Gizli Öğreti: Blavatsky'nin Kehanetleri | 2. Bölüm

  • 2 hafta önce
Kanalıma üye olmak için http://wedia.link/KaanUnsalAlphanKATIL linkine tıklayabilirsiniz.
Müzik:
Ender Güney https://www.youtube.com/channel/UCHEioEoqyFPsOiW8CepDaYg
Kardeş kanallarım:
Mirage Serap Yılmaz https://www.youtube.com/channel/UCRzQKQkZPnUvh9uB60W58bQ
Mesart: https://www.youtube.com/channel/UCf_7KxOeL24quiF6CX3LtCA

"Mucize diye bir şey yoktur, sadece biz evreni çok az biliyoruz..."

Kaan Ünsal Alphan YouTube Kanalına Hoş Geldiniz. Birbirinden özel içeriklerimizden haberdar olmak için http://wedia.link/kaanunsalalphan linke tıklayarak abone olabilirsiniz.

Kaan Ünsal Alphan'ı Facebook'tan takip etmek için: https://www.facebook.com/kagan.alphan linke tıklayabilirsiniz.

Kaan Ünsal Alphan'ı Instagram'dan takip etmek için:
https://www.instagram.com/kaanunsalalphan/?hl=tr linke tıklayabilirsiniz.

Kaan Ünsal Alphanı Twitter'dan takip etmek için: https://twitter.com/KaanUnsalAlphan linke tıklayabilirsiniz.

Bunlar da hoşunuza gidebilir;

Tüm belgesellerimizi izlemek için http://wedia.link/7YDX7 linkine tıklayabilirsiniz.

Şiir ve hikayeleri izlemek için http://wedia.link/JSqvG linkine tıklayabilirsiniz.

Podcastleri izlemek için http://wedia.link/wP3Wo linkine tıklayabilirsiniz.

Kaan Ünsal Alphan videolarını izlemek için http://wedia.link/le5D1 linkine tıklayabilirsiniz.

Sesli Anlatım videolarını izlemek için http://wedia.link/NALHz linkine tıklayabilirsiniz.

Kaan Ünsal Alphan Kanalı

Gerçeğin peşinde; varlığın tüm bilinmeyenlerini, gün yüzüne çıkmaya çalışan hakikati, hasır altı edilmiş fenomenleri, gizemli olayları, belge, bilgi ve tanıklarıyla ortaya çıkarmaya çalıştığımız belgesellerimizle tarihe not düşüyoruz.

