• 3 ay önce
Serdar Yılmaz'ın hazırlayıp sunduğu, fikir dünyamızın bulanıklaştırılmış, gölgede bırakılmış mefhumlarını ele alan program “Hayata Yön Veren Mefhumlar” bu akşam "Ruh ve Ruhaniyet" konusu ile Değişim TV ekranlarında...

- Ruh nedir?
- Ruhi yön nedir?
- Ruhaniyet nedir?
- Dualizm / ruh ve ceset felsefesinin kökeni nedir?
- Dualimz düşüncesinin hristiyanlığa etkileri nedir?
- Dualizm müslümanlara nasıl sirayet etti?
- Ruh ve ruhaniyet konusu neden önemli?
- İnsan ruh ve cesetten mi müteşekkildir?
- Kuran'da ayetlerde geçen ruhun manaları nelerdir?
- İslam'da ruh ve ruhaniyet nasıl anlaşılmalıdır
Ve daha pek çok konu ile yayındayız...
Döküm
00:00Euzubillahimineşşeytanirracim
00:02Bismillahirrahmanirrahim
00:05Elhamdülillah ve salatu
00:08ve selamu ala rasulillah emmâ ba'd
00:11Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuh
00:16Kerim Kardeşlerim, Kıymetli İzleyicilerimiz
00:20Bu hafta
00:21Hayata yön veren mefhumlar programımızda
00:26Ruh ve Ruhaniyet
00:28konusunu ele alacağız inşallah
00:32Neden böyle bir konuyu ele alma
00:35ihtiyacı hissettik?
00:37Ruh ve Ruhaniyet bahsinin
00:40önemi nedir? İlk olarak
00:43bundan yani konunun önemi
00:46ve ehemmiyetinden biraz bahsetmek istiyorum.
00:51Malum daha önceki derslerimizde de
00:54bahsettiğimiz gibi
00:56Günümüzde İslam ümmetinin
00:59kalkınmasının
01:00doğru esaslar üzerine
01:03yeniden ayağa kalkmasının
01:05önünde duran engellerden en önemlisi
01:10Müslümanların zihinlerine ve
01:13düşünce yapılarına sirayet eden
01:17İslam dışı yabancı fikirlerdir.
01:20İşte
01:22Müslümanlara sirayet eden bu
01:24yabancı unsurlardan birisi de
01:28İnsan ve insan hayatı
01:31hakkındaki fikirlere isabet eden
01:34yabancı unsurlardır.
01:37Bu yabancı unsurların
01:40etkisiyle
01:41insana bakış ve insan
01:44hayatı hakkındaki fikirler
01:47Müslümanlar nezdinde
01:50kapalılaştı ve berraklığını
01:53zafiyetini yitirdi.
01:55Dolayısıyla insan hakkındaki
01:58bu yanlış fikirler
02:00kalkınma hakkında, insanın
02:04hayattaki seyri hakkında, insan
02:07davranışlarının esasları hakkında
02:10gibi temel hususlarda
02:13bir takım karışıklıklara sebep oldu.
02:17İşte
02:18İslam düşüncesine etki eden
02:21bu yabancı unsurlar
02:23en başta Hicri 2. yüzyıldan beri
02:26süre gelen
02:28Yunan, Hint ve Fars
02:30kültürlerinin etkisi ve
02:33son yüzyılda ortaya çıkan Batı kültürünün
02:37etkisidir.
02:38Bu yabancı unsurlardan
02:41İslam düşüncesinin arındırılması
02:44ve etkiledikleri fikirlerin
02:47ve vakaların
02:48yeniden doğru bir bakışla ele alınıp
02:52tashih edilmeleri mutlaka
02:55sağlanmalıdır. Ki böylece
02:58Müslümanlar nezdinde sağlıklı
03:01bir fikri ameliyenin
03:04yeniden canlanması sağlanabilsin.
03:07Ancak bu şekilde Müslümanlar
03:10nezdinde insanın hayattaki
03:13seyri ve davranışlarının esasları
03:16hakkındaki mefhunlar
03:18berraklık ve zafiyet kazanabilir.
03:21Yine ancak bu şekilde
03:24bugün Müslümanların içinde bulunduğu
03:28düşüklük ve çöküşün sebepleri
03:31anlaşılabilir. Ve yine ancak bu şekilde
03:34Müslümanlar yeniden doğru esaslar
03:37üzerine harekete geçebilir.
03:41Mesela
03:43daha önceki derslerimizde bahsettiğimiz
03:46aklın tanımı ve düşünmenin
03:49keyfiyeti hakkında
03:51asırlardan beri Müslümanlar nezdinde
03:54açık bir mana yoktu.
03:57Onlara göre aklın hissettikleri
04:00bir vakası vardı. Lakin
04:04bunun hakikatini, gerçeğini
04:07bir türlü ortaya koyamıyorlardı.
04:10Aklı doğru tarif edemediklerinden dolayı da
04:13sınırlarını belirleyemediler.
04:16Bundan dolayı aklın
04:19bırak edemeyeceği alanlarda
04:22aklı kullanmaya çalıştılar.
04:24Ortaya koyulan hayali faraziyeleri
04:28akli çıkarımlar olarak
04:30zannettiler ve
04:33düşünce alanında fikri
04:36sapmalara sürüklendiler.
04:39İşte
04:40bunun gibi insana ve
04:43insan hayatına bakışta
04:46Müslümanlara sirayet eden
04:49hatalı fikirlerden birisi de
04:52insanın madde ve
04:55ruhtan müteşekkil olduğu
04:58düşüncesidir.
04:59Ve bu anlayıştan kaynaklanan
05:03ruh ve ruhaniyet fikridir.
05:06Evet, belki bunu ilk defa
05:09duyanlar için
05:11bu cümle çok sarsıcı bir cümledir.
05:14Nasıl yani insan madde ve
05:17ruhtan müteşekkil değil midir diyenler
05:20olacaktır.
