• geçen ay
Türkiye’nin coğrafi işaretlerle patentlenerek uluslararası koruma altına alınan ve tescillenen yerel değerlerinin tanıtımına ve ulusal birliğine katkı sağlayan Değerlerin Daveti programı hafta sonu 09:45’de Ülke TV ekranlarında… Ülkenin tarım ürünlerinden, endemik türlerine, geleneksel el sanatlarından yöresel lezzetlerine varıncaya kadar tüm yerel değerleri izleyicisiyle buluşuyor. Değerlerin Daveti programı, yerel değerleri tanıtarak, yurt içi ve yurt dışı pazarlarında markalaşma çalışmalarına destek olmayı amaçlıyor. ‘Değerlerin Daveti’ ile tüm üreticiler, sanatçılar, henüz patentlenmemiş veya az bilinirliğe sahip yerel değerleri üreten kişi ve kurumlar, ihtiyaç duydukları destek ve teşviklerden haberdar edip bilinçlendiriliyor. Edirne’nin ciğerinden, Konya’nın etli ekmeğine, Erzurum’un Oltu taşına kadar birbirinden güzel yerel renklerin tanıtıldığı, bizden olan değerlere sahip çıkan program ‘Değerlerin Daveti’ hafta sonu Ülke TV’de…
Döküm
00:00Halk Bank'ın katkılarıyla.
00:30Halk Bank'ın katkılarıyla.
00:32Halk Bank'ın katkılarıyla.
00:34Halk Bank'ın katkılarıyla.
00:36Halk Bank'ın katkılarıyla.
00:38Halk Bank'ın katkılarıyla.
00:40Halk Bank'ın katkılarıyla.
00:42Halk Bank'ın katkılarıyla.
00:44Halk Bank'ın katkılarıyla.
00:46Halk Bank'ın katkılarıyla.
00:48Halk Bank'ın katkılarıyla.
00:50Halk Bank'ın katkılarıyla.
00:52Halk Bank'ın katkılarıyla.
00:54Halk Bank'ın katkılarıyla.
00:56Halk Bank'ın katkılarıyla.
00:58Erzincan
01:00Erzincan dediğiniz zaman
01:02belki Anadolu'nun küçük bir şehri
01:04olabilir ama yaşamsal anlamda
01:06zihinsel anlamda
01:08şehirli insanların
01:10çok fazla olduğu bir
01:12şehir burası.
01:14Burada sanayi gelişiyor.
01:16Çocukluk evresini yaşıyor.
01:18Ama tarımda çok çok iyi
01:20Erzincan. Aynı zamanda
01:22doğa sporlarında, su sporlarında
01:24dağcılıkta çok çok iyi.
01:26Motor sporlarında çok çok
01:28iyi bir yer Erzincan. Genellikle insanlar
01:30burada tarımla uğraşıyorlar ve
01:32geçimlerini tarımla sağlıyorlar.
01:34Ve Erzincan hakikaten
01:36bir tarafıyla Bayburt,
01:38Gümüşhane ve Giresun'a yani Karadeniz
01:40ikliminin de hakim olduğu
01:42bir yer Erzincan.
01:44Fakat Erzincanlıların deyişiyle
01:46Erzincan'a gelen dağılıyor.
01:48Erzincan'dan giden dağılıyor.
01:50İnanılmaz bir dinginlik
01:52var burada. Burada
01:54insanlar birbirini hiçbir şekilde
01:56rahatsız etmez. Ve kültürel bir
01:58katman var burada. Ve gerçekten
02:00buradaki insanlar değerlerine,
02:02vatanına, milletine bağlı insanlar.
02:04Biz de arkadaşlarımızla beraber
02:06bu değerleri, bu güzellikleri
02:08daha yukarı nasıl çıkarabiliriz?
02:10Onun gayret ve çabası içerisindeyiz.
02:24Anadolu'nun çoğu yeri
02:26mesela Kahramanmaraş, Gaziantep,
02:28Erzincan, İç Anadolu'nda
02:30bazı yerler, Bakır'da
02:32çok çok ileri düzeydeler.
02:34Bakır'ın insan sağlığına da
02:36çok büyük faydaları olduğu
02:38tıbben de ispat edilmiş.
02:40Yani netice itibariyle
02:42bugün doğal olmayan
02:44her şey artık insan
02:46vücuduna zarar veriyor.
02:48Onun için insanlar
02:50aslında dünya sonunda
02:52aslında dünya
02:54sona doğru gittikçe
02:56insanlar ilk günleri özler oluyor.
02:58Bu da çok enteresan.
