• 5 saat önce
Ülke TV’nin yeni programı Ailem İçin, yuvalarını korumak için ellerinden geleni yapan insanların öyküsünü ekrana taşımaya geliyor. Bu bölümde Kaya Ailesinin hayatına konuk olduk.

Modern dünyanın yozlaşmışlıklarına, sevgisiz kalmış kalplerin soğukluğuna, aile hayatını yıkmaya çalışan kötülüklere tüm gücüyle karşı duranların mücadelesi Ailem İçin ile ekrandaki yerini alacak. Her hafta farklı bir ailenin yaşamından örneklerin yer bulacağı programda izleyicilerin kalplerine dokunulacak. Türk halkının geçmişten bugüne taşıdığı aile kavramını gelecek nesillere doğru aktarmak için örnek ailelerin yaşamları ‘Ailem İçin’de ekrana gelecek. Mutlu aile olabilmenin sırları, fedakarlıklar ve toplumun yapı taşı ailenin önemi ‘Ailem İçin’le Ülke TV’de.

Ailesini bir arada tutmak ve mutlu olmalarını sağlamak için yapılan fedakârlıklarla dolu gerçek hayat hikâyelerinin anlatıldığı Ailem İçin her Cumartesi Ülke TV’de.
Döküm
00:00Kötülüğün seyirci üstünlüğü vardır derler. Oysa iyilik ve güzellik bir yer altın ehli gibi dipten ve derinden sessizce akıl.
00:29Modern dünya ya da ahir zaman kötülükleri, çirkinlikleri, çarpıklıkları konuşmaya, izlemeye değer buluyor.
00:39Biz de diyoruz ki, hayır, kötülüğün seyirci üstünlüğü iyiliğin gücüne galebe çalamaz.
00:47Sevgi, merhameti, dayanışmayı cazip, anlatılmaya değer bulmayan bütün anlayışları reddediyoruz.
00:55Diyoruz ki, bu cihanda bizim de bir hünerimiz varsa, millet olarak ilk sıraya aile olabilmeyi yazalım.
01:12Sıkıntı vardı orada.
01:15Yani Balkanlar o zaman Makara'dan şeylerdi. Ondan sıkıntı olunca babamlar buraya göç etmiş. Sıkıntı olunca İstanbul'a.
01:25Amcalar falan gelmişti, biz de geldik babamla, annemle. Üç kız kardeş, beş oğlandık. İki oğlan, üç kızdık.
01:33İstanbul'a vesikayla geliyormuşlar. Yani vesikan olmadan, bir insanın olmadan İstanbul'da göç edemiyorsun.
01:41Babamlar, onları birbirine tanıştırdılar. Evleneceğiz, ayıp söyleyemeyiz, eğip de doktor görecek birbirimizi.
01:51Ancak ben arabada onu gördüm, o da beni gördü. Böyle tanıştık yani.
01:56Yok tanışmamış, hiç tanışmak yok.
01:59Yok.
02:02Hakikaten gönlüme göre.
02:05O da, bilmem ona ama annesine diyormuş ki ben gitmem, gitmem ama sonra 57 senemiz geçti, ne mutluyuz.
02:13Allah'a şükür, tabii belki yokluk da vardı ama ben babamın evinde de hiç yokluk şeyi görmedik.
02:20Tabii ki çok zengindiniz, gönlümüz zengin.
02:23Anahtar, kilit yoktu babamın evinde de.
02:26Beyime de geldim. Bunlarda da anahtar, kilit görmedim.
02:34Çeviri ve Altyazı M.K.
03:05Asırlardır atalarının yaşadığı kadim topraklardan,
03:09ana-babalarının emek verdikleri, sahip oldukları arazilerden,
03:14doğup büyüdükleri yurtlarından bir gün cebren çıkarıldılar.
03:25Malların da birbirine tanıştılar.
03:28Mallarını, mülklerini, komşularını, topraklarını, yerlerini, yurtlarını işgalcilere bırakıp,
03:35arkalarına bile bakmadan, içleri yana yana, bir daha dönemeyeceklerini bilerek sahip oldukları her şeyi terk etmek zorunda kaldılar.
03:47Savaşlar, katliamlar, zulümler yaşadılar.
03:51Dinler, dinler, dinler, dinler...
03:55Katliamlar, zulümler yaşadılar.
03:57Dinleri ve dilleri üzerinde baskı gördüler.
04:01Sürgüllere, insanlık dışı muamelelere, cana mala kutsal olana yapılan hakaretlere maruz kaldılar.