05:22Bu düşünce
05:24İslam kültürüne ve Müslümanların zihinlerine
05:27o derece sirayet etmiştir ki
05:30bu neredeyse
05:32insana bakışın temeli haline
05:35geldi.
05:37İnsanın
05:38madde ve ruhtan müteşekkil olduğu
05:42ruhun bedene ve cesede
05:45hapsedilmiş bir cevher olduğu
05:48insanın bu dünyadaki amacının
05:51bedene hapsedilmiş olan
05:54bu ruhu yükseltmek ve yüceltmek
05:57ve böylelikle
05:59bedenin esaretinden kurtarıp
06:02yüceler yücesine ulaşmak olduğu şeklinde
06:05bir anlayış yaygınlık kazanmıştır.
06:08Hatta
06:10bedenin gıdası ve ruhun
06:13gıdası söylemleri bedenin
06:16düşük ve süfli istekleri ile
06:19ruhun yüce ve yüksek istekleri
06:22şeklinde yaklaşımlar
06:26Müslümanların temel yaklaşımları haline geldi
06:29maalesef.
06:30İşte bu anlayışlar ve fikirler
06:33nereden kaynaklandı?
06:34İslam düşüncesine nasıl girmiştir?
06:37İnsanda ruh yok mudur?
06:41Ruh hakkında, ruhi
06:44yön hakkında, ruhaniyet hakkında
06:47doğru fikir nedir? İşte bugün
06:50bu önemli konuyu ele almaya çalışacağız
06:53inşallah.
06:55Evet, kıymetli dostlar. Öncelikle
06:58insanın ve varlığın madde ve
07:01ruh olarak iki ayrı unsurdan
07:04oluştuğu düşüncesi
07:07İslam öncesi
07:09Doğu ve Batı felsefelerine
07:12ait bir düşüncedir.
07:15Bu felsefelere göre
07:17insanın çevresindeki
07:20gördüğü ve hissettiği tüm varlık
07:23varlığın maddi yönünü oluşturur.
07:26İnsanın
07:28algılayamadığı ve
07:31hissedemediği bir yön ve boyut daha vardır ki
07:34bu da
07:36varlığın ruhi yönü ve
07:39ruhi alemler olarak ifade edilir.
07:42Ve
07:44varlıkta asıl olan bunlara göre ruhtur.
07:47Ruh ezeli ve ebedi bir
07:51cevherdir ve ölümsüzdür.
07:54Maddi yönü ise geçicidir
07:58ve ölümlüdür.
07:59İşte
08:01bu felsefi yaklaşımın neticesi
08:05bir ruh tarifi yapılmış.
08:08Bu tarifin içine bu varlığı yaratan
08:11yaratıcı dahil edildiği gibi
08:14melekler, cinler ve diğer
08:17benzeri hissedilebilir olmayan
08:20varlıklar da dahil edilerek
08:23ruhlar alemi ya da alemin
08:26ruhi yönü şeklinde
08:28birçok yaklaşımlar ortaya çıkmıştır.
08:32Aynı şekilde bu bakış
08:35insanı tanımlamak içinde kullanılmış
08:39insanın da maddeden yani
08:42bedenden ve bir de ruhtan
08:44müteşekkil olduğu düşüncesi
08:47kabul edilmiştir.
08:51Tabi daha sonraları bu
08:54madde ve ruh dualizmi
08:57daha da genişletilerek
09:00insanı oluşturan bu iki unsurun
09:03birbirleriyle kemiyet
09:06ve keyfiyet açısından
09:09farklı ve zıt olmalarının doğurduğu
09:11sürekli bir çatışma ve çekişme
09:14içerisinde olduğu ve her insanda
09:17beden ve ruh, ceset ve ruh arasındaki
09:21bu çekişmenin
09:24şu iki neticeden biri ile
09:27ilgileneceği fikri hakim bir fikir
09:30haline geldi. Neydi bu iki netice?
09:34Ya ruh cesede üstün gelecek
09:37ya da ceset ruha üstün gelecektir.
09:41Şayet ruh
09:43maddi olan bedene üstün gelir ise
09:47dünya hayatının çirkefliğinden
09:50sıradallığından ve geçiciliğinden
09:53kurtulmuş yüceler yücesi ve aşkın
09:56bir insan olmuş olacaktır.
09:59Yok eğer
10:00beden ruha üstün gelirse o zaman bu insan
10:04ulvi ve aşkın ruhlar aleminden uzak
10:08dünya yaşamının çirkefliğine
10:11dalmış, hayvanlar seviyesine
10:14inmiş, kötü bir insan olarak
10:17vasıtlandırılacaktır.
10:19Peki
10:21ruh cesede ya da ceset
10:23ruha nasıl üstün gelir? İşte burada da
10:27şöyle bir izahat yaparlar.
10:29Onların bakışına göre
10:31insanın ruhu bedenin
10:34esareti altındadır. Dolayısıyla
10:37ruhun cesede üstün gelmesi için
10:41bedenin zayıf ve kuvvetsiz
10:44bırakılması, aşağılanması,
10:47ezilmesi icap eder.
10:49Ki böylece
10:51ceset, ruhla
10:53çatışmasını sürdürecek olan kuvvetten
10:56mahrum kalabilsin.
10:59Ardından da bedenin kayıtlarından
11:02ve sınırlarından kurtulup, hürriyetine
11:05ve yücelere, yüceliğe
11:08kavuşabilsin.
11:10İşte bundan dolayı
11:13ruhi aşkınlığı, yüceliği isteyen
11:16bir kişi için yaşamında,
11:19hayatında
11:20bedenin ihtiyaçlarını ve arzularını
11:23cevapsız bırakması,
11:25dünya hayatının nimetleri ve lüksünden
11:28uzak durması zaruretir.
11:31Bunlar için bu bir zarurettir.
11:34O ancak kendisini ayakta tutacak kadar
11:37ve yemeğin en acı olanını
11:40işte perhiz yaparak yiyecek,
11:43güzel elbiseler giymeyecektir.
