• evvelsi gün
Ülke TV’nin yeni programı Ailem İçin, yuvalarını korumak için ellerinden geleni yapan insanların öyküsünü ekrana taşımaya geliyor. Bu bölümde Kaya Ailesinin hayatına konuk olduk.

Modern dünyanın yozlaşmışlıklarına, sevgisiz kalmış kalplerin soğukluğuna, aile hayatını yıkmaya çalışan kötülüklere tüm gücüyle karşı duranların mücadelesi Ailem İçin ile ekrandaki yerini alacak. Her hafta farklı bir ailenin yaşamından örneklerin yer bulacağı programda izleyicilerin kalplerine dokunulacak. Türk halkının geçmişten bugüne taşıdığı aile kavramını gelecek nesillere doğru aktarmak için örnek ailelerin yaşamları ‘Ailem İçin’de ekrana gelecek. Mutlu aile olabilmenin sırları, fedakarlıklar ve toplumun yapı taşı ailenin önemi ‘Ailem İçin’le Ülke TV’de.

Ailesini bir arada tutmak ve mutlu olmalarını sağlamak için yapılan fedakârlıklarla dolu gerçek hayat hikâyelerinin anlatıldığı Ailem İçin her Cumartesi Ülke TV’de.
Döküm
00:00Kötülüğün seyirci üstünlüğü vardır derler, oysa iyilik ve güzellik bir yeraltı nehri gibi dipten ve derinden sessizce akar.
00:26Modern dünya ya da ahir zaman kötülükleri, çirkinlikleri, çarpıklıkları konuşmaya, izlemeye değer buluyor.
00:35Biz de diyoruz ki, hayır, kötülüğün seyirci üstünlüğü iyiliğin gücüne galebe çalamaz.
00:43Sevgiyi, merhameti, dayanışmayı, cazip, anlatılmaya değer bulmayan bütün anlayışları reddediyoruz.
00:52Diyoruz ki, bu cihanda bizim de bir hünerimiz varsa, millet olarak ilk sıraya aile olabilmeyi yazalım.
01:01Huzur veren insanları seviyorum. Deniz gibi berrak, coşkulu, alabildiğine mavi, umut dolu.
01:30Cemal Süreyya
02:00İlla ölüm vardır, ölüm. İnan kardeş, vardır ölüm.
02:24Bu dünyanın hepsi zulüm. İlla ölüm vardır, ölüm.
02:43Özledim kimseler gelmez. Oğlun kızın halin bilmez.
03:02Dünya hali belli olmaz. İlla ölüm vardır, ölüm.
03:21Zeyen Köklü
03:30Ben bir Zeyen Köklü, 77 yaşına girdim. 5 tane kızım var, 3'ü evli, 2'si bekar. 3 kişi evde yaşıyoruz, 3'ü de evli dışarıdalar.
03:43Dengeli, akıllı ve dozunda konuşan, yüzünden tebessümü hiç eksik olmayan, sustuğunda bile etrafına huzur veren bir insanı kim sevmez ki?
03:55Müzeyyen Köklü için de onu tanıyanlar tıpkı şairin dediği gibi, huzur veren insan diyorlar ona.
04:04Nasıl evlendim ben? 59'da okuldan çıktım, 63 yılında evlendim. Enişte halamın oğluydu, askerden gelmiş.
04:16Ben de yetişkin olunca işte evlenmek istiyormuştu. Komşularımdan biri dayının kızını kaçırma diye söylemişler.
04:23Onlar da işte beni görmeye geldiler. Babam dayı olduğu için kıramadı yeğenini.
04:30Beni hemen bir istemeye verdiler. Annem biraz hani karşı çıktı kızım küçük diye ama gene de nasipmiş oldu.
04:37İşimden memnunuyum, Allah razı olsun, mekanı cennet olsun. Beni hiç kırmadı, ben de onu kırmadım. Güzel güzel evliliğimiz 60 yıl sürdü.
04:46Etrafında sabrı, merhameti, çalışkanlığı, becerikliliğiyle bilinen Müzeyyen Hanım eşiyle tam 60 yıl bir yastığa baş koymuş.
05:04Eşinin ömrünün son dört yılında Alzheimer olması yükünü artırsa da hem kısmi felç geçiren kızı Cemile'ye hem de eşine bakmış.
05:18Belki de her tebessümünde yüzünde açan çiçekler ailesi için elinden geleni yapmanın verdiği bu huzurdandır.
05:27Müzeyyen Hanım eşinin vefatının ardından şimdi kızıyla yaşıyor ama ille de komşuları, ille de en sevdiği akrabalarıyla sık sık bir araya gelerek.
05:426 sene çocuğum olmadı. Ondan sonra işte doktorlara gide gele, ondan sonra Rabbim verdi.
05:51İlk kızım işte 68 doğumlu, 69 doğumlu oldu 6 seneden sonra. Ondan sonra hepsi peş peşe oldu.
05:59Bir yaş arayla, iki yaş arayla, üç yaş arayla hepsi üst üste oldu yani.
06:04Bu üçüncü kızım doğdu. Doğduktan sonra bir buçuk yaşına girdi. Felç açısı yapılıyordu o zamanlar.
06:12İki kere yaptırdık, üçüncüyü yaptıramadık. Zamanı gelmedi herhalde.
06:17O senenin çocukları da genelde Ağustos ayında hep böyle ateşli hastalıktan felç oldular.
06:24Benim bu kızım da işte bir buçuk yaşındaydı, ikiye geliyordu. Bir anda, bir gece bir ateşlendi, havale geçirdi.
06:32Hemen biz bunu doktora götürdük, düzce işte hastanesine.
06:36Orada dedi havale geçiriyor bıçağını, siz bunu dediler, doğru İstanbul'a getirin dediler.
06:41Birden bunun sağ tarafı birden felç oldu. İşte bir buçuk, iki yaşında.
06:46Doktora götürdük. Orada işte doktor müdahale etti. On gün hastanede falan kaldık.
06:52Tekrar geldik. Sen tekrar bir daha bir hikaye sor. Bir daha bir felç daha geçiriyor iki kere.
06:58Ondan sonra orada birden ayaklar zambul zambul oldu. Konuşamadık, hiç konuşma yok.
07:03Bir günde on tane doktorun elinden geçti İstanbul'da.
07:08Bir tanesi dedi ancak bu dedi, biraz hani 6-7 yaşlarına geldiği zaman dedi inşallah konuşacak dedi.
07:14Çünkü öbür doktorlar hiç biri söylemedi ki bu konuşacak diye.
07:18Sonra işte Allah nasip ettiği 6 yaşına girdiğinde şurada şu kapının yanında bir ağzından bir atla diye bir kelime çıktı.
07:26Ondan sonra biz sevindik. Ondan doktora gide gele çok şükür elhamdülillah konuşmadı dediğim işte öylesine konuşuyordu.
07:35Sonra bu şey okulları açıldı. Engelli okulları açıldı.
07:39Engelli okullarına gönderince bu benim kızım daha çok açıldı. Kendini faal yaptı.
07:44Şimdi Allah'a hamdolsun kendi idare edecek kadar konuşabiliyor. Çok şükür elhamdülillah.
07:54Bir anne için dünyanın en güzel kızı kendi kızı değil midir?
07:59Can yoldaşım dediği kızı Cemile'yi gözünün önünden hiç ayırmıyor Müzeyyen Hanım.
08:06Anne kız dayanışması için de geçmiş acıları birlikte yüklenip olan ya da olabilecek tüm zorlukları da birlikte göğüslemek ikisini de güvende hissettiriyor.
08:19Ben Cemile'yi okuyordum. Arkadaşlarım var. Akşamdan hazırlandım.
08:34Kahvaltı ediyorum, kesiniyorum. Bayağı seviyorum.
08:40Cemile'nin bir günlük hayatı işte sabah kalkar, kahvaltısını yapar, güzel giyinir, okul saatini bekler.
08:47Telefon geldiği zaman hemen koşa koşa servisine koşuyor, gidiyor okuluna.
08:52Okuldan geldikten sonra karnı tabii acıkıyor, kendine göre çay demliyor, bir şeyler yapıyor, karnını doyuruyor.
09:00Ondan sonra odasına çekilip televizyonunu açar, televizyona bakar. Cemile'nin hayatı bu.
09:05Eğer bugün Cemile saçına türlü çiçekli beyaz tokasını neşeyle takıp her gün özenle hazırlanıp okuluna gidebiliyorsa bu annesi Müzeyyen Hanım'ın sevgi dolu kalbinden taşan merhametindendir.
09:36Cemile'nin yaşı şimdi şu anda 73 doğumlu olduğuna göre 51 yaşında.
