• geçen yıl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00:00Efendim merhabalar iyi geceler saatlerimiz 23.30'u gösteriyor beyaz tv ekranlarında akılda kalsın'a başlıyoruz tam da aslında akılda kalacak bir program olacak diyebiliriz çünkü aslında hepimizi yakından ilgilendiren konuları bugün akılda kalsın'da masaya yatıracağız çok kıymetli bir konu var aslında hepinizin yakından tanıdığı bir isim diyebiliriz diyetisyen Ersin Özdemir ama aslında siz kendisini diabetli diyetisyen Ersin Özdemir olarak tanıyorlar değil mi?
00:00:29Evet doğru söyledim hoş geldiniz.
00:00:31Hoş bulduk Melisa Hanım çok teşekkürler.
00:00:33Çok sağ olun sevgili izleyenler lütfen bugün ekran başından ayrılmayın çünkü aslında elimizde belki de bizi bekleyen ciddi tehlikeler var diyebiliriz hocam belki de aslında bazı konularda çok mu bilinçsiziz diye ben bunu sormak istiyorum çünkü sizinle biraz yayın öncesinde hazırlık yaptığımızda da dikkatimi çeken şöyle bir konu oldu mesela tuvalet kağıtlarında ciddi bir tehlikeden bahsediyorsunuz içtiğimiz suda ciddi bir tehlikeden bahsediyorsunuz
00:00:58hatta yediğimiz belki de bir çok üründe ciddi sıkıntılar var biz şimdi nasıl bir yol izlemeliyiz çünkü gerçekten hani hayatımızın belki de olmazsa olmazları gıda ürünleri ama gıda ürünlerinde ciddi de bir hile yapılıyor anladığım kadarıyla.
00:01:13Şimdi buradan başlayalım çünkü bizim biz insanlar vatandaşlar nasıl ayırt edecek bu gıdadaki hileleri yapayete de konuşacağız bu arada ama ilerleyen dakikalarda ya buradan bir başlayalım çünkü hangi ürünlerde mesela hile yapılıyor?
00:01:29hile yapılıyor bir çok üründe aslında melisa hanım şöyle artık hani klasik olarak işte gazı içecek içmeyelim evet alkol tüketmeyelim evet sigara içmeyelim bunları artık sağır sultan da duydu ama bizim artık böyle masum sandığımız koynumuza kadar yavaş yavaş girmiş şeylere de biraz irdelememiz gerekiyor.
00:01:46Burada en başta mutlaka ve mutlaka etiket okuma olması gerekiyor ben sağlıklı gıdayla sağlıksız gıdayı en rahat şöyle açıklayabilirim sizlere bir ürünün reklamı çok yapılıyorsa oraya bir soru işareti koyun onda mutlaka bir bit yeniği vardır bugün kolay kolay televizyonlarda tereyağı reklamı görmezsiniz zeytinyağı reklamı görmezsiniz ama gazı içecek reklamı görürsünüz ama yeni çıkmış son model cihazların reklamını görürsünüz.
00:02:10Reklamını çok yapılan ürünlere bir miktar dikkat edin diyorum ama bazı ürünlerin mesela reklama da ihtiyacı yok gerçekten isim yapmış ürünler var ama reklam yapıyorlar evet reklam yapıyor bir pazarlama setesi olarak yapılabilir ama bugün ben kolay kolay mesela bir zeytinyağı bir tereyağı bir zeytin reklamı görebiliyor muyuz göremiyoruz ama farklı gıdaların maalesef ki reklamlarını görebiliyoruz.
00:02:32Şimdi burada nasıl ayıralım ilk başta etiket okuyacağız peki etiket okurken ki kurallarımız ne ben bir brokoli alacaksam melisa hanım sadece brokoli yazması gerekiyor yani içinde yapay aroma vericiler katkı maddeleri e621 mesela e kodları artıyorsa o ürünlere çok dikkat etmemiz lazım en çok hile yapılan gıdaların başında peynir ürünleri geliyor süt ve süt ürünleri geliyor.
00:02:54Bugün ben de yanımda getirdim arkadaşlar da teşekkür ediyorum bakın son zamanlarda market saraflarında kaşar peyniri peynire bir alternatif olarak tost peyniri diye bir peynir görmeye başladık melisa hanım türk gıda kodeksine göre tost peyniri diye bir peynir yoktur bakın yine arkadaşlarımız ekrana verdiler içindekiler kısmında şunu görüyorsunuz.
00:03:16ekrana geldi şu an evet ekrana geliyor bakın içindekiler kısmında ne yazıyor biliyor musunuz emüsüfiye edici tuzlar bir etikette emüsüfiye edici tuzlar kullanılmıştır yazıyorsa şunu düşünmemiz lazım o peynir değil peynir yapıldıktan sonra etrafta kalan artık maddelerden size peynir diye satıyorlar.
00:03:34bir saniye bir saniye bir dakika şu anda kaşar peyniri var elinizde tost peyniri var çok özür dilerim tost peyniri var tost peyniri artık gıdalardan mı yapılıyor?
00:03:44maalesef ki artık gıdalardan yapılıyor. sadece tost peyniri de değil eritme peynir sür bitir peynir ya da son dönemlerin tost peyniri maalesef ve maalesef ki artık malzemelerden yapılıyor. zaten emüsüfiye edici tuzlar kısmı artık malzemeler olduğunu gösteriyor.
00:04:00bitmedi stabilizatörler emigratörler bakın yine kar ile gelenler kar ile gelen mesela kar ile gelen böbrek hasarı yaratıyor anlatabiliyor muyum? biz peynir yediğimizi sanarken maalesef ki bu tarz sıkıntılar tüketebiliyoruz.
00:04:15Ersin hocam şimdi bir saniye kaşar peyniri var bir de tost peyniri var aslında bu ikisi aynı şey. aslında aynı değil ama aynı algısı var. aynı lezzette.
00:04:26aynı lezzette evet hemen hemen aynı lezzette. bir tanesi gerçek peynirin aynı lezzeti bir tanesi içerisine katkı maddesi konularak onun aroması veriliyor onun tadı veriliyor.
00:04:36o zaman biz evimizde tost yapmak istiyorsak üzerine tost peyniri yazan peynirlerden uzak duruyoruz. normal kaşar peyniri kullanıyoruz.
00:04:45kaşar peyniri yapabilirsiniz beyaz peyniri yapabilirsiniz. bu olay tıpkı şeye benziyor kıymetli melisa hanım. reklamlarda özellikle 1980'lere 1970'lere gidersek tereyağı ne kadar bugün faydalı olduğunu biliyoruz.
00:04:57tereyağına eş değer mükemmel bir yağ diye margarin koydular önümüze. margarinin ilk çıkış noktasında margarini tereyağına eş değer olarak anlattılar.
00:05:05reklamlar yaptılar insanlara. ki bugün margarin de getirdik. margarinden de bahsedeceğiz bugün. mesela ben kesinlikle tost peyniri denen peynir sahte bir üründür.
00:05:16peynirimsi bir üründür. mesela uzak durmanızı bu anlamda tavsiye ederim. yine başka hangi şeylerde sahtekarlık yapılıyor?
00:05:24tabii çocuk ürünlerinde çocuklara sunulan o sürpriz yumurtalarda olsun o sürülen ürünlerde olsun. bakın yine bir margarin kıymetli melisa hanım. etiket bilgisinin iki yüzlülüğünü sizlere anlatmak istiyorum.
00:05:36bakın margarinin şu köşesinde gördüğünüz gibi trans yağ yoktur ibaresi var. değil mi? trans yağ yoktur. arkadaşlarımız da ekrana verdiler. hani trans yağ yoktu içerisinde?
00:05:46margarinin arka kısmına baktığım zaman bakın ekranda görüyorsunuz melisa hanım. 100 gramında 07 gram trans yağ var bu margarinin. hani trans yağ yoktu içerisinde? yani etiketlerde maalesef ki bu şekilde de iki yüzlülükler yapılabiliyor.
00:05:59peki bu gücü nereden buluyorlar? çünkü tarım bakanlığımız, ormancılık bakanlığı diyor ki eğer sen 100 gramlık bir üründe koyduğun zararlı madde 1 gramın altındaysa sen ona yok yazabilirsin diyor.
00:06:12böyle bir durum var. onlar da bu miktardan bu maddeden faydalanıyorlar. bakın…
00:06:17şimdi margarin evimizde hepimizin aslında kullanabileceği bildiğimiz bir ürün.
00:06:22evet.
00:06:23margarinden de uzak durun diyorsunuz anladığım kadarıyla siz.
00:06:25kesinlikle.
00:06:26yani bunun markası, çeşidi, işte isim farklılığı falan değil.
00:06:31hiç fark etmez. margarinin çıkış noktası nedir? doyurulmamış yağ hücreni hidrojenle doyurma. yani ona dışarıdan bir modifiye yapma.
00:06:40ve etiket bilgisi bizi kandırıyor. ben bunu anlatıyorum. trans yağ yoktur diye görüyorsunuz trans yağ yoktur ama arka kısmına baktığınız zaman 100 gramında 07 gram trans yağ var.
00:06:51peki bu ürün ne kadar? 250 gram. yani ben bu ürünü tükettiğim zaman tam 2 gram, 2 grama yakın trans yağ tüketmiş oluyorum.
00:06:59bir alabilir miyim mesela?
00:07:01tabii ki. tabii ki lütfen.
00:07:02ben şuna bakmak istiyorum. yani ben de mesela markete gidiyoruz.
00:07:05evet.
00:07:06evet işte şurada trans yağ yoktur yazıyorsa benim için tamamdır oluyor.
00:07:09şimdi ben bir ürün alırken aslında sanırım şu kısma bakmamam mı gerekiyor? ön kısmına.
00:07:13evet. ön kısım hep satışa yöneliktir. ön kısım hep kandırmacadır. arka kısmındaki etiket bilgisini okuyacağız.
00:07:18bakın grafiği inceleyin melis hanım. grafikte 100 gramında 07 gram trans yağ var. doymuş yağın altında yazıyor.
00:07:25evet.
00:07:26gördünüz mü? hani trans yağ yoktu? ve etiket okurken çok akıllı olacağız. çok önemli bir bilgi vereceğim melis hanım.
00:07:32etiket bilgisinde içindekiler kısmında baştan sona doğru bir yazı gider. en başta yazan içinde en çok olandır. en sonda yazan içinde en az olandır.
00:07:42mesela bir kandırmacadan daha bahsetmek istiyorum.
00:07:44toz kahveler. işte yok ikisi bir arada yok, yok üçü bir arada falan tarzında yine bu marshall yardımından sonra ülkemize çok pompa edilmeye başlandı.
00:07:54mesela toz kahveler. bir de ben özellikle ikisi bir arada olanları söylemek istiyorum. neden?
00:07:59bir ikisi bir arada var, bir üçü bir arada var. ne farkı var mesela?
00:08:02ne farkı var? üçü bir aradaya ekstra şeker giriyor. ikisi bir aradaya şeker girmediğini söylüyorlar. sizce gerçekten öyle mi?
00:08:08bakın ikisi bir arada diye tüketilen kahvede melis hanım etiket bilgisini okumak gerekirse mesela ne dedim? en başta yazan içinde en çok olandır. en sonda yazan içinde en az olandır.
00:08:21bakın sözde şekersiz kahvenin içeriği. yüzde 81 kahve beyazlatıcısı. ve benim organlarım, mitokontülerim, kalorijerim, akciğerim, kaslarım kahve beyazlatıcısı diye bir ürün tanımıyor. bu da hasar yaratıyor.
00:08:36glikoz çırpı, fruktoz çırpı. hani içerisinde şeker yoktu?
00:08:40ama ikisi bir arada diyor. var belli ki.
00:08:43işte 18-19'su bir arada. 18-19'su bir arada melis hanım. emilgatör, renklendirici, aroma verici, ekstra aroma verici ve içindeki kahve oranı yüzde 1.4. yazık günah bu işte insanları kandırmaktır.
00:08:57insanlar kahve içiyorum diye bunlara sarılmasınlar. yüzde 1.4 kahve var sadece içerisinde. geri kalan yüzde 98.6'sı kimyasal. bizim kendi türk kahvemiz var. ne gerek var bunları tüketmeye? ben onu söylüyorum.
00:09:09onu soracağım size. türk kahvesini nasıl değerlendiriyorsunuz? mesela evet kendi kahvemiz bizim. hatta çok da iç. ama şunu da ekleyeyim şimdi biz yayına çıkmadan önce hocama ben bir kahve içer misiniz diye de sordum.