#KaanÜnsalAlphan #Blavatsky #Belgesel
Transcript
00:00Astronotlar geminin yakınlığında anlaşılmaz ve açıklanamaz birşeyler anlatan erbe yani alman ırksal araştırma ve eğitim yaklaşık 3500 yıl önce altın çağını yaşamış antik sesler çığlıklara, kurumalara ve telgraf bildirim sesleri vardır.
00:20Dünya tarihinin en korkunç seri katiliyle karşılaşmış ilk olarak koridorda 5-6 hafta sonra kameralar için İ-Gordiyan doğru yöne çıkıyor.
00:30KGB su gibidir. Bulunduğu ortama okunarak insanın zamanda yorgunluk yapması meselesinin çözülebilir bir mesele olduğu iddiasını diyorlar.
00:40BÜYÜK PATLAMA TEORİSİ
00:48Büyük patlama teorisinin özü evrenin sonunda tüm yıldızların ve galaksilerin ortaya çıktığı küçük bir madde kıvılcımı patlamasıyla başladığı fikridir.
00:57Gizli öğretide de evrenin gelişiminin çeşitli aşamalarının sembolik anlatımları var ve burada biz Big Bang'e benzer bir ifade buluruz.
01:05Ancak burada evrenin maddeden değil, ruhtan doğduğu yazar.
01:35BÜYÜK PATLAMA TEORİSİ
01:53BÜYÜK PATLAMA TEORİSİ
01:59BÜYÜK PATLAMA TEORİSİ
02:17BÜYÜK PATLAMA TEORİSİ
02:29BÜYÜK PATLAMA TEORİSİ
02:39BÜYÜK PATLAMA TEORİSİ
02:45BÜYÜK PATLAMA TEORİSİ
03:01BÜYÜK PATLAMA TEORİSİ
03:07BÜYÜK PATLAMA TEORİSİ
03:15Dudinsky tam bu noktada kendi gözleriyle gördüğünü iddia ettiği arkayık bir el yazmasından bahsediyor.
03:22Bu eser bilinmeyen bir yöntemle bin yıllarca suyun, ateşin, havanın ve daha da önemlisi zamanın etkilerinden korunmuştur.
03:31İlk sayfa donuk koyu bir arka plan üzerinde lekesiz beyaz bir daire gösteriyor.
03:37Bunu bu arada temsili olarak çizdik.
03:40Bir sonraki sayfada ise aynı dairenin ortasında bir nokta var.
03:45İlki hala uykuda olan enerjinin yeni bir uyanışından önce sonsuzluktaki kozmosu temsil ediyor.
03:52Daha sonraki sayfada ise bu kusursuz dairenin ortasındaki bu nokta farklılaşmanın başladığını gösterir.
03:59Bu dünya yumurtasındaki noktadır.
04:03İçindeki embriyo evren olacak, her şey olacak.
04:07Sınırsız periyodik kozmosa, kainata dönüşecek.
04:11Dahası bu embriyo periyodik ve dönüşümlü olarak bir aktif, bir pasif oluyor.
04:18Blavatsky bir Fransız teorisyenden alıntı yapıyor ve onu onaylıyor.
04:23Bu yazar tüm kozmosun tek bir noktada yoğunlaşabileceğini savunuyor.
04:28Başka bir yerde ise tüm evrenin ebediyen saklı olan ceninden ortaya çıktığından bahseder.
04:34Son keşiflerin ışığında Big Bang teorisi, Büyük Patlama teorisi büyük bir revizyondan geçiyor.
04:41Şimdiye kadar patlamanın maddelerinin, gazlar olsun, parçacıklar olsun her birinin farklı yönlere rastgele fırlatıldığına inanılıyordu.
04:51Bununla birlikte daha yakın zamanlarda gökbilimciler birbirinden eşit mesafelerde bulunan sekiz galaksiden oluşan bir kafese benzer şey keşfettiler.
05:01Keşfi yapan bilim adamlarından biri ki büyük bir hayal kırıklığı yaşamış,
05:05evrenin nasıl başladığı konusunda tamamen cahil olduğumuzu ve teorilerimizi sıfırdan geliştirmeye başlamamız gerektiğini söylemiş.
05:14Bu arada ben yine araya giriyorum arkadaşlar.
05:16Bu yazar bu bilgiyi nereden okumuş, nereden almış bilmiyorum.
05:20Ufak bir araştırma yaptım.
05:22Gerçekten de bütün galaksilerin birbirine eşit mesafede durduğu bir küme keşfedildi mi bilmiyorum.
05:28Karşıma çıkmadı öyle bir bilgi.
05:30Bu konuda bilgi sahibi olan arkadaşlarımızın yorum kısmına bilgisini ve eğer varsa linkini bırakmalarını rica ediyorum.
05:38Ve devam ediyoruz.
05:40Amerikan Astronomi Derneği'nin 10 Ocak 1990'daki yıllık toplantısında başka bir keşif duyuruldu.
05:47New York Times'ın olayla ilgili 12 Ocak tarihli makalesi,
05:51''Keşif, Diğer Galaksileri Kendine Çeken Bir Galaksiler Kıtası'' başlığını taşıyordu.
05:57Bütün gökbilimciler kendilerince bilinen en büyük gökada kümelerinden birinin gerçekten de var olduğunu doğruladılar
06:05ve bu devasa yapı büyük çekici olarak adlandırılan dünyadan 150 milyon ışık yılı uzaklıkta
06:12ve yer çekimi kuvveti hem samanyolunu hem de milyonlarca başka galaksiyi sürekli olarak etkiliyor.
06:19Bu keşif aslında gökbilimciler tarafından uzun süredir tartışılan bazı teorileri doğruluyordu.
06:26Yani evren aslında astronomların hayal ettiğinden çok daha büyük ve çok daha karmaşıktır.
06:32Bu tür nesneler sadece galaksiler veya galaktik sistemler değil,
06:36onlardan yüzlerce kat daha büyük olan devasa galaksi kıtalarıdır.
06:43Kusura bakmayın telefon açık kalmış şu ana kadar ki ses kaydında umarım bir hışırtı yoktur.
06:48Çünkü çok kötü etkiliyor gerçekten kaydı.
06:51Neyse devam edelim. Bundan sonrası en azından daha temiz olacak.
06:55Evet, bu çekici bölgelere maruz kalan ya da bu kümelere maruz kalan galaksiler,
07:00evrenin geri kalanında olduğu gibi yanlara dağılmıyorlar.
07:03Hepsi yüz milyonlarca ışık yılı genişliğindeki belirli bir alana düşüyorlar.
07:08Ve bu hareketin hızı çok çarpıcıdır. Saniyede 643 km.
07:13Bu da bir şeylerin bu galaksileri çektiğini kanıtlıyor.
07:17Evren tarihinin modern tanımına göre böyle bir yapının oluşması evrenin kendisinin oluşmasından daha fazla zaman almıştır.
07:25Bu büyük çekici bu dev yapılardan sadece bir tanesidir.
07:29Bir milyar ışık yılı boyunca uzanan devasa bir galaksi perdesi olduğuna inanılan büyük duvar teorisiyle birlikte bu da kabul ediliyor.
