İslami Şahsiyet "Fıkıh Usulü"

  • 2 ay önce
İslami şahsiyeti oluşturan ve onun devamını sağlayan esaslar büyük bir saldırı altında.

Şahsiyeti oluşturan esaslar nelerdir?
Şahsiyetimizi nasıl koruyacağız gibi pek çok soruya cevap bulacağınız “İslami Şahsiyet” programı Serdar Yılmaz ile sizlerle.

Programımızın ikinci konusu "Fıkıh Usulü"
- Usul nedir?
- Fıkıh nedir?
- Fıkıh Usûlü nedir?
- Fıkıh Usulü neden önemlidir?
- Bir Müslümana, hayatında gerekli olan şer'î hükümleri bilmesi farz mıdır?
- Tafsili deliller ne demektir?
- İcmali ve umumi deliller ne demektir?
- İstinbat nedir?
- Fıkhın kaynakları
- Fıkıh ve Usul kitapları arasındaki fark
- Fıkıh ve Usul'ün tarihi ve ortaya çıkışı
- Mezheplerin ortaya çıkışı
- Alimler arasındaki ihtilaflar rahmet midir?
- İçtihat kapısının kapatılması ve daha pek çok konu İslami Şahsiyet derslerimizde bulabilirsiniz?

"İslam Kültürü" https://dai.ly/x923cji
"Fıkıh Usulü" https://dai.ly/x923e8y
"Hüküm Bahsi" https://dai.ly/x923hp2
"Şer-î Hüküm Ve Çeşitleri" https://dai.ly/x9272fk
"Şer-î Delil" https://dai.ly/x9277w6
"Şer-î Delil Kur'an" https://dai.ly/x927b20
"Şer-î Delil Sünnet" https://dai.ly/x927hi0
"Şer-î Delil İcma" https://dai.ly/x929g4k
Transcript
00:00Euzubillahimineşşeytanirracim. Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdülillah. Esselatü vesselamu ala Resulillah emmâ ba'd.
00:12Çok değerli Değişim TV izleyicileri, kıymetli kardeşlerim, Kerime bacılarım.
00:18Hepinizi cennet ehlinin selamıyla selamlıyorum. Esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve berekatüh.
00:27Kardeşlerim İslami şahsiyet adlı derslerimizin bu haftaki bölümünde İslam kültürüne ilişkin en önemli konulardan birisi olan fıkıh usulü konusunu ele alacağız inşallah.
00:44Bildiğiniz gibi geçen dersimizde İslam kültürünün öneminden ve Müslümanların şahsiyetini oluşturma noktasındaki yerinden bahsetmiştik.
00:56Bu derslerimizde başta usul ilimleri olmak üzere İslam kültürüne ait konuları işlemeye çalışacağımızı söylemiştik.
01:06İşte Müslümanlar açısından fikri bir servet olan ve eşsiz bir hazine olan İslam kültürünün en önemli konularından birisi de fıkıh usulü konusudur.
01:21Peki neden önemlidir? Yani bu ilmin önemi nereden kaynaklanıyor?
01:28Kardeşlerim fıkıh usulü fıkhın kendisine dayandığı esaslardır.
01:36Fıkhi hükümlerin üzerine bina edildiği asıllardır.
01:42Yani fıkıh usulünün önemi fıkhın öneminden, fıkhın asılları olmasından kaynaklanır.
01:52Peki fıkıh neden önemli diyecek olursak, çünkü her bir Müslümana hayatında gerekli olan şer'i hükümleri bilmesi farz-ı ayındır.
02:07Müslüman tüm amellerini şeriatın hükümlerine göre yapmakla emrolunmuştur.
02:14Zira şari'in insanlara ve hassaten müminlere hitap ettiği teklif hitabı yani sorumluluk yükleme hitabı,
02:25hiçbir kişi için başka seçeneği olmayan, başka bir tercih hakkı olmayan kesin bir hitaptır.
02:35Bu hitap ister iman hakkında olsun isterse insanın amellere hakkında olsun fark etmez.
02:42Mesela Allah-u Teala'nın aminu billahi ve rasulihi, Allah'a ve Rasulüne iman edin ayetiyle
02:51Allah alışverişi helal, faizi haram kıldı ayeti arasında sorumluluk hitabı olması açısından hiçbir fark yoktur.
03:08Teklifin konusu her ne kadar farklı hükümlerde olsa da teklif için tek bir durum vardır ki,
03:17o teklifle mukayyet kalmanın her Müslüman'a farz olmasıdır.
03:25Çünkü naslar açıktır.
03:29وَمَا كَانَ لِمُؤْمِنٍ وَلَا مُؤْمِنَةٍ اِذَا قَدَ اللّٰهُ وَرَسُولُهُ اَمْرًا
03:37Allah ve Rasulü bir işe hüküm verdiği zaman mümin bir erkek ve mümin bir kadına kesinlikle yoktur.
