Büyük zaferin yıldönümü! Tarihçi Çiğdem Bayraktar Vahdettin ile Atatürk’ün o konuşmasını anlattı…

  • geçen ay

Category

🗞
News
Transcript
00:00MÜZİK
00:14Sevgili Cumhuriyet TV izleyenlere hoş geldiniz efendim yayınımıza.
00:17Bugün 30 Ağustos Zafer Bayramı tüm izleyenlerin, tüm Türk milletinin bayramını kutlayarak programı açalım.
00:2319 Mayıs 1919'da Samsun'da yakılan direniş ateşiyle birlikte Anadolu'nun dört bir yanında bulunan işgale karşı direniş grupları Kuva-i Milya adı altında birleştirildi.
00:34Kuva-i Milya'dan düzenli bir ordu doğdu ve bu ordu bütün imkansızlıklara rağmen dünyanın belki de en büyük emperyalist güçlerini yendi.
00:44Anadolu yurdu işgalden, düşmandan temizlendi efendim.
00:4730 Ağustos aslında bunun zaferi.
00:50Peki 30 Ağustos'a giden süreçte neler yaşanıyordu? O günkü direniş bugün için bizlere hangi yönlerden ilham verebilir? Bugün bütün bunları konuşacağız.
00:59Konuğumuz, tarihçi ve yazar çok sevgili Dr. Çiğdem Bayraktar Ör. Hoş geldiniz efendim.
01:04Hoş bulduk İrem Hanım.
01:05Şimdi söylediğim gibi aslında büyük taarruzla başlayan çok büyük bir mücadele var.
01:11Orada hem Atatürk'ün askeri dehasını hem de orada atalarımızın özverisini bütün imkansızlıklara rağmen ortaya koydukları mücadeleyi konuşabiliriz.
01:22O süreçte biraz nasıl bir siyasal toplumsal hava vardı onu dinleyelim sizden.
01:27İrem Hanım girerken yine çok güzel özet yaptınız.
01:30Aslında hepsini içeren şeyler söylediniz. Dünya tarihinde sadece ve sadece düzeltmek gerekirse bir şey belki de en büyük emperyalist güçler değil gerçekten en büyük emperyalist güçlere karşı mücadele verdi.
01:46Mustafa Kemal Atatürk, dehası ve askerleri.
01:50Şimdi bugün geldiğimiz noktada bayram yapmak istiyoruz, kutlamak istiyoruz ama bayram ancak zafer elde edenlerce kutlanabiliyor.
01:59Yani bayrama küs küs bakanlar, kırgın kırgın bakanlar var ise içimizde, tırnak içinde.
02:06Onlar işte o bayramı hak etmeyenler, onlar bizden olmayanlar. Bunun altını tekrar tekrar çizmek istiyorum başlarken.
02:13Bir geçmiş yıllarda biz keşke yılan galip gelseydi diyenleri bile duyduk.
02:17Deli onlar, deli. Delinin hani sözüne bakılmaz yaptığı işe bakılır. Bakılmış var mı? Ne var?
02:24Hiçbir şey yok. Ortada hiçbir şey yok. Lafı güzaf Osmanlıca'dan gelen bir ifadedir. Gerisi böyle bomboş laf.
02:32Şimdi biz icraatların tarihi üzerinden, icraatların adımları üzerinden buralara geldik.
02:39Yani eylem insanıydı Mustafa Kemal öyle hamasetlerle, sözlerle falan değil ciddi ciddi stratejilerle, planlarla, programlarla
02:47bütün o yekün bilgi ve birikimin ortaya koyduğu müthiş bir mücadele yöntemiyle, mücadele yöntemiyle bu zaferi elde etti.
02:57Şimdi öyle bakıyoruz ki inanılmaz büyük bir riske girmiş.
03:01O Melos'ta bir sözü vardır. Tanrı cesurlara yürek üflermiş İrem Hanım.
03:07Tanrı'nın gerçekten yürek üflediği bir Mustafa Kemal.
03:11O kadar cesur bir adımı atarken gözü hiçbir şey görmüyor.
03:16Hani mavi gözlü devin, o bozkurtun. Hakikaten gözleri hiçbir şey ama hiçbir şey görmüyor.
03:23O kadar büyük bir zafer ki tek milibirden karşınızda ve şöyle düşünün.
03:29Savaş sadece o günden ibaret değil ki. 300 yıldır savaş veriyorsunuz siz.
03:34Mütemadiyen savaştasınız. Askeriniz savaşta, ruhunuz savaşta, sürekli savaştasınız.
03:39Barış dönemleri zaten mutsuzluk içinde geçiyor.
03:42Ekonomi diye bir şey yok. Yerle yeksan Anadolu'da insanlar açlıkla zaten savaşıyor.
03:50O kadar zor şartlarda hala ve hala sanki dört başı mağrur bir ülkeyi yönetiyormuş gibi Vahdettin'in,
03:58bütün gerçekten kopuk Vahdettin'in, hiç kimseyi tanımayan Vahdettin'in,
04:03damat Ferit gibi İngiliz muhibbi yani dostu olan Vahdettin ve damat Ferit gibi bir yapının karşısına dikiliyorsunuz
04:11ve diyorsunuz ki hayır öyle olmayacak bu iş böyle olacaktır.
04:14Hakkınızda idam fermanları çıkıyor.
04:16Neler neler yani bütün dini ulemalar kullanılıyor.