04:13Evet, uzun bir dönem Türk ve Müslüman asıllı olanlar,
04:18Balkan topraklarından sürülmek istendi.
04:22Anlattığımız mezalimin sebebi de buydu.
04:25Balkan topraklarından Anadolu'ya doğru gerçekleşen göçler,
04:30bilindiği gibi 93 Harbi adı verilen 1877-1878 yıllarında başlamıştı
04:38ve ondan sonra 1912-1913 Balkan Savaşı ile devam etmişti.
04:461923-1951-1967-1968-1996 yıllarında dönem dönem ana vatanlarına Türkiye'ye göç devam etmişti.
05:03Yaşatılan mezalimi unutmamak adına şu tarihlerde göç olmuştu demek,
05:08elbette bu konuda yapılabilecek en kolay eylem olsa gerek.
05:12Baskı ve zulüm dolu yılların toprakların dili olsa da konuşsun.
05:19Atalarının kaderini onlar da yaşadı.
05:231950 yıllarda Makedonya'dan İstanbul'a gelen Kaya ailesinden bahsediyoruz.
05:29Yaşanan onca zorluğa rağmen azim ve sebatla çalışarak hayata tutunmalarına imrenmemek mümkün mü?
05:38Zorlukların karşısında dilden taşlar gibi değil, Kaya misali dimdik ayakta durdular.
05:47Tıpkı soyadları gibi.
05:53Ben Nazmi Kaya, Makedonya doğumlu, Üsküp'te doğdum.
05:59Oradan İstanbul'a göç ettik, Balkanlardan.
06:04Trenle Çirkeci'ye geldik.
06:08Çirkeci'den babam, annem, hepimiz Hocamız Sabaşı'ya yerleştik.
06:13Orada çocukluğum orada geçti.
06:15Iraklı gittim, beyazda çıraklık yaptım, terlik, ayakkabı.
06:21Ondan sonra 63'te askerliğe gittim, variyeli İskenderun'dan.
06:27İskenderun'dan Çanakkale'ye geldim.
06:30Çanakkale'de Beykoz'a da geldim.
06:33Beykoz'da 3 ay kaldım.
06:35Sonra askerliğimi tamamladım.
06:37Bayrampaşa'ya taşındık.
06:39Bayrampaşa'da öyle bir şey ettim.
06:43Ondan sonra 1967'de hanımla evlendim.
06:56Sıkıntı vardı orada.
06:58Balkanlar o zaman makyajdan gelen şeylerdi.
07:02Ondan sıkıntı olunca babamlar buraya göç etmiş.
07:06Sıkıntı olunca İstanbul'a, amcalara falan gelmişti.
07:10Hepsi biz de geldik, babam, annem ve 3 kız kardeş, 5 oğlandık.
07:152 oğlan, 3 kızdık.
07:17Öyle oraya yerleştik.
07:19Ondan sonra Bayrampaşa'da bir evciz yaptık.
07:22Öyle terlik, atölye derken ben beyazda atölye açtım.
07:26Terlik, ayakkabı üzerine.
07:28Öyle devam ettik.
07:30Sonra 3 hanımla kayınpeder gelmiş.
07:34Beni geldi, gördü hep beyazda atölyede.
07:38Sonra 1967'de evlendik.
07:44Ondan sonra 3 tane çocuğumuz oldu.
07:48İlk Naim, Eyüp, Özlem kızım.
07:51Sonra gelinlerim.
07:53Büyük gelin, küçük gelin.
07:56Çok memnun gelinlerimden, çocuklarımdan Allah razı olsun.
08:00Der ki sonra buraya alıştım, buraya bir ara geldim.
08:05Bu köyü biraz beğendik.
08:07Şey ettik, dur buraya yerleşelim, biraz oturalım hanımla.
08:11Böyle yani şey ettik.
08:13Hayatım bu.
08:19Anlatırdılar, topraklarımızı bıraktık.
08:23Öyle göç ettik, aramadık.
08:26Öyle geldik babamlar, amcalarım, anneme böyle anlatırdılar.
08:32Topraklarımız orada kaldı.
08:34Ama büyükler ne yapmış, ne etmişler hiç bilmiyorum.
08:42Biraz ben çocukken hatırlıyorum.
08:45Çocuk, koyunları gider.
08:4819-20 yaşında ne yapacağız?
08:50Okul bile okumadım.
08:522 demirden okuttular, geldim buraya İstanbul'a.
08:54Macirlik, ne yapalım?
08:57Gittik hemen çırak verdiler.
08:59Çıraklık yaptık, böyle böyle derken.
