• 22 saat önce

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00MÜZİK
00:14Cumhuriyet YouTube izleyenleri, yeni yıla girerken benim de benden bir konuğumun, meslektaşım olmasını istedim.
00:24Konuğumuz Ali Ekpar Ekber Ataş.
00:28Teşekkür ederim.
00:29Hoş geldiniz.
00:30Hoş bulduk.
00:31Gazeteciliğin değerlendirmeleriyle yeni yıla girmek, geçmişi anımsamak ve geçmişten örnekleri paylaşmakla oluyor.
00:43Arada bir konuştuğumuzu da biliyorum, sık sık karşılaştığımıza da tanıklık ettim.
00:50Bazı yerlerde birlikte olduk, bazı yerlerde benim olduğum yerde siz olamadınız, sizin olduğunuz yerde ben olamadım.
00:57Ama sizin benden bir ayrıcalığınız ve üstünlüğünüz kamera kullandığınız, görsel çalıştığınız, belgesellik yanı ağır basıyor,
01:07bende izleme yanı, koşturmaca, sokak gazeteciliği ağır basıyor.
01:13Hemen girelim, önce yeni yılını kutlayalım.
01:17Çok teşekkür ederim.
01:20Youtube izleyenlerinin.
01:22Sonra da bugünün ne, geçmiş karanlık yılları, nasıl geride bırakırızı sorgulamak için,
01:30geçmişin tanıklıklarına, geçmişte neler yapıldı, nasıl kazanıldı, tabii ki bedel ödeyerek, zorluklar yıllardan yürüyelim.
01:43Nereden başlayalım, hangi yıllardan?
01:45Tabii ki 70'li yıllardan başlayacağız galiba.
01:48Çünkü sadece tanıklıklarımızın ağır bastığı yıllar olduğu için değil.
01:54Ama ülkemizde demokratik hakların, geçmişin kültürel birikimiyle, sendikal hakların gelmesiyle ve bütün toplumsal örgütlenmelere,
02:07siyasete, yaşamın her alanına, meslek örgütlerine gelen özgürlükler sayesinde bu ülke bir patlama yaşadı.
02:15Öyle bir patlama yaşadı ki tersine bir şeyle çakıştı dünyadaki.
02:20Dünyada 70'li yıllar, liberal demokrasinin gerileme yılları, emperyal güçlerin ağır basmasıyla, paylaşımdaki kayıpların başlama yılları.
02:35Biz geç kalmış, bir tür görgüsüzler deyim olarak, öyle bir ateşle girdik ki haklarımızı geliştirmeye.
02:43Bizim de tersine kazanımlarımız da parlak yıllarımız.
02:47Ve öyle sanıyorum ki emperyal dünya, onlar kaybı geriye götürürlerken toplumlarını, bizim ülkemizdeki bu hızlı gelişmeyden rahatsız oldular.
03:00Kesinlikle.
03:01Ve burayı, bu ülkeyi hedef aldılar.
03:04Kesinlikle.
03:05Sizce bu türden izlenimleri elde ettiğiniz birkaç önemli olaydan girseniz, öyle başlarız.
03:11Tabii ki.
03:1270'li yıllar benim de gençliğe adım attığım ve bizzat olayların, siyasal olayların bilinçlenmenin yaşandığı yıllar lise yıllarıma denk gelir.
03:25Onu Muğla yatağında, 77'de göç ettik, yatağında liseyi okuduk.
03:31Ben yatağında değildim, yetemedim.
03:33Orada çok aktif bir öğrencilik sürecimiz geçti.
03:37Ortaokulda boykotla tanıştım mesela.
03:40Öğretmenlerin, Demirel 2. Mece döneminde öğretmenlerimizin, sol görüşlü öğretmenlerimizin sürgüne gönderilmeleriyle başlayan
03:51ve abilerimizin, lise son, lisedeki abilerimizin başlattığı boykota ortaokul öğrencisi olarak katıldı.
03:59Bir haftalık bir boykot sonrası.
04:00Öğretmenlerimize sahip çıkmayla başladı.
04:02Kesinlikle.
04:03Orada yapılan şey çok önemli bir şeyi gösterdi bize, bir umudu.
04:11Güç her ne olursa olsun, dağınıklığı bir araya topladığın zaman karşıt olarak
04:21onu yenme şansınızı ya da onun bir tarafını incitme şansınızı yakalıyorsunuz ve bunu yaşayarak öğrendim.
04:28Öğretmenlerimizin tayinleri durduruldu mesela.
04:31Ondan sonrasına o kadar şanslı bir insan oldum ki, 70'li yıllarda abimler işçi emekçileriydi, emekçilerdi.
04:44Yer kolektif şirketinde çalışıyorlardı o dönemde.
04:46Daha sonra devletleştirildi ve devletleştirilmesiyle beraber bir sendikal örgütlenme geldi oraya.
04:54Kim geldi oraya?
04:56Deniz Gezmişler'in dava arkadaşı Mustafa İlker Gürkan geldi.
05:01Benim en büyük şansım oldu.
05:05En büyük şansım.
05:07Abimler de sendikal yöneticisiydi ve o dönemin yatağını...
05:12Onu da yakın tarihte yitirdik.
05:14Onu da yitirdik, ışıklar içinde uyusun.
05:18Çok şey öğrendim.
05:2068'in dev gencin genel sekreteri.
05:22Evet.
05:23Artını çizmiş olalım.
05:24Çok önemli bir figürdü o hareket içerisinde.
05:29Onlarla beraber, abimlerle beraber büyümüş olmanın getirmiş olduğu bir şey vardı.
05:35Lisede zaten Sosyal Demokrat, sol eğilimli bir liseydi.
05:40Örgütler farklıydı.
05:43Bizim belki de solun en büyük handikapı orada 78'li yıllarda,
05:48şimdiden dönüp oraya baktığımızda,
05:52çok parçalanmışlık yaşanmış olmasıydı.
05:56Herkes aynı şeyi istiyor fakat farklı yollar.
06:00Yollar farklı.
06:01Yollar farklı, bir türlü bir araya geliyordu.
06:03Yollarla strateji farklılıkları var.
06:05Evet.
06:06Bu bizim en büyük herhalde handikapımızdı.
06:10Bunun seyini de şimdi çok daha iyi görebiliyoruz.
06:13Ama şu var, 1968 hatta şöyle diyeyim,
06:19Cumhuriyet'in kurucu kuşaklarının yarattığı bir ülkeden,
06:24onlardan sonraki kuşakların, 3-4 getirdikleri,
06:2940'lı yıllardaki toplumcu gerçekçi şairlerimizin ve...
06:3550'nin sol hareketi.
06:3860'a gelenin, 68'in bütün dünyada bu kadar çok parlak bir süreci yaşamış olması ve
06:45oradan 70'lere geldiğinde şunu izledim ben,
06:52emperyalizm her yenilgiyi evrimsel bir süreç içerisinde zafere dönüştürmeyi başarıyor.
07:00Bunu biz başaramıyoruz.
07:02Ama şu da var,
07:03şimdi düşünün, 3500 yıllık insanlık tarihinde,
07:07tarım toplumundan bugüne geçen süreçte,
07:11hep egemenlerin sistemi olmuş.
07:14Ama ortaya,
07:16Anapartalarda bir insan çıkıyor.
