• evvelsi gün
Tarihi sevdiren ve merak uyandıran program Tarihte Yürüyen Adam geçmişten günümüze kadar ayakta kalmayı başaran tarihi yapıları ve hikâyelerini izleyicilerle buluşturuyor.

Mekanların tarihçesi, gündelik hayatta sıkça kullanılan deyişlerin kökeni ve tarihe farklı bir bakış Ülke TV’de… Kimi zaman mimari yapıları ile ilk olma özelliğine sahip yerleri ekrana taşıyor.

“Dünü bilmeyen bugünü anlayamaz; bugünü anlamayan yarını göremez, yarını inşâ edemez; hattâ dünden gelen hamlelerin nedenlerini bile düşünemez.” diyen Abdulbaki Gölpınarlı’nın sözünden ilhamla ‘Tarihte Yürüyen Adam’ dünü anlatıyor, bugünü gösteriyor ve yarının rotası için ışık tutuyor.

Tarihi camiler, kervansaraylar, üstünde birçok medeniyetin yaşadığı Mezopotamya ve Anadolu şehirlerinin bilinmeyen hikâyeleri Tarihte Yürüyen Adam ile her Cumartesi Ülke TV’de…
Döküm
00:00Vakıf Katılım, tarihte yürüyen adamla vakıf eserlerimizi sunar.
01:01Tarihte yürüyen adam vakıf eserlerimiz olarak bu hafta Üsküdar'dayız.
01:06Üsküdar Beylerbeyi'nde Hamidevvel Camii yani Sultan 1. Abdülhamid'in annesi için yaptırmış olduğu Beylerbeyi Camii'ni sizlerle beraber gezeceğiz.
01:15Efendim buyurun beraber gezelim.
01:30Tarihler 1778 yılının 15 Ağustos'unu gösterdiğinde buradaki cami ibadet açılmıştı.
01:431. Abdülhamid'in annesi Rabia Selmi Sultan için yaptırmış olduğu bu caminin yerinde daha önce bir namazgah vardı.
01:53Eğer Beylerbeyi Camii'ne gelirseniz ön tarafa doğru geldiğinizde cami ile bugün bir restorandın olduğu alan arasında bir tane mermerden bir duba göreceksiniz.
02:05Yani denizin denize sıfır lebi derya olarak inşa edilmiş.
02:09Bu yapı bir Selatin Camii'sinin olmasının yanında bir de Yalı Camii'de.
02:15Hem Yalı Camii vasfı taşıması hem de bir Selatin Camii bir de Boğaziçi'nin Yalı Camiilerden birisi olması bakımından Beylerbeyi'nin nadi eserlerinden bir tanesidir.
02:27Beylerbeyi Camii yani Hamidevvel 1. Abdülhamid Camii.
02:311. Abdülhamid Camii'nin burada yapılmasının sebebi tabi ki annesi adınaydı.
02:37Ama daha önce taşıyan bir özelliği vardı buranın.
02:41Burada bu yapının hemen bitişiği olan taraflarda bir tane Osmanlı yazlık sarayı bulunmaktaydı.
02:51İstavroz Sarayı denirdi.
02:53Bu İstavroz Sarayı'nın da bir özelliği vardı.
02:55İstanbul'da Yavuz Sultan Selim Camii biliyorsunuz Sultan Abdülmecit tarafından Hırkayı Şerif Camii yapılmadan önce Hırkayı Şerif'in muhafaza edildiği yerde.
03:05Yazları Ramazan'ın yaza vakit geldiği dönemlerde Boğaziçi'ne Hırkayı Şerif ziyareti açılırdı.
03:13İşte İstavroz Sarayı'nın bu caminin yakında bulunan İstavroz Sarayı'nda Hırkayı Şerif ziyareti açılırdı.
03:21Ve Boğaz mahalleleri ve köylerindeki insanların akın akın ziyaret ettiği yerde.
03:27Bilhassa yazın Ramazan'a denk geldiğinde.
03:30İşte birinci Abdülhamid'in annesi Rabia Sermi Sultan burada bu caminin yapılmasını arzu ediyordu.
03:40Rabia Sultan'ın bu caminin ibadeti açılınıp görüp görmediğini bilmiyoruz.
03:44Ama o eski geleneğin yaza denk gelen Ramazan günlerinde yine burada Beylerbeyi Camii'nde Hırkayı Şerif'in sergilendiğini bilmekteyiz.
03:56Efendim şimdi cami içerisine doğru girerken hem caminin mimarisinden hem Beylerbeyi'nin tarihinden hem de cami içerisine çok önemli olan Yeser-i Zahide'nin hatlarını size göstermek istiyorum.
04:08Buyurun caminin içerisine doğru devam edelim.