09:42Okulda inci boncuk, inci boncuk çiziyorlar buna başka bir şey yapmıyorlar.
09:47Böyle inci boncuk çiziyorlar yani öyle okuma yazma okulu değil.
09:5120 yıldır gidiyor. Çok değişir.
09:53Ben Cemile için maşallah kendini kurtardı.
09:57Şimdi Cemile için bana bir şey yaptırmıyor.
10:00Kendini kendi idare ediyor yani.
10:02Cemile patron maşallah.
10:04Sözünü dinliyoruz biz Cemile'nin.
10:06Eşim de gene Allah razı olsun yardımcıydı.
10:08Öyle ilaçlarına falan hep yardım ediyordu.
10:11Ondan şikayetim yok.
10:13Ama işte oldu mu oluyor.
10:15Hastalık Rabbim verdi mi veriyor.
10:17Öbürkülerimde bir şey yok.
10:19Yani sadece bunda oldu işte.
10:21Üçüncü numaramda.
10:22Ben üzülmez miyim?
10:23Anneyim.
10:24Çok üzüldüm.
10:25Üzülmez miyim?
10:26Eşim de çok üzüldü.
10:27Üçüncü numara.
10:29Hani olmadı olmadı çocuklarımız ya.
10:32O böyle olduktan sonra hepsini çok sevdik.
10:35Ama bu hasta olunca çok üzüldük biz.
10:38Çok üzüldük.
10:39Yani hani maddiyat durumunda o zaman o kadar iyi değil.
10:43Gene Allah razı olsun hep götürdük.
10:45Yani her ayda hastaneye götürüyorduk iyi olsun diye.
10:49Ama işte bu kadar iyi oldu.
10:51Çok şükür Elhamdülillah.
11:00Gece bu hiç durmadı.
11:02Ağlıyor ağlıyor.
11:03Ben devamlı sallıyorum.
11:05Hani bakıyorum ama ateşlendiğini anlayamadık biz bunu.
11:09Sonra sabaha kalktık işte.
11:11Eşim çalışmaya gidecekti.
11:13Yer sofrasında yemek yiyorduk tabii.
11:15O zamanlar böyle imkanım vardı.
11:17Sofra kurduk.
11:18Sofranın başına oturttuk böyle yemek yiyirken.
11:21Birden devrildi bu.
11:23Birden devrilince.
11:25Burada işte sedir vardı.
11:27Sedirin üstüne yatırdık.
11:29Başladı ağız burun iki tarafı titremeye.
11:32Havale geçiriyor.
11:34Havale geçiriyor dedik.
11:35Hemen işte aldık çocuğu götürdük doktora.
11:39Doktor da hastanede bir akşam kaldık.
11:42O akşam da 10 dakikada bir havale geçirdi.
11:4510 dakikada bir havale geçirdi.
11:47Ondan sonra doktor da çok güzelmiş bu kız falan dedi.
11:50Yazık oldu falan dedi işte.
11:52Sonra işte yarınsı günü hemen biz İstanbul'a bunu getirdik doktora.
11:55Bu böyle başladı yani.
11:57Ondan sonra devam etti bunun hastalığı.
12:10Eskiden çamaşır nasıl yıkıyorduk?
12:12Çeşmelerimiz vardı yukarıda.
12:14Şu caminin yanında çeşmemiz vardı.
12:16Oradan bakırlarla su getiriyorduk eve.
12:19Evde suları ocakta ısıtıp elimizde yıkıyorduk böyle.
12:24Yıkadıktan sonra tekrar çeşmeden su doldurup geneleyenlerde durlayıp onları asıyorduk buraya bahçelere.
12:32Ondan sonra kuruduktan sonra topluyorduk evimizi.
12:35Hep böyle yani bakırlarla umuzda hep suları öyle taşıdık da yıkadık.
12:40Öbür mahallede böyle çamaşırhane vardı.
12:43Bazıları oraya gidip hani böyle büyük kazanlar oluyordu.
12:47Kazan koyuluyordu.
12:48Onların yanına da yıkamaya gidebiliyorduk.
12:50Yani bizim çamaşır yıkamamız böyleydi.
12:52Sonradan artık çamaşır makineleri çıktıktan sonra evimizde çamaşır makinesi aldık böyle merdaneli.
12:59Onlarla yıkamaya başladık.
13:01Bizim hayatımız işte böyle geçti.
13:03Yani seneler senesi hep elimizde yıkadık çamaşırı.
13:06Doğal gazı daha yeni aldık.
13:08O zamandan soba kullanıyorduk.
13:09Soba yakıyorduk.
13:10Sobamız vardı.
13:12Odun alıyorduk, kömür alıyorduk.
13:13Kömür yoktu zaten de fındık kabuğundan.
13:15Sobalarımızı öyle tutuşturuyorduk.
13:17Öyle ısınıyorduk.
13:19Odalarımızda yani ısınmıyordu çoğunlukla.
13:21Sobanın üstünde güğüm koyardık böyle.
13:24Isındıktan sonra o güğümü yatağın içine koyardık.
13:28Yorganı da örterdik üstüne.
13:30O buharınla yatağın içi ısınsın da yatağa yatalım diye.
13:34Ondan sonra o ısındıktan sonra güğüm alıp tekrar koyardık sobanın üstünde.
13:38Öyle yani giriyorduk yatağın içine.
13:41Öyle günlerimiz vardı.
13:42Çok gar yağardı.
13:43Çok böyle dize boyu gar yağardı.
13:46Suya gidemeyince garları getirip bakırlarda sulandırıp suyundan onları kullanıyorduk.
13:52Yani önceden çok zahmet vardı.
13:54Şimdiki bu hayat neredeydi? Nerede?
13:56Şimdi hayat çok güzel ama hastalık da var.
14:00Geçimsizlik de var.
14:03Boşanmalar da çok arttı.
14:04Bulaşıkları elimizde yıkıyorduk.
14:06Bulaşık deterjanı nerede?
14:08Eski çorapları böyle katlayıp dikiliyordu.
14:11Onlara savun sürüyorduk.
14:13Tencerelerimizi öyle yıkıyorduk.
14:15Başka yıkacak bir şey yoktu yani.
14:18İşte rahatlık dedim ya rahatlık.
14:20Rahatlık batıyor.
14:22Telefonlar çıktı.
14:23Bu internetler çıktı.
14:24Herkes işte rahata kavuştu.
14:26Şimdi mesela gençlere gelinlerimiz olsun kızlarımız olsun şunu hani şöyle yap deyince ters anlaşılıyor.
14:32O zamanlar bize bir şey söylendi mi biz korkudan yapardık yani hiç çekinmezdik.
14:38Şimdi telefon ellerinde.
14:40İnternete bakmaktan şey yapmaktan orada işi dursa da orada telefona bakıyor orada dursun işin.
14:46Onu önemsemiyorlar ki ne zaman canımızı isterse o zaman yaparız diyorlar.
14:50Öyle.
14:52Böyle işte.
14:53Şimdiki geçimsizlikler ondan oluyor.
14:56Kocası ailesini dinlemiyor.
14:59Eşi kocasını dinlemiyor.
15:01O ben biliyorum. O sen biliyorsun. Öyle yapıyorlar.
15:03Ondan boşanmalar çok oluyor.
15:05Para çok ama boşanma da çok.
15:07Bizim eski insanlar nerede? Çekiciydi.
15:09Tarlalarda canımız çıkıyordu.
15:11Akşama gece saat ezandan sonra tarladan geliyorduk.
15:15Ondan sonra tekrar suya git bakırlarla suları taşı getir.
15:19Yemek yapacaksın yemek pişireceksin de ondan sonra yemek yiyeceksin.
15:22Ondan sonra çocuğunla eğleneceksin.
15:24Gece sabah ezanda kalkıp yine tarlalara gideceksin.
15:27Tarla peşinde bahçe peşinde.
15:29Öyleydi yani.
15:31Şimdi nerede?
15:32Tarlabaca yok.
15:33Herkes her şey rahat.
15:34Eskiden ne yerdik?
15:36Çay zaten yoktu.
15:38Sabahleyin kalktık mı umut çorbası.
15:41Tahrana çorbası.
15:43Ondan sonra başka bir şey yoktu.
15:46Öğlende mesela akşamda işte lahana dolması.
15:50Pırasa yemeği.
15:52Keşkek yemeği.
15:54Bunlardan yani vaktimiz geçti.
15:56Yani hiç yemek bulamayınca da ben mesela şey yapardım.
15:59Tuzla biberi karıştırdım.
16:01Bana adım ekmekle onu yerdim.
