• 4 ay önce
Siyasi Çalışmanın Gerekliliği
Fikirlerden Bir Demet Aydın Usalp
Döküm
00:00İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:30Allah'ın izniyle bu akşam size hatırlatmak istediğim
00:55sohbetimizin konusu, konu başlığı siyaset, siyasetin vakası ve siyasi çalışmanın
01:03gerekliliği.
01:04Şimdi hatırlarsınız ilk sohbetlerimizde İslam akidesinin özelliğinden bahsederken
01:12yani İslam akidesinin hem ruhi hem de siyasi bir akide olduğunu ifade ederken orada kısmen
01:19siyaset kavramına değinmiştik.
01:21Ve yine bir önceki sohbette ise ümmetin mevcut durumu karşısında ve yine Rabbimizin
01:30bize yüklemiş olduğu mesuliyet icabınca Müslümanların tekrar İslami hayatı yeniden
01:37başlatma noktasında çalışmalarının farziyetinden bahsettik.
01:41Şimdi bugün bu iki kavramın tabiri ise birleşiminden bahsedeceğiz.
01:47Yani hem siyasetin vakasını ve siyasetin gerekliği ve öneminden bahsedeceğiz hem
01:53de siyasi olarak çalışmanın gereğinden bahsedeceğiz.
01:57Şimdi siyaset kavramı içinde yaşadığımız bölgede kısmen anlam kaymasına uğramış
02:04bir kavramdır.
02:05Ya da kendisinde barındırmadığı halde olmadığı halde kendisine bir takım anlamlar yüklenilmiştir.
02:14Dolayısıyla Müslümanlardan siyaset nedir diye sorulunca ya da siyasetle alakalı birtakım
02:21kavramlar kullanılırken çoğu Müslümanın bizlere karşı bir tepki içerisinde olduğunu
02:27görüyoruz.
02:28Ya bu tepkiler aslında tamamen kendilerinin düşüncelerinin örünü olmadığını da biliyoruz.
02:35Çünkü bu düşünce ya da bu kavram kargaşası bilinçli olarak oluşturuldu.
02:42Yani yaklaşık bir asırdır İslam ümmeti olarak zaten gayri İslami hükümler ile
02:49üretiliyoruz ve laiklik üzerinde yaşadığımız topraklarda çatısı altında yaşadığımız
02:57devletlerin esası haline getirildi.
03:00Laiklik ile Müslümanlara sürekli şu bakış açısı verildi.
03:06Yani din ayrı, dünya ayrı, din ayrı, devlet ayrı anlayışı yoğun bir şekilde verildi.
03:16Ve belli bir süre sonra ise bunu birçok Müslümanların değer verdiği, Müslümanların
03:23gözünde işte alim, ulema ya da işte kanaat ünleri ya da yazar olan şahsiyetlerin
03:30eliyle bu anlayış daha fazlasıyla Müslümanlara kavratıldı.
03:36Yani burada mesela bu tür şahsiyetlerin ifade etmiş olduğu bir takım düşüncelerden bahsedeceğim.
03:43Yani bunlar normal, sıradan insanların ifadeleri değil.
03:47Arkalarında belki binlerin, bazılarının, milyonlarının yürüdüğü, bazılarının
03:52nazarında işte böyle büyük, kocaman alim sıfatında olan insanların ifadeleri.
03:58Ve bu ifadelerle Müslümanların siyasete olan bakışlarının nasıl ifsad edildiğini de göreceğiz.
04:04Ve dolayısıyla da Müslümanların İslam'a olan bakışını da değiştirmiş oldular.
04:10Hani günümüzde en çok karşı karşıya kaldığımız sorunlardan bir tanesi nedir?
04:15Diyoruz ki işte Müslümanlar İslam'ı sadece bir takım ahlaki ilkelerden ya da bir takım
04:23ibadetlerden müteşekkil olarak algılamışlar.
04:27Doğru, Müslümanların genelini bugün böyle algılıyorlar.
04:30Ama böyle algılanmasına sebebiyet veren düşünceler var.
04:36Örneğin bunlardan bir tanesinin ifadesi, isimleri zikretmeyeceğim.
04:40Sadece düşüncelerini veya iddialarını ifade edeceğim.
04:44Diyor ki, din ayrı, siyaset ayrı olmalı.
04:48Çünkü dinin sabiteleri vardır.
04:52Siyaset ise değişkendir.
04:54Dinin sabiteleri değişken olan siyasete kurban edilmemeli.
05:00Diye bir iddia.
05:03Aksi halde dünyanın gidişatından geri kalınır.
05:09Şimdi bu şahsiyetin siyasete yönelik ifade etmiş olduğu husus,
05:15mevcut kapitalist siyaseti baz alarak
05:20veya onu gerçek anlamda siyaset olarak değerlendirdiğinden dolayı
05:24böyle bir anlayışa sürüklenmiş.
05:28Peki ona böyle bir anlayışı veren ne?
05:30Layıklık anlayışı.
05:32Yani layıklık anlayışı,
05:34onu dini, siyasetin, devletin hayatın dışında tutulması gereken bir husus olduğunu kavratırmıştır.
05:43Peki, sağolun.
05:45Yani mevcut kapitalist sistemin siyasetine baktığımızda
05:51temel ölçüleri makyavelist dediğimiz, pragmatist dediğimiz ölçülerdir.
05:57Yani hedefe ulaşmak adına her yolu mübah gören anlayıştır.
06:04Ya da siyaseten bir takım kazanımları elde etmek adına faydacılığı esas alan anlayıştır.
06:13Mevcut kapitalist sistemin siyaseti bu ölçülerle, bu ilkelerle yürüyor.
06:19Dolayısıyla insanların maslahatları, çıkarları değişkenlik arz ediyor.
06:25Ya da hedefe ulaşmak için yalan söylemesi gerekiyor, dolandırması gerekiyor.
06:32Önce vaatlerde bulunması, akabinde ise koltuğu elde edince de cayması vakası söz konusu.
06:41Yani mevcut kapitalist sistemin ölçüleri evet, bu anlamda değişken.
06:47Ama söz konusu siyasetin vakası bu mu? Hayır.
06:52Bu kapitalist ideolojisinin siyasetidir.
06:56Siz kapitalist ideolojisini esas alıp onun penceresine dini değerlendirirseniz,
07:02tabi ki İslam dini, o pak, nezih, temiz olan, vahiy olan din ile kapitalist sistemin siyaseti bir arada bulunamaz.
07:10Onları iş içe yürütemezsiniz.
07:14Başka birinin ifadesi, siyasetin değişkenliği ve kaypaklığından dolayı siyasetle meşgul olmak kişiyi de kaypak ve ikiyüzlü ve sahtekar yapar.
07:25Dolayısıyla Müslüman'ın siyasetten uzak durması lazım.
07:29Yani yine aynı anlayış.
07:33Doğru, Müslüman'ın kapitalistin, o kaypak, o sahtekar, o ikiyüzlü siyasetinden uzak kalması lazım ama
07:41onun böyle olduğunu iddia etmesi, bunu dillendirmesi Müslüman'ın üzerine bir farziyettir.
07:49Çünkü emri bil-maruf ve nehy-el-münker bunu gerektiriyor.