00:09:22bana direkt dediniz ki hayır hayır hayır ben bu saatte kahve içmiyorum dediniz. neden? mesela ben içerim. ama siz içmiyorsunuz. neden?
00:09:29tabii çünkü çok kahve reklamlarına maruz kalıyoruz. kolay kolay çay reklamı görmeyiz ama her tarafta kahve reklamı görüyoruz. şöyle söyleyeyim melis hanım. kahve özellikle türk kahvesi en faydalı en güzeli.
00:09:40telvesini mesela yüzünüze masaj yapabilirsiniz peeling gibi ya da çiçeklerinizin köküne koyabilirsiniz bitlerin parazitlerin üremesini engeller ama türk kahvesi olacak sade olacak. peki biz ne kadar kahve içelim? 5 şekerli içiyorum. eyvah eyvah en zararlısı.
00:09:56şeker varsa olmaz. onun yerine mesela biraz hindistan cevizi yağı koyabilirsiniz. biraz tereyağı koyabilirsiniz. ya da isterseniz şeker niyetine yanına bir tane hurma bir tane incir koyabilirsiniz. şeker en zararlı. şeker en tatlı zehirlerin başında geliyor. ne kadar kahve içelim ya da kahveyi ne zaman içelim?
00:10:15bizim gece 4'den sabah 9-10 sularına kadar vücudumuzda kortuzol hormonu yükseliyor. ve kortuzol hormonu beni güne hazırlamaya çalışıyor. kalkersin işe gideceksin, stres çekeceksin, trafik çekeceksin ve kortuzolle kafein çok denk gelmemesi lazım. o yüzden sabah 9-9.30'a kadar çok kahve içilmesini önermiyorum. yemeklerle beraber kahve içilmesini önermiyorum.
00:10:38özellikle demir eksikliği olan hanımlar, erkekler işte ellerim çok üşüyor, tırnaklarım çabuk kırılıyor, saç dökümlerim çok oluyor, minik bir eforda hemen kalbim pat, küt, atıyor, taşı, kardeo oluyor gibi çok kahve içmemesi lazım. yemeklerle beraber ya da yemeklerin hemen sonuna kahve içerseniz demir ve B12 emirimle engellersiniz.
00:11:00bir de akşam geç saatlerde kahve içilmeyecek çünkü kahvedeki kafein kan dolaşımında 8 saat kalıyor. mesela şu an saatimiz 11.30 dolaylıları. ben 11.30'da akşam gece 11.30'da kahve içersem o sabaha karşı 7.30'a kadar benim kan dolaşımımda dolaşıyor.
00:11:18ama mesela bazen gece çalışanlar var. bizim gibi mesela saat 23.30'da yayındayız şu anda. şöyle bir algı var. bu algı doğru mu? dinç kalabilmek için o kahveyi tüketiyorum diye bir algı var mesela.
00:11:30anlık olarak doğru. peki orada şunu açıklamak lazım melis hanım. biz neden yoruluyoruz ya da neden uykumuz geliyor? çünkü enerji birimimiz yani bizi ayakta tutan enerji ATP depolanamıyor. depolanamadığı için de gün içinde ben enerjimi harcadıkça enerjim bittikçe adenozun reseptörleri piyasaya çıkıyor. adenozun reseptörleri uyku reseptörleri buluşuyor.
00:11:50buluştuğu an uykumuz geliyor. işte kahvedeki kafein o buluşmayı engelliyor. ondan dolayı dinç hissettiğim gibi bir durum meydana geliyor. ama şöyle tabi ki istisnallar kaydayı bozmaz. gece vardiyasında çalışanlar ya da sizin gibi emekçiler akşam içmek zorunda kalabiliyorsunuz ama uzun vadede bu kafein direnci de yapar. çünkü vücudun bioritmini ters davranıyoruz aslında. o anlamda yani…
00:12:15kahveyi dikkat edeceğiz. ama türk kahvesi içeceğiz. çünkü elinizdeki aslında hepimizin böyle markete girdiğimizde aldığımız veya aslında bir yere misafirliğe gittiğimizde de veya bir işyeri ziyaretine gittiğimizde de hemen bize bir kahve verir misin dediğim rica ettiğimizde ikisi bir arada veriyorlar veya onları tüketiyorlar.
00:12:32evet. onlar çok tehlikeli. ben onlara karşıyım. filtre kahve de olabilir. şurupsuz olacak. aromasız olacak. şimdi gençler kuyruklara giriyorlar. yok ben white chocolate mocha istiyorum. yok ben karamel macchiato istiyorum.
00:12:46benim hep böyle sevdiğim şeylerden uzak durmamı istiyorsunuz. ben seviyorum onları.
00:13:17bir white chocolate mocha'da 40 küp şeker var diyorum. bir de bunların şahı var en zararlı skalasında. arkadaşlarımız ekrana verecektir bir gazlı içecek. işte siyahı var sarısı var tarzında. o gazlı içecek içerken bakalım gerçekten ne içiyoruz. bakalım gerçekten ne tüketiyoruz.
00:13:35şimdi ekrana verdi arkadaşlarımız bahsettiğiniz gazlı içecek. bu gazlı içecekte ciddi bir tehlike var. hepsi. hepsi. hepsi. şunu söyleyebilirim lighter şekersizi daha zararlı. içecekseniz bari normalini için onu da içmeyin ama lighter zerosu yok şeyi şekersizi daha zararlı. onu söyleyebilirim bu gazlı içeceklerde.
00:13:55bakın ekranda görüyorsunuz melisa hanım. sodyum benzonat, asitlik düzenleyici, fosforik asit, aroma vericiler, sükraloz, tatlandırıcı, asesülfam k. asesülfam k dünya sağlık örgütü tarafından 2b grubu kanserojden ilan edildi.
00:14:10fosforik asit. fosforik asit vücuda girdiği zaman dişleri çürüten, mideyi eriten, mide kanamalarına sebebiyet veren çok ciddi bir asit. ve şöyle bir örnek vereyim size. kanser mesela sadece asitten beslenir. sadece asitlik ortamda ürer. işte gazlı içecek içtiğiniz zaman vay efendim niye kanser oldum, niye diabet oldum. sonra insanlar bir de bahane arıyorlar. annemde vardı bende de çıkması normal. bunlar hiç normal değil. kendi kendinize kansere doğru davetiye çıkartıyoruz.
00:14:38daha da önemli nokta şu. diyelim ki ben şu kadar, şu bardak, bir su bardağından daha büyük bir bardak. bu bardak boyutunda bir gazlı içecek içtim. sarısı olsun, siyahı olsun. bunu böbreklerimden detoks etmek için 32 su bardağı su içmem lazım. peşi sıra hemen 32 bardak su içmem lazım. yazık günah.
00:14:57son dönemlerde işte yok koyunlar çok gaz çıkarttı, yok inekler çok gaz çıkarttı. hayvanları azaltmamız lazım, yapayete gitmemiz lazım diye hayvanlar suçlanıyor.
00:15:08yapayete de soracağım birazdan sizi.
00:15:10evet. sadece 1 litre gazlı içecek üretmek için 25 litre tatlı su, içme suyu kullanılıyor. bugün antalya'da, bugün bursa'da göller niye kuruyor araştırsınlar.
00:15:21zaten ama şimdi mesela su diyorsunuz, suda da bizi bekleyen riskler olduğunu söylediniz. özellikle de yayına çıkmadan önce biz sizinle biraz konuştuğumuzda içtiğimiz sularda da bizi bekleyen bir tehlikeden bahsediyorsunuz ama birazdan size aslında gençlerin belki de çok sevdiği işte bu fast food ürünlerini de soracağım.
00:15:39bunlar da ciddi sıkıntılar var anladığım kadarıyla ama ondan önce mesela süt. süt üzerinde de çünkü mesela süt ve süt ürünlerinde de ciddi hileler yapıldığı konuşuluyor. yani biz süt, içtiğimiz sütün nasıl anlayabiliriz?
00:15:55yani hepimizin evine giren bir aslında üründür süt. gittiğimizde markete alırız. yine aynı şekilde yoğurt alırız. hadi tost peyniri söyledik ama ben geçenlerde şöyle bir baktığımda yediğimiz beyaz peynirde dahi hileler yapıldığı söyleniyor. ben bir vatandaş olarak bu sütü içmek istiyorum. ben bu sütün benim için yararlı, iyi bir doğru süt olduğunu nasıl öğreneceğim?
00:16:19tabii ki. nasıl öğreneceğim? çok güzel bir soru melisa hanım. öncelikle mümkünse pastörize sütü alacağız. günlük sütü alacağız. yani cam şişeler içerisinde günlük sütlerden almamız gerekiyor. ya da biliyorsunuz market raflarına gittiğiniz zaman bir normal sütler var. bir organik sütler var. bir içerisine d vitamini eklenmiş sütler var. mümkün mertebe organik süt tercih edebilirsiniz. pastörize süt tercih edebilirsiniz. eşittir günlük süt tercih edebilirsiniz.
00:16:45burada yıllardır toplumumuzda oturmuş şöyle bir bilgi var. işte süt içsin de büyüsün. işte süt kemikleri güçlendirir. süt dişleri güçlendirir. maalesef ki bu bilgiler topluma yerleşmiş, eksik ve yanlış bilgiler. öncelikle melisa hanım özellikle uht sütler, bu marketlerde satılan sütler bir kere vücuda kemikleri güçlendirmiyor, tam tersine kemikleri eritiyor. gerçekten.
00:17:09şimdi şu elinizdeki bir süt markete girdiğimizde alıyoruz. o zaman o sütlerin hepsi… özellikle uht olanlar. neden? bir süt kaynağının, bir kalsiyum kaynağının bizim hücrelerimizde verimli olabilmesi için, vücut sistemine verimli olabilmesi için, emirebilmesi için kalsiyum fosfor oranının dengeli olması lazım. yani bir gram kalsiyum varsa onu takiben bir gram da fosfor olması lazım.
00:17:34özellikle hazır sütlerde 4 gram, 5 gram kalsiyuma bir gram fosfor var. bu dengesizlikten dolayı asidik kalsiyumdur bu. vücuda kemiklere yerleşmesini bırakıp bir de kemiklerden maalesef ki kalsiyum çaldırıyor. hatta şöyle ispatlayalım, herkes girsin internete, en çok kemik kırığı görülen, en çok kemik erimesi görülen ülkelere baksın, en çok süt tüketen ülkeler. bu kadar da net söylüyorum.
00:17:57direkt süt tüketmek faydalı bir şey değildir. onun fermente hali, yoğurt, cacık, ayran, kefir çok daha iyi. ya da bir tahinin kalsiyumu, bir sütün kalsiyuma çok daha kaliteli. bu birinci kısım. ikinci kısım, melisa hanım, gerçek gıdalar bozulur. gerçek gıdalar ekşir. gerçek gıdalar canlıdır. sütü buzdolabına koyun, bir senede kalsa bozulmuyor. böyle bir şey olabilir mi? bunlar bir noktadan sonra dayanıklı beyaz eşya moduna geçiyor.
00:18:24mesela son kullanma tarihleri uzun ömürlü olanlar yazıyor. onlar da mı o zaman?
00:18:31zaten uzun ömürlü olanlar sıkıntılı. mesela pastörüzeti, süt ne denir? 3 gün içerisinden tüket deriz mesela değil mi? ya da 5 gün içerisinden tüket deriz. ama bunu, bakın 2027 yazılmış etiketine.
00:18:42yani mümkün değil. anlatabiliyor muyum? bir tehlike de şurada. bakın şimdi bu çıt çıt kapak olarak geçiyor. twist of kapak olarak geçiyor. ingiltere bir araştırma yaptı. anneler babalar buraları iyi dinlesinler. bu çıt çıt kapaklar çevrildikçe, biliyorsunuz bunu açtığımız zaman, isterseniz bir açalım.
00:19:00açalım açalım. açalım. ben bir bakayım. evet açın açın hocam. şimdi bakın ben bunu çevirdiğim zaman bir çıt diye bir ses çıkacak böyle derinlemesine. görüyorsunuz. bir çıt çıktı. çıkmaması mı gerekiyor? ingiltere'de bir araştırma yapıldı. bu çıt derken plastikler patladığı ve birbirine sürttüğü için binlerce mikroplastik sütün içerisinde karışmış. ingiltere'de bu araştırma olarak da gösterildi. bir saniye şimdi bunu bu sesin gelmemesi mi gerekiyor? mümkün mertebe bu sesin gelmemesi gerekiyor. evet. hala geliyor mesela.