04:2618. yüzyılın karakteristik ve dikkat çeken bir yapısı olarak inşa edilen Beylerbeyi Camii Osmanlı mimarisinin dönem itibariyle beraber
04:54Boğaziçi mimarisindeki yeriyle ayrıcalıklı bir yere sahiptir.
04:59Beylerbeyi Camii'nin mimarı 1766 Fatih Camii'nin depreminde yıkılıp ilk Fatih Camii'nin İstanbul depreminde yıkılıp 1766'da tekrar inşasını gerçekleştiren
05:12Lahleli Camii'nin de mimarı olan Hassa Mimar Ocağı'nın reisi yani mimar Sinan'dan sonra gelen mimar başılarından birisi olan Mehmet Tahir Ağa tarafından bu caminin de mimarisi inşası gerçekleştirilmiştir.
05:27Yapı bölgedeki karakteristik yapısı ve Yalı Camii olması sebebiyle hem denizin neminden korumak hem de denizden gelebilecek dalgalar veya fırtınalar karşı korunuklar olarak deniz cephesinde merdivenlerle yukarıya çıkarılır ve belli bir yükseklikte olması sağlanmıştır.
05:46Tahir Ağa bu yapıyı yaparken tabi kubbedeki ağırlığı hafifletebilmek için artık dönemin özelliği olarak ağır taş kubbelerden yavaş yavaş uzaklaştığını görüyoruz.
05:59Yapının küçük bir minik minik bir külliye olarak da teşekkür ettiğini söyleyebiliriz. Bu yapı zamanla da bazı yapılan değişikliğe beraber gelişmiştir. Hamamı ve Sıbyan Mektebi ile beraber Boğaziçi'ndeki küçük külliyelerden bir tanesiydi.
06:16Yapının 15 Ağustos 1778'deki ibadeti açılışından daha sonraki tarihlerde Sultan 2. Mahmud döneminde bu yapının minareleri ve son cemaat kısmı hünkar mahvili yenilenmiş hatta şöyle söyleyebiliriz hünkar mahvil ilave yapılmıştır.
06:35Bugün İstanbul'da Eminönü bölgesi yani Bahçakapı'da İstanbul'un ticari noktada kalbi olan Osmanlı dönemi içerisinde Bahçakapı'nın çok büyük bir önemi arz ediyor. Biraz sonra sizlere anlatacağım.
06:48Bahçakapı'da Sultan 1. Abdülhamid'in bir külliyesi vardır. Camisi yoktur orada bir imar ettiği bir kervansarayı bir Sıbyan Mektebi medresesi ve türbe bulunmaktadır.
07:00Biliyorsunuz Sultan 1. Abdülhamid'in türbesi de oradadır. Orada da peygamber efendimizin ayak izini taşıyan bir kalıp taş da bulunmaktadır.
07:081. Abdülhamid dönemin camisinde burada annesinin adına yani Rabia Sultan adına yaptırmış olduğu bu camide dönemin karakteristik bir yapısı olarak yerini tamamlar.
07:21Efendim caminin inşasından sonra 1878'deki inşası tamamlanıp ibadese açıldıktan sonra da Sultan 2. Mahmut döneminde yapının minareleri tekrardan yenilenmiştir.
07:33Bir de hünkar mahfeli yapılmıştır. Bu arada Sıbyan Mektebi'nin yeri değiştirilmiştir. Bir de artı muvakkitane eklenmiştir.
07:42Deniz tarafından baktığınızda sahile girip şöyle Beylerbeyi Camii'ni karşınıza alıp baktığınızda muvakkitane ile beraber inanılmaz bir persektif ve yerleştirme düzeni görürsünüz.
07:57Çok estetik ve etkileyicidir. Sultan 2. Mahmut döneminde buranın biliyorsunuz cami yapılmadan önce burada bir namazgah vardı.
08:06Namazgah yan tarafı alınmıştı. Şimdi maalesef orası restoran olarak kullanılmakta. Sultan 2. Mahmut tekrardan oradaki namazgahı revize etmiş ve oraya da dört yüzlü bir küçük çeşme yaptırmıştır.
08:18Bu ikisi de restoranda şu an içerisinde yer almaktadır.
08:22Caminin muvakkitanesi rüzgarı ve görüntü noktası sülüeti çok da tamamlayıcı bir şekilde hem de boğazdan gelen o rüzgarı hafiften böyle oval olarak oluşturulmuştur.
08:35Böyle bir rüzgarı yırtıp içeriye doğru çok zarar vermeden hem de yapının yıpranması engelleyecek bir şekilde bir mimari formla inşa edildiğini göreceksiniz.
