• 3 gün önce
EDEBİ ESERLERİN GİZLİ KAHRAMANLARININ HİKAYESİ

Birbirinden değerli edebi eserleri kaleme alan usta ellerin hikayesi “Yaşadığımız Günler” ile Ülke TV ekranlarına taşınıyor. Yaşadığımız Günler, pek çok esere imza atmış yazarları, şairleri, edebiyatçıları, ilahiyatçıları, düşünce insanlarını konuk ediyor ve hayat hikayelerini bizzat kendilerinden dinliyor.

Bambaşka dünyalara kapı açan edebi eserlerin yazarlarının hisleri, düşünceleri, bilinmeyen yönleri ve karşılaştıkları zorlukları bizzat kendilerinden öğrenen Yaşadığımız Günler, izleyenlerini merak dolu bir yolculuğa çıkarıyor. Okuyucusuna hayaller kurduran, kimi zaman güldüren kimi zaman ağlatan kimi zaman da eşsiz duygular yaşatan bu eserlerin yazarlarının hayalleri neydi peki? Onların hayat serüveni romanlardaki gibi mutlu sonla mı bitiyordu yoksa hüzünlü bir son mu?

Edebi eserlerin yazarlarının bilinmeyen yönleri ve merak uyandıran hayat hikayeleri ‘Yaşadığımız Günler’ ile Ülke TV’de…
Döküm
01:09Ben nüfusta 1945 doğumlu olarak kaydedilmişim.
01:14Ama gerçekte köyde, doğduğum köyde benim akranlarım çocukken
01:20hepsi 41 doğumluydular.
01:23Hatta onlardan bir komşumuz vardı hacı amca, oğlu Mehmet.
01:29Derdi ki, Mehmet akşam dünyaya geldi, sen sabahleyin dünyaya geldin.
01:37Onun için o hemen oğlunu ilk oğlu olduğu için kaydettirmiş.
01:44O günün Türkiye'sinde yol vergisi varmış.
01:51Fakat nüfusu teşvik etmek için beş çocuğu olandan yol vergisi almıyorlarmış.
02:02Ablam, benim büyüğüm ablam beşinci çocuk olarak dünyaya gelince
02:07yol parasından düşmüşler.
02:10Tamam, sevinmişler oh yol parası vermeyeceğiz diye.
02:14Ondan sonra biz dünyaya gelmişiz.
02:17Gerek yok yazdırmaya, kaydetmeye nasıl olsa.
02:23Dört sene sonra yazdırmışlar.
02:48KUNDUZAĞLI KÖYÜ
02:59Kunduzağlı köyü, 1877-1878 yıllarında 93 Harbi denilen Türk-Rus savaşında
03:16Erzurum'un Oltu ilçesinden kalkmışlar, hicret etmişler, göçmüşler.
03:26Devlet onlara bugünkü yeri vermiş.
03:32Orada 11 hane olarak gelmişler.
03:35Sonra bakıyorum 11 hane, 13 hane olmuş Birinci Dünya Savaşı'nda tam 17 şehit var köyde.
03:48Allah rahmet eylesin.
03:57Rahmetli nenem kardeşi Mahmut, Birinci Dünya Savaşı'nda şehit olunca onun adını bana vermiş.
04:10Onun için hep can kardeş diye severdi beni rahmetli nenem.
04:18Böyle bir göç olayı yaşanmış.
04:23O Erzurum Oltu civarındaki kültür, komşuluk ilişkileridir, dini hayattır, ifade üslup lehce olduğu gibi Erzurum lehcesi.
04:41Ne zamana kadar? Bizim dönemimize kadar.
04:46Ondan sonra okullaşma başlayınca tabi o Erzurum lehcesini bıraktılar.
05:16Biz dünyaya geldiğimiz zaman hakikaten Türkiye'de fakirlik vardı.
05:33Tek parti döneminde ikinci dünya savaşı, biz ikinci dünya savaşına girmedik ama
05:45ikinci dünya savaşına giren ülkeler kadar fakirlik çektik, yoksulluk.
05:55Şimdi yol yok.
