• 2 saat önce
Geçenlerde NASA uzaydaki bir meteorda yaşama kaynaklık edebilecek bazı aminoasitlerin ve DNA bileşenlerinin bulunduğunu açıkladı.
Bu hem dünyadaki yaşamın nasıl başladığını hem de dünya dışı yaşam çalışmalarını aydınlatmaya yarayan bir buluş.
Bu haberi ve dünyadaki yaşamın izlerini evrim alanındaki literatüre çok hakim bir isimle, akademisyen, yazar ve çevirmen Çağatay Tarhan’la konuştuk.
Eray Özer bu bölümde İstanbul Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Çağatay Hocayla yaşamın kökleri, uzayda yaşam ihtimali ve yaşlılık üzerine sohbet ediyor.
Döküm
00:00Efendim merhabalar, Yeni Haller'in yeni bölümüne hoş geldiniz. Ben Eray Özer.
00:10Bugün sizlerle birlikte yaşamın kökeni, türlerin kökeni hakkında konuşalım istiyorum.
00:17Konuğum İstanbul Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünden öğretim üyesi
00:22Dr. Çağatay Tarhan. Hoş geldiniz Çağatay Hocam.
00:25Hoş bulduk efendim.
00:26Nasılsınız? İyisiniz?
00:27Sağ olun, teşekkürler. Siz nasılsınız?
00:29İyiyim, çok teşekkür ederim. Hemen sosyal medyada paylaştığınız bir gönderiyi yeni sıcağı sıcağına okumuş olarak
00:37hemen tam da oradan girmek istiyordum. İyi denk geldi.
00:40NASA'nın en son bir araştırmasında 14 tane amino asit bir meteor da bulunuyor ve DNA neydi hocam DNA'nın
00:49Bileşenleri diyelim.
00:50Bileşenleri diyelim bulunuyor. Buradan yola çıkarak acaba ya bunlar orada meteorla uzayda bulunuyorsa
00:57hayat böyle başlamış olabilir mi ya da hayatın nasıl başladığına dair neler biliyoruz diyerek başlayayım.
01:03Evet güzel soru. O şimdi şöyle yani bu tabii direkt bunu çağrıştırıyor.
01:08Pans-Permia hipotezi vardır mesela. İşte yaşamın dünyaya uzaydan taşındığına dair.
01:13Biz tabii hani direkt bunu böyle de yorumlayabiliriz ama şunu biliyoruz bir yandan da
01:19Dünya üzerinde de yapılan pek çok çalışmada dünya üzerindeki ilkel atmosfer koşulları da gayet bu az önce saydığınız molekülleri
01:29yani yaşam için önemli olan biyolojik olarak anlamlı moleküllerin üretme potansiyeli zaten var.
01:33Yani bu dünya üzerinde de bu ortaya çıkabilir ama dünya üzerinde gerçekleşen reaksiyonlar uzayda da
01:40belli koşullar altında gerçekleşebildiği için o moleküller orada da oluşabiliyor.
01:44Yani amonyum tuzları varsa elektrikte şarjları varsa sıcaklık dalgalanmaları varsa
01:49belli öncül moleküllerin varlığında zaten bu biyolojik olarak anlamlı moleküllerde aminoasitler vs.
01:54ya da ara metabolitler ortaya çıkabiliyor.
01:57Dolayısıyla orada ortaya çıkması da çok şaşırtıcı değil.
02:00Bu ilk kez rastlanan bir buluş da değil bir yandan.
02:021969'dan beri aslında dünyaya düşen pek çok meteorun içinde zaten uzayda oluştuğunu bildiğimiz düşündüğümüz
02:10pek çok bu anlamda molekül zaten vardı ama bunun farkı şu gönderilen bir şeyin uzay görevinin
02:18hani uzaydan gidip örnek alıp doğrudan hani dünyayla kontamine olma şansı çok daha nadir olduğu için
02:24direkt oradan aldığınız bir örneğin içinde bunları görmek çok daha şeye yakın güçlü bir argüman sunuyor.