09:02Sonra kendi atölyemi açtım, terlik ayakkabı.
09:05Böyle ya, alın teriyle yanı geçinmeye çalıştık.
09:08Allah'a çok şükür buna da.
09:10Evlatlarıma şükür, kızıma hepsine.
09:17Bizim çocukluğumuz ne olacak?
09:19İşte genç topa, oraya buraya gençlik ne olacak?
09:23Ama böyleki gibi değil.
09:26O zamanlar nerede?
09:2853'te geldik buraya.
09:30Yani İstanbul'a.
09:32İşte öyle çocuklukta, çok yokluklarda çektik.
09:35Zorluklar çektik.
09:37Şimdi nerede bulalım, şimdi şükrediyorum.
09:40Allah'a 100 bin sefer şükür.
09:42Her şey o zaman nerede?
09:44Onu bulmak, bunu bulamazdık.
09:47Tüp yok, yağ yok, şunu bunu yok.
09:50Öyle geçiniyorduk.
09:51Öyle geçiniyorduk, idare ediyorduk.
09:53Elle yıkamak, deterjan yok.
09:55Çamaşır makinesi yok, buntolap yok.
09:58Hep elle, öylesine.
10:00Yani hayatımız geçti.
10:02Biz 5 kardeş, 3 kız, 2 oğlan.
10:05Bir ben kaldım, 2 kız kaldı.
10:07Öbürleri vefat etti.
10:13Yok, kiralarda oturduk.
10:15Ali Paşa'da oturduk kira.
10:17Yorganlar, onlar yerlerde serevdik.
10:20Yok o zaman.
10:22Hep yer evleri, yer şirkeleri.
10:24Yerlerde öyle otururduk.
10:26Afedersiz topraklarda yemek yerdik.
10:28Yok yok, nerede?
10:30Bir tabakta.
10:32Hepimiz bir tabaktan yerdik.
10:39İsmim Rahime Kaya.
10:41Ben 4-5 yaşında buraya gelmişim memleketten.
10:45Yugoslavya'dan.
10:47Üsküp makinesinde.
10:48Üsküp, Makedonya'dan gelmişik.
10:51Buraya Ali Paşa'ya yerleşmişik.
10:53Kındıkzade'nin aşağısı.
10:55Kiralık eve gelmişik.
10:57Bir kız kardeşim daha vardı.
10:59O da 2 aylıktı.
11:01Babam, annem, bir de dedem, anneannem.
11:04Bizimle yaşıyordular.
11:06Beraber kiralık ev tuttuk.
11:08Babam da Aksaray'da bir boya fabrikasına girmişti mecburen.
11:13Çalışma mecburiyetinde.
11:15Çalışıyordu.
11:17Sonra o fabrika patladı.
11:20Yangın çıktı.
11:21Babam tabii çıktı işten, kapandı.
11:24Sonra bir arkadaşı tavsiye etti.
11:27Etibank'a girdi babam.
11:29Ama tabii o zaman odacı girdi.
11:32Hani götür getir yapıyordu.
11:34Yapıyormuş.
11:36Sonra ilerledi, kursa girdi, sınava girdi babam.
11:40Veznedar oldu.
11:42Etibank'ın veznedarıydı babam.
11:44Bir babam çalışıyordu.
11:46Biz ufak çocukyuz hepimiz.
11:48Okula başladık.
11:50Kardeşim büyüdü.
11:52Öbür kardeşlerim oldu.
11:54Ben 6 kardeşim.
11:563 oğlanız, 3 kız.
11:58Bir kız kardeşim vefat etti.
12:00Şimdi 5 kardeş kaldık.
12:02Öyle işte hayatımız öyle.
12:04Sonradan Esenler'de babam arsa aldı.
12:09Oraya bir küçük ev yaptık.
12:11Hadi dedi kiradan çıkalım.
12:13Sıva mıva olmadan taşındık evimize.
12:16Sonra yavaş yavaş yaptık.
12:19Kardeşlerim de büyüdüler.
12:21Öyle yani hayat böyle.
12:23Zaten 17 yaşında da Nazmi amcayı babam görmüş beğenmiş.
12:29Beni verdi.
12:3117 yaşında gelin gittim.
12:37Çocukluğumuz yoldan Ali Paşa da geçti.
12:40Ali Paşa da geçti.
12:42Ben ilkokulumu Ali Paşa Obyarlı İlkokulu'nda okudum.
12:46Sonra bir daha 5 sınav okudum.
12:49Bir daha okumadık.
12:51Evdeydim işte.
12:53Biraz ev işi yapıyordum.