08:45Beylerbeyi Camii'nin inşasından sonra yaptırılan muvakkitanenin yapıyla ne kadar uyumlu bir şekilde daha sonra tamamlandığını göreceğiz.
08:51Esasında burada Beylerbeyi Camii üzerinden 18. yüzyıldaki Osmanlı mimarisini ve mimarlar ocağının nasıl bir değişim yaşadığını,
09:02dünyadaki gelişimleri, mimari zevkleri nasıl takip ettiğini ve Osmanlı döneminin zevklerini ve toplumun algısını nasıl revize ettiklerini de konuşabiliriz efendim.
09:21Osmanlı dönemi hassa mimarlar ocağı sadece kanun ile beraber gelişmiş göstermiş değildir biliyorsunuz.
09:45Fatih Sultan Mehmet ile teşekkül ettirilen bu kurum ki İstanbul'da sayacağı deftardarlık hepsi Fatih Sultan Mehmet döneminde artık kurumsal kimliğine oturmuş durumdaydı.
09:55Hassa mimarlar ocağı da Fatih döneme itibaren büyük bir gelişim gösterdi ve Osmanlı Devleti'nin Cumhuriyet'e doğru geçişte döneminde yine bu ocağın kültürel ve misyonu da Cumhuriyet döneminde de devam etmiştir.
10:09Bunun son sunu temsilcisi biliyorsunuz Mimar Kemalettin ve o dönemdeki mimarlardır.
10:14Geriye dönüp baktığımızda mimarlar ocağının durmadan kendini yenilediği ve geliştiğini görüyoruz.
10:20Biliyorsunuz Osmanlı Padişahlarının hiçbiri babasının yaşadığı gibi yaşamamış, babasının giyindiği gibi giymemiş ve devamlı Osmanlı toplumunu bir dinamizm haline tutmuşlardı.
10:30İşte bunların örneklerini camiler üzerinde de rahat görebiliriz.
10:34Her padişah döneminde nasıl kıyafetler değiştiyse bugün işte Abdülaziz itibaren Azize Fesi, Ahmediye Fesi diye bir fesler varsa kılık kıyafetteki bir düzenleme İkinci Mahmut döneminde gerçekleştiyse
10:48aynı şekilde de geriye doğru gittiğimizde bu dinamizmi görürüz.
10:52Bunun en güzel örneği de mimaride görmemizdir.
10:55Bu da durgan olmayan ve gelişen ve değişen bir toplumdaki dinamiklerin nasıl güçlü olduğunu gösterir.
11:01Bugün bile bu dinamikleri bu gelenekler içerisinde devam ettiğini görmekteyiz.
11:06Efendim işte Beylerbeyi Camii de Mehmet Tahir Ağa yani mimar başı Mehmet Tahir Ağa'nın yönetiminde İstanbul'da Laleli Camii ile itibaren
11:17bugünkü Beylerbeyi Camii ile bu mimari karakteristiği ve değişimi ve hareketliği de takip edebiliyoruz.
11:24Baktığımızda yine Mehmet Tahir Ağa'nın Fatih Camii'ni tekrardan inşasında hem Fatih Camii'nin eski mimari yapısını anımsatacak
11:37hem de o dönemin özelliklerini taşıyacak bir şekilde inşa ederken Laleli Camii'de artık bir baron geldiğini,
11:43Beylerbeyi Camii'de artık Osmanlı baronu denilen formların oturduğunu görüyoruz.
11:48Osmanlı döneminde dünyanın birçok alanlarındaki yeni gelişimlerden etkileniyordur ama kendi bünyesi içerisinde bunu biçimlendirmesi vardır.
12:00Yani barok dediğimizde bugün batılı anlamdaki mimarideki öğelerdeki barokla işte Osmanlı baroğu apayrı bir şeydir.
12:07Osmanlı'nın kendine has baroğu, kendine has bir rokokosu anlayışı vardır.
12:11Bütün bu yapı kendi karakteristik yapısını ortaya koyar.
12:15Bugün Baylen ailesi dediğimiz Anadolu Ermenilerden bütün şekil sonra birçok yapıların inşasında yer almış Baylen ailesi bile
12:25bir Osmanlı mimarı ekolünün o değişim ve gelişimin bir sürecini yürütmüşlerdir.
12:31O yüzden de Osmanlı mimarisi değerlendirirken Beylerbeyi Camii üzerinden konuşulacak o kadar çok şey vardır ki
12:39Beylerbeyi Camii Osmanlı mimarisinin ve toplumunun değişim ve gelişim ve dinamizminin güzel bir örneğidir.
13:10Hamidi Evvel yani Beylerbeyi Camii yapıldığı tarihte itibaren pek çok değişiklikler yaşamış, onarımlar geçirmiştir.
13:19Kolay bir şey değildir. İstanbul'un iki tane önemli olayı vardır.
