• 4 ay önce
Döküm
00:00Cumartesi Sohbeti'nden herkese merhaba, Beyaz TV ekranlarına hoş geldiniz.
00:04Bugün de sizler için top dolu bir program hazırladık.
00:06Cumartesi Sohbeti'nden hepinize merhabalar.
00:09Bugün iki önemli, kıymetli konuğumuz bizlerle birlikte olacak.
00:12Avukat Emek Emre ve Doçent Doktor Çiğdem Çalapkulu bizlerle birlikte olacak.
00:17Bakalım neler konuşacağız.
00:20Dedikodu yapmanın zararı var mıdır?
00:22İletişim sorunlarının temelinde ne yatar?
00:25Çocuklarla doğru iletişim nasıl kurulur?
00:27Sevgi tükenebilen veya tüketilebilen bir his mi?
00:30Terk edildikten sonra nasıl kötü hissetmeyiz?
00:33Doçent Doktor Çiğdem Çalapkulu, iletişimin pozitif ve negatif yönüne dair neler yapılmalıdır?
00:39Cumartesi Sohbeti'nde anlatıyor Az Sonra.
00:44Evet, Cumartesi Sohbeti'nin her hafta olduğu gibi bu haftada birbirinden kıymetli iki konuğu var.
00:49Başta Yasin'in de dediği gibi.
00:51İlk konuğumuz, yine okuyacağım, Görsel İletişim Tasarımı Öğretim Üyesi Doçent Doktor Çiğdem Çalapkulu.
00:57Yaptığınız kaçıncı program ama sizin imanı ben hala okuyamıyorum.
01:01Hoş geldiniz.
01:02Hoş bulduk, çok teşekkür ederim, sağ olun.
01:04Nasılsınız Çiğdem Hocam?
01:06İyiyim çünkü pozitif iletişim sanatıyla ilgileniyorum.
01:09Zaten hangi konuyla ilgilenirsek o da bize bulaşıyor.
01:12Motivasyon, liderlik konularında da çalıştığım için her gün motiveli bir şekilde, pozitif bir şekilde güne başlıyorum.
01:18Zaten maşallah diyelim ben Çiğdem Hocamızı bugüne kadar hiç negatif görmedim.
01:22Maşallah diyoruz.
01:22Hiç negatif olduğunuz anlar yok mu?
01:24Negatif oldum, aşktan mı konuşacaktık?
01:28Anladım, tamam, tamam, anlaşıldı.
01:31Biz geçen hafta özellikle çocuk iletişimi üzerine konuşmuştuk.
01:35Doğrudan iletişim, açık iletişim, onları duygusal olarak dinlemekten.
01:39Şimdi biraz ilişkilerde, eşler arasında ki iletişimden bahsetmek istiyoruz ama merak ettiğimiz bir konu böyle dönüyor.
01:49İletişimde dedikodunun bir faydası var mıdır gerçekten Çiğdem Hocam?
01:53Yani dedikodu dedikodu...
01:55Dedikodu, özellikle cumartesi, pazarları, hafta sonları daha çok herhalde yapılıyor.
01:59Şimdi ben şöyle anladım, aç konuşacağız ama aşkın öncesinde dedikodu yapmanın...
02:03Ya şu zararlarını bir konuşalım da vallahi ekran başında da yani dedikoducu izleyicimiz olmaz bizim.
02:09Sizler hepiniz hiç yapmazsınız, yapmayız.
02:11Ama gerçekten içi kötü, fesat insanlar çok.
02:14Ya etrafımızda, iş hayatımızda, çevremizde, ailemizde çok.
02:19Yani dedikodunun zararlarını biraz anlatalım da vazgeçsinler şu huylarla.
02:23Bilimin faydası topluma hizmet ya.
02:25Ben de burada bir bilimi temsil eden bir bilim insanı olarak şimdi dedikodu yapanlara hizmet etmek üzere bu soruya cevap vermek istiyorum.
02:34Şimdi dedikodu, insan niye dedikodu yapar?
02:37Neden?
02:38Çok özendiği kişinin dedikodusunu yapar.
02:40Aslında dedikoduyu yapan kişi, dedikodu yaptığı kişi en çok seven kişidir.
02:45Yani bizim dedikodumuzu yapan kişi belki bizi hayatta hiç kimsenin sevmeyeceği kadar dikkatle izleyen,
02:52gören ve bizimle ilgilenen kişidir.
02:55Dedikodu yapan kişi için ne tür zararlar var?
02:58Şimdi biz hep kişinin farkındalığı hakkında konuşuruz ya, zaman çok önemli.
03:03Biz dedikodu yapanları, hani söz meclisten dışarı ama dedikodu yapanlar...
03:09Aşırı zalim olur zaten yani.
03:11Hiç dedikodu yapmayız çünkü.
03:12Dedikodu yapan kişi aslında kendi zamandan çalar.
03:16Çünkü tamam bir başkasını izlemek, gözlemlemek, kendini geliştirmek için gözlem yapmak faydalıdır.
03:22Ama bunun için bir başkasıyla bu konu hakkında acıtırcasına konuşmak zararlıdır.
03:28Zaman kaybıdır.
03:29Çünkü o kişi için konuştuğunuz bütün konular sizi kendinize ayıracağınız zamandan çalar.
03:36Bununla birlikte dedikodu yaptığınız kişiye zaman içerisinde üzülür ve acırsınız.
03:41Acımasız dedikodular için söylüyorum.
03:43Yani örneğin birinin dedikodusunu yaptığınız, o kişi bunu duyduğunda üzülürse siz içeriden gizlice vicdan azabı hissedersiniz.
03:50Günümüzde birçok kişinin iyi hissetmeme sebebi dedikoduyu çok fazla yapıp içten içten vicdan azabıyla baş edememesi.
03:57Aslında en önemli sebep bu.
03:59Aslında bu çok değişik bir nokta.
04:00Şöyle, sanken dedikodu yapılır, dedikodu yaptıktan sonra öğrenirse dedikodusunu yaptığınız kişi sanki mutluluk duyuyor insanlar.
04:09Hani aa bak duydu işte üzüldü bak benim onunla ilgili dediklerimi ben onunla ilgili kötü şeyler söylüyorum.
04:15Kendisini kötü hissetti diye sevinmez mi?
04:17Zaten dedikodu yapan kişi dışarıdan böyle görünür ama zaten dedikodu yapan kişi ezik bir psikolojiyle dedikodu yapar.
04:23Şimdi buradan yine söz meclisten dışarı hani bizim izleyicilerimiz değil mi?
04:26Benim izleyicilerimizden olmaz dedikodusu zaten.
04:28Dedikodu yapan kişinin psikolojisi eğer zaten çok iyi olmuş olsa daha fazla kendine odaklanır.
04:34Kendimi nasıl daha iyi geliştirebilirim?
04:36Çünkü dünya her an dönüyor ve durmuyor.
04:38Şimdi dedikodu yaptığında duruyor ve geriye sarıyor kişi.
04:40O yüzden de yani iyi hissetmez.
04:43Karşıdaki kişi üzülüyor diye de düşünmez.
04:46Kendini acıtır.
04:47Bir mutsuzluk hisseder.
04:49Tabii ki.
04:50Yasemin sen dedikodu dinleyecek misin kaldın?
04:52Ben hiç konumun çok dışındayım.
04:54Merak ettim ama sadece.
