Ülke TV’nin yeni programı Ailem İçin, yuvalarını korumak için ellerinden geleni yapan insanların öyküsünü ekrana taşımaya geliyor. Bu bölümde Makbule Demirci'nin hayatına konuk olduk.
Modern dünyanın yozlaşmışlıklarına, sevgisiz kalmış kalplerin soğukluğuna, aile hayatını yıkmaya çalışan kötülüklere tüm gücüyle karşı duranların mücadelesi Ailem İçin ile ekrandaki yerini alacak. Her hafta farklı bir ailenin yaşamından örneklerin yer bulacağı programda izleyicilerin kalplerine dokunulacak. Türk halkının geçmişten bugüne taşıdığı aile kavramını gelecek nesillere doğru aktarmak için örnek ailelerin yaşamları ‘Ailem İçin’de ekrana gelecek. Mutlu aile olabilmenin sırları, fedakarlıklar ve toplumun yapı taşı ailenin önemi ‘Ailem İçin’le Ülke TV’de.
Ailesini bir arada tutmak ve mutlu olmalarını sağlamak için yapılan fedakârlıklarla dolu gerçek hayat hikâyelerinin anlatıldığı Ailem İçin her Cumartesi Ülke TV’de.
Modern dünyanın yozlaşmışlıklarına, sevgisiz kalmış kalplerin soğukluğuna, aile hayatını yıkmaya çalışan kötülüklere tüm gücüyle karşı duranların mücadelesi Ailem İçin ile ekrandaki yerini alacak. Her hafta farklı bir ailenin yaşamından örneklerin yer bulacağı programda izleyicilerin kalplerine dokunulacak. Türk halkının geçmişten bugüne taşıdığı aile kavramını gelecek nesillere doğru aktarmak için örnek ailelerin yaşamları ‘Ailem İçin’de ekrana gelecek. Mutlu aile olabilmenin sırları, fedakarlıklar ve toplumun yapı taşı ailenin önemi ‘Ailem İçin’le Ülke TV’de.
Ailesini bir arada tutmak ve mutlu olmalarını sağlamak için yapılan fedakârlıklarla dolu gerçek hayat hikâyelerinin anlatıldığı Ailem İçin her Cumartesi Ülke TV’de.
Category
📺
TV ve DiziDöküm
00:00Kötülüğün seyirci üstünlüğü vardır derler.
00:22Oysa iyilik ve güzellik bir yeraltı nehri gibi
00:25dipten ve derinden sessizce akar.
00:29Modern dünya ya da ahir zaman,
00:32kötülükleri, çirkinlikleri, çarpıklıkları konuşmaya,
00:36izlemeye değer buluyor.
00:39Biz de diyoruz ki,
00:40hayır, kötülüğün seyirci üstünlüğü iyiliğin gücüne galebe çalamaz.
00:47Sevgiyi, merhameti, dayanışmayı, cazip,
00:50anlatılmaya değer bulmayan bütün anlayışları reddediyoruz.
00:55Diyoruz ki, bu cihanda bizim de bir hünerimiz varsa,
01:00millet olarak ilk sıraya aile olabilmeyi yazalım.
01:25Eldakına başım duvak, uyan yarim sabah olmuş.
01:45Ava gitmiştim, bir enişteden var.
01:48Orada gördük birbirimizi.
01:49Kendi de böyle ufak.
01:50Ben de 17 yaşında evlendim.
01:53Bizim bir kayınbaba var.
01:54O kadar sert ki, o zaman öyle olur.
01:58Kızla görüşmek yok, yaklaşmak yok, konuşmak yok.
02:02İstemeye gittiğimde,
02:03neredeyse yan yana geldik diyeyim,
02:05kayınbaba geri nişanı bozacak.
02:06Yedi bayrak bir kamyonda gittiler bunu getirmeye.
02:09Gelin geldi, biz burada gördük.
02:11Tavşana ben giderken Ceylan'ı gördük,
02:15aldık geldik.
02:17Birbirine yakın bir köye bine gittik.
02:19Bu bir türkü patlattı orada.
02:21Kadın dedi ki bana,
02:23bu bir ama bir söyleyişi var bunun.
02:25Allah, iniletti.
02:27Dedi ki, sen doğuran annen ölmesin dedi.
02:30Neyse sorsan da dedi,
02:31kim acaba bunu söyler mi dedi.
02:34Ben de şöyle kadına döndüm, kocam bu dedim.
02:37Hayat hikayemiz,
02:38roman yazsak bu kadar olmaz.
02:40Biz dokuz kardeşiz.
02:41Biz de çiftçiyiz aynı şekilde.
02:43O zamanlarda böyle köylerde ne araba var,
02:46ne bir şey var.
02:47Sözde bayrama gidecek,
02:49şehre.
02:50Babamız bize kırmızı imanı derler.
02:52Onları alıp bayramlık.
02:54Onu giydik,
02:55ancak üç yüz metre gittik.
02:57Ayağımızı şey etti,
02:59topuklarımızı patlattı.
03:01Bayrama da gidemedik, geri döndük.
03:04Eski bayramlar,
03:05yani ben Kudüye köyünde büyümüşüm.
03:08Ben bilirim kendi babamın evi.
03:10Bütün köylü büyükler,
03:11herkes büyük evlerde yemek yapılır.
03:14Aileler toplanır.
03:15Büyükler, köy büyükleri.
03:17Biraz burada yemek yiyorlar,
03:18hanımefendi orada öyle.
03:19Biraz orada yemek yiyorlar,
03:21bir köyü gezerler.
03:21Şimdi herkes kendi evine,
03:23kendi yemeğine koyuyor.
03:51Dünya, insanın tarlasıdır.
04:17Ona tapmaz, onu değerlendirir.
04:20Onu öteki dünyayı hatırlatacak
04:22bir manevi bereketle donatır.
04:26Sezai Karakoç, Ruhun Dirilişi.
04:32Şair, yazar ve düşünür
04:34Sezai Karakoç'un dediği gibi,
04:36şu fani dünyada ne ekip biçersek
04:40bize o kalacak.
04:42Kim demiş, kefenin cebi yok diye?
04:45Var.
04:46Şeffaf bir cebi var kefenin.
04:49Kimseye en küçük bir haksızlığın
04:51yapılmayacağı bir günde,
04:53o cepte götürdüklerimiz bizi
04:56ya batıracak ya çıkaracak.
04:59Yapılan iş hardal tanesi kadar bile olsa,
05:02getirilip mizana konacak olan o günde,
05:06manevi olarak cebimizde taşıdığımız
05:08her şey ortaya dökülecek.
05:13Kıyamet günü biz adalet terazilerini kuracağız da,
05:17hiç kimseye en küçük bir haksızlık yapılmayacak.
05:21Yapılan iş hardal tanesi kadar bile olsa,
05:24biz onu getirip mizana koyacağız.
05:28Hesap görücü olarak biz yeteriz.
05:36Ahiretin tarlası olan bu dünyada,
05:38hamuduyla götürmek yerine tek derdi
05:41maddi manevi paylaşım olan
05:43insanlarla birlikteyiz.
05:45Burası hoşgörünün ve birlikte yaşamanın sembol ismi.
05:50Kadim uygarlıkların 8 bin yıllık
05:52geçmişe sahip olduğu şehrimiz Hatay.
05:56Bugüne kadar 13 ayrı medeniyetin
06:00hüküm sürdüğü bu kadim topraklarda,
06:03bir arada yaşamanın en güzel örneklerinden
06:05biriyle karşınızdayız.