07:54Senin siyasetin İslam'ın öngörmüş olduğu siyaset olmalı.
07:58Yani kapitalist ölçülerle siyaset zaten yapamazsın.
08:01O zaman İslam'ın öngörmüş olduğu ilkelerle yönetimle ve yöneticiliğe olan ilişkini belirlersin.
08:09Eğer yönetilirsen İslam'ın sana emrettiği buradaki siyasi iş nedir?
08:14Yöneticiyi yapmış olduğu fiillerde muhasebe etmektir, hesaba çekmektir, onu kontrol etmektir.
08:23İslam'a göre hükmedip hükmetmediğini görüp ona göre uyarıda bulunmaktır.
08:28Ya da Müslümanların maslahatlarına aykırı anlaşmalar yapıp yapmadığını
08:34ya da işte bu şekilde nizamlar tesis edip etmediğini bunu takip edecek, bunu eleştirecek
08:40ya da muhasebe edecek kişi Müslüman'dır.
08:43Tabi ki Müslüman onların siyaset çarkına gidip onlar gibi sahtekar ve ikiyüzlü olmayacak.
08:50Onlar gibi önce vaatlerde bulunup sonra işte koltuğun iktidarı yakalayınca har vurup harman savurmayacak.
08:58Müslümanın böyle bir yola tevessül etmesi dahi caiz değil.
09:02Ama öbür tarzdan Müslüman'a düşen şey ondan uzak kalmaktan ziyade
09:08onun yapmış olduğu bu fiiliyatlarla muhasebe etmesidir.
09:11Başka bir düşünce, siyaset dinde ayrıntıdandır.
09:18Bakın bu hiç değilse biraz siyaset, dinde siyaset var demiş.
09:22Dindeki yeri yüzde beşler civarındadır.
09:26O da önemli değildir.
09:29İslam dini siyasi değil sadece ruhi ve ferdi bir dindir.
09:35Hani bugün demin söyledim ya Müslümanların bu tür düşüncelere nereden kapıldığını.
09:40Bir zamanlar birçok insanlar için muhterem bir insanken sonraları birileri için terör örgütüyle başlık konumuna gelmiş bir insanın sözü.
09:49Yani siz insanlara sürekli İslam'ı ferdi bir din, ruhi bir din, ahlaki bir din, ibadetlerden müteşekkili bir din derseniz karşımıza çıkacak Müslüman protifi de böyle olur.
10:01O değil de benim buradaki daha çok fazla takıldığım nokta şu.
10:08Hem İslam'ın içinde siyasetin olduğunu vurguluyor.
10:12Yani o da kendisine bir oran veriyor yüzde beş.
10:15Hani hakikatine bakarsan belki bu yüzde doksandır da.
10:18Çünkü İslam ahkâmının büyük çoğunluğu toplumla alakalıdır.
10:23Devletin eliyle uygulanması gerekendir.
10:26Belki tabiri caizse ibadetlerle alakalı ancak bu kadardır.
10:30Neyse orana takmayalım ama şuradaki anlayış sorunlu bir anlayış.
10:36Allah subhanehu ve teala bir meseleyi bir defa dahi zikretmesi, bir ayetle dahi zikretmesi kıyamete kadar bütün inananlar ve insanlar için bağlayıcıdır.
10:47Onu önemsiz kılanmazsın.
10:49Allah Resûlü aleyhissalâtu vesselâm bir meseleye dair sadece kaynaklarımızda bir tane dahi hadis varsa bir tanedir deyip de önemsiz konuma getiremezsin.
11:01Hani bazen biz bir meselenin önemini vurgulamak için deriz ki ya bu meseleye dair bu kadar ayet var.
11:0810 tane, 15, 50 tane ayet var.
11:10Ya da bu kadar hadis var.
11:13Olabilir.
11:14Ama bir meseleye dair bir tane dahi ayet geçiyorsa o önemsiz değildir.
11:19Onu devre dışı bırakamazsın.
11:24Dolayısıyla yani iddiası zaten doğru bir iddia değil.
11:28Yani İslam'da siyasi meseleler çok azdır.
11:30O da önemsizdir demesi.
11:32Bir kere İslam'ın benim gibi siyaset olup olmadığını birazdan deneyeceğiz ama yani mesele burada kellifeli adamların Müslümanların nasıl yönlendirdiğini göstermeye çalışıyorum.
11:45Başka bir söz çoğunuzun yakından bildiği bir söz.
11:51Yani bu sözü söyleyen zat bu sözü her ne amaçla, her ne niyette söylemiş onu tartışmıyoruz.
12:01Bu söz üzerinden de o zatı yerme gibi bir durumda da değiliz.
12:05Ama bu sözün Müslümanlar nezdinde bir değeri var ve Müslümanlar bu sözden dolayı belli oranda hakikaten uzaklaşmış durumdadırlar.
12:19Nedir o söz?
12:21Şeytandan ve siyasetten Allah'a sığınırım.
12:25Şimdi bunun dediğim gibi bazı taklitçileri ya da takipçileri bunu işte kapitalist sistemle sınırlandırırlar.
12:36Öyleyse öyledir.
12:37Biz niyet okumuyoruz.
12:38Ama şu bir hakikattir ki Müslümanlar nezdinde, zihninde siyasetin şeytan işi bir iş olduğu yargısını oluşturmuştur ve yerleştirmiştir.
12:49Bunun derse evet kapitalist sistemin siyaseti önemlidir, evet öyledir.
12:55Doğrudur.
12:56Çünkü kapitalist sistemin siyaseti insanı Allah'ın rızasından uzaklaştırıp cehenneme doğru götüren bir siyasettir.
13:05Ama bu algı İslam'da da siyaset yoktur algısına sebep verdiyse de bu da büyük bir vebaldır.
13:13Diğer taraftan başka biri.
13:19Önemli olan Allah'a kulluk yapmaktır.
13:22Siyasetle iştigal kişiyi Allah'a karşı kulluktan alıkoyar.
13:31Şimdi mesele dediğim gibi siyasetin vakası.
13:35Eğer ki sen günümüzdeki siyasetçilerin yapmış olduğu siyaseti takip edersen evet seni Allah'a kulluk etmekten alıkoymakla yetinmez.
13:46Seni hatta belki yer yer zaman zaman küfrün ve şirkin bataklığına sürükler.
13:52Yani böyle anlarsan böyle.
13:55Ama dediğim gibi buradaki kasıt şu.
13:59Siz buradaki siyasete yönelik eleştirilerinizi mevcut, kapitalist, demokratik, layık siyasete yönelik yaparsanız anlaşılır doğrudur.
14:08Yerinde bir şey olur.
14:09Hatta emri bil maruf vel nahi alimünkel kapsamında bir farziyeti de yerine getirmiş olursunuz.
14:14Ama siz bunları ifade etmekle Müslümanları İslam'ın siyasetini ortaya çıkartmaktan onunla amel etmekten alıkoymak için söylüyorsanız bu da işte büyük bir vebaldır ki zaten bunun için yapılmıştır maalesef.
14:29Başka bir zat-ı muhteremin ifadesi.
14:32İslam'ın bir kitlenin kafirlerin siyasi işleriyle meşgul olması ya da onları araştırması onları tahliye etmesi abesle iştigaldir diyor.
