• evvelsi gün
Döküm
00:00Jenerik müziği...
00:30Jenerik müziği...
00:46Efendim merhabalar bir pazar klasiği, bir beyaz tv klasiği, geçmişe yürüyen adam programına hoş geldiniz.
00:54Bugün sizlerle kadim ve eski İstanbul'un biraz dışına, Karşıyaka'sına geçelim.
01:02Karşıyaka Latince, İtalyanca ve oradan da Yunanca'ya geçmiş bir kelimedir ve karşılığı Pera'dır.
01:11Buranın da adı Grand Rue de Pera yani Uzun Pera Caddesi.
01:18Karşıyaka, İstanbul'a ait olmayan biraz taşra, biraz banlıyor.
01:24İstanbul'un dışında Konstantinopol olmayan ama Konstantinopole bağlı demek olan Pera'nın da dışındayız.
01:34Bir mezarlıklar bölgesi, Yahudi mezarlığı Elmadağ'a doğru, Hristiyan mezarlığı şu an bulunduğumuz meydan,
01:44Müslüman mezarlığı Gümüşsuyu'ndan Beşiktaş'a doğru inen yokuşun tamamı mezarlıkların bulunduğu yer Taksim Meydanı.
01:55Bugün geçmişe yürüyen adam ailesi olarak sizler evlerinizde bizlerse hadisenin ve tarihin yaşandığı mekanda dışarıda
02:08hava biraz soğuk, hava biraz sert olsun tarih var ya işin içinde sizler evlerinizde oturun bizler gezelim ve tarihte yürüyelim.
02:18Geçmişe yürümek sanırım böyle olsa gerek.
02:22Bugün ne konuşacağız? Bugün Dingo'nun Ahırı'nı konuşacağız.
02:27Nerede Dingo'nun Ahırı? Ama elimle gösterdiğim yerde cami var, Taksim Camii var.
02:35Cumhurbaşkanımızın açılışını yapmış olduğu camiyi göstererek Dingo'nun Ahırı dedim.
02:41Cami Dingo'nun Ahırı'nın olduğu yere yapıldı. Tam olarak orada Dingo'nun Ahırı'nı konuşacağız.
02:50Atatürk Kültür Merkezi var karşımda, arkanızda onu konuşacağız.
02:55Bana göre solda ama size göre sağda Taksim Topçu Kışlası var, Taksim Stadyumu var, bugünkü Gezi Parkı var.
03:06Ayat Riyada Kilisesi 1928 yılında yapılan Atatürk heykeli ve İstiklal Caddesi bu hafta ve ilerleyen haftalarda seri olarak size Taksim programlarını sunacağız ve burada tarihte yürüyeceğiz.
03:25Sizler hazırsanız ekip olarak bizler de hazırız.
03:30Haydi o halde arkanıza yaslanın, geçmişe yürüyen adamla Beyaz TV ekranları farkıyla geçmişe yürüyelim. Haydi Bismillah.
03:401930'lara gidelim hep birlikte. Şu an benim arkamda Atatürk Kültür Merkezi bulunmakta.
04:02Bir simülasyon yapın ve Atatürk Kültür Merkezi'ni, AKM binasını ortadan kaldırın.
04:09İki tane binanın ortasında kocaman bir boşluk var.
04:13Zaten 1930'lar diye bize gösterilen yani günümüzden yaklaşık olarak 90 sene önce aynı açıdan kameraman Halil abinin çekmiş olduğu açıdan çekilen fotoğrafta Atatürk Kültür Merkezi yok.
04:29Atatürk Kültür Merkezi çok sonraki dönemlerde yapılan bir eserdir.
04:341930'lu yıllarda burada Hügnen Evi adı verilen bir ev var.
04:40Hügnen bir Alman demir yolu müdürüdür.
04:43Efendim hikayesi uzundur. 1890'lı yıllarda İstanbul'a gelir ve Osmanlı Haydar Paşası'nın, Osmanlı Sirkeci Tren Garı'nın, Osmanlı Aydın Muğla arasında ve Aydın İzmir arasında yapılması planlanan demir yolu yani Abdülaziz Han döneminde yapılan Aydın İzmir arasındaki demir yolunun müdürlüğü planlanmıştır.
05:09Ardından İstanbul'a çekildi. 1890'lardan sonra artık hikayesi Halkalı Sirkeci arasındaki büyük tren yolunun müdürlüğünü, önce katipliğini ardından daire başkanlığının şube müdürlüğünü yukarıya doğru sürekli çıkan bir artışçı bulunmaktadır.
05:281905-06'lı yıllarda Haydar Paşa Tren İstasyonu ilk önce Gebze'ye kadar olan ardından da Anadolu'ya doğru uzanan Hicaz-Şam Demir yolunun da aslında gitmiş olduğu yol üzerinde bir iç hat düzenlenmesi yapıldı ve Hügnen yani Alman tren uzmanı, tren yollarının mühendisi Hügnen bu yolun üzerinde müdür oldu.
