EDEBİ ESERLERİN GİZLİ KAHRAMANLARININ HİKAYESİ
Birbirinden değerli edebi eserleri kaleme alan usta ellerin hikayesi “Yaşadığımız Günler” ile Ülke TV ekranlarına taşınıyor. Yaşadığımız Günler, pek çok esere imza atmış yazarları, şairleri, edebiyatçıları, ilahiyatçıları, düşünce insanlarını konuk ediyor ve hayat hikayelerini bizzat kendilerinden dinliyor.
Bambaşka dünyalara kapı açan edebi eserlerin yazarlarının hisleri, düşünceleri, bilinmeyen yönleri ve karşılaştıkları zorlukları bizzat kendilerinden öğrenen Yaşadığımız Günler, izleyenlerini merak dolu bir yolculuğa çıkarıyor. Okuyucusuna hayaller kurduran, kimi zaman güldüren kimi zaman ağlatan kimi zaman da eşsiz duygular yaşatan bu eserlerin yazarlarının hayalleri neydi peki? Onların hayat serüveni romanlardaki gibi mutlu sonla mı bitiyordu yoksa hüzünlü bir son mu?
Edebi eserlerin yazarlarının bilinmeyen yönleri ve merak uyandıran hayat hikayeleri ‘Yaşadığımız Günler’ ile Ülke TV’de…
Birbirinden değerli edebi eserleri kaleme alan usta ellerin hikayesi “Yaşadığımız Günler” ile Ülke TV ekranlarına taşınıyor. Yaşadığımız Günler, pek çok esere imza atmış yazarları, şairleri, edebiyatçıları, ilahiyatçıları, düşünce insanlarını konuk ediyor ve hayat hikayelerini bizzat kendilerinden dinliyor.
Bambaşka dünyalara kapı açan edebi eserlerin yazarlarının hisleri, düşünceleri, bilinmeyen yönleri ve karşılaştıkları zorlukları bizzat kendilerinden öğrenen Yaşadığımız Günler, izleyenlerini merak dolu bir yolculuğa çıkarıyor. Okuyucusuna hayaller kurduran, kimi zaman güldüren kimi zaman ağlatan kimi zaman da eşsiz duygular yaşatan bu eserlerin yazarlarının hayalleri neydi peki? Onların hayat serüveni romanlardaki gibi mutlu sonla mı bitiyordu yoksa hüzünlü bir son mu?
Edebi eserlerin yazarlarının bilinmeyen yönleri ve merak uyandıran hayat hikayeleri ‘Yaşadığımız Günler’ ile Ülke TV’de…
Category
📺
TV ve DiziDöküm
00:00İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:30İzlediğiniz için teşekkür ederim.
01:00Ben ilkokulu bitirip ortaokula geçtikten sonra
01:04ilkokulu Pervari'de okudum.
01:09İlkokulu Pervari'de okudum.
01:13Ortaokul yok, imam hatip yok.
01:15İmam hatipi zaten duymamıştık.
01:18Mecburen Sıyırt'a gittik.
01:21Sıyırt'a gitmek de çok zor.
01:24Tanıdık yok, yurt yok, bir şey yok.
01:27Bir de sosyal bir durumu var Sıyırt'ın.
01:30Herkes Arapça konuşuyor.
01:34Hiç kimse Kürtçe bilmiyor, Türkçe bilmiyor.
01:38Okulda Türkçe konuşuluyor.
01:44İlkokulu bitirip Sıyırt'a gidince
01:47o zorluklar içinde
01:49ya dedim bu günlüklerimi yazayım.
01:51Ondan sonra bu hatıra defterini yazdım.
01:56Ve o zaman tabi böyle değildim yani ben.
02:02Daha küçüktüm.
02:05Böyle yazdım.
02:09Sonra içine Paris'te bulunduğum zaman
02:15o devrim sırasında çektiğim fotoğrafları koydum.
02:20Ve böyle bir şey oldu.
02:22Hatıralar böyle oluşuyor zaten.
02:24Baştan oturup yazayım, böyle hatıra olmaz.
02:30Çocukluk dönemi böyle başladı.
02:54Bizim aileye Marmela derler.
02:59Yani hoca oğulları.
03:02Rahmetli dedem Molla Abdurrazak.
03:06Arapça kitapları olan
03:09ve Pervare'nin tek camisinin imamı olan Molla Abdurrazak.
03:14Ondan sonra amcam böyle geldi yani aile olarak.
03:19Bir tane ilkokul vardı.
03:22Ben de okumayı çok seviyordum.
03:25Okula gittik başladık ama
03:29benim için çok acılı yıllar oldu onlar.