16:03Sirkenin içine yağ atardım.
16:05Ben okuldan geldiğimde yemek olmayınca annelerimiz tarlalarda.
16:09Ona ekmek banıp da onu yiyip öyle giderdim yani.
16:12Böyle günlerimiz vardı bizim.
16:14Şimdi rahatız.
16:15Elhamdülillah ama hastalık da çok.
16:17Hastalık niye çoğaldı?
16:19Rahatlıktan mı çoğaldı?
16:20Bilmiyorum ki.
16:21Neden çoğaldı?
16:22Ben de bilmiyorum.
16:23Neden çoğaldı?
16:24Şey yediklerimiz hep ambelajlı olduğundan mı?
16:27Neden oldu bilemiyorum.
16:29Gene biz buralarda kendimiz yaptığımız bahçemizden yine iyi kötü yiyoruz yani.
16:33Ama o şeydeki İstanbul Ankara büyükşehirlerimizde onlar da yok.
16:39Hep hazır.
16:40Hep hazır.
16:41Biz gene bahçemizden çıkanlardan yine biraz daha iyiyiz yani.
16:50Yemeğin birleştirici gücüne inanmamak mümkün müdür?
16:54Tek başına yenen bir yemekle muhabbetle yenen yemeğin tadı, bereketi aynı olur mu?
17:04Tütün yapmak
17:08Bizim zamanımızda tütün biliyor musunuz?
17:11Bilmiyorum.
17:12Tütün yapılıyordu.
17:13Tütün biliyor musunuz?
17:14Bizim tarlalarımızda şimdi piri çekiliyor ama hep tütün yapılıyordu.
17:19Biz tütünden göz açamıyorduk çalışmaktan.
17:22Hem çocuklar var hem tarlalarda tütünlerimiz var.
17:25Sabah ezanına kalkıp tütün kırmağa gidiyoruz.
17:28Ondan sonra oradan kırdıkları saat 10'dan eve gel.
17:31Karnımızı doyuruyoruz.
17:32Tekrardan sonra tütünleri çizmeye gidiyoruz.
17:35Yani işimiz çoktu.
17:36Çok işimiz vardı.
17:37Sonra benim çocuklar olduktan sonra eşim de tekene girdi.
17:41Çalışmaya girince biz tütünü bıraktık.
17:44Tütün yapmayı bıraktık.
17:46Ondan sonra işte başka şeyler yaptık.
17:49Yonca ektik, mısır ektik, fasulye ektik.
17:53Yani yapmadığımız hiçbir şey kalmadı bizim.
17:56En sonunda pirinç ektik.
17:5820 sene pirinç yaptık.
18:00Artık eşim de yaşlandı, ben de yaşlandım.
18:0360 sene beraberliğimiz oldu yani eşimle.
18:06Ondan sonra her şeyi bıraktık.
18:08Biz tarlayı, baca işini bıraktık.
18:10Evde kendi.
18:11Eşimle bu sefer 6 sene azarım oldu yatak.
18:152 senesi öyle böyle geçti.
18:174 sene yatalak azarım hastası oldu.
18:20Ondan sonra işte sizlere ömür gitti.
18:24Çocuklarımla beraber kaldım.
18:263 evlendi eşimin zamanında.
18:28İkisi de yanımda beraber oturuyoruz.
18:31Hayatım böyle geçti benim.
18:59İlla ölüm vardır ölüm.
19:09İnan kardeş vardır ölüm.
19:20Bu dünyanın hepsi zulüm.
19:29İlla ölüm vardır ölüm.
19:39Özledim kimseler gelmez.
19:47Oğlun kızın halini bilmez.
19:57Dünya hali belli olmaz.
20:07İlla ölüm vardır ölüm.
20:17Eşim benim biraz içine kapanıktı.
20:19Böyle hani dışarıda çok konuşurdu ama eve geldim öyle pek hani şey konuşmazdı.
20:26Ben de ona kızardım yani hani emekli oldu.
20:28Emekli olduktan sonra böyle eve kapanma.
20:31Hani biraz dışarıya çık konuş derdim.
20:34Bak biz hani bayanlar bir yere gidiyoruz.
20:37İçimizi döküyoruz anlatıyoruz yani.
20:39O da hiç evden çıkmaz devamlı evdeydi.
20:41İşte öyle ola ola demek kafası şey oldu.
20:44Hayzar masası oldu.
20:45Evde televizyonuna bakardı.
20:47İşte evde bir hani yapılacak bir şey varsa onu yapardı.
20:50İşte bahçe yapıyorduk şurada evin önünde.
20:52Bahçelere gidip geliyordu.
20:54Öyleydi yani hayat öyle geçti.
20:56Emekli olduktan sonra.
20:58Biraz da tabii yaşlılık olunca artık.
21:00O da tabii 75 tabii 80 yaşına girdi.
21:03Akraba evliliği.
21:05Bak babam işte ablasını kıramadı.
21:08Aslında annem hiç istemedi.
21:10Hani zaten biz akrabayız dedi yani.
21:13Akraba olmaz dedi.
21:15Ama gene de işte babam verdikten sonra.
21:18Sesimizi çıkartamadık.
21:20Yani iyi değil.
21:22İyi değil akraba evliliği.
21:24Mesela hasta olduktan sonra akraba evliliğinden oldu dediler bunu.
21:28Çocuk hani akraba evliliği olduğu için felç oldu dediler.
21:32Ama doğumda bir şey yok dedi.
21:34Bu doğduktan sonra oldu benim çocuğum hani böyle.
21:51Ben buraya evlendim ama öbür mahallede kendi evimiz var.
21:54Şu mahallede kendi evimiz var.
21:56Bahçemiz vardı böyle aynı.
21:59Eski zaman gelinleri nasıl olur.
22:02Öyle işte gelinlik giydirdiler.
22:04Ama bir şey aklım ermiyor.
22:06Sandalyede ayaklarım yere basmıyor.
22:09Küçük inmiyor ayaklarım.
22:11O şeyine koyuyorum böyle ayaklarımı.
22:13Hiç gram oluyor ama gramın olduğundan da haberim yok.
22:16Bir ay naşanlı durdum.
22:18Bir ay naşanlı duruncası bize geliyordu.
22:22Hani gene ben naşanlıyım mı?
22:24Bak çocukluk aklı.
22:26Anne abi hoş geldin diyorum ben.
22:28Allah'ım yarabbim.
22:30Ya annem dedi ki kızım sen ne yapıyorsun?
22:32Üç günde bir geliyor bize.
22:34Üç günde bir geliyor.
22:36O geldiğinde tabi iki katlıydı evimiz.
22:38Eski ama.
22:40Onun yanına mecbur çıkıyordum ben.
22:42Çıkınca bu sefer tabi çekiniyorum.
22:44Hoş geldin Orhan abi diyorum gene.
22:46Annem bizi yalnız bırakmamak için hemen geliyordu yanımıza.
22:49Beş on dakika oturuyordu.
22:51Ondan sonra tekrar gidiyordu işte.
22:53Nişanlıyımız böyle geçti.
22:55Düğünümüz oldu.
22:56Gar buraya çıkıyor.
22:58Şubat'ın 10'u.
23:00Bir ay naşanlı durdum.
23:02Neyse işte okul vardı.
23:04Okulda benim düğünüm oldu.
23:06Gelin oldum.
23:07Ama nasıl böyle zangır zangır titriyorum soğuktan.
23:11Tacım durmuyor başımda.
23:13Şimdi ben evlendim.
23:14Tabi beraber oturuyoruz halam.
23:16Gayınvalidemdeyim de halam da.
23:18Bir buçuk sene sonra bir gayınım daha vardı.
23:20O evlendi.
23:21Elti geldi.
23:22Eltiden hepimiz bu aşağıda oturuyorduk.
23:24Burada işte öbür oda mutfağımızdı.
23:26Burası şey annemlerin yatak odasıydı.
23:29Biz iki eltiyiz.
23:30Şu üst katta ikinci katta birimiz bir odada birimiz bir odada duruyordu.
23:34Öyle baktığımızda 5 sene tütün yaptık.
23:37O tütünlerin dizilerinde üst kata tabi o zaman tavan yok bir şey yok.
23:42Sandallar böyle asışıyor oluyordu.
23:44Oraları tütünlerimiz asıyorduk.
23:46Biz eltiden 5 sene beraber arada durduktan sonra artık annem dedi ki Allah rahmet eylesin.
23:53Herkesin yuvasını kursun dedi ayrılın dedi.
23:55Ben yukarı ayrıldım.
23:57Elti bu orta katta kaldı.