13:23Hatta İstanbul'da kültür varlıklarının korkulu rüyasıdır.
13:26Birincisi deprem, ikincisi yangın.
13:28İstanbul her elli ya da yüz yılda büyük bir deprem yaşamış.
13:31Bir on yılla on beş yıl arasında büyük yangınları geçirmiş bir şehirdir.
13:36Bu yüzden de İstanbul'daki pek çok kültür varlıklarımız tahrip olmuş.
13:42Pek çoğu artık silinmiş gitmiş tarih tozsuz sayfalar arasında yerini almıştır.
13:47Birçok demografik değişikliklere de sebeb vermiştir. İktisadi olarak da İstanbul'daki değişimi de vesile olmuştur.
13:54Bu acı hatıralardan bir tanesi de Beylerbeyi Camii'dir.
13:57Efendim, 1983 yılında, 13 Mart'ında hemen caminin yanında olan, şimdi otel olarak kullanılan,
14:04Nebreli İsmail Paşa yalısına çıkan yangın Beylerbeyi Camii'ne sıçramış ve kubbesiyle beraber bu camiye büyük bir zarar vermiştir.
14:12Daha sonraki onarımlarla beraber bugün içerisinde bulunduğumuz hali tekrardan kazanmıştır.
14:17Tekrardan orijinal haline dönüştürülmüştür.
14:20Efendim, tabii ki bunu da şurada ifade etmek lazım.
14:23Bu camilerin kuruluş, bütün bu kültür varlıklarımızın teşekkül etmesinin temelinde yatan nedir?
14:29Vakıf geleneği ve vakıf kültürü.
14:31İşte o vakıf geleneği ve kültür içerisinde, geçmişi geleceğe taşıma misyonu içerisinde
14:37camimiz tekrardan ilgili kurumları tarafından restore edilip bugünkü güzel haline dönüştürülmüştür.
14:43Tabii ki bunun iktisadi ve kültürel boyutunda yer alan, faaliyet gösteren vakıfları da buradan iade etmeden geçmemek lazım.
14:52Efendim, Beylerbeyi Camii 1800 yılın önemli karakteristikten, mimaristen bir tanesi olarak söylediğimiz gibi
14:59Boğaz'ın Yalı Camii'lerinden bir tanesi.
15:02Hem Yalı Camii hem Serhatin Camii olarak bu bölgenin dinamini teşekkül etmiştir.
15:07Ve Beylerbeyi Camii'nin burada inşa edilmesinden sonra bölgenin hareketi ve demokratik yapısı değişmiştir.
15:14Hatta İstanbul'da hayata geçen şehir hatları vapurlarında
15:18Beylerbeyi'ne gelindiğinde hep iskeleden vapur geç kalkmıştır.
15:22Bunun sebebi de buranın kibar beyler tarafından iskan olunması, onların ikametkâr olması sebebiyle
15:29vapurda inişlerde herkes birbirine yol vermesinden dolayı
15:32buyurun efendim rica ederim siz buyurun diyerekten vapurun kalkış saatleri hep gecikmeli olmuştur.
15:37Bunun da temel sebebi nedir?
15:39İşte o sırrı şimdi size Hünkar Mahfi'nin orada anlatayım efendim.
15:44Buyurun o tarafa da devam edelim.
15:48İzlediğiniz için teşekkür ederim.
16:19Efendim arkamda görülen Hünkar Mahfi'li yapının iç mekandaki bütünleyici bir parça olarak yer almaktadır.
16:27Yine kendi içerisinde sade ama karakteristik bir düzenlemeye sahiptir.
16:32Efendim Beylerbeyi Camii ile beraber Beylerbeyi Semti'nin insanı anlatırken
16:37şu kibar olduklarından ifade etmiştik.
16:41Daha çok ulemadan, saray erkanından ve ilim adamlarının tercih ettiği, ilim ehlinin tercih ettiği bir semtte burası.
16:49Bunun sebeplerinden bir tanesi de şuydu.
16:52Biliyorsunuz Türklerde Resulullah Efendimiz'e olan sevgi, muhabbet ileri seviyededir.
16:57Bu yüzden de kandillere, Resulullah Efendimiz'le ilgili her şeye dikkat ederler.
17:02Ve Türklerde Peygamber Efendimiz'in sözden yani hadis-i şeriflerine daha çok hürmet edildiği görülmektedir.
17:10İşte o peygamber sevgisinden dolayı da mümkün olduğunca mukaddes emanetleri edinme ve mukaddes emanetlere sahip çıkma misyonu vardır.
17:19İşte bu bölgede yani Stavros Sarayı'nın olduğu dönemlerde, yaz aylarına denk geldiği dönemlerde
17:27Hırka-i Şerif buraya getirilir ve burada ziyarete açılılırdı.