03:34Bizim ilkokul iki tane sınıftı.
03:39Bir sınıfta bir, iki, üç.
03:41Ancak o kadar öğrendiğimi hatırlamıyorum.
03:44Bir sınıfta bir, iki, üç.
03:46Ancak o kadar öğrendiğimi hatırlamıyorum.
03:48Böyle bir, iki, üç.
03:51Diğer sınıfta dört, beş.
03:54Beni tabii bire koydular.
04:14MÜZİK
04:35Hiç unutmuyorum.
04:38Benim sıramda
04:40o zamanki kaymakamın kızı
04:42Güler diye bir kız vardı.
04:45Onun yüzünden çok ağladım.
04:48Diyeceksin ki niye ağladın?
04:51Çünkü yani bu işleri yaşamak lazım.
04:55Hoca anlatıyor bir şeyler.
04:58Güler bazen gülüyor, bazen ciddileşiyor bir şey.
05:02Ama ben anlamadığım için ne gülebiliyorum,
05:05ne ciddileşebiliyorum.
05:08Yani felaket bir durumdaydım.
05:13Anlamaya çalışıyorum ama anlamıyordum.
05:18Öğretmenimin adı Mustafa'ydı ve İzmir Çeşme dendi.
05:23O zaman duydum İzmir Çeşme'yi.
05:27Düşünebiliyor musunuz?
05:29Birisi size bir şeyler anlatıyor,
05:31siz hiçbir şey anlamıyorsunuz.
05:33Bazı çocuklar gülüyor, bazıları dikkat ediyor.
05:36Ama ben hiçbir şey anlamıyordum.
05:41Bir ara ben okuyamam diye,
05:45kafamdan geçti ama okumak istiyordum.
05:49Hatta rahmetli babaannem bana çok ağlıyordu.
05:52Diyorum gitme oğlum, böyle ağlıyorsun falan.
05:56Ama sebat ettim.
05:58İkinci aydan sonra daha sevimli geldi.
06:02Bazı şeyler anlıyorum, öğretmenim de.
06:06Üçüncü ay, sene sonunda,
06:10istersen inanmayın,
06:13ikinci sınıfa birincilikle geçtim.
06:17Niye? Çünkü çok seviyordum.
06:19Hem öğretmeni anladım, Türkçe konuşmazsınız.
06:23Hem de okulu sevdim.
06:26Bu şekilde ikinci sınıfa geçtim.
06:28İki, üç, dört.
06:30Böyle beşi bitirdik yani.
06:36İki, üç, dört.
06:38İki, üç, dört.
06:40İki, üç, dört.
06:42İki, üç, dört.
06:44İki, üç, dört.
06:46İki, üç, dört.
06:48İki, üç, dört.
06:50İki, üç, dört.
06:52İki, üç, dört.
06:54İki, üç, dört.
06:56İki, üç, dört.
06:58İki, üç, dört.
07:00İki, üç, dört.
07:02İki, üç, dört.
07:05İki, üç, dört.
07:07İki, üç, dört.
07:09İki, üç, dört.
07:11İki, üç, dört.
07:16Rahmetli anneannem Halepliydi.
07:21Haleb'den gelmiş.
07:24Benim dedem bir haçta.
07:28Herhalde orada görmüşsündür.
07:31Üstelik Mekke'de evlenmiş.
07:33Onunla gelmiş. Fakat, bir şanssızlık olmuş.
07:40Eskiden araba yok.
07:43Midyat'a yakınlarında, at sırtında gelince,
07:48rahmetli ninemin çarşafı ağaca takılmış ve düşünce orada zavallıcık vefat etmiş.
07:57Başı kırılmış, kan kaybından vefat etmiş.
08:01Dolayısıyla ben onu göremedim.
08:03Ama dedemi gördüm.
08:08Diğer dedemse, yani babamın babası, o da Molla.
08:15Yani alimdi.
08:17Bunlarda Şırnak'ın Girşev diye bir köyü var.
08:22Yani birkaç asıra kadar gidiyor, hep hoca.
08:25Oradan hoca çıkmış.
08:27Benim rahmetli dedem de hoca olarak Pervari'ye gelmiş.
08:31Pervari'ye gelmiş.
08:34Çocukları olmuş.
08:37En küçük çocuğunun adı,
08:40dedemin en çok sevdiği alimlerden Gazali'ymiş.
08:45Ve herhalde Türkiye'de tektir.
08:48Rahmetli babamın adı Gazali'ydi.
08:52Hatta ben sordum, baba dedim, bu nereden çıktı?
08:56Ben ilahiyata girdikten sonra tabi, İmam Gazali'yi öğrendim.