11:46Bakın
11:47bunlar bir tasavvuf kitabında
11:50geçen ibareler değil kardeşlerim.
11:53Bunlar Hint ve Yunan felsefesine ait düşünceler.
11:56Ne kadar tanıdık geliyor öyle değil mi?
12:00İşte aynı şekilde ruh ve beden
12:03dualizmine dair mistik
12:06felsefelere ait bu düşünceler, oradan
12:09tasavvuf ve irfan adı altında
12:12İslam düşüncesine de girmiştir.
12:15Aynı şekilde Yahudilik,
12:18Hristiyanlık, işte bahsettiğimiz bir kısım
12:21tasavvufçular da
12:23bunlarda da aynı anlayış
12:26hakimdir.
12:27Onlara göre de ruhu yüceltmek için
12:30bedene çile çektirme
12:33anlayışı hakimdir.
12:34Sadece üzerine bir
12:37sufi olduğunun alameti olarak
12:40işte atkı gibi bir şey atacak
12:44ve eski püskü elbiseler giyecektir.
12:47İşte vasıtaya binmek yerine
12:50ayaklar çıplak yürümeyi tercih edecektir.
12:53Geniş rahat evler yerine
12:56işte mağara kovukları şeklinde
12:59meskenleri tercih edecektir.
13:02Yatak üzerinde uyumayacak,
13:05koltuklara yaslanmayacak, bilakis
13:08yere ve yaş zemine uzanacaktır.
13:12İşte gerekirse evlenmeyecek,
13:15evliyse bile hanımından uzak duracaktır.
13:18Tüm yaşamını,
13:21vakitlerini çilehanelerde
13:25bedenlerini aşağılayıp,
13:28eziyet ederek geçirip,
13:31ruhbani bir yaşam tarzını
13:34sürdüreceklerdir.
13:35Bu durum
13:36bedenin ruhla çatışmasını
13:39sürdüremeyecek kadar kuvvetsizleşmesine
13:42ve yıpranmasına kadar sürer.
13:45Böylece ondan kurtulur,
13:49yüceler yücelere,
13:52işte ruhlar alemine yükselir,
13:55aşkınlığı elde eder ve hissedilemez olan
13:58bir takım hakikatler ve hadiseler
14:01o şahsın gözleri önünde çok açık
14:04ve net olarak
14:06aşikar olur.
14:08Bu hakikatlere vakıf olma durumu da
14:12işte duyu organları olan göz ile kulakla
14:15bunlarla değil, bilakis ruhun
14:18gözü olan kalbin keşif yolu ile
14:21olur.
14:23İşte
14:24söz konusu ruh onlara göre
14:27böylelikle yücelecek ve hatta
14:31onların iddialarına göre yüce ruh ile
14:34yani Allah-u Teala'nın
14:37hatı ile ki Allah-u Teala'yı
14:40onların bu söylediklerinden tenzih ederiz
14:43Allah ile bütünleşinceye kadar
14:46yücelecek ve aşkınlığı
14:49bulacaktır.
14:51Diğer taraftan da bedenin
14:54ihtiyaçlarının peşinde olan
14:56arzuları ve meyillerinin
14:59doyumunu sağlayan, dünya hayatını
15:02ve imkanlarını elde eden
15:05bunun lüksü ve nimeti peşinde olan insan
15:08fani olan cesedi ile birlikte
15:11ruhunun da ölümünü
15:14ve sonunu hazırlamış, dünya
15:17ve metalarının çirkefliğine dalmış
15:20kötü ve fasık kimselerden
15:23olmuştur.
15:25İşte
15:26yüzyıllardan beri
15:28Hint ve Çin toplumlarına
15:31hakim olan bu felsefe
15:33tüm doğulu ve batılı filozofların
15:36kitaplarına ve görüşlerine kadar
15:39sirayet etti.
15:40Orta çağ Avrupa toplumlarını da
15:43büyük çapta tesiri
15:46altına alan bu felsefe
15:48malum Hristiyanlık akidesinin
15:51tahrifine dahi yol açmıştır.
15:53Bilindiği gibi
15:55Hristiyanlık fikrinin hem Orta Doğu'da
15:58hem de Avrupa'da
16:01açılmasının ardından
16:03Hristiyan din adamları ve papazlar
16:06aslı İslam olan ve İsa A.S'a indirilen
16:09o dini bambaşka yeni bir
16:12dine dönüştürdü.
16:14İşte
16:16ruh ve ceset ayrımını vurgulayan
16:19felsefenin de Hristiyanlığın
16:22tahrif olmasında büyük bir etkisi oldu.
16:25Nitekim
16:27hayatın, yaşamın
16:29Adam A.S ve eşi Havva'nın işlediği ilk
16:32yasak sonrası yeryüzüne gönderilmeleriyle
16:35başlayıp kıyamete kadar devam edecek
16:38olan insanı cezalandırmaktan
16:41ibaret olduğu noktasındaki
16:44izahı yapan o Hristiyanlık akidesiyle
16:47söz konusu felsefe bir yerde
16:50örtüşüyordu.
16:52Bundan dolayı insanın şu dünya
16:55hayatında saadeti,
16:58kudreti araması onlara göre doğru değildir.
17:01Aksine ahiretteki yaşamını,
17:04nimetleri ve saadeti kazanıncaya kadar
17:07bu dünyada kendisini zelil,
17:10hakir bir yaşantıya mahkum etmelidir.
17:13İşte bundan dolayı onlar
17:16tüm duyusal
17:19zevki şeytanın saptırması
17:22olarak görürler.
17:24Ve bu şekilde Hristiyanlık düşüncesinde
17:27ruhbanlık fikri, o bildiğimiz
17:30ruhbanlık fikri böylece
17:33meydana geldi. Ve
17:36ruhani otorite fikri de
17:39bu felsefeyle yaygınlık kazandı.
17:42Dikkat edilirse, ruh ve beden
17:45ayrımı ve dualizmi
17:48Hristiyan düşüncesinde temel bir akide
17:51haline gelmiştir. Mesela
17:54ruhani otorite denildiğinde ne kastedilir?