17:31Bu yüzden de Resulullah Efendimiz'e hürmeten Beylerbeyi semtinin ikamet edecekleri, isken olacaklara dikkat edilirdi.
17:40Çünkü Resulullah Efendimiz'in giydiği hırkayanın sergilendiği, bulunduğu alanla yakışır insan profilinin oluşması arzu edilirdi.
17:51Bunu da bir misyon edinmişti Beylerbeyliler ve buna da dikkat ederlerdi.
17:55Dikkat ederseniz İstanbul-Boğaziçi içerisinde dinginliğiyle, daha böyle sakinliğiyle Beylerbeyi semtinin daha ön plana çıktığını görürsünüz.
18:05İşte o gelenek, o misyonun bugün de olsa, kırıntısız olsa özelliğini idame ettirdiğini görmekteyiz.
18:25Beylerbeyi, Hamidiye Camii içerisine geldiğinizde iç mekandaki kalem işleri, çini panoları ve yazı kuşağıyla beraber
18:53yapının mimari karakteristik yapısıyla beraber çok uyumlu olduğunu, çok uyumlu bir şekilde inşa edildiğini göreceksiniz.
19:00Yapının kubbe kasnağı 55 pencereyle açılmış, beden duvarlarındaki mihrap cephesindeki pencerelerle beraber çok aydınlık bir yapıyla karşılaşacaksınız ki
19:12çok ferah, çok da hoş bir yapıdır.
19:15Kubbe kasnağı üzerinde dolanmakta olan bir yazı kuşağı göreceksiniz.
19:19Esma Hüsna yer almaktadır.
19:21Bu Esma Hüsna dönemin hattatlarından, Yeserzade tarafından yazılmıştır.
19:28Yapının daha sonraki tarihler Cumhuriyet dönemindeki onarımla da hatta talim tarafından tekrardan üzerinden geçip onarımı tamamlanmış,
19:36İstanbul'daki en güzel Esma Hüsna yazılarından bir tanesidir.
19:39Celi Sülüs olarak yazılmış bu yazı kuşağı yapının içini tamamlayıcı, çok önemli öğelerden bir tanesidir.
19:46Efendim mihrabın kendi karakteristik yapısı içerisinde mihrabın hemen üzerinde yer alan bir Çin'i pano yer almaktadır.
19:53Onun içerisinde İhlas Suresi yazılmıştır.
19:57Bela Bey Camii'nin içerisindeki Çin'ler hem Osmanlı Çin'leri hem de Avrupa Çin'leriyle beraber kullanıldığını görüyoruz.
20:05Mihrap duvarına baktığınızda burada üstte Osmanlı Çin'lerin altta doğru yavaş yavaş da Avrupa Çin'lerinin kullanıldığını görmekteyiz.
20:15Bugün Haliç'te Hasköy Handana Camii'nde de Avrupa Çin'leriyle beraber klasik depolardan çıkma İznik Çin'lerinin de bir arada kullanıldığını görebiliyoruz.
20:27Bir noktada artık Çin'li ustasının azalması, Çin'inin artık ciddi bir şekilde üzerine yönelilmemesi noktasında artık camilerde yavaş yavaş Çin'li yazıların azaldığı görülüyor.
20:41Süsleme noktalarında da artık Avrupa'dan gelen Çin'li örnekler var.
20:46Burada da Bela Bey Camii'nde ikisini bir arada görmekteyiz.
21:11Beylerbeyi semtine geldiğinizde Beylerbeyi Camii ve külliyesine muhakkak görülmesi gereken, ziyaret etmesi gereken noktalardır.
21:25Hemen devamında da o Stavros Sarayı'nın geleneği içerisinde Beylerbeyi Sarayı inşa edilmiştir.
21:30Biliyorsunuz Beylerbeyi Sarayı Osmanlı sarayları içerisinde bugünkü manada devlet konuk evi olarak kullanılmıştır.
21:38Yani sarayların kaldığı bir nokta değildir.
21:41Devlete ziyarete gelen, devlet görüşmeleri içerisinde misafirlerin ağırlandığı bir yerdir.
21:47Biliyorsunuz ki Sultan 2. Abdülhamit de Selanik'in düşmesinden sonra burada misafir edilmiş ve burada vefat etmiş idi.
21:57Beylerbeyi Sarayı'nın hemen Şehzadeler Dairesi'nin olduğu noktada da bugünkü Beylerbeyi Olgunlaşma Enstitüsü bulunmaktadır.