07:39Ve yorumculara göre belki de bu keşif sanıldığından daha önemlidir.
07:43Çünkü şimdiye kadar bilim insanları büyük patlamanın yarattığı evrendeki dünyaların ve uzak galaksilerin mevcut genişlemesinin bir gün tersine dönebileceğini sadece varsayabiliyorlardı.
07:55Ancak teorik de olsa büyük çekici galaksiler kıtası bu teoriyi biraz daha doğruluyor.
08:00Böylece evrenin periyodik olarak yeniden doğduğu teorisi de ek destek almış oluyor.
08:06Bu büyük problemlerin ışığında bir insanın aya inişi o kadar da önemli görünmeyebilir.
08:12Ancak tarihimizdeki en büyük olaylardan biriydi.
08:16Dudinsky devam ediyor.
08:18Şimdi dünyanın canlı organizmalarda bulduğumuz türden koordineli, birbirine bağlı bir yaşam sürdüğünü tahmin ediyoruz.
08:25Gezegen yaşamının yani biosferin kendi kendini düzenlediğini biliyoruz
08:30ve bu keşfi büyük ölçüde James Lovelock ve Lynn Margulise ile arkadaşlarının 1970'lerde başlayan araştırmalarına borçluyuz.
08:39Aydan parlayan safir olarak görünen dünya, bir kimyager ve biyofizikçi olan James Lovelock'a
08:45sonuçlarını dünyanın yaşamına yeni bir bakış kitabında özetlediği bilimsel araştırmaya ilham verdi.
08:52Ancak Dudinsky'e göre bu bir asır önce Blavatsky ve teozofistler tarafından formüle edilmişti.
08:58Çünkü gizli öğretisinde Blavatsky şöyle yazıyor.
09:01Evrendeki her şeyin canlı olduğu fikri, bu yüzyılda insan zihninin antropomorfik teolojiden kurtuluşunun bir sonucu olarak
09:09geri dönen o eski kavramlardan biridir.
09:12Antropomorfik teoloji ile kastettiği şey sanırım insan ürünü olan dinlerdir.
09:17Yani Blavatsky'e göre asıl öz bu değil ve gerçek din çok daha eskilerdedir.
09:23Bilimin evrensel yaşamın işaretlerini saptamak ve varsaymakla yetindiği doğrudur.
09:28Ama henüz Anima Mundi diye fısıldayacak kadar cesaretli değildir.
09:33Ben yine araya giriyorum arkadaşlar.
09:35Anima Mundi belki de insanlık tarihinin en eski felsefi kavramlarından biridir.
09:41Kelime anlamı dünyanın ruhu demektir.
09:44Antik çağ filozoflarına göre bu oldukça saf bir ruhtur ve doğanın her yerini kapsamıştır.
09:50Hatta kimi Hristiyan yazarlar onun Teslis'teki ruh olduğunu yazdılar yani kutsal ruh olduğunu.
09:58Artık bilim tarafından kabul edilen kristal yaşam kavramı yarım yüzyıl önce alay konusu olurdu diye devam edelim Dudinsky'e.
10:06Dedim ama bunu da kısa bir şekilde açıklamaya çalışayım.
10:10Kristallerin bir tür yaşam formu oldukları varsayımı var ama bu hala tartışmalıdır ve bu alan bu yönüyle çok az biliniyor.
10:18Teozofistler ise geçen bölümde de anlattığımız gibi evrendeki her şeyin aslında canlı olduğunu ve ruha sahip olduğunu söylerler.
10:27Yani atomlardan tutun gezegenlere dek.
10:32Cambridge Üniversitesi'nde fizik profesörü olan Nobel Ödüllü Brian Josephson'ın bakış açısı bu ifadeyle büyük ölçüde örtüşüyor.
10:40Çünkü bir röportajında şöyle diyor.
10:42Maddenin her atomu bilinç unsurlarına sahip olabilir ve karasal biyolojik formlar gibi daha yüksek seviyelere doğru evrimleşebilir.
10:51Maddeyi cansız ve mekanik olarak görme eğiliminde olan fizikçiler yanlış yoldadırlar.
10:57Görünen o ki en ince düzeyinde madde daha çok biyolojik ve canlı bir şey gibi davranıyor.
11:03Yaygın olarak gözlemlediğimiz ve hatta fizikte incelenenler bile yaşam ve zekaya dayalı olabilir.
11:10Tüm maddeler bilim adamlarının açıklayamadığı ancak çeşitli doğu dinlerinde sıklıkla atıfta bulunulan gizemli bir bütünlüğe veya birliğe sahip görünüyorlar.
11:21Bu arada Sir Isaac Newton da doğayı canlı bir varlık olarak kabul ediyordu.
11:26Blavatsky, Newton'un en derindeki düşünceleri ve fikirleri sonradan saptırıldı diye yazıyor.
11:33Onun harika matematik bilgileri vardı ancak sadece fiziksel kabuğu dikkate alındı.
11:39Ve hatta şu ifadeyi kullanıyor.
11:41Zavallı Sir Isaac, haleflerinin ve takipçilerinin yer çekimi yasasına nasıl davranacaklarını öngörmüş olsaydı,
11:48bu dindar adam şüphesiz yere düşen meşhur elmasını sessizce yerdi ve tek bir söz söylemezdi.
11:561984 yılında Quantum Soruları, dünyanın en büyük fizikçilerinin mistik yazıları adlı bir kitap yayınlandı.
12:04Burada Heisenberg, Schrödinger, Einstein, de Broglie, Jeans, Planck, Pauli ve Eddington'un çalışmalarını inceliyor,
12:13fizik ve mistisizmin bir şekilde ikiz kardeşler olduğunu anlatıyor.
12:17İstisnasız tüm bu olağanüstü insanlar dünyanın maddi olmaktan çok manevi bir fenomen olarak görüyorlardı.
12:24Gizli öğreti kitabı da alt başlığında da gördüğünüz gibi bilim, din ve felsefenin sentezinin mümkün olduğunu söyler.
12:32Yazar burada Einstein'ın yazılarından alıntılar yaparak bilim ve dinin Einstein'a göre de hiçbir şekilde uyumsuz olmadığını göstermektedir.
12:41Şöyle diyor Einstein,
12:43''Yaşayabileceğimiz en güzel ve en derin duygu mistik duygudur. O tüm gerçek bilimin ekicisidir.
12:51Bu tür duygulara aşina olmayan, artık merak edemeyen ve huşu içinde donamayan kişi ölü gibidir.
12:58Bizim için anlaşılmaz olan şeylerin gerçekten de var olduğunu bilmek,
13:03kendilerini en yüksek bilgelik veya en parlak güzellik olarak tezahür ettirmek,
13:08zayıf duyularımıza yalnızca en ilkel formlarda algılamak için verilen bu bilgi, gerçek dindarlığında temelinde yatıyor.''