04:21İşte gördüğünüz yerde Kuvayi Milliyecileri öldürün diyor.
04:26Bu emri veren birinin biliyorsunuz ki sanki bu Zafer'de bir kenardan köşeden 19 Mayıs'a giden süreçte yani.
04:33Orada bir izi varmış, bir işareti varmış gibi geliyor.
04:37Ben de soracaktım. Sizin çok sinirleneceğinizi biliyorum.
04:40Güleyim mi ağlayayım mı yani hakikaten?
04:41Bu soruyu sorunca ama tartışılanda bir durum.
04:44Bildiğimiz üzere iktidar biraz kendi tarihini yazmaya çalışıyor ama
04:47Cumhuriyet'in yetiştirdiği ve Cumhuriyet'in değerlerini yetiştirdiği aslında
04:50gerçek tarihçiler de belgelerle bütün gerçekleri ortaya koyuyorlar.
04:54Geçtiğimiz günlerde bu Vahdettin tartışmasına ilişkin Sinan Meydan bir yazı yazdı.
04:59Orada aslında bütün belgeler, bütün konuşmalar ortadaydı.
05:02Hatta Vahdettin'in İngilizlere bir biçimde ajanlık yaptığı görülüyordu.
05:06O yüzden şimdi bu tartışmaya ilişkin sizin de bir yorumlarınızı alacağım.
05:10Sinirleneceksiniz ama.
05:11Evet çok kızıyorum çünkü her zaman karşıma çıkıyor.
05:14Bu hakikaten nasıl denir ki?
05:17Ya böyle bir deli saçması tarihin hiçbir yerinde görülemez.
05:21Şimdi öyle bir şey ki Vahdettin İngilizlerle çay içecek,
05:24Harrington'da Boğaz manzarasında şurada burada görüşecek
05:28ve ondan sonra hiçbir zaman destek verdiğini de hiçbir yerde hiçbir yerde ifade etmeyecek.
05:34Hatta üzerine adamları vesilesiyle resmi kanallardan idam cezaları yağdıracak
05:39milli kuvvetlerin, liderlerinin.
05:42Ondan sonra diyecek ki burada aslında ben yani bunun bir yerindeydim.
05:46Hatta ben başlattım, ben ittirdim bu gücü.
05:49Böyle bir şey olabilir mi?
05:50Akla zarar bir açıklamadır.
05:52Yani bu tarihin yani bu kadar munharca katledilişinin başka bir ifadesini zaten bulmak çok mümkün değil.
06:00İrem Hanım, Vahdettin bir haindir.
06:03Tekrar söylüyoruz.
06:04Vahdettin haindir, haindir.
06:06Kendi küçük dünyasından kopamamış, vizyonu olmayan, asla kata okuma kültürü gelişmemiş.
06:13Aslında cahil de bir adamdır Vahdettin.
06:16Dünyayı iyi izleyemeyen, küçücük dünyasında da tek bildiği savaş ortasında yaşça epey küçük olan.
06:24Yani 60'larındayken 19 yaşında eş edinen bir insan.
06:29Vatani sorumluluğu falan hiç hissetmeyen birisi.
06:32Daha Almanya gezesinde karşı karşıya geldiklerinde Mustafa Kemal'le Mustafa Kemal'in soruyu,
06:39yani diyor ki bakın ordunuzun başına geçin diyor, tecrübe kazanırsınız.
06:44Bunların hepsini söylüyor.
06:45Çünkü esasen Osmanlı'da var bu.
06:47Özellikle Orta Çağ ve Yeni Çağ döneminde tabi lalalar eğitiyor falan.
06:51Bunların hiçbirinin eğitimi falan yok.
06:53Yani son dönem padişahlar savaşı bırakın, asker görse yani sadece selamlama ya da ulüfe zamanı,
06:59hani yeni çevreye verilir ya, ulüfe dediğimiz şey hani maaş böyle.
07:03Bunların dışında temas etmiyor.
07:05Hiçbir şeyden haberleri yok.
07:06Tek bildikleri masada oturan adamlar üzerinden haber almak.
07:09Nasıllar, neye benziyorlar falan.
07:11Yani birisi dese ki ya Yunanlılar üç gözlü adam inanabilir.
07:15Çünkü bilmiyor, sahip bilmiyor, dünyayı tanımıyor, görgüsü kültürü yok.
07:19Ve bu adamdan siz büyük bir vizyon çıkarıp, büyük bir cesaret örneği gösterip,
07:23ülke kurtarmasını bekliyorsunuz.
07:25Ki Mustafa Kemal ona söylediğinde tek derdinin İstanbul halkı aç, İstanbul'u doymam lazım diyen,
07:32İstanbul'dan başka bir yeri memleket kabul etmeyen, sadece ve sadece kendisini besleyecek,
07:38yani karşılıklı o İstanbul'u koruyacak, İstanbul'u da onu koruyacak diye böyle kendince küçücük dünyasından,
07:44küçücük bir gelecek uman, böyle bir yapıdan söz ediyoruz, böyle bir bakış açısından söz ediyoruz.
07:50Kanuni gelse başını alır.
07:53Yani daha evvel Yavuz gelse ona zenirlik kaftan gönderir, öyle söyleyeyim.
07:57Nasıl ifade?
07:58Abdülhamid gelse, bakın, kesinlikle onu zindanlara gönderir.
08:03Hatta herhalde sürgün ederdi Fizan'a.