03:00Eskiden belki
03:02bundan 15-20 yıl önce
03:04Bakır'ın, Kilim'in
03:06böyle elimizin tersiyle itildiği
03:08bir dönemden artık bunları
03:10şehirlerimizde
03:12odalarımızın en üst köşesine,
03:14en üst raflarımıza koyar olduk.
03:16Böyle de ciddi bir metafor var.
03:18Bunu belki eskiden
03:20dudak büktüğümüz şeylere
03:22şimdi birbirimize
03:24hediye eder olduk.
03:34Erzyan Bakırcılığı
03:36çok eskilere dayanmaktadır.
03:38Yani yüzyıllar öncesine
03:40Evliya Çelebi'nin
03:42şehadet nemesinde buraya uğradığında
03:44Erzyan'da Bakırcılığın olduğunu
03:46anlatmaktadır. Hatta çok daha eskiye
03:48gidersek, M.Ö.
03:50Urartular zamanında bile burada
03:52bakır sanatıyla ilgilendiğini, oradan
03:54günümüze kadar Erzyan'da bakırcılık
03:56süre gelmiş ve bugüne kadar da
03:58bu şekilde devam ediyor. Biz de bu bakırcılığa
04:00sahip çıkmaya çalışıyoruz, yaşatmaya
04:02çalışıyoruz.
04:12Bakır işleceleri Erzyan'da
04:14bu bakırın üstündeki nakışları,
04:16bakırın bizim atölye kısmımız var,
04:18orada yapılıyor, biz işleme
04:20kısmındayız yani. Üstüne nakış yapıyoruz,
04:22bizim yaptığımız nakışlar ezbere,
04:24yani o anda doğaçlama, aklına geldiğinde
04:26yapıyorsun. Tabii belli bir çerçevesi var
04:28onun içinde, belli bir aşamadan
04:30öğreniyorsun, ha dediğin
04:32zaman her şeyi de yapamıyorsun. Belli şeyleri
04:34kalıpla yapıyorsun, belli şeyleri ama
04:36bizimkisi %90'ı hep
04:38ezbere işliyoruz yani, kafamızı. Şimdi ben
04:40burada 10 tane tepsi işledim, 10'unu da ayır
04:42hiçbir tanesi aynı değildir. Hepsi
04:44aynısıdır. Ha benzeri olur ama
04:46aynısı olmaz. Elitçiliğin özelliği de odur yani
04:48o anda işlediğin,
04:50oraya ne yakışıyorsa onu yapıyorsun.
04:52Yani böyle hepsini aynı yaparsan zaten
04:54fabrikasyon gibi olur, baskı türü gibi bir şey
04:56olmuş olur. Ayrı olması lazım,
04:58öyle devam ediyoruz şimdilik.
05:14Şimdi Erzincan Bakır İşlemeliği
05:16işlemeciliği Türkiye'de tek. Yani
05:18bizim Erzincan işlemeciliği çok farklı.
05:20Yani Erzincan'da,
05:22Türkiye'de sadece Erzincan'da
05:24yapılabilen bir işçilik. Buradan
05:26yetişen insanlar belki başka illerde
05:28yapabilirler ama
05:30çoğunluğu burada
05:32bu işlerin yapılmakta. Mesela bu
05:34bir bakır işlemcisi, Erzincan'a
05:36ait bir işleme ürünü.
05:38Bu bize öncelikle ham olarak
05:40gelir. Yani burada böyle
05:42şekil olarak gelmez. Biz böyle
05:44tabaka olarak düşünebilirsek
05:46böyle bakırda, dümdüz bir
05:48şekilde gelir. Bu geldikten sonra
05:50bunun tabii ki bir yıkanıp temiz
05:52bir hale getiriyoruz. Daha sonra işlemenin
05:54belli olabilmesi için, el emeği olması için
05:56bunun üzerine biz boya atıyoruz.
05:58Bu boyanın üzerine işleme
06:00yapıyoruz. Daha sonra
06:02işlemecinin eline gider. Burada
06:04el yordamıyla
06:06bunlara destekler verilir.
06:08Bu doğaçlamayla verilir. Yani o
06:10insan o andaki durumu
06:12doğaçlaması neyse ona desen
06:14verir. O desen verdikten sonra
06:16tekrar atölyeye gelir
06:18bu ürün. Atölyeye geldikten sonra
06:20vernik atarız. Uzun süre
06:22dayanabilmesi, kararmaması, bozulmaması
06:24için vernik atılır.
06:26Bu şekilde ürünü hazır hale
06:28getirmiş oluyoruz.