12:55Dikiş yapıyordum, nakış yapıyordum elimle.
12:58Öyle yani.
13:00Lambayla oturuyorduk elektrik falan yoktu.
13:02Sonradan oldu.
13:04Babam bankada vezedar olunca telefon bağlandı.
13:08O zamanlarda İzmir'de, Esenler'de telefon yoktu.
13:12Bizde vardı Allah'a şükür.
13:14Öyle yani.
13:16Çok zengin değildik ama gönlümüz çok zengin.
13:19Allah'a şükür buna.
13:21Şükrettik.
13:23Buralara geldik.
13:29Vallahi göç etmemizin sebebi işte
13:32pek de bilemiyorum 4 yaşında gelmişim.
13:35Anlattıklarına göre
13:36İstanbul'a vesikayla geliyormuşlar.
13:39Yani vesikan olmadan, bir insanın olmadan İstanbul'da göç edemiyorsun.
13:44Sonra annemin amca kızları vardı burada.
13:47Ama onlar da kirada oturuyordular.
13:50Onlar vesika yolladılar babama.
13:53Babam kağıtları yaptı.
13:55Üsküp'te de devlet memuruymuş.
13:58Nasıl büyüttük vallahi.
14:01Bez yok, bez elde yıkardık.
14:03Çocuklarım böyle büyüdüler.
14:05Ufaktılar.
14:07Büyük oğlum, bir sene kadar bez bağladım.
14:11Yıkadık, elde yıkardık.
14:13Hazır bezler yoktu daha.
14:15Kaynatıyorduk kazanda.
14:17Amerikan bezi derdik biz o zaman.
14:20Öyle alırdık, kayınvalidem alırdı.
14:23Dikerdik makinede, yıkardık.
14:25Sonra kazana koyardık, kaynatırdık bezleri.
14:28Öyle asardık.
14:29Kayınvalidem Ramazan geldi mi hepimize böyle uzun etekler alırdı namaz için dikerdi.
14:35Biz önlük deriz.
14:37Önlükler dikerdi Ramazan'a.
14:40Çok özen gösterirdik.
14:42Sahurda mesela biz sahurda kayınpederim börek yoksa oruç tutmazdı.
14:47Tutmaz ki börek istiyor.
14:49Tutacak da yani börek istiyor.
14:51İlla bir akşam kol börek yapardık.
14:54Bir akşam düz yapardık.
14:56Bir akşam mayalı, belki siz de bilirsiniz.
14:59Mayalı yapardık.
15:0110-15 tane üst üste koyardık.
15:04Ispanaklı, pasalı, her türlü yoğurtlu, yumurtalı.
15:08Keserdik böyle lahmacun gibi.
15:10Ama sahurda yapardık.
15:12Eğitimle beraber.
15:14O zaman şey vardı böyle fırınlı sobalar.
15:17Ne diyorlar ismine?
15:19Biz şoföret derdik.
15:21Sizler şimdi peçka mı diyorsunuz?
15:22Öyle galiba, burada öyle diyorlar.
15:24Öyle fırınlı hem ısınırdık hem pişirirdik içinde börekleri.
15:29Öyle yani, geçti.
15:35Kuyruğa giderdik.
15:37Kuyruğa girdi, yağ kuyruğu vardı.
15:40Tabii her şey.
15:42Özel bitti zamanı.
15:44İsim vermiyor.
15:46O aralar giderdik.
15:48Sabah yarın sabah.
15:50O aralar giderdik sabah erken.
15:53Birimiz kuyruğa, biri yağa, biri tüp'e.
15:56Hepsi ayrı ayrı.
15:58Sonra tüp'e de çıktı.
16:00Eskiden şey pompalı ocak vardı.
16:02Dağ doldurduk pompayla.
16:04Zamaşır yıkayacaklar, ısıtacak.
16:06Vazgeçtiler elleriyle.
16:08Elleriyle yıkayacaklar.
16:10Ziyetleri de çıktı.
16:12Bulmak mecbursun.
16:14Bekliyorlar.
16:16Karne veriyorlar mı?
16:18Yok, karne yok.
16:20Biz de karne almadık.
16:22Burada köyde duyuyorum.
16:24Sizin dediğinizi yapmışlar hep.
16:26Gaz verecek, karne veriyorlar.
16:28Bizde yoktu karne.
16:30Bizde yoktu.
16:32Sıra olurdu, kuyruk olurdu.
16:34Yağını bunu aldık mı kayınpederi bulurdu.
16:39Ben bulurdum.
16:41Kuyrukta çok alırdı.