08:06Kendi soyundakilerin bile çok gerisine düşmüş.
08:09En kötü padişahın dahi gerisine düşmüştür, 36. padişah.
08:13Özür diliyorum.
08:1436 padişah için de en ama en artık dayanılamaz boyutta yanıtsız bırakan hükümet sorunlarını,
08:23devlet sorunlarını, vatan sorunlarını başka bir örnek daha yoktur.
08:27Hasberkader kendi kendilerine bir takım çözümler üretmeye çalışmıştır diğer padişahlar kendi vizyonlarında.
08:34Vahdettin'de vizyon olmadığı için, bilgi ve görgü de olmadığı için, en önemlisi vatan sevgisi işlenmediği için,
08:41kendisindeki tesadüfen zaten, kendisi normalde padişah olmayı bile beklemeyen bir adamdı.
08:46Küçücük dünyasını yaşayan biriydi.
08:48Öyle Hasberkader önündeki vefat edince ona düştü.
08:51Hiçbir hazırlığı da yoktu bu nedenle, bu sürpriz karşısında.
08:55Dolayısıyla Vahdettin'den bir kahraman yaratmaya çalışanlar boşa zaman kaybetti.
09:01Oradan kahraman falan çıkmaz, oradan ancak hain çıkar.
09:04İngiliz muhipleri, İngiliz dostları cemiyetine kim üyeydi ya?
09:08Kim o insanların yani milli kahramanlarımızın öldürülmesi için canhıraş çalıştı?
09:14Kim destek vermedi? Kimin elindeydi bütün güç?
09:17Yapabileceklerini kim yapmadı?
09:19Mustafa Kemal ve arkadaşları yokluklar içinde, yokluklar içinde bir ülkeyi kurmaya,
09:25en önce kurtarmaya sonra da kurmaya çalışırken olabildiğince engel oldu.
09:29Tek derdi kendisiydi.
09:3119 yaşındaki kızı attı haremine.
09:33Ondan sonra da gitti, göç ettiği zaman da getirince inanılmaz, yanına gelince inanılmaz
09:39o safahati beklediği hayatı görünce zevk içinde memleketi uzaktan yine böyle arada inceleyip,
09:46arada yazı yazıp ki onu da Amerikalılara şikayet noktasına kadar vardıran
09:50son derece cibilliyetsiz, karaktersiz bir adamdı Vahdettin.
09:53Mustafa Kemal hakikaten çok ama çok zor bir süreç atlattı.
09:58Onu diyeceğim, hem içeride hem dışarıda çok fazla engel var.
10:03Bunlardan yalnızca bir tanesi Vahdettin.
10:06Sizin de dediğiniz gibi İngiliz muhipleri, cemiyeti var.
10:09Orada İngiliz mandası savunan da var, Amerikan mandası savunanlar da var.
10:13Gerici alim ulema dediğimiz bir kesim var ama bunun yanında aslında o dönemin entelektüeli
10:19ve aydını diye söz edebileceğiniz eğitimli bir kesim de var mandayı savunan.
10:23Bütün bu güçlere karşı bir yandan da dediğiniz gibi emperyalist güçlere karşı
10:27hem fizik hem psikolojik verilmiş bir savaş var.
10:29Buradan bir başarının çıkması nasıl bir stratejiyle oluyor sizce?
10:33Düşünün bakın, biraz gerisine gidelim 30 Ağustos'un.
10:37İnsanlar diyor ki geçemezsin, geçerim.
10:41İngiliz komutanı diyor ki ya mümkün değil oradan diyor bir yer var, geçilemez.
10:46Yunan komutanı diyor ki 6 ayda Türkler oradan geçemez.
10:5015 saatte geçtiler, 15 buçuk saatte geçildi.
10:55Yani tepeler teker teker alındı.
10:58Nasıl yapıldı? Çok gizli tutulan, son derece bilinçli, son derece dahiyane bir harekat planıyla birlikte
11:07o geçilmez denen yerler, geçitler geçildi.
11:11O kayalar aşıldı, o dağlar aşıldı.
11:14O insanlar yapamaz denen, bitti artık Türkler, Türklerin gücü tükendi dedikleri noktada
11:20kendi küllerinden doğan o insanlar var ya, işte onlar bu zaferi elde ettiler.
11:2514 Ağustos gecesini hayal edelim biraz geri.
11:28O kadar sessiz, yani böyle orada inanılmaz sakin.
11:34Yüz bin civarı kişi bir uçtan bir uca yürüyor.
11:41Ayaklarına düşünün böyle ses çıkmasın, hani böyle insanlar duymasın diye
11:48karşı taraf, düşman birlikler duymasın diye çaput bağlamışlar.
11:53Sessizce yürüyorlar.
11:55Bunun istişaresi yapılırken, görüşmeleri yapılırken Yakup Şevki Paşa diyor ki
12:01mümkün değil, olmaz.
12:02Sen diyor hayal görüyorsun diyor, özetle söylüyorum.
12:05Şehrin diyor bir yerinden bir ucundan diğer tarafına 120 bin insan mı geçireceksin diyor.
12:11Ben buna mümkün değil, müsaade edemem, razı gelemem.
12:14Tarihin karşısında bu yenilgiyi hani biz açıklayamayız ve büyük bir sorumluluk yüklenir.
12:21Buna cesaret eden diyor.