04:57Şunu merak ediyorum.
04:59İnsan tabii dedikodusu yapıldığında aslında kendisini ifade edemiyor.
05:02Konuşabilecek, savunabilecek bir şey olmuyor.
05:04Çünkü kendinin dışında gelişiyor bu.
05:07Öğrendiğinde hissettiği şeyler, kişiyi üzen şeyler bunlar mı oluyor?
05:11Kendini ifade edememenin vermiş olduğu bir öfke, can sıkıntısı.
05:15Dedikodu yapan kişi için.
05:16Yok yapılan kişi için.
05:17Yapılan kişi.
05:18Dedikodu yapılan kişi için aslında dedikodu yapılan kişi pek de üzülmez aslında.
05:23Hatta içten içten o da gizlice sevinir.
05:26Çünkü bizler insan olarak konuşulmak istenen kişileriz.
05:30Biz bugün niçin kanaldayız?
05:31Görülmek istiyoruz, fark edilmek istiyoruz.
05:33Dedikodusu yapılan kişi dedikodusu yapıldığı için mutludur.
05:37Zaten mutlu olduğu için konuşulur daha fazla.
05:39Dedikodu onun mutluluğuna mutluluk katar.
05:41O yüzden de eğer dedikodu yapanlar için söylüyorum.
05:44Karşıdakini mutlu etmek istemiyorsanız dedikodusunu yapmaktan vazgeçin.
05:47Ya ters açıdan bakmamız gerekiyor bu işe.
05:49Evet aslında bu değişik bir bakış açısı oldu.
05:52Şimdi dedikoduyla başladık.
05:54Dedikodunun acaba...
05:55Şimdi dedikoduyu çok uzatmayalım da değil mi?
05:57Evet, evet, evet.
05:58Onu geçelim, şeyi soracağım size.
06:01Acaba insanların kendilerini ifade etmeyi bilmemesinden dolayı mı bu tarz ilişki bozuklukları oluyor?
06:09İşte arkasından konuşma, yüzüne söyleyememe gibi.
06:12Yani kendimizi ifade etmeyi bilsek acaba bu sorunları daha az yaşar mıyız hayatımızda?
06:18Evet aslında bütün sorunların temelinde, iletişim sorunlarının temelinde insanın kendini anlayamaması ve anlayamadığı şeyi de ifade edememesi.
06:27Bu neyle sonuçlanıyor?
06:28Öfkeyle sonuçlanıyor.
06:29Duygusal zorluklarla sonuçlanıyor.
06:32Bir önemli bir şey daha var.
06:34Biz kendimizi ya çok önemli görüyoruz, diğerlerinden çok daha önemli görüyoruz iletişim sorunlarının temeline baktığımızda.
06:41Ya da diğerlerinden çok daha önemsiz ve değersiz görüyoruz.
06:44Bütün sorunların temelinde kendimizi önemli ya da önemsiz görmemizden kaynaklı olur.
06:49Şimdi biz kendimizi ifade edemediğimizde ne hissederiz?
06:53İyi hissetmeyiz.
06:54Öfkeleniriz.
06:55Biz anlaşılmadığımızı düşünüyoruz.
06:57Çünkü iletişim bizim insanın doğasında var.
06:59Biz birlikte güzeliz.
07:01Biz ailemizle birlikte güzeliz.
07:03İş arkadaşlarımızla, sosyal arkadaşlarımızla veya dünyamızda kim varsa onlarla birlikte var olan canlılar olduğumuz için ifade etmek ve ifade ettiklerini anlamak üzere bir yaratılışımız var.
07:14Düşünsenize hiç kimse sizi anlamıyor ve kendinizi ifade edemiyorsunuz.
07:17O zaman bir ağaçtan farkımız kalır mı?
07:18Kalmaz.
07:19İnsan da kendini insan olarak hissetmediğinde öfkeli hisseder.
07:22Ben insanım diye kendini öfkeyle ifade etmeye çalışır.
07:25Öfke de aslında insanca bir ifade dildir ama öfkenin dozu ve nasıl anlatıldığı ülkenin seviyesine göre değişir.
07:33Gelişmişlik seviyesine göre değişir.
07:36Geçen programlarımızda şunu konuşmuştuk.
07:39Çocukken kendini ifade etmeyi öğrenemeyen çocuklar ya da duygu durumunu anlayamayan, nasıl anlatacağını duygusunu bilmeyen çocuklar büyüdüğünde daha öfkeli, daha şiddete meyilli kişiler oluyor.
07:50Çünkü aslında suç onda değil.
07:53Suç onun o durumu anlatmayı bilmemesinde.
07:57Değil mi?
07:58Evet.
07:59Doğru mu yok?
08:00Evet.
08:01Şimdi çocuk kendini ifade edemiyorsa muhtemelen aile içinde iletişim sorunu var.
08:05Anne de kendini ifade edemiyor.
08:07Baba da kendini ifade edemiyor.
08:08Anne ile baba da birbirlerine ilişkilerini ifade edemiyorlar.
08:11Bunu gözlemleyemeyen, öğrenemeyen çocuk o da kendini ifade edemeyecektir.
08:15Eğer çok fazla kitap okursa, iyi sosyal çevrede olursa bunu kırma ihtimali var, değiştirebilir.
08:21Ama anne babadan öğrenemediği duygu yönetimi ve ifadesi onu epeyce zorlar iletişim konusunda, duygusal konularda özellikle.
08:30Evet.
08:31Sosyal medya ile mi, teknolojinin gelişmesiyle mi bilmiyorum ne ile alakalı size sormak istiyorum bunu.
08:37Mesela anne babaya bakıyoruz.
08:39Anne baba iletişim konusunda çok başarılı değil.
08:42Hem vikili iletişim konusunda başarılı değil.
08:44Sosyal çevrelerinde de başarılı değil.
08:46Ama çocuk çok başarılı.
08:48Arkadaşlık ilişkileri çok iyi.
08:50Diğer öğretmen...
08:52Bu kısırlığıyla nasıl çıktı yani?
08:53Evet yani bu nasıl olabilir?
08:54Çünkü son dönemde bunları çok görüyoruz.
08:56Evet burası da ilginç.
08:58Çocuk nasıl? Çünkü hani...
08:59Genetik münasebet konuşuyoruz ya.
09:01Anne babamız da çünkü böyle gördü.
09:03O da bize böyle aktarıldı.
09:05O da böyle aktarıldı.
09:06Bir birey buradan nasıl çıkıyor kırılarak?
09:08Nasıl kırıyor o zinciri?
09:10Bizim aslında en, en, en, en çok önemsediğimiz konu iletişim bilimci olarak...
09:15Herkesi olduğu gibi özgün haliyle kabul etmek.
09:18Şimdi hepimiz biriciyiz.
09:19Nehir Hanım size bir soru sorabilir miyim?
09:21En sevdiğiniz çiçek nedir?
09:23Gül.
09:24Gül. Ben de severim.
09:25Sizin en sevdiğiniz çiçek nedir?
09:26Ben mi?
09:27Evet.
09:28Vallahi çiçekler için hiç böyle bir şey düşünmedim ama...
09:30Orkideye bayılırım.
09:31Orkide.
09:32Evimde orkide görmeye bayılırım.
09:33Neyense.
09:34Tamam benim de ismim Çiğdem.
09:35Ben de Çiğdem çiçeğini severim.