16:43Hem bize hem kendilerine getirirdi.
16:46Sonra biz öyle bir kilo, yarım kilo almazdık.
16:50Toptan alırdık.
16:52Mesela yağımızı bir teneke değil, o zaman 18 kilo tenekelerdi.
16:572-3 teneke alırdık.
16:59Mesela çay, 1 kilo almazdık.
17:013-4 kilo alırdık.
17:03En kalabalıktı.
17:05Kayınvalidem derdi bize, bak kızım derdi.
17:07Şimdi ben varım, hatırlatıyorum size.
17:10Ama ileride sizde yaşınız dolacak.
17:13Her şeyinizi toptan alın, daha bereketlidir.
17:16Bizde şimdiki hep öyle alıştırmışız.
17:18Annem babamda da öyle gördük.
17:21Her şeyimizi toptan alırdık.
17:23Pirinç, yağ, un, şeker.
17:25Mesela her şeye kıtlık bir şey geldi.
17:281980'de miydi Nazmi Efendi?
17:31Koydun mu bilmiyorum.
17:33Yok yok, şey geldi.
17:35Kenan Evren kara perdeler koyduk.
17:37Sokağa çıkma yasağı da oldu falan.
17:40Ama biz hiç etkilenmedik. Neden?
17:43Her şeyimiz var.
17:45Unumuz var, yağımız var, şekerimiz var, tuzumuz var.
17:48Çok insanlar mesela bilemeyiz tabii evlerinde.
17:52Belki de aç kaldılar yani birkaç gün.
17:55Ama Allah'a şükür biz hep toptan almıştık.
17:58Öyle yani.
18:00Çok rahat yaşamıştık.
18:02Tamam belki yokluk da çektik ama yemek için hiç çekmemiştik.
18:07Allah'a şükür.
18:14Günler şimdi ömür tüketiyoruz be oğlum.
18:17Doğru.
18:19Sabah kalktım mı diyorum, şükür Allah'ım yarabbim bugün de uyandık.
18:23Artık ne yapalım bir günümüz var.
18:26Allah yatırmasın, tektirmesin, bıktırmasın.
18:30Çok zor.
18:32İnsan iti ağır evladım.
18:34Allah'ım yarabbim bugünümüze şükredelim.
18:41Dilleri dinleri yok sayılarak
18:44köklerinden koparılmış bir milletin evlatları
18:47ana yurtlarında yeni bir hayata başladılar.
18:50Ranhıraş yaşam mücadelesine girdiler.
18:54Tüm azimleriyle iş bulmak için çabaladılar.
18:58Tüfçülük, hayvancılık ve zanaatla uğraştılar
19:01ya da Kaya ailesi gibi ayakkabıcılık yaptılar.
19:05Yani sil baştan başladılar.
19:08Her şeye sıfırdan başlamanın ne kadar zor olduğunu kaçımız bilebiliriz ki?
19:13Geçmişteki yaraların geleceğe ışık tuttuğuna
19:17yürekten inanan bu azimli insanlardan alacağımız ne büyük dersler var.
19:24O evden ayrılmadık biz.
19:27Bir kata biz oturuyorduk.
19:30Hepimiz bir katımız vardı gelin geldiğim zaman.
19:33Sonra Nazmi amcanın işleri çok iyi yürüdü işte.
19:36Tabi beraberiz abisiyle beraber oturuyoruz, yiyoruz içiyoruz.
19:40Bir çay ona alırsan bir çay bana, bir alı ona bir alı bana.
19:44Öyle alırdık biz hep beraber.
19:47Sonra Nazmi amca yukarıya iki kat çıktı.
19:51Ev yaptık yukarıya, üç katlı evimiz oldu.
19:55Biz alt katta da oturuyoruz hepimiz.
19:58Sonra kayınvalidem de Nazmi amca da dedi ayrılalım.
20:01Şimdi benim üç oğlum, abisinin dört tane
20:04ve görümcemlerin de dörder tane.
20:07Bir hafta misafir geliyordular hepimiz.
20:10Yani yer sığmıyorduk.
20:12Neşemiz var, yani bir sıkıntımız yok.
20:15Yemek, içmek bol her şey ama yani daraldık yani kalabalık.
20:20Sonra üçüncü katı bize verdi kayınvalidem, beyime.
20:25İkinci katı da abisine verdi, alt katı da kiraya verdik.
20:29Öyle yani on sene ama hep beraber oturduk.
20:32Nazmi amca biraz sinirliydi.
20:35Biraz değil çok sinirliydi.
20:38Çimik çiçek oldu adam, pabuk şimdi.