03:48Ne yoktur?
03:49اَنْ يَكُونَ لَهُمُ الْخِيَرَةُ مِنْ اَمْرِهِمْ
03:54O işi kendi isteklerine göre seçme hakkı, muhayyellik yoktur.
04:02Yani bir Müslüman kafasına göre hareket edemez, arzu ve isteklerine göre ameller ve davranışlar yapamaz.
04:12Onun için tek bağlayıcı olan şey şer'i hükümlerdir.
04:18Peki yaparsa ne olur?
04:22Amellerini, davranışlarını şer'i hükümlere göre değil de insanlara göre, arzularına göre, zamanın şartlarına göre, menfaat ve maslahatlarına göre yaparsa, belirlerse ne olur?
04:37İşte ayetin sonu ve devamı da bunu bildiriyor.
04:40وَمَنْ يَعْصِ اللّٰهَ وَرَسُولَهُ فَقَدْ ضَلَّ طَلَالًا مُب۪ينًا
04:46Her kim ki böyle yaparak Allah'a ve Rasulüne isyan ederse apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.
04:57Ayet gayet açık.
05:00Bir Müslüman herhangi bir amel yaparken kesinlikle şer'i hükümlerle mukayyet olmak zorundadır.
05:10İşte bundan dolayı da dünya hayatında kendisine gerekli olan şer'i hükümleri bilmesi her Müslümana farzdır.
05:22Şer'i hükümlerin bilgisi ise fıkıhtır.
05:26Bundan dolayı fıkıh bilgisi ve öğrenimi Müslümanlar için zaruridir ve farzdır.
05:35Bizzat karşı karşıya kaldığı ameli, meselenin fıkhını öğrenmesi farz-ı ayındır herkese.
05:45Diğerleri ise farz-ı kifayetidir.
05:49Enes İbn-i Malik'ten rivayet edilen hadiste Allah Rasulü şöyle buyuruyor.
05:55Talebul ilmi farizatun ala kulli müslim.
05:59İlim talebi her Müslümana farzdır buyuruyor Allah Rasulü.
06:04Keza yine fıkıh öğrenimine teşvik eden onlarca da hadis vardır.
06:12Mesela en meşhuru Allah kime hayır dilerse onu dinde fakih yapar buyuruyor Allah Rasulü.
06:20İşte kıymetli dostlar fıkhın bu öneminden dolayı yüz yıllar boyunca Müslümanlar bu ilmi tedris ederek hayatlarını hep buna göre tanzim ettiler.
06:33Bu minvalde müştehitler, fakihler ve alimler tarafından binlerce kitap yazılmıştır.
06:41Ta ki 18. yüzyılın ikinci yarılarına kadar yani 1700'lü yılların ortalarına kadar.
06:50İşte bu 18. yüzyılın ikinci yarısına geldiğimizde sömürgeci kafirler Müslümanlara karşı saldırılarında başarılı olduktan sonra
07:05İslami ilimler hakkında Müslümanları yanıltmaya ve saptırmaya başladılar.
07:12Hani nasıl ki balı arı dışkısıdır diyerek insanlara çirkin göstermeye çalışan demagoglar var ya
07:22aynen bunlar gibi kafirler de fıkıh kitaplarını Müslümanlara çirkin göstermeye çalıştılar.
07:30Müslümanların fıkıhtan yüz çevirmesi için İslam fıkhını simsiyah bir çerçeve içine soktular.
07:39Böylece de Müslümanlar fıkıhtan yüz çevirince de İslam'ın hükümlerini öğrenmekten yüz çevirmiş olup
07:49Allah'ın dini hakkında, İslam hakkında gerçekten tam bir cehalete düştüler.
07:57Bundan dolayı kardeşlerim fıkıh öğrenimine olan özlemi ve iştiyakı yeniden uyandırmak zaruridir.
08:07Müslümanları fıkıh öğrenmeye tekrardan teşvik etmek kaçınılmazdır.
08:13İşte kıymetli dostlar bu kadar önemli olan fıkhın kendisinden kaynaklandığı esaslar fıkıhın üzerine bina edildiği asıl fıkıh usulüdür.
08:29Gelin şimdi her zaman yaptığımız gibi ilk olarak tanım ve tariflerden başlayarak bu ilmi tanımaya ve anlamaya çalışalım.
08:39Kardeşlerim fıkıh usulü Arapça usul ve fıkıh kelimelerinden oluşmuş bir terkiptir.
08:49Bu terkibi oluşturan kelimelerden birisi olan usul kelimesi asıl kelimesinin çoğludur.
08:59Yani usul asıllar demektir. Peki asıl nedir?
09:05Asıl sözlükte üzerine bina olunan, dayandırılan, kurulan şey demektir.