07:19Başkaldırıyor.
07:21Başkaldırıyor, emperyalist orduları orada yeniyor ve
07:25kuzeyimizde bir Lenin, yeni bir insanlığa bir umut oluyor.
07:32Onun ardından Lenin'in de desteğiyle Kurtuluş Savaşı başarıya ulaşıyor.
07:38Ve bu şu, insanlığa şunu diyor her iki devrimde,
07:43yenmek mümkün, daha iyi bir dünya kurmak mümkün.
07:46Orada bir şeyin altını çizmek gereğini duyuyorum.
07:50Marksizm içinde sorgulaması oluyor.
07:54Yani niye Mustafa Kemal destekleniyor diye.
07:57Evet.
07:59Ulusal bağımsızlık savaşı veriyor.
08:02Kesinlikle.
08:03Ve çok ilginçtir.
08:05Ve bizim de o zamanki çok önemli soldaki komünist öncü hareketin öncüleri,
08:12Mustafa Kemal'in yanına gelmek istiyorlar, desteklenmek üzere.
08:18Ve müthiş bir çirkin Enver Paşa'nın ekibinin katliamına sebep oluyorlar.
08:25Yani yaşamış oluyorlar, yaşatılıyor onlara.
08:28Yani bu toplumsal tarihte hep bu şeyler var.
08:31Çok kırılma.
08:32Duruşlar var ve kırma.
08:34Yani düzgün duruşa karşı durma.
08:37Evet.
08:38Lenin inatla Kurtuluş Savaşı veriyorlar diyor ve duruyor yani.
08:43Çok önemliydi çünkü.
08:44İkisinin arasında, iki ülkenin lideri arasında dostluğa dayanan bir politika geliştirilmişti.
08:51Evet.
08:52Ama 1946'da, 40'lı yıllardan sonra özellikle Atatürk'ün ölümüne.
08:58Şimdi bakın Türkiye'deki gelişme Çanakkale'den başlayıp Kurtuluş Savaşı'na kadar geldiğimiz süreç içerisinde
09:05Anadolu topraklarında 16 Mayıs 1919'da başlayıp 10 Kasım 1938'de son bulan birinci dönem vardır.
09:15Evet.
09:16Bu dönem Batı'nın, İtalya'nın renesansı, Almanya'nın reformu, Fransa'nın Fransız devrimi, İngiltere'nin sanayi devrimi dediğimiz
09:29bütün bu sürecin geçen 400 yıllık süreci Mustafa Kemal bu topraklarda sentezleyip 19 yılda gerçekleştiriyor.
09:38Evet.
09:39Ötesinde bir hareketle gerçekleştiriyor.
09:43Öğretmenine askeri okulda, hocam Anadolu için Fransız reformunun benzeri bir çalışma yapar mısınız bize diye sipariş verebiliyor.
09:54Evet.
09:55Yani öngörünün boyutunu anlatmak için.
09:57Çok önemli.
09:58Yani bu çok önemli.
09:59Bir kere böyle bir gelinen süreçte Batı bana öyle geliyor ki şunu düşündü herhalde önceleri.
10:07Bunların elinde para yok, pul yok bunlar hiçbir şey yapamazlar.
10:13Ama iki şeyi çok iyi yaptı.
10:16Bir eğitim, iki ziraat ve tarımı çok iyi yaptı.
10:21Ziraat ve tarımda sanayileşmeyi.
10:24Şimdi köy ensüllerine gelinen süreçte bir eğitmen kursları vardır.
10:30Mesela ben bir eğitmen öğretmenin elinde yetişen birisiyim.
10:34Abidin Günalan diye.
10:36Sizi bu hale getiren o herhalde.
10:38Ben güzel yazı yazmayı, yani el yazısı güzel yazı yazmayı ben Abidin öğretmenimden öğrendim.
10:46Benim iğrenç, çirkin bir yazım vardır görüldüğü üzere.
10:50Oysa Tito Yugoslavya'sında ilkokulda güzel yazı öğretmeninden güzel yazı yazmayı öğrenmiştim.
10:58Gazeteciliğin en büyük dezavantajlarından bir tanesi sanırım.
11:04Hızlı not almasıyla o disiplini kaybetmek.
11:08Ama ben de kaplumbağa gibi gidiyorum ben.
11:11Ağır, emin.
11:13Mustafa Kemal'in arkasından Tito Yugoslavya'sında da güzel yazı dersi var sizin dediğiniz gibi.
11:19Evet, evet.
11:20Yani o süreci hiç görmediler.
11:24Ama ne oldu?
11:26Özellikle 1940'lı yıllarda Amerika'da bir komünist avı başladı.
11:32Evet.
11:34Komünist avının Türkiye'ye yansıması.
11:37Zaten Ecevit İsmet İnönü, Atatürk'ün ölümünden sonra eğitim alanında Amerikan uzmanlarını getiriyor.
11:49Orada süreç başlıyor zaten.
11:51Zaten kendisi de söylüyor ben Atatürk değilim.
11:561940'lı yıllarda başlayan o komünizmin yaygınlaşması ve Türkiye'nin üzerinde oynanan oyunda
12:06mesela 46'da İsmet İnönü, Amerikan'ın Türkiye'de bir üst kurması yönünde bir teklifi var.
12:17Hatta bu 52 yılına kadar devam ediyor.
12:20Menderes de bunu işte yapıyor.
12:22Kabul etmiyorlar ama ne zaman kabul ediyorlar?
12:27Menderes iktidarı ele geçirince 52'de Güney Kore'ye asker göndermesinin ardından kabul ediyorlar üst kurmayı.
12:41Evet.
12:42Yani o özellikle Sovyetler Birliği ile aralarında geçen anlaşmazlıktan sonra
12:49Stalin de Kars üzerinde hak iddia etmeye başlıyor.
12:58Atatürk ile Lenin arasındaki barışa, dostluğa dayalı güven yerini bir güvensizliğe bırakıyor.
13:04Zaten ondan sonra, 40'tan sonra da Türkiye başka bir rayel şeye giriyor.
13:11Şeyi düşünün, 51 tevkifatı tutulduğunda 200 tane komünist var.
13:17200 komünist yargılanıyor.
13:19167 tanesi mahkum oluyor.
13:22Şimdi iki tane komünistin o dönemdeki özgür ağırlığı, sizinle ben komünistiz o dönemde,
13:30ikimizin özgür ağırlığı 200 küsur bin kişinin özgür ağırlığına bedel.
13:37Şimdi düşünün 21 milyon nüfusa sahip bir ülke, 167 tane komünist yakalıyor.
13:45Analarından emdiği sütün burnundan getiriyor.
13:50İnsanlık dışı işkenceler ve Hitler'den, Hitler Almanyası'ndan getirilen 1500 vatlık ampüllerle
13:5740'a 50 hücrelerle tavandan ışık ve ısı kollardan bağlı,
14:05yerden bir karış yüksekte ipe askılı insanlar ve elektrik de veriliyor.
14:11Şimdi bu insanlar, 167 tane kişinin ağırlığı 21 milyon insana bedel geliyormuş demek ki.