02:30Tereddütsüz bir şekilde yani orada o vardı dememizi sağlıyor.
02:34Olasılığını çok daha güçlendiriyor diyeyim.
02:36Hala kesinlikle şeye varmak her an yanlışlanabilir ama çok güçlü görünüyor.
02:41Çünkü bir yandan da şunu biliyoruz yani dünyaya düşen meteorlar içinde de bunları gördüğümüz için
02:46olasılık giderek artmış oluyor böyle.
02:48Uzayda da ulaşabildiğini görüyoruz ama dediğim gibi bu dünyada yaşamın ortaya çıkması
02:54hem dünya kaynaklı olabilir eş zamanlı olarak hem de uzaydan da taşınıyor.
02:58Yani ikisi birbirini dışlamıyor onu söylemeye çalışıyorum.
03:00Mantık olarak da şöyle bir şeyden bahsediyoruz değil mi?
03:03Hocam elektrik deşarjları oluyor dedik.
03:06Bir takım moleküller var.
03:07Bildiğim kadarıyla önce su da bir takım elektrik deşarjlarıyla bu moleküllerin bir araya gelip
03:13çeşitli amino asitler dediğimiz gibi bağlar ve dolayısıyla hayatın buradan doğmaya başladığı
03:18yani işte tek hücre seviyesinden daha sonra giderek daha büyük yapılara dönüştüğü...
03:24Çeşitlendiği...
03:25Evet bununla ilgili de bildiğim kadarıyla ciddi bilimsel araştırmalar oldu.
03:30Bu teorinin bir kısmı kanıtlandığı da aynı zamanda.
03:34Böyle bir şeyin olma yani yaşamın şu anki bilgimiz dahilinde böyle ortaya çıktığını düşünüyoruz.
03:41Yani orada şöyle bir şey var.
03:42Aslında ben doğaya ya da dünyaya böyle insan merkezi baktığımız için
03:48belli tipteki tepkimeleri ya da etkimeleri sanki hep böyle bir işte hani elementlere yakıştırmayız.
03:56Bu elementlerin kendi arasına vereceği reaksiyonun o kadar da bir önemi yoktur falan.
03:59Bunun öneminin yeterince kavrandığını düşünmüyorum ben.
04:02Genel geçer insanların kavrayışı, doğaya dair kavrayışı anlamında.
04:07Bu anlamdaki bir bilimsel düşünüş yeteneği toplumlara çok sirayet etmiş değil.
04:10Ama özellikle yaşamın kökeni araştırmalarında gördüğümüz şey
04:14bu elementlerin, moleküllerin, bağ yapma kapasitelerinin ve bunların ortaya koyduğu
04:20yeni düzenlemelerin gücünü aslında çok daha böyle bu çalışmalar vasıtasıyla yeni yeni keşfediyoruz.
04:26Yani ne olacak ki işte 3-5 tane element bir yere geldiğinde en fazla ne yapabilir derken
04:30bir baktık ki dünya üzerinde henüz enzimler oluşmamışken,
04:34ki enzimler biyolojik reaksiyonları milyonlarca kat seviyesinde arttırır, hızlandırır.
04:38Henüz bunlar yokken bir takım örneğin kil, bir takım mineraller, demir-sülfür birleşikleri,
04:44magnezyum, silikatlar, şunlar bunlar.
04:46Bu tip kayaçların az önce saydığımız mesela aminasitler, DNA'nın önceliği bunları bir araya getirip
04:52aralarında bağ kurmasını kolaylaştırdığını görüyoruz mesela.
04:55Dolayısıyla bu anlamdaki potansiyelleri keşfediyoruz.
04:59Bir yandan şöyle bir şey oluyor, yaşamın kökeni ya da biyolojik, biyoloji ya da genetik ya da moleküler biyoloji
05:05fizik ve kimya ile çok daha sağlam bağlar kurmaya başlıyor.