09:13Yani Türkçe'deki karşılığı temel ve esas demektir. Bu manadadır.
09:20Buna göre de fıkıh usulü fıkıhın üzerine kurulduğu esaslar, kurallar ve kaidelerdir.
09:29Peki fıkıh nedir?
09:32Fıkıhta sözlükte fehm etmek, anlamak ve anlayış demektir.
09:40Kur'an-ı Kerim'de Hud suresindeki ayette bu manada geçer.
09:47Yani senin söylediklerinin bir çoğunu anlamıyoruz şeklinde geçer.
09:55Ve bu ayetteki fıkıh sözcüğü anlamak ve anlayış anlamındadır.
10:02Lügat manaları böyledir.
10:04Usulcülerin ve fakihlerin kullanımında ise fıkıhın ıstılahi manası şudur kardeşler.
10:13El ilmu bil ehkâm-i şer'iyyetil ameliyyetil müstembitati minel edilletil tafsiliyye.
10:23Tafsili delillerden istimbat edilmiş, çıkartılmış amelle ilgili şer'i hükümleri bilmektir.
10:33Fıkıhın tanımı budur.
10:35Fıkıh usulünün tanımı da tafsili delillerden istimbat edilmiş bu ameli şer'i hükümlerin yani fıkıhın üzerine bina edildiği kaideler ve esaslardır.
10:50Fıkıh usulünün tanımı da bu.
10:52Şimdi bu tanımları gelin biraz açalım.
10:55Ne dedik? Fıkıhın tanımında tafsili delillerden istimbat edilmiş dedik.
11:02Peki ne demek tafsili deliller?
11:04Öncelikle tafsil demek, Türkçede de kullanırız bunu biz, tafsilat deriz.
11:09Ayrıntı, detay ve teferruat demektir.
11:13Tafsili deliller demek ise sadece belirli bir meseleyi ele alan, belirli bir konuyu ele alan, her bir olayla ilgili o olayın hükmünü, o meselenin hükmünü ortaya koyan özel delil demektir.
11:31Mesela içkinin hükmünü arıyorsak içkiye özel onu ele alan delile bakarız öyle değil mi?
11:41Ölü etinin hükmünü arıyorsak onun deliline bakarız.
11:46Aynı şekilde namaz, oruç, hac, zekat, zinanın haramlılığı, faizin haramlılığı gibi hususi bir meselenin ayrıntılı hükmünü arıyorsak o konudaki delillere bakarız.
12:04Namazı ikame ediniz ayeti, zinaya yaklaşmayın ayeti, oruç size farz kılındı ayeti, ölü eti size haram kılındı ayeti gibi özel bir konudaki delillerin hepsi tafsili delillerdir.
12:31Bunlara tafsili delil denir.
12:33Yani Kur'an'da ve sünnette geçen hususi bir konuya ait nasların hepsi ayrı ayrı tafsili delildir.
12:43İşte fıkıhın konusu da bu tafsili delillerdir.
12:49Fıkıh usulünün delilleri ise bu tafsili delillerin kendisinde bulunduğu ya da kendisinden çıktığı icmali delillerdir.
13:03İcmali demek de toplam, genel, umumi demektir.
13:10İcmali deliller de İslami hükümlerin tamamına delil olabilen umumi deliller demektir.
13:20Kitap, sünnet, icma ve kıyas birer icmali delildir.
13:28Mesela Kur'an icmali, genel, umumi bir delildir.
13:33Kur'an'ın içerisinde ise birçok tafsilatlı konular vardır.
13:39Bir icmali delil olan Kur'an'ın içindeki tafsilatlı ayetlerin her biri tafsili bir delildir.
13:49Kur'an ise bu tafsilatların hepsini içerisinde barındıran icmali, genel, umumi bir delildir.
13:58Kitap, sünnet, icma ve kıyas bunların her biri özel bir mesele ile ilgili olmayıp hükümleri genel olarak ele aldıklarından bunlara icmali deliller denmiştir.
14:14İşte fakihin işi, fıkıhçının işi tafsili ayrıntılı özel bir konuya dair delilleri incelemek iken,
14:25usulcünün işi o tafsili delillerin kendisinde bulunduğu ve kendisinden çıkarıldığı delilleri, kaideleri topluca ve genel olarak incelemektir.
14:41Şimdi tekrar tanımımıza dönecek olursak ne demiştik fıkhın tanımında?
14:49Tafsili delillerden istimbat edilmiş amelle ilgili şerh hükümleri bilmektir.
14:55Tafsili delilleri anladık. Muayyen konulara ait her bir ayet ve her bir hadis tafsili delildir.
15:02Bir de istimbat kelimesi de derslerimizde çok geçeceği için ona da kısaca değineyim.
15:09İstimbat demek çıkarım demektir.
15:13Arapçada kuyudan su çıkarmaya, su çıkarma işlemine istimbat denilir.