09:37Şimdi bizler çiçek olduğumuzu farz edelim.
09:39Şimdi ben, siz gülsünüz, siz orkidesiniz, ben de Çiğdem çiçeğiyim.
09:43Şimdi ilişkiler de aslında o kadar benziyor ki doğaya.
09:47Doğayı incelediğimiz zaman ilişkileri de çok iyi anlayabiliyoruz.
09:50Doğayı anlamakla başlıyor aslında güzel ilişkiler.
09:54Şimdi biz, ben desem ki Nehir Hanım size...
09:57Ya gül senin rengin hiç güzel değil.
10:00Ya da orkideye işte senin beyaz rengini hiç sevmedim.
10:03Veya Çiğdem işte siz bana, beni olduğum gibi kabul etmemiş olsanız.
10:08Burada ne olacak bizim özgünlüklerimiz ve bireyselliklerimiz kabul edilmemiş ve tartışılmaz bir şey tartışılıyor olacak.
10:15Şimdi biz çocukları olduğu gibi aslında kabul etmeyi öğrendiğimizde onlarla sağlıklı ilişki geliştirebiliriz.
10:21Diyelim ki anne baba sağlıklı değil.
10:23Çocuk nasıl başarılı oldu?
10:24Bu çocuğun işte bir gül gibi veya orkide gibi, Çiğdem gibi farklı bir özgün özelliğinin içeriden getirmesiyle ilgili...
10:31Kendini anne babaya rağmen geliştirmiş bir kapasiteyle doğmuş olmasıyla ilgili.
10:38Ama şöyle bir şey var.
10:39Her ne kadar çocuk akademik olarak başarılı olsa da sağlıksız ebeveynlerle büyütülmüş, duygusal sağlıksızlıkla büyütülmüş bir çocuk.
10:47Emin olun ileriki yaşlarda 35-40-45 hayatının en azından sonlarına doğru bir duygusal çöküş yaşamak zorunda.
10:55Anne babanın duygu yönetimi doğrudan aktarılır çocuğa çünkü.
10:59Çocuğun bunu iyileştirebilme ihtimali çok çok fazla zor.
11:04O nedenle önce anne babalar duygusal olarak iyi iletişim içinde olacaklar.
11:09Bunu çocuklarına aktaracaklar.
11:10Yoksa çocuklarımız çok zor bir duygu yönetimiyle baş başa kalmak zorunda oluyorlar.
11:15Peki hocam şimdi biz tüketim toplumundayız diyoruz.
11:17Hatta o kadar alışıyoruz ki artık sosyal medyada gezinirken videonun sonunu bile getirmeye sabredemiyoruz.
11:24O kadar çok tüketmeye alışık haldeyiz.
11:27Bu ilişkileri, sevgiyi, aşkı bunları da tüketiyor mu?
11:32Bu anlamda da bize etkisi oluyor mu bu tüketim kültürünün acaba?
11:35Sevgi tükenen bir his mi?
11:37Ya.
11:38Evet.
11:39Ama sevgini tükenen bir his olmasıyla tüketim toplumunda onun hızlı tüketilmesi arasında fark var.
11:45Şimdi bir dinleyeyim de ben merak ettim şu anda.
11:47Aslında o kadar ilişkili ki çünkü hayat bir bütün olduğu için biz sevgiyi de tüketebiliriz.
11:52İlişkilerde işte bu tüketim kültüründe endüstriyel kültürde bize öğretilen bu tüketim kültürü gibi biz sevgileri de tüketiyoruz şu anda.
11:59Çünkü özellikle sosyoekonomik düzeyi yüksek kesimlerde ilişki alternatifle eş değerde gidiyor.
12:08Şöyle ki yani A alternatifi olmasa B alternatifi.
12:11Bu alternatiflerin çokluğu özellikle zengin kesimde diyelim herkesin anlayacağı dilde bir ilişki modeli.
12:19Fakirde nasıl oluyor veya işte sosyoekonomik düzeyi düşük kişilerde alternatifsizlik.
12:24Ya benim olacaksın ya toprağın.
12:26Şimdi bu bakış açıları aslında yine toplumsal düzeylerle ilgili ama sevgi tüketilebilir bir his değil.
12:33Ancak dönüşüyor.
12:34Neye dönüşüyor?
12:35Mesela sevgi biz sizi birbirimizi çok seviyoruz.
12:38Bütün aşklar sevgiyle başlar.
12:40Peki daha sonrasında ne oluyor?
12:42Öfkeye dönüşüyor.
12:43Daha sonrasında öfkeye dönüşmesi dönüşüyor dedik.
12:46İletişimin doğru ve sağlıklı yönetilmemesiyle ilgili.
12:49Önce her şey çok güzel.
12:50Nehir Hanım çok güzelsiniz.
12:51Yasin Bey çok yakışıklısınız.
12:53Sizleri çok seviyorum.
12:54Daha sonrasında bu sözleri söylememek tam tersine kötü sözlerle bu ilişkiyi bir ağaca benzetirsek.
13:01Ağaca kurt saldığı zaman ne olur?
13:03Meyve vermez veya o meyveler bozuk çıkar.
13:06İşte bizim o sevgiyi tüketmemek için o kurtlanan ağaçtaki kurtları temizlememiz çok önemli.
13:14Yani tüketilebilir.
13:16Nasıl tüketilebilir?
13:19Yanlış sözcüklerle dönüşür.
13:21Tam olarak şöyle toparlayalım.
13:23Sevgi aslında tüketilmeyen bir his.
13:26Ancak yanlış cümlelerle öfkeye ya da herhangi başka kötü bir duyguya dönüşebilir.
13:31Şiddete dönüşebilir.
13:32Ama iyi haber yine güzel sözlerle o ilişkiyi tekrar yeniden düzenleme ve sevgiye dönüştürme şansımız her gün her an var.
13:40Her aldığımız nefeste.
13:41Evet var.
13:42Bu arada şiddet demişken diğer konuğumuz da biliyorsun ki alanın uzmanı avukat Emek Emre.
13:47Onunla da kadına karşı şiddetle ilgili konuşacağız.
13:50İzleyicilerimize de şimdiden söyleyelim.
13:52Ekranların başından ayrılmasınlar.
13:53Evet neyle devam edelim şimdi?
13:55Ben insanın bu ilişkilerde terk edilme, kaybetme, kaybedilme hissiyle neye dönüşüyor?
14:03Acaba bu hisler geldiğinde mi dönüşmeye başlıyor ilişkide?
14:05Nasıl oluyor o his?
14:07Aşk konuşuyoruz.
14:08Aşk da hemen, aşk nedense terk etmekle çok eşleştirilir.
14:13Çünkü aşk da hep bir kavuşamama, kavuştuğumuz zaman onun kıymetini bilmeme olduğu için kavuşamama bize çok daha cazip geliyor.
14:21Aslında insan kavuştuğu aşkına da çok güzel duygularla, iletişimle o aşkı her zaman sürdürülebilir.
14:28Ama dediğim gibi o sevgi kayıtlarımız bizde doğru değil.
14:33Terk edilmek neden bize iyi hissettirmez?
14:37Neden?
14:38Eksiklik duygusu hissettirir.
14:40Sanki bende bir eksiklik var da acaba bu yüzden mi beni terk etti?
14:44Hiç kimse tercih edilmemeyi istemez.