22:06Türkiye'nin ilk olgunlaşma enstitülerinden birisi olan ve Türkiye'de olgunlaşma enstitülerinin yaygınlaşmasında büyük bir model oluşturan
22:15Beylerbeyi Olgunlaşma Enstitüsü bugün hala o misyonunu devam ettirmektedir.
22:19Ayrıca benim yaklaşık 10 bin kitaplı kütüphanemde Beylerbeyi Olgunlaşma Enstitüsü'nün kütüphanesine teşekkür ettirmek olduğunu burada gururla ifade etmek isterim.
22:30Beylerbeyi bölgesinin hemen arka sıraları yani Çamlıca'ya kadar uzanan noktalar aslında İstanbul'un bir noktada gündelik hayatının idame noktasıydı.
22:42Hem gıda noktasında hem de mesire noktasındadır.
22:45Bugün biliyorsunuz Üsküdar bölgesinde Çamlıca Tepesi önemli bir noktaydı ama geçmiş dönemlerde ise süt ve süt ürünleri içerisinde önemli bir mevki oluşturmaktaydı.
22:55İstanbul'un manda noktasında bugün mandalar biliyorsunuz Sapanca, Kemerburgaz ve Beykoz'un belli bir kısımında kalmış durumda.
23:06O dönem içerisinde Beylerbeyi arka Çamlıca'ya doğru olan alanlarda mandacılık yapılır ve manda sütü, manda peyniri, manda yoğurdunun ihtiyacı burada karşılanırdı.
23:18Boğaz'ın ikinci manda sütü ve diğer süt ürünleri de Kanlıca sırtlarındaki mevkilerdi.
23:26O yüzden de Kanlıca'nın yoğurdunun meşhur olmasının temel sebebinde bu yatar.
23:30Beylerbeyinin bir özelliği daha vardı.
23:35Bugün unutulmuş ama Üsküdar'da nispeten yaşayan bir şeydir.
23:38Biliyorsunuz Balkanlar'daki, Balkan Harbi sonrasında Balkanlardan bir nüfus İstanbul'a getirilmiştir ve bu nüfus bugün Bulgaristan bölgesinde gül yetiştiricisi olan Türklerdi.
23:52Onlar önce İstanbul'da Beykoz, Çavuşbaşı civarına yerleştiriliyor ve ilk gül yağı üreticiliği gül yağı başlıyor.
24:03Bu konuda Sultan 2. Abdülhamit döneminde burada faaliyetler yapılıyor.
24:07Daha sonra bu aileler Isparta'ya yerleştiriyor.
24:10Yani Isparta'dan önceki gül yetiştiricinin yeri bugünkü Beykoz, Kavacık, Çavuşbaşı'nın olduğu alan idi.
24:17Bu yüzden de bu bölgede Resulullah Efendimiz'e ithafen Beylerbeyin'de başlayan küçük bir lokumculuk, gül lokumculuğu oluşmuştu.
24:27Daha sonra da bu Üsküdar merkeze doğru yansımıştı.
24:30İşte gül lokumunun ilk çıkış noktalarından bir tanesi Beylerbeyi Üsküdar'da.
24:35Tabii ki Osmanlı'da yaşanan pek çok demografik hareketler, savaşlar ve iklimin kendi düzeni içerisinde pek çok değişiklikler yaşanmıştır.
24:46Bunlar da bugün pek çok unutulan özelliklerden bir tanesiydi.
25:00Beylerbeyi Camii'nden Çengelköy'e doğru ki uzanan bütün kıyı boyunca yalılarla karşılaşırsınız.
25:20Bu aynı paralelinde Üsküdar'a doğru da devam eder.
25:23Yalı biliyorsunuz esasında Rumca bir kelimenin Türkçeleşmiş şeklidir.
25:29Yalı dediğinizde denize sıfır olan yani penceresinden elinizi uzattığınızda parmak uçlarınız suya değiyorsa buna yalı denir.
25:37Diğer yapı türlerine yalı denmez.
25:40Yukarıya doğru oluşan, gelişen yapılara da köşk denir.
25:43Köşkler esasında çok büyük yapılar değildir.
25:46Köşklerin aşağıda yani deniz kıyısında olanlara da kasır deniz küçük ölçüklendir.
25:52Dört ya da altı odalı olanlara köşk denir.
25:54Konak büyük ölçükledir.
25:56Altı ve yukarı olan odalara sahip mimariyede bir konak diyoruz.
26:02Çengelköy'de, Kuzguncuk'ta, Beylerbeyi'nden itibaren Beykoz'a doğru olan yerlerde de
26:08Boğaz'a has çok da işlenmemiş, mimari olarak çok incelenmemiş bağ evleri vardır.
26:14Maalesef bugün ancak Kandilli, Çengelköy sırtlarında, Beylerbeyi'ne bir iki noktada kalmıştır.