15:21İşte buradan alınarak Kur'an ve sünnetin metinlerinden iştihat yoluyla yapılan çıkarıma da istimbat denilmiştir.
15:32Yani istimbat kelimesini duyduğumuzda bunun çıkarım ve bir yolla elde etme anlamında olduğunu bilmemiz yeterlidir.
15:42Tanımda geçen bir de ameli şerhi hükümler ibaresi vardır.
15:48Bu da fıkhın ve fıkıh usulünün konusunun şerhi ve ameli hususlar olduğu,
15:56akait ve ahlak gibi konuları kapsamadığını ortaya koyar.
16:02Şimdi bu açıklamalardan sonra fıkıh usulünün ne olduğu bizlerde biraz daha netleşmiştir umarım.
16:10Yani fıkıh usulü esaslar, kurallar ve kaidelerdir.
16:17Biz bir kitaba fıkıh usulü kitabı dediğimizde fıkhi hükümlerin çıkartıldığı kural ve kaideleri içeren bir kitabı kastederiz.
16:30Elimize bir fıkıh kitabı bir de usul kitabı aldığımızda konu ve içerik olarak şöyle farklılıklar olduğunu görürüz.
16:41Mesela bir fıkıh kitabı temizlik ve abdestten başlar.
16:46Namaz, oruç, zekat, haç, nikah, talak, akitler yani alışveriş akti, selam akti, fasit ve batıl akitler, şirket akti,
16:58yine miras hükümleri, hadler, cezalar, yiyecekler, içecekler gibi fer'i konular hakkındaki hükümleri içerir ve inceler.
17:10Fıkıh kitabının ve fıkıhın inceleme alanı işte bu konulardır, bunlardır.
17:15Ancak fıkıh usulü kitabı ise en temelde üç başlık ve bunların detaylarını içerir.
17:24Tabi çeşitli usulcülere göre ve fıkıh usulü yazan kimselere göre tasnif metotları farklı olduğundan bunlar değişebilir ama
17:36fıkıh usulü kitaplarının ve fıkıh usulünün en temelde ve kolayda akılda kalabilmesi için üç temel başlık bilmemiz gerekir.
17:45Nedir bu üç başlık?
17:47Birincisi hüküm, hüküm konusu.
17:52İkincisi hükmün kaynakları konusu.
17:57Ve üçüncüsü de hükmü o kaynaklardan istimbat etme, çıkarma keyfiyeti.
18:05İşte fıkıh usulünün en genel olarak konusu bu üç konu ve bunların detaylarıdır.
18:13Yani hüküm başlığında bu konunun detayları olan hakim yani hüküm koyucu kimdir bahsi?
18:23İşte hükümlerle mükellef olanlar kimlerdir bahsi?
18:27Şer'i hükmün çeşitleri nelerdir?
18:31Yani farz, mendup, mübah, haram, mekruh, sebep, şart gibi hükmün çeşitleri incelenir.
18:40İşte tüm bu konular hüküm başlığının alt konularıdır.
18:46İkincisi yani hükmün kaynakları konusunda kitap, sünnet, icma, kıyas gibi şer'i deliller incelenir.
18:59Yani işte icma bir delil midir? Hangi icma delildir? Kıyas nedir ve nasıl delil olur?
19:08İşte hadislerden ve sünnetlerden hangileri delildir?
19:13Bizden öncekileri şeriatları, istihsan, örf, maslahatlar bunlar birer şer'i delil midir?
19:22Yoksa delil mi zannedilmektedir?
19:25Ve yine külli kaideler hangileridir? Bu külli kaideler hangi yönlerden delildir gibi konular hükmün kaynakları bahsinde incelenen alt başlıklardır.
19:42Ve yine üçüncü olarak da kardeşlerim hükmü bu kaynaklardan elde etme ve çıkarma keyfiyeti ve metodu incelenir ve ele alınır.
19:56Bunun alt başlıkları ise kitap ve sünnetin kısımlarından olan emir ve nehi konusu,
20:03umum ve husus bahsi, mutlak ve mukayyet, mücmel mümeyyen, nasih mensuk konuları,
20:10yine lafızların delaletleri, hakikat ve mecaz, mantık ve mefhum gibi konulardır.
20:18Tabi kıymeti dostlar bu konuları ilk defa duyan ve daha önce usule dair bir bilgisi olmayan kardeşlerimiz için
20:28ilk etapta bu kavramlar karışık ve anlaşılmaz gibi gelebilir.
20:33Ama zamanla usule ait derslerimizde ilerledikçe, bu konuları detaylı bir şekilde işledikçe aslında hiç de zor olmadıklarına sizler de şahit olacaksınız.
20:46Ben olabildiğince sadeleştirmeye ve anlaşılır kılmaya gayret edeceğim.
20:54Ama tabi ki her ilmin kendine has ıslahları ve kavramları vardır.