14:43Nasıl olsa hak gelecek batıl zahir olacak.
14:46Bize ne elin kafirin ne yaptığından maalesef söylüyorum artık.
14:50Onun için bizler bu işlerle ilgilenmeyelim.
14:57Düşünebiliyor musunuz?
14:58Elin kafiri bizim coğrafyamızı parsellemiş, bizim coğrafyamızı sümürmekte, bizim coğrafyalarımızı işgal etmekte, Müslümanların kanlarını akıtmakta, Müslümanların yeraltı ve yer ıslı kaynaklarını sümürmekte, kendi obez toplumlarını aktarmaktadırlar.
15:19Ve biz Müslümanlar onların ne yaptıklarını ne ettiklerinden haberdar olmayalım.
15:24Araştırmayalım.
15:26Başımıza ne çoraplar ördüğünü söylemeyelim.
15:30Nasıl olsa hak gelecek batıl zahir olacak.
15:33Hak kimin eline gelecek?
15:35Haşa yani gökten zemminle yeni bir kurtarıcı ve okus pokusla çok affedersin böyle yapın mı hak gelecek yani.
15:43Hangi nebinin hangi rasulün mücadelesinde hak bu şekilde galip gelmiştir?
15:50Ve bakıyorsun yani Müslümanları sürekli körü körüne bir itaat etmeye teslim olmaya sevk eden anlayışlar.
15:59Derin gibi bunlar Müslümanların yazar çizerleri alimleri yani.
16:04Başka bir anlayış.
16:08Bu çok daha benim şeyime gidiyor.
16:11Biz İslam'ı kendi nefsimizde yaşarsa, biz devleti kendi yüreğimize kurarsak, biz İslam'ı evimizde hakim kılarsak İslam zaten gelecek.
16:22Onun için biz fıkıh öğrenelim tabiri caizse bunu ben ifade ediyorum.
16:26Biz nefis tezgahını yapalım, siyasete bulaşmayalım.
16:31Biz bunu yapınca zaten İslam gelecek.
16:34Evet ve maalesef bakıyoruz ki birçok Müslümanlar oturduğu zaman bunun ne kadar Müslümanlara sirayet ettiğini görüyoruz.
16:43Toplumsal bir yaraya parmak bastığımızda siyasi bir vakayı değerlendirdiğimize ya boşverin bunları.
16:49Biz hele imanımızı kurtaralım.
16:51Biz devletimizi burada kuralım.
16:53Biz evimizde ince İslam'ı hakim kılalım.
16:55Biz önce kendimiz nasıl en iyi takvalı nasıl namaz kılacağız onu bir yapalım deniyor.
17:00Şimdi bunun doğru bir yönü var değil ki yok.
17:03Ama dedim ya buradaki kasıt şu.
17:05Buradaki kasıt İslam'ın siyasi ve sosyal boyutunu arka plana atmak.
17:11Görmezlikten gelmek.
17:13Ona dair İslam'ın sunumlarının çözümlerini ortaya koyamamak.
17:17Bunu engellemek.
17:18Çünkü İslam'ın mevcut nizamı alternatif bir nizamı olduğunu söylediğinizde.
17:23İktisatta, ictimai hayatta ve okubatta, yönetimde, sağlıkta, eğitimde.
17:29Siz İslam'ın çözümlerini sunduğunda.
17:31İslam bunu emrediyorsa biz ne yaşıyoruz?
17:35Burada bir çelişki var.
17:36Dolayısıyla siz otomatikmen sistemi karşınıza alıyorsunuz.
17:40Bir Müslüman olarak tevhidi bir imana sahip olmuş olarak siz buna karşı bir konum belirliyorsunuz.
17:48Değil mi?
17:49E bu da kimin işine gelmiyor?
17:51Birinin işine gelmiyor.
17:53Müslümanlar onun için hep başlarını önüne yesinler.
17:56Hep fıkıhla, ahlakla, nefis tezgahıyla uğraşsınlar.
17:59Müslümanlar siyasetten, iç siyaseten, dış siyaseten anlamasınlar.
18:04Bununla alakalı analizler yapmasınlar.
18:07Bunlar heybeden şeyler.
18:09İşte abesle işgal olmaktır diyerekten.
18:13Müslümanların üzerine sürekli o gayri İslami nizamlarını tahakkümünü sürdürmek ve onu ömrünü uzatmak için yapıyorlardır.
18:26Evet.
18:27Yani bununla alakalı dediğim gibi başka sözler de var ama bunları aktarmakla yetineyim.
18:33Şimdi o siyasetle iştigal olmaması gerekir.
18:39Bir siyaset kişiyi Allah'a kulluktan alıkoyar, siyaset insanı ikiyüzlü yapar, siyaset insanı yalancı yapar, dolandırıcı yapar diyen insanlar aslında o yola girdiler ve böyle oldular.
18:55Niye?
18:56Çünkü onlar kapitalist sistemin tuzaklarını ya görmediler ya da görmek istemediler.
19:03Hatta birçoğu kapitalist sistemin açmış olduğu yollarda siyaset yapayım derken bir zamanlar yani tabirca ise mücahidken sonraları müteahhit oldular.
19:15Bir zamanlar ne bileyim kapalı kaplar ağzında İslam devletini kurarlarken sonraları demokratik devletin, layık devletin teminatını teşkil eder oldular.
19:28Bir zamanlar hak gelecek bazı zahir olacak diyen insanlar hakkın taraftarlarına her türlü işkence eziyeti yaparken batının coğrafyanın ayaklarının sabit kalması için her türlü şey yaptılar.
19:44Doğru kapitalist siyaset insanı böyle yapar.
19:49Yani ilginçtir işte.
19:51İnsanları İslam'ın siyasetinden alıkoyup kapitalist siyaseti yani İslam'ın siyasetini kapitalist siyasetle izah edip Müslümanları oradan uzaklaştırırken ama öbür taraftan Müslümanların maslahatlarını da celbetmek için Müslümanların maslahatını da kazandırmak adına da sürekli kapitalist ideolojinin siyasetini yapmalarını önerdiler.
20:15Ve sonradan o çarkın içerisinde maalesef eriyip gittiler.
20:18İşte bütün bu hususlar Müslümanlarda siyasete yönelik özellikle savim Müslümanlara yani yoksa sekülerleşmiş artık tabiri caizse dinin kendisi için hiçbir anlamı ifade etmeyen insanlar nezdinde değil.
20:32Yani hala savim anlamda İslam'ı seven, İslam'ı yaşamak isteyen az ya da çok bilen fark etmez.
20:37Bunların nezdinde işte siyaset kelimesi bu tür ifadelerle, bu tür anlayışlarla kirletildi.
20:44Ve Müslümanlar artık İslam'da siyasetin olmayacağını, İslam'ın hayata dair çözümlerinin olmayacağı noktasında bir anlayış oluştu.
20:53Ve insanlar artık İslam'ın sadece bir takım ahlaki ilkelerden ve bir takım ibadetlerden müteşekkil olduğuna dair kanaat getirdi.
21:03Ve bu da küfrün ömrünün uzanmasına sebebiyet veriyor.
21:11Yani onun küfrünün, zulmünün yüzüne haykırmayan Müslümanlar olmadığı için onlar da maalesef ömürlerine ömür katıyorlar.