23:59Gayınvalidem gelişte halam gelip burada kaldılar.
24:01Ondan sonra işte hayatımız böyle sürdü.
24:03E oğlanlar bakıyordu.
24:05Oğlanlar bakıyordu.
24:07Mesela ayrıldık ama aldıkları şeyi doğru annelerin yanına giriyorlardı.
24:12Orada pay edip herkes evine geliyordu.
24:15Geçimimiz böyleydi yani.
24:17Kalabalık bir evde büyümek ve daha sonra kalabalık bir eve gelin giderek
24:27yıllarca aynı çatı altında eltisi ve çocuklarıyla kaynana ve kayınbabasıyla birlikte yaşamak
24:35kimine göre çile çekmek gibi gelebilir.
24:39Tuzla biberi karıştırıp ekmeğine katık yapacak kadar yokluk görmeyi kimileri
24:47maddi imkansızlık altında ezilmek ve fakirlik olarak değerlendirebilir.
24:53Oysa ki 60 yıllık evlilikleri boyunca Müzeyyen hanım ve eşi yaşadıkları zor günlerden
25:01sabırlı, metanetli, kanaatkar, üretken ve güçlü insanlar olarak çıkmışlar.
25:09Kazandıkları bu meziyetlerle orta halli geçim şartlarında komşularına, akrabalarına
25:17yaptıkları iyilikleri göstere göstere değil, incitmeden aileden birinin yarasını
25:25sarar gibi yapmışlar.
25:28Yaklaştıkça yeşil kubbe görünür, yaklaştıkça yeşil kubbe görünür.
25:44Kubbeyi görenler yere serilir, kubbeyi görenler yere serilir.
25:58Çağrışarak salat selam verilir, çağrışarak salat selam verilir.
26:13Merhem sürülmedi kardeş yaramsızlar, dertli gönlüm Medine'yi arzular.
26:28Benim arkadaşlarımdan gidenler vardı.
26:32Böyle hep giden giderken benim hep yüreğim cızlardı yani.
26:37Ben hani gidemiyorum diye.
26:39Başlangıçta söyleyemiyordum acaba beni gönderir mi acaba göndermez mi diye.
26:44Sonradan işte dedim benim arkadaşım Ümriye'ye gidiyor beni gönderir misin dedim.
26:50Hacılığa gideceklerdi.
26:54Düşündüm düşündüm tamam dedi gönderiyorum seni Hacı'ya dedi.
26:58Sonra eltimler geldi buraya biz Hacı'ya gidiyoruz dedi sen de geliyor musun?
27:03Tamam ben de geliyorum amcan gönderiyor dedim yeğenime.
27:07Biz üç dördümüz yazıldık Hacı'ya yazıldık önce.
27:11Neyse Hacı'ya yazıldık sıra bekliyoruz.
27:15Şimdi bir akşam oruçluydum ben de böyle Recep ayıydı.
27:19Bir haber geldi akşam ezanında ama nasıl ağlıyorum ben biliyorum ama niye çıkmıyor niye çıkmıyor diye.
27:25Ya sen niye bu kadar üzülüyorsun elbet çıkacak diye bana.
27:28Sonra bir akşam üzeri işte böyle kendime yemek hazırlıyordum.
27:31Bir telefon geldi koşa koşa açtım telefonu.
27:35Kimle görüşüyor Müzeyyen Köklü.
27:37Gözünüz aydın dedi Hacılığınız çıktı dedi bana.
27:40Ben o zaman bir ağladım bir ağladım sevincimden.
27:44Ondan sonra işte eltim nereye çıkmadı bana çıktı.
27:47Ben o sene önce Hacı'ya gittim.
27:50Ondan sonra Hacılığımı yaptım geldim.
27:52Doyamadım oranın tadına.
27:54Yine seneye yine bir arkadaşlarım gidiyordu Hacı arkadaşlarım.
27:57Biz dediler Ömrü'ye gidiyoruz geliyor musun bana?
28:02İstiyorum ama eşime söyleyemiyorum.
28:04Anca bir sene olmadı daha Hacı'ya gittim.
28:07Yine aman dedim benim ağzıma vurmayacak ya söyleyeyim.
28:11Köklü dedim benim arkadaşlarım Ömrü'ye gidiyorlarmış beni gönderiyor musun?
28:15Tamam dedi gönderiyorum dedi.
28:17Senesine bir daha gönderdi beni.
28:19Allah razı olsun.
28:20Kendi gitmiyordu işte şey uçaktan korkuyordu.
28:24Uçağa binmekten korkuyordu.
28:26Ya onda bir şey yok dedim size de gelmedi.
28:29Devresi seneye gitti yine arkadaşlarım aynı arkadaşlar ama.
28:34Yine Ömrü'ye gidiyoruz dediler.
28:36Yine dedim eşime arkadaşlarım yine git dedi.
28:39O sene yine gönderdi beni.
28:41Yine giden beraber yine gelmedi.
28:43İşte öyle öyle Allah razı olsun.
28:45Beni Ömrü'ye gönderdi Hacı'ya gönderdi.
28:47Her yere gönderdi.
28:48Bütün ne kadar geziler varsa her yere turla beni gönderdi.
28:53Kendi gezmiyordu.
28:54Ama kendi önceden çok gezmiş.
28:56Bekarlığında İstanbul'larda çalışmış.
28:59Ankara'larda çalışmış.
29:00Gezmeye doyduğu için işte evlendikten sonra pek gezmeyi sevmedi.
29:04Hayatımız böyle geçti yani.
29:16Mesela açlıktan tadalım.
29:19Hakk'a niyaz edelim.
29:20İzin verin gidelim.
29:22Çekiminiz mübarek olsun.
29:26Dağ üstünde bağ olsun.
29:28Oğlun kızın sağ olsun.
29:29Bütün komşularınla çekimimiz mübarek olsun.
29:33Okumalarımız çok oluyordu bizim.
29:35Hele benim bu evde zikirler çekilirdi.
29:37Okumalar yapılırdı.
29:39Her hafta perşembe geceleri bütün komşularımızla okuma yapıyorduk.
29:43Ben de yani o zamanlar daha gençtim ya.
29:46Sesim de iyiydi.
29:47İlahiler, Kur'anlar çok güzel oluyordu.
29:55Kubbe görünür, yaklaştıkça yeşil.
30:01Kubbe görünür, kubbeyi görenler yere serilir.
30:12Kubbeyi görenler yere serilir.
30:19Çağrışarak salat, selam verilir.
30:35Merhem sürülmedi kardeş yaramsızlar.
30:42Dertli gönlüm Medine'yi arzular.
31:00İyi bir evlilik nasıl olur?
31:02Önce sevgi, saygı, zekat et.
31:06Onlar olduktan sonra evlilik güzel yürür.
31:09Sen onu anlayacaksın, o seni anlayacak.
31:11Yani her şeyi kusur görmeyeceksin.
31:14O hırslandığı zaman sen susacaksın karşıda.
31:18Ben mesela kızdığım zaman eşim susacak.
31:21Yoksa evlilik böyle olur.
31:23Ama her şeyi ben biliyorum, ben söylüyorum dersen o evlilik yürümez.
31:26Eşim mesela konuşuyorsa bana, hanımefendi konuşuyorsa benim de kızdığım şey olur ama benim susmam gerekiyor.
31:31Susarsam onun karşısında kavga, gürültü olmaz.
31:35Ama ben de konuşurum, o da konuşursa bu sefer ne olur? Ortalık karışır.
31:39Böyle geçim bozuluyor zaten.
31:41Şimdiki gençlerimize söylüyorum biraz kendilerini frenlesinler.
31:46O konuşurken o konuşmasın, eşi konuşurken sen susacaksın.
31:49Sen konuşurken eşin susacak.
31:51Yoksa evlilik böyle yürür.
31:53Önce sevgi, saygı lazım.
31:55Biraz daha işte maddiyat.
31:57Maddiyatın iyi olursa daha güzel oluyor evlilik.
31:59Bizim zamanımızda biz istediğimizi söylesek bile alınmıyordu.
32:05Yokluk vardı çünkü, yokluk vardı.
32:07Ama şimdiki zamanda her şey var.
32:09Var.
32:11Alamadıkları zaman gençler ne oluyor bu sefer?
32:13Kavga çıkartıyorlar.
32:15Kavga çıkıyor.
32:17O yüzden biraz karşılıklı anlaşmak lazım.
32:20Anlaşabilmek lazım.
32:22Şunu yapalım, bunu yapalım diye birbirlerinden konuşmaları lazım.
32:27Ama biz sustuk.
32:29Bizim eski zaman insanlarımız, biz eşimizin karşısından konuşamıyorduk.