20:41Allah'a şükür.
20:43Ondan sonra bu bağırdı mı?
20:45Bu bağırdı mı?
20:47Görümcemlerin kızları var, çocukları var eltimlerin.
20:50Onlar ağlıyorlar, annelerine diyorlar ki
20:53Biri diyor ki dayım bağırdı, dayı oluyor görümceme.
20:56Eltimin kızlarına yine aco derdiler amcaya.
20:59Anne diyordu acom bağırdı.
21:02Annesi de diyordu ki rahmet olsun canına eltim.
21:05Kızım diyor bir şey yapmışsınız ki amcam bağırıyor.
21:08Yani neden size vuruyor amca, neden bağırıyor?
21:11Benim kızıma nasıl bağırır?
21:13Yoktu bizde, kesinlikle.
21:20Gençler, güzel aile bakacak.
21:25Yani alnının gittiği, altı ayda bir ayrılıyorlar.
21:30Güzel, ayıp söylemek.
21:33Bir hayvan seçerken soyunu, sopunu, şeyini soruyorsun.
21:36Ona göre alıyorsun.
21:38Tamam güzeldir, sevmek gayrı olur.
21:40Dil öyle, ömür böyle, elli yedi sene.
21:43Geçineceksin annesini, babasını.
21:46Nasıl, nedir?
21:48Öyle aileler kızları var.
21:50Öyle çocuklar da olacak.
21:51Bazı çocukları, kız evlatlarına da ben harcıyorum.
21:54Neden?
21:56Yaşıt çocukları bulurlar, şey ederler.
21:59Dayak, düğüm, geçmiş o.
22:01O zaman dilşini.
22:03Bir de güzel aile kızı, güzel aile çocuğu.
22:06Yol gösterir, anne baba tarif edecekler.
22:09Oğlum, kızım böyle böyle dikkat edin.
22:12Bırakın.
22:14AVM'ler, onlar bunlar karın doyurmaz.
22:17Hayat bu, elli yedi sene kim dayanacak?
22:20Şimdilik bakıyorum altı ayda.
22:22Televizyonlarda görüyorum.
22:24Afedersin onu çekmiş, vurmuş.
22:26Dil öyle.
22:28Aile kızı, aile olanı, güzel.
22:31İşi, gücü.
22:33Bazıları diyor ki, illa ben avlanırım.
22:36Şunu gösteririm, bir, iki, üç, beş, altı ay.
22:38Hiçbir şey değil.
22:40Yani bunları tavsiye ederim.
22:42Ailelere.
22:43Tatlı dille, güzel.
22:45Güzellikle, iyilikle.
22:47Oturacaklar, kendiliğe anlaşacaklar.
22:49Yani bu böyle.
22:51Tamam be, tamam onu değiştireyim.
22:53Peki.
22:55Bazı alttan o alacak, bazı adam alttan alacak.
22:57Böyle yani bir hayat geçer.
22:59Ama ben illa dedikabı, ben dediğini yapayım olmaz.
23:02Yok ben gideyim adamdan sonra şunu,
23:04kuaförü, afedersin, ver.
23:06Bir, iki, üç, beş, altı ay.
23:08Bir, iki, üç, beş, altı ay.
23:10Bir, iki, üç, beş, altı ay.
23:12Kuaförü, afedersin, ver.
23:14Bir buçuk, iki milyar.
23:16Adamına soracaksın, nereye gidilecek?
23:18Düğünlerde olur.
23:20Düğüne gideceksin, oraya bir yere olur.
23:22Ama her gün git, oraya, buraya.
23:24Evlat, geçinmek, hayat şartları.
23:26O zamanlar biz bakmadık.
23:28Ucuzluk vardı, öyle zor zor.
23:30Sıkardık, biz nereden bu kadar bu şeyleri yapalım?
23:33Yapamıyorduk.
23:36Ben çarık bulamıyordum, çarık.
23:38On yaşına çarık bulamıyordum, memleketten gelmeden.
23:40Kara lastikli evdi o.
23:42Bayrampaşa'yı hep çamurda gezdik, çamurdu.
23:45Ama nasıl geçindik, hep öyle.
23:47Hırtımda, çarşı kapıya git, gel hep bunlara.
23:50Kolaydır.
23:52Abim var, annem var, çoluklar var.
23:54Hepimiz.
23:56Hayat böyle geçiyor.
23:58O da bana bir şey dememiştir, ben de ona.
24:00Gele onun, elleri tutmaz.
24:02Seni dediğim, yıkamaktan, kaplardan, onun temizlikten.