12:23Mustafa Kemal diyor ki bütün gücümüz bu mu?
12:26Yakup Şevki Paşa öyle diyor ya, bizim diyor artık geriye kalan bütün gücümüz bu.
12:31Topumuz, tüfeğimiz, her şeyimiz oradaki, başka yok.
12:34Mustafa Kemal de madem öyle diyor, bu güçle yaparız diyor.
12:39Biz bu güçle bunu elde ederiz.
12:42Bütün diyor tarihin sorumluluğu tarihe karşı, insanımıza karşı sorumluluğu ve vebali benimdir diyor.
12:52O yüzden bu riskleri alan komutan varken hiç onlar ölüm fermanı yazanlar kendilerini oradan bir pay çıkarmaya çalışmasınlar.
13:00Ne olursa olsun, siz bir şey sorun.
13:02Az önceki sorunuzun başında çok önemli bir şey vardı.
13:05Esasen böyle dilini çok kolay söylediği ama aslında bizim konuşulurken ne kadar derin bir anlam taşıdığını çoğu zaman atladığımız gerçekler vardı.
13:14Bunlardan bir tanesi Cumhuriyet'in araştırmacıları, Cumhuriyet'in akademisyenleri, Cumhuriyet'in yazarları bilgiye belgeye bakıyor.
13:24Mihvalinde, ekseninde bir şey söyleyerek devam ettiniz.
13:27Fesli delilere gönderme yaparken.
13:30Neden Cumhuriyet'in insanları daha dikkate değerdir?
13:35Çünkü ışıklıdır.
13:37Çünkü bilgiye ve belgeye saygılıdır.
13:41Uydurmaz.
13:42Gördüğü belge üzerinden konuşur.
13:44Çünkü bilimi sever.
13:46Çünkü kemalistler, benim gibi kemalistlerin tek referansı akıl ve bilimdir.
13:52Dogmatik fikirlerle yürümeyiz biz.
13:55Karşımızda bizi aydınlatacağına ve bir bilgiyi tekrar bir bilgiyle çeşitlendireceğine inandığımız bir hakikat, bir gerçeklik var ise ona sarılırız.
14:04Sonuç itibariyle fesli deliler hamaset yaparlar.
14:08Biz bilgiyle ve belgeyle, tarih tarih, kumandan notlarıyla onunla bununla şununla karşılaştırmalı olarak ortaya veri koyarız, bilgi koyarız.
14:16Dolayısıyla bir yer yani size sadece karanlık önerisinde bulunuyor.
14:22Ve o karanlıktan sizi geçirmeye çalışmışlar.
14:24Olmamış, çökmüş, sırf o karanlığa yüzünü çevirdi diye koskoca imparatorluk batmış.
14:31Bilimden uzaklaştı diye, bilim insanlarını katletti diye, gözlem evi yapıldı diye, gözlem evini kurmak isteyenleri idam etti diye,
14:43onu bunu şunu zehirledi diye bilgiyle emhal olanları ya da dogmatik fikirlere karşı çıktı diye insanları öldürenler imparatorluğun sonunu getirdiler.
14:53Biz bu ülkeye, Türkiye Cumhuriyeti'nde bunun yapılmasına canımız kanımız son nefesimiz pahasına izin vermeyeceğiz.
15:01Orada benim vermek istediğim de bir örnek var.
15:03Şimdi dediniz ya, dogmatik düşünceyi de dedik, ilime fenle bakıyoruz diye.
15:08Çünkü bu yüzden bize gösterilmiş bir reçete var ya, en hakiki mürşidin ne olduğuna dair.
15:13İlimdir, fendir diye bir şekilde ilerliyor ve dediğiniz gibi dikkate alınan da bu oluyor.
15:18Bir tarafta tabii su bulandırılıyor.
15:20Şimdi cehaletin aslında o karanlığın nasıl ölümlere ya da nasıl bir sonuna sebep olduğunu siz de söylediniz.
15:26Bir örnek eklemek isterim.
15:28Şimdi düşünsenize, kadını eğitmiyor.
15:30Kadınlar doktor olamıyorlar ama kadınlar hastalanıyorlar.
15:34Erkek doktorlar kadınlara bakamıyor.
15:36O zaman patır patır kadın ölüyor.
15:38Mesela o yıllarda.
15:40Bunu reddettiğinde dediğiniz gibi bir biçimde karanlıkta insanları içine alıyor diyelim.
15:46Şimdi yeniden bir karanlıkla da savaşıyor haldeyiz aslında.
15:49Kendine güvenen kadından niye korksun ki?
15:52Zaten eşit görmek zorundasın.
15:55Yani onun lütfu bile değil kaldı ki.
15:58Ve kadın hakları mevzusunda da Mustafa Kemal Atatürk'ün çok önemli yaptığı bir şey var.
16:04Türk tarihinin akışından koparılan bir ülkeyi ve ulusu yeniden tarihine, rayına olması gereken yere oturttu.
16:15Çünkü Türkler kadına her zaman değer vermiştir tarih boyunca.
16:19Hanım dedikleri hanım dedikleri aslında o hanı, kurultayı yöneten kadının ta kendisidir.
16:24Çünkü kurultan yönetir.
16:26O yüzden pankuşlardan yani o kurultaylardan oradaki yönetim kabiliyetinden ve yönetim alanından itibaren kadın haklarını değerlendirecek olursak.
16:37Burada Türkler araplaştırıldığı için kadınlar evlere kapatılmıştır.