13:16Başka bir yazısında şöyle diyor,
13:18''Kozmik dini duygunun, bilimsel araştırma kaynaklarının en güçlü ve en soylusu olduğunu düşünüyorum.
13:25Sadece teorik bilimde yeni yolların geliştirilmesine ne kadar büyük çabalar harcandığını
13:30ve ne büyük özverilerde bulunulduğunu bilenler,
13:33günlük derslerden çok uzak bir duyguya hangi gücün ilham vermesi gerektiğini anlayabileceklerdir.''
13:39Yani arkadaşlar ben yine araya giriyorum,
13:42yazara göre sadece kozmik bir dini duygu bir kişiye böyle bir güç verebilir.
13:47Bir çağdaşımız da materyalist çağımızda ciddi bilim adamlarının tek gerçek dindar insanlar olduğunu söyler.
13:55Bütün bunların dışında Robert Millikan'ın otopiyografisinde de Einstein'ın şu sözleri aktarılır,
14:01''Sonsuzluk boyunca kendini yeniden üreten akıllı yaşamın gizemini düşünmekle tatmin oluyorum.
14:07Bu belli belirsiz kavradığımız evrenin harika yapısını düşünmek
14:11ve doğada tezahür eden zihnin en küçük parçacığını bile anlamaya yönelik alçakgönüllü bir girişimdir.''
14:19Doğanın bir zekaya sahip olduğu fikri,
14:21günümüz bilim insanları arasında,
14:23hem atom altı dünyada hem de evrenlerin gözlerimizin önünde doğup öldüğü uçsuz bucaksız uzayda
14:29rastgelelik ve keyfiliğin hüküm sürdüğü fikrinden çok uzak görünüyor.
14:34Einstein'ın ''Küçük parmağın bana kuantum mekaniğinin kusursuz olmadığını söylüyor.''
14:39şeklinde bir deyimi daha var.
14:41Bu arada Einstein birkaç bilim insanıyla birlikte kuantum mekaniğinin temelini atmış bilim insanlarından biridir.
14:49İngiliz bilim adamı Roger Penrose'a göre Einstein'ın böyle bir ifade kullanmasının nedeni,
14:54onun kendi fikirlerinde dahi inatçı olmadığını, gelişime ve değişime her zaman hazır olduğunun göstergesidir.
15:01Zaten bu nedenle Einstein'ın dini görüşleri de hayatı boyunca sürekli değişmiş ve gelişmiştir.
15:08Geleneksel dinlerden uzaklaştığını biliyoruz ancak hiçbir yerde ateist olduğunu söylememiştir.
15:15Penrose'un kendisi de mevcut haliyle kuantum mekaniğinin herhangi bir yorumunda hala çözülemez bilmeceler olduğuna inanıyor.
15:23Gelecekte kuantum teorisinin radikal değişikliklere uğrayacağına ve insan bilincinin büyük gizemini
15:29ve şimdi kaotik görünen atomik parçacıkların davranışını bile daha net bir şekilde açıklayacak en derin yasaların keşfedileceğine inanıyor.
15:38Bu bağlamda Blavatsky'nin ''Kozmik Bilinç'' makalesini hatırlamakta yarar var.
15:43''Leibniz'in monadı gibi her atom kendi içinde küçük bir evrendir.'' diyor.
15:49Dolayısıyla da bir dereceye kadar bilince sahiptir.
15:52Leibniz'i bilmeyenler için söyleyeyim, Gottfried Leibniz Alman matematikçi ve filozoftur.
15:58Maddenin sonsuza kadar bölünebileceğini öne sürmüştür.
16:02Felsefede ''töz'' denilen bir kavram vardır.
16:05Töz o kadar temel bir parçadır ki kendi kendine var olmuştur.
16:10İşte bu tözden tüm evren doğmuştur.
16:12Fakat Leibniz'e göre bu tözler tek değil sonsuz sayıdadırlar.
16:17Ayrıca küme halinde olabildikleri gibi yalın halde de olabilirler.
16:22İşte Leibniz buna ''monad'' diyor. Yani bir nevi cevherin de cevheri.
16:28Ve monadın dahi kendi zekası var diyor. İlkel düzeyde olsa da.
16:34Başka bir yerde Blavatsky Thomas Edison'dan benzer sözler aktarır.
16:39Edison şöyle demiş.
16:41Bana öyle geliyor ki her atomun bir tür ilkel zekası var.
16:45Hidrojen atomlarının diğer elementlerin atomlarıyla nasıl binlerce şekilde birleştiğine bakın.
16:51Bu zekanın katılımı olmadan olur mu?
16:55Ve buraya Blavatsky şunları ekliyor.
16:58Bay Edison en aktiflerinden olmasa da bir teozofisttir.
17:02Ama öyle görünüyor ki cemiyetten bir diplomaya sahip olmak onu teozofik gerçeklerle tanıştırıyor.
17:08Edison gerçekten de bu arada 1878 yılından beri Blavatsky'nin teozofi derneğinin üyesiydi.
17:23Blavatsky, Kozmos boyunca zeki yaşamın varlığına ilişkin görüşlerinin,
17:28deli simyacıların batıl inançlarının yeniden canlanması olarak görülebileceğini kabul ediyor.
17:34Gizli doktrinde sadece 9 yıl içinde doğanın perdesinin kırılacağına dair veya yırtılacağına dair bir kehanette bulunuyor.
17:42Bunu geçen bölümlerde anlatmıştık hatırlarsınız.
17:51Bu kehaneti gerçekleşme derecesiyle karşılaştıran bilim adamlarından biri şu sonuca varmıştır.
17:57Doğanın perdesi gerçekten de yırtılmıştır ve en beklenmedik, şaşırtıcı ve garip bir şekilde
18:03insanın hayal edilemeyecek kadar delillere inmesine izin vermiştir.
18:07Doğanın hem küçük hem de en büyük krallıklarına, tüm alanlarda bilim ve insanın günlük yaşamı için
18:14bu kadar muazzam sonuçlar ve paralellikler tarih boyunca ilk defa keşfediliyor.
18:20Blavatsky Darwin'in teorisini, daha doğrusu Darwin'in mekanizmasını eleştiriyor ve Newton'un yerçekimi yasasını da sorguluyor.
18:29Şu cümleyi kurmuştur Newton'la ilgili, yerçekimi ile ilgili.
18:34Bir gün bu bilimsel hipotezin tatmin edici olmadığı görülecektir.
18:38Yerçekimi yok, en azından bilimin öğrettiği şekilde değil.
18:42Blavatsky en büyük temsilcileri Hermes Trismegistus, Pisagor ve Platon olan kadim bilgeliği canlandırıyor, onları geri getirmeye çalışıyor.
18:52Fakat burada onun 19. yüzyıl bilimsel otoritelerine yönelik eleştirisi, doğal seçilim teorisinin veya yerçekimi yasasının reddi değil,