24:06Yoktu böyle plastik.
24:08Saat 5'te kalkardılar.
24:10Gece saat 10'a kadar.
24:12Yemek yap, onu yap, onu yap.
24:14Öbürü gelecek, babam gelecek, anne.
24:16Hep çalışın diyorum.
24:18Kendinizin bir kuruşunuz olsun.
24:20Yani iyi bir şey.
24:22Şimdi hepimiz her şeye karıştık.
24:24Mühim olan, nerelisin, oralısın değil.
24:27İnsan olmak.
24:29Önemli olan, her yörenin insanlığı vardır.
24:32Ben gurur duyarım.
24:33Nereli isterse olsun, insan olsun.
24:35İnsan olsun, doğru.
24:45Buranın da bir hikayesi var işte.
24:47Tuna Nehri'nden gelen su vardı.
24:49Yıllardır burada su akar.
24:52Yaz, kış akar.
24:54Su dersiniz, nereye gidiyor?
24:56Gidiyor işte, buradan.
24:58Yüzlerce kilometre.
25:00Yüzlerce kilometre.
25:02Gidiyor işte, buradan Ataköy falan.
25:05Tekmeceye kadar, göle kadar gidiyor su.
25:08Bu suyun hikayesi.
25:10Bizim aşağıda bir köy vardı.
25:12Ahmet Pozan'ın kahvesi vardı.
25:14O zaman Ahmet Pozan köyün ağasıymış buralar.
25:17Kahvede oturuyorlar.
25:19Dereden ayran almaya iniyor garson.
25:22Bakıyor, bir tane baston takılmış.
25:24Ele.
25:26Alıyorlar bastonu, koyuyorlar içeriye.
25:28Aradan bir 20 sene geçiyor.
25:30O bastonu arayan çoban varmış.
25:33Çoban, Romanya'da koyun otlatırken
25:36koyuna bastonu atıyor.
25:39Koyun geçsin diye bu tarafa.
25:41Koyun etrafından geçsin diye.
25:44Baston dereye düşüyor.
25:46Dereye düştü mü de,
25:48dereye düştüğünden bu yana
25:50bostan 20 yıldır bastonunu arıyor.
25:52Romanya'dan Türkiye'ye geliyor,
25:54oraya geliyor, buraya en son köye geliyor.
25:56Kaynarca'ya geliyor.
25:58Kaynarca'ya geliyor, gelir gelmez
26:00kahveye gider girmez bastonu görüyor.
26:02Bastonu görünce tamam diyor,
26:04ben diyor bastonumu buldum diyor.
26:06Selamun Aleyküm diyor,
26:08köylüye giriyor bay içeriye.
26:10Buyurun diyor, hoş geldiniz diyor.
26:12Bir çay alabilir miyim alıyorum.
26:14Burası sahibi kim diyor.
26:16Bizim köyün ağası çıkıyor işte.
26:18Benim diyor.
26:20Buyurun diyor, böyle böyle bir mevzu oldu diyorlar.
26:23Ne anlatır mısınız diyor.
26:25Ben diyor çobandım diyor.
26:27Bastonu fırlattım hayvanlara.
26:29Baston da dereye düştü.
26:31Ben 20 yıldır bu bastonun peşinde
26:33yürütülüyorum köy köy.
26:36Sonunda Kaynarca'da buldum bu köyü.
26:39Bastonu.
26:41Bastonun hikayesini anlat diyor.
26:43Bastonda diyor,
26:45bu kadar 40-41 tane altın var diyor.
26:47Yok diyor olamaz diyor.
26:49Baston hafif hafif baston.
26:51Ama adama verin diyor bastonu
26:53ben size göstereyim diyor.
26:55Doğru mu söylüyorum, yalan mı söylüyorum.
26:56Hemen garson getiriyor bastonu.
26:58Masaya koyuyor.
27:00Masadan sonra adam açıyor bastonu.
27:02Ağaç bastonu.
27:04Öyle bir baston yapmışlar ki
27:06Romanya'da zamanında işte çobanlara.
27:08Çobanlar.
27:10Yani parasız kalırsa
27:12oradan bir yolla gidiyorlar.
27:14Gidiyorlar 2 hafta, 3 hafta.
27:17Köyde tarlada hayvan sürdükleri için
27:19aç kalırlarsa,
27:21ekmek almaları için bastonu
27:23getiriyorlar.
27:25Ekmek almaları için bastonun içine
27:28şey yapmışlar.
27:30Gizli bölme yapmışlar.
27:32Paralarını koyuyorlarmış oraya.