16:42Türkler araplaştırılmadıkları zaman zaten özgür bırakıldığında herkes ama herkes onların gücünden bir şekilde tedirginlik duyabiliyor.
16:52Çünkü kadının değer bulduğu nadir uygarlıklardan biridir Türk kültürü.
16:57Ve Mustafa Kemal buradan da müthiş bir farklılık yaratarak hani onun üzerine de özellikle vurgu yapalım.
17:03Siz sözünü açtınız diye bizi tekrar olduğumuz yere Türk kültür akışının içine yerleştirmiştir.
17:12O yüzden de kaldıramazlar.
17:14Çünkü eğer nüfusun yarısını evde tutarsan en azından yüzde ellisinin potansiyelini baştan bertaraf etmiş olursun.
17:21Eğer böyle konuşursak buralarda birileri için rahat kaçırıcı olabiliriz.
17:26O sebeple biz Mustafa Kemal Atatürk'ün zaferlerini sadece savaş alanında değil,
17:32en büyük ama en büyük zaferleri kendi ifadesiyle cehaletle savaş en büyük savaş ya,
17:37eğitim alanında yaptıklarıyla, devrimler yani devrimler silsilesiyle bunların hepsiyle birlikte kutlamamız lazım.
17:45Yani 30 Ağustos evet başkomutanlık meydan muharebesi bu arada işte Sakarya'da durdurmuştuk.
17:51Viyana bozgundan Viyana olan geri çekilmeyi.
17:54Burada da artık ilk defa 3 asır sonra İrem Hanım atağa geçiyoruz.
17:58Yani bu çok önemli.
17:59Atağa geçiyoruz ama atağa sadece oradan geçmiyoruz.
18:02Mustafa Kemal bir ruhtur, bir düşünce biçimidir, bir zihniyettir, bir bakış açısıdır, vizyondur.
18:08O yüzden bu taarruzu cehalete taarruz, kadınları ikinci sınıf gören zihniyete taarruz, tarikatlara taarruz,
18:17işte çıkarlarını böyle ulemadan, dinci simsar, din pazarlamacılarından falan buralardan elde eden insanlara karşı taarruz olarak düşüneceğiz.
18:30Vahdettin'le görüşmesinde de enteresan bir şey söyler.
18:33Konudan konuya hızlıca geçiyorum.
18:35Biliyorsunuz öfkeleniyorum zaten bu alanda.
18:38Hani Vahdettin deyince bana bir geliyorlar.
18:40Hele ki devlet operasyonu diyenlere ben operasyon yapabilsem keşke diye düşünüyorum.
18:45Şu, diyor ki, gittim diyor görüştüm ama anlamıyor.
18:49Yani anlamıyor.
18:51Halife diye gitti, koltuk altından haç çıktı diyor.
18:54Ya bu çok enteresan bir şey.
18:56Neden?
18:57İngilizlerle oturuyorsun, kalkıyorsun, çay içiyorsun.
19:00Ama sen sürekli halifelik vurgusu yaparken aslında 60'larındayken 19 yaşındaki kızı maşallah karın yapıyorsun savaşın ortasında.
19:08Sarayda düğünler falan.
19:09Millet ölüyor açlıktan.
19:10Sen sefahat içinde, kutlamalardasın.
19:13Ve bununla beraber bütün bu Arap kültürünü desteklemeye çalışıyorsun.
19:18Bunu normalleştiriyorsun.
19:20Allah aşkına.
19:21Yani bu Arap kültürüne karşı da taarruzdur.
19:24Aslında Mustafa Kemal'in başlattığı şey.
19:26Eğer ki saltanat mantanat devam etseydi halifelikle beraber zaten biz bugün asla ne burada olabilirdik.
19:34Ne de petrol falan olan Suudi Arabistan gibi şanslı yani zengin enerji kaynakları olan bir ülke ya da işletme şansı bulan ülkelerden biri olamayacaksak eğer.
19:44Zaten hiçbir şekilde yaşam alanı da bulamayacaktık.
19:48Yani Mustafa Kemal Atatürk'ün 30 Ağustos'ta bize verdiği o kadar çok şey var ki.
19:53O kadar büyük bir güç ki.
19:55Yani 20 Ağustos'ta cephe geziyor, karargahta toplantı yapıyor.
19:5821 Ağustos'ta çay partisi vereceğim diyen.
20:01İnsanları da ona inandıran, basın yoluyla orada olduğuna inandıran.
20:05Böyle faka bastıran bir strateji, bir deha uzmanı Mustafa Kemal.
20:11Şimdi az önce de oraya gelecektim aslında.
20:14Bu karanlık hala da bir biçimde takipçi buluyor.
20:18Yani siz fesle deliler diye ifade ettiniz ben de tekrarlamış olayım.
20:22Orada bir akademisyen güruhu var.
20:25Diyelim ki tarihçi güruhu var.
20:29İşte bir siyasetçi güruhu var.
20:31Akademisyen, bir dakika bir dakika.
20:33Demeyelim.
20:34Apartman yapmışlar tamam mı?
20:36Ya doçentlik sınavını kaldırdılar.
20:38Doçentlik sınavını kaldırdılar ki bu adamlar kolayca doçente olsun arkadan profesyonel rektör oluyorlar biliyorsunuz.
20:46Kişiye göre kanun çıkıyor bizim memleket.
20:48Milliyetin bakanı için kanun değişti.