32:33Korkuyorduk, korku vardı.
32:35Yok canım nerede, nerede, nerede, her şey tamam nerede?
32:39Mesela hiç böyle çek yatmış, kanepemiş öyle şeyler zaten görmedik.
32:43Bir sedirle, bir yatağımız vardı.
32:47Eski demir karyolarda.
32:50Onlarla geçindik.
32:52Öyle kapacak, öyle şey yoktu.
32:54Öyle bir şey yoktu.
32:57Ben İmran Aktepe.
33:09Bu evin torunuyum.
33:11Burada benim annem buralı.
33:13Bir annem vardı, bir teyzem vardı, evlenmeyen teyzem.
33:17İki tane de dayım vardı.
33:19Hayatları boyunca birbirlerine çok güzel tutunmuşlar.
33:21Dört kardeş bunlar hiç daha birbirlerine of dememişlerdir.
33:25O kadar birbirlerine saygılı ve sevgilidirler.
33:28Hele bir tane teyzem vardı, o bekar teyzem.
33:30Benim kardeşlerim zor kazanıyor parayı diye, zeytini bile üç kere ısıttırırdı.
33:35Hemen bitmesin, şey yapmasın diye.
33:37Bir tane benim dayım vardı, böyle ticareti çok yapardı.
33:40Ticaretten de zarar ederdi.
33:42Ticaretten zarar ettiği için her sene onun teyzem yövmeye gider, onun borcunu ödemeye kalkardı.
33:48Annem de şimdi buraya yakına evlenmiş babamla.
33:52Babam, annem de çok küçük evlenmiş.
33:54Burada annem çok güzel olduğu için bir bey istemiş.
33:57Büyük yaşlı, ileri bir bey.
33:59Anneannem de ben dolum, benim çocuğumu elinden alırlar diye babama vermiş.
34:02Önceden burada, hamam altında yeri var, caminin dibinde evi var deyince bütün şey oymuş.
34:08Zenginlik oymuş.
34:09Babam da bir evin bir oğlu.
34:10Demişler ki seni Kenan'a verdik.
34:12Komşudan komşuya, öyle şimdi kiloyla yağ almak, market yapmak nerede?
34:17Komşu komşuya bir bardak yağ istemeye giderdi.
34:20Bir tabak un istemeye giderdi.
34:23Öyle bir komşuluk vardı.
34:24Öyle her şey bol bol yoktu.
34:25Ama huzur vardı, neşe vardı.
34:27Şimdi gene annemden anlatacağım.
34:29Allah rahmet eylesin.
34:30Annem, genç kızı da bir tane ceketi olmuş.
34:33Bir tane ceket almış kendine.
34:35Hani kıyafet olarak çünkü hep başkalarının kıyafetlerinden giyerlerdi.
34:40Onun kıyafeti, bunun kıyafeti.
34:41Bir tek ceketi olmuş.
34:43Annem evlenirken o ceketini de kardeşlerine bırakmış gitmiş.
34:46Bak o kadar kıymet verdiği ceketi.
34:49Benim kardeşlerim üşür, şey yapamazlar diye evlenirken bile o ceketi alıp gitmiş.
34:54Hani bizim ailede, biz kendi ailemizden bahsedelim.
34:57Bizim ailede dayımların tarafı, şeylerin tarafı çok birbirine tutkundu.
35:01Mesela birinin bir şeyim eksik, hepsi ondan giderlerdi.
35:05Bizim mesela burada birisi öldüğü zaman 40 gün televizyon açılmazdı.
35:09Ölüye saygıdan.
35:10Mesela ölü gün, cenaze günü bizim burada hemen birbirlerine yemek yaparlar.
35:14Ölü evinde yemek pişmez.
35:16Mesela birinin bir derdin var, birinin bir zor zamanı var.
35:18Mesela tarlaya gidilecek.
35:20Komşular beraber ona yardım eder, tarlaya giderdi.
35:23Mesela bir düğün yapılacak, o komşular toplanırdı.
35:26Onun baklavasını, böreğini, yemeğini, her şeyini yaparlardı.
35:29Mesela bir taziyesi mi olacak, bir cenazesi mi olurdu?
35:31O gün o evde hiçbir şey, 7 gün o evde yemek pişmezdi.
35:36Hep bütün komşular onunla yemek yapar, sağdan soldan yemek getirir.
35:40O evde otururlar, o evde taşırlar, o evde pişirirlerdi.
35:43İşte Müzey Yengem, benim burada babaannem rahatsız oldu.
35:47Annem bir buçuk sene, biz burayı annemle beraber, ben o zaman çocuktu, hep annemle buraya kalmaya geliyorduk.
35:53Müzey Yengem'de o zaman çocuklar hep birbirinin üzerine oldu Müzey Yengem'in.
35:57Hep böyle üst üste çocuklar, küçük küçük çocuklar, bir de çok yaramaz çocuklar, çok şey olunca.
36:02Annem de geceleri rahat etsin diye, biz de bunu yatmaya geliyorduk.
36:05Güzel uyusun, gece uykusunu en azından alsın diye.
36:09Annesine bakmıyordu, daha bu Müzey Yengem olsun, dayım olsun, bize bir kere kaş karatmadı.
36:14Bir kere, bize niye buraya geliyorsunuz, niye öyle yapıyorsunuz, niye böyle yapıyorsunuz.
36:18Hani ben burada rahat ettiğim kadar kendi evimde rahat etmezdim.
36:21Dayım evine çok güzel bakardı.
36:23Bütün bu komşuların mesela elektrikli bir malzemesi, bir şey bozuk olsun, hemen gider dayım yapardı.
36:29Hiç kimseye hayır demezdi.
36:31Mesela ben bir şey dertledim, olur yeğenim, olsun yeğenim.
36:34Bak bunu da açacaksın, hemen destek olurdu.
36:37Hani öyle bir dayım vardı, Allah rahmet etsin.
36:39Öbür dayım da gençken öldü, rahmetliyiz.
36:41O da çok babacan, çok yiğit bir dayım vardı orada.
36:44O da çok şeydi.
36:45Biz biraz insanlığımızı kaybettik.
36:47İletişimsiz insanlığımızı kaybettik.
36:49Böyle vefa duygumuzu kaybettik.
36:52Biz demeden ben diyoruz, önceden biz derlerdi.
36:55Şimdi herkes ben demeye başladı.
36:57Bilmiyorum bunu da ilkokulda artık hayat derslerimi, ahlak derslerimi biraz bu.
37:02Biz de anne baba olarak, toplum olarak bu işe önem vermeliyiz.
37:07Çünkü insanlar artık hani senin komşuna açık, sen tok yatabilir misin?
37:12Önceden böyle bir bilinç vardı.
37:14İlk önce komşunu gözetirdin.
37:16Mesela komşunun bir şeyi yoksa bizim annem beni oraya gönderdi.
37:19Maalesef elimde bir şeyle gönderdi, komşuna bir şey getirdi.
37:22O da sana bir şey versin gibi seni yapardı yani.
37:25Ona bir şey göndermek için.
37:26Bir de ruhlarını inciltmemek için çok uğraşırlardı.
37:29Mesela komşunun bir şeyi olsun, üzülmesin gibi hissettirmeden iyilik yaparlardı birbirlerine.
37:34Bu iki tane yengem, iki dayımın hanımı, beşer sene birbirlerinin çocukları olmamış bunların.
37:38Beş sene yengemin olmamış, beş sene öbür hafız yengemin çocuğu olmamış.
37:42Bunlar da düğünler oluyor, duvaklar.
37:44Duvaklarda sadece kadınlar olurdu.
37:46Düğün gününün ertesi günü.
37:48Şimdi derlermiş ki kadınlar, geldi derlermiş hanım gelinin kısır gelinleri.
37:52Benim anneannem çok hanım olduğu için hanım gelini de lakabı takmışlar ona.
37:56Hadi derlermiş ortaya çık bakalım hanım gelinin kısır gelinleri diye.
38:00Bunlar da giderlermiş, şıkır şıkır oynarlar.
38:02Hiç bize niye öyle diyorsunuz?
38:04Neden bu yakıştırmayı yapıyorsunuz hiç demezlermiş.
38:07Mesela okulda da hemen bir müsamile olacak mı?
38:11Müzeyyen gel hadi müsamile oynatayım.
38:14Yani ben böyle çok şeydim yani, küçüktüm ama fualdim yani.
38:18Öyle her şeyin girişken bir insandım.
38:21Komşuluk ilişkilerinde olsun, mahallelerde mesela,
38:25oyna derlerdi çocukluk oynardım giderdim yani.