21:00Aynı zamanda İslami kültürün dili Arapça olmasından dolayı ilk başta kapalı gibi gelebilir.
21:08Ancak bu ıslahları tanıdıkça ve vakalarını anladıkça bu kapalılık açılacaktır Allah'ın izniyle.
21:17Evet işte fıkıh usulünün konuları bunlardır.
21:23Kurallar, kaideler, yöntemler ve metotlar olarak şer'i delilleri icmali olarak genel olarak incelemektir.
21:36Usulün konusu ve içeriği hakkında bu malumatlardan sonra şimdi de fıkıh ve usulün tarihi sürecine nasıl ortaya çıktığına ve günümüze gelene kadar nasıl bir süreç aldığına genel hatlarıyla değinmek istiyorum.
21:58Kardeşlerim fıkıh şer'i hükümler olduğu için fıkıhın tarihi süreci Allah Resulü ve Müslümanların Mekke'den Medine'ye hicretiyle başlamıştır diyebiliriz.
22:16Bildiğiniz gibi Allah Resulü 13 yıl Mekke'de sonra da yaklaşık 10 yıl kadar da Medine'de ikamet etti ve Kur'an bu süre içerisinde inmiştir.
22:26Mekke'de inen ayetler daha çok İslam hakidesi ve iman esaslarını ve ahlaki sıfatları konuya edinmektedir.
22:34Medine'de inen ayetler ise alışveriş, kiralama, faiz gibi bu amelatla ilgili hükümleri içerir.
22:42Zina ve hırsızlık hattı gibi hat ve cezaları, kasten adam öldürenin kısalsa öldürülmesi ya da yol kesenin cezalandırılması gibi cinayetlerle ilgili hükümleri.
22:55Zina ve diğer konulardaki şahitlik gibi beyinat hükümlerini içermektedir.
23:01Ve yine aynı şekilde oruç, zekat, hac ve cihat gibi ibadetlerle ilgili hükümler de Medine'de inmiştir.
23:09Buradan da açığa çıkmaktadır ki namaz dışında hükümlerin tamamı Medine'de inmiştir.
23:17Fıkıh da bu hükümlerle bilgilenmek olduğundan fıkıh Medine'de başlamıştır demek daha dakik bir ifade olur.
23:27Alimler bu ifadeyi kullanmışlardır.
23:30Ve yine kıymetli dostlar Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem tek başına şer'i hükümlerin kaynağıydı, tek otoriteydi.
23:43Çünkü insanlara Allah'ın dinini öğretmesi için gönderilmişti.
23:49Rabbimiz şöyle buyurur.
23:57Sana da insanlara indirileni açıklayasın diye bu zikri indirdik.
24:03İşte bundan dolayı bir olayla karşılaştıklarında ve bir ihtilaf vuku bulduğunda
24:10veya onlardan birinin aklına bir şey takıldığında hemen Resul'e soruyorlar.
24:16Ve Resul bazen bir ayet ile bazen bir hadis ile hükmünü onlara bildiriyor.
24:22Aralarındaki ihtilafı gideriyor ve onların sorularını cevaplandırıyordu.
24:28Buna göre Resulullah aleyhissalatü vesselam'ın dönemi bütün İslam kültürünün kaynağının ortaya çıktığı dönemdir.
24:38Kur'an'ın tamamı bu zaman içerisinde indi ve yine sünnet de bu sürede tamamlandı.
24:44Ve Allah Resul'ün vefatıyla birlikte de sahabe dönemi başladı.
24:50Sahabe dönemi aynı zamanda Kur'an ayetlerinin tefsiri ve hakkında açık bir nassın bulunmadığı olaylarla ilgili olarak
25:03içtihat ve istimbat kapılarının açıldığı dönemdir.
25:08Zira sahabe efendilerimiz Kur'an'ın ve sünnetin nasslarının tamamının henüz Müslümanlar arasında yayılmadığını
25:18ve herkesin elde edebileceği şekilde bulunmadığını gördüler.
25:23Çünkü Kur'an'ın nassları sadece bazı yerlerde özel sayfalarda yazılmış bir şekilde bir arada bulunuyordu.
25:32Kur'an'ın tamamı bugünki gibi herkesin elinde mevcut değildi.
25:36Sünnet ise henüz tedvin edilmemişti bir araya toplanmış değildi.
25:42Keza yine Müslümanlar Resulullah zamanında vuku bulmayan, meydana gelmeyen bir takım yeni olaylar ve problemlerle de karşılaştılar.
25:54Dolayısıyla bu yeni olayların, yeni problemlerin hükümlerini belirleyen açık nasslar olmadığında
26:01sahabe efendilerimiz gördüler ve aynı zamanda da Müslümanlardan her bir kişinin, her bir ferdin
26:08Kur'an'ın ve sünnetin nasslarından kendi başına hüküm çıkarabilecek güçte olmadığını da gördüler.