06:08İsmim Sabahattin Türkmen.
06:10Hüseyni köyünde ikamet etmekteyiz.
06:13Bağda, bahçede uğraşıyoruz.
06:15Kendi işimize, kendi şeyimize bir çiftçiyiz.
06:23Hayat hikayemiz, roman yazsak bu kadar olmaz.
06:26Biz 9 kardeşiz.
06:28Burada çiftçiyiz aynı şekilde.
06:32Sözde bayrama gideceğiz şehre.
06:35Babamız bize kırmızı imanı derler.
06:38Ondan alıyoruz bayramlık.
06:40Onu giydik, ancak 300 metre gittik.
06:43Topuklarımızı patlattı.
06:46Bayrama da gidemedik, geri döndük.
06:49Şimdi bu köyde yaşadıklarımızın
06:52en güzel örneklerinden biri
06:55bu köyde yaşadıklarımızın en güzel örnekleri.
06:58Bayrama da gidemedik, geri döndük.
07:01Şimdiki gençlere bakınca
07:04adamlar ayakkabı da beğenmiyor, elbise de beğenmiyor.
07:07Biz bunların hiçbirini görmedik.
07:09O şekillerde bayramlarımız geçerdi köylerde.
07:17Babamız da çiftçi, annemiz de ev hanımı.
07:20Şimdi bizim buradaki olduğumuz gibi.
07:23Yine ufak tefek böyle çiftçilikten.
07:27Buranın en fazla mahsulü nar, incir, erik, zeytin bunlardan.
07:41O zamanlarda böyle bir şey yoktur ki.
07:44Ayrı yemek yemek, ayrı oda diye bir şey yok.
07:478-9 kardeş hepsi bir odada yatar.
07:50Anne babanın odası ayrı.
07:54O zaman da bizim zamanımızda soba da yok.
07:57Arada böyle ocak derler, odun korlar.
08:00Onda ısınırdı kışın.
08:03Yani şimdiki gibi böyle ne soba ne bir şeyler o zaman kimse bulamazdı.
08:09Yine aynı köyde burada, Hüseyin'in köyünde oturuyoruz.
08:12Burası önce Saman Dağı'na bağlı kazı olarak.
08:15Orada birçok zaman uğraştılar şehre göndermek için de yapamadılar.
08:21En son bu debrem şeyinde şimdi defneye ait olduk, bu tarafa bağlandık.
08:26Şimdi biraz işimiz kolaylaştı yani.
08:29Saman Dağı'na ancak bir devlet işi olursa giderdik.
08:32Çünkü orası bize çok uzak.
08:35Ama oranın köyleri az olduğu için bizim köyümüzü oraya bağlamışlar zamanında.
08:429 kardeşten oluşan kalabalık bir aile.
08:45Çocuklarına, torunlarına hayatın güçlükleri karşısında savrulmamaları için,
08:51yalanın ve yanlışın kucağına düşmemeleri için biraz sert davranan otoriter erkekler,
08:58eşine ve çocuklarına gözü gibi bakıp onların hayatını kolaylaştırmak için
09:03yüreğini ve bedenini seferber eden özverili kadınlar
09:08ve en nihayetinde ayakta kalmak, onurlu yaşamak için verilen kocaman bir mücadele.
09:24Biz 1966'da evlendik.
09:28Esas hanımım, teyzem, kızı.
09:33Bunlar Kuriye Köyü'nde. Antakya'nın o bir tarafı.
09:36Habibim Birnecca Dağı'nın arka tarafında bunların köyleri.
09:39Oraya ben ava gitmiştim, bir enişteden var.
09:43Orada gördük birbirimizi.
09:46Zaten bizim nişanlılığımız da hepsi 3 ay sürdü.
09:55O zaman Tavşan Ağı'na gittik.
09:58O Hanneca Dağı değil, büyük dağ orası.
10:01Orada keklik olur, tavşan olur.
10:04Onun için gittik. Bir akşam da orada kalmamız gerekti.
10:09Bir akşam orada hem misafir olduk, hem birbirimizi gördük.
10:13O zaman böyle şeyleri yok, telefon yok, bir şey yok.
10:17Ancak insanlar birbirini görürse, yolda, yurakta.
10:21O şekilde tanışırdım.
10:23Ben gördüm de, kendisi de böyle ufak.
10:26Ben de 17 yaşında evlendik biz.
10:28Evlerinin önü kavak diye bir türkü var.
10:34Onu söyledim. Ondan sonra bu şekilde hemen hemen tanıştık.
10:40Evlerinin önü kavak
10:48Dallar var ufak ufak
10:54Elim kına, başım duvak
11:00Uyan yarim sabah olmuş
11:05Elde kına, başta duvak
11:11Uyan yarim sabah olmuş
11:15Şimdi biz oradan, avdan geldikten sonra burada babam gülü, annem gülü anlattık.
11:22Bunlar zaten bacanaklar ya babamla
11:26Ama bizim bir kayınbaba var, o kadar sert ki
11:30Ancak o zaman öyle olur.
11:34Kızdan görüşmek yok, yaklaşmak yok, konuşmak yok.
11:38Babam istemeye gittiğinde, isteğikler bittikten sonra bir nişan yaptık.
11:44Nişanımızda, neredeyse yan yana geldik diyeyim, kayınbaba geri nişanı bozucu.
11:49O zamanki usuller böyle.
11:51Üç ay nişanlılık aldık.
11:54Gelin almıyor da damat gitmez.
11:58Biz köyümüzde burada, babamız üç köyün zengini o zaman.
12:03Altı köyden davetlimiz var, altı tane bayrak geldi, o zaman uzun bayraklar olur.
12:10Araba zaten kamyon, o zaman taksiyi ararsan bulamam.
12:15Yedi bayrak bir kamyonda gittiler bunu getirmeye.
12:18Bizim gitmemize müsaade yok, kayınbaba müsaade etmez.
12:22Adam görüşleri öyle o zaman.
12:24Yöremizin usulü, geleneği öyle.
12:27Onun için o şekilde yaparlar, yörettirler.
12:30Gelin geldi, biz burada gördük.
12:33Üç ay nişanlılık aldık, üç ayda hiç birbirimizi görmedik.
12:42Tavşan havaya giderken Ceylan'ı gördük, aldık geldik.
12:47Ama alıp gelmemize müsaade yok.
12:50Kayınbaba çok sert, onun için zaman lazım.
12:54O zamanın insanları hepsi hemen hemen aynı.
12:58Şimdi o zamanda telefon yok, telefondan konuşma yok.
13:01Ancak gençler birbirini yolda görür, tarlada bir iş yaparken falan.
13:07O şekilde görürlerdi birbirlerini.
13:11Kayınpeder'i mecbur kabul edeceğiz.
13:14Zaten bu taraftaki de bacanağı.
13:17Daha önce biz de kendisine, benim ablam kendisine gelin olduk.
13:22Biz de 5-6 sene sonra tekrar biz kendi kızını istedik.
13:26Kendi buradan aldığı için zaten yok diyemez.
13:29O şekilde anlaştılar.
13:32Eski zamana göre değişik derlerdi yani.
13:35Bir alıp bir vermek değişik diye bir şey var.
13:38Teyze kızıyor ya, biz daha önce kardeşimi aldık.
13:42Kendi ablasını, sonra da ben.
13:50Birbirine yakın bir köye düğüne gidiyoruz.
13:53Evlendikten sonra da çocuklarımız oluyor.
13:56Arkadaşımla oğlunla düğüne gidiyoruz.
13:59Bu bir türkü patlattı orada.