17:57Din ve ibadetlerle ilgili
18:00işleri düzenleyen kimseleri kastederler. Öyle değil mi?
18:03Yani ruh ile ilgili işleri
18:06düzenlemeyi kastederler ve onlara
18:09ne derler? Ruhani otorite derler.
18:12Dünyevi otorite ise dünya işlerini
18:15yani maddi işleri düzenleyen
18:18otoritedir. Aynı şekilde
18:21Hint toplumlarının
18:24inançlarında da ruhun
18:27bedenden ayrı bir varlığı vardır.
18:30Beden eğer terbiye edilirse
18:33ruh istediği gibi bedeni
18:36terk edip gezebilir. Ruhani
18:39varlıklarla ilişki kurabilir.
18:42Ruh göçü ve reenkarnasyon inançları
18:45işte hep bu ruh beden
18:48dualizmi fikrinden doğmuştur kardeşlerim.
18:51İşte madde ve ruh dualizmi
18:54ikiliği felsefesi
18:57eski çağlarda ve hatta günümüze
19:00kadar uzantılarına rastladığımız
19:03bir takım toplumlarda
19:06tesirini işte bu şekilde göstermiştir
19:09ve göstermektedir.
19:12Bu madde ve ruh dualizmi fikrinin
19:15İslam düşüncesine nasıl sirayet
19:18ettiği konusuna gelecek olursak işte
19:21bahsettiğimiz bu felsefi görüşleri
19:24inceleyen ve yine Hristiyanlık
19:27ve Yahudilik dinlerindeki anlayışları
19:30bilen bir kısım alimler
19:33İslami naslardaki ruh ile ilgili
19:36geçen ifadeleri ve yine
19:39züht ve takva anlayışı
19:42konusundaki nasları bu felsefi
19:45ruh anlayışı ile uyumlu
19:48görmüşlerdir.
19:51Ve İslam'ın da
19:54insanı madde ve
19:57ruhtan müteşekkil ifade ettiğini
20:00zannetmişlerdir.
20:03Yani bu konuya eğilenler
20:06maalesef konuyu köklü bir şekilde
20:09almayıp söz konusu felsefeler ile
20:12İslam'ın aralarındaki
20:15ayrışımın esasta değil
20:18sadece teferruatta olduğu
20:21zannına ve zahabına kapıldılar.
20:24Bundan dolayı da insanın
20:27madde ve ruhtan oluştuğu düşüncesini
20:30baştan kabul edip sadece
20:33diğer dinlerden ve
20:36felsefelerden farklı olarak
20:39bedene ve ruha yapılacak muameleler
20:42hakkında tartışmaya yöneldiler.
20:45Mesela
20:48en mutedil olanları onlardan konuya
20:51şöyle yaklaşırlar. Derler ki
20:54İslam'ın ruh ve ceset arasındaki
20:57dengeyi sağladığını bu
21:00bağlamda birinin ihtiyaçlarını
21:03diğeri lehine gözardı etmediğini
21:06bilakis her ikisinin de yani bedenin de
21:09ruhun da isteklerini ve gıdalarını
21:12göz önünde bulundurduğunu
21:15bu açıdan ruhun gıdasının
21:18iman, ibadetler, zikirler ve Allah'a
21:21yaklaşmak olduğunu cesedin
21:24gıdasının da yiyecek, giyecek
21:27evlilik ve benzeri konularla
21:30alakalı hükümlerle tanzim
21:33edildiğini ifade etmeye çalışmışlardır.
21:36Yani İslam ruh beden
21:39ayrımını kabul etmiş derler ve
21:42buna göre de bir düzenleme getirmiştir
21:45derler. İşte gerek
21:48mutedil yaklaşanlar olsun gerekse de
21:51ruh bahsinde tamamen
21:54Hint mistisizmindeki hususları
21:57İslam düşüncesine taşıyanlar
22:00olsun hemen hepsinin ortak
22:03noktası İslami naslarda
22:06geçen ruh ile ilgili ayet
22:09ve hadisleri alıp bunun üzerine
22:12felsefi ruh bahislerini
22:15bina etmeleridir.
22:18Malum Rabbimiz
22:21Subhanehu ve Teala birçok ayet kerimesinde
22:24şöyle buyurur, şu ifadeler geçer
22:27Estağfirullah.
22:30Kendi ruhundan
22:33üfledim der. İşte
22:36bu naslarda geçen ve Rabbimizin
22:39kendisine nispetle zikrettiği
22:42ve insana nefh edip
22:45üflediği ruhu felsefi
22:48düşüncelerde tartışması yapılan
22:51ruh ve ruhaniyet konusu ile
22:54karıştırarak anladılar.
22:57Müslümanlardan birçoğunun
23:00insanın beden ve ruhtan müteşekkil olduğu
23:03ve her birinin ayrı ayrı
23:06gıdalarının olduğunu vurgulayan felsefeyi
23:09kabulleri bu şekilde meydana geldi.
23:12Böylece ruh kavramının
23:15geçtiği bazı nasları bu
23:18iç ekseninde tevil ettiler, yorumladılar.
23:21Peki İslami
23:24naslarda geçen ruh kavramı
23:27neyi ifade ediyor? Hangi manalara geliyor?
23:30Gelin şimdi bunlara
23:33biraz bakalım. Kardeşlerim
23:36ilk olarak Arap dilinde
23:39ruh kelimesi birden fazla
23:42manayı taşıyan müşterek bir kelimedir.
23:45Hem Arapların dilinde
23:48hem de Kuran-ı Kerim'de birçok
23:51manada kullanılır. Mesela
23:54Allah Subhanehu ve Teala'nın şu ayetinde
23:57geçen ruh manası bunlardan
24:00birisidir. Estağfurullah.
24:10Onu yani Kuran'ı uyarıcılardan
24:13olasın diye ruhul emin
24:16senin kalbine indirmiştir.