19:02yani yoktur demiyor, onların yetersiz olduklarını öngörüyor.
19:06Bu aslında ilginç bir şekilde bire bir gerçekleşmiştir arkadaşlar.
19:11Biliyorsunuz yerçekimi yasası daha sonra Einstein tarafından yeniden yorumlandı.
19:16Burada bunun altını bir daha çizelim bu vesileyle, birilerinin iddia ettiği gibi Einstein, Newton'ın çekim yasasını yanlışlamadı, reddetmedi.
19:26Aksine daha doğru bir şekilde anlatarak ileri götürdü.
19:30En basite indirgersek her ikisi de kütle çekim yasasını onaylıyor.
19:34Sadece Einstein bu olayın düz bir zeminde büyük cisimlerin küçük cisimleri kendine doğru çekmesi şeklinde değil,
19:41büyük cisimlerin uzay zamanda bükülmeye yol açtığı için kendine doğru çektiğini söyledi.
19:47Bu şekilde gerçekleştiğini söyledi.
19:49Yazarımız Dudinsky'e göre de son yıllarda olasılık teorisinin, yaşamın ve zihnin kökeninin,
19:55ögelerin rastgele bir kombinasyonuyla açıklamayı engellediği ortaya çıkmış.
20:00Olasılık teorisini bilirsiniz, rastgele gerçekleşen olayları inceler.
20:04Hatta en ünlü örnekleri de zar veya yazı turadır.
20:08Yani mesela bir çift zarı attığınızda aynı sonucun arka arkaya şu kadar sayıda ortaya çıkmış.
20:14Yani mesela bir çift zarı attığınızda aynı sonucun arka arkaya şu kadar sayıda ortaya çıkmış.
20:21Yani en azından çok düşük bir ihtimaldir.
20:23Ancak onun o şekilde düşmesini sağlayan koşulları her seferinde oluşturabilmemiz durumunda
20:29tekrar tekrar aynı zarın düşme ihtimali yükselir.
20:33İşte bu teoriyi savunan insanlara göre gezegenin veya üzerindeki yaşamın tamamen tesadüfen ortaya çıktığını,
20:39rastgele olaylarla oluştuğunu söyleyecek kadar bilgiye sahip değiliz
20:43ve bu konudaki sıralamamız bile yetersiz.
20:46Tabii bu ayrı bir araştırma konusu aslında.
20:49Biz şu an bir kitabı incelediğimiz için onun anlattıklarını aktarmak zorundayız.
20:53Konu zaten zor ve karmaşık.
20:55Bir de her konuyu ayrı ayrı inceleyip tamamen karşılaştırmalı bir şekilde ilerlersek kafa şişireceğiz.
21:02Dudinsky devam ediyor. Diyor ki Darwin'in evrim teorisi...
21:06Darwin'in evrim teorisi çok doğru bir tabir olmadı sanki.
21:09Evrim teorisi Darwin'e ait değil çünkü.
21:12Neyse.
21:13Tek taraflı bir şekilde basittir.
21:15Blavatsky'nin gizli öğretisinde öngördüğü gibi evrimle birlikte gerileme de işliyor.
21:21Bu gerileme devolüsyon dediğimiz şeydir diye bir daha araya girelim.
21:26Bu aslında çoğu insan tarafından insanın tekrar geriye gidip atalarına benzemesi şeklinde algılansa da bu doğru değildir.
21:33Devolüsyon tamamen değil.
21:35Canının sadece bazı özelliklerinin evrimleştikçe atalarına benzemeye başlamasıdır.
21:41Eğer Blavatsky tam bir geri dönüşümü kastettiyse henüz böyle bir örnekle karşılaşmadık.
21:47Ancak belirli bir özellik açısından bir tür ters evrimden bahsetmişse bu doğrudur.
21:52Çünkü bazı bitkilerde ve canlılarda bu görülmüştür.
21:56Örneğin eskiden daha küçük olan bir ağaç ileride daha uygun bir bölgede yetişince ortama uygun olarak çok daha büyük olabiliyor.
22:04Ancak sonradan herhangi bir etkiden dolayı ağaçların yaşama koşulları zorlaşırsa,
22:09mesela bölgede su azalırsa aynı tür ağaçlar daha küçük kalırlar
22:13ve hep daha küçük olanlar hayatta kalmaya devam edince de o türün o bölgedeki boyutları o kadar kalır.
22:20Bunun dışında kurbağalar da buna örnek gösterilebilir.
22:23Örneğin kurbağaların milyonlarca yıl önceki türlerinde üst çenede dişlere rastlıyoruz.
22:29Ancak günümüze gelene kadarki evrim diliminde dişlerini tamamen kaybettiler.
22:34Fakat yeni tespit edilen bazı kurbağa türlerinde yeniden bu dişlerin oluşmaya başladığı keşfedildi.
22:44Evrenin genişlemesi ve galaksilerin hızlarının gittikçe daha fazla yükselmesi konusu.
22:50Blavatsky bunu prensipte biliyordu. Şunları yazmıştı.
22:54Evrenin kendisi gibi evrendeki her şey fenomenal dünyadaki periyodik tezahürleri sırasında oluşur.
23:00Hızlandırılmış hareketle.
23:03Evrenin her atomu kendi içinde ve kendisi için ayrı bir evrendir.
23:07Monad terimi en küçük atoma olduğu gibi en büyük güneş sistemine de uygulanabilir.
23:13Blavatsky dünyaların iç içe geçmesinin bu şaşırtıcı çok boyutlu resminde
23:18insansı uzaylıların gizemli görünümlerinin ve ani kaybolmalarının sırrının anahtarını sunuyor.
23:24Bizim için görünmez olan milyonlarca ve milyarlarca dünya var.
23:29Teleskopla görülebilenlerin ötesinde daha da büyük bir sayı.
23:33Ve son türlerin çoğu nesnel varoluş alanımıza ait değil.
23:37Onlar bizimleler, bize yakınlar, bizim dünyamızın içindeler.
23:42Onlar da tıpkı bizim gibi kendi dünyalarında maddeseldirler.
23:46Bizim boş bir alandan geçmemiz gibi içimizden ve çevremizden geçebilirler.
23:51Onların meskenleri ve ülkeleri bizimkiyle iş işidir.
23:55Ancak bizim görüşümüze girmezler.
23:58Yani baktığımızda gördüğümüz şeylerin içinde değiller.
24:01Bu adamın adı Abraham Zelmanov.
24:08Sovyet astrofizikçisi, göreceli kozmoloji ve genel görelilik uzmanı.
24:121940'lı yıllarda evrenin bizi çevreleyen bölgesinde yaşamın ve zihnin gelişmesine izin veren koşulların,
24:20içinden bazı daha genel fiziksel koşullarla örneğin evrenin genişlemesinin doğasıyla ilişkilendirilmesi gerektiğini öne süren ilk insanlardan biriydi.