26:16İşte bu sebeplerle Müslümanlar arasında Kur'an-ı Kerim'i ve Resul'ün hadislerini yaymanın kendilerine ait bir görev olduğunu idrak ettiler.
26:29Bu amaçla Kur'an'ı toplama ve toplanan nüshalarından birçok nüshalar çoğaltarak Müslümanlar arasında yayma işini yerine getirdiler.
26:39Bununla birlikte hem kitap ve sünnetin nasslarıyla ilgili tefsir ve açıklamalarda bulunuyorlardı.
26:47Hem de hakkında açık nass bulunmayan olaylarla karşılaştıklarında insanlara bu konularda fetva ve içtihatlarda bulunuyorlardı.
26:58Ve böylece insanlara dinlerini öğretmeye başladılar.
27:04Yine sahabeler bilmedikleri nassları öğrenmek maksadıyla birbirlerine de soruyor ve araştırıyorlardı.
27:12Büyük bir çoğunluğu bir arada olduklarından dolayı kitap ve sünnette bir meseleyle ilgili hükmü bulamadıkları zaman
27:22Resulullah Aleyhisselatü Vesselam'ın böyle bir mesele hakkında bir hükümde bulunduğunu,
27:28işte bilen bir kimsenin olup olmadığını araştırmak için birbirlerine soruyorlardı, Müslümanlara soruyorlardı.
27:36Ancak fetihlerin genişlemesiyle birlikte sahabeler farklı farklı şehirlere, beldelere dağılınca sahabelerin bir araya toplanması mümkün olmadı.
27:50Şehirlerin birbirinden uzak olması ve yaşadıkları şehirde karşılaştıkları olaylar hakkında hemen hüküm verme zaruretinden dolayı da
28:01kendi görüşünü diğerine açmaya veya başkasının görüşüne başvurmaya imkan bulamadılar.
28:08Ve bulundukları yerde her sahabe verdikleri görüşlerde yalnız kaldılar.
28:15Bu nedenle de tek bir olay hakkında sahabelerin görüşleri farklı oluyordu.
28:22Sahabeler bu hal üzerindeyken tabiinden yani onlardan sonra gelen nesilden bir grup da sahabelerin yanından ayrılmayarak onlardan Kur'an'ı aldılar.
28:34Sünneti onlardan rivayet ettiler, onların fetvalarını ezberlediler.
28:39Ve hükümleri Kur'an ve sünnetten nasıl bir metotla istimbat ettiklerini anladılar.
28:46Hatta tabiinden kimileri sahabeler hayattayken fetvalar vermeye başlamışlardı.
28:52Bu nedenle sahabeler dünyadan göçtüğünde fıkıhta ve istimbatta onların yerini tabiinin doldurduğunu görürüz.
29:04Tabiinde içtihatlarıyla hükümler istimbat ediyorlardı.
29:09Onlar bir mesele hakkında hüküm vermek istedikleri zaman cevabı önce Allah'ın kitabında ve Resulünün sünnetinde arıyorlardı.
29:17Bu ikisini de bulamazlarsa sahabenin fetvalarını inceliyorlardı.
29:23Yine fıkhi açıdan sahabenin fetvaları arasında tercih yapıyorlardı.
29:29Onlardan bir kısmının görüşünü alıyorlar bazen de sahabeye de muhalefet ediyorlardı.
29:35Ama aralarındaki ihtilaflar ve farklılıklar çok büyük değildi.
29:41Ancak sahabe döneminde ve tabiin döneminde meydana gelen iki temel olay ihtilafların daha derin ortaya çıkmasına sebep oldu.
29:54Bunlardan birincisi Hz. Osman'ın katledilmesinden sonra ortaya çıkan fitne ve ihtilaflar.
30:02İkincisi de alimler ve müştehidler arasında meydana gelen ihtilaflar ve tartışmalar.
30:09Osman'ın öldürülmesiyle meydana gelen fitnelerden sonra daha önce var olmayan yeni siyasi gruplar ortaya çıktı.
30:22Ve bu siyasi grupların kendilerine ait görüşleri gündeme geldi.
30:28Bu grupların siyasi görüşlerindeki ihtilaflar dışında bir de şer'i delillerin kaynakları hususunda da ihtilaflar başladı.
30:40Örneğin hariciler hem Ali taraftarlarını hem de Muaviye taraftarlarını tekfir ettiklerinden dolayı bu kimselerden gelen rivayetleri ve görüşleri kabul etmediler.
30:52Keza yine Rafiziler ve Şialar da kendi imamları ve onların destekçileri dışındaki kimselerin rivayetlerini ve görüşlerini reddettiler.
31:05Böylece deliller konusunda bu gruplara mensup kişiler arasında derin bir ayrılık söz konusu oldu.
