Category
🛠️
Yaşam tarzıDöküm
00:00Jenerik müzik.
00:30Jenerik müzik.
00:53Efendim merhabalar İstanbul'un dışı, İstanbul'un fethini gören
00:58Üsküdar'dan hepinize merhabalar.
01:01Burası Yahya Kemal'in, burası Ahmet Hamdi Tanpınar'ın, burası Orhan Veli'lerin sanatına, şiirine, romanına.
01:10Burası Necip Fazıl'lara konu olmuş muhteşem bir belde.
01:15Üsküdar ya da Roma İmparatorluğundaki adı ile Skodropol.
01:20Özel Muhafız Birliği.
01:23Bir İşkodra var Arnavutluk'ta bir de Konstantinopol'de Üsküdar var.
01:28Her ikisi de isim adaşı efendim.
01:31Biz bugün Beyaz TV ekranlarında her pazar saat 12'de olduğu gibi yine karşınızdayız.
01:39Geçmişe Yürüyen Adam programında bugün sizinle Mihribat Sultan Camii'ni,
01:44Üçüncü Ahmet Çeşmesi'ni, Yeni Valide Sultan Rabia Emetullah Gündüz Sultan Camii'ni,
01:50etrafındaki sebeli, meydanları ve Salacak tarafına doğru giden sahili konuşacağız.
01:59Bizler sizlerle bugün eski fotoğrafların üzerine basa basa zaman denilen kavramın üzerinde yürüyeceğiz.
02:09Şu an ayağımı bastığım yerde 1950'lerde ne vardı?
02:14Valla ben söyleyeyim su vardı hiçbir şey yoktu.
02:17Şu gördüğünüz araziye kadar her taraf caddeye kadar olan her taraf suydu ve buralar peyder pey dolduruldu.
02:30Ben bile hatırlıyorum suların buraya kadar geldiği günleri.
02:34Efendim Üsküdar'dayız ya da Roma İmparatorluğu'nun tabiriyle Skodropol'deyiz ya da Yahya Kemal'in tabiriyle İstanbul'un fethini gören İstanbul'dayız.
02:47Bizler ekip olarak hazırız.
02:50Sizler hazırsanız o halde program başladı.
02:54Beyaz TV 70'ye yürüyen adam huzurunuzda.
02:59Hadi gelin zaman makinası adı verilen bizim programdaki makinaya binelim ve günümüzden 90-95 sene öncesine gidelim.
03:08Takvimler 1930'ları göstermekte.
03:11Bu fotoğrafı seçip size göstermemdeki en temel maksat yok canım.
03:16Bu kadar da olmaz dedirtmek.
03:19Neden? Ne var ki bu fotoğrafta sizler buna çok şaşıracaksınız.
03:24Bakın şimdi burada Mimar Sinan'dan kalma diğer fotoğraflar çok daha net anlatacağım.
03:31Mimar Sultan Camii var.
03:33Tam adı Mimar Sultan Camii.
03:35Şaşıracaksınız.
03:37Bakın şimdi burada Mimar Sinan'dan kalma diğer fotoğraflar çok daha net anlatacağım.
03:44Mimar Sultan Camii var.
03:46Tam arkamda bir çeşme var.
03:48Üçüncü Ahmet Çeşmesi.
03:50Az evvelki açımızı mecburen bozmak zorunda kaldık.
03:54Çünkü burası bir otobüstür ha.
03:56Ve bakın bu da bir belediye otobüsü.
03:58Ben şu an bir otobüse dokunuyorum.
04:01Ben ne yaptım? Ben söyleyeyim mi ne yaptım?
04:03Ben az evvel denize girdim.
04:05Elimizde bir fotoğraf var.
04:0790 küsur sene öncesine.
04:091930'lu yılların sonları deniyor.
04:1290 sene öncesine gittiğimizde ben şu an denize atladım.
04:17Çünkü buralarda 90 yıl evvel su vardı, kayıklar vardı.
04:23Evet farkındayım.
04:25Size hitap ettiğim bu açı fotoğraftaki açı değil fotoğraftaki açıyı bulmak için
04:30bir 10 metre geriye gidip biraz daha yanaşmak, denizi bulmak.