24:19Şimdi hem bu ayette hem
24:22ruhul kudus ibaresi geçen
24:25ayetlerde hem de meleklerle birlikte
24:28zikredilen ruh lafzında işte
24:31melekler ve ruh o gün inerler ayet
24:34kerimesinde olduğu gibi buralarda geçen
24:37ruh lafzında kast edilen Cebrail
24:40aleyhisselam'dır.
24:43Buralardaki ruh, bu ayetlerdeki ruh Cebrail
24:46yani Cebrail aleyhisselamı ifade eden
24:49bir kelimedir. Yine
24:52şeriat ve vahiy kast edilerek
24:55şöyle ayetlerde de geçmiştir.
25:01İşte böylece sana da
25:04emrimizden bir ruh vahiy ettik.
25:07İşte bu ayetlerde de şeriat ve vahiy
25:10anlamında kullanılmıştır.
25:13Bunlarla birlikte bir de
25:16kardeşlerim hayatın sırrı
25:19anlamında kullanılan naslar vardır.
25:23Ve yeselûneke anir rûh.
25:26Kulir rûh min emri rabbi.
25:29Ve mâ ûtûtim
25:32minel ilmi illâ kalîle.
25:35Bir de sana ruhtan soruyorlar.
25:38De ki o Rabbimin emrindendir.
25:41Size onun hakkındaki ilimden
25:44pek az bir şey verilmiştir.
25:47İşte bu ayette geçen
25:51insan yaşamının o olursa
25:54var olduğu olmayışının ise
25:57ölüm manasına geldiği
26:00insanı ayakta tutan canıdır.
26:03Hayatının sırrıdır.
26:06Bu manada ruh her ne kadar
26:09insan onun tesirini görse de
26:12iç yüzüne asla
26:15vakıf olamayacağı bir şeydir.
26:19O bedenin içinde onu harekete
26:22geçiren, hareketli hale getiren
26:25hayattır, candır.
26:28İşte kardeşlerim
26:31ruh ve ruhaniyet bahsinde karışıklık
26:34tam da bu noktada meydana gelmektedir.
26:37Nasıl? İşte şöyle.
26:40Yani insanların hissettiği
26:43ve ruhaniyet
26:46olarak isimlendirdiği bir
26:49hakikat vardır. Nedir bu?
26:52Bir yaratıcının varlığını kabul edenler
26:55yaratıcılarını takdis
26:58ettikleri zaman, ona ibadet
27:01ettikleri zaman, onun ile
27:04ilişkili hususları tefekkür ettikleri zaman
27:07kendilerinde farklı bir
27:10hal ve durum hissederler.
27:13Açık veya gizli bir
27:16ürperti, bir haşyet hissederler.
27:19İşte insanlar
27:22hissettikleri bu hali
27:25ruhaniyet olarak isimlendirmişlerdir.
27:28Yine mesela
27:31ruhun varlığını inkar eden
27:34materyalistler asıl itibariyle
27:37eşyanın bir yaratıcı
27:40tarafından yaratılmış olduğunu
27:43inkar etmişlerdir.
27:46Onlar insan hayat ve kainatta
27:49ruh falan yoktur derken
27:52tüm bunların bir yaratıcı
27:55tarafından yaratıldığını inkar etmektedirler.
27:58İşte yüzyıllardır süren
28:01varlık sadece
28:04madde midir yoksa madde ve
28:07ruh mudur tartışması aslında
28:10varlığı yaratan bir yaratıcının
28:13olup olmadığı tartışmasıdır.
28:16Bir yaratıcının varlığına
28:19iman eden tüm insanlar
28:22hem bir yaratıcının varlığını idrak
28:25etme anlamındaki ruh konusunu
28:28hem de bu idraktan
28:31doğan ve kendilerinin de
28:34hissettikleri ruhaniyeti
28:37naslarda geçen ve biraz önce okuduğum
28:40hayatın sırrı canlılığın
28:43kaynağı olan ruh ile ilişkilendirip
28:46hataya düştüler.
28:49Ruhaniyet ile ilgili hissettiklerini
28:52hayatın sırrı olan
28:55ruha yüklediler.
28:58Dolayısıyla da bu ruhaniyeti
29:01hissettikleri o takdis ve
29:04ibadete ilişkin hususları da
29:07ruhun gıdaları olarak
29:10ifade etmişlerdir.
29:13Oysa ki buradaki ruh
29:16ruhiyen ve ruhaniyet konularının
29:19ayet ve hadislerde geçen
29:22canlılık ve hayatın sırrı
29:25anlamındaki ruh ile bir ilgisi yoktur.
29:29Evet hayatın sırrı olan ruh
29:32kesinlikle mevcuttur ve Kur'an'ın
29:35kattiğin hassı ile sabittir.
29:38Onun varlığına iman kaçınılmaz bir husustur.
29:41Ama insanların
29:44hissettikleri haşyet ve
29:47ürpertinin yaratıcı ile
29:50alakayı idrak etmenin hayatın
29:53ve canlılığın sırrı olan ruh ile
29:56bir alakası yoktur.
29:59Ancak onlarda ruh anlayışı
30:02hayatın sırrı olan
30:05ruh ile karıştı.
30:08Dolayısıyla insanın
30:11madde ile ruhtan mürekkep olduğu
30:14madde ile ruhtan meydana
30:17geldiğini söylemeye başladılar.
30:20Yine bu konunun kendilerinde
30:23netleşmemesinden dolayı
30:26üstün bir ruhaniyet hissettim
30:29yahut falan kimsede büyük bir ruhaniyet
30:32vardır demeye başladılar.
30:35Ve bunu hayatın sırrı olan ruh ile
30:38ilişkilendirdiler.
30:41Yine bunların billurlaşmamasından dolayı
30:44içerisinde bir ferahlık
30:47yahut haşyet hissettikleri mekanlarda
30:50bu mekanda ruhi yön
30:53yahut ruhaniyet çok yüksektir
30:56denilmeye başlandı.