06:41Genelde bizim burada
06:43şimdi ürettiğimiz şeyler
06:45biraz süs eşyasına yönelik ve mutfak
06:47eşyasına yönelik. Bizdekiler
06:49şekerlik diyelim ki hem süs eşyası
06:51hem kullanacağımız bir şey. Tepsi
06:53kullanabilirsin ve aynı zamanda aksesuar
06:55olarak da koyabilirsin. Biz burada ağırlık
06:57olarak biraz aksesuar türü
06:59genelde işlemenin şeyi tepsi
07:01kahve takımlarını altına koyuyoruz
07:03veyahut da servis tabaklarımız var işte
07:05ibrik çeşitlerimiz var tabaklarımız.
07:07Tabaklara işte dediğim gibi yazılar yazıyoruz.
07:09Erzincan'dan hatıra götürmek için
07:11yazdırıyor. Saat, hem saat duvarda duruyor
07:13hem Erzincan'ın hatırası.
07:23Bakırcılar çarşısına gittiğinizde
07:25ustalarla konuştuğunuzda
07:27bir kilo tatlı
07:29parasına 10 gün, 20 gün
07:3130 gün emek vermiş bir bakırı
07:33görüyorsunuz. 10 bakır işliyorsa
07:35her bakırda
07:37farklı farklı bir motifi de görüyorsunuz
07:39ve bu motifleri
07:41o emekleri
07:43ortaya koyarak size bize sunuyorlar.
07:45Bu emeğin ben çok değerli
07:47olduğunu düşünüyorum ve bunu yaşatabilmek
07:49için hangi ilimizde varsa
07:51bu yani kaybolmaya
07:53yüz tutmuş el
07:55ürünlerimizin başında bence
07:57en önemli olan bakırcılık
07:59gelmeli ve buna sahip çıkmalıyız.
08:07Bir bakır
08:09objenin üstünde
08:11en az 4-5 kişinin emeği var.
08:13Tek bir insan bunu çıkartması
08:15imkansız bir şey.
08:17Emek çok olduğu için
08:19yani sevilmesinin bence en büyük sebebi o.
08:21Değerini bilenler için
08:23gerçekten çok kıymetli bir ürün.
08:25Bir ürünü alıyorsunuz, bize bazen
08:27müşterilerimiz geliyor, söylüyorlar işte
08:29babaannemden kalma Erzincan Bakır
08:31diyor, dedemden kalma
08:33halen daha duruyor, işte
08:35duvarımda asmışım veya bir şekerlik
08:37halen daha bekliyor.
08:39Yani bu yüzden kalıcı olması
08:41ve emek olması bunun değerini artırıyor
08:43özellikle.
08:55Biz ilk mesleğe başladığımızda yani böyle
08:57elektrikli bir şeyi yoktu yani böyle makinatürümüz yoktu.
08:59Sadece bizim şöyle kalemlerimiz var
09:01ve halen devam ediyoruz yine.
09:03Bunlarla işliyorduk.
09:05Hep el ile yapıyorduk yani.
09:07Hiç makine yoktu ta ki
09:0980'li yıllara kadar,
09:1175'in sonuna 80'li yavaş yavaş
09:13bu dişçi makinelerini keşfettik.
09:15Yani bunun özel bir makinesi yok.
09:17Bunun şu motoru dişçi motoru
09:19şurası da ayrıca tornacıda
09:21yaptırdığımız bir şey.
09:23Bizim şu elimizin şeyini
09:25bu yapıyor yani. Ama bunun izi
09:27farklı duruyor, bu kalemle yaptığım izi
09:29farklı duruyor. Bununla işlediğimizde
09:31arasında işleme, işten anlayan olursa
09:33fark edebiliyor. Eskiden yaptığımız sadece
09:35eldi yani. Sadece el kalemlerine çalışıyorduk.
09:37O zaman da işte bir kısmı
09:39ince kalem, bir kısmı kalın kalem yani
09:412-3 işlemeli. Birisi hatlarını
09:43yapıyordu, birisi dolgusunu yapıyordu, birisi gümüşünü
09:45yapıyordu. Böyle seri halde gidiyordu.
09:47O zaman çalışan da çoktu. Talep de
09:49çoktu. Dışarıya mal kavuşmuyordu yani. O zaman çok
09:51gidiyordu. Çünkü hediyeli gerçi sadece
09:53bakır vardı.