31:17İkinci olarak da alimler arasında cereyan eden ihtilaflar tartışmalar büyük ihtilaflara derin ayrılıklara sebep oldu.
31:32Tabi bu tartışmalar siyasi ihtilaflar değil sadece fıkhi ihtilaflara yol açtı.
31:40Bazı müştehidler arasında vuku bulan tartışmalar ve ihtilaflar aralarındaki içtihat metodunda farklılığın gündeme gelmesine sebep oldu.
31:52Bu tartışmalar hükümlerin istimbat metodunda çeşitli görüşler ortaya çıkardı.
32:00Hatta müştehidler farklı ve çeşitli metotları takip etmeye başladılar.
32:08Hicri 2. asrın ortalarında içtihattaki bu metotlar ve aralarındaki ihtilaflar iyice belirginleşti ve birçok görüş meydana geldi.
32:22Bu ihtilaflar sahabe ve tabiinde olduğu gibi sadece nasların anlaşılmasıyla sınırlı kalmadı.
32:30Hem firuatla ilgili konularda hem de usul ile ilgili konularda ihtilaf ettiler.
32:37Ve böylece de çeşitli mezhepler oluştu ve bu mezheplerin sayısı 4'e, 5'e, 6'ya hatta daha da fazla sayıya ulaştı.
32:49Mesela bazı müştehidler kıyasla delil getirmeyi reddettiler ve kıyası şer'i bir delil saymadılar.
32:56Bazıları ise kıyasla delil getirip onu Kur'an, sünnet ve icma'dan sonra gelen bir şer'i delil saydılar.
33:03Bir kısmı sahabenin icmasını delil sayarken bir kısmı ise ehl-i beytin icmasını delil saydılar.
33:11Bir başka grup Medine halkının icmasını delil saydı. Bir diğeri ise ehl-i hal ve ak denilen kimselerin icmasını delil saymaya başladılar.
33:23İşte böylece kıymetli dostlar şer'i deliller ve fıkhın kaynakları noktasında farklılıklar oluştu.
33:35Yine kimi alim ve müştehidler kitap, sünnet, icma ve kıyası şer'i delil kabul ederken,
33:41kimi alimler ise bunların dışında istihsan, mesalih-i mürsele, sahabe mezhebi, bizden öncekilerin şeriatı, örf gibi farklı deliller kabul ettiler.
33:56Bu ihtilaflar da içtihat metodundaki yani usuldeki ihtilaflara yol açmıştır.
34:04İşte tabi'in döneminden sonra hem usul hem de fıkh konusunda farklılıklar böylece ortaya çıktı.
34:13Her müştehidin kendine ait özel metodu oluştu. İstimbat metodundaki bu ihtilaflardan da fıkhi mezhepler meydana gelmiştir.
34:24Kardeşlerim, bu ihtilaflar aslında fikri servetin genişlemesine ve fıkıhta büyük bir ilerlemeye de sebep olmuştur.
34:36Yani anlayıştaki bu farklılıklar fikrin ve İslam düşüncesinin gelişmesine yardımcı olmuştur ve bu gayet doğal bir süreçti.
34:47Zira bazen sahabeler birbirine muhalefet etmiştir. Mesela Abdullah İbni Abbas, Hazreti Ali'den, Ömer'den ve Zeyd bin Sabit'ten ders almış olmasına rağmen,
34:58fıkhı onlardan öğrenmiş olmasına rağmen onlara muhalefet etmiştir. Tabi'inden çoğu sahabelerden bazılarına muhalefet etmiştir.
35:08Yine mesela İmam Malik, fıkhı öğrendiği kendi şeyhlerinin çoğuna muhalefet etmiştir.
35:16Ebu Hanife, bazı meseleleri Cafer-i Sadık'tan öğrenmiş olmasına, onun talebesi olmasına rağmen Cafer-i Sadık'a birçok hususta muhalefet etmiştir.
35:26İmam Şafi, İmam Malik'ten ders almış, İmam Malik'ten öğrenmiş olmasına rağmen birçok meselelerde İmam Malik'e muhalefet etmiştir.
35:36İşte böylece alimler birbirlerine muhalefet ediyorlar, öğrenciler üstadlarına ve hocalarına muhalefet etmelerine rağmen,
35:47bu hareketleri saygısızlık veya hocaların yolundan çıkma saymıyorlardı. Neden?
35:54Çünkü biliyorlardaki İslam içtihada teşvik etmiştir. Her alim şer'i delilleri anlama ve içtihat etme hakkına sahipti.
36:07Yine sahabeye veya tabine veya bir şeyhin ve hocanın görüşüne bağlı kalmama hakkına sahipti.
36:16Bunun için bu dönemler özellikle Hicri 4. asra kadar olan dönemler,
36:22fıkıhın ve diğer ilimlerin tedvin edildiği ve muazzam eserlerin ortaya çıktığı en parlak dönemlerdir.