24:30Zelmanov'un sonlu ve sonsuzun göreliliği, evrenin kapsamı ve süresindeki ortak gerçekleri hakkındaki açıklamalarından yarım asır önce Blavatsky şunları yazmıştır.
24:40Maddi alem bize göre sonsuz olmasına rağmen yine de sonludur.
24:45Blavatsky doğada boşluk olmadığını kategorik olarak belirterek geleneksel boşluk fikrini de reddetmiştir.
24:52Onun bu paradoksal iddiası ancak 20. yüzyılın ortalarında bilimsel olarak kabul gördü.
24:58Boşluk aslında devasa enerjilerin merkezidir. Karanlık enerji de bunlardan biridir.
25:05İşte yakın zamanda teyit edilen bir kehanetin başka bir örneği.
25:09Güneş her dönüşünde tıpkı insan kalbi gibi ritmik olarak büzülür.
25:14Sadece güneş kanının sistemin büyük atardamarlarına ve damarlarına geri dönmesi için kalbin boşluğundan geçmesi 11 yıl sürer.
25:24Güneşin fiziği son yıllarda büyük ilerlemeler kaydetti ve onu canlı bir organizma olarak kabul etmeye biraz daha yaklaşıldı.
25:33Blavatsky 1888'de şunları haber verdi.
25:37Biz sesin korkunç bir güç olduğunu onaylıyoruz. Ses doğru kullanıldığında Keops piramidini havaya kaldıracak özellik kazanabilir.
25:45Bu bir titreşim kuvvetidir.
25:49Çağdaşları onun burada 20. yüzyılda keşfedilecek olan ultrasonik ses dalgalarından bahsettiği görüşündeler.
25:57Dolayısıyla teozofistlere göre son yıllarda teorik fizikteki genelleştirici gelişmeler bilimin istese de istemese de kah emekleyerek, kah koşarak teozofi yönünde ilerlemektedir.
26:09Evrenin genişlenmesi fikri 19. asır bilimi açısından saçmaydı.
26:14Newton'un kütle çekim yasası ileri sürüldükten sonra bilim dünyası evrenin gittikçe küçüldüğünü hayal ediyordu.
26:21Tabi yine de bu yoğun bir şekilde tartışılmaktaydı.
26:24Bu ayrıca dinlerin öne sürdüğü kıyamet konseptine de uyuyordu.
26:29Evren gittikçe küçülüyorsa uzun vadede yok olmalıydı.
26:34Ancak 20. yüzyılda Hubble tarafından galaksilerin spektrumundaki kırmızıya kaymanın keşfinden
26:40ve genişleyen evrenin göreli kozmolojik modellerinin yaratılmasından sonra evrenin gittikçe genişlediği tamamen doğrulandı.
26:49Helena Blavatsky gizli öğretide şunları yazmıştır.
26:52Ay dünyadan çok daha yaşlıdır ve birinci ciltte açıklandığı gibi astronomlar ve jeologlar tarafından
26:58bu gerçeğin tam aksinin açıklanmasına rağmen varlığını Ay'a borçlu olan Dünya'dır.
27:04Los Angeles'taki California Üniversitesi araştırmacıları Apollo 14 seferinde
27:09astronotların Ay'dan getirdiği taşları incelediler
27:12ve Ay'ın Güneş sisteminin oluşumundan 60 milyon yıl sonra doğduğunu tespit ettiler.
27:17Böylece uydumuzun sandığımızdan çok daha yaşlı olduğu ortaya çıktı.
27:224.5 milyar yıldan daha fazla.
27:25Altını çizelim ki belirlenen bu süreler bilim tarafından minimum olarak açıklanır.
27:30Yani bu zamana dek bulduğumuz en eski örneklerin yaşı bu kadar.
27:34Biz daha eskisini bulana dek.
27:38Blavatsky temel bilimsel çalışmasında başka bir yerde şu soruyu soruyor.
27:43İnsanlar 18 milyon yıl önce var olmuş olabilir mi?
27:47Ve sonra kendisi soruyu yanıtlıyor.
27:49Bu okültizme bütün bilimsel itirazlara rağmen mümkün görünüyor.
27:54Gizli doktrin fiziksel insanlığın genel afetlere ve değişimlere rağmen
27:58son 18 milyon yıldır dördüncü tur gezegenimizde var olduğunu belirtiyor.
28:04Bu ifade aynı zamanda bilimsel antropogenes teorileriyle de çelişmektedir.
28:09Çağdaş bilimsel verilere göre akıllı insanın yani homosapiensin
28:13yeryüzündeki yaşı 100 bin yıldan daha fazla değil.
28:19Daha 1885'te Dr. Adolf Gould tarafından
28:23geç neojene atıf edilen katmanlar halinde çıkarılan bir kahverengi kömür parçasında
28:28Salzburg paralel yüzdüsü olarak adlandırılan, üzerinde yapay işlemecileri olan metal bir nesne keşfedildi.
28:35Viyanalı uzmanlar 1966'nın başlarında buluntu üzerinde kimyasal bir inceleme yaptıklarında
28:41oluşumun göktaşı hipotezi tamamen terk edildi.
28:44Muhtemelen dökme demirden yapılmış ve daha sonra işlenmişti.
28:49Bu türünün tek bulgusu değil.
28:51Daha sonra kaya parçasının içinde tahta saplı bir demir çekiş bulunmuştur.
28:56Bir dipnot, biz bu çekiş hakkında daha önceki videolarımızda bahsetmiştik arkadaşlar.
29:01Londra çekici diye de geçiyor.
29:03Bilim insanları bu çekici 19. yüzyıla tarihlediler.
29:07John Cole 1985 yılında yazdığı makalesinde
29:11antik çağlardan kalma yaşlı kayaların eriyerek üzerindeki nesnelerin
29:15devresini saracak şekilde tekrar bir araya gelebileceğini yazmıştır.
29:19Yani bir şekilde bu aletler yüzeydeki bir çatlaktan düşüyor
29:23ya da kapıldıkları sularla yer altına iniyor,
29:26daha sonra yerin altındaki kayalarla iç içe geçebiliyor.
29:30Dolayısıyla dünyanın çeşitli yerlerinde bulunan taş içinde metal çivilerin,
29:34metal dişli çarkların veya civataların açıklaması jeologlara göre budur.
29:39Ancak belki de Blavatsky bunları kastetmedi, bilemiyoruz şu an.
29:44Devam ediyor.
29:45Irak'ta 2000 yıl öncesine ait mezar kazılarında bulunan
29:48bir kaya kristali parçasından yapılmış insan kafatası,
29:52neredeyse saf demirden yapılmış delhi sütunu,
29:55elektrik pilleri yapmak için kullanılan teknolojilerin
29:58hala bir açıklaması yok yazara göre.
30:01Bunların bir kısmı hatta sanırım hepsi sonradan açıklandı.