14:47Bir tane bir söz duymuştum bir programda.
14:50Doğudan bir hanımefendi demişti ki ben sevmiyorum diyene kadar aslında o ilişkide seviyorumdur.
14:56Ben neden tekrar tekrar sevdiğimi söyleyeyim ki, sevmeye ihtiyaç duyayım ki?
15:01İlişkiler her gün dinamik bir şekilde var olduğu için biz ilişkileri beslemek zorundayız.
15:10Şimdi terk edilme, yoksunluk.
15:14Mesela diyelim ki biz çayı çok seviyoruz.
15:16Bugün çay içmedik.
15:17Bir yoksunluk değil mi?
15:18En ufak bir şeye bile bizim bağlanma ihtiyacımız var.
15:21Kaldı ki bu bizim aşkımı sevdiğimiz, beğendiğimiz kişi.
15:25Şimdi terk edilmeyi öyle bir tanımlayacağım ki bir daha artık hiç kimse terk edildikten sonra üzülmeyecek.
15:30Çok şükür.
15:36Şimdi aslında aşk sanıldığı gibi böyle iki kişinin, iki yarım kişinin birbiriyle bütün olması değildir.
15:43Şimdi bir elma düşünelim.
15:45Kendimiz bir elmanın bütünüyüz.
15:47Bütün olarak ben bir elmayım.
15:50Siz kendinizi bir elma olarak düşünün.
15:52Aslında başı başına eksik değilim bir kere baştan.
15:53Biz bir bütün elmayız.
15:54Şimdi benim yaşayacağım ilişki o elmanın bir dilimi.
15:58Yani bütün içerisinde bir parça.
16:01Şimdi biz terk edildiğimizde zannediyoruz ki bütün dükkanı, aşkımızla sadece bizim bir parçamızı anlatıyordu.
16:08Terk edildiğimizde zannediyoruz ki o elmadan bir dilim koptu.
16:11Halbuki kopan bir şey yok.
16:13Dönüşen bir şey var.
16:15Oradaki o elma hala bütün olarak durduğu halde bizim o bir dilimin varlığını hissettiğimizi dönüşmüş hali.
16:25Örneğin ağa kişisine duyduğumuz bir duygu elmanın bir dilimi olsun.
16:30Bu duygu bize çok iyi şeyler hissettirdi.
16:33Gezdik, pikniklere gittik vesaire.
16:35Pikniğe gitmek mi kaldı?
16:39Bu ilişki bitti varsayalım.
16:40O dilim konusu kapandı.
16:42Şimdi aslında biz kendi ilişkimizde yani bir yaşam boyu yaşadığımız bütün aşkta, bütün aşksal konularda bu bir kişi de olabilir,
16:50iş de olabilir, kimisi kariyerine aşık, kimi de anne babasına, kimi de başka bir şeye.
16:54Herhangi bir konuda o dilimdeki hissettiğimiz yine bir bütün elmayız ya,
16:59o elmanın bütünlüğündeki o dilimin lezzeti ve büyüklüğü değişiyor.
17:05Yani biz kendi içimizdeki bütünlük içerisindeki farklı bir versiyonu görüyoruz.
17:09O yüzden biz hiçbir zaman terk edilmiyoruz aslında.
17:12Hiç kimse terk edilmiyor.
17:13Ama terk edildiğini sanıyor, halbuki diğer dilime geçmiş oluyor.
17:17Elmanın diğer dilimine, diğer dilimine.
17:19Çok önemli bir şey var.
17:21Yine ikinci bir tavsiyem olsun bu terk edilme acısını yaşayan kişilere.
17:25Şu an belki iyi terk edilmiş.
17:27Zaman çok önemli.
17:28Evet, çiftle eşler var, çiftlerimiz var, boşananlar var, boşanma aşamasında olanlar, boşanma kararı vermek üzere olan belki izleyicilerimiz var.
17:36Şimdi onlara güzel bir söz.
17:38Zaman bir insanın hayatındaki en önemli şey zamandır.
17:42Biz zamanı o kadar iyi değerlendirmeliyiz ki.
17:45Hani böyle bence zamanda, tabii ki aşk duygusunu da derinden yaşamak güzel ama.
17:50Yani böyle günlerce özellikle kadınlar için söyleyeceğim.
17:53Biraz hemcinslerimi koruyayım Yasemin.
17:55Kadınlar böyle terk edilmiş duyguyu hissettiklerinde şöyle günlerce yatmasınlar.
18:00Bir gün güzelce şöyle bir ağlasınlar, duygularını yaşasınlar.
18:03İkinci gün ayağa kalksınlar.
18:05O terk edilme duygusunu uzatmasınlar.
18:07Bunu düşüncemiz yapıyor.
18:08Hani bir sorunuz var ya düşünce, olumlu düşünce, olumsuz düşünce.
18:12Düşüncemizi yöneterek aslında bu terk edilme acısını da azaltabiliriz.
18:16Evet terk edildim, olabilir.
18:18Ama ben benimle birlikte hayata devam ediyorum.
18:21O beni kaybetti diye düşünerek, hayatımızı olumlu düşüncelerle besleyerek çok hızlı bir duygusal zorluktan pozitife geçebiliriz.
18:29Zaman çok önemli kadınlar.
18:31Lütfen zamanınızı çok iyi değerlendirin.
18:34Kendinize yatırım yapın.
18:36Üzülmek yok.
18:38Hep sevineceğiz.
18:39Evet hep sevineceğiz.
18:40Daha iyisi için ilişkimizi nasıl iyileştirebiliriz?
18:43Nasıl daha sağlıklı iletişim kurabiliriz?
18:45Terk edilme duygusu varsa orada sağlıksız bir iletişim vardır.
18:48Evet.
18:49Son iki dakikamız Şilem Hanım'la.
18:51Ne soralım Yasin'cim?
18:52Hemen devam edeceğim ben yine.
18:54Şimdi kişilik yapılanmaların ilişkiye böyle etkileri oluyor.
18:58Geçmişinde işte ailesinden diyelim kendi yaşam mücadelesinden diyelim narsistlik bir kişi yapılanmasına sahip bir birey oluyor.
19:08Ve bir talep görüyor.
19:10Bir ilişki başlıyor.
19:11Yani narsist bir kişiye belki bilerek belki bilmeden alışılagelmiş bir model olarak bir ilgi duyuyor taraflar.
19:19Bundan sonrası nasıl ilerliyor kişiler için?
19:21Hem narsist birey için hem...
19:23Bir kere narsist ne demek ki?
19:25Hadi bir de onu açalım o zaman.
19:27Narsist dedik benim yüzümdeki ifade ciddi geçti.
19:30Çünkü narsistlik konu öyle bir şey ki profesyonel bile olsanız bir insanın narsistlik olup olmadığını hemen anlayamayız.
19:38Çünkü narsistlerin stratejik olarak başlangıçlarında o kadar pozitif iletişim başlangıçları oluyor ki bunu öylesi bir dönemde anlamanız mümkün olmuyor.
19:51Narsizm çok uzun uzadıya konuşulacak bir konu maalesef.
19:55Bizim dakikalarımız yetmeyecek.
19:57Yetmeyecek mi?
19:58Yani narsist bir ilişkide eğer bir kişi sizi...
20:00Bence şuna bakalım narsizmi çok iyi anlamak için.