09:01Oğlum dedi, bu büyük bir alim.
09:04Senin deden onu çok seviyordu.
09:07Onun kitaplarını okumuş.
09:12Onun için üçüncü oğlunun adını ona verdi.
09:17Birincisi Salih Peygamber'den, ikincisi Musa Aleyhisselam'dan.
09:22Ama üçüncüsü İmam Gazali'den benim babam olmuş.
09:27Bu şekilde bir aile deniz.
09:32Sonra işte annemle evlenmişler.
09:36Annem Arapça biliyor, Kürtçe biliyor.
09:39Babam da ilkokulda Türkçe öğrenmiş.
09:43Tabi Kürtçe'yi biliyor.
09:45Bu şekilde babam belediyede katip olarak çalışmış.
09:51Daha sonra, tahrirat katibi diye bir şey vardı.
09:57Şimdi ona özel kalem müdürü diyorlar falan.
10:02Ama bir şey söyleyeceğim.
10:04Rahmetli babam, ben üniversiteye girdikten sonra.
10:08Oğlum diyor, bu üniversitelerde size bir şey öğretmiyorlar mı?
10:12Ne gibi?
10:14Dedi, Türkçe.
10:16Öğreniyor.
10:17Oğlum dedi, kaymakam yazı yazıyor, ben onun yazdığını düzeltiyorum.
10:24Ben onun katibiyim.
10:26Böyle rahmetli babam.
10:29Türkçe'yi çok iyi biliyordu.
10:32Yazısı da çok güzeldi.
10:36Kültürlüydüler.
10:39İmam Gazali'nin adını dedem ona vermişti.
10:47İmam Gazali'nin adını vermişti.
10:50İmam Gazali'nin adını vermişti.
10:53İmam Gazali'nin adını vermişti.
10:56İmam Gazali'nin adını vermişti.
10:59İmam Gazali'nin adını vermişti.
11:02İmam Gazali'nin adını vermişti.
11:05İmam Gazali'nin adını vermişti.
11:08İmam Gazali'nin adını vermişti.
11:11İmam Gazali'nin adını vermişti.
11:14İmam Gazali'nin adını vermişti.
11:17İmam Gazali'nin adını vermişti.
11:20İmam Gazali'nin adını vermişti.
11:23İmam Gazali'nin adını vermişti.
11:26Bizim bir komşu vardı.
11:29Hacı Tahir diyorlar.
11:32Allah rahmet eylesin.
11:34Oğlu da İlyas diye birisi.
11:37İlyas ilkokulu bitirmiş.
11:40Tabi Peruari'de başka okul olmadığı için bilmiyor.
11:43Fakat nasılsa romanları duymuş.
11:47Hacı Tahir diyor ve babasının dükkanında roman okuyordu.
11:53Bizim de komşu olduğu için ona dedim ki İlyas abi
11:58senin okuduklarını ben de okuyabilir miyim?
12:01Tabi tabi gel.
12:03Ben bu şekilde başladım o romanları okumaya.
12:08Rahmetli'nin bir özelliği daha vardı.
12:12Çok güzel masal anlatırdı.
12:15Masal anlatırdı.
12:17Eskiden bizim evlerde şehriye yapılır.
12:21Bayanlar toplanır.
12:24Bizim rahmetli İlyas abi bir köşede bir masal anlatır başlatır.
12:33Onlar da hem onu dinler hem de böyle şehriye yaparlardı.
12:40Hatırlıyorum bir iki defa beni de götürmüştü.
12:45Öyle güzel anlatıyordu ki bazen kadınların evinde şehriye duruyor böyle.
12:51Acaba nasıl olacaksın?
12:53Hiç unutmuyorum.
12:55Ama İlyas abi hiç siniri bozmuyor.
12:58Heyecanla anlatıyordu.
13:01Biraz ondan bulaştı bana bu kitap okuma işi.
13:16İNTRO
13:34Allah-u Teala'ya ne kadar şükür etsek azdır.
13:37Şöyle bir şey var.
13:39Allah dilediğini kendi gücüyle destekler.
13:43O destekler ise geriye ne kalıyor ki?
13:46Ben ona güvendim ve çıktım.
13:49Liseyi bitir, şey, ilkokulu bitirince
13:54devam etmek istiyordum.
13:56Biliyordum ki ortaokul var, lise var,
13:59Siirt'te, şehirde falan.
14:02Ama o zamanın imkanları
14:05ben nasıl gideceğim?
14:07Nerede kalacağım?
14:09Sonra babaannem nasıl tahammül edecek?
14:12Zaten ilkokula bile beni salmıyordu falan.