30:59Yine bu tür bir şahıs ruhunu
31:02takviye etmek istediği iddiasıyla
31:05nefsini aç bırakıp bedenine işkence edip
31:08vücudunu zayıflatır oldu.
31:11İşte tüm bunlar
31:14ruhun manasının, ruhaniyetin
31:17manasının ve ruhi yönün
31:20manasının anlaşılamamış
31:23netleştirilememiş olmasındandır.
31:26Peki
31:29ruh ve ruhaniyet konusunun
31:32aslı nedir? İnsanların tümünün
31:35hissettiği ve ruhaniyet dediğimiz
31:38bu şeyin hakikati nedir? Gelin
31:41şimdi bu konuyu anlamaya çalışalım.
31:44Evet kıymetli dostlar
31:47ruhun, ruhaniyetin ve ruhi yönün
31:50vakasını araştırdığımızda
31:53açıkça ortaya çıkar ki
31:56bunlar Allah'ın varlığını
31:59inkar eden kimseler nezdinde
32:02mevcut değildir.
32:05Oysa ki yaratıcının varlığını
32:08inkar eden insanlarda da hayatın
32:11ruhu olan ruh vardır öyle değil mi?
32:14Hatta bu canlılık ve hayat
32:17hayvanlarda da vardır. Ama hiç kimse
32:20hayvanlardaki ruh ve ruhaniyetten
32:23bahsetmez. Ya da inkarcılardaki
32:26ruhaniyetten hiç kimse
32:29bahsetmez. Bilakis yalnızca
32:32bir yaratıcının varlığına, bir
32:35ilahın varlığına iman edenler
32:38nezdinde mevcuttur.
32:41Buradan da açığa çıkmaktadır ki
32:44ruhi yön ve ruhaniyet
32:47Allah'a imana mütealliktir.
32:50Allah'a olan imanla ilişkilidir.
32:53Bu imanın bulunduğu yerde bunlar vardır.
32:56Bulunmadığı yerde bunlar
32:59yoktur. Dolayısıyla bu konu
33:02yaratıcının varlığını idrak
33:05etmek ile ilgilidir.
33:08İman ve kesin tasdik
33:11halinde ruhi yön bulunur
33:14ve onu bulunur hale getiren şey
33:17işte bu tasdiktir.
33:20İnkar halindeyse ruhi yön bulunmaz
33:23ve onu bulunmaz kılan da bu
33:26inkardır. Aynı şekilde
33:29hayvanlarda da canlılık ve hayat olmasına rağmen
33:32onlardaki ruhtan bahsedilmemesinin
33:35sebebi de hayvanlarda
33:38bu idrakın olmamasıdır.
33:41Böylece ruhi yön
33:44eşyanın varlığı
33:47yaratıcının mahluku olmasıdır.
33:50Yani yaratılış ve yoktan
33:53var etme bakımından eşyanın
33:56yaratıcısıyla olan bağıdır.
33:59İşte bu bağ yani
34:02yaratıcının mahluku olmaları
34:05akıl tarafından idrak edildiğinde
34:08bu idraktan dolayı
34:11hem yaratıcının azametine dair bir
34:14şuur ve hissiyat oluşur hem de
34:17ondan haşyet duymaya dair
34:20bir şuur oluşur. Hem de
34:23onu takdis etmeye dair güçlü bir
34:26hissiyat meydana gelir.
34:29İşte kardeşlerim yaratıcı ile
34:32varlığın arasındaki bu bağda
34:35bu bahsettiğimiz hissiyatları
34:38şuurları üreten
34:41idrak ruhtur. Dolayısıyla
34:44ruh Allah ile olan bağı
34:47idrak etmek demektir. Ve bu idrak
34:50insanın oluşumundan
34:53bir parça değildir. Arzi
34:56bir faktördür.
34:58Burası çok önemlidir kardeşlerim.
35:01Yaratıcı ile olan bağı idrak edilen
35:04kimsede vardır. Etmeyende yoktur.
35:07İşte bu anlamda insan
35:10madde ve ruhtan oluşmaz.
35:13Madde ve ruhtan müteşekkil değildir.
35:18Zira ruh denilen
35:22yaratıcı ile olan bağın idrak edilmesi
35:25insanın oluşumundan bir parça
35:28değildir. Öyle olsaydı
35:31yaratıcıyı inkar eden kafir
35:34nezdinde de bulunurdu. Çünkü o da insandır.
35:37Demek ki ruh
35:40insanın oluşumundan bir parça değil
35:43insanın yaratıcısı ile
35:46alakayı idrak edip
35:49etmemesine bağlı olan arzi
35:52bir durumdur. Böylelikle
35:55ruhi yönün manası ve ruhun
35:58manası billurlaşmış ve
36:01açıklığa kavuşmuş olur. Dolayısıyla
36:04ruh, ruhaniyet ve ruhi yön
36:07bu anlamıyla Allah'a
36:10imanın tezahürlerinin, görüntülerinin
36:13açığa çıkardıklarının en
36:16önemlilerindendir. Aynı zamanda
36:19kıymetli dostlar bunlar iman
36:22esaslarının, onun neticelerinin ve
36:25etkilerinin de en önemlilerindendir. Bir
36:28Müslüman Allah'ın yarattıkları hakkında
36:31düşündüğünde Allah'ın
36:34varlığı yaratma azametini
36:37idrak ettiğinde veya
36:40Allah'ın huzurunda namaza
36:43durduğunda, rükû ve secde yaptığında
36:46veya dua ettiğinde Allah'ın
36:49varlığını, azametini
36:52sadece O'na olan kulluğunu idrak
36:55eder. O'nun azameti
36:58karşısında eşyanın zafiyetini ve
37:01küçüklüğünü hisseder. Yine mesela
37:04Beytullah'ın önünde durduğunda, Kabe'nin
37:07önünde durduğunda ya da Allah'ın kelamını
37:10durduğunda, O'nun manalarını idrak
37:13ettiğinde veya Kur'an'ın
37:16lafızlarıyla ibadet ettiğinde işte
37:19Müslüman bütün bunları
37:22yaptığında ancak onları akıl
37:25ve idrak ile yapar.