05:09O yüzden yaşamın kökeni araştırmaları çok daha bütünlüklü bir bakış sağladığı için
05:14diğer bilim dallarıyla beraber yürümeye başlıyor.
05:16Mesela şunu söyleyeyim, neden işte yaşamın kökeninde bazı moleküller işte
05:23sağ ellidir, L formudur, bazı moleküllerse L formu değildir?
05:29Şimdi böyle baktığımız zaman niye bazı moleküller böyle düzenlenmiştir sorusuna cevabı
05:35bir Türk fizikçi doktora yapan Furkan Öztürk isimli bir arkadaşımız Harvard'da
05:39bu mesela cevap veriyor.
05:41Bir fizikçi aslında ki meşhur fizikçi Ervin Schrödinger'in de
05:44Yaşam Nedir diye bir kitabı vardır mesela.
05:4644'te yazmıştı, yanlış hatırlamıyorsam.
05:48O da yaşamın kökeni konusuna baya girdiler yapmıştır.
05:51Çok da doğru yaklaşımlardır.
05:52Dolayısıyla bu yaşamın kökeni konusu hakikaten fizik, kimya ve biyolojinin
05:56bir tür kesişme noktası olduğu için çok verimli bir konu.
05:59Ben kesinlikle katılıyorum.
06:00Yani şeyden de şöyle yani nacizane buraya gelen fizikçilerle konuştuğumuzda
06:06vesaire şeyi görmeye başladım ben de.
06:10Yani oradaki o bağı görmeye başladım.
06:12Çünkü hakikaten bir evren arayışında yani evrenin içerisinde bir varoluş diyelim.
06:18Yani bir mantık kurma, olayları birbirine bağlama silsilesine gittiğinizde
06:24birinden diğerine kaçamıyorsunuz yani mecburen.
06:27Oraya da girmek, laf da oraya geliyor hatta.
06:30Peki hocam şeyi merak ediyorum.
06:32Şimdi şeyi söyledik ki yani evet doğada bu elementler vardı.
06:37Bunlar bir takım birbirleriyle etkileşime girdiler.
06:39İşin içine bir de elektrik girdi.
06:41Ve buradan işte elektriklenmeyle birlikte bir hayatın doğduğuna inanıyoruz.
06:48Bu ilerleyen süreç içerisinde bu aslında lineer bir süreç olarak mı ilerledi?
06:54Yani yaşam bir canlılık ortaya çıktı ama gelecek daha büyüyecek, gelişecek vesaire.
07:00Bu böyle hani ileri geri bir süreç midir onu merak ediyorum.
07:03Sürekli herhalde ileriye doğru giden bir şey olmasa gerek.
07:06Gelişime doğru giden yani.
07:08Hani zaman zaman sabit kaldığı, zaman zaman arttığı, hızlandığı değişimin, evrimin
07:14zaman zamansa belki de geriye bile düştüğü zamanlar olmuştur herhalde tarih.
07:19Zaten evrimsel biyolojinin bize öğrettiği en önemli şeylerden bir tanesi tam da sizin
07:25söylediğiniz gibi bir tür bir adım ileri iki adım geri ya da tam tersi şekilde ilerlediği.
07:31Biz mesela dünyada şimdiye kadar beş tane köklü katastrofik olayların olduğunu biliyoruz ki
07:37her bir olayda aralarında işte milyonlarca yıllık mesafeler var, zaman farkı var.
07:42Her bir olayda o zamana kadar var olan canlıların mesela yüzde sekseni ortadan kalkıyor.
07:49Yüzde yetmiş beşi ortadan kalkıyor.
07:51Sonrakinde sekseni ortadan kalkıyor.
07:53Şimdi her seferinde şunu görüyorsunuz.
07:55Ortadan kalkanlar gittikten sonra geriye kalan üzerinden yaşam tekrar çeşitleniyor.