14:01Neyi söyledim?
14:03Halayda herhangi bir uzun hava söylersin.
14:06Herhangi bir uzun hava söylersin.
14:08Çok güzel bir türkü söyledi. Kendi bile anlattı.
14:11Valla şimdi onlar o kadarını söyleyecek.
14:13Evet, kendi bile o kadar söylemiyor.
14:15Ses müsait daha üstünde.
14:17Olduğu kadar.
14:19Kadın dedi ki bana, yanıma oturup, yan yana oturup.
14:22Bu bir ama bir söyleyişi var bunun.
14:25Allah ilgiletti.
14:27Yani oraları, Türkiye'yi.
14:29Dedi ki, sen doğuran anne ölmesin dedi.
14:32Neyse sor sen de dedi.
14:34Neyse bunu söyleyelim dedi.
14:36Ben de şöyle kadına döndüm.
14:38Kocam bu dedim. Maşallah dedi.
14:40Ne ses varmış dedi.
14:42Ama çok yankılı bir türkü söyledi.
14:44Şimdi bile o da söylemiyor.
14:46Bu maşallah söylediği zaman her tarafı inat etmiş.
14:48Şimdi söylemiyor bak.
14:50O ses mi kaldı canım?
14:52Gençliğin hızları da o.
14:54Gençlikte her şey olur.
14:56Niye söyleyebilirsin sen?
14:58Günün birinde yine Eskendaron'a gittik.
15:00Bir arkadaşın düğününde.
15:02İçeride masa kuruluk.
15:04Biz böyle evin bahçesindeyiz.
15:06Adamlar söylüyor ama
15:08kafadan bir seda.
15:10Şimdi rahmatlık
15:12Büyük abim vefat etti sırları ömür.
15:14Onlardan da biz
15:16dışarıda oturuyoruz.
15:18Abim dedi ki, ya kardeş yeter artık
15:20bunları dinlediğimiz. Bir tane dedin sen söyle.
15:22Şimdi ben
15:24kızlarda böyle merdiven
15:26batonun merdiveni dıştan.
15:28Kızlar da oturuyor orada
15:30yani eğlenceye seyrediyorlar.
15:32Eskiden böyle sandalye, salon
15:34falan yok.
15:36Ben şimdi oradan bir çektim.
15:38Kızın bir tanesi
15:40oradan var ol sen be hayatım dedi.
15:42Allah!
15:44İçeriden birisi geldi ama o anda
15:46çalgı kesti içeride.
15:48İçeriden geldi birisi.
15:50Abi dedi sen lütfen içeri istiyorlar masaya.
15:52Ben zaten dedim sizin şeyinizi uyduramam.
15:54Bizimki
15:56köy usulü halaylı.
15:58Çalgıya malıya uyduramayız.
16:00Yani
16:02gençlik olmadık şey değil.
16:04Bence
16:06şey söyledin, şey bak
16:08sen iyi kara gözlü kadın diye söyledin.
16:10Öyle söyledin.
16:12Ama orada mıdır? Burada mıdır o?
16:14Burada söyledin.
16:16Belki oradan da söyleyeyim.
16:18Yaktın beni yaktın
16:22iyi siyah gözlü kadın
16:28Yaktın
16:30da ateşlere
16:34bıraktın
16:36aman
16:38aman
16:40Ya sesim yetmiyor şimdi.
16:42Gençlikteydi bu ya şimdi.
16:50Mama Türkmen
16:52yedi bayraklı bir kamyonla gelin geldi
16:54eve ışık saçmaya devam ediyor.
16:58Yaşlı teyze
17:00hem eşi ve çocuklarıyla
17:02hem de kendisinin ve eşinin
17:04akrabalarıyla bir aradayken
17:06yüzündeki tatlı tebessümü
17:08hiç eksik olmuyor.
17:10Akrabalarıyla bir aradayken
17:12gençliğinde sesine hayran
17:14olduğu eşinin türkülerini
17:16bıkmadan, usanmadan dinlemek
17:18istiyor.
17:24Ya şimdi bizim o zamanki
17:26yaşımızla şimdi
17:2875-80 yaşına geçtik.
17:30Ne o yürek kaldı
17:32ne o ses kaldı.
17:34Yine bunca sene şükür.
17:36Ayaktayız yani.
17:42O sevgi bitmez.
17:44O sevgi biterse zaten her şey biter.
17:48Şimdi eskiden görücü usulüyle
17:50tanıştıkları için şimdikiler
17:52kimi değil.
17:54Üç tane, beş tane aydı.
17:56Birbirinden bıkıyor.
17:58Eskiden bu yoktu.
18:00Görücü usulü, kayınbaba,
18:02anne baba birbirini görürlerdi.
18:04Çocukları, kızları, oğlanları.
18:06Evlendirme o şekilde olurdu.
18:14Sırrı o zamanki bizim bildiğimiz
18:16kadarıyla saygı, sevgi.
18:18Şimdiki gençlerde ne saygı var
18:20ne sevgi var
18:22Sevgi var ama
18:24üç beş tane de sevgi bitiyor.
18:26Bu eski
18:28insanların sevgisi de yok
18:30saygısı da yok.
18:32O zaman biz daha
18:34kendimize gelirken çocuklar
18:36başladı.
18:38Üç beş tane çocuk olunca
18:40ister istemez.
18:42Bir de eski insanlar şimdiki kadar
18:44birbirine saygısız değildi.
18:46Eskiden gidene kadar iki tane çocukumuz oluptu bizim.
18:48O kadar
18:50genelde. Çok şükür.
18:52Şimdiye kadar yine aynı saygı,
18:54sevgi devam eder.
19:00Kendilerinin işi çoktu.
19:02Bizim işimiz bu kadarı yoktu.
19:04Benim babamın keçileri vardı.
19:06Ama benim bakış işim yoktu. Yalan söylemeyim.
19:08Benim babam ne dedi?
19:10Madem bana anlatmam.
19:12Babam dedi ki, benim kızım o kadar
19:14bakış işini yapamaz, kaldıramaz.
19:16Rahmetli oldu. Kayınbabam gitti.
19:18Kayınbabam dedi ki,
19:20iş yaptırmam ben kendine.
19:22Şu dedi, elinde,
19:24başından şöyle ikini de kaldırmayın.
19:26Şu dedi, külahımı atarım. Şöyle dedi,
19:28bunu getirsin bana. Sadece yeter bu kadar.
19:30Dedim, iş yaptırmam ben kendine.
19:32Onu hiç unutamam.
19:34Hatırlarım yani. Devamlı.
19:36Bunlar dediler, zengin.
19:38İşleri bitmez, yetmez.
19:40Artık gördük birbirimizi.
19:42Ben de dedim, nasıl
19:44olursa yaparız bir çeşit.
19:46Kısmetmiş.
19:52Babamın ben de
19:54ilk kızıydım.
19:56Olanlar vardı ama, Allah rahmet
19:58eylesin. Anneme de, babama da.
20:00Hepsi rahmetli oldu.
20:02Daha bir abim de
20:04yeni öldü. Üçüncü
20:06abim. Daha bir ayı olmadı işte.
20:08Önce heybet ellerdi.
20:10İstediği neyi biliyor musun?
20:12Yani heybet diye, yani buradan
20:14ne varsa, illa yani
20:16önceleri öyle. Bizim
20:18köyün usulü öyleydi. Bir şeyler
20:20şey yaparlardı, kollardı.
20:22Üç, beş parça
20:24bir şeyler, eşya.
20:26O sadece.
20:28O zaman da başlık parası vardı.