14:21Ama ne yazık ki o süreç Türkiye'deki o süreç birdenbire budanınca,
14:29oradan 50'lerin sonrasında 60'ların görece bütün dünyadaki siyasal gelişmelerin,
14:3868 hareketinin bütün dünyada yaygınlaşması ve vücut bulması, ardından 70'lere yansıyan
14:45Vietnam Savaşı'nın, Amerika'nın kaybetmesi, bütün bunların yenilgilerinin galibiyete çevirip
14:54ve bugünün yaşamış olmak.
14:5768 eylemlerin arkasından sonbahara doğru İngiltere'de bir dil kursuna gitmiştim ve orada
15:08İngiliz klisesi de içinde olmak üzere, hepsinin birden Vietnam'ı protesto eden eylemlerine
15:16öğretmenlerimiz bizi, dil okulu öğretmenleri götürmüşlerdi.
15:19Tanıklık etmiştik.
15:21Klisede de ayin yapılmıştı.
15:23Tabii iki türlü etkilemişti beni.
15:26Birisi eğleniyor gibiydiler.
15:30Yani o ne kadar algılıyorlardı, o bana garip gelmişti.
15:35Ama hepsi, din örgütleri de dahil, hepsi bir arada Vietnam'ı kınıyorlardı.
15:43Amerika'ya karşı da İngiltere'nin pek duruşu söz konusu değildir.
15:48Yani o fantezi gibi bir şeydi.
15:51Ben Batı'nın bu iki yüzlülüğünü hiçbir zaman samimi bulmadım.
15:59Şimdi bak kendi içlerinde dünyadaki her şeye karşı kendi insanlarını korumak
16:09ve onlara demokrasi bilinci aşılamak, her türlü hayatı en iyi şekilde sunarken,
16:15yaşama hakkı tanırken dış dünyadaki toplumlara yaşamama hakkını öngörüyor.
16:23Ve onun baskısını uyguluyor.
16:26Oradaki özgürlük evet de, peki öteki dünyayı ne yapacağız biz?
16:32Vietnam'da kaç tane çocuk öldürüldü?
16:35Biz Kurtuluş Savaşı'nda 7000 şehit verdik.
16:42Peki bizim gençlik örgütlerimiz o tarihlerde,
16:46emperyalizm görüldüğü yerde ezilmedir yazılarını yazıyorlardı.
16:52Güçlü örgütlerimiz vardı 60'ın getirdiği ortamda.
16:55Çünkü gençliğe kapı açmıştı.
16:57Örgütlenme özgürlüğünü çok geniş tanımıştı.
17:00Kesinlikle.
17:01Ve çok demokratik özgürlük hakları vardı.
17:04Türkiye Milli Gençlik Teşkilatı, Türkiye Milli Terbiye Federasyonu ve birlikler hepsi birden.
17:09Ve de kültür dernekleri de olmak üzere.
17:12O süreci tabi izlediniz gelişmelerle.
17:16Siz zaten yaşamadıklarınızı da izlediniz.
17:20Kendinizi geliştirerek izlediniz.
17:23O yıllarla biraz hızlanalım.
17:25O yıllar benim için çok öğretici bir süreç geçti.
17:28Her şeye karşın, o bütün parçalanmışlığa karşın.
17:31O yılların en güzel tarafı neydi biliyor musunuz?
17:34En güzel tarafı kitap okuma yarışı içindeydi.
17:38Sol örgütler.
17:39Ama en büyük eksikliğimiz de o yıllarda,
17:42belki de örgütlerin öngöremediği en büyük eksiklik de,
17:46şimdi bu kadar çok şeye sahip olduktan sonra,
17:50edebiyatla sanatla buluşamamak oldu.
17:53Evet, eylem yapmaktan.
17:56Eylem yapmaktan sanata vakit ayıramadık.
18:00Her eylemde de, mesela başımdan geçen olayı söyleyeyim.
18:05Benim edebiyat öğretmenim, benim hayatımda çok önemlidir.
18:08Onun hanımı da hakimdi.
18:10Şimdi yatağında eylem oluyor.
18:12Bütün örgütler eyleme katılıyoruz.
18:15Şunu yapacağız, bunu yapacağız.
18:18Eylemden sonra şikayet ediliyor.
18:22Dört tane doğulu var.
18:24Erzincanlı ben, Tuncelli Hüseyin, Erzurumlu Naim, Ağrılı Zeydiptin.
18:31Hakimin karşısına çıkıyoruz, hocanın hanımının.
18:34Bir öyle, iki öyle, üç öyle.
18:36Üçüncüsü dedi ki, bir daha karşımıza gelirseniz sizi içeri atarım.
18:41Ya dedi, bu yatağını siz mi kurtaracaksınız, nerede?
18:46Tabii biz orada şeyi düşünmüyoruz.
18:48O eylemin içerisinde var olmanın şeyi.
18:52Ne? Baba parasıyla devrim yapmaya kalkıyoruz.
18:55En büyük eksiklik bu bence.
18:57Bu bilinci verememiş olmak.
18:59Evet, evet.
19:00Yani bunun eksikliğini biz şimdi yaşıyoruz, görüyoruz.
19:03Evet.
19:04Şimdiki gençliğin inanılmaz bir şansı var.
19:09Aynı oranda da o kadar da talihsiz.
19:12Çünkü şimdi yaygınlaşan bilgiler, o kadar yanlış bilgi var ki.
19:20Artık o sizin de ön görüldüğü demin programdan önce söylediğiniz gibi.
19:26Ama çok zeki bir gençlik var, çok zeki bir kuşak var.
19:31İrdelemesini de kendi alanıyla, kendini geliştirerek çok önemli bir şeyler başaracaklarını düşünüyorum.
19:40Peki, biraz daha ileri gidiyoruz.
19:42Şimdi yatağından sonra.
19:43Devam edin.
19:44Nerelere geçmek istersiniz?
19:46Efendim yatağından sonra İstanbul.
19:51Evet.
19:52Bir İstanbul maceram oldu.
19:5412 Eylül, yargılanmalar, aklanmalar.
19:57Sonra futbol yaşantısı oldu Muğla'da.
20:01Muğla Spor tarafından.
20:03Sakatlanıp böyle bir İstanbul maceram başladı.
20:06İstanbul'a gelmiş olman benim yaşamımı 180 derece çok olumlu yönde değiştirdi.
20:14Bir kere gelirken öyle bir yere düştüm ki sanatın ortasına düştüm.
20:19Beşiktaş'ta, Akaretler'de, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi eski tatbiki.
20:26Evet biliyorum.
20:27Biliyorsunuz.
20:28Çok da gerçekten çok umulmadık boyutlarda.
20:33Böyle yüksek okulmuş gibi üst düzey sanat eğitimi veren bir okuldu.
20:38İnanılmaz.
20:39Orada şeyleri görüyordum.
20:41Okulu gidip geziyorum.
20:42Serdar abiler vardı.
20:43Abilerimiz vardı.
20:44Onlarla gidiyorduk.
20:45Onları gördükçe böyle Hüsamettin Koça'nın, Erol Eti'nin Valideçeşme, Çekirdek Sokağı'nda atölyeleri var.
20:55Orası tam bir sanat okuluydu.
20:57Uygulamalı sanat.
20:59Ve mezun olanları yaşamda çok başarılı oldular.
21:03Bir tanesini bireysel olarak yakından tanıdım.
21:06Başırkün oğlu.