04:35Fakat burası Üsküdar otobüs durakları.
04:38Şehircilik anlamında eleştirmiyorum.
04:41Bilmediğim şeyleri eleştirmemek gibi bir özelliğim var benim.
04:45Bu kadar tarihi bir yapının içine,
04:48Mührüman Sultan'ın önüne,
04:50çeşmelerin arasına otobüs durakları yapmaktan başka bir çare yok mu bilmiyorum.
04:56Eleştirmek babında söylemiyorum dediğim gibi.
04:58Fakat bu fotoğraf, şu an görmüş olduğunuz fotoğraf 90 sene öncesine ait.
05:05Sular ne kadar doldurulmuş,
05:07otobüs durakları var 2-3 şeritli gidiş, 2-3 şeritli gidiş,
05:13kocaman kaldırımlar.
05:15Bakın burası kaldırım.
05:19Burası otobüs durağı.
05:22Fakat fotoğrafta, sizi gösterdiğim fotoğrafta
05:25ben şu an denize girdim.
05:28Ve burada kayıklar, sandallar var.
05:31Kayıkların, sandalların olduğu yerde ise
05:34bugün otobüsler yolcu almakta.
05:38İşte gidiyorlar, geliyorlar.
05:41Ne kadar tuhaf değil mi?
05:43Üçüncü Ahmet Çeşmesi'nin bulunduğu,
05:45Mührüman Sultan Camisi'nin bulunduğu yerde
05:48bugün ne var, o gün ne var?
05:5390 küsur yıl arayla aynı açıdan çekilen
05:57iki farklı fotoğraf şu an karşınızda.
06:16Osmanlı yalnızca cami yapmazdı.
06:19Caminin yanı sıra pek çok eser yapardı.
06:22Bu pek çok eserin adına da zaten biz külliye diyoruz.
06:26Üsküdar Mührüman Sultan'da bir külliyedir.
06:29Ve bu külliyenin medreseleri vardır,
06:33Sıbyan Mektepleri vardır,
06:35hanları, hamamları, kervansarayları vardır.
06:38Ama bir de tıp fakültesi vardır.
06:41İkinci Beyazıt'ın Edirne'de yapmış olduğu
06:44Medrese Tül Etteba okulunun bir benzeri olan okul da
06:49burada bulunmaktadır.
06:51Ve bu okul insanlara yüzyıllar boyu hizmette bulunmuştur.
06:55Medrese Tül Etteba, İbni Sina'nın temellerini atmış olduğu bu okullar zinciri
07:01Mührüman Sultan Camii'nin sağ tarafında
07:05Türbeler-Hazireler bölümünün hemen yanında bulunmaktadır.
07:09Elimizde bir fotoğraf var, 1920'ler.
07:12Henüz Cumhuriyet ilanı olmuş mu belli değil ama işte o günler.
07:16İşte o günler.
07:18Yani tam yüzyıllık bir fotoğraf.
07:20Ve bu yüzyıllık fotoğrafta,
07:22şimdi farkındayız, fotoğrafın açısı bu değil.
07:27Çok farkındayız her şeyin.
07:29Hiçbir şey veremiyoruz şu an konuşmamızda.
07:32Bunun da farkındayız.
07:34Fakat sevgili dostlar, bu o kadar uzaktan çekilmiş ki,
07:38bu fotoğrafın çekildiği zaman da burada otobüs durakları yoktu,
07:43burada caddeler yoktu,
07:44buradan az insan geçiyordu.
07:47Aradan geçen yüzyılın içerisinde, yüzyılın sonunda,
07:52caddeler, on şeritli caddeler,
07:55otobüs durakları ve büyük kaldırımlar eklendi.
07:58Bu yüzden bizim bugün o açıyı bulup
08:02size bu fotoğrafı çekmemiz, göstermemiz biraz imkansız.
08:07Bu yüzden açıyı bozarak, ilk açıyı bulup
08:10sonra bozarak anlatmak durumunda kaldık.