38:28Öyleydi benim, geçtiğim güzel geçti çok.
38:31Çocukluğum da güzel geçti.
38:34Hani biz en güzel yerde zamanında olmuşuz.
38:37Benim babaannem vardı. Babaannem benim çok güzel yemek yapardı.
38:40Böyle elleri kınalı, saçları böyle kıdalı, rastlıklı, sabahlıklı.
38:48O zamanın şeyinde çok modern, çok şey bir babaannem vardı.
38:51Yemeği de çok lezzetli yapardı.
38:53Mesela önceden malay yapardı, malay yapardı.
38:56Bu simit makarnası, höşmerim, Fatma makarnası.
39:0181 çeşit buranın yemeği var.
39:0381 çeşit yöresel yemek var burada.
39:05Mesela konuralp pilavı, soğan dolması eskilerden.
39:09Höşmerim, her yerin höşmerimi değişik oluyor.
39:12Bizim buranın höşmerim de değişik oluyor.
39:14Höşmerim, malay, işte Fatma makarnası.
39:17Keşkek, unlu mancar.
39:21Değişik değişik var.
39:25Şimdi bu börek tatlı, yufka tatlısı.
39:30Her yerde olmaz bu yufka tatlısı.
39:32Buraya, biraz buraya yöresel ait.
39:44Cemile kızımla beraber geldik.
39:46Anne dedi, benim çok sevdiğim Fatma makarnası var.
39:49Kaşık atma, eski zaman yemeği bu.
39:51Unu yapar mısın bana dedi.
39:52Ben de tabii kızım yaparım dedim.
39:54Şimdi size bu yemeği tarif ediyorum.
39:58Yemeğe ununu koyuyorum, yapmak için.
40:03Bunun ismi Fatma makarnası, kaşık atma.
40:06Eskiden annelerimiz tarladan geldi mi,
40:09hemen çorba niyetine bunu yaparlardı.
40:13Hemen yer sofrası kurup, çoluk çocuk oturup,
40:17kardeşlerimizden yiyorduk bunu.
40:25Hamurumuzun bitmesini bekliyoruz.
40:27Bittikten sonra kaynamaya da başladı.
40:29Kaynadıktan sonra biraz pişecek.
40:31Ondan sonra süt keç yardımıyla
40:35tava alacağız.
40:37Tava aldıktan sonra üstüne, altına keçreyip,
40:42keç bilenler olur mu bilmem.
40:44Biz zamanımızda keç biz biliyorduk.
40:46Keç, keç.
40:47Keç, keç.
40:48Keç, keç.
40:49Keç, keç.
40:50Keşkeş, keşkeş.
40:51Keşkeş, keşkeş.
40:52Keşkeş, keşkeş.
40:53Keşkeş, keşkeş.
40:54Keşkeş, keşkeş.
40:55Keşkeş, keşkeş.
40:56Peki, keşkeş biz biliyorduk.
40:57Ben keş ki yapacağım.
40:59Kimisi fena iyileri sever.
41:00Arzıdan nasıl isterse onu yapar.
41:09Tatma makarnamız pişti.
41:10Şimdi sosunu hazırlıyorum.
41:12Altına biraz keş.
41:14Tatma makarnamızı böyle piştikten sonra
41:18güzelce servis tabağımıza alıyoruz.
41:26İzlediğiniz için teşekkür ederim.
41:28Kanalımıza abone olmayı unutmayın.
41:30Yorum ve beğen butonuna tıklamayı unutmayın.
41:32İyi günler.
41:56Ya ya kimseyi alma sen gönül, sen alma gönül.
42:07Ya benim kimim var, kime yalvarayım?
42:15Kaldır kalbimdeki karayı gönül.
42:22Yemeğin birleştirici gücüne inanmamak mümkün müdür?
42:30Tek başına yenen bir yemekle muhabbetle yenen yemeğin tadı, bereketi aynı olur mu?
42:37Biz hiç fındık toplamadık. Çok hevesim vardı benim.
42:49Biz burada fındığımız olmadığı için fındık toplamasını çocuklarda olunca tütün yapıyorduk, onları biliyorduk.
42:55Fındık olanların vardı da bizim yoktu.
42:57Yövmeye gittim, çocuklar büyüdü artık.
42:59Fındık olandan insan alıyorlar böyle çalıştıracak.
43:03Bu komşularımızla beraber buraya bir araba gelirdi.
43:06Dolardık mahalle birden 20 kişi.
43:09Kızlarımla beraber herkesin çoluk çocuğuyla doğru gidiyorduk Akçakoca'ya fındık toplamaya.
43:15Orada işte saat 8'de işbaşı, 6'da paydos.
43:20Öğlen 1'de yemek molası, 2'de işbaşı.
43:24Böyle işte hep toplamaya gittik yani.
43:26Kendimizde olmadığı için gittik.
43:28Paraları da biriktirdik.
43:30İşte kendimize onu alalım bunu alalım diye harcıyorduk.
43:33Oradan kazandığımız paraları altına almaya uğraşıyorduk.
43:38Kendi üzer başımıza bir şey almaya uğraşıyorduk.
43:40Öyleydi yani.
43:41Ben Emine Özkan.
43:42Köyden geldim, buraya gelin oldum.
43:44Konu var be.
43:46Dört gelindik, dört elti.
43:48Hepimiz bir evde durduk.
43:50Birimiz bir odada, birimiz bir odada.
43:53Dört elti.
43:54Hiçbirbirimize de Allah bilmesin demedik yani.
43:57Hiçbirbirimize şey yapmadık.
43:58İyi anlaştık işte.
44:00Hepimiz ayrı ayrı odaladık, ayrı oturduk.
44:023-4 tane bir evde oturduk.
44:04Kırıldık birbirimize ama kibar dargona.
44:06Birbirimize laf söylemezdik yani.
44:09Kırıldıysa da kibar dargona yapardık.
44:11Öyle şey yaptım.
44:13Küçük geldim ben de.
44:15Müziğen gibi.
44:16Küçük geldim.
44:17Öyle kalabalıktı.
44:18Kayınpederim çok aksiydi.
44:19Leşber kapıdı.
44:21Öküzlerimiz vardı, hayvanlarımız vardı.
44:23Her şey vardı.
44:24Leşberlik, buğday, mısır.
44:27Geldim yorgundan, uykusuzluktan.
44:29Geldim bu akşam.
44:30Gelin oldum.
44:31Yarın sünkün duvak oldu.
44:32O akşam tütün kırmağı.
44:33Haydi saat 12'de tütün kırmağı gidiyorsun.
44:36Hadi kalkalım dediler.
44:37Bugün duvak oldu.
44:38Bugün gelin oldum.
44:39Yarın sünkün duvak oldu.
44:41O akşam baktım küt küt küt kapı vuruyor.
44:44Ne oldu, nereye gideceğiz?
44:46Tütün kırmağı gideceğiz.
44:48Anam saatler 12.
44:5012'de tütün kırmağı gittik.
44:52Haydi gittik öyle tütünleri kırdık.
44:54Geldik bir araba tütün.
44:55Öküz arabalarıyla, şeylerle.
44:57Evin önüne yıktık onu.
44:59Gittik el öpmeye köye.
45:01Köye el öpmeye gittik.
45:02Köyde şey yaptık.
45:03Çok disiplinliydi kayınpederim.
45:05Yemek yedik de.
45:07Çok böyle diz üstü oturduk.
45:09Affedersin hamileyiz böyle.
45:11Hamileyiz.
45:13Dizlerimizin üzerinde yemek yiyeceğiz.
45:15Kayınpederim karnını doyururdu.
45:16Kalkardı bizden evvel.
45:18Haydi kalk git, ibretle ona su koy.
45:20Eline.
45:21O elini ağzını yıkayıp affedersin.
45:23Sen su koyuyorsun orada.
45:24İstersen doy.
45:25İster doymadan kalk.
45:26Bir tane oturup da sonra da yemek yiyemezdik.
45:28Yani öyle çok biz şeydik yani.
45:31Bunlar, biz yani o kadar öyle görmediler.
45:33Kayınpederler öyle ama.
45:34Bizim kayınpeder olmadığı için.
45:35Biz çok gördük yani.
45:36Ya bize karşı gerçekten kötü bir şeydi.
45:39Şimdi tamam saygısızlık oluyor.
45:41Oluyor da.
45:42Şimdi biz beyin yanında, kocanın yanında oturup da
45:46yan yana sohbete bir yemek yiyemezdik böyle.
45:48Sakın ha ona laf atmak yok.
45:50Kayınpederin yanında şey yapmak yok.
45:52Hiç böyle oturup da aramızda birisi otururdu.