21:07Evimde büyüğü, delikanlık yıllarında babası hapisteyken kaldığı için de biliyorum.
21:13Şaşkınlıkla o okuldan aldığı eğitimle ne kadar başarılı bir üretime geçiş yaşadığını gördüm.
21:21Kesinlikle.
21:22Babasına da başta olmak üzere.
21:25Bütün emek hareketine sahip çıkışını gördüm.
21:28O çok ilginç bir şeydi.
21:30Kendimden şey yapayım.
21:31Ben Muğla'da kalsaydım bir işçi emeklisi olacaktım.
21:34Şimdi devam edin buradaki.
21:36Buradan devam etmeden bir şeyi unuttum aslında.
21:39Asıl önemli olan benim bilinçlenme tarihime çok önemli bir yer düşen tarih mitingi.
21:48Mustafa İlker Gürkan ve abimlerle tarih mitingine katılmış.
21:53Ve o heyecanı, o büyük coşkuyu, o büyük tarihin bir parçası olmak.
21:59İçinden izlemedim ama gazeteci olarak çok yakından izledim.
22:03Orayı yaşamak.
22:04O kadroları biliyorum.
22:05O kadroları görmek.
22:07Çok da güzel bir şey olmuştu o zaman benim.
22:10Bir tesadüf bu demek ki.
22:11Böyle abimin pardesürü giymiştim, yakasını kaldırmışım.
22:15Bir fotoğraf çekilmiş.
22:17O gün yapılan bütün konuşmaların kitaplaştırıldığı bir kitap yaptılar.
22:22Sendikat, disk.
22:24Bütün şubelere göndermişler.
22:25Yatağına da geldi.
22:27Kitaba bir baktım.
22:28Tarihçilerin işi çok önemli.
22:29Çok önemli.
22:31Kitaba bir baktım.
22:32Kitabın üstünde benim fotoğrafım var.
22:34Fotoğraf çekmişler, koymuşlar orada.
22:37Ne yazık ki öteki kitaplarla birlikte onları yaktık.
22:42Yakmak zorunda kaldık 12 Eylül'de.
22:4512 Eylül kitap yakma sürecini yaşadınız.
22:47Onu yaşadım ve hep kendimi çok suçlu hissediyorum bu anlamda.
22:52Kitaba karşı.
22:54Ama inanılmaz bir korkuydu.
22:57Bizim abimler tutuklandı.
22:59Onun ardından ben içeri alındım.
23:02Bütün çevreyi de kurtaracağız diye kitapları.
23:05Evet.
23:06Benim kitaplarım nerede kurtuldu biliyor musunuz?
23:10Mahir Kaynak'ın annesinin evinde.
23:13Süper.
23:14Bazı şanslar oluyor öyle.
23:17Beceri vermek zorunda kaldık.
23:20İstanbul'a geliş benim hayatımın çok güzelleşmesinin süreci oldu.
23:27Orada sanatçıları tanıdım.
23:30Merih abiden söz etmiştim.
23:33Merih.
23:34Atilla abiyi tanıdım.
23:36Atilla Ergül.
23:37Merih abi sevgili arkadaşı İlhan abinin.
23:40Evet çok çok güzel.
23:42İlhan abiyle beni tanıştıran o oldu.
23:44Çok müthiş bir hukukçu, duruşu, ahlaklı bir insan.
23:48O şeyde öğretim elemanları sendikası sürecinde inanılmaz.
23:54Bazıları o süreç sonrasında yol değiştirirken
23:58onun duruşunun hala aynı yol olduğunu,
24:02aydınlık bir yol olduğunu görmek,
24:05o anılara sarılmak
24:08insanı biraz şey yapıyor,
24:10hüzünlendiriyor.
24:11Çok önemli bir şeydir.
24:13Evet onurlu duruşu olan insanlar sayesinde insanlık yol alıyor.
24:17Bu bir kesin bir gerçek.
24:19Kesinlikle.
24:20Onu orada tanıdım.
24:21Erol Atilla'nın atölyesinde vitra yürüyordu.
24:23Ben oturup resim çiziyordum.
24:25Liseyi bitirmişim gelmişim.
24:27Resim çiziyordum.
24:28Şansım şu.
24:29İlk kez 1985-1986 öğretim yılında
24:33Tatbiki Güzel Sanatlar Fakültesi Marmara Üniversitesi'ne bağlandı daha sonra.
24:37Evet biliyorum.
24:38Lise mezunlarına sınava girme hakkı tanıdılar.
24:43Ben o sınavda Güzel Sanatlar'a girdim.
24:47Resim bölümüne 19. olarak girdim.
24:49Bitirdim.
24:50Orada Atilla ağabeyi zaten Çekirdek Sokak'tan tanıdım.
24:53Güzel Sanatlar'da Mehmet Zaman Saçlıoğlu'yla tanıştım.
24:56Hesaberi dediniz değil mi?
24:57Tabii.
24:58Mehmet Zaman Saçlıoğlu'yla tanıştım.
25:02Benim bu edebiyatta daha da çok ciddi bir şekilde o korkularımı atıp
25:08işin içerisine girmemi sağlayan Mehmet Zaman Saçlıoğlu oldu mesela.
25:13Bir gün fakültede ders yaparken sıkıldık.
25:17Murat Alpay, Gırgır'dan da arkadaşım o.
25:20Gırgır'da karikatür çizer Murat Alpay'la.
25:23Sınıf arkadaşım da aynı.
25:24Sıkıldık.
25:25Hadi gidelim dedi.
25:26Şarap içiyorduk.
25:27Bıraktık şarabı.
25:29Mehmet Ağabey'in yanına.
25:31Mehmet Ağabey toz söyledi.
25:32Çay içtik.
25:33Sohbet ettik.
25:34Ya dedi.
25:35Dört yıldır burada okudunuz.
25:37Dört yıl sonra sokağa çıktığınızda biri gelip dönüp siz güzel sanatları bitirdiniz.
25:41Ne yaptınız orada dört yıl boyunca?
25:43Dese neye cevap vereceksiniz?
25:45Biriniz şair, biriniz karikatüristiniz.
25:48Bari bir dergi çıkarın dediler.
25:50Şimdi bu söylediğinizden bir soru hemen geliyor.
25:54Neden sonuç ilişkisi içinde?
25:56Sanatla toplumculuk ve devrimciliğin bile buluşması kaçınılmaz oluyor değil mi?
26:04Kesinlikle.
26:05Kaçınılmaz oluyor.
26:06Zaten kendini.
26:07Valla toplumcu bir kafaya sahip insanın eğer sanattan beslenemediyse, aynı şekilde
26:15sanatçı bir insanın toplumcu bir düşünceyle sanatını besleyemiyorsa valla o günümüzün sanatçısı.
26:24Hemen aklıma şey geldi.
26:26Marco Paşalar.
26:27Yani düşünün bir toplumun.
26:29Çizerler.
26:30Sözlü mizah yapanlar.
26:32Hepsi Aziz Edinsinler.
26:34Rıfat Kırmızıazlar.
26:35Turhan abinin çizimlerini hangi yazı anlatabiliyor?
26:38İlhan Selçuk, Turhan Selçuk.
26:39Hepsi bir şeyde buluşuyorlar.
26:41Yani çizgi, kalem.
26:44Kalem.
26:45Hepsi sanatların üzerinden.