21:22Peki siyaset nedir gerçekten?
21:24Siyasetin tanımı yok mu?
21:26Siyasetin vakası yok mu?
21:27Var.
21:28Siyaset insanların işlerini dahili ve harici olarak bir fikir ile yürütmektir, götmektir.
21:36Yani siyaset demek yönetmek demektir.
21:39Siyaset demek insanların işlerini bir nizam ile halletmektir.
21:44Siyaset bu.
21:46Dolayısıyla siyaset ne tür bir kavramdır?
21:49Yani olumlu ya da olumsuz bir anlam taşımayan ne tür bir kavram?
21:54Hani din kelimesini düşünün.
21:57Din ne tür bir kavramdır?
21:59İlahi din deyince değil mi Allah'tan gelmiştir ama beşeri dinler de vardır.
22:05Onlar fasittir, batıldır.
22:08Ya da bugün ilahi olmasına rağmen zaman içerisinde tahrif olmuş Hristiyanlık ve Yahudilik gibi.
22:14Onlar da dindir, hala da dindir.
22:16Ama artık ilahi olmaktan uzaklaşmıştır.
22:19Dolayısıyla dinin nasıl ki hakkı ve batılı varsa, iyisi ve kötüsü varsa, siyaset kelimesinde hatta ideoloji kelimesinde böyle bir özeliği vardır.
22:32Siz İslam ile insanları siyaset ederseniz iyi bir siyaset yaparsınız, batıl küfür bir rejimle siyaset ederseniz yanlış bir siyaset, kötü bir siyaset etmiş olursunuz.
22:43Onun için siyaset kelimesi aslen yani kök itibariyle Arapça bir kelimedir.
22:48Ve Arapçadaki karşılığı yönetmek, idare etmektir.
22:53Hatta Arapların nezdinde, kayda değerli bir konumda olan bir lugatta, kamus el muhitte, siyaset kelimesi işte tebayı siyaset ettim derken, tebaya yani yönetilen halka emrettim ve nehyettim anlamındadır.
23:10Arap lugatında da siyaset yönetmek olarak geçiyor.
23:14Şeri olarak da siyaset kelimesi idare etmek ve yönetmek anlamına geçiyor.
23:20Buhari ve Müslim'in rivayet ettiği bir hadisi Allah Resulü Aleyhisselatü Vesselam şöyle diyor.
23:27Benden önce İsrail oğullarını nebiler siyase eder diye.
23:33Dikkat edin benden sonra nebi olmayacak.
23:37Birçok halifeler olacaktır.
23:40Onlar sizi siyase edeceklerdir.
23:43Bakın bu hadis-i şerifte hem İslam'da bir yönetim nizamı olduğunu, bu yönetim nizamının hilafet olduğunu ve bundan önceki yani nebimizden önceki nebilerin de insanları İsrail oğullarını yönettiğini, siyaset ettiğini ve bu siyasetin devam edeceğini söylüyor.
24:01Onun için siyaset şer'i anlamında da yönetmek ve idare etmek anlamındadır.
24:07Onun için siyaset bu anlamda yönetmektir.
24:10Yani siz iyi de yönetebilirsiniz, kötü de yönetebilirsiniz.
24:14İslam ile de yönetebilirsiniz, küfür ile de yönetebilirsiniz.
24:18Dolayısıyla sizin ne ile yönettiğiniz önemli.
24:21Yönetmenin kendisi, siyasetin kendisi kötü olan bir şey değil.
24:25Nasıl ve ne ile yönettiğiniz önemli.
24:28Kötü ve iyi yapan odur.
24:31Onun için siyaset kavramı özellikle Müslümanların yani İslam'ın o yönetime dair nizamlarının ve fikirlerinin Müslümanlar arasında tekrar neşet etmemesi için, doğmaması için bilinçli olarak kullanılmış ve Müslümanların İslam'ın o yönetim anlayışından uzaklaştırmaları için kullanılmıştır.
24:54Mesela ilginçtir yani siyaset yalan dolandır deniliyor ama adam her gün televizyonda çıkıyor işte iktidarıyla da muhalefetiyle ne diyor?
25:04Biz siyasiler diyor.
25:05Şimdi bu adamlar biz siyasetçiler derken biz yalancılar mı demek istiyorlar?
25:09Niye onlar bunu kullanırken sen onlar için bu anlamı söylemiyorsun?
25:13Yok onlar yöneticilerdir.
25:14Ama söz konusu Müslüman'ın siyaset konuşmasına gelince aman siyasetten uzak dur.
25:20Niye?
25:21Çünkü Müslümanlar İslam ile tekrar yönetime ulaşmasınlar.
25:26Dediğim gibi hocam siyaset kelime anlamıyla da lügat anlamıyla da ya da şer'i anlamıyla da yönetmektir, idare etmektir.
25:35Dahilde ve hariçte yani işte ve dışarıda insanların işlerini bir nizam ile bir fikir ile halletmektir, götmektir.
25:45Bu anlamda İslam'ın da bakıldığından hem dahili yani Müslümanların kendisiyle yönetildiği devletin iş işlerine dair hükümleri vardır.
25:55Hem de dışa yönelik hükümleri vardır.
25:58Bundan önce şunu da ifade etmek istiyorum.
26:01Yani siyaset sadece yönetenlerin yaptığı iş değildir.
26:08Yani yöneticiler, devlet yönetim ile siyaset yapar, halk ya da ümmet yönetime karşı geliştireceği işte öneri ya da muhasebesi ya da takibatı da siyasettir.
26:24Onun için ister yöneten ol ister yönetilen ol.
26:28Söz konusu senin yönetim ile alakalı yaptığın her iş siyasi iştir.
26:35İster bil fil icra eden ol isterse icra edilen ol.
26:40İcra edilmiş olan yani kendisi üzerine nizamı tatbik edilmiş olması ve tatbik edilen yönetilen insanın yönetime dair yöneticiye dair nasihatı muhasebesi de siyasettir.
26:55Onun için yani siyasetin özünde yönetim ile ilgili işler vardır.
27:01İster yönetirsin ister yönetilirsin.
27:05Evet, İslam'ın dahili yönetime dair hususlarına baktığımız zaman.
27:11Şimdi Allah subhanehu ve teala insanların birey olarak kendi hayatını idame ettirirken, aile içerisindeki ilişkilerini bellerken, toplum içerisindeki davranışlarını bellerken hep bunlara dair hükümler indirmiştir.
27:26Ve Allah Resulüne ve Resulünün şahsında bütün ümmete Allah'ın indirdikleriyle hükmedin demiştir.
27:36Bununla alakalı ayetlerin birçoğunu zaten bir önceki sohbetimizde ifade ettik.
27:40Maide suresinin işte 44'ünde, 45'inde, 47'de, 48'de, 49'da, 50'de, Nisa Ali 9'da, 65'de, Ahzap 36'da ve daha nice ayetlerde Allah subhanehu ve teala Allah'ın indirdikleriyle hükmedin.
27:55Yani Allah subhanehu ve tealanın siz insanlar için tayin etmiş olduğu nizamları, hükümleri, helalleri, haramları, kıstasları uygulayın.
