gitsin”
Görüldüğü gibi ne Türkiye, ne de Kocaeli KYÖD’ün kurulduğu 66 yıl önceki yerlerinde durmuyorlar, ikisinde de müthiş bir geriye gidiş var.
Bizim dernek büyüklerimiz o yıllarda, okuma-yazma bilmeyenlere ders verirlermiş, henüz üniversitesi olmayan bu kentte, üniversite öğrenimini özendirir, ihtiyacı olan arkadaşlarını İstanbul’da okuturlarmış; köylerde okul yapımına bizzat yardım ederler fiziken çalışırlarmış; elektriği olmayan köylere elektrik götürülmesine öncülük ederlermiş.
Oysa artık insanımızın ihtiyaçları, öncelikleri değişmiştir. Biz önce insanımıza değişim ile gelişim arasındaki farkı anlatmak durumundayız!... Her değişim gelişmeyi göstermez… Bugün ülkemizde yaşananlar, geriye doğru bir değişimdir ve bu değişim, taşıdığı faktörler açısından kesinlikle gelişim değildir.
Bu bağlamda;
Binlerce yıllık zengin bir geçmişe sahip olan Kocaeli’nin 2000’li yıllarda alacağı yönü, ulaşmak İstediği hedefleri doğru olarak tanımlaması gerekiyor.
İşte bu noktada KYÖD devreye giriyor. Bu noktada KYÖD üyelerine ihtiyaç var. Halkı aydınlatma, halka rehber olma misyonu üstlenecek olan KYÖD’e şiddetle ihtiyaç var. Çünkü ülkemiz gerçekten kritik bir dönemden geçiyor.
1947 yılında bir öğrenci derneği olarak kurulan KYÖD 1980’lerdeki yasakçı dönem dışında yaptığı etkinlikler ve ürettiği hizmetlerle şehrin gururu olarak bugünlere gelmiş aydınların oluşturduğu bir sivil toplum kuruluşudur.
KYÖD; Laik, demokratik ve halktan yana bir dernektir; kuruluşundan beri Atatürk ilkelerinden hiç ödün vermemiş, aydın olmanın sorumluluğu ile toplumda demokrasi refleksi yaratmış ve kentle bütünleşmiştir.
Aslında S.T.K’ları tüm dünyada demokratik yaşamın olmasa olmaz koşullarıdır. Ancak ülkemizde artık en etkin, en yaygın S.T.Ö’leri maalesef tarikatlar olmaya başladı.
Ülkemizin ekonomik koşullarının ağırlığı ve siyasetteki dağınıklık da belki insanları bir arayış içine atıyor, onlar da cemaatlerde çare ara hale geliyorlar. Bunun sonunda, farklı eğitim alan insanlar arasında farklı inanç ve farklı davranış biçimleri ortaya çıkıyor;
Biz KYÖD üyeleri, bu tür farklılıkların ancak Cumhuriyet şemsiyesi altında, millet şuuru ile birleşebileceğini biliyoruz; örgütlenmeye inanıyoruz.
Örgütlenme, birleşme ve ulus devlet anlayışları, dünyada aydınlanma devrimi ile 18 yüzyıldan sonra yaygınlaşan modernizmin ürünleridir.
Günümüzde ise bize dışarıdan “modern ötesi” ya da “post modernizm” diye anılan örgütsüzlük; dağınıklık, parçalanmışlık –ulus devletleri yıkıma götüren- dağınıklık gibi kavramlar benimsettirilmeye çalışıyor.
Bize diyorlar ki “eski moda kavramları atın, eskiyen Cumhuriyet’i yıkın, ulusunuzu aşağılayın, tüm milli değerlerinizi yabancılara satın, düşmanın savaşta elde edemediğini siz çıkarttığınız yasalarla yabancılara verin gitsin”
Görüldüğü gibi ne Türkiye, ne de Kocaeli KYÖD’ün kurulduğu 66 yıl önceki yerlerinde durmuyorlar, ikisinde de müthiş bir geriye gidiş var.
Bizim dernek büyüklerimiz o yıllarda, okuma-yazma bilmeyenlere ders verirlermiş, henüz üniversitesi olmayan bu kentte, üniversite öğrenimini özendirir, ihtiyacı olan arkadaşlarını İstanbul’da okuturlarmış; köylerde okul yapımına bizzat yardım ederler fiziken çalışırlarmış; elektriği olmayan köylere elektrik götürülmesine öncülük ederlermiş.
Oysa artık insanımızın ihtiyaçları, öncelikleri değişmiştir. Biz önce insanımıza değişim ile gelişim arasındaki farkı anlatmak durumundayız!... Her değişim gelişmeyi göstermez… Bugün ülkemizde yaşananlar, geriye doğru bir değişimdir ve bu değişim, taşıdığı faktörler açısından kesinlikle gelişim değildir.
Bu bağlamda;
Binlerce yıllık zengin bir geçmişe sahip olan Kocaeli’nin 2000’li yıllarda alacağı yönü, ulaşmak İstediği hedefleri doğru olarak tanımlaması gerekiyor.
İşte bu noktada KYÖD devreye giriyor. Bu noktada KYÖD üyelerine ihtiyaç var. Halkı aydınlatma, halka rehber olma misyonu üstlenecek olan KYÖD’e şiddetle ihtiyaç var. Çünkü ülkemiz gerçekten kritik bir dönemden geçiyor.
Category
🗞
Haberler