45:55Öyle bir şey vardı.
45:57Çocuk ellemek yok.
45:58Ellemeyeceksin çocuğunu.
46:00Kayınvaliden bakardı çocuğa.
46:02Kayınpederin yanında çocuk emzirmek, çocuk şey yapmak, ilgilenmek yoktu.
46:06Öyle işte öyle.
46:08Kayınpederim öyle bir insandı benim yani.
46:10Allah rahmet eylesin.
46:11O benimkinden mazumdu.
46:13Benim kocam çok haksızdı.
46:15Orhan abi, Orhan abi çok iyi bir insandı mahallemizde.
46:19Herkese ilgilenirdi yani.
46:20Öyle bir şey vardı yani.
46:22Çok iyi birisiydi.
46:23Bu dolma düğünlerimizde bizim çok önemlidir.
46:26Bu yaprak, üzüm bağı var.
46:28Üzüm bağını topluyoruz yaprakları.
46:30Yazdan, yetişti mi onları güzel ayın atıyoruz suyuna, tuzlu su koyuyoruz.
46:35Koyuyoruz böyle kavanozlara koyduk.
46:37Şimdi böyle bir zamanlarda, kış günü, düğünlerde, şeylerde hep yaparız yani.
46:42Bu dolma çok önemlidir yani.
46:44Benim düğünüm çok maceralı geçti.
46:47Benim abim çok aksiydi.
46:50Abim de çok aksiydi.
46:52Aksi yerden aksi yere geldim ben.
46:54Ondan sonra sabahleyin oldu.
46:57Saat dokuz buçukta kayınpederin doldurmuş arabaya insanları gelin almaya geliyor.
47:02Bizimkilerde eskiden kız evliliği vardı.
47:04Kız evliliğine geliyor abim geldi buraya.
47:06Sen kız evliliğine gelirken, anam bir de bak gelin almaya geldi adam.
47:10Daha millet yatıyor ondan sonra.
47:12Geldi şimdi gelin alacak.
47:14Geldi şimdi gelin alacak.
47:15Abim dedi ki vermem dedi.
47:17Vermem dedi.
47:18Hiç şey yapma dedi.
47:19Vermem dedi.
47:20Olacak olmayacak.
47:21Bunlar haydi alamadık.
47:23Bir dövüş.
47:24Ondan sonra dövüşle kavgana beni oradan köyden zorla aldılar.
47:28Yani geldik buraya.
47:29Minibüsle geldiler ama otobüsle köye araba çıkmıyor bizim.
47:33Amcam vardı.
47:34Amcamın öküzleri vardı.
47:35Öküzle bu kilimler vardı.
47:37Kırmızı kilimler.
47:38Onlarla gelin arabası yaparlardı.
47:40Melen'den karşıya beni bunu bize bindirmek için otobüse amcam götürdü.
47:46Teslim etti artık.
47:47Abimin elinden amcamlar aldı.
47:49Babam aldı.
47:50Bu tarafa öyle teslim ettiler.
47:51Götürdüler beni.
47:52İşte böyle çok bayağı şeyli geçti ömrümüz.
47:56Geçmişimiz geçmeyelik yapıyorduk.
47:58Uçta buğday mısır.
47:59Çalışıp yiyecek kapıdı yani.
48:01Yerimiz yurdumuz vardı.
48:03Yoksulluk görmedik öyle şey yapmadık.
48:05Hep çalışıp çapalayıp öyle çalışıp yapardık.
48:08Buğday mısır.
48:09Bir ihtiyacı olan kar kartı bize gelirdi.
48:12Mesela ne olursa.
48:13Kalbur olsun.
48:14Mesela bir mısır unu lazım.
48:16Ondan sonra var mı?
48:18Varsa verirdik birbirimize.
48:20Her şeyi birbirimize şey yapardık.
48:22Bizim kapımız lesber kapıdı.
48:24Süt, yoğurt her şey boldu.
48:26Yapardık.
48:27Yoruluyorduk ama.
48:28Konuşmalara da öyle şey yapardık.
48:30Birbirimize çok şeyimiz geçti.
48:40Ben Hacer Aktepe.
48:42Bu anneannemin evi.
48:44Biz bu evde büyüdük.
48:46Ben ailenin dördüncü çocuğuyum.
48:48Ben babaanneyle büyüdüm.
48:50Babaannem ilkokul beşinci sınıfa bitirince kadar
48:52biz de birlikteydi yaşadık.
48:54Babaannem, büyükler önceden çok disiplinlerdi.
48:57Büyüklerin yanında konuşulmaz.
48:59Büyüklerin yanında oturulmaz.
49:01Çocuklar lavabodaydı.
49:03Babaannem, büyükler önceden çok disiplinlerdi.
49:05Büyüklerin yanında konuşulmaz.
49:07Babaannem, büyüklerin yanında oturulmaz.
49:09Çocuklar laf dinlemez.
49:11Çocuklar şöyle yapılmaz.
49:13Çocuklar evin angaresi gibi sayılıyordu.
49:15Çocuklar öyle büyümez.
49:17Çocuklar işte şunu yapar.
49:19Çocuklar bunu yapar.
49:21Hep bizi işe güce saldırırlardı.
49:23Biz öyle yetiştik.
49:25Babaannem benim çok disiplinli bir insan olduğu için
49:27gözden, kaştan, işaretle bizi eğitirdi.
49:29Şöyle yapın.
49:31Böyle yapın.
49:33Babaannem sonra ilkokul, ben beşinci sınıftayken
49:35ayrıldılar.
49:37Annemle babanın yanından ayrıldılar.
49:39Ben babaannemlerin yanlarına
49:41onların işlerini yapmaya giderdim.
49:43Babaannem o zaman ekmek yuğurttururdu bana.
49:45Ekmek yaptırırdı.
49:47Güveçte yemek yaptırırdı.
49:49Ondan sonra bana işte kızım şunu şöyle yap,
49:51bunu böyle yap.
49:53Yemekleri mesela bana bir kaşık salça getir dediği zaman,
49:55tel dolaptan o zaman.
49:57Biraz fazla olsun, git birazını yerine bırak.
49:59Bu fazla.
50:01Yaptığın bana ise öğrendiğin kendine.
50:03Ekmek yuğurtturdu bana.
50:05Ekmek yoğururken birden hamurunu suya boğdurma.
50:07Yavaş yavaş yap.
50:09Şöyle yap, böyle yap.
50:11Bana ekmek yoğurmasını, yemek yapmasını
50:13hep babaannem öğretti.
50:15Ben biraz daha gelişmeye başladım.
50:17O zaman ilkokulu bitirdim.
50:19Abim, benim ailem
50:21okula gitmeme izin vermedi.
50:23İzin vermeyince de
50:25annem de beni dikiş kursuna gönderdi.
50:27Üç yıl ben dikiş,
50:29nakış kursuna gittim.
50:31Annemin de
50:33ayrı bir maaşı yok.
50:35Annem beni zorluklarla, burada anneannem ona bir dönüm
50:37tarla verdi.
50:39Dedi ki, sen madem burayı ek, biç,
50:41bunun parasından da Hacer'i nakış kursuna gönder.
50:43Annem de o bir dönüm
50:45ektiğim sütünü,
50:47ona ayrı evden
50:49ruhsat çıkarttı kendine.
50:51Onun parasından beni nakış kursuna gönderdi.
50:53Çünkü iplik alacaksın,
50:55nakış kursuna gidiyorsun, kıyafetin olacak.
50:57Mesela el işi yapacaksın,
50:59bohça yapacaksın, çeyiz yapacaksın.
51:01Bunların hepsi
51:03maaşla olması lazım, parayla olması lazım.
51:05Ama annemin de böyle
51:07olduğu için, annem de dedi ki, ben bunu benim param yok.
51:09O zaman da maaş yok insanlarda.
51:11Bir tek seneden seneye
51:13tütün parası, ona da gabara
51:15derler, tütün parasına gabara.
51:17Bunu derlerdi, yarısını
51:19yazın alırlardı, yarısını da
51:21tütünü teslim ettikten sonra alırlardı.
51:23Ben üç sene
51:25neyse öylelikle şeye gittim.
51:27Nakış kursuna gittim.
51:29Sonra da fındık göğmelerine gitmeye başladım.
51:31Fındık göğmelerine gidiyoruz.
51:33Bütün mahallenin komşuları, kızlarla birlikte.
51:35Hepimiz tarlaya gidiyoruz.
51:37Sekiz, on tane kız
51:39yürüyerek gidiyoruz tarlaya.
51:41Öğlen herkes yemeğini kendi getiriyor tarlaya.