28:06Hatta Nisa 60'da ise Allah'ın dışında hükmolunma meselesini ise tahutla muhakeme olarak tabir etmişti.
28:17Ve iman edenlerin o tahutta bırak muhakeme olunmayı onu reddetmeleri gerekiyordu, onu inkar etmeleri gerekiyordu, ondan beri kalmaları gerekiyordu.
28:28Yani bu ayette de şunu görüyoruz, Müslümanlar sadece Allah'ın indirdikleriyle hükmetmekle mesul değiller.
28:38Gayri İslami hükümlerden de kaçınmakla da mesullerler, onu reddetmekle de mesuldürler.
28:45Yani bir Müslüman, ben İslam'ın hakim olmadığı bir zaman diliminde yaşıyorum.
28:50Dolayısıyla İslam'ın hükümlerine hükmolunma gibi bir durumum yok.
28:54O zaman ne yapayım? Teslim olayım, mevcut sistemlere tabi olayım, onlarla yaşayayım.
28:58Diyemez.
29:01Bu vakayı değiştirmekle mükelleftir Müslüman.
29:05Yani reddetmekle emrolunduğu nizamı İslam ile değiştirmekle ve bunun için çaba sarf etmekle, çalışmakla her Müslüman kesin ve kat'i bir şekilde mesuldür.
29:20Tek tek ayetleri ifade etmek istemiyorum ama, bu noktada Allah'ın maide elinde ifade etmiş olduğu husus zaten bu noktada bizim için daha ufuk açıcı ve net bir tablo ortaya koymaktadır.
29:34Estağfirullah.
29:42Yani ayeti, akleden bir toplum için, yakinen düşünen bir kavim için Allah'ın hükmünden daha güzel bir hüküm mü var?
29:52Bu da düşünmemize, aklımıza hitaben net bir ifadedir.
29:57Onun için bir Müslümanın Allah'ın hükmü dışında başka bir hükmünden razı olması tasavvur edilemez.
30:03Yine yönetilen Müslümanların, ümmetin yaptığı siyasete dair birçok vaka vardır.
30:12Yani Allah Resulü aleyhissalatu vesselam hazreti şerifinde ileride bir takım yöneticiler göreceksiniz.
30:20Tanıyacaksınız ve inkar edeceksiniz.
30:24Kim tanırsa beri olur.
30:27Kim inkar ederse kurtulmuş olur.
30:31Fakat kim razı olur ve tabi olursa ondan sonra susuyor.
30:36Oradakiler hemen devam ediyor, ifade soru soruyor.
30:41Ey Allah'ın Resulü biz onlarla savaşmayalım mı?
30:45Allah Resulü diyor ki hayır.
30:48Aranızda namazı ikame ettikleri müddetçe hayır.
30:52Yani namazı ikame etmekten kasıt, müfessirlerin tamamı İslam ile hükmettikleri müddetçe hayır.
31:01Şimdi Allah Resulü bu hazreti şerifinde neyi ifade ediyor?
31:05İleride bir takım yöneticiler olacak.
31:07Bu yöneticiler yeri geldiğince hakla, adaletle hükmedecekler.
31:12Yeri geldiğince belki zalim olacaklar.
31:15Siz tanıyacaksınız ya da tanımalısınız.
31:19Kim onlardan uzak durursa, onların yaptıkları şerden, zulümden beri kalırsa kurtulur.
31:25Ama kim tabi olursa onlarla birlikte haşrolunur.
31:31Bu da tebanın, Müslümanların, yönetilenlerin yöneticileri daima gözetmesi gerektiğidir.
31:38Biz bunu asr-ı saadette defalarca görüyoruz değil mi?
31:42Halifeler minbelere çıkıp Müslümanlara vaaz ederken,
31:46ey müminler dinlen ve itaat edin dediklerinde,
31:49eğer oradaki cemaat, oradaki Müslümanlar herhangi bir sıkıntı gördüklerinde,
31:54dur, sen buna hesabını ver.
31:57Bak hemen muhasebe ediyor.
31:59Çünkü bu Müslümanların üzerine bir farziyettir.
32:02Müslümanlar, emri bil-i marif ve nâhi al-münker yapmayı,
32:06hem fertlere hem topluluğa hem de devlete karşı yapmakla mükelleftirler.
32:12Evet.
32:16Başka bir ayette onu söyleyeyim.
32:18Zaten mümin erkek ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridirler.
32:21Birbirinin dostudurlar.
32:23Onlar marufu emrederler ve münkeri nehyederler.
32:28Başka bir ayette,
32:30yeryüzünde onları yerleştirdiğimizde, yani iktidar sahibi kıldığımızda,
32:35onlar namaz kılarlar, zekat verirler,
32:39marufu emreder ve münkeri nehyederler.
32:42Yani burada iyiliği emretmek ve münkeri kötülükten men etmek ise,
32:48başlı başına zaten bir farziyet.
32:50Bu farziyetin kendisi aynı zamanda siyasi bir iştir.
32:54Yani yöneticinin zulmünü kınamak, muhasebe etmek,
32:59ona nasihate bulunmak
33:01veya onun hayrı veya Allah'ın hükmünü dost doğru bir şekilde uygulamasını emretmek
33:09hem bu farziyetin kapsamında ve yapılan bu farziyetin kapsamında yapılan bu iş de siyasi bir iştir.
33:16Ve yine Allah Resulü Aleyhisselam buna dair birçok hadis-i şerifinde başka ifadeler kullanıyor.
33:22Diyor ki, cihadın en üstünü, zalim bir sultan karşısında haksızı söylemektir.
33:30Bakın, cihadın en üstünü.
33:33Yani cihad Rabbimizin katından ne kadar üstün bir farziyet ve değerli bir amel olduğunu başka ayetlerde biz zaten biliyoruz, görüyoruz.
33:42Ama bununla alakalı en üstün amel, zalim, diktatör, bir otoriteye ya da bir yöneticiye karşı haksızı söylemektir.
33:53Yine bu manada veya bu anlama yakın bir hadis-i şerifte Allah Resulü,
33:58şehitlerin efendisi Hamza bin Abdülmuttalip'tir diyor ve ekliyor,
34:05zalim bir sultan karşısında haksızı söyleyip bundan dolayı katledilendir, öldürülendir.
34:12Bakın, şimdi şehitlik mertebesini düşünün değil mi?
34:16Ne kadar üstün, müce bir makam.
34:19Dünyaya gelip tekrar Allah uğrunda şehit olmayı arzulayan tek insan ve bir de bunun efendisi olmak,
34:29şehitlerin efendisi olmak böyle bir amelin ne kadar büyük bir amel olduğunu gösteriyor.
34:34Zalim olan bir sultana karşı haksızı söyleyip, ona yeri gelince sen zalimsin diyebilmek, yaptığı zulümse.
34:46Şimdi bazı hocalar, ya siz çok eleştiriyorsun diyorlar ama bu İslam'ın bir emridir.
34:54Bu Rabbimizin Müslümanlara yüklemiş olduğu bir emridir.
34:58Yani Müslüman zulme karşı kayıtsız kalamaz.
35:01Müslüman bırak zulme, yani küfrün hakim olduğu, her gün her gün küfür nizamlarıyla hükmedildiği bir otoriteye karşı susması, durması caiz değildir.