00:19:28o parçalama esnasında bakın direkt süt de altında. süt de içinde direkt. herhangi bir şeffaf tabaka da konulmamış. var ama şeffaf tabaka var içinde kaldı. öyle mi? yanlış olmasın. bunda var. tamam bunda var. ama bazı markalarda maalesef ki şeffaf tabaka da yok. hani o önleyici tabaka da yok mesela. önleyici tabaka yoksa ben o çıt diye parçaladığım zaman twist off kapak diye geçiyor bunlar. maalesef ki ingiltere bunu gösterdi. binlerce mikroplastik sütün içerisine geçiyor.
00:19:54bu sütün renginden falan anlayabileceğimiz bir şey yok ama değil mi? normal çünkü içiyoruz ya da kokusu falan hadi kapaktan ayırt edelim bunu. ama mesela marketten alırken de her şeyin kapağını açıp alamıyoruz. tabii ki takdir edersiniz ki. tabii ki. biz yine anlayamadığımızda.
00:20:10şöyle birkaç tane basit test var aslında. bir kere şöyle melisa hanım. sütün rengi çok beyaz olmayacak. bazı sütler var sanki pırlanta almışsınız gibi bembeyaz gözüküyorlar. bir. ikincisi isteyenler şunu da yapabilir. sütü bir kaygan mermere koyduğunuz zaman ve sütü mermerden yukarı doğru akıttığınız zaman sütün biraz volümlü akması lazım. dümdüz böyle hızlıca akıyorsa mermerden o da. ben bu sütü döksem anlayabilir misiniz? şöyle tabii ki anlarız bunu.
00:20:38sizden şu bardağı rica edeceğim şimdi. ben merak ettim çünkü nasıl anlaşılacak diye. bir bardak rica edeyim hocam. tabii ki. şimdi bu sütü ben döküyorum mesela.
00:20:48evet. bu süt şu anlık herhangi bir sıkıntısı herhangi bir hilesi gözükmüyor. kokusuna tadına bakmak da burada önemli. eğimli bir bölgeden de dökeceksiniz. yani yukarıdan aşağı gibi dökeceksiniz. mesela şöyle. evet bu gayet süt. bu gayet süt. evet.
00:21:06süt de ama nasıl anladınız işte ben anlayamıyorum ya. bu konuda bir ciddi sorun var herhalde sanıyorum. şöyle birincisi koklama. kokuna tadına bakabilirsiniz. bazen de maalesef ki süt kokusu geliyor birincisi. ikincisi kaynatma yöntemleri var.
00:21:22üçüncüsü mermerden dediğim gibi akıtma. ivmeli. eğimli bir yerden akıtacaksınız. su gibi hızlıca akmayacak. biraz böyle nazlanacak. biraz böyle volümlü akacak. orası da çok çok önemli. ve özellikle şu testimiz var. hatta bunu şey yapabiliriz. bir böyle kapalı bir kavanoza koyacaksınız. çalkalayacaksınız. sütü. paketteki sütten bahsediyorsunuz. paketteki sütü. bir melemen kavanozu gibi düşünün. bol bol çalkalayacaksınız.
00:21:46eğer böyle aşırı bir köpürme oluyorsa onun içerisine maalesef ki hileli şeyler katılmış. nişasta olabilir. kemik tozu olabilir. farklı şeyler olabilir. çalkalama yöntemi de onun şeylerinden bir tanesi. ayırmalarda. sütü koyacağız çalkalacağız. çok fazla köpüklenme oluyorsa. aşırı köpüklenme oluyorsa. normal şartlarda çok köpüklenmez. ya da köpüklendiği gibi hemen eski haline döner. sütü kaynatmak iyi midir peki? sütü kaynatmak. kaynatıp içmek.
00:22:08eğer ki şeyse örnek veriyorum sağılmış bir inekten ya da bir koyundan keçiden alıyorsanız o bakteri riskini azaltmak adına kaynatmak iyidir. ama böyle dakikalarca değil. ortalama kısık ateşte 10 dakika yeterli. ben açık konuşmak gerekirse şey yapıyorum. kendim süt alıyorum inekten sağılmış. süt alıyorum ondan yoğurt yapıyorum. süt içmek anlatıldığı kadar faydalı değil.
00:22:34ben yoğurdu sorayım. yoğurtta da çok hile yapıldığı söyleniyor. yoğurdu nasıl? onu da kendimiz mi yapalım?
00:23:04sevgili izleyenler lütfen ekran başından ayrılmayın. çünkü birazdan aslında su testi yapacağız. içtiğimiz suların testini yapacağız. yani o suların içerisinde renk değişimi falan olacak dediniz siz bana. merak ediyorum onu size soracağım.
00:23:26ama şimdi elinizde salam hindi. çok mesela özellikle kahvaltıda vazgeçilmezlerimizdir. yani et ürünlerini biz Türk toplumu olarak eti çok seven bir ülkeyiz. gerçekten de çok tüketiriz. hatta ete bile hilenin karıştırıldığını gördük. geçtiğimiz haftalarda özellikle bir firma üzerinden yayınlanmıştı.
00:23:47ama köfteye domuz eti karıştırıldı. çok fazla konuşulmuştu. ama bunu daha da fazla olduğunu duyduk. gördük. şimdi biz bu ayrımı et üzerinde nasıl yapalım? veya hindidir, tavuk etidir. bunları nasıl tüketelim mi? tüketmeyelim mi? ne yapalım?
00:24:06şimdi şöyle melis hanım. tabii ki canlıları gruplara ayırdığımız zaman canlıları ikiye ayırıyoruz. işte büyük canlıları söylüyorum. çok hücreli. bir bitkiler alemi var. bir de hayvanlar alemi var. insanlar alemi diye bir alem yok. biz de hayvanlar alemine dahiliz. o yüzden de hayvansal proteinler benim yaşamım için çok çok önemli. işte kuzu tüketmek, balık tüketmek, mevsiminde olanları tüketmek çok çok önemli.
00:24:29yani hayvansal gıdalardan çok uzak durmak özellikle ve özellikle tirozin amünasidi eksikliği yapıyor. tirozin amünasidi eksikliği de tirozin, tiroid. tirozin, tiroid. aklınızda kalsın diye söylüyorum. tirozin eksikliği de tiroid hastalığı yapıyor. o amünasit eksik olduğu zaman tiroidlerimiz yeteri kadar çalışmıyor. o yüzden de hayvansal gıdalardan çok fazla uzaklaşmamak lazım.
00:24:51ama gerek ücretlendirme yüksek fiyatları durumu var. gerekse de ulaşım durumları olabiliyor. insanlar özellikle az önce bahsettiğiniz gibi sabah kahvaltılarında salam, sosis, hindi füme. bunlar çok tehlikeli. bunlar gerçek et ürünü değildir.
00:25:06niye tehlikeli? gerçek et ürünü değildir.
00:25:09kesinlikle değil. bunlar özellikle hayvan kesildi, edildi. normalde yüzüne bakmayacağınız kısımlarından elde ediliyor. artık maddelerden elde ediliyor. bu bir. ikincisi bu tarz ürünlere nitrit nitrat ismini verdiğimiz koruyucu katkı maddesi. siz mesela şöyle düşünün bütün izleyenlerimiz. elimde bir tavuk düşünün. tavuğun 6 saat orada beklediğini düşünün. tavuk kokmaya başlar, bozulmaya başlar.
00:25:34peki bu nasıl bu kadar kalıyor market raflarında? nitrit nitratlardan dolayı kalıyor. peki nitrit nitratlar ne yapıyor? böbrek hasarı yapıyor. sinir hasarı yapıyor. zaten bu tarz ürünleri çok tüketen insanlara bakın sinirler birazcık daha agresiflerdir. o yüzden dikkat edeceğiz bunlara. bakın koruyucu, renklendirici.
00:25:55bizdeki hareketlerimizi de mi etkiliyor? normal davranışlarımızı bile etkiliyor. bakın arkadaşlarımız da ekrana verdi. görüyorsunuz. özellikle nitrit nitrat bakın sodyum nitrit, sodyum polifosfat, bir petrol türebilir mesela bu. koruyucu gibi gibi şeyler. bu anlamda da bunlara lütfen ve lütfen itibar etmeyelim. bizim çok güzel geleneksel şeylerimiz var. kavurma yiyin, pastırma yiyin, kaliteli bir sucuk yiyin. bir de bu tarz etiketlerde en dikkat etmemiz gereken şeyler.
00:26:26e-120 kodu. eğer ki bu tarz ürünlerde e-120 kodu varsa maalesef ki böcek mahsulü. aslında bir böcek türü yiyorsunuz, bir böcek ürünü yiyorsunuz.
00:26:37bir de onu da yazıyorlar.
00:26:38tabii.
00:26:39abi şimdi hiç bilmiyorduk. e-120 bunda var mıdır? görebiliyor musunuz?
00:26:41şöyle hemen bakıyorum. hayır bunda yok. daha kaliteli sağlığınmış. öyle şekilde söylüyorum. arkadaşların ellerine sağlık. normal şartlarda bu tarz ürünlerin çoğunda var. ama en tehlikelisi hangisi? sosisler. sosisler çok tehlikeli. sosisleri mümkün mertebe evlerinize sokmayın. salamları sokmayın. özellikle salamlar çok tehlikeli. bu tarz şeylere lütfen sokmayın.
00:27:02bu tarz şeylere lütfen sokmayın.
00:27:33meriç hanım koskoca isviçrede sadece bir tane endemik bitki var. sadece türkiye'de 3500 tane endemik bitki var. bütün avrupanın toplamından daha fazla. o yüzden de doğal kaynaklarımıza sahip çıkacağız. hayvancılığımızı, tarımımızı geliştireceğiz.
00:27:49birazdan size salçayı da soracağım. zeytinyağıyla ilgili de sorularım olacak. ama bir görüntü var. onu bir ekrana arkadaşlarım getirsinler rica ediyorum. bu yapay etle ilgili bir görüntü. bir onu ekrana getirebilir miyiz arkadaşlar hemen? hocamıza bir soralım. yapay etle böyle hindiler koşuyor falan, üzerine bir şeyler geliyor. siz öyle bir görüntü atmışsınız. o görüntüyü getirirsek arkadaşlar. nedir bu yapay et mevzusu?
00:28:13yani bizi bekleyen bir de etlerle ilgili. çünkü hazır salamı, sosisli sucuğu konuşuyoruz ama nedir bu yapay et?
00:28:19çok önemli bir konu. bakın izleyelim meriç hanım. dünyayı bekleyen bir tehlike bu bence.
00:28:23ben buradan öncelikle kıymetli kapçı doktora türker papuçcuya da çok teşekkür ederim. kendisi de bu videonun bana ulaşmasına çok yardımcı oldu.
00:28:31ne bu video? ne anlatıyor şu an bize?
00:28:33bu video bir yurt dışında kuş gribi haberiyle, asparagas bir haberle hindiler zehirli bir köpükle öldürülüyor. oradaki gördüğünüz bütün hindiler maalesef ve maalesef ki öldürülüyor.
00:28:46bittiği zaman bir baştan açma şansımız olursa orayı bir anlatmak isterim maalesef ki. meriç hanım bu çok büyük bir vahşettir.
00:28:53bakın o hindiler köpeklerle birlikte maalesef ki zehirleniyorlar o hindiler ve o hindiler telef oluyorlar. o hindiler öldürüyorlar.
00:29:02niye öldürüyorlar?
00:29:03niye öldürüyorlar? işte kuş gribi numunesi bulunmuş. ondan dolayı o hindiler bakın hindilerin olduğu yerde bir zehirli köpük üzerlerine sürülüyor.
00:29:12bakın o hayvanlar çok çaresiz bir şekilde zaten daracık bir alanda mecburen ölümü bekliyorlar. işte…
00:29:19şimdi anladığım kadarıyla bir tanesi mesela bir tane hindi de kuş gribi vakası mı çıkıyor?
00:29:23evet.
00:29:24bir tane hindi de kuş gribi vakası olduğu için hepsine yayıldığı tehlikesiyle de böyle bir şey mi yapıyorlar yoksa bunun altında başka bir şey mi yatıyor?
00:29:32hepsine yayıldığı tehlikesiyle yapıyorlar ama bunun varmak istedikleri nokta başka bir nokta.
00:29:36nereye varmak istiyorlar bunu?
00:29:37yapayete. insanlar işte dedim ya…
00:29:39nasıl varacak yapayete buradan?