20:30He, başlık parası vardı.
20:32Düğün olarak iki tane önce
20:34yarım İngiliz dedik.
20:36Lira. Ondan aldılar.
20:38Yani tabii ki halam var yani.
20:40Olmaz o. Demiş yok.
20:42İşte eşim onu aldı. İki tane.
20:44Birazcık aldı bir çift.
20:46Yarım İngiliz dediklerinden. Lira.
20:48Birazcık.
20:54Benim bir çocuğum daha
20:56üç günlüktü bu askere gittiği zaman.
20:58Üç günlük bebekti ikinci çocuğum.
21:00Askere gitti. Ben iki yıl
21:02askere öyle beklerdim.
21:04Bayağı zor oldu.
21:06Okumam yazmam da yok.
21:08Evde benim bir küçük
21:10görümcem vardı.
21:12Benim mektuplarımı
21:14o yazar, o okurdu bana.
21:16Benim okumam yazmam yok.
21:28O zamanki bayramlar
21:30sabahtan beri erkekler, babalar
21:32veya gençler
21:34hepimiz namaza gider.
21:36Gelirler. Herkes kurbanı evin önünde keser.
21:38O zamanki husus
21:40şimdikinden daha güzeldi.
21:42Köylü böyle, köyün
21:44belirli kişileri gelir.
21:46Belli yerlerde imek iller.
21:48Altı şey yaparlar. Bayram imeği illerdi.
21:50Şimdi o ne o
21:52görüntü kaldı, ne o saygı,
21:54ne o sevgi.
21:56Herkes kendi başına buyruk gidiyor.
22:02Bayram
22:04hem Allah tarafından bir dini görev
22:06hem insanlar arasında
22:08bir saygı, bir sevgi,
22:10toplanma, bir muhabbet.
22:12Yani bunların hepsi
22:14bu şekilde düşünülebilir.
22:16Eski bayramlar, yani ben
22:18Kurye köyünde büyümüşüm.
22:20Ben bilirim kendi babamın evi.
22:22Bütün köylü, büyükler, herkes
22:24büyük evlerde yemek yapılır.
22:26Aileler toplanır, büyükler,
22:28köy büyükleri. Biraz burada imek iller,
22:30belki orada öyle. Biraz orada
22:32imek iller, bir köyü gezerler. Şimdi herkes
22:34kendi evinde kendi yemeğini yapıyor.
22:36Yani büyüklere saygı, eskiden
22:38bunların şeydi, daha iyiydi.
22:40Büyüklerin evinde yemek inirdi.
22:47Valla bayramda işte
22:49kümbe, pasta, işte bu
22:51katayıp,
22:53börekler, oruklar,
22:55yani aklına geldiği kadar bayağı yemek
22:57hazırlar çünkü komşular, büyükler gelir.
23:00Herkes geldi, birbirinin yanına
23:02amcalarım gelirlerdi, biz, benim babam,
23:04en büyükleriydi kardeşlerin içinde.
23:06Herkes babamın evine.
23:08Hem bayramda içmeye gelirlerdi, hem yemeğe
23:10gelirlerdi. Yani kahvaltıya
23:12bildiğin peynirle, yoğurdunla,
23:14tereyağınla, balınla,
23:16pekmezinle, ne varsa Allah ne
23:18verdiyse onu yaparlar.
23:20Biberli etmek, tandırımız, işte burada tandırımız da
23:22var bizim, bak biberli etmek.
23:24Önce Kurye köyünde çok yaparlar.
23:26Burada da başlayalım.
23:30Yani tozak
23:33süpürge ederdik, çöp süpürge ederdik,
23:35onlardan ev süpürdük,
23:37bulaşığımızı külden yakardık biz.
23:39Ocak külünden
23:41bulaşık yakardık biz.
23:43Yani çeşmeden su getirip
23:45taşırdık. Evde su niye gezer?
23:47Hele biz, ben kıskan,
23:49böyle yağmur,
23:51su çıkardı bakçalardan, tarlalardan ya,
23:53burada da çay var işte,
23:55gördüğünüz çaya inerdik,
23:57öyle bulaşık yakardık. Bulaşığımızı toplardık,
23:59çayı indirip çayda yakardık.
24:01Çocuklarımızın bezini bile affedersiniz,
24:03çay suyunda yakardık biz,
24:05öyle büyüttük çocuklarımızı. Çamaşır günümüz
24:07vardı. Tamam gün vardı, yani herkes aynı
24:09günde yakamaz, şey yok. Yok,
24:11aynı günde değil. Herkes kendi kazandı
24:13yani evinde ama
24:15mahallece toplanmazdık. Herkes
24:17kendi ocağını kurardı.
24:19Önceleri 15 günde bir
24:21çamaşır yakma günümüzü vardı bizim,
24:23ailecek. Yani kendi
24:25kaynana kaymana dururken.
24:27Böyle her gün, her hafta
24:29yok öyle.
24:35Bayramdan bayrama bir şey alınırsa
24:37alınır. Yoksa öyle ayrı bayramlık diye bir şey
24:39kaldırıp bir tarafta
24:41hazır beklemezdi, yoktu. Çünkü
24:43o zaman çok aşırı
24:45yani millette sıkıntılıdır.
24:47O zaman, istersen zaten şimdiki
24:49gibi yok. Ama yine
24:51alınır bayramda.
24:53Bayram çıkar çıkmaz
24:55biter bitmez. Zaten o elbise yine giyilir.
24:57Devamlı yani. Ayrı yani özel
24:59olarak bayramlık diye bir şey
25:01bir tarafta bir tarafa kalmaz.
25:03Çünkü o kadar elbise zaten bulamam.
25:05O zaman bizim anamız
25:07büyükler
25:09yama derlerdi. Yırtılan
25:11yerlere yama yaparlardı.
25:13Başka parça kollar
25:15altını üstten dikerler onu. Yani
25:17kenar sıra yamalıklı
25:19kıyafet giyilir. Şimdi o yok.
25:21Yani eskiden yırtıldı.
25:23Onun orasına, o yırtık yerine bir parça
25:25kollar, onu diker
25:27ele giyerler. Çocuklara da bile olsa
25:29yani yaptığımız var. Yalan söylemeyelim.
25:31Evet, oldu. Yani her şey oldu.
25:33Yok bez yok ki.
25:35Yok. Eskilerden bez yapardık biz.
25:37Eski kıyafetler
25:39çamaşırlardan bez.
25:41Alttan çamaşırları keser yaparsın.
25:43Her gün günlük yakarsın onları.
25:45Inersin çaya suya ya evde.
25:47Öyle. Ben altı tane çocukla
25:49hazır bez kullanmayalım. Ben güvenmem ki.
25:51O zaman hazır bez diye bir şey yoktu ki.
25:53Yok yok. Bez kullanmayalım. Biz hazır bez
25:55görmedik biz.
26:01Araba yoktu bizde. Olmadığı zaman
26:03Tayyol'daki ceddeye yürür
26:05giderdik. Öyle doktora
26:07götürmek zorunda kalırsın.
26:09Doğru dürüst. Samandağına
26:11çalışan araba bile yok.
26:13Şehirler arası. Şimdiki yaşantı
26:15yaşantı mı? Buradan aşağı
26:17asfalta inerdik. Samandağ yoluna.
26:19Yaya giderdik buradan oraya. En az
26:21orada iki saat beklerdik. Araba gelince de
26:23buradan Antakya'ya gidecek.
26:25Şehre. Memlekete.
26:27Yürüyerek devamlı gider gelirdik.