37:28Akıl ve idraktan yoksun
37:31duygularla yapmaz. Yani salt
37:34duygularla yapmaz. Sırf içgüdüsel
37:37hislerle yapmaz.
37:40İşte bu Müslüman'ın
37:43nezdinde bu amellerden her bir
37:46amelde, her bir harekette
37:49ruhaniyet ve ruhi yön
37:52bulunur. İşte
37:55ruhaniyet ve ruhi yön denilen şey de
37:58tam olarak budur.
38:01Bu ruhaniyet içgüdülerden
38:04ve içgüdünün duygularından kaynaklanmış
38:07ise de onları yönlendiren
38:10akıldır, idraktır.
38:13Böylelikle ruhaniyet
38:16ve ruhi yön duygular ve
38:19içgüdüyle örtüşen akıl ve
38:22idrakın amellerinden olur.
38:25Sadece duygular
38:28ve sırf iç içgüdülerin
38:31amellerinden olmaz. Mesela
38:34gayrimüslimlerdeki takdis
38:37amelleri, gayrimüslimlerin ibadetleri salt
38:40içgüdüsel hislerden
38:43ve sadece duygulardan kaynaklanır.
38:46Akli idrakın onlarda
38:49herhangi bir varlığı yoktur. Aksine
38:52aklı ve idrakı yaptıkları
38:55amellerden ve inançlarından
38:58uzak tutarlar. Onların nezdinde
39:01sadece salt duygular hakim olur.
39:04İşte bu takdis
39:07gayrimüslimlerde olan bu takdis iman
39:10değildir. İmanın sonucu da değildir.
39:13Ve bu takdis İslam'a göre ibadet de
39:16değildir. Ancak küfür amelleridir
39:19ve delalet atmosferidir, sapıklıktır.
39:22Bu her ne kadar
39:25ruhaniyet ve ruhi yön görüntüsünde
39:28olsa da aslen
39:31hristiyanlardaki ve diğer
39:34din mensuplarındaki bu hal ruhaniyet
39:37ve ruhi yön değildir.
39:40Dalalet ve küfürdür.
39:43Her ne kadar sahibi Allah'a
39:46ve uluhiyet fikrine yönelmiş
39:49ise de bu bir şirk
39:52ve küfürdür. Bu takdis sahibi
39:55Allah'tan
39:58mükafat göreceği ve
40:01Allah'a yaklaşacağı yerine bu
40:04ibadetlerinden dolayı Allah'tan
40:07azap görecektir.
40:10Ve yaptığı şey onu Allah'tan daha da
40:13uzaklaştıracaktır.
40:16Dolayısıyla Allah'tan
40:19başkasına ibadet etmesi yahut
40:22Allah'ın emrettiğinden başkasıyla
40:25onu takdis etmesi en büyük
40:28günahlardan olur. İçgüdüsel duyguların
40:31akıl ve idrak yolundan başkasıyla
40:34doyurulması, tedeyyünün sadece
40:37içgüdüyle akıl ve idraktan yoksun
40:40böyle salt, duygusal olarak
40:43icra edilmesi yahut akıl ve
40:46idrak ile yürütülmemesi işte
40:49insanları saptıran en büyük en
40:52fahiş hatalardan birisidir.
40:55Buradan hareketle ruhaniyetin
40:58ve ruhi yönün akıl ve
41:01idrak yolundan olmaması ya da
41:04akıl ve idraktan yoksun olması
41:07en büyük yanlıştır.
41:10Evet kıymetli dostlar
41:13İslam'dan önce
41:16yeryüzündeki tüm halklarda
41:19gerek diğer din mensuplarında
41:22gerek felsefeyle iştigal eden bölgelerdeki
41:25insanlarda insanın ruh ve
41:28bedenden oluştuğu anlayışı
41:31işte bu şekilde hakimdi.
41:34Ve biraz önce bahsettiğimiz şekilde
41:37ruh hakkında türlü türlü hayali
41:40gaziyeler ortada dolaşıyordu.
41:43İslam işte böyle bir ortama geldiğinde
41:46tüm insanlığa sınırlı ve net
41:49olarak hem İslam akidesini
41:52hem de içerisinde ibadet ve
41:55takdis olmak üzere insanların
41:58bütün amellerini düzenleyen
42:01şer'i hükümleri getirdi.
42:04İşte Allah'ı razı eden şey
42:07bu akideye ibadet ve takdis de
42:10içerisinde olmak üzere bu hükümlere
42:13bağlılıktır sadece. Allah'ı gazaplandıran
42:16ve öfkelendiren şey ise bu akideye bu hükümlere
42:19bağlanmaktan geri durmaktır.
42:22Buna göre insanın
42:25tüm ihtiyaçlarını ancak Allah'ın
42:28indirdiklerine göre doyurması vaciptir.
42:31Yemede içmede bu böyle olduğu gibi
42:34beka içgüdüsünün tezahürlerinde
42:37nevi içgüdüsünün tezahürlerinde ve
42:40tedeyyün içgüdüsünün tezahirlerinde de bu böyle
42:43olmalıdır. Ve bunun dışında
42:46kesinlikle bir yol kabul edilemez.
42:49İslam'ın getirdiği işte tam olarak budur.
42:52Ama Hıristiyan, Yahudi,
42:55Mecusi, Müşrik ve diğer dinlerden
42:58İslam'a girip de dinlerindeki
43:01o eski kalıntıları
43:04kendilerinden kalan bir takım
43:07kimselerde bu
43:10kalıntılar bilinçsiz bir şekilde çocuklarına
43:13ve birçok Müslümanlara intikal etti.
43:16İnsanın madde ve
43:19ruhtan oluştuğu fikri de işte bu
43:22kalıntı halindeki fikirlerdendir.
43:25Ve bu fikir yaygınlaştı. Buradan da
43:28tedeyyün içgüdüsünün doyumuna yönelik
43:31tezahürler, görüntüler
43:34hayatın sırrı olan ve ayetlerde
43:37geçen ruha izafe edildi.