06:02Yani köyden kasabaya, kasabadan şehirden şehirler arası yollar gelişmemiş.
06:14Tabi yol olmayınca vatandaşın ürettiği mal pazara inmiyor, pazar oluşmamış.
06:24Genellikle köye gelen satıcılarda para olmadığı için takas usulü alışveriş olurdu.
06:33Yani ne meyve sebze getirirler, kabı kabına derler.
06:39Bir kap dolusu buğday verirsin veya arpa verirsin, un verirsin.
06:43Bir kap dolusu sana bir meyve neyse işte üzümdür, kirazdır, armuttur verir doldurur.
06:52Şimdi vatandaşın elektrik zaten yok, idare lambasıyla böyle idare lambası.
07:05Ben hatırlıyorum geceleri perdeleri kapatırlardı.
07:11O karartma emri gelmiş birinci dünya, ikinci dünya savaşında perdeler kapatılırdı.
07:19İyiden iyiye pencerelerden hiç ışık sızmasın diye tembih ederlerdi.
07:26Küçüklüğümüzde öyle hatırımda kalmıştır.
07:32Şimdi baktığımız zaman insanımızın üstünde başında yok.
07:37Yani giydiği elbisenin ana kumaşından bir şey kalmamış, hep yama.
07:46Yama.
07:48Kasket yani iki el genişliğinde bir kasket değil mi nihayet?
07:56Ben İstanbul'a geldim 55 senesinde.
08:0056'da memlekete dönüyorum, tren istasyonlarda duruyor işte Anadolu'da.
08:07Yukarıdan bakıyorum işte o istasyonda trene gelenlere, yukarıdan bakıyorum böyle.
08:14Yani yolunmuş kaz gibi vatandaşlar.
08:17Hani İstanbul'u gördüğüm için kıyaslama yapabiliyorum.
08:21Kasketinde yama, bütün el kadar kasket.
08:26Yama, yok.
08:28Dökülüyor, üstü başı dökülüyor yani.
08:32Böyle bir toplum.
08:44Demokrat Parti'nin 1950'de iktidara gelmesi, Türkiye'de çok önemli bir olaydı.
08:55Hakikaten Türkiye'nin kalkışması,
09:02tabii 1950 öncesi 1924'ten itibaren medreseler kapatılmıştı biliyorsunuz.
09:111924'ten beri medreseler kapatılmıştı.
09:181925'den beri medreseler kapatılmıştı.
09:241926'dan beri medreseler kapatılmıştı.
09:291926'dan beri medreseler kapatılmıştı biliyorsunuz.
09:33İşte 1951'e kadar din eğitimi yasak.
09:38Yasak.
09:40Din eğitimi yasak olduğu için eski hocalar vefat ediyorlar.
09:48Onların yerine köylerde imamlık yapacak kimse bulunmuyor.
09:54Cenaze zuhur ediyor.
09:56Cenazeyi kaldıracak imam yok.
10:00İşte komşu köylerden gidip atlığa gönderiyorlar, getirtiyorlar, cenaze kaldırılıyor.
10:06Bu CHP döneminde yani 50 öncesi Şemsettin Günaltay'ın başbakanlığı döneminde de
10:16bu halkın şikayeti iktidara da yansıyınca
10:23Şemsettin Günaltay o zaman İmam Hatip kursları diye 7 aylık bir kurs açmıştı.
10:31İmam Hatip ismi ilk defa orada kullanılmıştır biliyorsunuz.
10:36Demokrat Parti iktidara gelince
10:4151 senesinde 7 tane İmam Hatip okulları açıldı.
10:48Ve ondan sonra hep devam etti.
10:52Hala da açılıyor öyle biliyorsunuz.
10:55Türkiye'nin manevi kalkınmasında, gelenekle, tarihle tekrar buluşmasında
11:04en önemli rolü oynayan bu okullardı.
11:18İmamoğlu, İzmir'e giden bir çocuk
11:43Köyde hali vakti yerinde olan bir aileydik.
11:47Yani malı mülkü olan bir aileydik.