00:29:40tabii nasıl varacaklar? diyecekler ki inekler çok su kullanıyor. koyunlar çok su tüketti. eyvah çok dışkıladı. çok karbonhizi yaydı. bu tarz bahanelerle hayvancılığı bitirmeye çalışıyorlar.
00:29:51ben buradan şöyle bir örnek vermek istiyorum. kuş gribi. biliyorsunuz ülkemiz de atlattı kuş gribini. kuş gribinde ne oldu melisa hanım? türk halkının tavukları, horozları diri diri topraklara gömüldü.
00:30:04şu an bizim tavuk sektörümüz mesela 21 tane ithal markanın eline emanet durumda. ithal markanın tavuklarını yiyoruz. ben danışanlarıma mesela şahsen bir diyetisyen olarak danışanlarıma rahat rahat tavuk yiyin diyemiyorum.
00:30:16ama tavuk hormon da yapıyor diyorlar.
00:30:18tabii niye hormon yapıyor? ithal markalar yapıyor işte kuş gribiyle. mesela bizim sultan tavuğumuz vardı. en kaliteli et, en çok proteini olan et sultan tavuğuydu. sultan tavuğu şimdi kalmamış hayvanat bahçelerinde süs diye gösteriliyor. bir iki tane var onlardan.
00:30:34ama bu video çok önemli. yani bu video üzerinden aslında şunu anlayabiliriz. yakında yapayeti getirecekler.
00:30:42hatta size göstereyim melisa hanım. bakın şu an elimde isviçre'nin bir restoranlarında bir hamburger menüleri görüyorsunuz ama bu hamburgerler kuzudan, tavuktan değil.
00:30:53bakın insek yazıyor. insek ne demek? kurt ve böcekten. kurtçuktan ve böcekten hamburgerler. dünyayı oraya doğru götürmeye çalışıyorlar.
00:31:00bence 2025 yılı türkiye açısından da bir uyanış yılı olması lazım. çünkü yapay et ve yapay yumurta. bakın türkiye'de şu an yaklaşık olarak 30 tane firma yapay et ve yapay yumurta için patent başvurusunda bulunmuş.
00:31:15yazık günah gerçekten. yani yarın öbür gün sofralarımızda yapay et yapay yumurta gelecek. o hayvanların hem vebal boyutu var bir can boyutu var hem de aynı zamanda maalesef ki yurt dışında bu işlemler başladı.
00:31:29türkiye'de dalga dalga gelmeye devam ediyor. o hindilerin görüntüsünü bir daha verir misiniz arkadaşlar ekrana?
00:31:34yani bunu çok yerde yapıyorlar mı peki?
00:31:37başladılar.
00:31:38o görüntü çünkü çok mesela önemli bir görüntü. yani bize yakında şu görüntüden anlayabiliriz yani. yapay etin aslında sinyallerini veriyorlar. o yapay eti neyden yapıyorlar?
00:31:48yapay eti neyden yapıyorlar? işte kök hücreden olduğunu söyleyenler var. ben bu kadar da inanmıyorum tabii ki de.
00:31:55bakın yapay et başvurusu yapılırken de melis hanım aynen şunu yazıyor. işte hayvanlar çok şey tüketti. çok su tüketti. işte karbon ayak izi çok yaptılar tarzında. çok yük oluyor ülkelere.
00:32:07bakın yapay eti şey yaptığına göre. bakın burada kök kas hücrelerinden yaptığı söyleniyor. ama ben bunlara açıkçası çok tehlikeli buluyorum.
00:32:15gdo da ilk anlatıldığı zaman çok masum çok güzel dünyayı kurtaracak gdo bu şekilde anlatıldı. margarin ne kadar çok reklam yapıldı. tereyağına eşdeğer denildi.
00:32:25sigaralar ilk çıktığı zaman hekimler öneriyordu. sağlığa zararlı tabii ki. ilk çıktığı zaman doktorlar reklamlarında oynatıyorlardı sigaraları.
00:32:36sigara için sigara ansiyetenize iyi gelir diye. bugün ne kadar zararlı olduğunu biliyoruz. ya yapaydan fayda gelir mi? bir pazara gidiyorsunuz bir süs elması var. ne kadar al benli gözüküyor.
00:32:47peki şunu soracağım size. yapay et tüketimine bizim yarın öbür gün sağlığımızı tehlikeye atabilecek bir şey. belki de allah korusun bilmiyorum ama ölümle de sonuçlanılabilecek bir şey olabilir mi?
00:32:58bize mi insan sağlığını etkileyecek şeyleri yapılıyorsa o zaman insanların ömrünü kısaltmak için de bir şeylerle mi uğraşıyorlar? öyle mi okumalıyız?
00:33:08zaten şöyle söyleyeyim meclis hanım. küresel baronlar her zaman kendilerine bağlı ve hasta insanlar isterler. burada kafama göre değil bir şeyin digelman'ın itirafını anlatayım.
00:33:19digelman ilaç şirketindeki bir CEO yönetici ve şunu söylüyor. dünyanın bunu bilmeye hakkı var. herkes bakabilir ellerindeki telefonlar. ilaç şirketlerinin kansere, diyabete, şekere, tansiyona çözüm falan aradığı yok.
00:33:33ilaç şirketleri için bu hastalıklar altın yumurtlayan tavuklardır. sadece sizi o ilaçlara bağlı kılıp daha fazla ilaç tüketmenizi amaçlarlar diye. işte bu da onun kanıtı.
00:33:45ileriye dönükte daha hasta insanlar… bakın meclis hanım türkiye'nin nüfusu, türkiye cumhuriyeti kurulduğundan beri ilk defa durma noktasına geldi. 1.51'e gerilemişiz.
00:33:56hem nüfusumuz geriliyor, duruyor hem de hastalıklı nesil olarak doğuyoruz. 1950'nin türkiyesinde her 10 bin doğumda bir çocuk otistik doğuyordu. şu an her 40 doğumda bir çocuk otistik doğuyor.
00:34:09ben de tip 1 diyabetliyim karşınızda. tip 1 diyabet almış başını gitmiş şimdi mantar gibi çocuklarda tip 1 diyabet çıkıyor. şu an 2024 yılında bütün türkiye'de tam 30 bin çocuk tip 1 diyabetli.
00:34:21eskiden binde 1 görürdük şimdi her tarafta tip 1 diyabet çıkmaya başladı. bu kadar sma'lar niye artmaya başladı? işte gıdalar bozulduğu için, katkı maddeleri bu kadar fazla katıldığı için anneler artık doğal beslenemiyor.
00:34:33marketler ben bir diyetisyenim. marketten şu an mesela şu andan örnek vereyim aralık ayından brokoli alıyorum, karnabahar alıyorum, kuru soğan alıyorum, yumurta alıyorum ve çıkıyorum. yani marketler %90 oranında rezil içeriklere sahip.
00:34:48yumurtalarda da sıkıntı olduğunu söylüyorsunuz. bazı yumurtalarda evet. o yumurtayı ayırt edebileceğimiz bir nokta var mı?
00:34:54birkaç nokta var aslında. burada şöyle, birincisi kodlar. yani yumurtanın 0, 1, 2, 3 diye kodları vardır. mümkünse…
00:35:02yumurtanın üzerinde rakamları oluyor. rakamlar yoksa mesela, yumurtanın üstünde rakam yoksa…
00:35:07rakamlar yoksa bilemeyiz. denetime de tabi tutulmamıştır anlamına gelir. o 0, 1, 2, 3 kodları var. orada 0 olan organik, 1 olan gezen tavuk, 2 ve 3 önermiyorum. özellikle 3 fabrikasyon. biliyorsunuz tayvan geçen sene türkiye'den aldığı yumurtaları hepsini geri iade etti.
00:35:25içinde nitrofuran ismini verdiğimiz bir kanserojen madde tespit ettiği için 0 organik, 1 gezen, 2 kafes, 3 fabrikasyon. en iyisi 0 o zaman. her zamanda bulunamıyor ama.
00:35:40her zamanda bulunamıyor. o yüzden de… ama yumurta tabi en temel besindir. gidip de bir gazlı içecek içmektense yine yumurta tüketin. 3 de olsa yumurta tüketin. 3 numara da olsa yumurta tüketin.
00:35:50günde kaç yumurta yememiz gerekiyor? ben en az 3 yiyorum. sabahları 3 tane yumurta. 3 tane. yumurta tok tutar. ama mesela kadınla erkekle değişkenlik gösterebiliyor diyorlar. kadınlar daha fazla tüketmeli. öyle mi?
00:36:02erkekler daha fazla tüketiyor ama genelde. eğer spor yapıyorsa daha fazla tüketebilir. harvard üniversitesinin bir çalışması vardı melis hanım. arkadaşlarım onu verebilirler mi bilmiyorum. yıllardır yumurta kötülendi. ne denildi yumurtaya? kolesterolünüzü yükseltiyor. sakın tüketmeyin. sen kalp hastasın. sakın tüketme.
00:36:18harvard üniversitesinde 4. sınıf tıp fakültesi öğrencisi tam günde 24 yumurta. 1 ayda 720 tane yumurta yedi. günde 24 yumurta. 1 ayda 720 yumurta. sonra kolesterollerini tekrar eleştirirdi. kolesterol yükselmemiş. tam tersine kolesterol profili iyileşmiş. hdlsi iyileşmiş. yıllardır şekeri suçlamamak için insanları kandırdılar. yumurta en temel besindir. yumurta en faydalı besinden arasında…
00:36:45günde ben 3 tane yumurta tüketmeli miyim?
00:36:47tüketmelisiniz evet. hele ki siz daha çok tüketmelisiniz. çayınıza şeker atıyorsunuz. abur cubur yiyorsunuz. siz daha çok tüketin.
00:36:53hemen abur cubur'u da sorayım. yayına çıkmadan önce biraz sohbet ettik hocamla. ben kendisine söylüyorum. ben çok tüketiyorum abur cubur. atıştırmalık dediğimiz ürünleri çok fazla yiyorum. özellikle de mesela şu çikolatalar var ya onları da çok seviyorum. kavanozun içinde bir çikolata var. akışkan. onları falan çok tüketiyorum. onlarda da kesin zararlıdır. çok güzel ya değil mi?
00:37:17kavanozun %60'ı şeker. hem de beyaz şeker. glikostür bu var. yani o kavanozunuzun yarısından fazlasının tamamen şeker dolu olduğunu düşünün. palmiyağı var. mısır yağı var. kanola yağı var. özellikle palmiyağı, fransa mesela palmiyağını araçlarda kullanılır. otomotif sektöründe kullanılır. yağlama, tamir etme sektöründe.
00:37:35çocuklar ne yiyecek şimdi hocam? çok seviyor. şimdi çocuklar hiçbir şey yemesin mi o zaman? küçük çocuklar var mesela. çikolatayı seviyorlar. sizin anlattıklarınıza göre en sevilen şeyler en kötü şeyler.
00:37:44şöyle çok güzel kadın yemekçilerimiz var. erkek yemekçilerimiz var. türkiye'nin yerli çikolatası var. butik insanlar var. çok güzel çikolata yapıyorlar mesela. onlardan yesinler. evde kakaoyu karıştırın. hurmayla toplar yapın. hurma topları yapın. mesela keçi boynuzu unu. tariflere katın. çikolata gibi lezzet veriyor keçi boynuzu unu. tahini pekmezi karıştırın. farklı farklı tarifler yapabilirsiniz. evde güzel lezzetler yapabilirsiniz.
00:38:09yani illa ithal markaları almaya gerek yok. mesela ithalya'ya gidin. çikolata sürmelerinde o kadar şeker göremezsiniz. arama verici göremezsiniz. ama türkiye'dekinde var. global markalar olmasına rağmen türkiye'ye ayrı davranıyorlar. ithalya'ya ayrı davranıyorlar. ingiltere'ye ayrı davranıyorlar.
00:38:26bir de şimdi dubai çikolatası çok meşhur. bir anda böyle bir meşhur oldu dubai çikolatası. hiç yediniz mi dubai çikolatası? kadına bakmak için. ben endüstriyel dubai çikolatası hiç yemedim. sadece butik üreten, zeytinyağı katan ve temiz ürettiğini bilen bir kadın emekçimiz bana gönderdi. biraz tadına baktım. evet.