08:00Sonra onlar üzerinden onlar çoğalıyorlar.
08:02Onların işte yüzde yetmişi ortadan kalktıktan sonra bir daha.
08:05Dolayısıyla şeyi görüyorsunuz yani biz bugünden geçmişe baktığımız zaman sanki
08:10bütün olayların zaten böyle olması gerektiğini zorunlulukmuş gibi düşünüyoruz.
08:14Ama aşağıdan yukarı baktığınız zamansa hiç öyle değil.
08:17Tam bir kaos neyin ne olacağı çok belli değil.
08:20Determinizmle yani belirlenimci olaylarla rastgele olayların bir tür karışımı
08:25hangisinin ne zaman baskın olacağını kestiremediğiniz,
08:28bugün bile örneğin evrimin yönünü çok kolay tahmin etmek mümkün değil.
08:33Doğru.
08:34Dolayısıyla hani o anlamda tam da dediğiniz gibi doğrusal lineer bir şeydense
08:38yatay çeşitlenme, geriye düşme, tekrar ortaya çıkma vesaire gibi olayların olduğunu görüyoruz.
08:45Burada şey gibi düşünebiliriz hani bir cama böyle çekişte vurduğunuz zaman
08:50o camın bir kırılma paterni vardır.
08:53Bu aslında dünya üzerindeki pek çok şeyde bunu görürsünüz.
08:57Böyle gidecekken birden böyle yapıyor aslında sonra yeniden bu tarafa sapıyor
09:01filan gibi bir şey var yani.
09:03Aynen öyle. Dolayısıyla böyle bir dina kesilebilirdi.
09:06Bu iş böyle devam etmeyebilirdi.
09:08Canlılık mikroorganizma seviyesinde kalabilirdi.
09:11Örneğin dinozorların yok olduğunu biliyoruz.
09:13Dinozorlar yok olmasaydı memeli türleri çok büyük ihtimal oradan sıyrılıp gelişemeyecekti.
09:18Belki insan ortaya çıkamayacaktı.
09:20Ve sadece dinozorların dolaştığı ve diğer hayvan türlerinin dolaştığı bir dünya söz konusu olabilirdi.
09:25O yüzden bu anlamda alternatifler çok fazla.
09:28Şeyi her zaman akılla tutmak lazım.
09:30Bu biricik senaryo değil.
09:32Öyle görünüyor.
09:33Tabii şey gibi oradan yine bu paralel evren teorisine filan.
09:36Orada aslında kırıldığı yerde başka bir evren öyle devam etti.
09:40Bu evren böyle devam etti filan gibi.
09:42O biraz daha spekülatif bir şey.
09:44Ama bu çok daha ayakları yere basan bir şey.
09:46Görüyoruz en azından oradan yani.
09:48Ona bile artık hani imkan dahilinde, kuantum seviyesinde falan diye konuşuluyor bir yandan da.
09:54Şeyi de soracağım.
09:55O zaman bu mantıkla baktığımızda uzayın herhangi bir yerinde de bunların yaşanmış olma ihtimali pek tabii ki var.
10:00Pek tabii ki var.
10:01Tam da şimdi işte dünya dışı yaşam araştırmaları söz konusu oluyor.
10:05Orada şimdi aranan şey tam olarak ne?
10:08Mesela biz sonuçta bir yerden hareket etmek zorundayız.
10:11Yani işte karbon temelli, su temelli bir yaşam arıyoruz.
10:14Çünkü bildiğimiz yaşam böyle.
10:15Ama böyle olmak zorunda değil.
10:17Örneğin silisyum da dört tane bağ yapıyor karbon gibi.
10:20Silisyum temelli acaba bir yaşam ortaya çıkmış olabilir mi?
10:23Ortaya çıksa bile bu işte belki çok basit bir takım hücre organizasyonları düzeyinde olabilir.
10:29Biz tabii illa canlı sinyali işte insan gibi akıllı şeyler...