11:55Buna rağmen eğer o dönemde bir insan bir yıllık yiyeceğini arazisinden çıkarıyorsa,
12:05buğdaydır, arpadır vesaire vesaire dışarıdan satın almadan, eğer kendi yağıyla kavrulabiliyorsa
12:14herkes ona zengin gözüyle bakardı.
12:18Hele satıyorsa ürettiğini, satacak kadar da üretmişse, ooo aliyyül ala, böyle bir durumdu.
12:29Ben ailede ilk okuyan, ilk ve son okuyan çocuğum.
12:40Küçük yaşta Kur'an-ı Kerim okumaya başladık, ilkokul yok, bizim oralarda okullaşma çok geç başladı.
12:51Bizim Tokat'ın özellikle bizim Artova semtinde bizim dönemimizde okul yoktu, köylerde okul yoktu.
13:05Köyümüzün imamı Ahmet Efendi denilen Tokat Medresesi'nden mezun, oradan icazetli bir hoca, Allah rahmet eylesin.
13:15O köyde imamlık yapıyordu, yaşlı bir zattı.
13:21Babam ve babam akranları, köyde ne kadar insan varsa hepsini imamlık yapacak düzeyde yetiştirmişti.
13:30Hepsi çok güzel Kur'an-ı Kerim okullar, İslam'ı çok iyi bilirler.
13:35İzlediğiniz için teşekkür ederim.
14:05Bir merkez köy odaları o zaman, uzun kış gecelerinde köy odasında toplanırlar.
14:13Bizim amcamlarla beraber işlettiğimiz köy odası vardı büyük, gelen misafirler orada kalır, yer içerler,
14:22atlarına, merkeplerine bakılır, yemlenir vesaire kalırlar.
14:28Kış gecelerinde orada toplanırlar, orada kitap okurlardı.
14:35Kitap okumak tabiri var, ne okurlardı?
14:38Efendim bir gece İlmahal okurlardı.
14:43İlmahal, mızraklı İlmahal meşhur, Necatülmüminin sonradan yazılmıştır, o okunurdu.
14:52Fakat daha çok Ahmediye okunurdu, Muhammediye okunurdu, Enverü'l-Aşıkîn okunurdu
15:01ve daha çok cenk kitapları okunurdu, savaş kitapları.
15:06Cenk kitabı diye bir Azeri yazmış ama işte malum Azeri olunca Şii,
15:18Mubala, onların genlerinde var.
15:22Hep bunlar manzundur.
15:49Bizim dini metinlerimiz, köylerde okunan, halk arasında okunan dini metinlerin büyük çoğunluğu
15:59hep manzundur, şiirdir.
16:01Dolayısıyla o şiire yatkındır bizim halkımız.
16:06Tabi yıllar yılı bunlar hep okunuyor, tekrarlanıyor.
16:10O yüzden halkın şiire karşı bir tutkusu da var.
16:16Evet bir zevki var.
16:18Mesela Hz. Ali anlatıyor o cenk kitabında,
16:23''Ali gitti Kayseri Rum üstüne, cümlesini dine davet kastine''
16:29Hz. Ali Kayseri Rum yani Anadolu üzerine sefer yapmış, Bizans üzerine.
16:35Cümlesini dine davet kastine, Hz. Ali'nin Bizans'a seferi öyle bir şey yok.
16:43Destan bu, kuruyor.
16:46Destanda gerçekliğe uygun olması, tarihi gerçeklere uygun olması şart değildir.
16:51Kurgudur bu nihayet.
16:57Sonra Battal Gazi destanı okunurdu.
17:01Böyle destanlar okunur.
17:05Sonra şiir olarak da Yunus Emre Divanı'nı okurlardı.
17:12Yunus Emre Divanı vardı.
17:14Bizim evimizde de dedelerimizden kalma kitaplarımızda ben hep onlardan okudum.
17:20Bir de cönk vardı böyle cönkler.
17:24Orada her şey var.
17:26Onu küçükken 5-6 yaşlarından itibaren hayvanları güderdik yazın.
17:32Onu hep çantamda taşırdım.