20:50Kısa zamanda tadilat yapıldı.
20:52Geçirmesi gereken süreyi bertaraf ettiler.
20:56Sonra tekrar bakım olduktan sonra rektör yapabildiler.
21:00Sonra bakar yapabildiler.
21:01Yani sürekli kişiye göre kanun çıkarıyorlar.
21:03Kişiye göre alan açıyorlar.
21:05İşte ilan veriyorlar.
21:06Şu şu şu konuyu çalışmış olması gereken falan.
21:10Çalışması dedi.
21:11Okusanız gülersiniz.
21:12Yani makale makale değil öncelikle.
21:14Kitap bir tane çıkarmamış.
21:15Çıkardı da zaten baştan aşağı zırva.
21:18Yani siz bunları akademisyen olarak bir yerlere taşıyorsunuz.
21:21Sonra kendi belediyelerinizde ne güzel konferanslar verdiriyorsunuz.
21:25Zehirliyorsunuz toplumu ve bu iyilik değil.
21:28Bu iyilik değil.
21:29Olmayan, tarihi olmayan yokluğu görmemiş, varlığı da görmemiş.
21:33Böyle bir kültürel birikimi ya da hazinesi olmayan milletler kendilerini uluslararası yaratabilmek adına bazı semboller oluşturuyorlar.
21:42Yani tarihi olmayan milletler kendilerine sahte yani bunu gidiyorsun.
21:46İşte bu atıyorum cep telefonu koyuyor neredeyse müzeye yani.
21:49Hani o kadar yeni hiçbir şeysi yok eskiye dahil ama milletleşmek için ona ihtiyaç duyuyor.
21:54Ya biz olana sahip çıkamıyoruz.
21:56İnanılır gibi değil.
21:57Bizim Türk tarihi açısından değerlendirmemiz inanılmaz ama inanılmaz yüklü olur.
22:02Mustafa Kemal Atatürk'ün işte taarruza geçtiği konu bu.
22:05Bir dakika diyor.
22:06Yeter.
22:07Makus tarihi geri çevireceğiz.
22:09Yani bu akışa karşı çıkıyor.
22:11Bu taarruz onun taarruzudur.
22:13Dolayısıyla bizim o akademisler falan diye söylüyoruz ya akademinin ağasını bilmeyen insanlarla karşı karşıya gelişimiz gerçekten orantısız zeka, orantısız bilgi, orantısız kültür demek oluyor.
22:24En kötüsü de cahil bir akademisyenle tartışabilmek, tartışmak zorunda kalmak.
22:29Yani kalkıp da size Şeyh Said hain değildir diyorsa gülersiniz.
22:33Nasıl yani?
22:34Nasıl yani?
22:35Vahdettin hain değildir diyorsa külliyen zaten varsa unvanı kesinlikle çöp.
22:42Yok öyle bir şey yani.
22:43Evet.
22:44Yok öyle bir şey.
22:45Sizi yine çok kızdırdığım bir program oldu.
22:47O zaman sözde akademisyenler, sözde işte alanında uzman kişiler diyelim, tarihçiler diyelim bunları iddia ediyorlar ve dediğiniz gibi bir noktada toplumu da zehirliyorlar bu aslında mesnetsiz bilgilerle.
23:01Burada da bir amacın güdüldüğü elbette aşikar.
23:04Hala o karanlığın dediğim gibi takipçileri var.
23:07Dolayısıyla mücadele de bir biçimde bitmiş değil yani.
23:10Atatürk'ün yaptığı devrim yaşayan bir devrim, ileri götürülmesi gereken bir devrim.
23:14Bu noktada bugün 30 Ağustos'ta bu bayramı kutlarken hani çok kutlama yapamıyoruz, biraz da buruk kutluyoruz diyoruz ya.
23:23Bunun belki de biraz nedenleri üzerinde konuşmak ve o zaman yapılanlardan ilham almak gerekiyor.
23:28Bu noktada neler söylersiniz?
23:31Yani İrem Hanım, gerçekten Mustafa Kemal Atatürk'ü eleştirenlere bakın, askerliğini dahi yapmamış çıkarlar.
23:42Şehir hastasıyım diyip çürük raporu alıyorlar.
23:45Gazze ediyorlar, saraydan izliyorlar.
23:48O kadar tutarsızlar ki, hani baştan dedim ya Homeros'a atfedilen o söz, tanrı cesurlara yürek üflermiş.
23:57Ya milli olmayana siz o duyguyu anlatamazsınız ki.
24:00Yok ki bunun enjeksiyon hapı, gidelim alalım birazcık vatanseverlik veririm.
24:04Yok öyle bir şey.
24:05Ve en önemlisi bizim Demokrat Parti sonrası milli eğitim komisyonlarımızın başına Amerikalıların getirilmesiyle kırılma noktasına zaten yaşamış olmamızdır.
24:15Biz o tahribatı aslında hala yaşıyoruz.
24:17Eğitim modelimizin, modülümüzün, biçimimizin, yöntemimizin değiştirilmesi gerekir acilen.
24:25Bu eğitim eğitim değil.
24:27Sürekli ezberletmek falan yok.
24:29Bu sefer eskiden yine iyi şeyler ezberletiyor.
24:31Şu anda tarikat yazarlarının, dergah yazarlarının, bilmem ne tekstillerinin, işte tekstilleri, neydi ya?