14:16Bir şey olur diye.
14:19Ama ben kafaya koydum.
14:22Çünkü bakıyorum, orada Kaymakam Bey farklı,
14:27öğretmen farklı, bunların kültür yapıları farklı.
14:31Ben niye böyle olmayayım?
14:34Ama Allah lütfetti, öğrendim ki
14:38bunun yolu okumaktan geçer.
15:01Zahmetli babam, yani anlayış gösterdi.
15:21Ama pervaride bir şey yok.
15:24Tamam oku, oku.
15:27Nereye, nasıl gönderelim?
15:29Siirt'te yatılı bir şey yok.
15:32Vallahi ben gitmek istiyorum dedim.
15:36Ben kaçacağım dedim.
15:40Demek ki o kadar seviyordum ki.
15:43Yani insan her şey için kaçmaz.
15:46Efendim, çocukluk aklı postacılar vardı o zaman.
15:53Katır'la haftada iki defa.
15:56Bir çarşamba gibi bir cumartesi gelirdi.
15:59Oradan gidenler olurdu Siirt'te.
16:03Veya posta gelirdi.
16:05Mektup gelirdi, gazete gelirdi falan.
16:08Çocukluk aklıyla, Allah rahmet eylesin,
16:11gittim, postacı Hüseyin amcayı buldum.
16:15Dedim, ben yarın sizinle Siirt'te geliyorum.
16:22Dedi ki, babanın haberi yok mu?
16:25Yok dedim, sen de söyleme.
16:28Ben dedim, para biriktirmişim.
16:30Katır'ın parasını vereceğim.
16:32Çünkü Katır'a binmekte para gerektiriyordu.
16:36Galiba 20 lira, 20 lira baya bir paraydı yani.
16:40Efendim, çocuk, Hüseyin amca gitmiş babama demiş,
16:45Gazali Bey senin oğlum kaçıyor bizimle.
16:49Akşam, oğlum dedi, ne oluyor?
16:53Evet dedim baba, ben okumak istiyorum.
16:56Bu sefer aile fertlerini topladı.
17:00Babam soruyor, bu çocuk gidip okumak istiyor Siirt'te falan.
17:06Herkes karşı.
17:08Özellikle babaannem diyor, bu çocuk nereye gidecek ya diyor.
17:12Ekmek peynirden başka bir yemek de yemiyor bu falan.
17:17Yani o tabiri kullanamıyorum, bilmiyorum.
17:20Mızmız bir şey.
17:22Yani ekmek, yoğurt yiyordum.
17:24Başka yemek yemiyordum efendim.
17:28Konsey oy birliğiyle karar verdi, gitmemem.
17:51Elhamdulillah.
18:13Sabahleyin Allah rahmet eylesin.
18:16Hayır o ben zannettim ki postacıya götürecek, köye gideceğiz dedi.
18:24Ben anladım tabii. Köyde şeyh efendi var.
18:30Yani o yörenin en büyük alimi.
18:33Ona danışacak.
18:37Hatta daha önce rahmetli babamla gitmiştik.
18:44Mesela Mevlana'nın mesnefesini okuyup izah ediyordu.
18:48Farsça falan.
18:50Şeyh Esat.
18:53Neyse gittik tabii böyle Dicle'ye doğru uçurum.
19:01Gidinceye kadar ben dua ediyorum.
19:03Ya Rabbi onun gönlüne bir şey kabul etsin falan.
19:07Öyle neredeyse yuvarlanacağım.
19:11O kadar hızlı gidiyorum.
19:13Gittik kapıyı çaldık.
19:16Çıktı böyle herhalde 80-90 yaşında.
19:21Gazali Bey dedi hayırdır sabah sabah.
19:25Neyse babam da elini öptü ben de öptüm içeri girdi.
19:30Dedi ki böyle böyle.
19:33Ondan sonra bize kendi eline şey yaptı başka bir şey yok işte.
19:40Bu çocuk Sıyırt'a gidip okumak istiyor.
19:44Mektep okumak istiyor.
19:47Çünkü din okulu yok.
19:52İmam Hatip'ten haberimiz yok tabii.
19:55Yok Sıyırt'ta yok falan.
19:58Rahmetli annem de kıyamıyordu mağaralarda gidip okumayı.
20:05Çünkü yasaktı falan.
20:09Bu çocuk mektebe gitmek istiyor.
20:15Şeyh Efendi Allah rahmet eylesin düşündü.
20:19Sanki gözümün önünde yine o.
20:22Dedi ki hiç unutmuyorum.
20:25Bunu yetkililer de sebebini düşünmeleri lazım.