10:33Konuşsun etsin vesaire.
10:34Evet evet öyle bir şeyi bekliyoruz.
10:36Bu da mümkün elbette.
10:38Olasılığı daha az olmakla birlikte elbette mümkün.
10:40Ama yaşam belli gezegenlerde orada da kalmış olabilir.
10:44Yani işte o yüzden...
10:46Çok daha alt seviyede bir yerde tırnak içinde.
10:48Durmuş olabilir evet.
10:49Evet aynen öyle.
10:50Şey şunu merak ettim hocam.
10:52Bir yandan da ama evrim devam ediyor dedik ya.
10:56Böyle bir takım kırılmalar yaşamaya da...
10:59Yani yaşıyoruz zaten ama çok daha başka.
11:01Yani insanın o doğaya olan müdahalesinin de tabii zamanla özellikle son 200 yıl diyelim.
11:08Hadi 150-200 yıl diyelim.
11:09Sanayi devrimi.
11:10Sanayi devrimi sonrası artmasıyla birlikte şunun için sordum.
11:13İşte bir pandemi geçirdik.
11:15İşte şimdi mesela kuş gribinin artık neredeyse sınırındayız.
11:20Yani işte başladı.
11:21Her an patlayabilir.
11:22Her an patlayabilme ihtimali var.
11:24Aslında bu tür mutasyonlar da yani evrimin devam eden mutasyonları da...
11:28Bir yandan yine başka bir yere kırılmaya da yol açabilir yani.
11:31Tabii.
11:32Şöyle oluyor.
11:33Normalde etkileşmeyeceğimiz hayvanlarla, çevre koşullarıyla...
11:39Şimdi şehirler, kentler git gide büyüyor.
11:41E büyüdüğü alan neresi?
11:42Daha önce işte ormanlık, ağaçlık olan yerler.
11:44Şimdi oralara doğru gittikçe ya da insan etkinliği oralara doğru uzadıkça...
11:48Daha önce karşılaşmayacağınız şeylerle karşılaşıyorsunuz.
11:51E bir yandan trafik çok ciddi ölçüde.
11:53Dünyanın her tarafına işte uçaklarla, araçlarla insanlar çok kısa sürede gidip geliyorlar.
11:58O virüslerin taşınması çok kolay oluyor.
12:01Dolayısıyla birdenbire o virüsler bütün popülasyona yayılıyor.
12:04Bu karşılıklı bir silahlanma yarışı ortaya koyuyor.
12:07Hem virüsler açısından hem insan açısından.
12:09Biz ne yapıyoruz?
12:10Daha önce olmayan bir aşı geliştirmekle uğraşıyoruz virüste karşılaştığımız zaman.
12:14Virüs hala bir mutasyon geçirerek bunu alt etmeye çalışıyor falan.
12:17Dediğiniz gibi evrimsel süreç hem insan için hem de virüsler için farklı bir şekilde işlemeye başlıyor.
12:23Yani biz şeyi biliyoruz.
12:24Örneğin insanda meme kanserine yol açan BRCA1 geni vardır.
12:29BRCA1 geni kansere yol açıp kadınlarda meme kanserine yol açıyor.
12:32Niye bu gen seçilmiş?
12:33Niye hala var insan popülasyonunda?
12:35Madem bu kadar zarar dediğimiz zaman, geriye gittiğimiz zaman insanların çok daha önce
12:42bir viral salgınla karşılaştığı zaman bu viral salgını alt etme yollarından bir tanesi
12:48bu BRCA1 genin olması.
12:49Bir avantaj sağlıyor.
12:50Ve seçilmiş oluyor aslında.
12:52Ama bu şeye geldiğimiz zaman, yakın zamana geldiğimiz zaman dezavantaja dönüşüyor.
12:57Yani o anlamda bir yönünü kestiremediğimiz, çevreli etkileşim için de anlaşılması gereken
13:03bir süreç var.
13:05Evrim dediğimiz şey böyle bir şey.