08:12Yüz sene önce sessizlik, sakinlik bu durumdaydı.
08:17Farkındaysanız az evvel çok fazla insan geçiyordu önümüzden.
08:22O yüzden kameraman kardeşim biraz öne geldi
08:25aramızdan kimse geçmesin diye.
08:27Medreset-ül Etba, yani Üsküdar Mihrimah Sultan Tıp Fakültesi,
08:33yani normal medresenin müspet ilimleri,
08:38matematiğin, fiziğin, kimyanın, astronominin, coğrafyanın,
08:43tarihin, hikemiyyatın, yani felsefenin eğitim olarak verildiği medreseler,
08:49Kur'an'ın, Arapçanın, tefsirin, hadisin, kelamın,
08:54İslam tarihinin verildiği medreseler,
08:58yanı sıra üçüncü tip bir vizyon okulları vardı.
09:03Bunlara da Tıp Fakülteleri deniyordu.
09:05Şu an arkamda sizin de 100 yıl önce, 100 yıl sonra diye gördüğünüz iki fotoğrafta
09:14bir Tıp Fakültesi görülüyor ve bu Tıp Fakültesi tam 100 yıldır Üsküdarlılara hizmet veriyor.
09:22Yaklaşık olarak 100 yıl arayla aynı açıdan çekilen iki farklı fotoğraf şu an karşınızda.
09:36Elimizde bir fotoğraf var tam 97 sene öncesine ait.
09:4197 sene önce şu an ayak bastığım yerlerin, Üsküdar'ın tam merkezinin,
09:48Mihrimah Sultan Camii'nin karşısının, Üçüncü Ahmet Çeşmesi'nin önünün,
09:54bir koyun pazarı olduğunu söylesem,
09:57Mihrimah Sultan Camii'nin karşısının, Üçüncü Ahmet Çeşmesi'nin önünün,
10:02bir koyun pazarı olduğunu söylesem ve bu fotoğraf olmasa sanırım kimse inanmaz.
10:09Çünkü burası Osmanlı Devleti'nin Fatih Sultan Mehmed'inden daha eski bir İstanbul.
10:16Burası şu an ayağını basmış olduğumuz Üsküdar, Orhan Gazi devrinden beridir Osmanlı Devleti'ne ait.
10:24Yani İstanbul'u Fatih Sultan Mehmed alırken,
10:30Yahya Kemal'in tabiriyle İstanbul'un fethini seyreden Üsküdar diye buraya anlatır.
10:37Üsküdarlılar buradan fetih olayını, fetih harikasını seyrediyorlarmış.
10:44Burası bu kadar eski bir Osmanlı ve burası bu kadar eski bir şehir medeniyeti.
10:49Ama şurada, ama buralarda yani benim ayağımı bastığım yerlerde koyunların olması,
10:57burada insanların yürüyor olmaları ne kadar tuhaf.
11:0297 sene önce burada bir koyun sürüsü vardı.
11:07Demek ki burası bir hayvan pazarı ve demek ki insanlar hayvanlarını satmak için kullandıkları meydanlardan biri olarak da burayı kullanıyormuş.
11:18Buralar pazar.
11:21Peki ya şu an arabaların geçtiği yer neresi?
11:25Bakın arabalar geçiyor.
11:28Yani çeşmenin hemen diğer tarafı.
11:3197 sene öncesinden elimizde kalan bu fotoğrafa bakılacak olursa orası da deniz.
11:38Zaten az evvel bir fotoğraf gösterdik ya.
11:40Ya da otobüslerin yoğunluğundan göstermeye çalıştığımız bir fotoğraf vardı.
11:48Deniz burada çeşmenin dibine kadar gelmekteydi.
11:54Zaten anlatılanlar o ki 3. Ahmet Çeşmesi gemilere su vermek,
12:00deniz kenarından geçen sandallara kayıklara su vermek ve kenarda bulunan balıkçıların su ihtiyacını karşılamak için yapılmış aslında.
12:13Şu an elimizde bulunan fotoğrafa bakacak olursak arabaların bulunduğu yerde gemi var.
12:21Gemide beyaz sanki un diyesin var.