17:34Oradan okumayı da öğrendim.
17:36O el yazısı şeylerini küçük yaştan itibaren o şiire karşı işte yakın oradan kaynaklandı.
18:07Anadolu tarihimizde gerek Selçuklu olsun gerek Osmanlı dönemi olsun köy odalarının
18:13kültür hayatımızdaki yeri ve önemi üzerinde çalışmalar yapılması lazım.
18:19Neydi köy odaları?
18:21Çünkü halkın toplandığı yer orada.
18:23Sürekli lakırtı olmuyor.
18:25Kendi meselelerini, arazi meselelerini, hayvanlarını konuşurlar şu olur bu olur ama
18:31esas kitap okunuyor.
18:33Kitaba bağlı bilgiler falan.
18:35Sonra mesela babam sesi de güzeldi.
18:41Ablalarım bazen rica ederler baba ne olur bugün köy odasına gitme de bize kitap oku.
18:49Tabir bu kitap oku.
18:51Babam da Ahmet diye okurdu.
18:53Gayet güzeldir.
18:55Tasavvufi bir metin tabii.
18:57Mistik duyguları canlandırıyor.
19:02Mesela diyor dünyayı der beyanı zemmi dünya.
19:10Dünyayı eleştirecek.
19:12Dünya hayatını.
19:14Dünyayı eleştirecek.
19:17Dünyayı eleştirecek.
19:19Dünyayı eleştirecek.
19:21Dünya hayatını.
19:23Diyor ki
19:25Yürü hey bi vefa yürü
19:27Olupsun köhnezen karı
19:29Nice bin kişiden geri
19:31Kalan dünya değil misin?
19:33Kalan dünya değil misin?
19:35Salıpsun aleme fendin
19:37Salıpsun aleme fendin
19:39Salıpsun aleme fendin
19:41Salıpsun aleme fendin
19:43Salıpsun aleme fendin
19:45Dünü gün alemin ömrün
19:47Çalan dünya değil misin?
19:51Bu halkı aldatıp söze
19:53Koyarsın toprağı göze
19:55İçi hain gülen yüze
19:57Yaman dünya değil misin?
19:59Filozof adam yani.
20:01Bakınız şunu diyorum
20:03Ablalarım
20:05Tabii işte köyde okul yok bir şey yok
20:07Okuma yazma bilmedikleri halde
20:09Bu eski Anadolu Türkçesini
20:11Çok güzel rahat anlıyorlardı.
20:13O kitabı o metinleri
20:15Hepsini anlıyorlardı bunların
20:17Biz anlıyorduk yani
20:19Hepsini anlıyorduk
20:23Bu da üzerinde durulması gereken
20:25Önemli bir husus yani
20:43İzlediğiniz için teşekkürler
20:59Bizim
21:01Madreselerimiz özellikle
21:03Yüksek tahsil yapılan
21:05İstanbul'daki
21:07Beş madresede
21:09Buradan mezun olan hocalar müderrisler
21:12Halk için Türkçe kitap yazmaz
21:16Peki halkın dini ihtiyaçlarını
21:18Karşılayacak kitabı kim yazar?