26:22Bugün hala da Beylerbeyi'nin mimari karakteristik yapısı içerisinde sivil mimar örneklerini
26:29Beylerbeyi çarşısından içeri doğru yürüdüğünüzde göreceksiniz.
26:32Bunların bazıları da şu an restore edilip günümüzde kullanılmaya başlandı.
26:37Bu çok büyük bir önem.
26:39Çünkü her yitirilen sivil mimariyle beraber o semtin, o bölgenin, o şehrin maalesef
26:45karakteristik yapısı, hafızası siliniyor.
26:48Mimari sizin varlık sebebiniz ve hafızanızdır.
26:52O yüzden her yokulan mimari sizin hafızanızın silinmesidir.
26:56Bu yüzden Beylerbeyi Camii ve Külliyesi bu bölgenin hafıza taşlarının en başında gelir.
27:19Efendim Beylerbeyi Hamidiyeevvel Camii'ne geldiğinizde muhakkak Kadınlar Mahfili'nin çıkmanızı tavsiye ederim.
27:25Artık 18. yüzyıldan itibaren Kadınlar Mahfili bugün Emirgan Camii'nde olduğu gibi
27:30daha geniş, daha ferah, daha kullanışlı ve kadınlarının ibadet etmesinde çok daha
27:36elverişli bir mekan teşekkür etmeye başlamıştır.
27:39Ki biliyorsunuz Osmanlı döneminde artık kadınların camide bil fiil yer almaları
27:4518. yüzyılla beraber başlar ve bundan itibaren de Kadınlar Mahfili kısmı
27:50daha geniş, daha ferah bir şekilde inşa edilmeye başlanılmıştır.
27:55Bu Kadınlar Mahfili'ne geldiğinizde hemen benim sağ tarafta olduğu gibi Hünkar Mahfilini göreceksiniz.
28:02Sadece kafeslerden ve işlenen kalem işlerinden bunu anlayabilirsiniz.
28:06Kalem işleriyle beraber caminin yazı kuşağı, Yaserizade'nin oluşturduğu Esma Üstad'ın
28:11oluşan yazı kuşağı ile beraber Kadınlar Mahfili'nin en güzel şeyi bugün bir selatin
28:17ve yalı cami olarak Boğaz'ı en güzel gören manzaralardan bir tanesine sahip olmasıdır.
28:23Bir noktada burada büyük bir ayrıcalık hanım sultanlara ve hanımlara sağlamış olduğunu görmekteyiz.
28:42Beylerbey Camii inşa edildiğinde Sıbyan Mektebi caminin son cemaat kısmına da doğru inşa edilmişti.
28:49Daha sonra İkici Mahmut döneminde bu Sıbyan Mektebi kaldırıp bugünkü yerine konuluyor.
28:55Ahşap Sıbyan Mektebi. İlk yapıldığı dönemlerde de Sıbyan Mektebi ahşap olarak teşekkül ettirilmiştir.
29:01Biliyorsunuz bu vakıf eserlerimizde gezerken hemen hemen her caminin bir Sıbyan Mektebi olduğunu görüyoruz.
29:07Esasında bu çok önemli bir noktadır. Birincisi hemen hemen her caminin bir kayyumunun olması.
29:15Bu kayyum Roma'dan gelen bir gelenektir. O bölgenin o yapını sorumlusudur.
29:20O bölgenin o yapını sorumlusudur.
29:23O bölgenin o yapını sorumlusudur. O bölgenin o yapını sorumlusudur.
29:31O bölgenin o yapını sorumlusudur. O bölgenin o yapını sorumlusudur.
29:34O bölgenin o yapını sorumlusudur. O bölgenin o yapını sorumlusudur.
29:36O bölgenin o yapını sorumlusudur. O bölgenin o yapını sorumlusudur.
29:38O bölgenin o yapını sorumlusudur. O bölgenin o yapını sorumlusudur.
29:40O bölgenin o yapını sorumlusudur. O bölgenin o yapını sorumlusudur.
29:42O bölgenin o yapını sorumlusudur. O bölgenin o yapını sorumlusudur.
29:44O bölgenin o yapını sorumlusudur.
29:46Yani yapıların tadilat ve tamiratlarını yürüten ve vakıftan maaş alan vakıf mimarları vardı.
29:52Yapılar inşa edildiği dönemin bitimine yakın vakıf mimarları atanır ve bu vakıf mimarları
30:02o yapının vakfı devam ettiği müddetçe yapının onarımları takip ederdi.
30:07O yüzden de bu vakıf geleneği kültürü içerisinde bugüne kadar bu vakıf,
30:13eserlerinin günümüze ulaşmasının temel sebebi buydu.
30:16Bu konu çok az incelenmiş ve araştırılmış bir mevzudur.