20:03Eğer bir kişi sizin duygunuzu çok hızlı yükseltiyorsa ya da çok hızlı düşürüyorsa önce bir kenara çekilin.
20:09Deyin ki ben ilişki için hazır değilim.
20:11Çünkü bir başkası sizin duygunuzu yukarı çekmek ya da aşağı indirmek kadar güçlü olamamalı.
20:16Olmamalı.
20:17Siz kendinizi istediğiniz kadar yükseltebilirsiniz ya da istediğiniz kadar düşürebilirsiniz.
20:21Eğer bir başkası sizin duygularınızı istediği gibi oynuyorsa bu narsist değil herhangi bir başkası da olabilir.
20:26O yüzden narsistten önce önce kişi kendi duygularını istediği kadar yönetebiliyor mu?
20:31Yükseltmek ya da düşürmek noktasında.
20:33Çünkü bizim elimizde.
20:34Evet her şey aslında bizim elimizde.
20:36Bu konu detaylı bir sonraki yayında yine Çiğdem Hanım'ı...
20:39Bekleriz tabii başımızın içinde yeriniz var.
20:42Çiğdem Hanım çok teşekkür ederiz.
20:43Çok teşekkür ederim.
20:44Çok kıymetli bilgi aldık sizden.
20:45Evet doçent doktor Çiğdem Çalapkulu ile sohbetimiz bitti.
20:49Şimdi avukat Emek Emre konuğumuz.
20:51Bakalım Emek Bey ile neler konuşacağız.
20:556.284 sayılı kadına karşı şiddetin önlenmesi ve ailenin korunması kanunu nedir?
21:01Ev hapsi bir ceza türümüdür.
21:03Sosyal medyada edilen hakaretlere karşı ne yapılmalıdır?
21:07Sahte hesaptan atılan hakaret mesajlarına karşı ne yapabiliriz?
21:11Eylem Tok ve Timur Cihan Timur Türkiye'de mi yargılanacak?
21:15Avukat Emek Emre hukuk alanında son dönemde gündem olan konulara dair tüm merak edilenleri cevaplıyor az sonra.
21:25Evet Cumartesi sohbeti Avukat Emek Emre ile devam ediyor.
21:28Emek Bey hoş geldiniz.
21:29Hoş buldum nasılsınız?
21:30Sağ olun sizler de iyisiniz.
21:32Burada olmaktan mütevellit iyiyim çok şükür.
21:34Ayağınıza sağlık.
21:35Teşekkür ederim davetinizden mütevellit.
21:36Ayağınıza sağlık.
21:37Çok teşekkür ederiz.
21:38Emek Bey böyle soracağımız sorular böyle birikti.
21:41Önümüze gelen sorular var ama ben son dönemlerde böyle konuşulmuş da bir konu bu İstanbul Sözleşmesi.
21:47Şimdi bu İstanbul Sözleşmesi veya iç hukuk sisteminde de 62 6284 sayılı kadına karşı şiddetin önlenmesi ve ailenin korunması başlıklı yasa.
21:59Şimdi orada bir kadının sadece kendi beyanı esasıyla yola çıkarak bir yargılama sürdürülebiliyor mu?
22:07Ya da bu ne kadar sıhhatli oluyor kendisi hakkındaki bir beyanıyla yola çıkmak?
22:12Esasen o soruyu şu şekilde ele almakta fayda olduğunu düşünüyorum.
22:16Hukuk sistemimizde kanun koyucunun bir niyeti oluyor.
22:19Belirli bir kanunu irtias ederken.
22:21Şimdi İstanbul Sözleşmesi'nin artık konuşulmasının çok gereği yok.
22:24Zaten iç hukuk sistemimizde az önce ifade ettiğiniz üzere bir 6284 sayılı kanun olarak geçti.
22:30O yüzden hani İstanbul Sözleşmesi uluslararası bir sözleşme olmakla hani bu konunun bu kısmıyla çok ilgili değil.
22:36Şimdi Türk hukukunda onun yerine ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesi kanunu yürürlükte.
22:42Zaten kendi kanunumuzda yer almaktadır.
22:44Aynen tabii ki iç hukuk sistemimize biz bunu entegre ettik zaten.
22:47Şimdi burada şu şekilde dikkat edilmesi gereken bir konu olduğunu düşünüyorum.
22:52Burada kanun koyucunun niyeti ne?
22:55Bu kanunun çıkmasındaki niyet ülke genelinde kadına karşı şiddetin çok yoğunlukta olması
23:04ve bundan kadınların özellikle Anadolu'da ve Doğu'da ata erkil toplumun getirmiş olduğu bir takım problemlerden ari.
23:14Kendi haklarını delilleriyle, delillerini de ortaya koymak suretiyle koruyamıyor oluşundan dolayı böyle bir kanun ortaya çıkmış.
23:22Fakat kanun koyucunun niyetini biraz aşar mahiyette bir takım uygulamalar pratikte ortaya çıkıyor.
23:29Ama bu da kanun koyucunun niyetinden öte gelen bir durum değil.
23:33İnsanın bazı hususları kötüye kullanma arzusundan ortaya çıkıyor.
23:37Kendine yontma diyelim.
23:38Tabii ki.
23:39Bu arada dikkat edilmesi gereken konu hukuki manada kanunların yazılışlarının bu kötü niyete yani vatandaşın veya uygulayıcının kötü niyetine,
23:48suistimaline kapı açacak minvalde yazılmıyor oluşunun dikkat edilmesi gerekiyor.
23:53Burada zaten bu ilgili yasaya 8. ve 9. yargı paketi içerisinde bir takım müdahaleleri de getirilecek konuşuluyor.
24:01Kısaca şöyle cevap vermem gerekirse.
24:04Beyan esasıyla bir yargılama yapılmıyor aslında.
24:07Burada bir yanlış algı var.
24:11Özellikle de...
24:13Bu iç açıcı bir şey bu arada bunu duymak önemli.
24:17Yok özellikle de belli kesimler bunu provoke etmek için kullanıyorlar.
24:23Yani bunu sanki kanun koyucu yanlış yapıyor demek için kullanılıyor.
24:28Kesinlikle, kesinlikle, kesinlikle.
24:30Burada hani tamamen bir çamur at izi kalsın anlayışının da bir tezahürü diyebiliriz.
24:37Şimdi burayı biraz açmak gerekirse.
24:39Beyan ile şu yapılıyor.
24:41Bir şekilde belirli makamlara ulaşması daha güç olduğu değerlendirilen şahısların bürokratik önündeki engellerin azaltılması hususu var.
24:54Yani aile mahkemesine bizatihi başvurmak suretiyle bakın beyan yeterli sadece değil.
25:01Beyanın yanı sıra ilk görünüşte diyoruz biz bunu hukukta.
25:04İlk görünüşte bir hukuka aykırılık olduğunu da kanıtlayabilir nitelikte bir beyan olması gerekiyor.
25:10Bu şekilde bir uygulama çerçevesinde tabii ki kadınların ve çocukların ve hatta şaşıracaksınız belki de.
25:18Özellikle İstanbul'da sadece kadınlar ve çocuklar bu kanundan istifade etmiyor.
25:23Erkekler daha çok istifade ediyor.
25:25Erkekler de başvuruyor.
25:27Hani uzaklaştırma alayım şey yapayım diye.
25:29Zaten gelinen noktada artık bu mesele toplumda öyle bir duruma tekabül etti ki.