13:07Kuş klibini bir de şey olarak da sormuş olayım.
13:09Onu geçmeyeyim istedim.
13:11Yani çok ciddi bir şey var.
13:12Değil mi hocam orada?
13:13Tabii.
13:14Çok yakın durduğumuz bir potansiyel var.
13:16Peki COVID gibi bir etkiden mi bahsediyoruz?
13:20Yani insan vücudu açısından.
13:23Yani semptomlar evet benziyor.
13:25Ve yaygınlığı açısından.
13:27Şimdi her karşılaştığımız virüsün ortaya koyacağı potansiyeli kestirmek kolay değil.
13:32Ama ortaklaştığı şeyler, semptomlar mutlaka olacaktır.
13:36Görmeden bir şey söylemek çok mümkün değil.
13:38O virüsün neler yapabileceğine dair.
13:40Ne kadar şey önemli yani virüslerde mutasyon geçirme hızı çok önemli.
13:45Çünkü onun değişkenliğini ve varyasyonunu ortaya çıkaran yegane etken o olduğu için
13:50oradaki mesela mutasyon hızı, frekansı ne kadar ona bakmak lazım.
13:54Sonra insandaki işte hücre reseptörleri nasıl etkileşiyor.
13:57Giriş yolları neler onlara bakmak lazım falan.
14:00Virüs durmuyor ve habire mutasyon geçiriyor.
14:02Onu karşılaştığımız zaman çok daha net bir şekilde anlarız.
14:05Ama potansiyel olarak benzer şeyleri ortaya koyar.
14:08Peki şeye geleyim istiyorum.
14:10Tamam böyle yaşamı ortaya çıkarttık ama bir de bir yandan da yaşlanıyoruz.
14:15Öyle bir durum var.
14:17Bir de entropi var karşı koyamadığımız.
14:20Yani bunun entropi şimdiye kadar hep yani yaşlanma neyse hücrelerimizin bir süre sonra en azından eskimesi ve yeteri kadar hızlı yenilenememesi diyelim.
14:32Bunu yavaşlatmak, durdurmak vesaire gibi bir ihtimal var mı?
14:37Doğada örneklerini görebiliyor muyuz bu açıdan soruyorum?
14:40Şimdi yaşlanma dediğimiz şey çok türlere göre değişen bir şey.
14:46500 sene yaşayan bilgi de var.
14:48İşte balinalar, büyük balinalar çok uzun süre yaşıyorlar.
14:51İnsan da aslında bu anlamda sıra dışı bir özellik sergiliyor.
14:54Yani vücut kütle, ömür uzunluğu indeksine baktığınız zaman insan da aslında sıra dışı kalıyor orada.
15:01Uzun yaşam.
15:02Uzun yaşam anlamında.
15:03Bazı yarasalar, çıplak kör fare dediğimiz...
15:05İnsanın oluru neydi hocam yani normalde?
15:08Ya şimdi şöyle hani 1700 yıllara gittiğiniz zaman 40-45 sene bile...
15:12Tabii öyleydi zaten.
15:13...iyi sayılır.
15:14Ama şimdi işte 80'e kadar dayandık.
15:16Dolayısıyla...
15:17Yani normalde ama hani o primat durumumuza daha yakın bir pozisyonda herhalde 30-35 sene falan değil mi?
15:22Tabii o kadar.
15:23Bildiğimiz o kadar.
15:24Ama mesela geçen ay şöyle bir yayın çıktı.
15:26Nature'daydı yanlış hatırlamıyorsam.
15:28En iyi koşullarda besleneceğiniz, akdeniz diyeti, egzersiz yapma, sağlıklı hava koşulları, şu bu olduğu zaman...
15:35...insanın yaşayabileceği maksimum ömür uzunluğu, biyolojisinin el verebileceği 90-95 yıl kadar olduğu görülüyor.
15:41Ama ki böyle bir şeyi sağlamak çok zor.