05:57İki tane evi vardı. Biri Bostancı'da yazlık evi, biri Taksim Meydanı'nda kışlık evi.
06:04Günümüzden 90 sene önce diye gösterilen Hügnen evi şu an Atatürk Kültür Merkezi'nin olduğu yerdedir.
06:14Hatta şöyle yaparsam tam olarak bayrağımızın sol tarafı yani şu taraf tabii size göre sağdan bahsediyorum Hügnen'in evinin olduğu yerdir.
06:261923'ten sonra yerini Behiç Bey adı verilen Ankara tarafından görevlendirilen tren yolları müdürüne verirken çok zorlandı.
06:37Vermek istemedi bir sürü hili hurda yapmaya çalıştı ama Ankara'nın Ankara Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ve Cumhurbaşkanlığı'nın emri kararı kat'idi ve Hügnen uymak zorunda kaldı.
06:51Millileşmeye başladı tren yolları Lozan Konferansı'ndan sonra.
06:561950'li yıllara kadar Hügnen evi sizi şu an görmüş olduğunuz yerde kaldı.
07:03Ardından hiç gerek yokken Atatürk Kültür Merkezi yapılırken arkasında Atatürk Kültür Merkezi önünde Hügnen evi varken
07:15AKM'nin manzarasını bozuyor diye bu güzel gördüğünüz Hügnen evi yıkıldı.
07:23Sonra yerine bir şey yapılmadı. Şu an önünden arabalar geçiyor.
07:28Hügnen evi yani Hügnen'in evi AKM'nin olduğu yerde değildi.
07:35Hügnen'in evi şu an beyaz arabanın geçtiği yerde.
07:39Taksinin siyah minibüsün geçtiği yerdedir aslında ama manzarasını kapatıyor.
07:46AKM'yi kapatıyor diye Hügnen evi yıkıldı.
07:51Hügnen evini gösteren fotoğraf 90 sene öncesine ait.
07:5590-95 çünkü otuzlar diyor.
07:5890-95 sene öncesine ait bir fotoğraf.
08:012024'te görüntü bu. 90 sene önceki görüntü bu.
08:0690 küsur sene arayla aynı açıdan çekilen iki farklı fotoğraf şu an karşınızda.
08:26Ben şu an otobüsteyim. O yüzden burada duruyorum.
08:30Durun otobüsten ineyim de daha rahat konuşalım.
08:34Şu an otobüse indim.
08:36Tabii bu merdivenler 1960'lı yıllarda yok.
08:401990'lı yıllarda bu merdivenler yapıldı.
08:44Daha farklı yapıldı.
08:46O yüzden 1960'lı yıllar diye 65 sene önce çekilen fotoğrafta sizin şu an önünüzde bulunan fotoğrafta otobüs aslında burada.
08:57Ve otobüsten indiğimde önümde merdivenler var ama orada düz bir yol.
09:02Efendim takvimler 1960'ları göstermekte.
09:06Yani günümüzün 65 sene önce burası bir otobüs durağı.
09:12Zaten bir sonraki fotoğrafta 1990'larını 1992'yi gösteren bir fotoğrafta tam olarak otobüs durağı derken ne demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır.
09:261960'larda bir otobüs 90'lı yıllarda burası bildiğiniz otobüs garajı.
09:33Efendim İstanbul'un 90'lı yıllarını 2000'li yıllarını hatırlayanlar buranın insanların yürüdüğü meydanın trafiği açık olduğunu,
09:44buralarda araçların olduğunu, caddeler olduğunu bilecekler hatırlayacaklar.
09:511960'lı yıllarda.
09:53Peki burası ne kadar zaman önce otobüs durağı olarak kullanıldı o konu hakkında bir bilgimiz yok.
10:01Ben iyi hatırlıyorum otobüse binip 35C'ye binip Koca Musa Paşa'ya buradan bindiğimi hatırlıyorum.
10:1060'lı yıllarda da burası otobüs durağı ve bir otobüs zaten şu an 2024'de merdiven olarak görünen kısımda zaten var.
10:22Taksim Meydanı insanların, trafiğin, otobüsün hiç eksik olmadığı bir yerdir.
10:29Ve 65 sene önce kameraman Halil abinin bulunmuş olduğu yerde bulunan bir fotoğrafçı kim olduğunu bilmiyoruz bir kare yakalamış.
10:41Arkasında Atatürk Kültür Merkezi anlaşılan 60'lı yılların ortaları.
10:47Atatürk Kültür Merkezi hizmete yeni açılıyor ve hizmet vermeye başlamış.