26:46Çizgi, kalem, fırça bir arada.
26:48E o zaman bizim de yapmamız gereken bu.
26:51Nereden başlayacağız o zaman?
26:52Bu işin şeyi anneden başlar, evden başlar.
26:56Evden başlıyor.
26:57Evden başlar.
26:58Ben evden başlattığım için öğretmenliğimi geliştiren ilk öğretmenim benim oğlum ve kızım oldu.
27:07Ondan sonra öğrencilerim oldu.
27:10Benim nasıl bir öğretmen olmam gerektiğini bana o Fatih'in Rüştü Zorlu Lisesi'nde geçirdiğim beş yıl oldu.
27:18Öğretmen, öğreten öğretmen olmanızı.
27:21Evet.
27:22Öyle.
27:23Onlar benim öğretmenim oldu adeta.
27:25Onlardan sonra 4-8-8-12 yaş arası çocuklarda iki dönem bir eğitim şeyde Kartal 50. Yıl Halk Kütüphanesi'nde çocuklara resim kursu vermiştim.
27:384-8-8-12 yaş grubu çocuklarına bir de eğitimsel Kartal Beş Nolu Şube'de vermiştim.
27:47Bunlar benim geliştiren şeyler oldu.
27:50Düşünce ve sanat.
27:52Eğitim örgütlenmesi çok belirleyici oldu ülkemizde.
27:55Çok.
27:56O anlamda düşüncenin sanatla evrimleşmesi çok önemli bir şey.
28:04Kişiye, çocuğa bu sanat eğitimini.
28:08Japonlar ilk 4-5 yıl çocuklara bilgi adına hiçbir şey vermiyorlar.
28:13Sadece sosyal ilişkilerini ve sorumluluklarını geliştiren eğitim veriyorlar.
28:18Sınıflarını kendileri temizliyor.
28:20Tuvaletlerini kendileri temizliyor.
28:23Bizim köy ensüsüleri.
28:25Bizimkiler.
28:26Bizim köy ensüsüleri dedim.
28:28Köy ensüsüleri.
28:29Şimdi düşünün köy ensüsüleri.
28:31Şimdi Japonları örnek gösteriyoruz.
28:33Köy ensüsüleri.
28:3510-12 yaşlarında çocuklar kendi binalarını yaptılar.
28:40Üretim.
28:41Üretim içinde eğitim.
28:43Ne diyor Harun Karadeniz?
28:46Üretim içinde eğitim.
28:48Eğitim için üretim.
28:50Köy ensüsülerinin bu felsefesi ne yazık ki 47'den sonra ama çok ilginçtir.
28:5878'e kadar 47'de kapatılan köy ensüsülerin eğitim anlayışı 78 kuşağına kadar geldi.
29:08Evet ikinci kuşak köy ensüsüler devreye girdiler ve topluma birinci kuşağın yaptıklarını anlatarak.
29:16Kesinlikle.
29:17Kesinlikle.
29:18Şimdi en sonunda Sercan Abi'nin Pamuk Bunar Köy Ensüsü'nü yazması ve kalkınma.
29:28Yunus Nader ödülünü aldı mesela.
29:30Evet.
29:31Çok önemli bir çalışmaydı.
29:33O çalışma sürecini ben hep takip ettim yakından.
29:35Şimdi buradan hemen şeyle buluşmuş olduk.
29:38Kültür kooperatifçiliği, kültür örgütlenmesi, üretim ve kültür.
29:46Yani kültür kooperatifçiliği.
29:48Yazarlar Sendikası'na bakalım.
29:50Yazko'ya bakalım.
29:51Evet.
29:52Düşünün.
29:53Yazko bir tarihin neyi oldu?
29:57Ötesinde 12 Eylül sonrası Aziz Abi'nin başkanlığındaki Yazarlar Sendikası'nın yayınları
30:05Ben Devletim Köleleştiririm diye bir dizine girdi.
30:09Evet.
30:10Ve orada emperyalizmin nasıl köleleştirdiğinin ve ne hale getirdiğini toplumumuzun belgeleriyle
30:19Kesinlikle.
30:20Bir dizi kitap yayınlandı.
30:23Aziz Nesin şöyle diyeyim kişisel olarak herkesin uymak zorunda kaldığı bir süreçte
30:38uymamayı kendine daha çok yakıştırıp ve çizgi dışı devam eden bir aydın oldu.
30:43Hep öyle oldu.
30:44Hep öyle oldu.
30:45Ama hep tokat gibi vurdu.
30:46Evet.
30:47Söylediklerinin gerçek olduğu.
30:48Kesinlikle.
30:49Onun için çok okundu.
30:51Evet.
30:52Onun için seveni de çok.
30:54Kızlarını da çok.
30:55Başlayanı da çok.
30:56Ve de kendi suçlarını aklamak için onun ismini ona saldırarak ortaya çıkanları çok seviyor.
31:05Evet.
31:06Sivas katliamını onun üstüne yıktılar.
31:08Evet.
31:09Ve de onu unutmadı.
31:10Yani kendi şeyinde hiç unutmuyorum.
31:13Ölümüne yakın tarihlerde 7 Mayıs'lara geldiğinde alışmadığım bir göz üzerinde
31:19karanlık var.
31:20Aziz abi ne yapıyorsun dedim.
31:23Kendime gelemedim dedim.
31:25Evet.
31:26O sırtıma kalan o yükü kaldıramadım.
31:28Ve çok kısa zamanda da ayrıldı aramızdan.
31:31Yani kaldıramayarak.
31:32Evet.
31:33Kaldıramadı onu.
31:34Evet.
31:35Yani düşünün.
31:36İktidarda bir sosyal demokrat iktidar ortağı var.
31:42Telefon açıyor.
31:44Telefonla oradaki insanları.
31:47Ben burada şunu söyleyeyim.
31:49Bütün o devlet sorumlularını bir tarafa iterek bu ülkede iddia edildiği gibi ben bir Alevi yazarım.
31:57Şair.
31:58Alevilerin suçu çok büyüktür.
32:01Aleviler bu ülkede Sivas katliamında sustular.
32:06Kahramanmaraş'ta sustular.
32:09Çorum olaylarında sustular.
32:11Erzincan olaylarında sustular.
32:14Karşı çıkama koşullarını yaratamadılar.
32:16Yaratamadılar.
32:17Evet.
32:18Eğer biz otobüslere dolup oraya gitmiş olsaydık.
32:21Tabii.
32:22O şimdiki Saadet'in başkanı aracılığıyla çevre illerden İmam Hatip öğrencileri toplanıp Sivas'ta su şehrinde belediyenin şehrinde.
32:34Yakın tarihte aramızdan ayrılan Genco Erkal'ın saygıyla analım.
32:39Genco Erkal'ın orta saygıyla analım.
32:41Bu üç kuşak süresi yapamadım onunla.
32:44Redetti beni haklı olarak.
32:47Oyunumu bitireceğim dedi.
32:49Sağlığını biliyordu.
32:50Ömrünün kısa olduğunu biliyordu.
32:52Ve Sivas'ın yaz tiyatrosunu yaptı.
32:58Tamamladı.
32:59Şenol Sarıhan'la birlikte çalıştılar oranın bütün şeyleriyle.
33:04Muhteşem bir şey bıraktı.
33:07Çok önemli.