25:35Şimdi erkek kadınla asansöre binerken bile tek başına korkar hale geldi.
25:39Veya kadınlar içinde nasıl ifade edelim.
25:44Biraz böyle koz gibi kullanmak mı?
25:47Sanki karşı tarafı acıtmak için.
25:49Evet aslında şimdi bu konu biraz şeye de bağlanır.
25:53Aile mahkemesinin boşanma hükümlerine de bağlanır ama.
25:56Bizim hukuk sistemimizde ailenin korunması çok net bir şekilde bilincil öncelik olduğu için.
26:03Boşanma gibi müesseseler çok zoraki süreçler ile ancak gerçekleşebiliyor.
26:09Ve bu tarz yasaların getirmiş olduğu imkanlarla karşı tarafı biraz köşeye sıkıştırma.
26:15Birazcık elini güçlendirme kendisi açından.
26:19Ve taleplerini kabul etmesi noktasında bir baskı unsuru olarak kullanma niyetiyle.
26:23Sıklıkla kullanılan yani kötüye kullanılan bir kanun.
26:27Fakat yazılış niyeti ve amacı itibariyle gerekli olan.
26:32Fakat uygulamadaki bir takım kötü niyetli kullanıcılar diyelim sebebiyle bazı sorunlara gebe olan bir durum.
26:41Evet aslında bu pek çok kanunda da olabiliyor.
26:44Yani sadece hani şiddet kadının korunması ya da hani ailenin korunması hakkında kanun değil de diğer kanunlarda da.
26:51Yani kanun dolanmak deriz biz ona dolanabilirsin.
26:54Yani sen gerçekten toplumsal fayda için yapılıyor kanunlar ve düzen sağlamak için yapılıyor.
27:00Ama onu farklı menfaatler için.
27:02Burada biraz konu şeye de gider tabi.
27:04Hani hukuk, yargı birliği, yargı ayrılığı ama hani konuyu çok uzatmaya da gerek yok.
27:09Çünkü bazı toplumlarda toplum hukuku kendisi yapıyor.
27:12İşte Anglo-Sakson hukuku dediğimiz.
27:14İngiltere daha iyi bir örnek bence.
27:18Biz kıta Avrupa'sında genellikle bu toplumun düzeni için bir kavanın koyucu iradesiyle yazılı hukuk normları oluşturma sistemi var.
27:30Bu da tarihsel olarak böyle gelmiş böyle gidiyor.
27:33Ve bunun kabul ettirilmesi bunun diktat edilmesi gibi de diyebiliriz.
27:37Ondan tabi ki bu şekilde de söylenebilir.
27:40Fakat burada aslında iki hukuk sistemi arasında uygulama alanının farklılıklarının ortaya çıkardığı bazı sorunlar şekliyle yorumlamakta fayda olduğunu düşünüyorum.
27:50Evet.
27:52Ben yani bu dışarıdan bakıldığı gibi değil.
27:55Gerçekten biz neyle böyle konuşuyoruz madem hukuk.
27:58Dışarıdan bizim baktığımızı ya da bizim şahsi aklımızı kullanarak yola çıkmıyor.
28:05Toplumsal bir akıl aslında.
28:07Hukuk bir hukukçunun tek başına da yorum yapabileceği ve sıhhatli bir şekilde değerlendirilebileceği bir an değil.
28:13Çünkü toplumsal yaşamın gereksinimi olan bir şey ve toplumun ihtiyaçlarından ari ortaya çıkan bir sistem.
28:21Bu ihtiyaçların ne şekilde giderileceğine yönelik tabi ki meclisimiz, kanun koyucumuz gerekli niyeti, gerekli iradeyi ortaya koyuyor.
28:30Ortaya çıkan bir sorun varsa ki bu da zaten insanın olmasından müesir ortaya çıkan sorunlardır.
28:37Bir sorun oluyor.
28:38Diğer sorumuza geçeceğim ama demek istediğimiz şu şimdi çok güzel anlattınız.
28:43Dediğimiz şu diyelim eşinizden eşinizi uzaklaştırmak istiyorsunuz.
28:48Eşinizle iletişimi kesmek istiyorsunuz.
28:51Bunun için polise gidip ya da jandarmaya gidip başvurduğu zaman bir kadını ya da erkeği uzaklaştırma kararı alabilmesi.
28:59Örnek olarak bir sürü koruyucu tedbiri var sadece uzaklaştırma kararı değil.
29:02Uzaklaştırma kararı alabilmesi çok mümkün.
29:05Ekstra değil istemiyor.
29:07Avukat beyin anlatmak istediği o.
29:09Bu yeni yasa ile birlikte böyle oluyor.
29:11Bu artık daha kolay gerçekleşebiliyor ama beraberinde kötüye kullanma.
29:15Kötüye kullanma unsuru şöyle oluyor.
29:17Mesela şimdi uzaklaştırma alındığı noktada bir farazi teorik konuşalım.
29:21Çocuk olduğunu konuşalım.
29:23Erkeğin çocukla kişisel ilişki kurma noktasında istekleri olduğunu konuşalım.
29:28Evli çifte kadın mesela uzaklaştırma kararını aldığı noktada bir şekilde adamı veya kocayı çocuktan da uzaklaştırmış oluyor.
29:39Avukat beyimiz şu an onu sorar der ki avukat beyi bulmuşken sorar mısın çocuk konusunda özellikle babaları sıkıştırmak için kadınlar bunu çok kullanıyor der.
29:48Evet zaten bunun soruna cevap verirken tabii ki hukuk terminolojisi ile konuştuğumuz zaman bazı şeyler çok anlaşılmayabiliyor.
29:58Kötüye kullanım dediğimiz husus bu zaten.
30:01Ama erkekler de kötüye kullanıyor hocam şimdi kadınlarımıza diyemeyiz.
30:06Cinsiyetten bağımsız olarak burada aslında kanun koyucunun niyetinin suistimal edildiğini görüyoruz.
30:14Gerek kadınlar gerek erkekler tarafından.
30:16Ben daha çok oransal olarak kadınlar tarafından ki kanun adından da tegeleceği minvalde kadına karşı şiddetin önlenmesi kanunu.
30:27Ama son dönemlerde gerçekten erkekler tarafından da kötüye kullanıldığını çok örneğini görüyoruz.
30:33Şimdi Anglo-Sakson yargı sistemi dedik işte Amerika dedik.
30:36Aklıma ne geldi? Ev hapsi.
30:39Evet.
30:40Şimdi ev hapsi son dönemde biliyorsunuz bir dönem çok duyuldu. Ev hapsi diye bir ceza çıktı.
30:47Bu kelepçeyle ayağı dijital bir kelepçe takıp evde mi hapis geçiyor?
30:51Avukat böyle soracak.
30:52Nasıl öyle bir şey mi?
30:53Bu bizim hukuk sistemimizde bir adli kontrol tedbiri. Bir ceza değil esasen.
30:58Filmlerde görürüz diye korkması oldu ama hep görürüz ya Amerikan filmlerinde.
31:01Bu bizim hukuk sistemimizde bir ceza değil bir adli kontrol tedbiri.
31:06Tutuklamaya alternatif olarak getirilmiş diyebiliriz.
31:12Şimdi hukukta ölçülülük çok önemli bir kavram.