10:53Önünde otobüs durağı ve Taksim Meydanı 60 küsur yıl arayla aynı açıdan çekilen iki fotoğraf şu an karşınızda.
11:03İşte o az evvelki fotoğrafta anlattığım 1992 fotoğrafı şu an karşınızda.
11:27Net hatırlıyorum daha dün gibi hatırlıyorum 92'yi.
11:31Ben 92 yılında üniversite öğrencisiydim ve Taksim'e işim ve okulum gereği çok fazla gidip geliyordum.
11:38Öğrencilik yıllarım burada garsonluk yaparak geçti.
11:42Her gün buradaydım ve tam olarak şu an gördüğünüz otobüsler işte buradaki otobüslere biner ya eve giderdim ya okula giderdim ya işe giderdim.
11:5435C Evcerrahpaşa'da Koca Mustafa Paşa Taksim otobüsü belki de Allah bilir ya sizin şu an görmüş olduğunuz otobüslerden biri benim bindiğim otobüstü.
12:08İstanbul'un bu günlerini Taksim'in bu günlerini bilenler bilirler.
12:13Fotoğrafta Ayatırıya'da net olarak görülüyor.
12:17Fakat biz şu an Ayatırıya'dayı tam olarak gösteremedik.
12:21Çünkü biraz daha ilerlersek bu tarafa doğru yani açının tam noktasını bulursak polis kontrol merkezine gideriz.
12:31İstemiyoruz polisleri göstermeyi ve polis kontrol merkezine girmeyi istemiyoruz.
12:39Bu yüzden polislerin var olduğu yerde çekmemek için açıyı birazcık sağa aldık ve size böyle anlatıyoruz.
12:4890'lı yıllarda otobüs durağı tam karşınızda muhteşem bir mazi.
12:56Benim 18'li yaşlarım çok fazla gittim geldim.
13:00Efendim 32 yıl önce 1992'de çekilen fotoğrafla bugün Halil abinin çektiği fotoğraf şu an yan yana tam karşınızda.
13:27Birazdan birkaç fotoğraf sonra size Taksim Kışlası'nın Topçuk Kışlası'nın kapısını ve binanın ana kütlesini göstereceğim.
13:40Size o zaman Taksim Kışlası, Topçuk Kışlası, Mühendishane-i Bahri Humayun, Berri Humayun, Hendesihane-i Humayun gibi okulları, kavramları, Osmanlı silah sektörünü konuşacağız.
13:56Ama şimdi Taksim Kışlası değil Osmanlı'nın son zamanlarında kışlalıktan futbol stadyumuna çevrilen bir yerde bulunmaktayız.
14:08Efendim aslında bizim dünyamızda bizim hafızamızda buranın adı Taksim Gezi Parkı.
14:17Olayların olduğu, olayların yaşandığı Gezi Parkı.
14:21Siyasi bir takım söylemlerde bulunmak istemem.
14:25Gezi Parkı olaylarına girmiyorum.
14:28Zira bu bir tarih programı.
14:30Sosyoloji ve siyasette bu farklı bakılır.
14:35Ama bizim işimiz tarih.
14:37Bu yüzden biz şu an Taksim Gezi Parkı'nda değiliz.
14:42Taksim Stadyumundayız.
14:44Takvimler 1922'yi göstermekte.
14:47Ekim 1922'de İngilizler işgal orduları komutanlığı İstanbul'u terk ettiler ve gittiler.
14:57Ekim'den önce anlaşılan.
14:59Çünkü Mart 1922 diyebiliyoruz.
15:02Yani İstanbul'dan defolup gitmelerine bir 6-7 ay kala İstanbul'daki işgal kuvvetleriyle Fenerbahçe'nin yapmış olduğu bir kupa var.
15:13Bu Türkiye'nin yapmış olduğu, girdiği ilk uluslararası maç.
15:18Harrington Kupası.
15:20Harrington kim?
15:21Herkes bilmek zorunda değil zaten bilmeyinde.
15:24İstanbul işgal orduları komutanı, İngiltere'nin bütün ordularının, İstanbul'daki tüm orduların komutanı General Harrington.
15:35Ve Harrington'ın şerefine işgal altındaki İstanbul'da bir kupa yarışması yapılacak.
15:44Bu yarışmaya Fenerbahçe, 1907 yılında kurulan ve henüz 10-15 yıllık bir takım olduğunu bildiğimiz Fenerbahçe, buraya Türkiye'yi temsilen katılır.
15:59Sonuç? Sonuç güzel.
16:03Sonuç bizim için mutluluk verici.
16:062-1 Fenerbahçe, Harrington Kupası'nda İngiliz ordusunda askerlik yapan İngiliz futbolcularından oluşan bir takımla 15 yıl önce kurulan Fenerbahçe'nin oynamış olduğu bir maç.
16:22Harrington İşgal Kupası.