00:38:45güzel mi? lezzetli miydi? ben hiç yemedim. onun elemeğiydi. çok güzeldi. ama ben normal endüstriyel olanları, markete satılanları hiç yemedim. almanya 2 gün önce türkiye'den aldığı tüm dubai çikolatalarını geri iade etti. içinde aflotoksin dolu fıstık bulduğu için ve özellikle etiket bilgisi yüksek olmayan toplumlarda, özenen toplumlarda çok rahat pazarlayabilirsiniz.
00:39:09dubai çikolatası tam bir oyun. tam bir zehir. içerisinde özellikle son dönemlerde bezelye katıldı. sınırlardan dönmüş aflotoksinler katıldı. bakın melisa hanım. bir gıda, bir ürün birdenbire flash indirimlere giriyorsa onda bir bit yeniği vardır. fransa, italya, ingiltere, almanya, türkiye'den gelen antep fıstıklarda tarım zehirlerini yüksek derecede bulduğu için geri iade etti. o iade edilenler hiç piyasaya girdi mi girmedi mi orayı tarım bakanlığımız söyler.
00:39:37açıkladı. öyle bir şey olmadığı söylendi. öyle bir şey olmadığı söylendi. birdenbire indirme girmeye başladı. kimi teoriler bu fıstıkların kullanıldığını söylüyor. tarım bakanlığımız olmadığını söyledi. ben de olmadığına canı gönülden inanmak istiyorum.
00:39:51tabii ki onu söyledikten sonra. ama ben şimdi ekranda arkadaşlarım görüntüyü verdilerse bir anda bir şey türüyor ya dubayi çikolatası diye. yani bu çikolata içinde fıstık olduğu için mi zararlı?
00:40:04fıstık olduğu için değil. içerisinde katkı maddeleri ekstra şeker çok fazla olduğu için. bir de niye dubayi'ye özeniyoruz ki? çıkartan kişi kim biliyor musunuz dubayi çikolatasını? dubayi'de daha önce istanbul'a gelmiş künefe yemiş bir hamile kadın künefenin tadını özlüyor. künefeyi özlüyor ve diyor ki ben künefeye yakın ne yapabilirim diyor. dubayi çikolatası yapıyor.
00:40:26yani içindeki o kıtırımsı kısım zaten aynı künefe. bizim kendi künefemiz var. bizim kendi baklavamız var. güzel tereyağlı, glikoz çurubu eklenmemiş, normal şeker. baklava yiyebiliyor muyuz? baklava yiyin. evet baklava yiyin. niye dubayi çikolatası yiyelim? baklava yiyebiliyoruz. en faydalı. yani o skala da en faydalı.
00:40:45yani onu tüketebiliriz o zaman. ben şu an mutlu oldum. baklava da bir sorun yok. haftada kaç tane yiyebiliriz? haftada bir tane iki tane baklava yiyin mesela. fıstıklı yiyin. tereyağlı yiyin. künefe yiyebiliyor muyuz? künefe de yiyin tabii. künefe de yiyebilirsiniz. ne işimiz var bizim dubayi'nin çikolatasında? yani ve ne olduğunu bilmiyorsunuz. gidin şimdi etiketlere bakın. az önce okuduk. bir sürü etiket okuduk. katkı maddesi var. renklendirici var. boya maddesi var. aroma verici var. raf ömrü uzatıcı var. paketin yarısından fazlası şeker. yazık günah değil mi? vücudunuza bunu yapıyorsunuz.
00:41:14güzel. tereyağlı. kabuğu parlamayan. glikoz çorba eklenmemiş. baklava yiyin. aşure yapın yiyin. aşure en faydalı. ama içinde de çok fazla aslında şey var değil mi? böyle sağlıklı besinler var. tabii. tabii. nohut var içerisinde. kayısı var. ceviz var. aşure durmuşken ne yapalım dubayi çikolatasında? baklavaya da onay aldık. peki şimdi orada salça görüyorum. evet. hepsini soracağız dedik.
00:41:37çünkü izleyenlerimiz özellikle de evlerinde kendisi salça yapamayan bir çok insan var. yani yoğun çalışıyor. çocuk oluyor. yani yapamayabilir. ama gidiyoruz marketten salçamızı alıyoruz biz. evet. şimdi bir salçayla ilgili de çok fazla ortaya şu atıldı hocam. yani diyorlar ki işte gıda boyası kullanılıyor. işte ne bileyim renklendirici ürünler var. yani biz salçayı nasıl anlayacağız?
00:42:02tabii. salça çok önemli bir fermente gıda aslında. aslında beklemiş fermente olmuş bir gıda. ama salça alırken bazı kriterlere dikkat etmemiz gerekiyor. nedir? mesela şu an melisa hanım kış ayındayız değil mi? marketten domates almak çok tehlikeli. ama salça hem yağ hem de domates salçası likopen kaynağıdır. prostattan korur, meme kanserinden korur, vajinal sıkıntılardan korur. salça bu anlamda önemli ama birkaç tane şeye dikkat etmemiz gerekiyor. bir kere salçalarda bir x değeri dediğimiz bir değer vardır.
00:42:31bir x değeri içindeki kuru madde oranı. yani sen 100 gram bir salça aldın ama 100 gramın ne kadarı domates salçası aldın. işte biz buna bir x değeri diyoruz. bir x değerinin mümkün mertebe 30-35'in üstünde olması lazım. kuru madde oranı en az. ikincisi maalesef ki bazı merdiven altı yerlerde salçaların içerisine koruyucu, renklendirici, pembe rengi, kırmızı rengi vermek için boyalar sizin de söylediğiniz gibi katılabiliyor.
00:42:57bu anlamda bence benim tavsiyem rüştünü ispatlamış markaları tercih edin. yani mümkünse yerli tercih etmeye çalışın. rüştünü ispatlamış markaları tercih etmeye çalışın.
00:43:07mesela elinizdeki salçadan anlayabiliyor musunuz?
00:43:10şöyle söyleyeyim. tadım olarak ya da belki tadım olarak bir imaj verebilir ama dış görünüş olarak çok anlamak mümkün değil. nasıl anlardım? bu çok böyle daha pembemsi olsaydı, daha açık renk olsaydı onda hile olduğunu anlardım. ya da bir kısım çok koyu, bir kısım benekli, bir kısım daha açık olsaydı onda hile olduğunu anlardım. ama şu an gayet şeffaf, gayet güzel gözüküyor.
00:43:32koyu olması önemli mi salçanın?
00:43:34türüne göre değişir.
00:43:36biber salçası mesela çok koyu oluyor.
00:43:38ama domates salçası?
00:43:40domates salçası pembe domatesten yapıldıysa mesela daha açık olabiliyor. burada tat da çok önemli. yani biberi kokladığınız zaman biber kokusu gelecek. domatesi kokladığınız zaman gelecek. bakın buram buram biber kokusu geliyor mesela.
00:43:53biber salçası mı elinizdeki?
00:43:55biber salçası. buram buram biber kokusu geliyor. biriks değeri çok önemli ama. etiket bilgisi ne okuyacağız? etikette anlamadığınız rakamlar, anlamadığınız sözler işte e621 çin tuzu varsa ben o salçayı almam mesela. bir de halkımızda şöyle bir yanılgı var. salça üstten küflendiyse küflü kısmı al.
00:44:14zeytinyağı döküyorlar.
00:44:16zeytinyağı dök ya da gerisini ye. çok yanlış.
00:44:18hayır hayır şöyle yapıyorlar. onu biliyorum. mesela küflendi diyelim. dediğiniz gibi küflü kısmı alıyorlar. sonra üzerine zeytinyağı döküyorlar. bir daha küflenmesin diye mi yapıyorlar acaba?
00:44:30bir daha küflenmesin diye yapıyorlar. çünkü zeytinyağı en faydalı. zeytinyağı bakterilerin mantarların üremesini de engelliyor. sirke de mesela aynı şekilde.
00:44:37ama diyelim ki zeytinyağı da dökmediniz ya da bu bilgiyi bilmiyordunuz. küflü salçayı derhal atmanız lazım. şöyle bir pratik kuralımız olsun melisa hanım beyaz tv izleyicilerimize özel. bir gıda yumuşak bir gıdaysa ve küflendiyse onun hemen atılması lazım. ama sert bir gıdaysa ve küflendiyse küflü kısmı alıp yiyebilirsiniz.
00:44:55sert gıdalara ne giriyor mesela? peynir mesela sert peynir. bir yumuşak peynir var bir sert peynir var. eğer sert peynir küflendiyse küflenen kısmı ayırın devamını yiyebilirsiniz. ama yumuşak peynir küflendiyse o peynirin tamamını atmanız lazım. salçada en yumuşak gıdalardan parmağımı bastırsam parmağım içine giriyor. o yüzden de salçalarda...
00:45:17peki salçayı aldığımız dakika açıyoruz ya açtığımız dakika mesela küflenmeden zeytinyağı döksek üstüne hemen onu yapmamız lazım.
00:45:25zaten şöyle söyleyeyim size bakterileri öldürmenin ya da zararlı patojenleri öldürmenin birkaç yolu vardır. mesela bakteriler kolay kolay bozulmayan gıdaları söyleyeyim size ya turşu ya reçel. niye turşuyla reçel? reçel çok şeker ya da sirke. 3 gıda değil mi? turşu yoğun tuz barındırıyor. yoğun tuz patojenlerin üremesini engelliyor. reçel yoğun şeker barındırıyor. yoğun şeker patojenleri öldürüyor ve sirke dediğiniz gibi.
00:45:53bu 3 şey mesela kolay kolay bozulmaz. ama tabi bunlardan en faydalı turşu ve sirke tabi. peki şimdi sevgili izleyenler birazdan aslında su testimize geçeceğiz. lütfen ekran başından ayrılmayın. çünkü önemli. su hep tükettiğimiz bir şey. hatta derler ki bol bol su için bol bol su için derler. önemli. ama mesela şu an elinizde bisküvi de var. o bisküviyle onunla ilgili de biraz konuşmak istiyorum ben sizinle.
00:46:20tabiki tabiki. şimdi bu bisküviler özellikle sosyal medyada çok konu oldu melis hanım. nasıl konu oldu? bir bisküviye şiddetli bir ateş tutuluyor ve bisküvi yanmıyor. bir görüntüsünü verebilir miyiz arkadaşlar? eğer varsa görüntüsü verelim lütfen. o görüntüyü hazırlayalım o sırada. o mesela ateşin yanmaması neyi anlatıyor ki bize?
00:46:42yanmaz maddeler kullanıyorlar. yanmaz maddeler. tıpkı elbisenizde işte nanoteknoloji yanmaz madde enjekte ediyorlar. koruyucular enjekte ediyorlar. ama bunu yanmasın diye değil. raf ömrü uzasın diye. rafta bozulmasın diye. işte bu tarz ürünler çok çok tehlikeli. o yanmıyorsa vücudunuzda nasıl eviyecek?
00:47:00o görüntüyü şimdi birazdan arkadaşlarım ekrana getirsinler. akabinde suyu da konuşalım. bir de sevgili izleyenler o tuvalet kağıtları kullandığımız tuvalet kağıtlarında büyük bir tehlike olduğunu söylüyor. hocamız ne bu tehlike konuşacağız kısa bir aranın ardında.
00:47:14efendim akıda kağıtsına çok kısa bir ara vermiştik. kaldığımız yerden devam edeceğiz. diyetisyen ersin özdemirli. diabetli diyetisyen ersin özdemir diyorlar aslında. sizi öyle tanıyorlar. aslında çok güzel bilgilendirici açıklamalarda bulundunuz. çünkü evimizde hepimizi ilgilendiren konular bunlar. hepimizin aslında kullandığı ürünlerde bizi bekleyen tehlikeler ne diye konuşuyorduk.
00:47:38arkadaşlarım şimdi videoyu hazırlıyorlar. ekrana birazdan bir video getireceğiz. bu önemli bir video. çünkü elinizdeki bisküvi aslında tam da onu kasteden bir anlatım olmayacak. ama örnek olarak biz getirdik. onu belirtelim. orada bir yanmadan bahsediliyor. yani o ürünün yanması iyi mi kötü mü onu size soracağım.
00:47:59arkadaşlarım videoyu hazırlarken ben o sırada şunu size sormak istiyorum. tuvalet kağıdı. arkadaşlarım videoyu hazırlayana kadar en azından bir o konuya geçelim sizinle. şimdi hocam tuvalet kağıdı yani ne tehlike olabilir tuvalet kağıdında.