31:16Yani ceza hukukunun amacı bir kimsenin cezalandırılmasından ziyade
31:22toplumun içerisindeki barışı, toplumsal ahenki, huzuru bozabilecek davranışları
31:29suç olarak tanımlamak suretiyle bu davranışları icra eden kişiler olursa şayet
31:34bunların topluma uygun hale getirilmesinin amaçlandığı bir şeydir ceza hukuku.
31:41Yani burada sözüm ona bir kimseyi cezalandırmaktan ziyade
31:45o kişinin toplumsal barışı bozabilecek nitelikteki davranışlarını tespit etmek
31:52bu davranışın tabi ki toplumsal barışı bozduğu noktada cezasını da vermek
31:58ama ıslah etme hususu da ön plana çıkıyor.
32:02Tabi bu teoride.
32:04Şimdi uygulama noktasında örnekler verdik işte İngiltere dedik.
32:13Mesela İngiltere bir ada ülkesi olması açısından çok şanslı bu açıdan.
32:17Biz biraz da coğrafi noktamı yani coğrafi gerçekleri de ele almak durumundayız.
32:22Farklı kültürlerin bir arada olduğu çok fazla insanın nüfus olarak yaşadığı
32:28bir ülkede yaşıyoruz.
32:30Bu yüzden hani bir takım unsurları değerlendirirken sadece böyle kıyas yapmamak da gerekiyor.
32:37Yani ülkesel ülkenin gerçeklerini de hesaba katmak gerekiyor.
32:41O çerçevede komutu terk etmemektir aslında adli kontrol tedbirinde de.
32:45Ev hapsi birazcık toplumdaki ismi.
32:48Ev hapsi dendiği vakitte bir ceza gibi ortaya çıkıyor aslında.
32:51Ama komutu terk etmemek şekliyle ifade ettiğiniz zaman
32:55evet orada bir tedbir olduğu hususu daha ortaya çıkmakta, ağır basmakta.
33:00Teorisini de anlatmam gerekiyorsa tutuklama dediğimiz husus
33:04bizim hukuk sistemimizde bir cezalandırma aracından ziyade
33:09eğer bir kişinin hakkında ismat edilen suçun gerçekleştiğine dair kuvvetli delil varsa
33:15bu kişinin kaçma şüphesi varsa, bu kişinin bu delilleri karartma, delilleri yok etme veya değiştirme şüphesi mevcutsa
33:24bu koşulların bir arada olduğu bir halde ceza muhakemesi kanununun 100. maddesi gereği tutuklama tedbirini uygular.
33:31Ama az önce bahsettik ya ölçülülük de çok önemli.
33:34Çünkü bir kimsenin salt bu koşullar var diye de tutuklanmasının çok ağır olduğunu
33:42veya toplum vicdanıyla paralellik arzetmeyeceğini değerlendiriyorsa mahkeme
33:47o zaman yine ceza muhakemesi kanununun 109. maddesinde bu adli kontroller sayılmış
33:52bunlardan bir veya birkaçına hükmetme yetkisine haiz.
33:57Bunlardan bir tanesi işte yurt dışına çıkış yasağı olabilir,
34:00belirli yerlere başvurma dediğimiz imza hükümdülüğü olabilir.
34:03Belirli yerlere gitmekten imtina ettirmek veya işte ne bileyim uyuşturucu suçlusuysa
34:08işte alkol satılan yerlere gidememesi gibi.
34:11Alkol, uyuşturucu yasaklı maddelerin arasında sağlığa zararlı onu da hemen söyleyelim.
34:15Yani bu tarz uluslararası isnat edilen suça da biraz bakmak suretiyle
34:20bu adli kontrolün hangisinin uygulanacağı karar veriliyor mahkemeler tarafından.
34:25Konudu terk etmemek de tutuklamanın biraz daha hafifletilmiş hali.
34:31Zaten yine ceza muhakemesi kanuna bakarsanız tutuklulukta geçirilen süre
34:36velefke kişi cezalandırılırsa mahkumiyetinden mahsup ediliyor.
34:42Konutu terk etmeme şeklinde geçirdiği süre de
34:46her iki gün cezaevinde geçirdiği bir gün müştesine bu şekilde mahsubu gerçekleştiriliyor.
34:52Evet.
34:53Boşu boşuna çıkmamış olmuyor yani.
34:54Reklama iki dakikamız var.
34:56Reklama öncesi bir soru soracağım ama reklamdan sonra son günlerde çok gündeme oturan
35:02ve herkesin de o kadar bilgi kirliliği yaşadığı bir konu var ki.
35:06Konu şu Türkiye'de suç işleyen bir Türk vatandaşı ya da çifte vatandaşı
35:11başka bir ülkede yargılanması mümkün mü değil mi diye soracağım.
35:15Bunun cevabını reklamlardan sonra alacağız.
35:18Ama öncesinde ev hapsi dedik ya ev hapsi sosyal medya ve basında çok yankı buldu.
35:25Sosyal medyada hakaretler işte birbirine iftiralar kırılabiliyorsunuz.
35:32Bunlar için izleyicilerimiz şimdi ekran başında merak ediyorlar belki.
35:36Belki kendilerine hakaret ediliyor ya da kendisi hakaret etmeyi düşünüyor.
35:42Bunun ilişkin vatandaşımız ne yapabilir?
35:46Şimdi evet hakaret Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesi düzenlenen bir suç.
35:53Sosyal medyanın ve teknolojinin bu kadar gelişmesi ve yaygınlaşması sonucu
35:59icrası da bir hayli kolaylaşan bir suç oldu.
36:03Çünkü deliller ortada.
36:05Yok hayır şimdi eskiden bir kimseye hakaret suçunun oluşması için karşılıklı olması gerekiyor.
36:11Kanunda gıyabda hakaret diye bir suç da var.
36:14Gıyabda hakaretinde suç teşkil etmesi için kişinin gıyabında edilen hakaretin
36:20en az 3 kişi tarafından duymuş olması gerekiyor.
36:22Şahitlere ihtiyaç var gibi gibi.
36:24Şimdi sosyal medya olduğunuz noktada buraya yazıyorsunuz.
36:27Değil 3 kişi belki 3 milyon kişi görüyor.
36:30Onunla ilişkin de zaten düzenleme getirildi.
36:33Sosyal medya aracılığıyla veya medya aracılığıyla hakaret şeklinde diye.
36:36Şimdi burada önemli nokta şu.
36:39Sosyal medyada en büyük sıkıntı hakaret suçunda suçu kimin yani failin tespiti meselesi.
36:46Sahte hesap mı gerçek hesap mı sizin fotoğrafınızla benle yanılıyor.
36:52Kim yaptı ne oldu ne bitti.
36:54Bunun ispatı noktasında bir takım sıkıntılar yaşandı.
36:57Uygulamada özellikle 2000 benim hatırladığım kadarıyla 2016 ile 2021 arasında bu çok sıkıntılı bir konuydu.
37:082021 pandemi sonrasında özellikle emniyet istihbarat biriminin Cumhuriyet Başsavcılıkları ile birlikte koordinatif çalışması sonucu.
37:16Daha önceden çalışmıyorlar demiyorum aşağı o konuda.
37:19Daha teknolojik imkanların gelişmesiyle bu aradaki çalışmanın daha meyvelerinin rahat şekilde ortaya çıktığını görebiliyoruz.
37:29Eskiden sözüm ona bir sahte hesabın tespiti noktasında belki aylarca hatta yıl bekleniyorken şimdi tabii hakaretin niteliğine göre de.