16:24Bizim paşamız, bizim komutanımız Selahaddin Adil Paşa, General Harrington'la birlikte oturmuş ve maçı izliyorlar.
16:34İşte tam o maçtan bizim İngiltere'yi 2-1 yenmiş olduğumuz Harrington Kupası'ndan bir görüntü.
16:43Şuralarda bir yerlerde İngiltere'li oyuncularla Fenerbahçe'li Türk oyuncular sanki kapışıyorlar.
16:52Tam şurada hareket yapıyorlar ve topu almak için uğraşıyorlar.
16:57Peki biz bugün apartman görüyoruz.
17:00Bu apartmanlar fotoğrafta yok, fotoğrafta başka bir şey görünüyor, başka bir bina ama bugün başka bir yer.
17:11Dostlar 1922 yılında Taksim Topçuk Kışlası'nın bahçesinde futbol oynamak için stadyum yapıldı.
17:22Topçuk Kışlası'nın karargah binaları etrafta bir dörtgen olarak duruyordu.
17:29Fotoğrafta görülenler aslında 2. Mahmut devrinden beridir burada var ola gelen Topçuk Kışlası'nın karargah binaları.
17:39Ortasında ise futbol stadyumu.
17:42İnönü 40'lı yıllarda yıktı, meydan yaptı.
17:47Topçuk Kışlası'na ait olan tüm binaları yıktı, ortaya bomboş bir alan çıkarttı.
17:55Sonra burayı ağaçlandırdı ve Taksim Parkı yaptı.
18:00Gezi Parkı değil, Gezi Parkı 70'li yıllarda kullanılan insanlar geçsin diye buraya gelen insanların koyduğu bir isimdi Gezi Parkı.
18:13Siyasi bir isim değil, insanların hoşuna giden bir isimdi.
18:17İnönü zamanında binalar yıkıldı.
18:20Yoksa biz şu an baktığımızda bu binaları, apartmanları Atatürk Kültür Merkezi'ni değil Topçuk Kışlası'nın karargah binalarını
18:30tıpkı sizin şu an 1922 yılında çekilen yani günümüzden 102 sene önce çekilen bu fotoğrafta gördüğünüz gibi karargah görecektik.
18:41102 yıl arayla aynı açıdan çekilen iki fotoğraf şu an karşınızda.
18:5016 Mart 1920 tarihinde İstanbul resmen ve fiilen işgal edildi.
19:07İngiliz, Fransız ve İtalyan askerleri İstanbul'da işgalci ordu olarak kaldılar o günlerde.
19:15İstanbul'un dışı olan Taksim yani Pera, Grande Pera yani bu bölge İngiliz işgali altında kaldı.
19:24Zaten burada bir kışlağı vardı.
19:27Taksim Topçuk Kışlası, futbol sahası olarak bahçesi kullanılan Topçuk Kışlası vardı.
19:34O kışlanın karargah binasına ve askerlerin yatakhanelerine İngilizler yerleştiler.
19:42Ve burası İngiliz askerlerinin eğitim ve talimhaneleri oldu.
19:47Zaten şu bölge talimhane bölgesi ve talimhane bölgesinde askerler eğitim yaptılar.
19:551920 yılında bir Abdülhamit Han eseri olan Ayatriyada kilisesini arkasına alan bir İngiliz işgal ordusu grubu yürüyüş yapıyorlar.
20:09Aslında açı tam olarak yani santim olarak bu değil.
20:15Malumunuz bizde açı merakı var.
20:18Aynı yeri, aynı açıyı, aynı özelliği yakalamak lazım ya.
20:22Tam olarak yakalayamadık.
20:24Zira biraz daha bana göre sola, size göre sağa geçmek gerekiyor.
20:30Ama o zaman da metro istasyonu bulunmakta oralarda.
20:35Metro istasyonu olduğu için, biz metroya giremediğimiz için birazcık buraya aldık ve olabildiği kadar açıyı yakalamaya çalıştık.
20:45104 yıl önce, takvimler 1920'ler, 104 sene önce bu topraklarda, şu şanlı bayrağımızın dalgalandığı bu topraklarda,
20:58Türkiye Cumhuriyeti topraklarında düşman askerleri eğitim yapıyorlardı.
21:05Ve biz 1920 fotoğrafı diye size gösterdiğimiz bu fotoğraf bir İngiliz askeri birliğini göstermekte.
21:14104 yıl arayla aynı açıdan çekilen iki fotoğraf şu an karşınızda.
21:21Bir önceki fotoğrafla bu fotoğrafı bütünleştirirsek ancak hadisenin ne kadar vahim olduğunu görebilir ve anlayabiliriz.
21:43Şu an yine takvimler 1920'nin iki sene sonrasını 1922'ye göstermekte.