00:48:14tabi o kadar hafızamıza ve hayatlarımıza yerleştiği için sanki hiç tehlike yokmuş gibi düşünebiliyoruz. şimdi şöyle söyleyeyim melisa hanım. tuvalet kağıtları nelerden elde ediliyor? ağaçlardan, sellos kısımlarından. ağaçların rengi ne? kahve rengi. bizim kullandıklarımız ne? bembeyaz, püripak. ve halk olarak da biraz böyle parlak olanları, beyaz olanları daha çok seviyoruz.
00:48:34mesela zeytinyağı alıyoruz. aman mat olmasın, parlak dursun, güzel dursun tarzında. oysa ki gerçek zeytinyağı mat olması lazım, donması lazım. özellikle bu beyaz tuvalet kağıtlarını da beyazlatmak amacıyla klorlar ekleniyor, ağartıcılar ekleniyor, kostikler ekleniyor. ve ben bunu da elimle temas ettirdiğim zaman ya da cinsel bölgeleri temas ettirdiğim zaman oradaki bağırsak klorasına çok ciddi anlamda zarar veriyor. ana sebep bu aslında.
00:49:02yani nasıl, tuvalet kağıdı kullanılmasın mı?
00:49:04kullanılsın ama şöyle kullanılsın. kahve rengi olanlar kullanılsın. yani ağartılmamış, içerisine çamaşır suyu katılmamış, klor katılmamışlar.
00:49:12ama hepsi beyaz, nasıl anlayacağız bunu?
00:49:14şimdi kahve rengiler var.
00:49:16o da bir reklam olmasın?
00:49:18yok olmaz.
00:49:20çünkü yıllardır kullanılan bir şey.
00:49:22buradan da almanyadaki izleyicilerimize selam olsun. almanyada proktolok hekimler vardır menistanın. proktolok demek kalın bağırsak ve anüs uzmanı anlamına geliyor.
00:49:32ve proktolok hekimler şunu söylüyor. ben alman proktoloklarla da görüştüm. hani buradaki iç hastalıkları uzmanı ya da cerah uzmanı gibi düşünebilirsiniz.
00:49:40o da bir tıp branşı. ve proktoloklar şunu söylüyor. kesinlikle ve kesinlikle beyaz tuvalet kağıdı kullanılmaması lazım.
00:49:46ve almanyanın beyaz tuvalet kağıtlarında klorla ağırtılmamıştır ibareleri var. ben de türkiye'dekine de istiyorum. klorla ağırtılmamıştır ibareleri gelsin. daha masum olanları, daha iyi olanları olsun.
00:49:58bunu şey gibi düşünebilirsiniz. hani level atlamak. bir ara neydi? işte plastik şişeler çok modaydı. şimdi herkes plastiğin zararlı olduğunu anladı. cam şişelere geçmeye başladık.
00:50:10onun kadar basit bir konu. sadece burada ilk dile getiren, ilk bu olayları anlatan kişi oldum. kahverengi kullanmak lazım. taharet bezi kullanabilirsiniz. isteyenler geleneksel yöntemiz taharet bezi olabilir. kahverengi alabilirsiniz.
00:50:24ya da illa tuvalet kağıdı kullanmaya gerek yok. işleminizden sonra güzelce yıkayın, durulayın. pamuklu bir havluyla geçebilirsiniz. yani bu da bir seçenek.
00:50:35kahverengi o zaman tuvalet kağıtlarını seçeceğiz. peki arkadaşlar video hazır mı? hazırlanıyor sanıyorum ki. biraz zaman alacak video. hadi suya geçelim mi o sırada?
00:50:47tabii ki. tabii ki suya geçelim. çünkü çok önemli. şimdi hocam öncelikle bir kere şunu sormak istiyorum size. biz suyu çok tüketiyoruz. hep bize de şu söylendi. bol bol su için, bol bol su için. ama ben bu arada şunu da belirteyim. mesela ben çok su içtiğimde kendimi böyle şişkinlik hissediyorum.
00:51:07ama mesela tam tersinin olması gerekmiyor mu? evet tam tersinin olması gerekiyor. işte orada asıl soru şu melisa hanım. içtiğim su doğru su mu? anlatabildim mi? şimdi ben suyun doğru olup olmadığını her gün su içiyorum. nasıl anlatacaksınız hemen?
00:51:22şöyle bir klor testi yapacağız öncelikle. doğru su mu değil mi diye. yanlış su ne yapar biliyor musunuz melisa hanım? yanlış su midenize oturur, lakır lukur eder. davul gibi olmaya başlar mideniz. yemeklerden sonra sindiremezsiniz. ve su en temel gıdaların başında geliyor.
00:51:38evet kalori içermiyor. ama bir bebek doğduktan sonra bebeğin %95'i su. biz yetişkin insanlarım da %75'i en az su. kan dolaşımıza giriyor. beynimiz suyla çalışıyor. organlarımız, enzimlerimiz, vitaminler su içerisinde taşınıyor. özellikle bbc vitaminleri. ama hangi suyu içtiğimiz çok çok önemli.
00:51:57hangi suyu içtiğimiz mesela yani önce şunu söyleyeyim arıtma su. arıtma suları maalesef çok şey değil çünkü faydalı mineralleri de bloke edebiliyor. şimdi burada iki tane su getirdim melisa hanım. bunlardan bir tanesi bakın şu anda da mesela istanbul'dayız. bir tanesi musluklardan akan şebeke su. bir tanesi alkali canlı su.
00:52:17istanbul'daki suların da çok kötü olduğu söyleniyor artık. akan sular mesela evde çamur aktığına dair görseller bile paylaşıldı. resmen. evet maalesef maalesef. özellikle şebeke sularındaki en büyük tehlike su şu melisa hanım. çok ciddi anlamda klor katılıyor. ve klor sentetik boyutunda. ama duş alıyoruz. elimizi yıkıyoruz. elimizi yıkıyoruz şimdi onu anlatacağım.
00:52:40belki ben suyun klorlu mu klorsuz mu olduğunu ya da duş alacaksam nasıl bir suyla duş almam gerekiyor onları anlatacağım. bakın melisa hanım. bu bir istanbul'daki bir şebeke suyu. bu da alkali gerçek su. canlı su bu arada ölü su değil. şimdi onları ikisini de eşit miktarda bardaklara dökeceğim. ve bardaklara klor ayracı dökeceğim. şu şeyimiz musluk suyumuz.
00:53:05bu musluk suyu. evet bu musluk suyu ilk döktüğümüz. zaten birazdan da şey yapacağız. şu da canlı su. canlı su evet. şimdi her ikisine de klor ayracı dökeceğim melisa hanım. hangisinde klor varsa o su hemen sarıya dönecek. sarıya turuncuya dönecek. bakın ilk önce musluk suyuna döküyorum melisa hanım. ve sonra zararlarını anlatacağım. şu musluk suydu değil mi? evet. evet. döküyorum.
00:53:29sarıya döndü. gördüğünüz gibi hafif çalkalıyorum. görüyor musunuz dengini? işte çok yoğun şekilde klor var maalesef. bunu şimdi musluk suyu yani siz gelmeden önce herhalde musluktan aldınız. musluktan doldurdum. musluktan doldurdum evet. bu da alkali canlı su dediğimiz su. bakın aynı ayracı ona da dolduruyorum.
00:53:47gördüğünüz gibi rengi aynı. işte bakın dış görünüşüne baksanız ikisi de su. nasıl ayırt edeceksiniz? ama bakın bir tanesi klorlu bildiğiniz idrar rengi gibi oldu. çiş gibi oldu. bir tanesi klorsuz. işte klor peki bize ne yapıyor? ne yapıyor? ben bir de bir şey söyleyeceğim. şimdi bu hepimizin evinde kullandığı su değil mi? doğru anlıyorum.
00:54:13evet. duş aldığımız, çay yaptığımız hatta yemeklere kattığımız. sunun rengine bakar mısınız? gerçekten sevgili izleyenler inanılır gibi değil. evet. renk farkına bakın. ama ben bu suyla yüzümü yıkıyorum. evet. duş alıyorum. duş alıyorum. elimi yıkıyorum. evet.
00:54:28evet. ne yapıyor? onu anlatmak istiyorum. özellikle klorlu sular maalesef ve maalesef ki insan bedenine girdiği zaman akciğerlere bronçlara gittiği zaman akciğer kanserini arttırıyor. mesela cildimiz değil mi? cilt sağlığına özellikle pimpirik hanımlar çok önem veriyor. cildim genç kalsın diye.
00:54:46pimpirik ama herkes önem veriyor. herkes önem veriyor. evet. kim istemez cildi yıka. bazı insanlar çok daha hassasiyet duyuyor mesela. şeyde ne yapıyor klor? diyelim ki sıcak suyla duş aldınız. çok sıcak seviyorsunuz. özellikle 40 derecenin üzerinde duş alıyorsanız klor triklora etilen formuna dönüşüyor. çünkü gaz hale dönüşüyor ve klorun en tehlikeli hali gaz hali.
00:55:08ben duş alırken çok sıcak suyla duş alırsam o klor gaz hale dönüşüyor. saçınıza kafatanıza yapıştırırsa kellik. türkiye en çok kel olan ülke. gitgide. en çok birinci sıradayız kellikte. evet bu saç ekimleri falan arttı bu yüzden. hep arttı. saç ekimleri hep arttı. hatta türkiye sanırım bu konuda çok iyi ki yurt dışından falan hep türkiyeye geliyorlar. hem dolar bazında ülke doktorlarımız çok iyi çalışıyor. hem de tabi dolar euro farkında etkisi olduğunu düşünüyorum.
00:55:36peki hocam ben nasıl evde ne yapacağım şimdi ben? klor ayrıcı klor indikatörü çok basit. herkes evine alabilir. ama ne yapacağım sürekli klorlu. yok hayır öyle değil. dakika bir klor testi mi yapacağım? yok. şöyle özellikle duşlara mutlaka klor filtresi taktıracaksınız. mutlaka. özellikle büyük şehirlerin suları çok çok klorlu. klor cildinize yapışırsa egzama vitiligo sedef gibi hastalıkları arttırıyor.
00:56:03cildimizin bariyeri kolesterol bariyeri. kolesterol koruyor. hücrenin altında hemen hücre içerisinde kolesterol var. kolesterole zarar veriyor. kolesterolü patlatıyor. alzheimer özellikle ms multi psikoloz dediğimiz hastalıkları maalesef ki klor arttırıyor. ve şöyle insanlar vardır mesela meclis hanım. buradan tabi herkes kendini yorumlasın.
00:56:25bazı insanlar vardır eğer o su çok sıcak olmazsa temizlendiğini hissetmezler. ve o insanlarda genelde ruhsal hastalıklar olur. yani ansiyete olur. keşke söylemeseydin. niye ama hocam her su sıcak su seven öyle mi oluyor?
00:56:40klor filtresi taktırırsanız öyle olmaz. ama bazı insanlar mesela çok temizlik takıntısı oluyor. anoreksik oluyorlar. o şekilde söyleyebilirim. her şeyin fazlası zarar. mesela su çok faydalı değil mi? ben bir saat içerisinde 20 litrelik damacanayı için bakalım nasıl hastanelik oluyorsunuz. ölüme kadar gidebilirsiniz.
00:56:571 litre su içeyim ben günde. şöyle ortalama 20 kilo başına 1 litre. yani 60 kiloysanız 3 litreye yakın içebilirsiniz. bu şekilde. ya da 20-25 kiloya 1 litre gibi düşünebilirsiniz. 75 kiloysak mesela ortalama 3,5 litreye yakın bir su içmemiz gerekiyor.
00:57:22ödem attırıyor mu? doğru suysa attırıyor. yanlışsa size tam tersine ödem yapar. hadi hemen doğru suyu nasıl öğreneceğimizi soralım. çünkü ben mesela evimizde… ya şimdi artık hepimiz evimizde damacanayla su söylüyoruz. veya marketten hadi susadık hemen bir su alayım diyorsunuz. böyle ilk elinize attığınızda alıyorsunuz çıkıyorsunuz gidiyorsunuz. ben şimdi nasıl anlayacağım suyun iyi bir su olup olmadığını?
00:57:46çok güzel bir soru. az önce margarin etiketini okuduk. toz kahvenin etiketini okuduk. suyun da etiketini okumamız lazım. en önemli nokta bu. bir kere suyun gerçekten faydalı olabilmesi için pH'nin 7 ve üzerinde olması lazım. 7-7,5-8 ne kadar alkali o kadar iyi.