35:12Buna rıza göstermesi mümkün değildir iman eden insan için.
35:19Bunun için Allah Resulü a.s. bu hususları da ifade ediyor olması bizim bu meseleye dair nasıl bir önem vermemiz gerektiğini ortaya koyuyor.
35:29Allah Resulü demiyor mu?
35:32Nefsimi elinde tutan kudrete, zata yemin ederim ki, sizler ya iyiliği emreder ve kötülükten men edersiniz ya da Allah size öyle bela ve musibetler gönderir ki artık dua eder, duanız kabul olmaz diyor.
35:47Evet, yine başka bir hadis-i şerifte Allah Resulü, şüphesiz ki Allah hiçbir zaman bir toplumu helak etmez.
36:05Ne zaman ki o toplumda münkeri işleyen insanlar çoğalır, o münkeri değiştirebilme kudreti gücü elinde tutan insanlar o münkere müdahale edip değiştirmeseler, değiştirmedikleri zaman işte o zaman Allah A.s. onları toplu halde helak eder.
36:24Ve yine bununla alakalı başka hadisler de var.
36:27Değil mi? Özellikle Yahudilerin lanetlenmelerine sebebiyet veren unsur da buydu.
36:33O münkeri kaldırabilme, değiştirebilme güçleri varken değiştirmediler, gün geçti artık o münkere sessiz kaldılar, sonra iştirak etmeye başladılar.
36:41Yine başka bir hadiste Allah Resulü A.s. hiç kimse diyor kendisini tahkir etmesin, kendisini düşük düşürmesin, alçaltmasın.
36:59Yanındakiler der ki ey Allah'ın Resulü bizden biri bir Müslüman nasıl kendisini tahkir eder, nasıl kendisini alçaltmış olur?
37:07Allah Resulü A.s. şöyle ifade eder.
37:10Bir kimse öyle bir şey görür ki o gördüğü şeyle alakalı Allah için söyleyebileceği bir sözü vardır, bir müdahale etme durumu vardır.
37:23Allah'ın bu noktada onun üzerine hakkı olur.
37:27Ama kişi o sözü ifade etmeksizin susarsa ki böylece kendisini alçaltmış olur ve Allah'ın Resulü A.s. onu kıyamet gününe hesaba çektiğinde sorar.
37:38Ey kulum falan yerde falan şey gerçekleşirken gözünün önünde sen niye ona müdahale etmedin, niye onun yanlışlığını ortaya koymadın, doğru olanı göstermedin?
37:51Kulun ifadesi ey Allah'ım ben onlardan korktum, çekindim.
37:56Bu beni haksızlığı söylememe engel oldu.
38:00Allah da diyecek ki ey kulum çekinilmesi ve korkulması gereken ben değil miydim?
38:06Öyle değil mi?
38:08Yani canı veren Allah, öldürecek olan Allah, rızkı veren Allah o zaman bütün güç ve kuvvet Allah'ın iken,
38:16dönüşte ancak O'na iken, din gününün sahibi O'yken, cezalandırma ve mükafatlandırma yetkisi sadece kendisindeyken,
38:26bir Müslüman nasıl da münkeleri gülüp buna karşı sessiz kalır?
38:31Bir Müslüman nasıl küfrü görür, zulmü görür de buna karşı sessiz kalır?
38:36Beni içeri atarlar diye, beni içten atarlar diye, bana sıkıntılı bir hayat yaşatırlar diye bir Müslüman susarsa,
38:45söylemesi gereken haksızlığı olmasına rağmen kendisini alçaltmış olur, tahkir etmiş olur.
38:52Onun için bugün Müslümanların herkesten daha ziyade yaşananlara karşı duyarlı olması gerekiyor.
39:00Vurdum duymaz değil.
39:03İcra edilen her türlü meseleye, bireye ya da topluma yönelik her hususa dair Müslüman duyarlı olup buna karşı eğer o söz konusu zulümse zulüm olduğunu söylemeli
39:16ve akidesi gereği, imana gereği onun İslam'dan alternatifini sunmalı.
39:22İslam bunun böyle yapmamızı emrediyor.
39:25Allah bunun bu şekilde yapmamızdan razıdır demesi lazım.
39:27Ama susup meseleye, vakıaya teslimiyet gösteriyorsa onun da hesabını ağır bir şekilde verecektir.
39:51Onun da kendisine ait usupları ve yöntemleri vardır.
39:54Yani her bireye gördüğün her bireye belki bunu yapmak mümkün değil.
39:59Ama genel anlamda Müslümanın hayatını bunu ifşa etme ve bu emri bil maruf ve nehel münkeri yapmazsın yapmalı.
40:08Bunu gücünün nispetinde ve olumlu netice alabileceği usuplarla yapmalı.
40:15Yoksa bütün insanlara bu anlamda insanın sesini ulaştırması veya onlara bu davayı anlatması vakası yoktur.
40:22Kişilerin kendi nispeti, gücü nispetinde ve belli bir uslup ve plan dairesinde bunu yapması gerekiyor.
40:30Yoksa aksi takdirde bizler dışarıdaki fuhuşiyatın, münkerin tamamını biliyoruz.
40:36Bizler bankaların yaptığı veya münker fiillerinin işlendiği meydanlar ve mekanlar da biliyoruz.
40:43Mesela bizler o mekanlara basıp da sizler burada münker işliyorsun değil.
40:48Mesele oraya gidecek olan insanı bulmak.
40:52Yani onu bundan cayırabilmek.
40:54Ya da öyle bir anlayış ile anlayışlayanacak insanlara teşekkür edip onların üzerinde davetin daha fazla yayılmasını sağlamak.
41:04Ki inşaallahü teala bundan sonraki sohbetlerimizde bu meseleye dair de konularımız olacaktır ve orada biraz daha meseleyi sınırlandıracağız, netleştireceğiz.
41:14Ama Müslümanın dediğim gibi bu şer'in naslar karşısında üzerine düşen görevi ve sorumluluğunu bilmesi gerekiyor.
41:24Yani burada Müslüman bana ne diyemez, Müslüman kayıtsız kalamaz, Müslüman vurdum duymaz olamaz.
41:32Çünkü onun imanı Allah'ın genel anlamda ona yüklemiş olduğu farziyet bu noktada bir çalışma yapmasını gerekli kılmaktadır.
41:45Evet bunlar tabirica ise iç siyasetle alakalı.
41:53Yani kamuoya yönelik veya kamuoyunun veya tebanın devlete yönelik olarak yapması gereken siyasi eylemler.
42:02Bir de İslam'ın öngörmüş olduğu harici bir siyaset vardır.
42:06Yani harici siyasetten bizim kastımız nedir?
42:10Devletler arası ilişkiler.
42:11Yani İslam, İslam devletinin diğer devletler ile olan ilişkilerini de veya İslam toplumunun diğer toplumlar ile olan ilişkisine dair de bir nizam belirlemiştir.
42:26Örneğin hangi devletle hangi şartlarda anlaşma yapacağınız ya da hangi devletle savaşmanız gerektiğini Allah'ın Teala defalarca ayetlerinde ifade ediyor.
42:37Değil mi? Size en yakın olan düşmanlarla cihad edin.