24:39Tarikat, hayır hayır.
24:40Tarikatta kullanılan tekstillerle ilgili yazı yazmış diye onu kalkıp ders diye anlatıyorsun sen yani.
24:48Olacak şey değil yani.
24:50Şimdi bu eğitim yüzyılı meselesi var ya.
24:54Rezalet, çöp.
24:56Olmaz böyle bir şey.
24:58Siz bilimsel bütün dünyanın takip ettiği izleri, patikaları, yolları, yöntemleri reddetip kendi kendinize bir eğitim modeli kuruyorsanız yazık yani.
25:07Yazık ki yazık.
25:08Biz başveremeyiz.
25:09Bizim baş verebilmemiz için Cumhuriyet'in ilk yıllarına gidip ilerleme hedefinde neler yapılmış bunlara tekrar bakmamız ve bunları da aşmamız.
25:17Bu arada Mustafa Kemal'in söylediği ve tavsiye ettiği gibi.
25:20Bunları aşabilmemiz lazım.
25:22Biz kalkıp da bugün Finlandiya eğitim modelinin temelini yapmış bir Cumhuriyet'in çocukları olarak bunları yaşıyorsak, işte ellilerden sonraki bu eğitim kırılmasıdır.
25:30Demokrat Partisi sonrası yaşanan kırılmadır.
25:33Kimse alınıp bozulmasın.
25:35Bu eğitim modeli model değildir.
25:37Amerikan güdümünde onların istedikleri biçimde tarih eğilip büküldü ondan sonra ve bir daha da eski haline gelemedi.
25:44Nitekim bu işte İmam Hatipler meselesinde de böyledir.
25:47Başka mevzularda da böyledir.
25:49Tarikat yuvalarında da, tarikatçıların, cemaatlerin beslenmesinde de aynı şekilde kökleri, zehirleri o zamanlardan atılmış, şu zamanda serpilmiş ve artık bizim de yüz yüze acı bir şekilde çarpışmak zorunda kaldığımız bir ortamı yaratmıştır o zaman, o dönem.
26:03Yani biz şimdi bir yere buradan bakamayız sadece.
26:07Hani sadece tarih bu alandan ibaret değil.
26:09Öncesi var, bugünü var ve yarın ne olacak?
26:12Bakıyoruz ki biz geriye dönüp ilerleyelim.
26:14Bakın her millete nasip olmaz bunu söylemek ama bizde var bu.
26:18Biz geriye dönersek ilerleyeceğiz.
26:20Bir izin verin, biz geriye dönelim bir, bir başa dönelim.
26:23Biz çok ilerleyeceğiz ondan sonra.
26:25Yani o dönemki orta öğretim kitaplarına bakalım.
26:30İnanılmaz güçlü bir ortaokul öğrencisi için son derece okuması keyifli.
26:38Dört cilt ve sonradan da değiştirilmiş ne yazık ki hatalar yapılmış.
26:41Mükemmel bir Türkçe.
26:42Çok güzel bir Türkçe.
26:43Bilimden asla kopmayan, bilimi referans veren, aklı tavsiye eden, akıllı düşünmeyi öneren, mantık yürütün, muhakemeniz güçlü olsun diye bunun üzerinden tasarlanan bir içerikle sunulmuş kitapları sen reddediyorsun.
26:58Ondan sonra da işte milletleşmeyi, uluslaşmayı tehlikeli gören, uluslaşırsa güçlenir.
27:04Çünkü siz eğer biz haline gelirseniz başkası için tehlike arz edebilirsiniz.
27:09Mühim olan bizi parçalamak, küçük grupları ayırmak.
27:12Hani deniyor ya şimdi siyasi literatürde böl, parçala, yönet.
27:15Bölüyor, parçalıyor ve yönetiyor.
27:19Bizi biz yapan bunları ortadan kaldırırsanız eğer elinizde hiçbir şey kalmayacak.
27:24Çünkü biz birbirimize zaten yemekten önümüze bakamıyoruz, yol alamıyoruz.
27:28Dolayısıyla uluslaşmaya her kim ki bu Atatürk milliyetçiliğine karşı ise, anayasadaki Türk kavramıyla kavgası var ise gerçekten emperyalizmin uşağıdır, onun aparatıdır, onun uygulayıcısıdır diyelim.
27:44Onun projesinin uygulayıcısıdır, adımlayıcısıdır.
27:48Ben tarihi el yükselterek siyasi arenadan koparmadan anlatılması gerektiğini düşünüyorum.
27:53Çünkü Atatürk'e saldırmak demek, Türkiye'ye saldırmak demektir.
27:57Bunu çok kavramak gerekiyor, üzerinde durmak gerekiyor.
28:00Atatürk'ün fikrine, yaptıklarına, yapmak istediklerine, hayallerine, umutlarına saldırmak,
28:09Atatürk'ün bünyesinde, bedeninde, kendi fiziki alanında ya da sonrasında yaptıklarına saldırmak,
28:18kesinlikle Türkiye Cumhuriyeti'nin bugününe, dününe saldırmış oluyor zaten, bugününe ve geleceğine saldırmaktır.
28:26Atatürk demek, Türkiye demektir.
28:29O yüzden Türkiye'yi eğer ki istemiyorlarsa ileride bir güçlü ülke konumunda görmek,
28:34işte o zaman Atatürk'e ve fikirlerine saldırırlar.