00:58:03ikincisi en çok kaçırılan nokta bu melisa hanım. suların ya kapağın içerisinde ya da şu en alt kısmında bir üçgen vardır. ya şu en alt kısmında bir üçgen vardır ya da kapağının iç haznesinde bir üçgen vardır. eğer ki o üçgen içerisinde 3,6 veya 7 rakamları varsa maalesef ki o su kanserojen plastikten yapılmıştır.
00:58:23bir saniye ben bakacağım göstermeyeceğim reklam olmasın diye. e onun taban kısmında var. e yazıyor şu değil mi? evet kaç yazıyor? 18. efendim? 18. yok o değil üçgen içerisinde olan olacak. bakın burada gördünüz mü üçgen içerisinde. kaç yazıyor? benim gözler 1. iyi mi? iyi bu iyi plastik. sıfırdan mı başlıyor birden mi başlıyor? birden başlıyor sıfır yok plastiklerde. peki hangilerinden uzak duralım? 3,6 ve 7 olanlar çok zararlı.
00:58:52eğer 3,6 ve 7 yazıyorsa bu sadece su kısmında değil. bunun ikisi var mı? ikisi de var. niye o zaman 3,6,7 daha zararlı? 3,6 ve 7 yazanlarda plastiğin en zararlı modu bpa çok kullanılıyor. ve bir de siz bu suyu satın alana kadar market zincirinin kapısında güneş altında beklediyse binlerce bpalı su içiyorsunuz. o yüzden herkes ya taban kısmına ya kapağın iç kısmına bakacak.
00:59:16bazen mesela benim marketlerde çok dikkatimi çekiyor. böyle suların içerisinde köpük şey oluyor baloncuklar oluyor. mesela benim böyle dikkatimi çekiyor ama market rafında da duruyor. o baloncuk ne anlama geliyor?
00:59:29aslında baloncuk hava kabarcığı da olabilir dolum yapılırken. ya da bazen taze suyun, alkali suyun da böyle daha çok köpürme, daha çok baloncuk çıkartma özelliği olabilir. yani burada kesin şundandır demek birazcık zor. ya hava kabarcığı ya da dediğim gibi canlı su bir tık daha böyle homurdanır yerinde. baloncuklar çıkartır. mesela bilim insanı emato'nun, japon bilim insanının suyun gizemli mesajları diye kitabı var. orada suyun halleriyle alakalı çok önemli özellikler var.
00:59:58bir damla suyun 4000 tane hafıza ücresi var. çarptığı dağdan, geçtiği dereden hafızasına bilgi kaydediyor. o yüzden suyun yanında argo konuşmamak, dedikodu yapmamak tabi bunlar da önemli. o yüzden dikkat edeceğiz bunlara da. belki hatipoğlu beyefendi konuşur bu konuda.
01:00:14doğrudur. aslında bilmediğimiz o kadar çok nokta var ki demek ki bunları öğrenmek lazım, bilmek lazım. hayatımızdaki her şeyin bir anlamı var. o yüzden de bunlara iyi bilmek gerekiyor. ama 3, 6, 7 rakamlarından su etiketinde uzak duruyoruz.
01:00:29uzak duruyoruz. sadece su etiketi değil. şimdi gençler gidiyor, kuyruğa giriyor. şöyle sözde karton bardak. onlar karton değil, plastik hepsi. sıcak kahve alıyor, sıcak kahve buharı çıkıyor çıkıyor. üstüne de bir kapak örtüyorlar. ve o kapaklarda kaç numara örtüyorlar biliyor musunuz melisa hanım? 6 numara. 6 numara en kanserojen olan.
01:00:47yani bir de sen kahve aldın. o kahvenin sıcak buharı temas ediyor o 6 numaraya. sen aslında kahve içerken binlerce gözle göremediğin mikroplastik içiyorsun. hem de hormon bozucu. herkes yarın gitsin kahve aldığı markaya baksın. konulan kapakların hepsi 6 numara. ben bütün markaları izledim.
01:01:04bir saniye o kapaklarda da numara yazıyor mu? tabi o kapaklarda da numara yazıyor. ya da diyelim ki evinize bir plastik doğrama şeyi aldınız. onda da numara yazıyor. ya da bir süzgeç aldınız. makarna süzgeci. sıcak suyu makarnayı süzmek için. onda da yazıyor. o yüzden de bu üçgen içerisindeki rakama okuma.
01:01:23hepsi 3-6-7 rakamı mı peki? 3-6-7 ve yazan. hadi gençler yarın gittiler diyelim. mesela kahvelerini alacaklar. kapağa bakalım dediler. ben mesela merak ettim. yarın eğer bir kahve alacaksam boykot ürünü olmayan bir firmadan. aynen. bir kahve alacaksam mesela ben yarın ilk işime bakmak olacak.
01:01:42hatta ben kahveye kadar götürmeyeyim. buyurun yorumladığımız tost peyniri. şuraya bakın melis hanım kaç yazıyor? 4. gördünüz mü? o zaman iyi. bir tık daha iyi. şimdi hepsine bakacağım artık. merak ettim. mesela bunda var mıdır? bakın vardır da belki kapanan bölgelerde olabilir. mutlaka vardır. çünkü bu da plastik. kapanan bölgesinde. kapanan bölgesinde olmuştur muhtemelen. çok iyi. 3-6-7 rakamlarından uzak durun diyelim. tevgili izleyenler. bunlar çok önemli.
01:02:06kaya tuzu görüyorum orada. kaya tuzu önemli galiba. hocam ben çok tuz da tüketiyorum. en faydalı. tuz faydalı mı? tuz çok faydalı. bol bol tuz tüketmemiz lazım. bakın şu an çok mutlu oldum. tuz faydalı mı? evet tuz faydalı. ben çok tüketirim tuz. yani sürekli yemeğe de tuz katarım. hatta bazen buna ön yargı diyorlar. bunun ön yargı olduğunu söylüyorlar. ama ben mesela yemek yemeden önce de tuz atıyorum. tadına bakmadan.
01:02:34şöyle tabii ki tadına baktıktan sonra atmak daha iyi olabilir. melis hanım tuz konusunda şöyle hatalar yapıyoruz. tuzu yemeğin başında yemek kaynarken atıyoruz. bu çok yanlış. tuz iyot barındırır ve bir sürü mineral barındırır. 84 tane mineral barındırır. ben yemek fokurdarken yemek daha başındayken tuz atarsam yemek pişene kadar o tuzdaki minerallerin çoğu uçağa gider. tuzu yemeğin sonuna doğru ya da ateşi kıstığınız zaman yemeğin sonuna doğru atmanız lazım. melis hanım tuz konusunda ülkemiz çok yanlış yönlendiriliyor.
01:03:02diyorlar ki işte amerika günlük 1 çay kaşığı kadar 5 gram tuz öneriyormuş. türkiye çok tuz tüketiyor diyorlar. amerika'da çay kaşığı kavramı yok ki. amerikadan izleyenler yazsınlar bize. amerika'da en küçük kaşık tatlı kaşığı olarak başlıyor. tatlı kaşığı da 10 grama 15 grama tekabül eder. ben tabii ki de o rafine olmuş bir sürü katkı katılmış tuzları önermiyorum. onlarda siyanür var maalesef ki.
01:03:26ya da ferrolar var ferroglikonatlar var. kaya tuzu olacak. çankırı tuzu olacak. erzincan tuzu olacak. mutlaka güne tuzla başlarız. peygamber efendimizin de bir sünnetidir bu anlamda. ben mutlaka tuzla başlarım. hatta böyle suyuma da atarım tuzları böyle bol bol. tuz en faydalı. 84 tane mineral barındırıyor. ve özellikle hücrelerin çalışabilmesi için tuz kullanılıyor.
01:03:49mesela sağlıkçılar bilir sodyum potasyum kanalları vardır. taşıyıcı kanallar vardır. sodyum potasyum kanalları neyle çalışıyor? tuzla çalışıyor. sodyum potasyum kanallarınız çalışmazsa hindi yediniz, salata yediniz, vitaminleri hücreye sokamazsınız.
01:04:08kaya tuzu, erzincan tuzu bunlar önemli tuzlar. bunları rahatlıkla, gönül rahatlığıyla kullanabiliriz. hatta siz yiyorsunuz. ben şu an yiyorum çünkü artık saatimiz de ilerledi. tuz yiyorum. niye bu saatten sonra mesela siz hiçbir şey yemiyor musunuz normalde? ben akşam yemeğini çoktan kapattım. güneş batmadan kapattım. kaçta kapattınız? 5.45'ti.
01:04:26ne yiyorsunuz 17.45'den sonra? 17.45'den sonra su içiyorum, çay içiyorum, papatya çayı içiyorum, tekrar bir şey yemiyorum. yalnız böyle tatlı falan çekmiyor mu? hiç çekmiyor. tabii. meyve? tatlı çekenleri de uyarıyorum. meyve şekerim düşerse meyve tüketirim ama şekerim düşmediği için meyve tüketmiyorum. şu an şekerim de gayet güzel. 17.45'e kadar o zaman siz kaçta başlıyorsunuz yemekten? ben acıkınca yiyorum. yani belli saatim yok melisa hanım. acıkınca yiyorum.
01:04:55siz mesela güne kaçta başlıyorsunuz? güne uyanış saati mi? uyanış saati. ben 17.45 gibi ayaktayım. kahvaltı yapıyor musunuz? kahvaltı için de çünkü çok konuşuluyor mesela. güne kahvaltısız başlamayın. ben mesela hayatta kahvaltı kültürüm yoktur benim. kahvaltı yapamam. çok böyle özel günler olur ya pazar kahvaltı isterler ama pazar günü programım olduğu için onu da yapamıyorum. ben ne yapayım mesela kahvaltı kültürüm yok. kötü bir şey mi bu?
01:05:18şöyle söyleyeyim melisa hanım ki tabii ki kişinin hayat tarzına göre değişir. herkesin özel durumları ya da iş tarzına göre değişebilir ama ben size şöyle söyleyeyim. arabaya mazot koymazsanız araba gitmez. gündüz boyunca elzem aminasitleri yani bizim vücudumuzun üretemediği proteinleri, sağlıklı yağları, sağlıklı lifi veremezseniz o an kendinize çok bir eksiklik hissetmeseniz bile gece size tatlı krizi bir de masumlaştırırsınız kafanızda.
01:05:42ya ben zaten sabahtan beri bir şey yemedim. bir tatlıyım, bir gazlı içecek içeyim diye masumlaştırırsınız. şöyle bir şey söylemek istiyorum bu sorunun cevabını vermek için. bizim bütün sindirim enzimlerimiz, bizim bütün sistemimiz güneşe odaklı çalışıyor. hatta biz buna sırka diyen diyoruz. sırka diyen beslenme yani güneşin etrafında beslenme. ne demek bu melisa hanım? güneş ışınlarını benim vücuduma çarptıkça vücudum bunu algılıyor ve sindirim enzimlerini daha çok salgılıyor.
01:06:09güneş battığı zaman da sindirim enzimlerim batıyor ve sindiremiyorum. mesela gündüz yediğiniz bir elma size çok fayda sağlarken gecenin ortasında yediğiniz bir elma size karaciğer yağlaması yapabilir. o yüzden de güneşin etrafında beslenmek için kahvaltı günün en önemli öğündür diyebilirim.
01:06:26tabii ki şu olmasın tabii ki de kalkar kalkmaz hemen kahvaltı yapın demiyorum. o saatlerde daha kortuzolumuz yüksek oluyor. biraz sabredin ama hiç kahvaltı yapmıyorum da doğru değil. özellikle yumurta yenecek. özellikle beyaz peynir, şırdan mayalı yensin. fındık, fıstık yensin.
01:06:42tereyağlı şöyle mıhlamalar.
01:06:43evet mıhlamalar, mıhlama o da çok güzel. çörek otu mutlaka yensin. kabak çekirdeği yensin. bir gün boyunca zehir gibi olur beyniniz kabak çekirdeği.
01:06:51peki kahvaltıda tereyağı, bal yememde bir sorun var mı?
01:06:54bal, kaymak, tereyağı bunlar yenir. hiç sıkıntı yok.
01:06:57balın da sahteleri var.
01:06:58balın da sahteleri var. türkiye bal üretiminde dünya ikincisi. çin'den sonra. ama aynı türkiye sahtelik konusunda. baldaki sahtelik konusunda dünya birincisi. ballarda çok fazla sahtelik var maalesef ki.
01:07:10videoyu arkadaşlarım hazırlıyor bir yandan. videoyu hazırladıktan sonra getireceğiz. biraz da fast food ürünlerini konuşalım mı?