21:52İşgal orduları olanca gücümü ve hacmiyle İstanbul'da arz-ı endam etmekte.
21:58Arz-ı endam aslında olumlama ifadesi.
22:02Burada bu kelimeyi kullanmak gerekiyor mu?
22:05İnanın bilmiyorum ama işgal ordusu Ayat-ı Riyadeyi arkaya almış, yüksekçe bir platformdan çekilen bir fotoğrafla görülüyor ki,
22:14Taksim meydanında yürüyüş yapıyorlar, boy gösterisi yapıyorlar.
22:20Bizim ülkemizde bize hava atıyorlar.
22:24Takvimler 1922.
22:26Yani günümüzden 102 sene önce şu an benim bulunmuş olduğum yerde işgal ordularından bir grup bulunmakta ve yürüyorlar.
22:37Fotoğrafta olabildiğince binalar görülüyor.
22:41Fakat bizim şu an çektiğimiz açıda o binalar yok.
22:46Sebebi şu, 1927 yılıyla 28 yıllar arasında Atatürk heykeli yapıldı.
22:54Bu fotoğraf Atatürk heykelinin yapılmasından 5 yıl önce çekildi.
23:01Yani fotoğraf çekildiğinde Atatürk heykeli yoktu.
23:06Atatürk heykeli arkada bulunan binaları görmemizi engellediği için bugünkü manzarada dar bir açı görülmekte.
23:161922'de ise biraz daha geniş.
23:20Bir de anladığımız kadarıyla burada artık neyi kutluyorsa bu işgal kuvvetleri yüksekçe bir platform yapılmış.
23:29Belki de fotoğraflar çekilsin diye.
23:33Yani bizim şu an bulunduğumuz yer zemin.
23:37Kamera yükseltebildiği kadar yükseltildi ve o açı bulunmaya çalışıldı.
23:43Ama yine açıda sanırım biraz problem var.
23:46Aslında problem açıda değil.
23:49Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasına aylar kala,
23:55işte evet aylar belki de bir yıl var.
23:58Aylar ya da bir yıl kala bu kadar İngiliz askerinin, şu an elimle gösteriyorum.
24:05Fotoğrafta ancak onu görebilirsiniz.
24:08Bu kadar İngiliz askerinin ne işi var benim canım memleketim İstanbul'un canım meydanı Taksim'de.
24:17Asıl problem bu.
24:19Takvimler 1922'yi göstermekte.
24:22Yani günümüzden tam 102 sene önce Taksim Meydanı'nda bir önceki fotoğrafla birlikte bakacak olursak eğer
24:33Taksim Kıştası, Taksim Topçu Merkezi, Talimhane, biraz Nişantaşı, biraz bugün askeri müze olarak kullanılan
24:44o günkü Harbiye Nazırlık Başkomutanlık Bina Kompleksi düşmanın işgali altındaydı.
24:52Ve siz şu an İstanbul'u işgal eden İngiliz askeri birliklerini görüyorsunuz.
24:59Arkasında 1875 yılında Abdülaziz Han döneminde yapımına başlanan,
25:061877'den sonra Abdülhamit Han döneminde yapımı bitirilen Aya Triyada.
25:15Aya sevgili demek, hazret demek, Triyada üçleme, baba oğul kutsal ruh üçlemesi,
25:23hazreti üçleme anlamındaki Aya Triyada.
25:27Ya da arkada ön tarafta işgal kuvvetleri 102 yıl arayla aynı açıdan çekilen iki farklı fotoğraf şu an karşınızda.
25:40Osmanlı Devleti duraklama ve çöküş dönemine girerken Avrupa ile silah teknolojisi anlamında aralarında bir makas olduğunun
26:03ve bu makasın her geçen yüzyıl ya da yarım yüzyılda açıldığının farkına vardı.
26:10Ve bu farklılığı gidermek için modern anlamda Avrupayı anlamda okullara ve kışlalara önem verdi.
26:18Bu kışlalar Sultan 3. Mustafa'dan itibaren 1770'lerden itibaren Nivaroğlu'na gelen,
26:263. Selim ve 2. Mahmud dönemlerinde devam ede gelen Humbara Hane, Hendesi Hane-i Humayun,
26:34Mühendis Hane-i Bahri Humayun, Mühendis Hane-i Berri Humayun ve en sonunda modern anlamda topçuluğun başlangıç yeri gibi görülen Tophane'den sonraki Taksim Topçuk Kışlası.
26:48Sultan 2. Mahmud döneminde çok fazla ağırlık kazanan topçuluk sektöründe tam olarak burası yani şehrin dışı yani şehrin arkası yani Pera bölgesi seçildi.
27:03Benim sağımda ama sizin solunuzda Talimhane adı verilen bir bölge var.