26:29Ama on kilometre
26:31bir buçuk saat gider
26:33bir buçuk saat gelirdik.
26:35Gidip geldiğimiz zamanlarda olur.
26:43Hayatın çarkında savrulurken
26:45bazen onulmaz yaralar
26:47alabiliyoruz. Peş peşe
26:49hastalıklar, dedikodular,
26:51ölümler ya da maddi
26:53zorluklar içinde geçen bunalımlı günler.
26:55Hatta bunlarla
26:57birlikte doğal afetlerle
26:59de karşılaşabiliyoruz.
27:01Şairin dediği gibi
27:03kendinizi zor tuttuğunuz
27:05anlar vardır.
27:07Olgunluk işte o noktadan
27:09sonra başlar.
27:12Valla deprem gününü
27:14daha bu yaşa geldik. Ne bu depremi
27:16gördük, ne bu afeti gördük.
27:18Gece yatıyoruz. Saat dört, dört buçuk
27:20buydu neydi öyle bir şey.
27:22Kapılar
27:24böyle sanki şey gibi sallanıyor.
27:26Gümbür gümbür gümbür gümbür.
27:28Biz deprem gördük. Sallar. Savaşır. Gider.
27:30Bu sanki insan kavga
27:32eder gibi tutuk.
27:34Bırakmıyor. Yukarıdan
27:36indik. Hatta ne olur ne olmaz
27:38diye. Araban burada.
27:41Arabanın anahtarını aldım.
27:43İçeride paramızı aldık.
27:45Belki ev çöker diyerekten.
27:47Aşağıya inmemiz belki üç beş dakika
27:49sürdü. Hala daha sallantı devam ediyor.
27:51Arabayı aldık.
27:53Çektik bura dışarı.
27:55Burada saatlerce oturduk.
27:57Sallantı hafifledi ama
27:59hala sallantı devam ediyor.
28:01Hemen hemen gün açılana
28:03kadar sallantı devam etti.
28:10Memleketten
28:12çocuklar iki tane benim çocuk Antakya'da.
28:14Memlekette oturuyor.
28:16Telefonlar da kesildi.
28:18Katlar kesildi. En büyük oğlum
28:20sabaha karşı geldi buraya yetişti.
28:22Ancak o zaman memleketin
28:24durumunu öğrendik. Geldi baba dedi
28:26tek katlı binalar bir aydır.
28:28Hepsi yerle bir olduk.
28:34İki tane torunu aldım.
28:36Onu almaya gittim Antakya'ya.
28:38Bir türlü gideceğimiz yere yaklaşamıyoruz.
28:40Her taraf arabalar
28:42yollara çıkıyor. Maksat millet
28:44evden kaçıyor ama
28:46yoldan da gidemiyor.
28:48Her taraf tıkanık. İki tane torun
28:50yaya gittiler eve çocukları
28:52otak küçük çocuklarımızı alıp gelmek
28:54için. Daha bu debrami
28:56kimse görmüyor.
29:02Buraya gittiğimizde her an daha sallantı var
29:04binalarda. Yani yüksek
29:06binaların yanına kimse yaklaşmıyor.
29:08Daha ayakta olan binalar var ama
29:10yaklaşmıyor korkan millet.
29:12Her an daha sallantı devam ediyor.
29:14Evde kimsem yok biz. Zaten ikimiziz burada.
29:16Alır almaz eşyalarımızı hemen
29:18el ele tuttuk mu tutmadık mı
29:20bir de baktık burada aşaktayız yani.
29:22Nasıl evden çıktığımızı bile farkında
29:24değiliz. Zaten sakinliğe kadar
29:26balkonda bekledik biz dışarıda.
29:28Hayret bir Türk ben.
29:3051 yaşındayım.
29:32Sosyal hizmetlerde güvenlik görevlisi olarak
29:34çalışıyorum.
29:36Deprem anında nöbetten çıktım.
29:38Eve geldim.
29:40Gece saat 12-1 gibi.
29:42Yani
29:44mesela geldiğimizde
29:46bir buçuk falan uykuya daldık.
29:48Sabah oldu.
29:50Deprem anında
29:52baya bir sarsıntı yaşayınca
29:54sarsıntıdan sonra
29:56tabi bizim muhabbet kuşları haber verdiniz
29:58çıkabildik bir şekilde.
30:00İçeriye çıktık.
30:02Sonra
30:04bu hapların kesilmesi
30:06benim çalıştığım yerdeki çocukları çok merak ettim.
30:08Onlarla bir iletişim kurmaya uğraştık.
30:10Bir türlü 3 gün boyunca
30:12Antakya'ya, merkeze gidip de çocuklarla
30:14bir iletişim kuramadım.
30:16Antakya zaten yerle bir olmuştu.
30:18Gidip gördüğümüzde.
30:20Ortalama
30:222-3 hafta sonra tekrar işbaşı yaptım.
30:24O gün bugündür devam ediyorum.
30:30Depremin tarifi mümkün değil ya.
30:32Biz çocuklarla dışarıya çıktık.
30:34Dışarıya çıktıktan sonra
30:36ben ve ortanca oğlumla beraber
30:38yere yıkıldık.
30:40Baya.
30:42Ortalama 5-10 dakika dışarıda bekledik.
30:44Baktım olacak gibi değil.
30:46Çocukları aldım, affedersiniz
30:48hayvanını aldım.
30:50Çocukları aldım.
30:52Affedersiniz hayvanını aldım.
30:54Ahıra geçtik ama her taraf
30:56ıslanmış zaten, çamura düştük.
30:58Orada ne bulduysam yaktım.
31:00O esnada babam gelip
31:02baktım, balkondalar.
31:04Ama babam gelip bir türlü sarsıntı durana kadar
31:06aşağı inemediler.
31:10Sarsıntı devam ettiği sürece babam gelip balkonda kaldı.
31:12Baya bir zaman sonra babam gelip aşağı indiler.
31:14O arada
31:16yani Antakya'dan
31:18gelen sesleri biz burada rahat ve rahat
31:20duyuyorduk.
31:22Oradan burası ortalama 15 kilometre yakın.
31:24Oradaki uğultuyu
31:26insanların bağırıp çağırmasını biz burada hissediyorduk.
31:28Duyuyorduk yani.
31:30O kadar kuvvetli bir ses vardı.
31:34Bunun gerçekten tarifi mümkün değil.
31:36Biz bir depremdeydi, bir felaket yaşadık.
31:40Ne diyeyim, Allah bir daha böyle kötü gün göstermesin.
31:42Köyümüzde can kaybı olmadı.
31:44Ama şöyle bir şey,
31:46yani binalarda yıkılan da oldu.
31:48Ağır hasarlı binalar çok oldu.
31:50Çok şükür köyümüzde,
31:52merkez olarak köyümüzde hiçbir sıkıntı yoktu.
31:54Ama köyümüzden Antakya'da yaşayanlar
31:56depremde en fazla kalan vardı.
32:00Tabii bu arada
32:02birinci derece yok ama
32:04akrabalar çok gitti.
32:06Bu bir deprem değildi,
32:08bu resmen bir felaket.
32:10O kadar kötü oldu.
32:36Şu yalan dünyadan pişmeden
32:38ham bir şekilde
32:40gitmiş olmanın acısını
32:42kim dindirebilir?
32:48Buradaki genelde
32:50herkesin çiftçi, bahçesi var.
32:52Geçim kaynakları bu.
32:54Büyükbaş, küçükbaş,
32:56hayvancılıkla uğraşanlar var.