01:07:16şimdi fast food da bizim özellikle de belki de küçük çocuklarımızı çok fazla böyle hani hadi sana bugün işte bir hamburger yedireceğim işte diye ikna ettiğimiz yemek yemeği veya o gün bir şey yaptırılacaksa çok fazla kullanılan yiyecek ürünleri arasında yer alıyor.
01:07:36evet.
01:07:36şimdi fast food zararlı denir. hep bize de yıllarca bu söylendi. fast food gerçekten çok mu zararlı?
01:07:43fast food gerçekten çok zararlı melisa hanım. bu artık tartışılmaz hiç herkesin mutabık kaldığı bir konu. çünkü hazır işlenmiş yiyeceklerden bahsediyoruz.
01:07:55ve bunların özellikle raf ömrü uzasın, bozulmasın, endüstri sahipleri zarar etmesin diye de içerisine bir sürü katkı maddesi, bir sürü koruyucu, bir sürü renklendirici ve tatlandırıcı konuluyor.
01:08:06hatta şöyle söyleyeyim size. bir kişi iki tane hamburger alıyor. hamburgerlerden bir tanesini ceketin cebinde, artık ne işi vardıysa ceketin cebine koymuş. 180 gün geçmiş, 180 gün sonra hamburger aynı şekilde duruyor. ingiltere'de yaşandı bu olay. o yüzden de bunlar çok…
01:08:21hayır anlamadım. ceketinin cebine hamburgeri koyuyor.
01:08:24iki hamburger alıyor. bir tanesini yiyor, bir tanesini ceketin cebine koyuyor.
01:08:27denemek için yaptı herhalde.
01:08:28180 gün sonra hamburger aynı şekilde duruyor. hiç bozulmamış, çürümemiş. normalde gerçek gıda çürür, bozulur. raf ömrünü uzatan bizim ömrümüzü kısaltır.
01:08:39yani işin özeti bu. bir de ne aldığın neyle kombinlediğin de çok önemli. hamburger alıyorsun, yanına bir de gazlı içecek alıyorsun. bir de ketçap, mayonez, bir de ekstra rafine tuzlar, bir de light gazlı içecek.
01:08:52eyvah. yani tam bir bomba. hatta bu konuda şöyle gruplar oluşturuyor yeni zellanda'da. 40 çocuğa hamburger, gazlı içecek ve patates kızartması. diğer 40 çocuğa hamburger, patates kızartması, gazlı içecek ve avokado veriliyor.
01:09:072 saat sonra kandaki değerlerine bakılıyor. hamburger menünün yanına avokado verilen çocuklarda kan şekeri daha az yükselmiş. triglycerid artışı yani damarları tıkayan kötü yağcıklar artışı daha az yükselmiş.
01:09:20o yüzden de mümkün olduğu kadar bir kaçamak yapacaksanız ya da bir kötü gıda tüketecekseniz onun önünden ya da arkasından sağlıklı bir gıda verelim. bu çok önemli.
01:09:30patates kızartması?
01:09:31patates kızartması doğru yapılırsa çok fayda olabilir. şöyle nasıl doğru yapalım? ev yapımı yapalım. nasıl doğru yapalım? suyun içerisinde dilimlenmiş patateslerinizi en az 20 dakika bekletin o suyun grileştiğini göreceksiniz.
01:09:44niye grileşiyor? patates şekerinin nişastasının %30'unu %40'unu suya bırakıyor. bir kere patatesin şekeri azalıyor. ikinci olarak patatesinize nane, kekik gibi baharatlar koyacaksınız fırına vermeden. yani marinasyon yapacaksınız aslında.
01:10:01marina edeceksiniz. üçüncüsü de 170 derecenin çok hızında kızartmayalım. 170-175 maksimum. birazcık daha geç olsun ama sağlıklı olsun.
01:10:10bu yeni bir tane ürünler çıktı. tabii ki marka ismi söylemiyorum. birçok buna benzer çünkü ürün var. böyle evde çekiyorsun 5 dakika içerisinde patatesleri atıyorsun içerisine o cihaza. 5 dakika içinde hemen patates kızartması oluyor.
01:10:27bir kesim diyor ki çok lezzetli olduğunu söyleyen var. bir kesim diyor ki tadı tuzu yok. onlar zararlı mı o cihazla?
01:10:33hiç tadı tuzu yok. hiç tadı tuzu yok.
01:10:35ama hızlı yani yaşamı kolaylaştırıyor. onlar zararlı mı?
01:10:39şöyle kesin zararlı ya da kesin zararsız demek belki çok uç olabilir ama ben araştırmalarımı söylemek istiyorum melisa hanım.
01:10:45şimdi biliyorsunuz o tarz cihazlar o şeyler çıktığı zaman hanımlar yarışa girdiler. benim kocam aldı. ben aldım sen almadın mı? pimpirik hanımlar yarışa girdiler. ben aldım sen almadın mı? sen niye almadın? sen kaçı aldın? biliyorsunuz 2500 liraya da o cihazlardan var. 12500 liraya da var. alırken çok çok dikkat etmemiz lazım.
01:11:05birinci olarak bu tarz cihazların özellikle ucuz olanlarında teflon parçaları çok fazla kullanılıyor. ve teflon bir savaş malzemesidir. bugün mutfaklarda bile teflon tabalarının ne kadar zararlı olduğunu konuşuyoruz. teflonlar bir savaş malzemesi. patlayıcı bir malzeme. gıdalara bulaşık çok yüksek bu bir.
01:11:23ikincisi bir ürün yapacaksanız da içerisinde 170-175 dereceye geçmesin. üçüncüsü maalesef ki bazı cihazlarda gıdalara iyonize radyasyon yayıyor. iyonize radyasyon da o gıdaların içindeki faydalı elementleri maalesef ki yok ediyor. kullanılmasın mı onlar? alınmasın mı? ben geleneksel yöntemlerden yanayım. uzun vadede de bu toplumun yemek kültürünü de bozuyor.
01:11:48şimdi sokaktan yarın çevirelim 18 yaşında 20 yaşında genç kızlarımızı genç erkeklerimizi kuru fasulye pişirmeyi bilmiyorlar. ben bu anlamda da endişe duyuyorum. ve çalışmalar da beni haklı çıkarttı melisa hanım.
01:12:02ama bilmeyebilir hocam.
01:12:04bilsinler ama. biraz da bilsinler. evlenecekler. çoluk çocuk sahibi olacaklar.
01:12:08herkes yemek yapmak zorunda.
01:12:11yemek en güzel. yemek yemek en keyifli.
01:12:14ingiltere'de ve türkiye'de bu araştırma yapıldı. 3 tane patates kızartması hazırlandı. bir tanesi derin yağda kızartma. bir tanesi fırında. bir tanesi şu son cihazlar. işte son moda cihazlar. içindeki kanserojen miktarına bakıldı. akrilamid dediğimiz kanserojen miktarına bakıldı. en çok airfryda çıktı.
01:12:33tabii şey yapmayalım. marka için söylemiyorum ama. peki bir şey soracağım. başka evde var mı mutfak aletleri? böyle kullanmayın. aman bu aletlerden uzak durun dediğiniz. sadece bunun özelinde mi söylüyorum?
01:12:44zaten şöyle söyleyeyim ben melisa hanım. airfry kelimesi bir marka değil. genel isim. çamaşır suyu gibi genel bir isim.
01:12:51ben kesinlikle evlerden airfryları çıkartmanızı tavsiye ederim. alanlar başkalarına hediye etsinler ya da satsınlar. alıcısı çok zaten.
01:13:00almayanlar da tebrik etsin kendilerini. 2 mikrodalgalar. mikrodalgalar çok sıkıntılı. mikrodalgı ama çok kullanıyoruz. neden sıkıntılı?
01:13:10elektromanyantik radyasyon. emf. elektromanyantik radyasyon. onkologlarımız da çok iyi bilirler. özellikle mesela kanser hastalarına mikrodalgadan uzak dur derler.
01:13:20ya da kapağı çatlaksa, o haznesi dönmüyorsa niye mikrodalga şunu mu söylüyor? dur ben kanser hastasına zarar vereyim, sağlıklı insana zarar vermeyeyim bunu mu diyor? demiyor tabii ki de.
01:13:29mikrodalga ben önermiyorum. elektromanyantik. ama teknoloji çağındayız. artık mesela slow cooker alsınlar. yavaş pişiricileri alsınlar. mesela slow cookerlar var.
01:13:38yemeği hem olgunlaştırarak pişiriyor hem yavaş pişiriyor. çok da lezzetli oluyor. ben mesela basmati pirincimi slow cookerda yapabilirsiniz. mesela slow, yavaş pişirici anlamına geliyor zaten.
01:13:51her zaman hız çoğu zaman sıkıntılı şeyler yaratabilir. mesela şöyle söylemek istiyorum size melisa hanım. hız ya da sıcaklık. mesela şöyle bir örnek vermek istiyorum size.
01:14:02iki tane patates dilimleyelim. çiğ patatesi. bir tanesini buzluğa koyalım melisa hanım. bir tanesini oda sıcaklığına bırakalım.
01:14:09oda sıcaklığındaki patates hemen hızlıca kararmaya başlıyor. renk değiştiriyor değil mi? ama buzluktaki patates renk değiştirmiyor. niye? çünkü oda sıcaklığındaki sıcaklık onu çabuk çürütüyor. çabuk oksitliyor.
01:14:21ya da şöyle bir örnek vereyim. bakın kız çocuklarından bahsetmek istiyorum. mısırdaki kız çocukları 9 yaşında 10 yaşında renkli dönemi görmeye başlarken,
01:14:31sibirya'nın soğuk bölgelerindeki kız çocukları 17 yaşında renkli görüyor. niye ikisi de kız çocuğu? çünkü sıcaklık hormonal dengeyi bozuyor. hormonal dengeyi hızlandırıyor. hızlı yaşlandırıyor. hızlı ergenliğe sokuyor.
01:14:44böyle bir bilgiler var. ben bir de gideyim işte airfryda mikrodalgada 200 derecede 190 derecede işlem yapayım. ben uygun bulmuyorum. geleneksel yöntemler çok önemli.
01:14:55düdüklü tenceremiz var. demir emayelerimiz var. çelik tencerelerimiz var. bunlar da anne el üsulü. ben dışarıdaki bir marka için sadece bir müşteriyim. ama evde yemek yapılırken iyi niyetlerle yapılır.
01:15:07anne yemek şeyini vururken böyle tencereye çocuğum gelsin yesin. eşimle bir akşam güzel beğensinler. şifa olsun onlara. sözler de çok kıymetli. yani o anlamda emekli olmadan yemek olmaz.
01:15:19peki çok teşekkür ediyoruz. aslında çok güzel bilgilendirmelerde bulundunuz. gerçekten evimize aldığımız hem ürünler adına hem gıda özelinde gerçekten izleyenlerimiz açısından çok bilgilendirici olduğunu düşünüyorum.
01:15:33benim belki de bugün en çok dikkatimi çekenlerden birisi su oldu. çünkü suyu o kadar çok tüketiyoruz ki suya biraz da dikkat etmemiz gerekiyor dediniz.
01:15:43tekrar rakamları söyleyeceğim. 3, 6, 7 rakamlarını gördüğünüz anda uzak durun diyoruz. aman diyelim. peki hocam çok teşekkür ediyoruz bilgileriniz için. çok kıymetli bilgilerler.
01:15:54ben teşekkür ederim kıymetli melisa hanım. bugün halkımızı bilinçlendirmek için beni davet ettiğiniz için ve beyaz tv izleyicilerine de çok çok teşekkür etmek isterim.
01:16:02sözlerime söyle son vermek istiyorum. okumayı bıraktığımız gün sonbahar. ertesi gün cehaletin kışı başlar. o yüzden de okumakla kalalım, bilimle kalalım.
01:16:10ben bugün bir sürü bilimle geldim. izleyen herkese çok teşekkürler.
01:16:13biz de size çok teşekkür ediyoruz. peki en büyük teşekkür de siz değerli izleyicilerimize efendim. akıda kalsın'ın bu haftalık sonuna geldik.
01:16:20bana melisa barcı x ve instagram hesabı üzerinden ulaşabilirsiniz. programımızın tamamı birazdan beyaz tv youtube kanalımıza yüklenecek programın tamamını oradan izleyebilirsiniz efendim.
01:16:31şimdilik huzurlu bir gece geçirmenizi ümit ederek programı kapatıyorum. inşallah tekrar yeniden görüşebilmek ümidiyle. hoşçakalın.