42:41Ya da işte kendilerine anlaşma yapmış olduğunuz devletlerle anlaşmanızı onlar bozmalı mı diyeceğiz sadakat gösterin diyor.
42:49Şimdi bunun bu başlık altında aslında söyleyeceklerimizi belki sınıflandırırsak çok daha hayır olur.
42:58Birincisi dış siyasette bizim ilgilenmemizin sebebi şu.
43:03Yani evet içinde yaşadığımız devlet zaten İslami devlet değil ve dolayısıyla İslami bir devletin dış siyaseti gelince de hareket etmiyor ama
43:12bireyler olarak bizler dış siyasete dair ya da kitle olarak dış siyasete dair neler yapıyoruz ya da neler yapmalıyız?
43:19Dediğim gibi birinci madde olarak ya da birinci husus bizler bugün İslam ümmeti olarak gerek işte emperyalist dediğimiz sömürgeci dediğimiz kafirlerin ya bizatihi işgaline uğramış durumdayız
43:32ya da onlara uşaklık yapan onlarla iş birliği içerisinde olan yöneticilerin yönetimi altındayız.
43:40Dolayısıyla biz kafirlerin Müslümanlara karşı olan bakış açısını biliyoruz ya da bilmeliyiz.
43:46Ve bunu yaparken şuna kastım şu bizler her türlü araştırmamızı ya da analizimizi bir esasa binane yapmalıyız.
43:58O esas nedir?
44:00Biz Müslümanlar için o esas İslam akidesidir.
44:03Yani biz akidemizin esasını ya akidemizi esas kılarak İslam'ın fikirleri esas kılarak o pencereden bakıp değerlendireceğiz.
44:13Bu pencere bize ilk etapta şunu gösteriyor.
44:16Allah subhanehu ve teala kafirlerin bizi hiç sevmediğinden bahsediyor.
44:22Bize hep düşmanca davrandıklarından bahsediyor.
44:25Bir kere bu bizim için bir bakış açısı ve bizim onlarla ilişkimizi tayin ediyor.
44:33Oraya geleceğim başka bir madde.
44:35Dolayısıyla biz şu pencereden baktığımızda ve zaten fiili olarak da pratik olarak da emperyalist dediğimiz kafirlerin Müslümanların topraklarını istila ettiklerini görüyoruz.
44:46Müslümanların üzerinde kendi nizamlarını uyguladıklarını görüyoruz.
44:51Müslümanların servetlerini çaldıklarını görüyoruz.
44:55Tabiri ise her geçen gün Müslümanlar üzerinde bin bir türlü planlar kuruluyor ve bunlar uygulanıyor.
45:02Hatta adamlar bu noktada tabiri ise maaşlı, paralı, ücretli masa başında sırf bu işi için düşünen, proje öğreten insanlar yetiştiriyorlar.
45:14Düşünce kuruluşları vardır.
45:16İslam ümmetini daha fazla baskı altında tutabilmek ya da İslam ümmeti içerisinde çıkabilecek muhalefetin hangi yöntemlerle bastırabileceklerine dair adamlar uzun uzun araştırmalar yapıyor.
45:32Sonra bu araştırmalarını stratejiye döküyorlar.
45:36Önce vakayı analiz ediyorlar sonra yapmaları gerekenleri bahsediyorlar.
45:40Ve bunu hep yapıyorlar.
45:42Hatta birçok raporlar da daha sonra çeşitli vesselerle yayınlanıyor.
45:48Şimdi bir Müslüman kafirlerin tabiatını bilmeli ve onların Müslümanlara yönelik olarak yapmış oldukları planlarını da takip etmeli,
45:58eylemlerini takip etmeli, tabiri ise de deşifre etmeli ve bunu ümmete anlatmalıdır.
46:04Hem kendi yöneticilerinin onlarla olan ilişkilerini de kontrol etmeli.
46:09Yani bizim yöneticilerimiz bizim mallarımızı onlara peşkeş çektiklerinde bunu görebilmeli ve bunu mahsebe edebilmelidir.
46:17Bizim yöneticilerimiz onların şirketlerine ihaleler verdiğinde ya da bizim ekonomimizi onlara teslim ettiğinde
46:26ya da bizim paramızı onlara endekslediğinde bunu görebilmeli ve bunu Müslüman şiddetli bir şekilde muhasebe etmelidir.
46:34Çünkü bu işlerin hiçbirinde ümmetin faydası yok.
46:37Ümmete hayırlı bir gün yok.
46:39Ya da onların eğitime dair, sağlığa dair veya kadın erkek ilişkisine dair bir takım projeleri vardır.
46:47O projeleri getirip burada uygulamak.
46:50Bunlara karşı Müslümanların her zaman için uyanık olması, takip etmesi ve deşifre etmesi lazım.
46:57İşte Suriye meselesini de görüyoruz.
47:00Cenevre ile başlayıp Aslanıyla devam eden, şimdi Soçi ile devam ediyor.
47:04Bütün bu hususlarda ne konuşuluyor, ne anlatılıyor, hangi kararlar alındı, alınan kararlarda ümmetin hangi masrafları sağlanıyor
47:15ya da ümmete hangi çoraplar örülüyor, Müslümanın bunu takip edip ortaya çıkması ve bunu analiz edip değerlenilmesi gerekiyor.
47:24Bunun için dış siyasete yönelik belki de en fazla bizim dikkat etmemiz gereken hususlardan bir tanesi de budur.
47:31Yani ikincisi bizim failleri tanımamız gerekiyor.
47:36Yani dünya aktörlerinin, siyaset aktörlerini bugün kendilerine büyük devlet diye tanıtan ve öyle olan
47:44Amerika'sı, İngiltere'si, Fransa'sı, Almanya'sı ve diğerleri.
47:48Biz bunların tabiri caizse hayata bakışlarını, bunların dış siyasetlerini bilmemiz gerekiyor.
47:54Onlar hangi esasları kendilerine edinmişler ki o esaslar üzerinde İslam ümmetine veya diğer bölgelere yönelik hamleler gerçekleştiriyorlar.
48:04Ve başka bir husus ise, biz yine İslam'ın bize öğretmiş olduğu, öngörmüş olduğu şey şudur.
48:12İslam'ın kendisi evrenseldir.
48:15Ve bu evrenselliği onu belli bir coğrafyada hapsedilmemesi demektir.
48:20İslam, kendisi için hiçbir zaman sabit sınırlar tayin etmez.
48:25Değil mi?
48:26Allah'ın sümâne ve teâlâ'nın
48:28وَقَاتِلُمْ حَتَّ لَا تَكُنَ فِتْنَةٌ
48:31ayetinde ifadeti gibi,
48:32yani yeryüzünde fitne kalmayıncaya kadar, din ve kulluk Allah'ın oluncaya kadar,
48:38fitne onsuru o devletlerle, o insanlarla savaşınız.
48:43Bir kere, İslam'ın bir nur ve rahmet olarak bütün dünyaya hakim olma iddiası var.
48:49İddiası var, isteği var.
48:51Ve hiçbir zaman İslam kendisini herhangi bir bölgede hapsetmez.
48:54Dolayısıyla, biz İslam'ın diğer insanlar için de bir rahmet ve kurtuluş olduğunu biliyor
49:02ve onların bundan istifade etmeleri için bu mücadeleyi Allah'ın sümâne ve teâlâ bize farz kıldı.