33:08Eser bıraktı.
33:09Eser bıraktı.
33:10Bir tarafta Aziz Nesin.
33:12Düşün ve yayın.
33:14Yazı alanında Aziz Nesin.
33:16Oyun ve sanat alanında Genco Erkal.
33:20Var mı ikinci bir tane?
33:21Yok.
33:22Yok.
33:23Değil mi?
33:24Yok.
33:25Düşünsenize.
33:26Cumhuriyette bir hafta Sivas'ın 27. katliam yıl dönümünde beş gün süren bir dizi yazısı
33:39Sivas'la ilgili kitap hazırladım.
33:42Kitabı bastıramıyorum.
33:44Evet.
33:45Ne acı bir durum.
33:47Kitabı bastıramıyorum.
33:53Evet.
33:55Şimdi Genco Erkal'ın yeri boş.
33:58Aziz Nesin'in yeri boş.
33:59Vedat Dünyal'ın yeri boş.
34:01Salah Birsel'in yeri boş.
34:03Asım Bezirci'nin yeri boş.
34:05Dolduramıyoruz.
34:06Vecihi Timuroğlu'nun yeri boş.
34:09Tabii V'ye gelince de ben nokta koyuyorum.
34:12Vedat Günyol hastası olan sizi bil bilerek yaranızı beşeyim.
34:20Ya çok ilginç Vedat Günyol ve çok ilginç ikisinin baş harfi de V.
34:26Vedat Günyol ile Vecihi Timuroğlu benim hayatımda inanılmaz bir şey yaptılar.
34:34Vedat Bey duruşuyla, yapıtlarıyla ben son altı ayına çok yakından tanık olan beş kişi var.
34:44Cem diye bir arkadaşım.
34:46Taşlaşmadık ama o zamanlardan da hep oradaydım.
34:49Macide öğrencisinin.
34:52Evet.
34:53Hasan Yüzey.
34:54Evet.
34:55Bakıcısı Hüseyin.
34:57Evet.
34:59Son altı ayında bu beş kişi Vedat Günyol'u hiç yalnız bırakmadık.
35:03Şimdi ya ben Vedat Günyol'u yere gelince çok üzüldüm.
35:07Ne yapabilirim dedim.
35:08Ne yapabilirim?
35:09Cahil cesaretiyle bu kitabı.
35:11Ne yaptınız?
35:12Ben onu evet görelim onu.
35:14Bu kitabı hazırladım.
35:16Bu kitapta 95 yazı var.
35:1976 yazar yaşayan.
35:22O tarihlerde çok görüştük Vedat Hoca ile.
35:24Çünkü gidiyordum kaldı Mahtepe'deki üniversitenin yerine.
35:29Orada buluşuyorduk.
35:30Söyleşilere katıldım.
35:33Orada da çok mutluydu.
35:35Orada da çok mutluydu.
35:36Ne yapabilirim diye düşündüm.
35:38Oturdum.
35:39100 tane yazar tespit ettim.
35:42Yaşayan 76 yazara ulaştım.
35:4676 yazardan yazı göndermeyenler oldu.
35:53Gönderenlerin yazısıyla şey yaptım.
35:56Bu kitaba böyle başladım.
35:58Vecihi ağabeyi aradım.
35:59Vecihi ağabey de yazıyı gönderdi.
36:01Aleykber dedi kitabı nereden bastıracaksın.
36:04Abi bilmiyorum dedim.
36:06Ama ben şu an sadece yazıları topluyorum.
36:09Bir an önce nereden bastıracağımı bilmiyoruz.
36:11Dedi İlhan'ı arayayım ben.
36:14Cumhuriyet'ten çıksın.
36:16Çok iyi olur dedim.
36:18Vecihi ağabey İlhan ağabeyi aramış.
36:21İlhan ağabey olur demiş.
36:24Ama parayı bulamamıştır sonrasında.
36:28O dönemde de kitaplardan sorumlu Zekeriya Temizel.
36:34Ecevit'in Maliye Bakanı.
36:38O Cumhuriyet'teydi.
36:39Bütçenin batık olduğu ve Cumhuriyet'in bataktan kurtarılmasının yolunu bulabilir miyim diye geldi.
36:48Onun tasarruflarına katlanamadı.
36:51Oradaki arkadaşlar yani yönetimdeki arkadaşlar.
36:56O da terk etti.
36:58Ama şunu söyleyeyim.
37:00Bu kitabı hazırlayınca hazırladık.
37:02İşte gittik görüşme yapacağız.
37:04Toplantı yapıyoruz.
37:05Toplantı da yapıldı.
37:07Alındı.
37:08Şunu söyledi.
37:09Hiç unutmuyorum.
37:10Dedi ki arkadaşlar kitap çıktıktan sonra arkadaşımızın telif ücreti ödensin.
37:18Dedim ki sayın bakanım ben bu kitaptan telif ücreti alamam.
37:27Çünkü bu kitapta yazılanların hiçbirisi benim değil.
37:31Eğer telif ücreti verilecekse buradaki 76 yazara verilmesi lazım.
37:36Ben telif ücreti istemiyorum.
37:38Sadece yazarlarına kitap gönderilsin.
37:40Ve bu yapıldı.
37:42Bu kitap öyle çıktı.
37:44Vedat Günyol bu kitaptan habersizdi.
37:47Bir fotoğrafı vardır.
37:49Hiçbir yerde yayınlamadım onu.
37:51Maltepe Üniversitesi.
37:53Gene bu arada şey oluyor.
37:55Kan zehirlenmesi yaşıyor.
37:57Maltepe Üniversitesi'ne kaldırılmış.
37:59Şubat ayıydı.
38:01Bayram Arifesi'ydi.
38:03Hastanede yatıyor.
38:05Maltepe'de gidelim dedim.
38:07Yeğenim, eşimin yeğeni de yanımda.
38:11Fotoğraf makinemiz de yanında.
38:13Gittik.
38:15Hastanede kimse yok.
38:17Bayram dolayısıyla boşalmış.
38:19Ağır hastaların dışında.
38:21Bir odaya girdik.
38:23Vedat Günyol ölüme yatmış.
38:27Kafası düşmüş.
38:29Ağzı açık.
38:31Üstü başı açık.
38:33Zor nefes alıyor.
38:35Öyle yaşayacağım.
38:37Üstünü örttün.
38:39Ellerini ellerime aldın.
38:41Yüzümü alnına koydun.
38:43O ana kadar kitaptan hiç söz etmedim kendisine.
38:47Orada kitaptan anlattım.
38:49Hocam diren.
38:51Senin için kitap hazırlıyoruz.
38:53Dostların bak.
38:55Sana yazılar gönderdiler.
38:57Çok güzel bir kitap olacak.
38:59Bunları anlattım.
39:01Bir hafta sonra Vedat Bey
39:03Yoğun Bakım'dan kurtuldu.
39:05Ben bu şeyi anlattım kendisine.
39:07Dedim ki
39:09Hocam bak siz
39:11Belki yazı yazmak istersiniz.
39:13Ben ses kayıt
39:15Ses alır cihazı da var dedim.
39:17Siz yazı yazmak isterseniz
39:19Ben ses alırımı getireyim.
39:21Siz söyleyin.
39:23Konuşun.
39:25Ben kaydedeyim.