32:58Gençlerimiz
33:00pek nadir o işlere uğraşan.
33:02Genelde Antakya
33:04merkeze gidip
33:06çalışmayı düşünüyorlar.
33:08Çoğunluk inşaat üzerine.
33:10Ustalarımız var.
33:14Geçim türleri bu.
33:20Biz nasıl tanıştık?
33:22Ben şöyle bir şey diyeyim.
33:26Ben şu anki yaşımdan önce
33:28iki yıl nişanlı kaldım.
33:30Ondan da aşamadık.
33:32Hatunumla tanıştık.
33:36Görücü usulüydü.
33:38Zaten birbirimizi tanıyorduk.
33:40Aynı köy çocukları, komşu çocukları.
33:42Kayınbabam dayıma söylemiş.
33:44Dayım bu an yanımda.
33:46Aracı oldu. Anneme babama gelip söylemiş.
33:48Öyle.
33:56Bizim biraz düğünümüz sıkıntılı oldu.
33:5812. ayın 8'iydi.
34:00Çok bol yağmur vardı.
34:04Düğün salonundan bayağı bir zor çıktık.
34:06Eve geldik.
34:08Aşırı şekilde yağmur vardı.
34:10Düğünümüz salonda olmak zorunda kaldı.
34:12Düğünlerimiz köyümüzde olur.
34:14Köyümüzün meydanında.
34:16Aynen öyle.
34:18Bizim düğünümüz salonda oldu.
34:20Kına gecemiz dışarıda olmuştu.
34:26Biz büyüklerimize ne gördüysek
34:28şu an çocuklarımıza aşırılamaya kalkıyoruz.
34:30Ama şu anki çocuklara
34:32gördüklerimizi bir türlü aşırılayamıyoruz.
34:34Zamanını diyeyim artık.
34:38Çocukların yetişme tarzları çok farklı.
34:40Biz
34:42büyüklere saygı, sevgi
34:44bunları hep anneden babadan gördük.
34:46Ama şu anki çocuklara onu aşırılamıyoruz.
34:48Eski ortamlar zaten yok.
34:50Biz mesela en basit bir örneğin eskiden bayramlarda
34:52bütün gençler toplanırdık.
34:54Salıncak kurarlardı.
34:56Hep beraber.
34:58Bizim burada eskiden göletler,
35:00göl dediğimiz orada vardı.
35:02Yüzmeye giderdik.
35:04Şu anki gençlerde o yok.
35:06Kesinlikle yok.
35:08Bizim gençliğimizle şu anki gençlik arasında
35:10çok çok fark var.
35:12Her şey bu internet,
35:14telefon, bilgisayar.
35:16Hepsi ona dönmüş.
35:22Altı. Dört erkek, iki kız.
35:24Topu topu iki oda vardı zaten.
35:26Biri annem babamın, bir tanesi bizim.
35:28Eskiden evler küçüktü. İki oda.
35:30Bir mutfak, bir oturma odası.
35:32Oturma odası, yatak odası olarak.
35:34Gece yatarsın, sabah kalkarsın.
35:36Öyle oturma odası, yatak odası gibiydi.
35:48Ben Nihal Türkmen.
35:5044 yaşındayım.
35:52Hatta Antakyalıyım. Hüseyinli köyünde oturuyorum.
35:54Eşimle zaten aynı köy çocuklarıyız.
35:56Komşu çocuklarıyız.
35:58Evlerimizin ortasından
36:00çay derler. Dere.
36:02O geçer yani. Komşu çocuklarıyız.
36:04Zaten birbirimizi biliyorduk.
36:06Kayınbabam dayıma aracı oldu.
36:08Dayım da annemi babama gelmiş,
36:10söylemiş. Annem de bana anlattı.
36:12Yani kısmet.
36:14Şöyle bir küçük kardeşim konuştu.
36:16Kız kardeşim benim küçüğüm.
36:18Annem demiş, konuş ablamdan.
36:20Böyle böyle bir söyle bakayım.
36:22Sonra annem konuştu zaten.
36:24Öyle yani. Kardeşimle konuştuk.
36:26Abla dedi, böyle böyle Hayrettin abime
36:28seni hiç diyeceklermiş dedi. İyi birisi
36:30dedi. Öyle yani.
36:32Öyle oldu.
36:44Kendi kışlık yiyeceklerimizi yazdan hazırlarız
36:46mesela.
36:48Yoğurt mesela Antakya'nın.
36:50Meşhur Hatay'ın. Onu yaparız.
36:52Çökelek.
36:54Meşhur yine. Onu yaparız.
36:56Basarız, sürükleriz. Meşhur. Onu yapar,
36:58hazırlarız. Hep bunları yazdan hazırlarız.
37:00Reçellerimiz olur.
37:02Sebzelerden kuruturuz yazdan.
37:04Kışlık. Hep bunları yaparız.
37:10Bayramda
37:12ev hanımları temizlikten uğraşır.
37:14Yemeklerden uğraşır. Daha önceden hazırlarsın.
37:16Börekler yapılır. Ekmekler yapılır.
37:18Hazırlanır.
37:20Oruk deriz. Hatay'ımızın meşhur oruğu.
37:22Onu yaparız. Hazırlarız.
37:24Bir gün önceden. Mesela paklava
37:26açan. Paklava açar bir gün
37:28önceden. İşte bu tatlımız.
37:30Ekmek katayafımız. Bir gün önceden
37:32pişer. Akşamdan.
37:34Öyle. Kömbemiz var. Ramazan
37:36kömben pastamız. Bunu yaparız.
37:38Eskiden daha çok yapılırdı.
37:402-3 aile toplanırdı.
37:42Ben mesela anneannem gilde,
37:44babaannem gilde 2-3 aile otururdu.
37:46Mesela kadınlar.
37:48Toplanır. Daha çok yaparlardı.
37:50Her eve yaparlardı. Yardımlaşırlardı.
37:56İmece denilen
37:58köylerdeki yardımlaşmanın
38:00hala devam ettiğini görmek,
38:02bayramlarda, önemli günlerde
38:04bir araya toplanabilmek,
38:06kışlık yiyecekleri hep birlikte
38:08hazırlamak, hem maddi
38:10hem de manevi anlamda
38:12söz omuza vererek, muhabbetle
38:14yaşamak, içinde bulunduğumuz
38:16hız çağına,
38:18yalnızlığa metiye düzenlere
38:20meydan okurcasına, bu bir arada
38:22olma coşkusunu devam ettirene
38:24ne mutlu.
38:36Kantoron ayağımız var.
38:38Kantoron çiçeğimiz var.
38:40Burada gördüğünüz gibi
38:42bu Nisan sonu,
38:44Mayıs'ın sonuna kadar olur çiçeğimiz.
38:46Toplarız onu.
38:48Daha çok dağlarda, ağaç diplerinde
38:50daha çok kadınlar toplar.
38:52Dalından kopartıyoruz.
38:54Kökünden koparmıyoruz zaten.
38:56Seneye tekrar tohumu dökülsün olsun.
38:58Zeytinyağımız zaten, kendi zeytinyağımız.
39:00Yetiştirdiğimiz, topladığımız,
39:02sıktırdığımız saf zeytinyağı.
39:04Bunu böyle ucundan
39:06böyle
39:08şu kısmından kopartıyorum ben.
39:10Sadece burası çiçekleri.
39:12Kavanoza yerleştiriyoruz
39:14güzelce. Üzerine zeytinyağı dolanana kadar
39:16kapatıyoruz kapağını.
39:183 ay, 4 ay
39:20kalıyor güneş görmeden.