27:09Neyin talimini yapıyorlar? Hem okçuluğun Fatih devrinde ve ilerleyen dönemlerde hem de top atışlarının ilerisi Nişantaşı.
27:19İşte orada da askerler ve paşalar ve padişahlar bir takım hedefleri koydukları tahtaları, camları ya da hedefleri okla vurmak Nişantaşı.
27:34Ve ardından şu arkada az evvel size bir fotoğrafta General Harrington kupası diye anlattığım Fenerbahçe'nin İngiltere 2-1 yendiği maçın yapıldığı Topçuk Kışlası vardı.
27:51Burada dediğim vardı ya futbol stadyumu İlini stadyumu İlini zamanında yapılan bir stadyum işte orasının aslında yeri Topçuk Kışlası'dır.
28:03O Topçuk Kışlası'nın 1884'te yani günümüzden 140 sene önce görüntüsü tam olarak şu an gördüğünüz gibi.
28:16Bakınız lütfen zaman makinesine binmek ve zamanda yolculuk yapmak sanırım bu olsa gerek.
28:23Bakınız 2024 şöyle durayım.
28:27Bakınız 2024 ve yine bakınız 1884 aradan geçen 140 yıl farkla iki farklı fotoğraf 140 yıllık değişimi göstermekte.
28:431908 tarihindeki o harekat ordusu 31 Mart vakası, kışlaların basılması, askerlerin hapse atılması, İstanbul'da darbeye karşı olan askerlerin hapse atılması tamamı ve hepsi bu bölgede oldu.
29:01Topçuk Kışlası dediğimiz yer Taksim'de Gezi Parkı olarak bilinen yer.
29:08Aslında siz şu an Gezi Parkı'nı görüyorsunuz ve aslında siz şu an Taksim Kışlası'nı görüyorsunuz.
29:17Hangi yüzyıldan ve hangi açıdan baktığınıza bağlı olarak 140 yıl ara ile iki farklı fotoğrafa baktığınızda size iki farklı mesaj verecektir.
29:302024 Taksim Gezi Kışlası, 1940 Taksim Stadyumu, 1884 Taksim Topçuk Kışlası aynı yer.
29:43Üzerine yüklenilen misyon ve dava farklı.
29:48140 yıl ara ile aynı açıdan çekilen iki fotoğraf şu an karşınızda.
30:00Piedro Canonica'nın yapmış olduğu Atatürk heykeli tam olarak fotoğrafın ortasında bulunmakta.
30:16Bugün biraz çıplak yani 2024'lerin fotoğrafında sadece Atatürk heykeli var.
30:23Onun dışında sağında solunda herhangi bir şey yok.
30:28Piedro Canonica 500 bin liralık bir Türk parasıyla bölgedeki esnafın topladığı yardım paralarıyla Atatürk heykelini yaptığında acaba etrafının bu kadar çıplak olabileceğini düşünmüş müydü?
30:451930'lu yıllarda henüz İnönü tarafından Taksim Topçuk Kışlası yıkılmamışken
30:52aynı açıdan sizin şu an bakmış olduğunuz açıdan bakıldığında arkası bir hayli kalabalık.
31:00Bana göre sağda ama size göre solda Taksim Topçuk Kışlası'nın kapısı var.
31:06Giriş kapısı ve orada soğan kubbeni iki tane kubbe görüyoruz.
31:12Soğan kubbe deniyor onlara iki tane kubbenin ortasından giriş kapısı.
31:18Bana göre solda ama size göre sağda ise binanın merkezi yapısı görülüyor.
31:2540'lu yıllarda İnönü zamanında binalar yıkılınca Atatürk heykelinin arkasındaki kışla yıkılınca bir tek heykel kaldı.
31:37Bu yüzden heykel bugün tek başınaymış gibi görülüyor.
31:42Halbuki heykelin yapıldığında bu meydanda birbirinden güzel çok fazla eser vardı.
31:50Meydanı çıkartmak için ortalığı boşaltmak için yapılan faaliyet kapsamında maalesef ortaya çıkan yıkımlar çok da fazla güzellik vermedi.
32:03Sadece meydanı boşalttı heykel tek başına kaldı.
32:08Ama nasıl güzelmiş değil mi?
32:10Yani 30'lu yıllarda şu an ekranda gördüğünüz Taksim Topçu kışlasının girişindeki soğan kubbeler ya da bu tarafta bulunan üçgenimsi yapılar ne kadar da güzel görünüyormuş.
32:25İki fotoğrafı yan yana koyduğunuzda aynı açıdan çekilen iki tane fotoğrafın birbirinden farklı iki resmi ve iki zaman dilimini gösterdiği ortaya çıkmaktadır.
32:401930'lar 2024 aradan geçen 90 sene ve çok fazla zaman değişimi sizi 90 yıl arayla aynı açıdan çekilen iki fotoğrafla baş başa bırakıyor.