43:40İşte bazı Müslümanlara
43:43sızan bilakis neredeyse birçoklarına
43:46egemen olan husus da budur.
43:49Bundan dolayı ruh,
43:52ruhaniyet ve ruhi yönün manasının
43:56Müslümanlara açıklanması
43:59zaruri bir hal almıştır. Bu itibarla
44:02ruh Allah ile olan
44:05bağın idrak edilmestir.
44:08Ruhi yön Allah ile olan
44:11bu bağdır. Yani ruhi yön
44:14insanın hayatın ve kainatın
44:17bir yaratıcı tarafından yaratılmış olmasıdır.
44:20Bu bağı idrak etmek
44:23yani eşyanın bir yaratıcı
44:26tarafından yaratılmış olduğunu idrak
44:29etmek demektir. Eşyanın
44:32bir yaratıcı tarafından yaratılmış
44:35olduğunu idrak eden kimsenin
44:38nezdinde işte ruh bulunur.
44:41Ve ruh hayatın
44:44kendisinden gelmez.
44:47İnsanın kendi yapısından da gelmez.
44:50Veya başka herhangi bir şeyden de gelmez.
44:53Ancak o Allah ile
44:56olan bağın idrak edilmesinden
44:59gelir. Hayatın
45:02sırrı olan ruh ise onun
45:05bu konuda hiçbir dahli ve
45:08yeri yoktur. O Allah'tandır.
45:11Onun hakikatini Allah'tan başka kimse bilemez.
45:14O canlılığın ve hayatın kaynağıdır.
45:17Ama burada bahsedilen ruh ise
45:20bambaşka bir husustur. Bu
45:23insanların hissettikleri ruhaniyeti
45:26ifade etmeleridir. Bu insanların
45:29ifade ettikleri idrakı ifade etmeleridir.
45:32Buna binaen ruh
45:35idrakın kendisidir.
45:38Ne zamanki idrak insan
45:41nezdinde bulunursa onun nezdinde
45:44ruh da bulunur. Eğer insanda
45:47idrak bulunmazsa yani yaratıcısı
45:50ile olan o idrakı kuramazsa
45:53o kişi nezdinde ruh da
45:56bulunmaz.
45:59İşte Allah ile
46:02olan bağı idrak etmek
46:05demek olan bu ruhtan ve onun
46:08duygularla bağlantısından dolayı
46:11bir etki meydana gelir ki
46:14işte bu etkide ruhaniyettir.
46:17Ruhaniyet
46:20Allah ile olan bağın idrakından
46:23kaynaklanan ve bu idrak ile
46:26yürütülen duygulardır.
46:29Duygular şayet böyle olursa ruhaniyet
46:32olur. Böyle olmazlarsa ruhaniyet
46:35olmazlar. Bunu her bir
46:38insan kendisinde her bir müslüman
46:41kendisinde hissedebilir.
46:44Namaz kılarken Rabbimiz ile
46:47kurduğumuz o bağın bizde oluşturduğu
46:50etki işte ruhaniyettir.
46:53Allah'ın kelamını okurken hissettiğimiz
46:56o haşyet hali
46:59o duygu işte ruhaniyettir. Ama
47:02aynı fiilleri yapan kimse
47:05namaz kılsa da Allah'ın kelamını
47:08okusa da eğer o idrak kendisinde
47:11o anda o halde bulunmaz ise
47:14o diğerinin hissetmiş olduğu
47:17ruhaniyeti hissetmez.
47:20Çünkü ruhaniyet
47:23bizzat kişinin idraki ile
47:26alakalıdır. Buradan hareketle
47:29şeriat İslam
47:32tefekkürü bir ibadet olarak getirdi.
47:35Tüm ibadetlerde
47:38niyet denilen Allah ile olan bağın
47:41idrakını ve Allah'a yaklaşma kastını
47:44bir şart olarak getirdi.
47:47Allah'ı tesbih etmeyi, zikretmeyi
47:50ona hamd ve şükretmeyi ibadet olarak getirdi.
47:53İşte tüm bunlar ve dahası
47:56müslümanlardaki ruhaniyeti
47:59ortaya çıkartan hususlardır.
48:02Müslümanların üzerine düşen
48:05vahyin getirdiği amelleri
48:08sözleri ve düşünüşü, tefekkürü
48:11kendi nezdindeki ruha binaen
48:14bu amelleri idrak ile
48:17yönlendirmek ve yapmaktır.
48:20O zaman onun nezdinde
48:23ruhaniyet var olur ve işte o zaman
48:26kalbinde itminanı ve rızayı
48:29hisseder.
48:32Aksi takdirde sadece
48:35tedeyyün duygularına kendini kaptırır
48:38aklı ve idrakı bırakıp
48:41duygularına teslim olur ve sadece
48:44o hissettiği duyguların peşinden giderse
48:47o zaman Allah muhafaza
48:50şirke, küfre ve Allah'tan
48:53başkasına ibadete sapabilir.
48:56Rabbim böyle bir akıbetten
48:59tüm müslümanları muhafaza eylesin.
49:02Amellerimizi ve düşüncelerimizi
49:05sadece İslam'dan kaynaklanan ve Allah'ın
49:08razı olduğu ameller ve fikirlerden
49:11olmasını hepimize nasip eylesin.
49:14İslam dışı tüm fikirlerden ve sapkınlıklardan
49:17İslam ümmetini arındırıp
49:20yeniden İslam düşüncesi ile
49:23şahlanabilmeyi bizlere nasip eylesin.
49:26Amin. Allahumme amin.
49:29Kıymetli kardeşlerim
49:32bu haftada böylece süremizi doldurduk.
49:35Bir sonraki programımızda
49:38yeni bir mefhum ya yeni bir
49:41kavram üzerinde buluşmak ümidiyle
49:44hepinizi Allah'a emanet ediyorum.
49:47Esselamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berekatuhu.

Önerilen