39:22İşte şu
39:24gördüğünüz gibi bu rengi
39:26alıyor.
39:28Bunu istediğiniz gibi kullanabilirsiniz.
39:30Yaralara,
39:32mideniz için,
39:34sivilcelere.
39:36İyi geldiğini söylüyorlar. Önce annelerimiz
39:38yapardı zaten. Biz onlardan görerek yaptık.
39:40En yakın şahit eşim.
39:42Mide yarası vardı.
39:44Önceden beri mide sorunu var zaten.
39:46Bunu içtikten sonra mide yarası geçti çok şükür.
39:48İyileşti.
39:50Halinde ara ara içer, kullanır.
39:52Mesela ben çocuklarımın yaralarına
39:54sürerim evde kendim.
39:56İyi gelir. Evet, doğal ürün.
40:00Doğal ilaç.
40:04Doğal ilaç.
40:10Hatta Antakya
40:12Defne Hüseyinli Mahallesi'nden.
40:14İsmim Abdo Kelebek.
40:16Amcaoğluyuz. Recep
40:18abimden. Esas akrabalık bağımız
40:20babalarımız teyze çocukları.
40:24Ben de
40:26yeğenle evli olduğum için ben de dayı diyorum şimdi.
40:28Kız kardeşinin
40:30kızını almışım ben. Ben de dayı diyorum.
40:32Esas akrabalık bağımız
40:34babalarımız teyze çocukları.
40:36Akrabalık bağımız
40:38daha derinden kökten gelen bir şey.
40:46Bayram günleri
40:48geliriz dayımın yanına.
40:50Bayramlaşırız. Tatlımızı yeriz.
40:52Ne bileyim.
40:54Soğuk, sıcak içecekler içeriz.
40:56Büyükleri
40:58ziyaret ederiz. Küçükler
41:00sevilir.
41:02Onlara karşılık verilir.
41:04Yani bayramlarımız böyle.
41:06Gençliğimizde
41:08babalarımızın zamanında
41:10daha şimdikinden iyiydi. Daha bir sevgi,
41:12saygı, muhabbet
41:14daha çoktu. Mesela
41:16büyükler toplanırlardı.
41:18Bayram günü
41:20camiden çıktığında mesela diyelim ki
41:22dayım büyüğümüz. Herkes
41:24gelir bunun yanına.
41:26Buralarda sohbet, muhabbet,
41:28yiyeceklerimizi, içeceklerimizi içeriz.
41:30Buradan kalkarsın. Başka bir bünyenle
41:32ziyaret edersin. Hani derler ya,
41:34işte bu.
41:36Yani böyle.
41:42Bugün
41:44bayram günü
41:46derler.
41:48Alem
41:50eğlenir.
41:52Dertliler
41:54oturmuş.
41:56Derdin
41:58söylenir.
42:02Metmen
42:04intizarım.
42:06Gel
42:08başın için.
42:10Hey, hey,
42:12hey, hey.
42:22Bizim
42:24çocukluğumuzda bayramlar böyle değildi.
42:26Nasıl bayram?
42:28Ha, bugün işte bayrammış.
42:30Tamam. Böyle
42:32giyecek, şu, bu
42:34fazla yoktu bizim zamanımızda.
42:36Çünkü insanlar
42:38şimdiki gibi değildi.
42:40Şimdi her şey
42:42alınıyor. Giyeceğinden,
42:44ayakkabısından,
42:46işte hani
42:48bayramlık derler ya, bu.
42:52Bizim zamanımızda pek bunlar yokturdu.
42:54Babam 12 yaşındaydı.
42:56Vefat etti. Kardeşler
42:58arasında büyüdüm ben.
43:00Allah rahmet eylesin cümle
43:02geçmişlere. Abim vardı benim.
43:04Onun sayesinde biz biraz ayakta durduk.
43:06Yani burada
43:08biraz yokluk vardı.
43:10Elimiz iş tutmaya başladı biraz.
43:12Ondan sonra
43:14kardeşler arasında başladık
43:16çabalamaya. Yani bu şekilde
43:18geçimimizi sağladık.
43:23Annem vardı.
43:25Allah rahmet eylesin. Annem
43:27hem anneydi, hem babaydı
43:29bize. Yönetti.
43:31Yönlendirdi.
43:33Ne bileyim yani.
43:35Her şekilde bizi
43:37bir mertebeye
43:39getirdi.
43:44Anne kutsaldır yani.
43:46Annenin hakkı ödenmez bana
43:48göre. Niye?
43:50Çünkü
43:52baba onun gibi yapamaz.
43:54Ama anne
43:56her şekilde insanı yönetiyor.
43:58Ne bileyim yani.
44:00Yönlendiriyor.
44:02Böyle.
44:20...
44:22...
44:24...
44:26...
44:28...
44:30...
44:32...
44:34...
44:36...
44:38...
44:40...
44:42...
44:44...
44:46...
44:48...
44:50...
44:52...
44:54...
44:56...
44:58...
45:00...
45:02Sıranın oğlu.
45:04Ben Recep Kerebek.
45:06Abdü kardeşimiz
45:08amcam oğlu.
45:10Daha ilk önce konuşan
45:12Sabahattin abimiz. İşte Abdü
45:14zaten
45:16akrabalık bağlarımızı söyledi.
45:18Büyüğümüz, bir abimizdir. Aynı
45:20mahalledeyiz. Sıkıldığımızda
45:22geliriz. Ben de
45:24Allah kimseye
45:26vermesin gibi bayağı bir felaketler
45:28yaşadım. 2017'de
45:30genç bir oğlum kanser
45:32oldu. 4,5 yıl Adana
45:34başkente götürdüm, getirdim. Kendi
45:36imkanlarımızla. Akrabalarımızın
45:38desteğiyle iyileştirdik.
45:40Ve çocuk
45:42çok iyi oldu. Ondan sonra
45:4421'de
45:46hanımımın bir anda bir kalp krizi
45:48sonucu. 5 ay içerisinde
45:50kayboldu gitti.
45:52Şubatlar hep felaketle
45:54yaşadım. 2021'den bu tarafa
45:568 ay önce annem
45:58öldü. 8 ay sonra 2021
46:0022 Şubat'ta
46:02hanımım öldü.
46:042022 17
46:06Şubat'ta oğlum öldü. 2023
46:08inşallah iyi geçiririz dedik.
46:10Devrem felaketti orada 6 Şubat'ta.
46:12Başımız hep felaketten
46:14yani bana göre
46:16bir felaketler oldu. Allah sonumuzu
46:18hayır etsin. Allah kimseye bu acı günleri
46:20yaşatmasın inşallah.
46:22Kalktım işte benim
46:24bir zihinsel engelli oğlum var
46:26yanımda. Hanımım olmadığı için.
46:28Bakacak kimsenin olmadığı için.
46:30O çocuk yanımda.
46:32Hanım aradık, aradık.
46:34Hanım da bulamadık. Şimdi artık yani
46:36eski gibi bir şeyler bulunmuyor. Herkes
46:38ne bileyim
46:40kendi zevkine, menfaatine mi düştü?
46:42Nasıl bir şeyler olduysa artık
46:44dolandırıcılık şudur budur.
46:46Kötü bir ortam oldu yani diyelim eskilere göre.
46:48Eskilerden her şeyler
46:50çok güzeldi.
46:52İşte bu şekilde yaşıyoruz.
46:54Amcam oğlu Abdülkelebi'nin yanında.
46:56İşte Sabahattin abimizin yanında. Mahallemiz.