39:27Onun çözümlemesini yaparım.
39:29Getiririm burada.
39:31Okurum size.
39:33Sizin önerdiğiniz şekilde düzeltiriz.
39:35Yazıyı göndeririz gazeteye.
39:37Olur dedi.
39:39O gün
39:41Buradaysa
39:43Bu kitap
39:57Bunun içinde yok.
39:59Şey
40:03Anlat dedi.
40:05Var olabilme güçlü
40:07Vedat Günyol'un
40:09En son
40:11Söylediği
40:13Sözler oldu.
40:15Yazı da en son yazısı da o oldu.
40:17Ama asıl
40:19İlginç olan onun
40:21Derdi ki
40:23Bir insan anlatacağını yüz sözcükle anlatmalı.
40:25Gerisi laf salatası.
40:27Ondan önceki
40:29Yazılarından bir tanesi
40:31Hep çok kısa ve çok öz
40:33Hepinizi çağırıyorum.
40:3922 Satır
40:4192 Sözcük
40:43Felsefeci olmak böyle bir şey.
40:45Çok konuşmuyor.
40:47Her şeyi anlatıyor.
40:49Bu kitabın macerası böyle başladı.
40:51Vedat Bey bu kitapla beraber
40:55Vedat Bey
40:57Yoğun bakıma düştü.
40:59İlhan Abi beni aramıştı.
41:01Gazeteden arattı.
41:03Kitabı getir diye.
41:05Götürdüm dosyayı.
41:07Teslim ettim.
41:099
41:11Ağustos
41:139 Temmuz'da da
41:15Vedat Bey yoğun bakıma kaldırıldı.
41:19Marvan Üniversitesi Hastanesine.
41:219 Temmuz
41:23Günü de
41:252
41:27Küsur
41:296 Mart
41:311911
41:33Baharının
41:35ilk günlerinde
41:37başlayan yaşam
41:399 Temmuz
41:412004 Cuma günü sabaha karşı
41:43saat 02.50'de
41:45aramızdan ayrıldığında
41:47tamı tamına 93 yıl 4
41:49ay 3 gün ömür sürmüştü.
41:53Herhalde ülkemizi yetiştirdiği
41:55en büyük felsefeci.
41:57Çünkü şeyi düşünün
41:59daha
42:011930'lu
42:03yıllarda
42:05dünyada birey nedir?
42:07Devletin karşısında
42:09nasıl bir şey? Daha dünyada
42:11bu konuşulmazken Vedat Günyol
42:13Devletler Hukukunda
42:15Birey tezini
42:17yazıyor.
42:19İlhan Abinin niye çırpındığını
42:21daha iyi anlıyorum. Çünkü o
42:23hemen onu keşfetmiş.
42:25Ve de zaten
42:27Cumhuriyet'in
42:29Türkiye kökenli
42:31ve yabancı kökenli
42:33bütün yazarlarını toplayan
42:35yayınlar Vedat Günyol'un.
42:37Tabii.
42:39O toparlamış
42:41hepsini birden.
42:43Çürüyeleri kendi yapmış.
42:45Film şeridini bir
42:47geriye alalım biraz.
42:49Yerli ve yabancı klasikler
42:51hepsi Vedat Günyol'un
42:53denetiminden geçmiş çalışmalardı.
42:55Düşünün Hasan Ali Yücel
42:57döneminin 500'den
42:59fazla kitap çevrildi.
43:01Bunların içinde Vedat
43:03Günyol orada çevirmen,
43:05Sabahattin Uybulu çevirmen, Melih Cevdet'i
43:07Orhan Velisi, bütün o dönem
43:09aydınlanmacı kuşağın hepsi
43:11oradalar.
43:13Hasan Ali
43:15bakanlıktan düşürülünce
43:17Vedat Günyol çan yayınlarını
43:19kuruyor 1955 yılında.
43:2162 tane
43:23klasik çeviriyor.
43:25Hasan Ali Yücel'in
43:29görevini bakanlıktan
43:31sonra kalan çeviri şeyini Vedat Günyol
43:33üstleniyor.
43:35Buradan Muzaffer abiye
43:37Muzaffer İlhan Erdoğuz
43:39ve İlhan Erdoğuz'la bağlantı yaparsak
43:41Onların yayın evi
43:43ocak açıyor. Onların yayın evi de
43:45Marksist
43:47klasikleri Türk okuruna kazandırıyor.
43:49Bu çok önemli bir süreç.
43:5168 kuşağının
43:53çok iyi beslendiğini düşünüyorum.
43:55Beslenmesini sağlıyor.
43:57Muzaffer abi çok önemli
43:59bir figür.
44:01Muzaffer İlhan Erdoğuz
44:031968-70 ve
44:05bugüne gelinen, yaşadığı
44:07ana kadar gelinen süreçte
44:0940 kuşağından
44:11devraldığı aydınlanmacı
44:13ve Marksist.
44:15Selçuklu'da en yakın arkadaşı.
44:17Hep durmuş.
44:19Mesela arandığı zaman İstanbul'a
44:21geliyor İlhan abi. Her zaman.
44:23Çok
44:25önemli bir şey yapıyor.
44:27Aynı şekilde insan haklarını
44:29derneği başlıyor.
44:31Her yerde varlar.
44:33Ben onun karşısına
44:35ne zaman gitsem kitap evinde
44:37Yani Aybar'da var.
44:39Duruş diye bir şey var.
44:41Aydın duruşu
44:43diye bir şey var.
44:45Orada düşün sen Behice Boran.
44:471940 kuşağının
44:49bir tarihteki kadrosunu düşün.
44:51Behice Boran, Niyazi Berkes
44:53eşi. Yani Aybar'ın
44:55hastanede tedavi olurken
44:57Behice Boran'ın
44:59cenazesinin kalkacağını öğrenip
45:01serumunu çıkarıp kaçarak
45:03cenazeye katılışı diye bir olay vardı.
45:05O cenazedeydik biz.
45:07Hepimiz oradaydık.
45:09Akşama da onun evindeydik.
45:11Hastaneden kaçmış.
45:13Arkadaşları çok öfkeliler.
45:15Hayatının sağlığı nasıl
45:17tehlike atarsın diye.
45:19Tanışamadım
45:21kendisiyle.
45:23Ne Behice Boran'la tanışabildim
45:25ne onunla. Ben
45:27İşçi Partisi'ndeydim.
45:29İşçi Partisi'nin Genç Öncü
45:31Derneği'ndeydim.
45:33Ben ikisini de tanıma
45:35şansına sahip oldum.
45:37O özel bir şey.
45:39O gece de Aybar'ın evinde
45:41solumda
45:43Aybar sağımda.
45:45Ruhi Sun'un yeni çıkmış
45:47ayın altında
45:49uzunçalarını
45:51açmış.
45:53Ve bütün Aybar'ın partisinin
45:55kurucu kadroları hepsi birden.
45:57Söylendiler, söylendiler
45:59sağlığıyla ilgili. Haklı indişeleri tabii.
46:01Bir fırladı ayağa.
46:03Masaya bir vurdu.
46:05Duygu musunuz?
46:07Güvenli misiniz?
46:09Dava arkadaşım
46:11cenazesine gitmeyeceğim. Nereye gideceğim?
46:13Düşünün.