51:43Öğlendir herkes
51:45bohçasını açıyor. Açtığımız bohçadan
51:47herkesin biber kızartması.
51:49Kimi biber kızartmasını
51:51yuvarlak kızartmış, kimi uzun kızartmış.
51:53Kimi domatesli meleme
51:55yapmış. Ama hep çeşit olarak
51:57biber aynı. Hepimizin
51:59tabağında biber ama herkesin
52:01tabağında aynı bir yorum yapılmış.
52:03Öylelikle biz yaz günleri
52:05fındık göğmesine arkadaşlarla
52:07birlikte yirmi, yirmi beş gün
52:09tarlalara giderdik fındık toplamaya.
52:11Çok da zevkli,
52:13çok da güzel olurdu. Tarlada
52:15şimdi bu Şipir diye bir tarla var burada.
52:17Oraya gittiğimizde orada da çok yılanlar
52:19vardı. Şimdi
52:21fındık dallarına yılanlar böyle
52:23sarılır. Bir bağırış var. Yılanlar
52:25çıkmış böyle. Öylelikle ayrılırdık
52:27oradan. Yağmur yağdığı
52:29zaman oradan tekrar yürüyerek eve
52:31gelirdik. Koştura koştura böyle bir
52:33ömrümüz geçti. Sonradan biraz
52:35daha büyüyünce buradaki
52:37dayım beni
52:39işe aldı. Biz de çocukluğumuzun
52:41genelinde bu kız kardeşimin
52:43küçük olduğu için, annem
52:45evimiz yolun kenarındaydı. Çok böyle
52:47arabalar geçtiği için.
52:49Annem de kaza falan olurdu. Bu kardeşimle
52:51bizi buraya, anneannemin buraya bırakırdı.
52:53Biz bu mahallede yetiştik.
52:55Bu mahallede büyüdük. Hiç bu komşuların
52:57hiçbirinden kötülük görmedik.
52:59Hala daha bu mahalle, ana baba kapısı
53:01gibi bütün komşuları
53:03müziğe engel mi, dayımın hanımlarını
53:05çok severim. Hepisi bize
53:07büyüklük, annelik yaptılar. Biz nasıl
53:09evleniriz?
53:11Bu çok maceralı işte.
53:13Bu maceralı işte şimdi. Ben işe girdim.
53:15İşe girdikten sonra, üç yıl sonra
53:17eşim askerdeymiş.
53:19Askerden gelmeden ailesi demiş ki
53:21sen demişler, eğer evlenmek
53:23istiyorsan, biz sana kasabada bir kız
53:25göstereceğiz. Olursa bu olur.
53:27Eşime diyorlar ki, en son
53:29çıkan ona dikkat et diyorlar.
53:31Beni gösterecekleri zaman.
53:33Eşim de tek elden en son çıkıyor ben.
53:35Tamam diyor bu, ben bunu beğendim diyor.
53:37Tarif eden.
53:39Neyse, o beni beğenmiş.
53:41Sonradan da bana dediler.
53:43Seni dediler, eşimin ailesi
53:45çakallar lakapları.
53:47Seni çakalların fethiye isteyeceklermiş.
53:49Ben dedim, ben istemem onları.
53:51Derken bunlar istemeye gönderiyorlar.
53:53Onlar gönderiyor, annem olmaz diyor.
53:55Bunlar gönderiyor, annem olmaz diyor.
53:57Ben de o arada eşimi sevmeye başladım.
53:59Nesini sevdim? Bana olan saygısını
54:01sevdim. Benim üzerime yani
54:03beni küçük düşürecek bir hareketlerde
54:05bulunmadığı için, bana olan
54:07saygısını ve sevgisini sevdim.
54:09Sonra annem istemeye geliyor.
54:11Annem hayır olmaz diyor. O geliyor, hayır olmaz.
54:13Asla diyor, benim kızım onlarda
54:15yapamaz diyor. Ama diyor, kardeşim
54:17bunu isteyeyim, veririm diyor.
54:19Bu sizde yapamaz diyor.
54:21Bunu isteyeyim, veririm. Bu olmaz diyor.
54:23Bu diyor, sizde yapamaz diyor.
54:29Neyse, annem diyor, olmaz.
54:31Aradan iki yıl geçti.
54:33Onlar gönderiyor, annem kabul etmiyor.
54:35İstemeye gönderiyorlar. Gelenler de
54:37senin bu kızını o ailede yapamaz
54:39diyor. Anneme de bir taraftan böyle şey yapıyorlar.
54:41Ondan sonra
54:43neyse bir gün yine ben sabahtan işe
54:45gidiyorum. O zaman da biz yine
54:47böyle saatler alınmadığı zaman da karanlıkta
54:49işe gidiyoruz. Yola çıktım
54:51ben şimdi yola bir çıktım.
54:53Yolun karşısından bir delikanlı geliyor.
54:55Tam üç yol ağzındayım.
54:57Yolun karşısından bir delikanlı geliyor. Bir baktım
54:59o arada üç dört kişi birden
55:01oluştu. Bir baktım, birden
55:03bunlar meğerse anlaşmışlar
55:05beni kaçırmaya, işe giderken
55:07kaçırmaya kalkıştılar. Ben
55:09şimdi arabayı görünce ben bir hızlı
55:11adım attım ama yakaladılar
55:13beni. Bunlar beni tuttuğu gibi
55:15arabanın içine. Annem de o arada evden
55:17arabanın yanına kadar koşmuş.
55:19Az bir vakit kalmış.
55:21Annem yakalayamamış. Annem
55:23sonradan kasabanın içine bir
55:25bağırmış, bir bağırmış.
55:27Yıkmış ortalıkları. Bunların
55:29kasabadaki otobüs yazıhanelerinin
55:31camlarının hepsinin
55:33atmış taşları. Arabaların
55:35atmış taşları. Benim kızımı
55:37nasıl alırsınız? Yıkmış ortalık.
55:39Neyse bunlar beni aldıkları
55:41gibi yedi dakikada Akçakoca'ya bir
55:43köye getirdiler.
55:45İşte dediler şöyle böyle.
55:47Ama biz de eşimden uzaktan uzağa bakışıyoruz
55:49ama ben daha hiç konuşmadım.
55:51Ses tonunu duymadım.
55:53Arabaya binince ses tonunu duyunca
55:55çok değişik geldi bana. Bu durum nasıl bir ses tonu?
55:57Neyse orada biz
55:59iki üç saat kaldık.
56:01İşte dediler oradan oraya, oradan oraya.
56:03Biz bir gecede dört tane
56:05ev gezdik. Baskın yaparlardı,
56:07diye. En sonunda
56:09beni bir eve getirdiler.
56:11Oraya gittiğimizde bir baktım.
56:13Nikah memuru geldi.
56:15Deftere resimler yapışmış.
56:17Şeyler
56:19hazırlanmış, defter hazırlanmış. Buraya imza
56:21atacaksın. Bir baktım benim resmim
56:23orada. Bu resim nasıl geldi buraya?
56:25Meğer daha önceden benim
56:27eşim başka bir arkadaşımdan
56:29resmimi bulmuş. Onu
56:31deftere yapıştırmış. Nikah
56:33defterine de muhtarın
56:35resmini de yapmışlar. Bir bana nikah
56:37imza atmak kalmış.
56:39Neyse imzayı attık orada.
56:41Kaçmadı ama gittikten sonra da
56:43istiyordum eşimi. Yani şey
56:45yapmadım yani.
56:47Mücadele etmedim yani dönmek için.
56:49Doğruya doğru yani.
56:51Ömür dediğimiz nedir ki?
56:53Çay bardakta
56:55soğuyana dek geçen zaman
56:57çayınız bardakta
56:59soğumadan kırmaya
57:01zaman yok.
57:03Çayınız bardakta soğumadan
57:05için çayınızı
57:07hayat geçiyor.
57:09Yaşamamak
57:11yüreklere zarar.
57:13Biz
57:15şairin dediğinin üzerine
57:17bir söz söylemeden
57:19bir başka aileyi ziyaret için
57:21yine yollara düşüyoruz.
57:33Müzik
57:35Müzik
57:37Müzik
57:39Çıktım
57:41baktım
57:43yollar
57:45uzak
57:47iki
57:49kişi
57:51kabrim
57:53kazar
57:57Anam
57:59durmuş
58:01ağıt
58:03yakar
58:07illa
58:09ölüm
58:11vardır
58:13ölüm
58:15Müzik
58:17Müzik
58:19Müzik
58:21Müzik
58:23Müzik
58:25Müzik
58:27Müzik
58:29Müzik
58:31Müzik

Önerilen