20:30Bu mekteplerde gidip okuyanların çoğu dinsiz oluyor ama bu gitsin.
20:37Niye dinsiz oluyorlardı?
20:40Çünkü dinsizlik öğretiliyordu.
20:43Bunu artık bilmemiz lazım.
20:46Ama bu çocuk gitsin ben nasıl atlamışım Mustafa.
20:50Hocanın eline böyle öpüyorum öpüyorum.
20:54Ben artık kazanmıştım.
21:07MÜZİK
21:30Bizim ailenin adı Hocaoğulları.
21:33Babası hoca, dedesi hoca, dede dede.
21:36Abisi hoca falan hepsi hoca.
21:39Rahmetli babam bu Arapça eğitimi yasaklanınca.
21:44Efendim inkılaplar başlayıp yasaklanınca ilkokula gitmiş.
21:50İlkokulu 3 sene okumuş.
21:53Diploma almış o zaman ilkokulu 3 seneymiş.
21:56Fakat okumaya o da meraklı.
22:01Rahmetli babamın çok güzel yazısı vardı efendim.
22:06Bir de o da kendimi bildim bileli gazeteye aboneydi gazete okurdu.
22:16Satır satır okurdu falan.
22:19Hatta ben üniversiteye geçtiğim zaman İlayat'a.
22:24Tabii tatilde gidiyorum.
22:27Bir gün dedi oğlum bu siz üniversitede nasıl okuyorsunuz ya?
22:32Dedi bazı kaymakamlar geliyor diyor bir yazı yazmasını bilmiyorlar ya.
22:40Türkçe yazamıyorlar diyor.
22:42Türkçe.
22:44Efendim ben düzeltiyorum.
22:47Yani rahmetli babam böyleydi.
22:50Çok okurdu ama yazmadı.
22:55İlkokul 3 sene okumuş.
22:58İlkokul 3 sene okumuş.
23:01İlkokul 3 sene okumuş.
23:04İlkokul 3 sene okumuş.
23:07İlkokul 3 sene okumuş.
23:10İlkokul 3 sene okumuş.
23:13İlkokul 3 sene okumuş.
23:16İlkokul 3 sene okumuş.
23:19İlkokul 3 sene okumuş.
23:23Rahmetli babam bazı fedakarlıklarla beni götürdü.
23:32Hatta o zaman Dicle üzerindeki köprüyü de su götürmüştü.
23:37Düşünebiliyor musunuz?
23:39Katırların sırtında Dicle'yi geçtik.
23:42Yani ayağa kaçsa hadi babam üzmeyi bilir.
23:48Efendim ama Allah lütfedince
23:55Allah dilediğini gücüyle destekler.
23:59Öyle geldik Siirt'e ortaokula kaydoldum.
24:03Ve devam ettik yani böyle bir serüve.
24:18Ben nasıl Allah'a şükredeceğimi bilmiyorum.
24:23Tabii rahmetli babam diyordu bak kimseyi anlamıyorsun.
24:30Kimse de seni anlamıyor.
24:32Burada nasıl kalacaksın falan.
24:35Allah rahmet eylesin.
24:38Dedi ki ama gelmişken seni bir hocaya götüreyim.
24:42Elini öp.
24:44Şeyh Şerafettin diye bir şey var.
24:47Şeyh Şerafettin diye bir şey var.
24:50Bir şey var.
24:51Bir şey var.
24:52Bir şey var.
24:53Bir şey var.
24:54Bir şey var.
24:55Bir şey var.
24:56Bir şey var.
24:57Bir şey var.
24:58Bir şey var.
24:59Şeyh Şerafettin diye birisi vardı Siirt'te.
25:04Gittik elini öptüm.
25:08Hiç unutmuyorum.
25:10Bana büyük bir para vermişti.
25:13Nasıl 25 kuruş.
25:15Sarı bir 25 kuruş.
25:17Tabii benim için çok büyük bir şeydi o falan.
25:20Bu aynı zamanda çocuk burada kalsın demekti yani.
25:25Allah rahmet eylesin dedi ki
25:28Allah yardım eder.
25:30Allah yardım eder.
25:32O arada işte uzaktan bir akraba beni gördü.
25:38Yani ben aslında Halim Selim bir çocuktum yani.
25:43Şimdiki gibi yaramaz değildim yani.
25:46Baktılar Halim Selim bir çocukuyken bizim evde kalsın.
25:51Onlar da Mazhar amca diye Allah rahmet eylesin.
25:56Beni evlerine aldılar.
25:59Onların da iki oğlu bir kızı vardı.
26:03Beraber okula gidiyorduk.
26:26Çeviri ve Altyazı M.K.