46:58Şehre gidiş geliş
47:00şu devrem sonucu çok kötü bir
47:02felaket var. Araba yok, bir şey yok.
47:04Ulaşımlarımız
47:06kesildi.
47:08İşte böylelikle
47:10yaşayıp gidiyoruz şu anda artık.
47:12Allah'tan zor ettim kendisine bir
47:14pat pat
47:16dediğimiz bir motor var işte arkada görünüyor.
47:18Onu aldırdım kendisine zorla.
47:20Önce huylandı bana şimdi dedi.
47:22İyi ki aldırdın diyor.
47:29İçimizden de olsa
47:31kendi yüküm bana yeter demeden
47:33arkadaşına, dostuna,
47:35akrabasına, mümin
47:37kardeşine gerektiği zaman
47:39omuz vermenin kıymeti
47:41neyle ölçülebilir?
47:43İki cihan mutluluğu için
47:45iyilik iyiliği getirir
47:47diye düşünüp dertlilerin
47:49derdini dinlemenin peygamber
47:51efendimizin bir davranışı olduğunu
47:53bunun sünnet
47:55olduğunu bilmemiz gerekiyor.
47:57Birkaç yıl içinde eşini
47:59çocuğunu ve annesini kaybeden
48:01Recebkelebi'nin her
48:03daim yanında olan işte bu
48:05koca yürekli insanlar gibi.
48:35Kız sabahtan
48:37benden
48:39baktım yüzüne
48:41el eden
48:43sevdiğim
48:45gel diye
48:47diyen
48:49Kız sabahtan
48:51benden baktım
48:53yüzüne el
48:55eder sevdiğim
48:57gel diye
48:59diye
49:01diyen
49:03Kaşlarının
49:05neden
49:07eğersin
49:09Dilber
49:11Kaşlarının
49:13neden eğersin
49:15Dilber
49:17Kalem alıp defterini
49:19yazarsın
49:23Evvel bizim beğenmeyen
49:25güzeller
49:27şimdi
49:29çağırırlar
49:33Al diye
49:35diyen
49:37Evvel bizim beğenmeyen
49:39güzeller
49:41şimdi
49:43çağırırlar
49:45Al diye
49:47diyen
49:49diyen
49:55Valla bayramlar olunca
49:57Abdo'nun söylediği türkü
49:59beni hemen işlendirdi.
50:01Bayramlar olunca
50:03falan diye bir şey olmuyor ki
50:05hanım olmayınca, çocuklar yanında olmayınca
50:07Kızımın bir tanesi Antalya'da
50:09artık yani gençler de
50:11ne babayı tanıyor ne büyüğü tanıyor
50:13şimdiki gençler bir enteresan oldu
50:15Bayramın geldiğini bile hissetmiyorsun
50:17bu acılarda yani Allah kimseyi yaşatmasın
50:19önceki çocukluk
50:21bayramlarımızda babamız bize ayakkabı
50:23aldığı zaman beraber yatırırdı onu yatakta
50:25günlerce saklardır
50:27şimdi ise yani
50:29bir ayakkabıyı bile beğenmiyor kimse artık
50:31bir bolluk var Allah'a şükür
50:33ben tek çocuktum
50:35ve şu an iki kardeşim
50:3719 sene sonra kardeşim oldu
50:39annem çocuğu olmadı
50:41o zamanda da
50:43babam varlıklı söylendiği halde
50:45alım gücü yoktu kimsenin
50:47ama şu zamanda artık
50:49herkes el iş tutuyor
50:51para bol, hükümetin
50:53yardımı bol, o zaman bu yardımlar yoktu
50:55hiçbir şey yoktu
50:57hastanelerde
50:59ölüler bile
51:01yani nasıl diyeyim
51:03rehinde kalırdı eskiden
51:05böyle hastane mi vardı
51:07şimdi başı dişi ağıran hastaneye koşuyor
51:09her türlü sağlık güvencemiz var
51:11Allah'a şükür
51:13o zaman da sağlık güvencesi yok
51:15evlerde kendi doğal ilaçlardan
51:17tedavi etmeye çalışan
51:19zor durumlarda kalanlar hastanelere giderdi
51:21doktor kimse bilmezdi
51:23şimdi her taraf sağlık ocağı
51:25her taraf ulaşım
51:27çok güzel bir ortam
51:29ama Hatay'a işte bu illerimize
51:31Allah-u Teala bu büyük feleketi verince
51:33inşallah düzelir yine
51:39Hatay güzel bir yer
51:41ben 4,5 ay Antalya'da kaldım
51:43Hatay'ın toprağı da insanlarını da çok özledim
51:45yani çok karışık bir insanımız var
51:47ama çok tatlı ve
51:49mutlu insanlarımız var
51:51her türlü insan, her türlü ırktan insanımız var
51:53ama geçimimiz çok güzel
51:55hepimiz bir kardeş gibiyiz
51:57her türlü dilden, her türlü
51:59herkes ırkında, herkes ibadetinde
52:01kimse kimseye dokunmaz, herkes özgürdür
52:03istediği yere gidebilir
52:05ben Antalya'da kaldım
52:07hiçbir ortam bulamadım
52:09güzel Hatay'ımızın insanı
52:11çok duygusal bir insan
52:13dışarıdan gelen misafirperver bir insan
52:15ben orada bunu yaşadım Antalya'da
52:17mesela selamünaleyküm dersin
52:19benim karnım az arkadaş
52:21hiç başkaşımadan karnı doyur
52:23yemeğini yedirir, ikramını yapar
52:25şehirde olsan yine aynı şekil
52:27köyde olsan aynı şekil
52:29yani hiç
52:31kimse kimseye
52:33sen düşünsün ben buyum falan yok
52:35hep bir kardeş gibi yaşarız yani burada
52:51ben ötemedim
52:57bir fidandım
52:59anne
53:01anne
53:05her bahçede yetemedim
53:07aman aman
53:11kader zormuş
53:13kader zormuş
53:15kader zormuş
53:19bir devrini geçemedim
53:21aman aman
53:23söyle zalim
53:25söyle zalim
53:27felek söyle de
53:29nedir derdim de bilemedin
53:31oy oy
53:35söyle zalim
53:37söyle zalim
53:39felek de
53:41nedir derdim de bilemedin
53:43oy oy
53:45oy
53:47anne
53:49anne
53:53daha bir konca
53:55erken
53:57geldi geçti
53:59genç ömrüm geldi geçti
54:01genç ömrüm aman aman
54:05şu sonsuz alemler
54:07şu sonsuz alemler
54:09şu sonsuz alemler
54:11bir devrini geldi geçtim
54:13aman aman
54:15söyle zalim
54:17söyle zalim
54:19felek söyle de
54:21nedir derdim de bilemedin
54:23oy oy
54:33kim bir müminin
54:35dünya sıkıntılarından birini giderirse
54:37Allah-u Teala da
54:39onun kıyamet günündeki sıkıntılarından
54:41birini giderir
54:43kim mümin kardeşinin
54:45ayıbını örterse
54:47Allah-u Teala da onun
54:49dünya ve ahirette ayıplarını örter
54:51bir kul
54:53din kardeşinin yardımında
54:55bulunduğu sürece
54:57Allah-u Teala da onun
54:59yardımında olur
55:03gönül bütünlüğü içinde yaşamanın
55:05huzuru ve olgunluğuyla
55:07bir arada olan bu güzel aileden
55:09ayrılıp başka ailelerle
55:11buluşmak üzere
55:13yeniden yollara düşüyoruz
55:35Altyazı M.K.
56:05Altyazı M.K.