21:20Selçuklulardan beri
21:22İşte
21:24Ne derler köy mollaları
21:26Kır mollaları derler onlara
21:28Yani
21:30Okuma yazma bilir
21:32Dini metinler işte o günü için
21:34Anlayabilecek ki onlar yazarlar
21:36İlahi onlar yazarlar
21:38Halk için
21:40Onlar yazarlar
21:42Halkın ihtiyaçlarına göre
21:44Ahlak kitapları
21:46Tasavvuf kitapları o dini metinleri
21:48Onlar yazarlar
21:50Ulema o Arapça yazar efendim
21:52Türkçe yazılır mıymış yani
21:54Böyle bir
21:56Maalesef yanlış bir
21:58Telepki vardı
22:00Onun için Allah onlardan razı olsun
22:02Bu aziz dini
22:04Halka ulaştıran
22:06Bugüne kadar
22:08Aziz dinin gelmesinde en büyük katkı
22:10O kimsenin beğenmediği
22:12Kır mollaları var ya
22:14İşte onlardır
22:16Onların yazdığı eserler
22:18Ha içerisinde bir takım olsun
22:20Ama öz sağlamdır
22:22Öz sağlamdır
22:24Bir takım
22:26Yanlış
22:28Menkıbeler vesaire olsun onlar
22:30Bir şey değil
22:32Dinin özünü zedelemez onlar
22:38Müzik
22:40Müzik
22:42Müzik
22:44Müzik
22:46Müzik
22:48Müzik
22:50Müzik
22:52Müzik
22:54Müzik
22:56Müzik
22:58Müzik
23:00Müzik
23:02Müzik
23:04Müzik
23:06Babam annem
23:08Nakşi tarikatına müntesiptiler
23:12Efendim babam iyi bir
23:14Dervişti
23:18Ve
23:20Abdestsiz
23:22Hiç yere
23:24Basmazdı
23:26Abdestsiz
23:28Yaşlandı ihtiyarladı
23:30Efendim
23:3296 yaşında vefat etti
23:34Efendim
23:36İlla abdest alacak
23:38Yatağa girecek
23:40Babacığım bak sana işkence oluyor
23:42Bu abdest
23:44Müzik
23:46Müzik
23:48Müzik
23:50Müzik
23:52Müzik
23:54Müzik
23:56Müzik
23:58Müzik
24:00Müzik
24:02Müzik
24:04Müzik
24:06Müzik
24:08Rahmetli dedem 40 yaşında
24:10Koleradan
24:12Vefat etmiş rahmetli nenem
24:14İşte 3 çocuğunu büyütmüş
24:18Rahmetli neneme öyle
24:20Hizmet ederdi ki
24:22Yani
24:24Ben bir insanın
24:26Annesine nasıl hürmet
24:28Ettiğini nasıl hizmet ettiğini
24:30O da gördü
24:32Ve evden çıkarken
24:34Tarlaya gidecek
24:36Bahçeye gidecek
24:38Veya işte yolculuğa çıkacak
24:40Rahmetli annesine
24:42Allah'a ısmarladık anne
24:44Demeden çıkmazdı
24:46Bir gün baktım babam
24:48Artova'ya gidiyor
24:50Sabah erkenden çıktı
24:52Sonra hızlı hızlı da
24:54Yürürdü babam uzun boylu
24:56Babayiğit bir insandı
24:58Hızlı hızlı geliyor
25:00Baba ne oldun bir şey mi unuttun
25:02Anama Allah'a ısmarladık demeyi
25:04Unuttum diyor
25:06Yoldan geri dönmüş
25:08Yoldan geri dönmüş geldi
25:10Bu çok büyük bir fazilettir
25:12Hakikaten
25:14Çok büyük bir fazilettir
25:16Müzik
25:18Müzik
25:20Müzik
25:22Müzik
25:24Müzik
25:26Müzik
25:28Müzik
25:30Müzik
25:32Müzik
25:34Müzik
25:36Müzik
25:38Müzik
25:40Müzik
25:42Müzik
25:44Müzik
25:46Müzik
25:48Ahmet efendi
25:50Bizi okutmaya başlayan
25:52Elif cüzünden başlayan
25:54Fatiha suresine geldik
25:56Vefat etti
25:58Allah rahmet eylesin
26:00Ondan sonra
26:02Babam bizi
26:04İşte okutmaya başladı
26:06Derken
26:08Ben