30:05İnsan kafataslarının sırrını yine Kayıp Uygarlıkların İzleri serimizde anlatmıştık.
30:10Delhi sütununun daha sonra üzerinde tespit edilen darbe işaretleri ve dövme kaynak hatları izleri,
30:16dökülmüş bir demirde mutlaka olması gereken yüksek kükürt miktarının tespit edilememesi,
30:21onun parçalar halinde dövülerek yapıldığını ortaya çıkardı.
30:26Bu arada Erich von Däniken de bunlardan bazılarından bahsetmiştir.
30:31Neyse ben aradan çekileyim şimdi, siz yine de Dudinsky ile baş başa kalın.
30:36Bu bulguların birçoğu birkaç popüler bilim kitabı yazan ve bir dizi belgesel çeken
30:41İsviçreli Erich von Däniken'ın aktif propaganda çalışması sayesinde tanındı.
30:46Elbette 1 milyon yıldan daha uzun bir süre önce var olan bir uygarlığın
30:50maddi kalıntılarını bulmak son derece zor bir iştir.
30:54Bununla birlikte 20. yüzyılın en büyük sansasyonlarından biri,
30:5770'lerin ortalarında Perolu bilim adamı Javier Cabrera d'Arkea tarafından bulunan
31:03ve yaklaşık 200 bin yıl yaşında oldukları tahmin edilen İka taşlarının keşfiydi.
31:09Bu taş belgeler, coğrafi haritalar, bir kalp nakli operasyonu,
31:13dinozorlara binen insanlar ve soyu tükenmiş hayvanlar ve çok daha fazlasını içerir.
31:19Bu da antropologların dünyadaki bilinçli insan faaliyeti döneminin değerlendirilmesine ilişkin
31:24yanlış bilgilere sahip olduklarını kanıtlar.
31:28Neyse araya girmeyeceğim, devam ediyorum.
31:31Gizli öğreti evrim sürecinde büyümeleri giderek azalan dev insan ırklarının varlığından da bahseder.
31:37İlk insanlar günümüz standartlarına göre gerçek tepe gözlerdi.
31:42Boyları 18 metreye ulaşıyordu.
31:46Pascali adası heykelleri,
31:49Güney Amerika'nın Tiahuanaco,
31:51Saksahuaman,
31:53Cusco'daki mimari anıtları gibi megalitik yapıların kökenini ancak bu şekilde açıklayabiliriz.
31:59Yapıların temelinde ağırlıkları 100 tona kadar çıkan dev taş levhalar var.
32:05Veya efsanevi Stonehenge ve diğerleri.
32:09Araştırmacı Andrey Staroverov şöyle yazıyor.
32:12Amerika kıtasında ortaya çıkan İspanyol kroniklerine göre
32:15Avrupalılar Maya tapınaklarından birinde bir devin iskeletini şaşkınlık ve korku içinde gözlemlemişler.
32:23Blavatsky gizli öğretide modern bilim yöntemlerinde
32:26bilim adamlarının kendileri tarafından yapılacak olan
32:30mutlak bir reformun gerekli olduğu gün yaklaşıyor şeklinde vizyoner ifadeler var.
32:36Ve bu öğretiye göre böyle bir reform
32:38evrenin yalnızca fiziksel yasalar tarafından kontrol edildiği kavramının reddedilmesiyle olacaktır.
32:45Bilimdeki ilerleme kaçınılmaz olarak sözde anormal fenomenlerin doğasını açıklamak için
32:50araştırmacıları ezoterik öğretilere dönmeye zorlayacaktır.
32:54Şimdi ise daha önce söylenenleri sistematize ederek
32:57Blavatsky'nin bilim alanındaki hal-hazırda gerçekleşmiş veya gerçekleşmek üzere olan
33:02ana tahminlerinin bir listesini sunuyoruz.
33:06Blavatsky daha sonra Einstein tarafından 1905'te
33:10ünlü formülünde gösterilen enerji ve kütle denkliğini biliyordu.
33:14Bu denklemdeki ışık hızının karesi faktörünü de biliyordu.
33:19Einstein'ın 1905'te keşfettiği fotonu fotoelektrik etki olgusu olarak önceden açıklamıştı.
33:28Einstein tarafından 1905'te açıklanan Brownian hareketini biliyordu.
33:34Uzay ve zamanın içsel ilişkisinin ve dünya çizgisinin farkındaydı
33:38ve bu da daha sonra Einstein tarafından keşfedildi.
33:421897'de keşfedilmeden önce elektrondan bahsetmişti.
33:46Daha 1888'de onun ne zaman keşfedileceğini de bilmişti.
33:5119. yüzyılın sonları 20. yüzyılın başlarında
33:54bilim tarafından yapılacak olan doğanın büyük sırlarının açıklanmasında
33:58büyük bir sıçrama yaşanacağını öngördü.
34:01Bunun 1897'de büyük örtüşen döngülerin tamamlanmasından sonra olacağını biliyordu.
34:07Bu sıçramadan önceki yıllarda bilim misyonunun neredeyse tamamlandığı sonucuna varmıştı.
34:12Pek fazla sır kalmadığı için bilimin fazla bir işi kalmamıştı.
34:19Wilhelm Conrad Röntgen tarafından Aralık 1895'te
34:23gizemli ve tamamen beklenmedik X ışınları olgusunun keşfi.
34:281896'da Henry Becquerel tarafından radyoaktivitenin keşfi.
34:331897'de Sir Thompson tarafından bilimin tüm alanları ve günlük yaşam üzerindeki
34:38muazzam etkisiyle elektronik şahının başlangıcını müjdeleyen ve bilimsel bir tanımın ortaya çıkışına işaret eden
34:45elektronun varlığının keşfi ve ispatı atomun ve atomun derinliklerine nüfuz edilmesi.
34:51Rutherford tarafından alfa parçacıklarının ve beta parçacıklarının keşfi.
34:56Doğada nicemlemeyi biliyordu.
34:59Daha sonra 1900'de Max Planck ilk olarak o zamanın fikirleriyle tamamen çelişen bir kavramda
35:04olan nicemleme ülkesini önerdi.
35:08Zamanın bölünmesi gerçeğini biliyordu.
35:12Maddenin dalgalardan geldiğinin görülebileceğini biliyordu.
35:16Yüzyılımızda de Broglie bu fikri fizikte geliştirmeye başladı.
35:22Işığın da bir parçacık olarak kabul edilebileceğini biliyordu.
35:2620. yüzyılda keşfedilen dalga parçacık paradoksundan haberdar oldu.
35:3020. yüzyılda keşfedilen dalga parçacık paradoksundan haberdardı.
35:35Ve bu gizemin nasıl çözüleceğini de biliyordu.
35:39Maddenin sonsuz bölünebilirliğini biliyordu.
35:42Bu doğrultuda bilim adım adım ilerledi.