30:20İşte bu Beylerbey Camii'de de bir kayyum odası bulunmaktadır.
30:25Bu kayyum odası hem caminin genel akarının kontrolü,
30:30artı cami ile ilgili ilişkileri yapılması ve de artı o kayyum odasında vakıf mimarı yer alır.
30:37Bütün tadilat, tamiratlar onun nezdinde yürütülürdü.
30:41Sıbyan Mektepleri muhakkak olması gereken yapılardan bir tanesiydi.
30:46Çünkü Sıbyan Mektebi o kadar enteresan bir şeydir ki,
30:49o dönemlerde çocuk psikolojisinin çözümlendiğini görüyoruz.
30:53Bir defasında Sıbyan Mektebi her mahallenin ya başında ya sonunda
30:58ya da Selahattin Camii'nin dibinde yer almak zorundaydı ki,
31:01Selahattin Camii'nin olduğu mahallenin çocuğu bu Sıbyan Mektebi'ne devam ederdi.
31:09Başka bir mahallenin çocuğu diğer mahallenin Sıbyan Mektebi'ne kabul edilmezdi.
31:14Çünkü şöyle bir şey vardı, çocuk psikolojisinde annesinin yetişebileceği,
31:19anne kokusunu doyabileceği noktaya kadar olan yerde Sıbyan Mektebi inşa edilir.
31:24Yani farklı bir mahallenin çocuğu farklı bir mahalleye gidemez.
31:29Bu bir defasında semtle olan aidet ve güvencenin kurulmasıdır.
31:34Sadece o semtin çocukları o semtin ve o mahallenin Sıbyan Mektebi'ne giderdi ki,
31:40burada bir noktada sosyal dayanışmanın oluşmasıydı.
31:44Bugün biz çocuklarımıza servis araçlarına verip gayet uzak yerlerdeki yerlere götürüyoruz.
31:50Ailenin güvencesi, annenin koruyucu şemsiyesini çok dışarıya çıkartmış oluyoruz.
31:56Esasında bunun hiçbir zaman Osmanlı çocuk eğitiminde izin verilmediği görüyoruz.
32:02Bir de Sıbyan Mekteplerinin sonunda bir diploma verilir.
32:05Burada da kendisine efendi, artık bir kimlik ve şahsiyet olarak tanımlanır.
32:10Sıbyan Mekteplerinde çok büyük şeyler öğretilmez.
32:13Adab-ı muhaşeret öğretilir, Kur'an-ı Kerim'in elif cüzü öğretilir, ilm-i hal bilgileri öğretilir.
32:19Çok da önemli bilgiler, uzun uğraşlar verilmez.
32:23Bugün biz küçücük çocuklara trüvant diye öğretiyoruz ama insan olmayı öğretmiyoruz,
32:28yaşam kalitesini öğretmiyoruz.
32:30İşte Sıbyan Mekteplerinde nasıl yaşanacağını, Sıbyan Mekteplerinin yazlık ve kışlık bölümleri oluyordu.
32:36Ve belli yaşa kadar da Sıbyan Mekteplerinde kızlar ve erkekler bir aradaydı.
32:41Bunun ayrımı yoktu.
32:43Maalesef Sıbyan Mektepleri ile ilgili konuşulurken hiçbir resmi kaynaklara, defterlere bakılmadan konuşuluyor.
32:49Yani çocuklar 6-7 yaşına kadar da kızla, erkekle eğitim alırlardı.
32:56Burada da Selahattin Camileri başta olmak üzere güçlü vakıfların tamamında Sıbyan Mekteplerinde
33:03çocukların yazlı ve kışlı kıyafetleri, yemeleri, içmeleri ve muhakkak yaz başında, baharda ve sonbaharda piknik alanlarına,
33:12mesire alanlarına götürülmesi şartı koşulmuş idi.
33:15O yüzden de Selahattin Camileri gezerken, bilhassa Beylerbey'e gelip Beylerbey Camii'ni gezdiğinizde
33:21o muvakitane ile arası sıkışmış olan, bugün meşrut olarak kullanılan Sıbyan Mektebi'ni de incelemeden geçmemenizi tavsiye ederim.
33:28Tarihte Yürüyen Adam Vakıf Eserlerimiz olarak haftaya farklı bir vakıf eserimizle buluşmak üzere.
33:33Hoşçakalın.
33:51İzlediğiniz İçin Teşekkürler.
34:21İzlediğiniz İçin Teşekkürler.
34:51Vakıf Katılım Tarihte Yürüyen Adam'la Vakıf Eserlerimizi sundu.
35:09Daha fazla video izlemek için kanalımıza abone olabilir, ilk izleyen olmak isterseniz bildirimleri açabilirsiniz.