46:15Mustafa İlker Yurkan
46:17kaset dükkanı açıyor. İşsiz kaldı.
46:19Babamın manar dükkanı vardı.
46:21Böyle bir köşesine kaset.
46:23İki tane teyip aldı.
46:25Kaset doldurdu.
46:27Sonra
46:29plaklar
46:31daha büyük bir dükkan açtı.
46:3370'li yıllarda
46:35bu müzik
46:37alanındaki bilinçlenmemizi de
46:39yatağında çok önemli bir şeydi.
46:41Müthiş.
46:43Orada da bir
46:45özellik
46:47daha var.
46:49Onların arasındaki ilişkilerde
46:51hepsi
46:55birlikte oluyorlar.
46:57Özel yaşamlarında. Kopmuyorlar.
46:59Hiç kopmuyorlar.
47:01Kavga etseler de kopmuyorlar.
47:03Rıfatıl Gazla şeyin kavgaları
47:05olduğu anlatılır.
47:07Hiç kopmamışlar.
47:09Düşünün.
47:11Gerçekten o kuşak bambaşka bir şey.
47:13Zamanımız azaldı.
47:15Bugüne yönelik
47:19kendi adıma
47:21çok iyimserim.
47:23Toplumun uyanışı anlamında.
47:25Ve çünkü
47:27kaybedecek bir şeyin kalmadığı
47:29noktada bizim toplumumuzun
47:31güzelliği odur.
47:33Tam kıpırdar ama
47:35dipten gelir.
47:37Dipten gelen dalgadır o.
47:39Siz onlardan bir şeylerle
47:43Bizden önceki kuşaklara
47:45baktığımız zaman ya da Türkiye tarihini
47:47incelediğiniz zaman
47:49Türkiye'nin
47:51sanki genetik yapısı bu.
47:53Yani düşünün. Çanakkale
47:55Savaşı'nı düşünün.
47:57Susuyor, susuyor, başkaldırıyor.
47:59Kurtuluş Savaşı'nı düşünün.
48:01Parçalanmış
48:03dağlara kaçmış kimisi.
48:05Ve bir tanesi çıkıyor.
48:07Bayar'dan bir cümle.
48:09Biz iddiat ve terakikçiler
48:11olarak, çok içtendir bu yani.
48:13Bana yaptığı söyleşide söylemişti.
48:17Direnin deseydik arkamızdan
48:19bizi vuracak kadar yorgun.
48:21Ve morali bozuk bir halk vardı.
48:23Mustafa Kemal öyle bir satranççı ki
48:25arkasından
48:27yani bu Aybar'ın
48:29Bayar'ın sözleri.
48:31Öyle bir
48:33direniş
48:35yarattı ki
48:37oradan satranç
48:39şeyle
48:41ayağa kalktı.
48:43Bakın Atatürk
48:45niye
48:47çağdaşlarından farklı?
48:49Çünkü Atatürk
48:51hiçbir zaman Osmanlı'nın
48:53büyük kentlerinde olmadı.
48:55Hep sahalarında oldu.
48:57Hep alanlarda oldu.
48:59Alanlarda kiminle oldu?
49:01Ayşe Hanım'ın oğluyla,
49:03Mehmet Amca'nın çocuğuyla,
49:05Halil Amca'nın torunuyla.
49:07Bütün
49:09halkın çocuklarıyla
49:11o cephelerde beraber oldu.
49:13O cephelerde
49:15o insanlara umut aşıladığın
49:17zaman
49:19yokluk içerisinde neler yapabileceğini
49:21de ortaya koydu.
49:23İnsanın yaşama içgüdüsünü.
49:25Kesinlikle.
49:27Bütün Spartakuslardan falan gelen bir şey değil mi?
49:29Birincisi tarihini çok geçmiş.
49:31İnsanlık tarihini çok iyi inceliyor.
49:33Askerlik tarihini çok iyi inceliyor.
49:35En çok da en zor gecelerde,
49:37en uzun savaş gecelerinde okurmuş.
49:39Öyle?
49:41Evet.
49:43Bugün içinde
49:45şunu diyebilirim.
49:47Kendini beslemek üzere,
49:49ertesi güne direncini güçlendirmek üzere
49:51kitap okuyor.
49:53Taruz'da kitap okuyor adamın.
49:55En çok kitabı orada okumuş.
49:57Sanakale'de okumuş.
49:59Benim düşüncelerimi
50:01son olarak Metin Abi'nin
50:03Umutsuzluk Yasak
50:05şiiriyle
50:07katılarak söyleyeyim.
50:09Olur mu?
50:11Tabii ki. Çok sevinirim.
50:13Metin Abi
50:15Türkiye'nin şiir belleğiydi.
50:17Çok erken zamanda
50:19kaybettik. Işıklar içinde uyusun.
50:21İnsandan insana köprü kuran
50:23birisiydi.
50:25İyi ki tanıdım onu.
50:27İyi ki
50:29onunla.
50:31Ona da kitap hazırladım.
50:33Onun kitabı da hazır. Bir de
50:35Yasaklı Nasrettin Hoca kitabını hazırladım.
50:37Umutsuzluk Yasak.
50:39Kar dalları örttü.
50:41Kavruldu
50:43en yanan çiçeklerin.
50:45Kalbim katlan
50:47bunlara çünkü kıştır
50:49yaşanılan amansız
50:51limansız bir kış
50:53ve sarılışız dört bir yandan.
50:55Ama düşün
50:57kalbim. Düşün kavgayla
50:59kazanılacak baharı.
51:01Direnen adressiz
51:03yaşayan dostları.
51:05Fışkıracak ekinleri ilk yazla
51:07karlar altından.
51:09Ve dolu dizgin geçerek her
51:11acıyı bir sevinçle
51:13yolu yok kalbim.
51:15Sağ çıkacağız bu acılardan.
51:17Çünkü umutsuzluk yasak.
51:19Umutsuzluk yasak.
51:21Umutsuzluk yasak.
51:23Yılgın türküler söylemek de.
51:25Çünkü yürüyor umudun
51:27ordusu umutsuzluğu yenerek.
51:29Çok teşekkür ederim.
51:31Ben çok teşekkür ederim.
51:33Katıldığınız için ve moral verdiğiniz
51:35için bu toplumu.
51:37Vecihi abiden öğrendiğim bir
51:39sözle bitireyim. Öncelikle
51:41cumhuriyet çalışanlarına
51:43emekçilerine
51:45çok teşekkür ediyorum. Sana çok
51:47teşekkür ediyorum. Yeni yıla
51:49benim için çok önemli bir
51:51seyler soktun. Yeni yılımın
51:53başlangıcı. Harika
51:55bir başlangıç oldu bu. Benim
51:57umudumu daha da çok çoğalttı.
51:59Diyordu ki Vecihi abiyle
52:01yaptığın Nehir Söyleşi'de.
52:03Bu kitabı da sana
52:05imzalayacağım.
52:07Günün en karanlık, felsefe
52:09tarihinin sözüdür diyor. Günün en
52:11karanlık anı sabaha en yakın
52:13andır. Biz o anları yaşıyoruz.
52:15Çok teşekkürler.
52:17Ben teşekkür ediyorum.
52:19İyi yeni yıllar.
52:21Umutlu, inançlı yıllar.
52:23Umut dolu bir yıl olsun.

Önerilen