35:45Önce elektronu, sonra protonu, sonra nötronu, daha sonra kuarkları ve diğer parçacıkları keşfederek,
35:51her seferinde en sonunda birincil parçacığı keşfettiğine inandı.
35:54Ve ancak şimdi güçlü etkileşimler teorisinde bilim saf dalgalar fikrine yaklaştı.
36:02Doğanın tüm güçlerinin özünde bir olduğunu biliyordu.
36:06Gizli öğretiden onlarca yıl önce Maxwell elektrik, manyetizma ve ışığı birleştirdi.
36:12Çok daha sonra aynı yüzyılda zayıf nükleer kuvvetler elektromanyetizma ile birleştirildi.
36:19Farklı derecelerde başarıya sahip bilim adamları, güçlü nükleer kuvvetleri de içericik olan büyük birleşik teorinin oluşturulması üzerinde çalışıyorlar.
36:281984'ten beri en yaygın olarak geliştirilen güçlü kuvvetler teorisi, birleşmeyi tamamlamak için yerçekimi kuvvetini de ekler.
36:37Üstelik bu birlik Blavatsky'nin ifadeleriyle tutarlı olarak kozmosun doğuşunda gerçekleşmiştir.
36:42Schrödinger ve diğer kuantum mekaniği uzmanları tarafından keşfedilen maddenin temel titreşim özelliğini biliyordu.
36:52Muhtemelen titreşimlerin şeklini de biliyordu.
36:57Yerçekimi yasaları uzun bir süre bilimin zaferinin klasik bir örneği olarak sunulsa da bilimin yerçekimi kuvvetini tam olarak anlamadığını biliyordu.
37:07Okülte yaklaşan fizikçilerin doğu dininde birçok benzerlikler bulacağını biliyordu.
37:13Bazı yazarların eserlerinde de görüldüğü gibi 20. yüzyılın son çeyreğinde böyle bir benzerlik ortaya çıktı.
37:20Eter kavramının bilim tarafından reddedileceğini ima etti.
37:25Daha sonra Einstein bunu gereksiz bularak gerçekten de reddetti.
37:29Daha sonra eter kavramının tekrar bilime döneceğini biliyordu.
37:33Bir anlamda bu zaten oldu.
37:37Bilinç ilkesinin madde ve enerjiye bağlanması gerektiğini biliyordu.
37:42Şimdi bazı önde gelen fizikçiler kuantum mekaniğinin bilinç ilkesini fiziğe sokması gerektiğini söylüyorlar.
37:50Zihnin doğada temel bir konuma sahip olduğunu biliyordu.
37:54O kozmosun sınırsız bir boşluk veya şartlı boşluk değil her ikisi de olduğunu savundu.
38:00Şimdi bazı fizikçiler bunu doğruluyor.
38:04Atom altı parçacıkların dönüşünü biliyor olabilirdi.
38:09Bireysel atomlar da bilincin varlığından haberdardı.
38:13Deneysel fizikteki bazı yorumlar bunu desteklemektedir.
38:17Evrenin bir karşılıklı bağımlılıklar ala olarak görülebileceğini öne sürdü.
38:23Bazı fizikçiler bu görüşü paylaşıyor.
38:26Tüm kozmosun birbirine bağlı olduğunu biliyordu.
38:30John Bell'in son teorisine uygun olarak EPR deneyi ve benzerleri bu ifadeyi doğrulamaktadır.
38:37Güneşin kendi zamanında inanıldığı gibi yanma halinde olmadığına inanıyordu.
38:43O dönemin bilim adamlarının görüşleri şimdi bize saf görünüyor.
38:47Evrenin genişlediğini biliyordu.
38:50Onun zamanında genişleyen bir evren fikrine izin verilmemişti.
38:54Evrenin devam eden genişlemesinin şok edici keşfi 1929'da Edwin Hubble tarafından yapıldı.
39:02Kozmosun tekrarlanan genişleme ve daralma döngülerinden geçtiğini savundu.
39:07Stephen Hawking ve diğer bilim adamları da aynı şeyleri söylediler.
39:12Watson ve Crick tarafından yalnızca 20. yüzyılda keşfedilen kalıtsal bilginin genetik vericisi olan DNA'nın varlığını biliyordu.
39:21İlk DNA'nın kökenini açıklamanın zorluğunun farkındaydı.
39:27Genleri birleştirme ilkesini biliyordu.
39:31Jeolojik gelişim kronolojisindeki boşlukların Darwin teorisi için sorun olacağını öne sürmüştü.
39:37Bu problemler artık evrimle ilgili üniversite derslerinde yer almaktadır.
39:42Beklenmedik küresel iklim değişikliklerinin gerçekleri, örneğin soğuk iklime sahip bir bölgede midesinde sindirilmemiş düğün çiçekleri olan donmuş bir mamutun keşfi Klawatski için sorun yaratmadı.
39:55Uzak geçmişte Dünya'nın dönme ekseninde değişiklikler olduğunu savunuyordu.
40:00Gezegenin kendi ruhuna sahip olduğunu iddia etti.
40:04Bugün Gaia teorisinin takipçileri Dünya gezegeninin teleolojik yani amaçlı faaliyetine dair kanıtlar sunuyor.
40:13Dünya'nın teleolojik davranışı kabul edilerek gezegende bilincin ve zekanın varlığı da kabul edilebilir.
40:20Beyin korteksi olmayan bir canlı olan Dünya'nın şuur ve akıl sahibi olduğunu kabul ederek atomlarda ve bitkilerde ve güneşin kendisinde de bilincin var olduğunu varsayabiliriz.
40:31Klawatski tarafından gösterilen manevi hiyerarşinin kabul edilebilirliğini kanıtlamaya hiç olmadığımız kadar yakınız.
40:41Ve bölümün sonunda Klawatski'nin teozofisinin pozitif bilimle değil, zamanımızda insanlığı küresel felaketin eşiğine getiren bilimsel kartelle savaştığının belirtilmesi gerekiyor.
40:52Klawatski'nin teozofisi eskimiş antik çağın geri dönüşü için değil, yedi kilidin ardındaki değerli bir sandıkta olduğu gibi pek çok şey içeren, yarı unutulmuş, yarı karikatürize edilmiş eskinin bir revizyonu için çağrıda bulunmuştur.
41:07Klawatski tabiri caizse bilimin aerodinamik kanadını tasarlama gereğini inkar etmeden onun bir kanatla fazla uçamayacağı konusunda uyarılar yaptı.
41:16Diğer kanatla da acilen ilgilenmek gerekiyordu, yani sınırsız enerjinin keşfiyle.
41:22Yani antik çağın tüm adanmış düşünürleri tarafından bilinen, orta çağda kısmen akıllarda kalmış olan, ancak modern zamanların pragmatik bilimi tarafından umutsuzca unutulan ruhun.

Önerilen