37:44Çok çok ağır bir hakarette şahıslar emin olabilir ki burada çok ağır hakaretten kastımız kişinin aile değerleri kişilik değerleri eşi çocuğu gibi hakaretlerde emniyet istihbaratı müzekkere yazılmak suretiyle ilgili.
38:03Bir de tabii şeyde çok önemli sosyal medyayla ilişkin hükümetimizin yapmış olduğu işlemler sonucu hepsi burada artık ofiste açmış bulundular.
38:13Ya emniyet istihbaratın IP adresi veyahut bu ilgili kuruluşların buradaki ofislerine müzekkere yazılmak suretiyle de bu ilgiler tespit edilebiliyor.
38:25Aynen şimdilik ağzınıza sağlık reklamlardan sonra kamuoyuna sıklıkla konuşulan Eylem Tokbe oğlunun nerede yargılanacağı nasıl yargılanacağına ilişkin hukuki bilgileri avukatımız Emek Emre'den alacağız.
38:36Reklamlardan sonra bizi izlemeye devam edin efendim.
38:39Evet Emek Bey şimdi bu özellikle kamuoyunda sosyal medyada çokça konuşulan bir konu Eylem Tokbe oğlunun yaşadığı olaylarla ilgili süreç.
38:48Bu sürecin hukuki boyutu devletler arasındaki bu süreç nasıl ilerlemesi gerekiyor? Nasıl ilerleyecek? Prosedür nasıl olacak bundan sonra?
38:55Bu konu tabi farklı isimlerle de daha önce medyada konuşuldu. O yüzden sadece bu şahıslar için anlatmamak gerekiyor bu konuyu.
39:07En nihayetinde suçlara ilişkin yargılama erkine dair bir hukuki problem.
39:16Yani şahıslardan ari hukuki problem bu. Bu hususta da tabi devletlerin başka devletlerle aralarında özel anlaşmalar olabiliyor.
39:27Avrupa'da suçluların iadesine ilişkin genel bir sözleşme var ve bu genel hatlar çerçevesinde her hangi ülkeyle bu hukuki diyaloğu gerçekleştirdiğiniz
39:41belirli oranlarda değişiklik arz etse de genel bir çerçeve şu şekilde ifade edilebilir.
39:47Türkiye açısından konuşmak gerekiyorsa. Öncelikle bir karşılıklılık esası gerekiyor.
39:53Yani suç teşkil eden fiilin her iki ülkede de yani bir suçlunun iadesini talep eden ülkede ve suçlunun bulunduğu ülkede de en az bir yıl hürriyeti bağlayıcı mahkumiyeti olması lazım.
40:09Yoksa iade talebine konu edemiyorsunuz. Bu birinci koşul.
40:13İkinci koşulumuz tabi genel çerçevede bu uluslararası bir durum.
40:20Ülkeler çok istisnai durumlar olmadıkça vatandaşlarını iade etmiyorlar.
40:25Bu iki husus çerçevesinde biz konuyu ele almamız en azından bu sorunuz çerçevesinde daha mantıklı olur.
40:33Çünkü başka örneklere gitseydik mesela yine isim belirtmek istemememden ötürü şey yapmıyorum ama siyasi suçlar, düşünce suçları ve adi suçlar şeklinde de bir ayrım yapılması gerekiyor.
40:52Bu siyasi suçlar ve düşünce suçlarına konu çünkü ben bunu niye böyle açıklamak istiyorum.
40:57Bana sormuş olduğunuz isimlerden kamuoyu nezdinde daha da suçlu olduğu algısı olan bazı isimler iade edilmezken bunlar nasıl iade konu oluyor mevzusu belki kafada karıştırıyor.
41:11Çünkü bakılıyor ki yani yine isim vermiyorum ama adam suç imparatoru bu adamın iade talebi başka sıkıntılar ortaya çıkabiliyor.
41:21Buradaki suçta nasıl niye bu daha çok konuşuluyor gibi gibi soru işaretleri olabilir belki.
41:27Ben bu konunun aydınlığa kavuşturulmasının önemli olduğunu düşünmekteyim.
41:31Ben çok aydınlığa kavuşuyorum bu arada var ya inanılmaz şu anda.
41:34Evet ama son bir dakikamız var.
41:36Hemen bir dakika toparlıyorum.
41:38Şimdi düşünce veya siyasi suçlar dediğimiz noktalarda bir takdir hakkı ortaya koyuyorsunuz.
41:44İade talebinde bulunduğumuz devlete.
41:46O çünkü diyor ki insan hakları veya bir takım kişinin insan oluşundan müessir kendisi tanınması gereken haklar tanınmayacak korkusu içerisindeyse diğer devlet iade talebini kabul etmeyebiliyor.
42:00Ama adi suçlar dediğimiz işte bu Eylem Tokfeoğlu'nun olayındaki gibi hani yaralama öldürme taksirli de olsa kasten de olsa bilinçli de olsa fark etmiyor.
42:11Bu tarz suçlarda eğer ki bir karşılıklık esası varsa buna ilişkin iade talepleri kabul görülüyor.
42:19Sorumuzu spesifik olarak cevaplamak gerekirse de.
42:23Bilgim olduğu kadarıyla zaten ülkemizin Adalet Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı'na öncelikle konuyu intikal ettirmek,
42:30Dışişleri Bakanlığı'na, ABD Dışişleri Bakanlığı'na iade talebini iletmek suretiyle süreç başlatıldı.
42:36Mahkeme aşamasında oradaki savcılığın hem Eylem Tok nezdinde hem de Oğlu nezdinde Türkiye'ye iade edilmesi yönünde görüş belirtildi.
42:46Bir takip ettim oranın haberlerinden tabi, oranın yerini bilemiyorum.
42:49Ama hukuki boyutta bakıldığı zaman iade talebi kabul görecek gibi gözüküyor.
42:55Bir istisna var Oğlu bakımından, onun da Amerikan vatandaşı olması mevzusu.
42:59Ama oradaki savcılığın mütalasında da her ne kadar Amerikan vatandaşı da olsa suçun işlendiği yer Türkiye olduğu için,
43:08Türkiye'nin burada yargı erkeği olduğu için ve şahsında aynı zamanda Türkiye vatandaşı da olmasından mütevellit
43:13iade edilmesinin hukuken uygun olacağı şeklinde görüş bildirildi.
43:17Yani cezasını şu an orada çekiyor olabilir mi? Böyle bir haber çıktı çünkü.
43:22Şimdi şöyle, orada veya burada fark etmez. Tutuklu kaldığı süre en nihayetinde hangi ülkede yargılanacaksa ve nerede ceza alınacaksa alsın.
43:31Tutuklu geçirdiği süre, nerede geçirdiği fark etmeksizin masum edilecek.
43:37Tamam. Çok teşekkür ederiz.
43:39Ben teşekkür ederim. Çok çok sağ olun.
43:40Ağzınıza ayağınıza sağlık. Gerçekten.
43:42Ne demek. Siz sağ olun. Teşekkür ediyoruz.
43:45Efendim, Cumartesi sohbetinden bu haftalık bu kadar.
43:48Önümüzdeki hafta saatler 16'yı gösterdiğinde biz yine sohbetteyiz, sizde bekleriz.
43:53Hoşçakalın, sağlıkla kalın efendim.