15:44Hele Türkiye'de ki hele bugün bu karbonmonoksit patlamasının olduğunu konuşuluyor.
15:48Bu çok zor ama bunun ötesine geçmek için biyolojimize müdahaleler yapmak gerekiyor.
15:54Bu işte bir takım etken maddeler, saplementler, bir takım işte terapiler, gen terapileri...
16:00...ondan sonra işte belki çok kabaca biyonik insan diyebileceğimiz organ değişimleri sürekli falan bunları gerektiriyor.
16:06Daha uzun süre yaşaman.
16:07Ama biyolojimizin el verdiği bu kadar bir süre mesela.
16:1090-95 yıl diyebiliriz.
16:11O da en iyi koşullar altında.
16:13O yüzden şimdi yaşlanma konusunda bu müdahaleler neler olabilir?
16:17Neye müdahale edebiliriz?
16:18Genetik müdahale sınırlı.
16:20Fakat epigenetik dediğimiz yani genlerin ne zaman ne şekilde çalışacağını belirleyen...
16:25...kalıtsal değişime yol açmayan, gen dizisinde değişime yol açmayan...
16:29...ama o genin ne zaman ne şekilde çalışacağını belirleyen bazı şeyler var.
16:34DNA üzerindeki modifikasyonlar var.
16:36Bunları ilaçlarla falan etkileyebiliyorsunuz.
16:39Metilasyon profili, asitilasyon profili bunları etkileyebiliyorsunuz.
16:42DNA'nın hangi bölgesini, hangi etken maddelerle ne şekilde değiştirebiliriz?
16:48Bununla ilgili çalışmalar var mesela yoğun bir şekilde.
16:50Bunlar bir süre daha ekleyebilir.
16:52Ama bu iş çok suistimal ediliyor.
16:55Onu da söyleyeyim buradan.
16:57Yani insanlar çıkıp 6 sene sonra bu iş bitti falan diyorlar.
16:59Yani ömrümüz 150 seneye çıkacak böyle bir şey yok.
17:02Geçen hafta Ece Öztürk Hoca vardı.
17:04Onunla şeyi konuştuk.
17:06Doku meselesini konuştuk.
17:08Onlar da acayip şeyler yapıyorlar.
17:10Yani anlattı böyle aklım gitti falan hocam.
17:13Burada alıyor meme kanserinde kanserli hücreyi.
17:17O ortamı sağlıyor.
17:19Buraya akciğerdeki bir ortam sağlıyor.
17:21Böyle altta bir çip var falan filan.
17:23Bakıyorlar nereye metastaz yapacak.
17:25Beyne mi falan.
17:26Çok acayip şeyler bir yandan.
17:28Ama dedim ki hocam ben çocuktum.
17:30Bu 150 sene, 5 sene içinde bunun çözümü geliyor diyorlardı.
17:35Aradan geçti o kadar.
17:3620 sene belki, 25 sene, 30 sene neyse.
17:38Hala 5 sene sonra gelecek o iş.
17:40Bir türlü gelmiyor gibi bir durum var.
17:42Dolayısıyla doğru söylüyorsunuz.
17:44Orada da bir umut tacirliği meselesi var.
17:46Bir kök hücre hikayesini biliyoruz.
17:48Her yere sıktırıyoruz artık.
17:50Bacağım ağrıyor kök hücre.
17:51Orası kapı başım ağrıyor kök hücre filan.
17:53Yani yaşlanma kadar geçişken ve çok etkene bağlı.
17:56Çok gene bağlı bir süreci.
17:58Basit bir şeye indirgeyip.
18:00Tek tek bir bileşene indirgeyip.
18:02Bunu yaptığımız zaman bu iş çözülür demek.
18:05Yani biyoloji bilmemek en basitinden.
18:07Bu, tabii şunu da anlıyorum.
18:09Bir yandan bu işin ticari yönü çok fazla.
18:11Bir sürü şirket çıkıyor, saplament satıyor.