33:10Fotoğrafsız bir biçimde Taksim Camii'ni Taksim Camii'nin önündeki sarnıcı Sultan I. Mahmud döneminden kalma sarnıcı göstermek istiyorum.
33:29Dörtgen bir yapıya sahiptir.
33:31Dikdörtgen uzunlamasına bir yapıya sahiptir.
33:35Taksim Camii'ni ise bir sonra konuşalım mı?
33:39Dingo'nun ahırını anlatırken size camiyi de anlatmak istiyorum.
33:44Burası balık sırtı gibi bir yer.
33:47Yani şöyle bir balık düşünün onun sırtındayız ve bu sırta İstiklal Caddesi adı verilen cadde 1100 metre boyunca gitmektedir.
33:59Buradan aşağıya doğru inersek Beşiktaş Kabataş Fındıklı Tophane Karaköy bölgesi.
34:07Buradan aşağıya doğru inersek Tarlabaşı Pangaltı Kasımpaşa bölgesi bulunmakta.
34:14Tam olarak balığın sırtında bulunmaktayız.
34:18Burası en tepe.
34:20Maslak bu arada maslak kelimesi ismi Mefuldur.
34:26Islak olan yerdir.
34:29Maslak ıslaktan gelmektedir.
34:33Ve maslak bölgesinde bulunan derelerden ıslak olan yerlerdeki derelerden gelen borularla gelen sular.
34:42Bu bölgede Sultan I. Mahmud döneminde aslında Jüstinyanus devrinde 527-565 yılları arasında da burada bir su havzası varmış.
34:56Ama elimize ulaşmadı.
34:581750'li yıllarda Sultan I. Mahmud bu bölgeye maslak bölgesinden gelen suların biriktirildiği bir havuz yaptı.
35:09Ve bu havuzda biriken sular gerek Beşiktaş Tophane bölgesine,
35:15gerekse Pangaltı Tarlabaşı Kasımpaşa bölgesine, mahallelere, caddelere, sokaklara verilen su borularla burada bölüştürülüyormuş.
35:28Buradan gönderiliyormuş.
35:30Bölüştürmek kelimesi, Halil abi bilirsin, ne demektir bölüştürmek?
35:35Taksim etmek.
35:37Bu yüzden buranın adı Taksim.
35:40Taksim, mevcut olan suyu bölmek.
35:44Suyu taksim etmektir.
35:46Maksem var, birazdan göreceğiz.
35:49Maksem binasının dağıtmış olduğu suyun, taksim edildiği suyun saklandığı sarnıcımsı barajı, su havzasını görüyoruz.
36:03Taksim bölgenin adı nereden geliyor?
36:07İşte buradaki suyun bölüştürülmesinden, taksim edilmesinden geliyor.
36:14Peki o taksim eden bina neresi?
36:17Hadi gelin size o taksim edilen suyun bölüştürüldüğü binayı göstereyim.
36:23Dingo'nun ahırından Taksim Camii'ne giden süreci anlatayım.
36:29İşte suyun taksim edildiği ve bölgeye de bölgenin adını veren Maksem binası budur.
36:48Bütün hikaye bundan ibarettir.
36:51Bu binanın adı Maksem'dir.
36:54Yani bölen bölüştüren demektir.
36:57Üzerindeki kuş evleri de insaniyetimizin dünya medeniyetine bir hatırasıdır, hediyesidir.
37:06Maksem, içinde bulunan borular eşliğinde az evvel göstermiş olduğum su saklama depolarında bulunan suyu borularla aşağıya doğru gönderir.
37:20Yani taksim eder.
37:22Bütün hikaye bundan ibarettir.
37:25Buranın adı Maksem'dir.
37:28Yani taksim edendir.
37:30Şimdi gelelim Taksim Camii'ne ve Dingo'nun ahırına.
37:34Haydi buyurun.
37:451870'li yıllar dünyada tramvayların, atlı tramvayların moda olduğu dönemlerdeydi.
37:53Ve tam olarak 1873'te Osmanlı Devleti'nin başkenti İstanbul'da tramvay devreye girdi.
38:03Bir siyasi partinin lideri Türkiye'de cumhuriyete kadar herhangi bir ulaşım aracı yoktu.
38:13At arabalarıyla, kanılarla ulaşım sağlanıyordu dedi.
38:18Ne kadar yanılıyor, ne kadar yanlış bir bilgi.
38:22Dünyanın en eski metrosu, bu arada metro yer altından giden demek ya.
38:30Hani hiç yeryüzüne çıkmadan yerin altından, binalardan, binaların altından giden demek ya.
38:38Dünyanın en eski metrosu 1873 İngiltere-Londra metrosudur.
38:47Dünyanın en eski ikinci metrosu Karaköy-Galata-İstanbul metrosudur.