36:33Bu dönem fıkıhın, usulün ve İslam kültürünün yükseliş dönemleridir.
36:40Yani sorun farklı içtihatların olmasında değildi.
36:46Alimlerin birbirlerinin görüşlerine muhalefet etmesi bir sorun oluşturmadı.
36:53Sorun ve gerileme ne zaman başladı?
36:56Sorun, içtihat kapısının kapatılıp taklitçiliğin yaygınlaştığı Hicri 4. asırdan sonra başladı.
37:08Bu dönemden sonra körü körüne mezhepçi taklitçilik başladı.
37:14Bu dönemde içtihatın caiz olmadığını söylemeye başladılar.
37:21Hatta içtihat ehliyetine sahip olan alimlerden birçoğu,
37:26içtihat yapma ve kendilerine müçtehit dedirtme cesaretini gösteremediler.
37:34Araştırma ve içtihat bu dönemde çok yavaşlamasına rağmen,
37:39yine de 7. asra kadar az da olsa devam etti.
37:44Fakat Hicri 7. asrın başlarından Hicri 13. asrın sonlarına kadar geçen dönem,
37:52fıkıhta gerileme ve büsbütün donuklaşma dönemidir.
37:58İçtihat tamamen durdu.
38:00Alimler donuk taklitçiler haline geldiler.
38:06Ve son olarak da özellikle Hicri 1270'li yıllardan sonra da tamamen çöküş dönemi başladı.
38:16Hatta öyle ki İslam şeriatının dışında başka kanunları almaya başladılar.
38:24Çünkü güya İslam fıkıhı ve şeriatı yeterli gelmiyordu.
38:30Böylece birçok mutlaki Müslüman İslam şeriatının dışındaki yasalarla muhakeme olunmaya başladı.
38:39Hatta neredeyse İslam fıkıhı Müslümanlar tarafından tamamen bilinmez duruma geldi.
38:47Durum şer'i hükümlerin incelenmesinden batı kanunlarının incelenmesine dönüştü.
38:56Ve bunun neticesi olarak da varlığı Müslüman memleketlerinde birer utanç kaynağı olan hukuk fakülteleri kuruldu.
39:06Bu fakültelerde şer'i hükümler yerine batının kanunları, onların hükümleri Müslümanların çocuklarına öğretilmeye başlandı.
39:18Şer'i hükümler terk edilerek batılı kanunlar alındı.
39:24Ve bugün geldiğimiz noktada İslami hükümleri savunması gereken alimler batılı kanunları savunmaya başladılar.
39:36İslam fıkhını yeniden insanlar arasında hakim kılmak için gayret göstermesi gerekenler fıkhın kaynaklarını ortadan kaldırmaya gayret gösterir hale geldiler.
39:49Yani dün içtihat ve fıkıhtan uzaklaşıp körü körüne taklit ile başlayan bu yolculuk bugün batı taklitçiliğinde son buldu.
40:02Neticede İslam fıkhı ve fıkıh usulü Müslümanların hayatlarından ve ilişkilerinden tamamen silindi.
40:12Üniversitelerde Yunan felsefesi okutulur gibi okutulan akademik, teorik bir konu haline geldi.
40:23Evet kıymetli dostlar ve kerim kardeşlerim.
40:26İşte fıkhın ve usulün doğuşu, yükselişi, gerileyişi ve çöküşünün en genel hatlarıyla serencağımı ve süreci bu şekildedir.
40:40Ve bugün artık yeniden küllerinden dirilişin, gömüldüğü yerden yeniden çıkartmanın ve tekrar bir hayat modeli olarak tüm insanlığın önüne koyma vaktidir.
40:56Ve bu misyon İslam'a iman eden, ona teslim olan, ondan başka hakikat kabul etmeyen ve İslam'ı yeryüzüne hakim kılmak için çalışan dava erlerinin ve davet taşıyıcılarının omuzlarındadır.
41:14Bu sebeple başta Kur'an ve sünnetin nasları olmak üzere bu iki kaynaktan çıkan İslam kültürünü öğrenmek, öğretmek ve hayatımızda tatbik etmek en büyük önceliklerimizden birisi olması zaruridir.
41:34Birer Müslüman olarak boynumuzun borcudur. Rabbimizden niyazımız odur ki bu işi bizlere kolaylaştırsın. İslami hükümlerin yeniden hayat bulduğu ve hayatta tatbik edildiği, tüm dünyaya davet olarak taşındığı günleri bizlere yaklaştırsın.
41:57Kardeşlerim İslami şahsiyetin en önemli unsuru olan İslam kültürü derslerimizin birini daha böylece tamamladık. Bir sonraki dersimizde buluşmak ümidiyle her birinizi Allah'a emanet ediyorum.
42:27Altyazı M.K.

Önerilen