10:01Müzik
10:03Müzik
10:05Müzik
10:07Bu ürün sadece böyle
10:09bakır bir ürün olarak algılamamak
10:11lazım. Bir dekoratif eşya olarak da
10:13görülebilir. Evinizin herhangi bir
10:15köşesinde bir süs eşyası
10:17olarak da düşünebilirsiniz. Hatta
10:19kullanım açısından diyelim cezveleri,
10:21sürahileri, efendime söyleyeyim
10:23bardakları, tepsileri
10:25bunları da aynı zamanda yine
10:27kullanabilirsiniz. Çok güzel bir
10:29işçiliği var. Yani gelenin
10:31Erzincan'dan alındığı hemen anlaşılabilir.
10:33Her evde belki olmayabilir.
10:35Özellikle başka şehirlerden gelen
10:37misafirlerimiz götürdükleri zaman
10:39eminim ki çok büyük bir ilgiyle
10:41karşılaşıyorlardır. Bir kahve takımı
10:43aldıkları zaman, bunu hediye
10:45götürdükleri zaman, o hediye ettiği
10:47kişi inanın ki kendini daha özel
10:49hissediyordur. Eminim yani. Çok değer
10:51kıymetli hissediyordur. Çünkü
10:53bu ender bir ürün. Her yerde
10:55bulunabilecek bir ürün değil. Ha deyince
10:57ben çarşıdan gidip ya şurada bir tane ürün
10:59alayım diye denilebilecek bir ürün
11:01değil. Bunun Erzincan'dan
11:03çıkması, işte coğrafi işaret olması
11:05bunu çok daha değerli hale
11:07getiriyor. Çok daha kıymetli hale getiriyor.
11:09Alan kişi de zaten bunu fark ediyor.
11:11Kendini daha değerli hissediyordur.
11:13Eminim yani.
11:27Bir
11:29hatranız olması lazım. Bir ayak iziniz
11:31olması lazım. Bir yerde bir nefesiniz
11:33olması lazım. Yani o bakır sadece
11:35bunu, bugünü ifade etmiyor.
11:37Tarihi süreçler içerisinde
11:39bütün geçmişiniz aslında
11:41oraya işleniyor. O bir işleme
11:43değil. Aynı zamanda geçmişiniz
11:45orada yaşıyor. Tarih ve
11:47geçmiş. Bugün de izleri
11:49yoksa zaten tarih olamaz.
11:51Onun için bunu nasıl
11:53aşacağız? Bunu Milli Eğitim'le
11:55ustalarımızla konuşarak
11:57halk eğitimlerde kurslar açarak
11:59gençlerimizi buraya teşvik ederek
12:01bunu aşmak zorundayız.
12:03Fakat işimiz çok kolay değil.
12:05Çünkü diğer tarafta insanları
12:07ve gençleri cezbeden
12:09binlerce uyarıcı var.
12:11O uyarıcılardan, o gençleri
12:13kurtarıp bu tarafa sevk etmek
12:15oldukça zor. Ama
12:17bunu yapmak zorundayız.
12:19Eğer biz gelecekle ilgili bir
12:21hayalimiz, bir kurgumuz varsa
12:23mutlak sürette bunu yapmamız
12:25gerekiyor. Bunun bir yolu da şundan
12:27geçiyor diye düşünüyorum. El emeğinin
12:29devlet memurluğundan
12:31daha çok kazandırdığını,
12:33daha çok değerli olduğunu
12:35ailelerimize
12:37anlatmamız, onları ikna etmemiz
12:39gerekiyor. Bunu yapmadığımız müddetçe
12:41bu tehlike bizi bekliyor
12:43diye düşünüyorum.
12:53Şimdi bu ürün geleceği
12:55hakkında konuşacak olursak, evet bizler
12:57büyüklerimizden aldık. Böyle
12:59devraldık ve böyle gidiyoruz.
13:01Bizler de gelecek nesillere aktarmak
13:03istiyoruz. Yani şunu söylemek
13:05zorundayım. Çünkü şu anda
13:07bu üründe yaş ortalaması çok yüksek.
13:09Yani eğer bu
13:11yaş ortalaması çıraklıktan başlayabilirsek
13:13bu ürün çok daha geleceğe
13:15taşınacaktır yani. Buna
13:17özellikle biraz dikkat çekmek
13:19istiyorum. Geçmişteki gibi
13:21yetişen elemanımız,
13:23çırağımız maalesef yok.
13:25Yani bu yönde devletlerimizin çalışmalarını
13:27bazen bizle paylaşıyorlar.
13:29Yani inşallah iyi bir yere
13:31geleceğine inanıyorum.
13:41Her yerde var bakır ama
13:43Erzincan işlemesi hiçbir yerde yoktur.