38:54Bizler 1875 yılında dünyanın en eski ikinci metrosuna Abdülaziz Han döneminde sahip olduk.
39:051875 yılında metro yapıla dursun, atlı tramvay önünden bir adamın koşarak, elindeki zili çalarak,
39:16var da var da diyerek bağırarak gittiği günlerden bahsediyorum.
39:22İlk tramvay hatları Ortaköy, Beşiktaş, Karaköy, Perşembe Pazarı ve Şişhane üzerinden Taksim.
39:34Ardından Harbiye'ye kadar yani Ortaköy'den Harbiye'ye kadar bir tramvay durağı var.
39:41Bir tramvay yolu ve rayları bulunmaktadır.
39:46Bir tramvay vagonunu normalde Ortaköy'den Karaköy'e kadar iki at ya da bir at çekebilir.
39:55Çünkü düzlük bir yoldur, tramvay ahşaptır, bazı yerleri demirdir ve çekebilir.
40:02Fakat yokuş olduğunda bu atların üzerine yeni atların eklenmesi gerekiyor ya,
40:09hikayemiz tam olarak da burada başlıyor.
40:13Ortaköy'den Beşiktaş'a, Kabataş'a, Karaköy'e, Perşembe Pazarı'na kadar bir atla, bilemedin iki atla gelen tramvay,
40:23Perşembe Pazarı'nda bugün Hırdabatçılar Çarşısı'nın bulunduğu Rabia Emetullah Gündüz Sultan Camii'nin yanında bir ahır var.
40:33O ahıra tramvay giriyor, tramvayı çeken bir ya da iki atın yanına altı, yedi, sekiz at ekleniyor.
40:44Sekiz at eklenince on atla beraber tramvay Şişhane Yokuşu'nu çıkıyor.
40:51Tam olarak şuralardan.
40:53Yokuş bitiyor, Taksim'e geliyor, Meydan'a geliyor.
40:58Buradan Şişli'ye, Harbiye'ye doğru giderken on tane ata gerek yok.
41:04Bu tramvayı dinlenmiş olan iki at götürebilir Harbiye'ye kadar, Şişli'ye kadar ya.
41:13Tramvayı yokuştan yukarıya doğru çıkartan on at sökülür, yeni iki at bağlanır ve tramvay buradan yoluna devam eder.
41:25Bu geldiği ahırda on at beslenmeye ve sulanmaya başlar.
41:32Beslenmiş ve sulanmış olan atların dinlenik olanları yaşına göre değişiyor dinlenme zamanları.
41:40Dinlenik olanları tek başına ve boş olarak aşağıya, Perşembe pazarına doğru gönderilir.
41:47Atlar yolları bilmektedir ezbere ve Perşembe pazarına doğru gider.
41:53Bazen sekiz at gelir, üç at gider.
41:58Sekiz at gelir, iki at gider.
42:01Sekiz at gelir, bir at gider.
42:04Bazen beş at gelir, dört at gider.
42:08Bu atların dinlenme ve sulanma dönemleri farklı olduğu için herhangi bir zamanlandırma yapılmadığı ve kaydı da yoktur.
42:18Kayıt tutmak zordur.
42:20Yani buradaki ahıra giren at ve çıkan at sayısı belli değildir.
42:26Bu ahır kayıdı, kuyudatı, defteri olmayan bir ahırdır ve yalnızca dinlenme ahırıdır.
42:34İşte Osmanlı Devleti'nin tramvay tertibatının girmiş olduğu bu ahır,
42:41atların kaydının tutulmadığı, girenin çıkanın belli olmadığı bu ahırın kapısındaki kahya bir Rum'dur ve adı da Dingo'dur.
42:55Dingo'nun ahırı da tam olarak buradadır.
42:59Girenin çıkanın belli olmadığı, kaydının tutulmadığı Dingo'nun ahırı zamanla arabalar çovaldı, atlar bittiği için otoparka doğru dönüşmüştür.
43:11Benim gençliğim ve orta yaşlılığım zamanında burada bir otopark vardı ve sonra Dingo'nun ahırı gitti, otopark geldi.
43:22Sonra otopark gitti, Cumhurbaşkanımızın himayelerinde buraya Taksim Camii yapıldı.
43:30Dingo'nun ahırı, Taksim Otoparkı ve Taksim Camii bu coğrafyanın ve bu bölgenin kaderinde ve talihinde var olan gerçeklerdir.
43:42Efendimiz sizi Dingo'nun ahırıyla tanıştırmaktan mutluluk duydum.
43:48Geldik bir programın daha sonuna.
43:50Allah fırsat ve ruhsat verirse haftaya yine Taksim bölgesinin farklı taraflarını anlatarak evlerinizde olmayı kendime bir şeref ad edeceğim.
44:03Allah'a emanet olun.