28:36Yani Atatürk'ün istediği o ulus eğer bir gün yaratılırsa, bir gün, hayal bu ya,
28:41çok hızlı başlamıştı Mustafa Kemal'in ölümüyle, biraz daha sektiyordu,
28:45sonra ikinci dünya savaşı koşulları vesaire ve bugünle gelindiğinde,
28:49iyice diplerde bir Türkiye görüyoruz ya, her bakımdan rotasından çıkmış,
28:53yönelgesini kaybetmiş, kurallarını, etik duruşunu, birçok şeyi aşınmış bir Türkiye görüyoruz ya,
28:59işte bu ancak ve ancak emperyalistlere yarar.
29:02Çünkü savaşın formu değişti.
29:04Artık dışarıdan ve topla tüfekle yapıldığını görüyoruz ama,
29:07aslında içeriden o işi kolaylaştıracak insanlarla yapılıyor bu siyasi manevralar.
29:13Dolayısıyla bizim Atatürk demek, Türkiye demektir sözümüz üzerine söylenecek aslında pek de bir şey kalmıyor İrem Hanım.
29:19O nedenle Atatürk'ün anlatımında başarısından, dehasından bahsederken,
29:25Türk ulusunun başarısından, dehasından bahsetmiş oluyoruz.
29:28O milli birlik ve beraberlikten, o yüksek duygulardan, o motivasyondan bahsediyoruz.
29:33Yani biz 30 Ağustos'u Mustafa Kemal Atatürk ve askerler Mustafa Kemal Atatürk ve yurttaşlar,
29:40yokluktan gelen, gerçekten ayağında çarı olmadan, sofrasında tarhanası olmayan o yurttaşlar,
29:47o insanımızla birlikte kazandık diye anlatıyoruz.
29:50Beraber, hani çok güzel bir şey var. Cumhuriyeti biz böyle kurduk.
29:54Hani önde bir Kağan'ın arabası vardır, teyzemiz vardır, şal varlığı, arkada başka insan, çoluk, çocuk, yaşlı.
30:00Yani işte bu profili, bu fotoğrafı bozmak istiyorlar ve bunu bile isteye,
30:06tamamıyla Türkiye Cumhuriyeti'ni şark meselesi adı altında, ön Asya'dan, ön Avrupa'dan atmak isteyen emperyalistler,
30:17dizayn ediyor ve onun hizmetkarları da Atatürk düşmanı bir rol benimsiyorlar.
30:23Buradan vuruyorlar, buradan saldırıyorlar ama bu iş tutmadı, tutmayacak.
30:28Ne kadar çok yolundan, sözünden dönen var.
30:31Aa, Atatürk haklıymış diyor, değil mi o cenahtan birileri?
30:35Atatürk doğru söylemiş, bunu da bilmiş.
30:37E biz söyledik, inanmadınız, anlattık, dinlemediniz, yazdık, okumadınız.
30:43Ne diyebiliriz yani, ne diyebiliriz?
30:46Ya illa başınıza berbat şeylerin gelmesi mi gerekir, anlamak için?
30:50Evet.
30:51Dediğiniz gibi alınacak çok fazla ilham var.
30:54Çok da nadirdir dediniz, ilk başa dönüp daha ileri gidebilecek şansı olanlar.
30:59Umarız diyorum biz de oraya o aydınlık günlere bakarak daha aydınlık günlere adımlayabiliriz.
31:05Çünkü bu mücadeleyi de vermeye hazır olan diğer bahsettiğimiz güruhtan çokça sayıca da fazla,
31:11çok da nitelikli Cumhuriyet'in kadroları hala var.
31:14Teşekkür ediyorum ayaklarınıza sağlık geldiğiniz için.
31:16Ben teşekkür ederim.
31:17Sizin de bayramınızı kutlayarak kapatacağım programı.
31:19Gerçek bir bayram biliyorum sonrakinde, 30 Ağustos'ta.
31:22Umarım.
31:23Biliyorum.
31:24Sonraki ve sonrakilerde her seferinde biliyoruz bunu.
31:26Umarım olur.
31:27Umarım öyle olsun.
31:28Evet sevgili Cumhuriyet TV izleyenleri, konuğum, tarihçi ve yazar Dr. T'den bayraklar ördü.
31:34Bugün 30 Ağustos Zafer Bayramı.
31:36Coşkuluyuz elbette ama yaşadığımız sorunlar da var, öyle değil mi?
31:40Bugün bunları da konuştuk aslında.
31:42Sayın Orsizler için dedi ki, geçmişe bakarak ileriye adım atabilecek, aydınlığa adım atabilecek belki de nadir şanslı ülkelerdeniz.
31:50Çünkü o dönem yapılan bir savaş, o dönem verilen mücadele bugün için bizlere oldukça fazla ilham verebilir.
31:58Orada Atatürk'ün askeri dehasından, Türk milletinin özverisinden söz etmeden elbette bitirmeyeceğiz bu programı.
32:06Hep senin ruhu şad olsun, ışıklar içinde uyusunlar.
32:09Tüm şehitlerimizin orada bir parça belki bir kanıyla cepheye mermi taşıyan teyzemizden, onun sırtındaki bebeğine kadar.
32:18Herkesin aslında bu topraklarda, bizim bugün burada belki de bir kadın olarak oturup şu programı yapmamızda bile emeği var diyerek duygulu biçimde kapatacağım bu programı.
32:28Hepinizin 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun.

Önerilen