13:45Varsa da Erzincan'dan gitmiştir
13:47veya Erzincan'dan bağlantılıdır.
13:49Çiftçilik buranın has bir sanatı yani.
13:51Tabi bu zamanında sektördü.
13:53Baya bir çalışan vardı.
13:55Zamanla zamanla tabi azaldı
13:57şimdi. Yine var tabi ki devam ediyor ama
13:59eskiye kadar yoktur. Talep de
14:01azalıyor. İşte usta da yetişmiyor.
14:03Yani öyle geriden gelen herkes okuyor.
14:05Okula giden adam da daha gelip böyle
14:07bir el sanatıyla uğraşan yok. Gençlere
14:09tavsiyemiz önceden okullarını okusunlar.
14:11Ama onu okurken de bir sanat edinsinler.
14:13Sanatın şeyi olmaz. Yani okul
14:15bittikten sonra bu sanatı olan insan hiçbir zaman
14:17boşta kalmaz. İleride daha iyi bir
14:19meslek sahibi olursa hayır ama bir sanatı
14:21olsun yani. Bu iş olur başka iş olur ama sanatı
14:23olsun yani. Yani şimdiki gençlerimizin
14:25hiçbir sanatı yok maalesef. Bizim
14:27zamanımızda herkes yani okula da gitse bir
14:29sanata gidiyordu. Şimdiki nesilde
14:31artık bilmiyoruz yani. Hiç sanata
14:33yönelen yok ama sanatları olması lazım.
14:35Tavsiyemiz hem okusun okulunu da
14:37aksatmasın ama bir sanat edinsin yani.
14:47Türkiye'yi ve bizi bekleyen bir tehlikeden
14:49bahsetmek istiyorum. Bu
14:51bakır işlemciliğe
14:53bir usta-çırak ilişkisi
14:55gerektiriyor. Nesilden nesile aktarmanız
14:57gerekiyor. Teknolojinin
14:59çok büyük faydaları olduğu gibi
15:01teknoloji aynı zamanda
15:03eskiyi de yok etmekle tehdit ediyor.
15:05Bunu görmemiz gerekiyor. Yani
15:07teknolojinin bütün imkanları
15:09birbirine bağlıdır.
15:11Birbirine bağlıdır.
15:13Birbirine bağlıdır.
15:15Yani teknolojinin bütün imkanlarından
15:17faydalanmamız gerekiyor ama
15:19bunun yanında bizi bekleyen bir tehlikede
15:21geçmişi, gelenekleri,
15:23eski göreneklerinizi
15:25yerle bir edebiliyor. Peki bizim
15:27ne yapmamız gerekiyor?
15:29Bizim yapmamız gereken
15:31eski değerlerimizi
15:33yok etmeden bugüne taşımamız
15:35gerekiyor. Fakat bununla ilgili çok
15:37ciddi bir kriz var. Teknoloji
15:39ilerledikçe yapay
15:41şeyler, malzemeler
15:43hayatımıza doldukça
15:45bizim geçmişi itme
15:47gibi bir riskle karşı karşıya olduğumuzu
15:49görüyoruz. Bunu niçin anlatıyorum?
15:51Şimdi burada Bakırcılar
15:53Çarşısı var. Toplantılar,
15:55sektör toplantıları yapıyoruz biz.
15:57Maalesef çırak bulamıyorlar.
15:59Çırak bulamamak ne demek?
16:0110 yıl içerisinde
16:03bakır işletmeciliğinin yok
16:05olmasıyla karşı karşıya geleceğiz.
16:07Peki ustalara soruyoruz, niye bulamıyorsunuz?
16:09Çünkü diyorlar ki bu iş
16:11sabır isteyen bir iş. İşleme
16:13yapacaksınız. Belki günlerce,
16:15aylarca eliniz
16:17bazen buralar
16:19şişiyor işleme yaparken.
16:21Gözleriniz bozuluyor.
16:23Ama
16:25yan tarafta da hayat çok hızlı bir şekilde
16:27akıyor. İnsanlarda sabır yok,
16:29tahammül yok. Her şeyin bir an
16:31önce olup bitmesi
16:33ve teknolojinin size sunduğu hazır
16:35imkanlar var. Ve
16:37insanlar diyor ki bu hazır imkanlar
16:39varken ben niye bu kadar
16:41emek sarf edeyim? Fakat
16:43şunu görmemiz gerekiyor,
16:45hatırası olmayan bir millet
16:47geleceğe kendini taşıyamaz.
17:09Müzik
17:33Halk Bankı'nın katkılarıyla
17:35Müzik
17:37Halk Bankı

Önerilen