26:10Kur'an-ı Kerim'i ezberliyorum
26:12Artova'ya cuma namazına gitti
26:16Geldiğinde dedi ki oğlum
26:18Orada müftüyü dinlemiş
26:20Bir genç
26:22Müftü vaaz etmiş
26:24Hoşuna gitmiş
26:26Memleketimizde
26:28Hafız çokta dedi
26:30Kur'an'ı anlayan alim kalmadı
26:32Gel dedi ben seni dedi
26:34Musa köye göndereyim
26:36Orada hoca efendi dedi
26:38Arapça okutuyormuş dedi
26:40Sen gel dedi Arapça oku dedi
26:42Beni
26:44Yakınımızdaki
26:46Efendim bir kasaba
26:48Tren istasyonuydu o zaman
26:50Diye ilçe olarak anılıyor
26:52Oraya gönderdi
26:54Orada hocamız
26:56Feyzi hoca
26:58Batum medresesinden icazetli bir hocaydı
27:00Kendisi ahız kalıydı
27:04Daha doğrusu
27:06Söyle diyelim
27:08Bugün Ardahan'ın
27:10Posof ilçesindendi
27:12Posof ilçesindendi
27:14Efendim
27:16Batum'da okumuş
27:18Ama
27:20Serapa şahsiyetti
27:22Sarığını
27:24Cübbesini
27:26Böyle yakalı gömlek asla giymedi
27:28Böyle yakalı ceket falan asla
27:30Kılık kıyafet
27:32Ama o kadar temiz giyinirdi ki
27:34İsmi
27:36Bembeyazdı sakalı
27:38Pamuk hoca koydular adını
27:40Hep aşağı yukarı
27:42Pamuk hoca
27:44Biz hocadan
27:46Dört sene okuduk
27:52Kur'an-ı Kerim'i talim tecvid
27:54Üzere gayet güzel okuttu
27:56Ondan sonra
27:58Arapçaya başlattı
28:00Sarf Nahip okuttu bize
28:02Bir de fıkıhtan Halebi
28:04Halebi Sagir
28:06Fakat o
28:08Grameri
28:10Arapça gramer biraz zordur biliyorsunuz
28:12Emsile bina maksut izi
28:14Merah okutulmaz da
28:16İziye kadar hepsini o
28:18İlaldı idgamdı
28:20Bütün o kurallarıyla
28:22Ondan sonra
28:24Avamil izhar sonra
28:26Kafiye mansubat bahsine
28:28Kadar geldik ben İstanbul'a geldim
28:30Hoca
28:32Tam bir eğitimciydi
28:36Çok disiplinli bir insandı
28:40Gayet güzel Kur'an-ı Kerim
28:42Okurdu sesi de gayet güzeldi
29:12Müzik
29:14Müzik
29:16Müzik
29:18Müzik
29:20Müzik
29:22Müzik
29:24Müzik
29:26Müzik
29:28Müzik
29:30Müzik
29:32Müzik
29:34Müzik
29:36Müzik
29:38Müzik
29:40Müzik
29:42Müzik
29:44Müzik
29:46Müzik
29:48Müzik
29:50Müzik
29:52Müzik
29:54Müzik
29:56Müzik
29:58Müzik
30:00Müzik
30:02Müzik
30:04Müzik
30:06Müzik
30:08Müzik
30:10Müzik
30:12Müzik
30:14Müzik
30:16Müzik
30:18Müzik
30:20Müzik
30:22Müzik
30:24Müzik
30:26Müzik
30:28Müzik
30:30Müzik
30:32Müzik
30:34Müzik
30:36Müzik
30:38Müzik
30:40Müzik
30:42Müzik
30:44Müzik
30:46Müzik
30:48Müzik
30:50Müzik
30:52Müzik
30:54Müzik
30:56Müzik
30:58Müzik
31:00Müzik
31:02Müzik
31:04Müzik
31:06Müzik
31:08Müzik
31:10Müzik
31:12Müzik
31:14Müzik
31:16Müzik
31:18Müzik
31:20Müzik
31:22Müzik
31:24Müzik
31:26Müzik
31:28Müzik
31:30Müzik
31:32Müzik
31:34Müzik
31:36Müzik
31:38Müzik
31:40Müzik
31:42Müzik
31:44Müzik
31:46Müzik
31:48Müzik
31:50Müzik
31:52Müzik
31:54Müzik
31:56Müzik
31:58Müzik
32:00Müzik
32:02Müzik
32:04Müzik
32:06Müzik
32:08Müzik
32:10Müzik
32:12Müzik
32:14Müzik
32:16Müzik
32:18Müzik
32:20Müzik
32:22Müzik
32:24Müzik
32:26Müzik

Önerilen