49:08Yoksa diğerlerinin onların yaptığı gibi bir bölgeyi fethedip ya da işgal edip, onu sımırmak değildir İslam'ın öngördüğü anlayış.
49:17İslam'ın öngördüğü anlayış, İslam'ın yeryüzünde hakim olmasıdır.
49:22Dolayısıyla İslam'ın yeryüzünde hakim olma iddiası ve farziyeti olduğu müddetçe,
49:26zaten bizim sürekli bu fikri, bu dini diğer toplumlara ve devletlere taşıma farziyetimiz vardır.
49:38Anlatacaklarım da çok var ama süre az kaldı.
49:42Ben bununla ilgili bir iki örnek de vermek istiyorum.
49:46Şimdi malumunuz Allah Resulü Aleyhisselatu Vesselam daveti Mekke'de taşırken,
49:53ona iman eden Müslümanlarla birlikte devlet sahibi değillerdi.
49:58Zayıftılar, müstazaftılar.
50:00Yani o Mekke müşriklerinin hakimiyeti altındaydılar.
50:04Ama buna rağmen onlar o dönemde bile dış siyasetle ilgilendiğini görüyoruz.
50:10Mekke müşriklerinin ileri gelenlerinin bir arada konuştuğu bir vaka vardır.
50:14Ve o sohbet anda, konuşma anda Ebu Bekir radıyallahu anh da oradadır.
50:21Ve hatta Ebu Bekir radıyallahu anh'a karşı bir nispet edercesinde konuşuyorlar.
50:27O dönemde Farslarla Rumlar savaşmışlardır.
50:31Farslar Rumlara galip gelmiştir.
50:34Bundan kendilerine pay çıkartıyorlar.
50:37Yani düşünün kendilerinin müşrik zihniyeti ya.
50:39Niye?
50:40Çünkü o gün Farslar putperestti, ateşperestti, müşriktiler.
50:46Rumlar ise ehl-i kitaptı yani Hristiyandı.
50:50Farsların yani müşriklerin ehl-i kitaba galip gelmesi,
50:53müşrikler nezdinde hani biz de müşriğiz, siz de kitap ehli olduğunu söylüyorsunuz,
50:57hani biz de size galip geleceğiz iddia ediyorlardı.
51:01Vakabinde Allah Sultanı Rum suresini indiriyor.
51:04Ve Rum suresinde yani evet şu anda onlar yenildi ama kısa bir zaman sonra Rumlar onlara galip gelecektir.
51:12Ve müminler de müşriklere galip geleceklerdir.
51:16Bu tartışmanın ya da bu sohbetin olduğu sene 616. yıl miladi.
51:228 sene sonra yani 624 yılında evet Rumlar Farslara galip geldi.
51:29Bedir'de de Müslümanlar müşrikleri yenildi.
51:33Yani şurada şunu görüyoruz.
51:36Müslümanlar o dönemde o halde bile Rumlarla Farslar arasındaki savaşla ilgileniyorlar.
51:44Yani ne olup bittiğini dış siyaseti takip ediyorlar.
51:48Daha Mekke'deyken Allah Resulü Aleyhisselam iman edenlere değil mi?
51:53Kisra'nın ve Kayser'in sarayları vaat ediyor.
51:56Yani gün gelecek İslam oralara ulaşacak.
51:59Oraları fethedecek.
52:01Değil mi?
52:02Hendek kazılırken bir vaka vardır hatırlarsınız.
52:06Hani büyük bir kaya çıkar.
52:08O kayanın parçalaması gerekir.
52:10Kimse parçalamaz.
52:11Ve Allah Resulü gelip balyozu eline alır.
52:13Ve her vuruşunda tekbirlerle Müslümanlara bir müjdeyi verir.
52:18Yemen'in, Mısır'ın değil mi?
52:21Rumların fethedileceğinden bahsediyor Allah Resulü Aleyhisselam.
52:24Yani Müslümanlar orada ölüm kalımsızlar.
52:28Müslümanlar orada ölüm kalım savaşı veriyor.
52:31Kendilerini o ahzap dediğimiz yani müşriklerden, Yahudilerden müteşekkili o büyük orduya karşılık kendilerini muhafaza ederken.
52:40Hatta münafıklar bunu dile getirmişti.
52:42Ya biz burada korkundan tabii ödümüz patlıyor.
52:45Açlıktan iki büküm olmuşuz.
52:47Muhammed'e bak.
52:48Haşa Aleyhisselam nelerden bahsediyor.
52:52Ve bunlar hepsi de gerçekleşti.
52:54Rabbimizin Resulüne ve müminlere vaadi de hak oldu.
52:58Zuhur ettiği vuku buldu.
53:00Dolayısıyla Müslümanların da bugün bana ne siyasetten, bana ne Amerika'dan, Irak'tan ne yapıyor, Suriye'den ne yapıyor, Rusya öbür taraftan ne yapıyor diyemez.
53:13Müslüman olmanın gereği.
53:15Yani biz Allah'ın ifade ettiği gibi.
53:29Yani biz insanlık içerisine çıkarılmış en hayırlı ümmetiz.
53:33Değil mi?
53:34İnsanlara iyiliği emreder, kötülükten men ederiz.
53:37Ve Allah'a iman ederiz.
53:39Başka bir ayette, siz insanlık içerisinde çıkarılmış şahit ümmetsiniz.
53:45Öncü ümmetsiniz.
53:47Yani öncü ümmet olma, üstün ümmet olma, vasat ümmet olma, seçkin ümmet olma, diğer ümmetlere karşı da bu davayı yürütme, götürme demektir.
53:56Başka türlü üstünlük yoktur.
54:00Başka bir şekilde üstün olma vakası da gerçekleşmez.
54:04Evet, değerli kardeşler.
54:06Birkaç mesele daha vardı ama onların inşallah uteala kalsın.
54:10Kısacası, İslam'ın kendisine has bir siyaseti vardır.
54:15Bizim mesul olduğumuz, bizim kendisiyle amel etmemiz gereken İslam'ın öngördüğü siyasettir.
54:24Müslümanlar, gayri İslam, yani kapitalistin ya da sosyalizmin ya da başka düşüncelerin siyasetiyle amel etmesi, onlarla hayatının düzenlemesi caiz değilken, İslam ile yapması ise farziyet ifade eder.
54:40Ve Müslümanlar uyanık olmadığı müddetçe hala, işte olduğu gibi Müslüman beldeler işgal edilmeye, Müslümanların temiz kanları akıtılmaya, temiz ifadeleri kilitlemeye devam edecektir.
54:54Niye? Çünkü biz İslam'ın siyasetiyle siyasi edilmiyoruz ve İslam'ın siyasetine göre siyaset yapmıyoruz.
55:04Onun için siyaset kötü bir şey değil.
55:06Kapitalizmin siyaseti kötüdür.
55:08Sosyalizmin siyaseti kötüdür.
55:10İslam'ın siyaseti vahye dayalıdır, hayırdır.
55:16Allah hepinizden razı olsun.
55:18Muhasebe olsun.
55:19Elhamdülillahi Rabbil Alemin.
55:33Altyazı M.K.
56:03Altyazı M.K.

Önerilen