27:34O zaman altın liraymış onlar.
27:36Anlattım size.
27:38Belki 50 sene, 60 sene bilemedim.
27:40100 sene önceki mevzu bu.
27:42Baston mevzusu.
27:45Ondan sonra çıkartıyor.
27:47Masaya dökünce
27:49köyün sahibi diyor tamam diyor
27:51bütün bastonla beraber altınları
27:53alabilirsin.
27:55Ben hiçbir şeyini almayacağım diyor.
27:57Altınların yarısını alıyor.
27:59Yarısını diyor köye bağışlıyorum diyor.
28:02Bastonu da
28:04köyün asın diyor meydanına
28:06atıra kalsın diyor böyle.
28:08O heykelimiz de vardır Kaynarcan'ın
28:10içinde bastonludur.
28:12O hikaye de budur.
28:14Kaynarcan'ın hikayesi.
28:16Eski bir hikaye.
28:22Burası annemle bağımlı.
28:23İşte aldık onları.
28:25Şundan 17 sene önce
28:27buraya aldık onları.
28:29İlk önceki ilk evimiz
28:31şu ileride vardı.
28:33Dağ taraftaydı.
28:35Bu evimizi aldık.
28:37Şimdi biz Bayrampaşa'daki aileyle
28:39amcalarımla beraber oturduğumuz
28:41daire binayı sattık.
28:43Sattığımız için
28:45ufak bir miktar eksik kaldı.
28:47Bayrampaşa'da iki daire aldık.
28:49Ona yatırdık.
28:51Ondan artan biraz parayı da
28:53alınca buraya hemen aldığımız gibi
28:55hemen evi diktik buraya.
28:57Anneyi babayı buraya yerleştirdik.
28:59Biz abi kardeş birinci kat
29:01ikinci kat oraya yerleştirdik.
29:03Sonra biz de buraya geldik.
29:05Annemle bağım burada olunca
29:07ister istemez bir kolun bir ayağın
29:09bu tarafa kayıyor.
29:11Bir de buranın ortamı da güzel.
29:13Bizim bir de
29:15köyümüzde Kaynarca deyip söylemeyeyim
29:17hep bizim taraflı aileler
29:19yaşıyor.
29:21Bizim Makedon tarafı.
29:23Yugoslav bir de Bulgar geçmeni
29:25daha çok.
29:27Bir de köyde bizim babamın
29:29annemin babamın doğduğu
29:31Makedonya'ya benzediğinden
29:33dolayı biz burayı daha çok sevdik.
29:40Çalışkan, girişimci,
29:42dinine ve geleneklerine
29:44bağlılıktan bir adım bile
29:46geri durmadan yaşayan Kaya ailesi
29:48şimdilerde kaldıkları yeri
29:50Üsküp'e benzettiklerini
29:52söyleyince
29:54bizim de hatırımıza
29:56Yahya Kemal Bey adlının
29:58Üsküp'e anlattığı
30:00kaybolan şehir
30:02şiiri geldi.
30:04Üsküp ki Yıldırım Bayezid Han
30:06diyarıdır.
30:08Evladı Fatih Han'a onun
30:10yadigarıdır.
30:12Rüze kubbelerle bizim
30:14şehrimizdi o.
30:16Yalnız bizimdi.
30:18Çehre ve ruhiyle bizdi o.
30:20Üsküp ki Şardan
30:22da devamıydı Bursa'nın.
30:24Bir lale bahçesiydi
30:26dökülmüş temiz kanın.
30:28Üç şanlı harbin arşı
30:30asılmış silahları,
30:32karlardı yaşlı gözlere
30:34bayram sabahları.
30:36Ben girmeden hayatı
30:38şafaklandıran çağa
30:40bir sonbaharda
30:42annemi gömdük o toprağa.
30:44İsa Bey'in
30:46fetihte açılmış mezarlığı
30:48hulyama ahiret gibi
30:50nakşetti varlığı.
30:52Vaktiyle öz vatanda
30:54bizimken,
30:56bugün niçin Üsküp bizim değil?
30:58Bunu duydum için için.
31:00Kalbimde bir hayali
31:02kalıp kaybolan şehir,
31:04ayrılmanın bıraktığı hicran
31:06derindedir.
31:08Çok sürse ayrılık,
31:10aradan geçse çok sene,
31:12biz sende olmasak bile,
31:14sen bizdesin Kenan.
31:21İzlediğiniz için teşekkürler.
31:51İzlediğiniz için teşekkürler.
32:21İzlediğiniz için teşekkürler.

Önerilen