18:13İşte bunu aldığınız zaman şöyle olacak, böyle olacak falan filan.
18:17Bu anlamda çok ümit var.
18:18Fazlasıyla ümit var konuşuluyor.
18:20Bu tabii şeyi sakatlıyor.
18:21İnsanların algısını sakatlıyor.
18:23Bu iş bu kadar kolay değil maalesef.
18:26Bizim dünya üzerinde homo sapiens olarak ortaya çıktığımız 300 bin sene.
18:31Ama öncesi var.
18:32Onlarca yıl, şempanzelerden ayrıldığımız 7 milyon yıl önce.
18:36Bu kadarlık bir evrimin oluşturduğu bir genom, bir biyolojik bütünlük var.
18:41Bu bütünlüğü tek bir şeyle bir anda değiştiremiyorsunuz.
18:44Çok ciddi müdahaleler gerektiren bir şey bu.
18:46O yüzden kolay değil.
18:48Biraz daha zaman var.
18:50Bir de hocam, bence sorun zaten idrak denen şeyin ortaya çıkmasında olmuş.
18:56Mesela insan zaten burada niye olduğuna dair tam bir çözüm bulamayınca, bir sonuca gidemeyince,
19:02hafiften o zaman gitmeyeyim yani.
19:04Çünkü burada niye olduğumu bilmiyorum.
19:06Nereye gideceğim de belli değil ki.
19:07Bir duyguyla yapışıyor aslında buraya.
19:09İdrak olmasa, işte bugün yaşayan hayvanlar gibi, benim kedilerim var mesela.
19:14Dün üzgündü.
19:15Yani daha doğrusu bir an önce üzgün neyse, bir an sonra mutlu.
19:19Bir an sonra, anlardan, episodlardan oluşan bir hayat aslında mutlu bir hayat yani.
19:25Biraz felsefesine girmiş oldun.
19:26Biraz felsefesine girdik böyle.
19:28Orada tabii şey, insanın bilincinin ortaya çıkması ki bu da ne olursa olsun sonuçta bilinç çok karmaşık bir konu ama
19:34biz şunu da biliyoruz.
19:35Bir yandan merkezi sinir sisteminin evrimiyle ortaya çıkan bir şey olduğunu da biliyoruz.
19:39Onun ortaya koyduğu ürün ki bu da çok tartışmalı bir konu.
19:43Bilinç evriminin bir yan ürünü mü sadece, yoksa zorunlu olarak ortaya çıkması gereken bir durum.
19:48Çok tartışılan bir şey bu.
19:49Henüz sonuca da varmadı.
19:51Ama evet ortaya çıkması, bir kez ortaya çıkması çok farklı ruhsal durumlar, kavrayışlar.
19:57Biri doğar doğmaz ölüme yazgılı olduğunu şey yapıp çok üzülerek, üzüntü içinde nihilist bir şekilde yaşarken
20:04kimisi iyi ki varım, bu bir hediyedir diyerek çok işte mutlu, şen yaşıyor falan.
20:08Başka türlü algılar tabii o.
20:10Başka farklı şeyler.
20:11Hocam çok teşekkür ederim.
20:12Ağzınıza sağlık.
20:13Ben daha buradan giderim.
20:14Konu güzelmiş ama belki bir süre sonra yine yaparız.
20:17Tabii ki.
20:18Görürseniz alır, buradan da bu yaşlılık meselesini biraz daha ileriye götürürüz.
20:22Seve seve.
20:23Çok sağ olun.
20:24Ağzınıza sağlık.
20:25Ben teşekkür ederim.
20:26Efendim bugün Çağatay Tanran konuğumuzdu.
20:28Sağ olsun geldi beraber yaşamın kökeni, hayat, canlılık, canlı olmak, hayatta olmak üzerine konuştuk.
20:35Bir sonraki bölümde görüşünceye kadar kalın sağlıcakla.

Önerilen