12:24Un çuvalına benzeyen çuvallar bulunmakta.
12:28Yükünü indirecek olan bir gemi var.
12:31Peki bir dakika buralarda yani şu an insanların yürüdüğü yerlerde buralarda yük gemilerinin yükünü boşaltacağı bir yer var mı?
12:42Var tabii ki.
12:43Şu an Marmaray kapılarının bulunduğu, Ümraniye Üsküdar metrolarının geçiş yaptığı, belediye otobüslerinin durak olarak kullandığı meydan,
12:55bir zamanlar Balaban Han'dı ve Balaban Han'a gemilerden getirilen yükler indiriliyordu.
13:03Ve bu yükler İstanbul'a dağıtılıyordu ama ilk yer İstanbul'dan kastım Eminönü Fatih.
13:10Gerçek İstanbul değil, İstanbul'a bağlı olan üç tane köy var.
13:16Osmanlı zamanında üç tane köy.
13:20Bunlara Bilad-ı Selası deniyor.
13:23Bir Galata, iki Eyüp, üç Üsküdar.
13:27İşte bu Balaban Han ve Balaban Han'a yükünü indiren bu gemilerin yükleri aslında Kadıköy ve Üsküdar semtlerine inecektir.
13:37Yoksa bin beş yüz tane han ve depo yani kapan adı verilen yağ kapanı, un kapanı, bal kapanı, sirke kapanı gibi
13:47kapanların yani hanların ve gümrüklerin bulunduğu yer Eminönü zaten var.
13:52Burada ise Üsküdar rıhtımında ise yalnızca Balaban Han var.
13:58Gelelim mi 1927'ye koyun sürüsünün içine girerek.
14:02Ben şu an koyun sürüsü içine girdim.
14:06Şuralarda insanlar bulunuyor.
14:09Şuralardan yürüyen insanlar var.
14:12Burada yatan koyunlar var ve arkada şu an arabaların gittiği caddede ise gemi var.
14:20Bu geminin yelken direkleri çok net biçimde görülmekte.
14:26Üçüncü Ahmet Çeşmesi fotoğrafta görülen Üçüncü Ahmet Çeşmesi'nin yalnızca çatı aralığı ve üst revak süslemeleri görülmekte.
14:37Size Üçüncü Ahmet Çeşmesi'nin kim yaptığı, neden yaptığı, kime yaptığı daha sonraki fotoğraflarda göstereceğim.
14:45Elimizde çok burayla alakalı fotoğraf var.
14:47Doksan yedi yıl arayla aynı açıdan çekilen iki fotoğraf şu an karşınızda.
14:55Şu an karşınızda.
15:141942'ye gidelim hadi hep birlikte.
15:18Hangi mevsim, hangi ay bilmiyoruz.
15:20Arkamda Mihrimah Sultan Camisi'nin şadırvan balkonunun sütunları ve direkleri görülmekte.
15:28Onun ise arkasında 1942'de bile devasa apartmanların var olduğunu görüyor musunuz?
15:36Bugün de devasa apartmanlar var da bu apartmanlar muhtemelen 60-70 yapımıdır.
15:42Yani 1942'deki fotoğrafa yansıyan apartmanlar muhtemelen yıkılmıştır.
15:49Yerine yapılan apartmanları biz şu an görmekteyiz.
15:531942 yılında bugünle çok da fazla fark etmeyen bir şey var.
15:59Ne o? Şu an insanların yürüdüğü yere kadar gelmemiz gerekiyor.
16:04Geldik tamam orada otobüsler var farkında mısınız?
16:08Bugünkü gibi otobüsler değil ama çok insan taşıma, çoklu insan taşıma arabaları bulunmaktadır.
16:16Tam olarak orada.
16:18Dolayısıyla 1942 yılında bile aslında 1873 yılında yapılan İstanbul'daki tramvay tertibatının bir devamı olan otobüsler.
16:32Yani İETT, İstanbul Elektrikli Tren Tramvay Sistemi'ne otobüsler, belediye otobüsleri yerleştirildi.
16:41Ve otobüsler şuralarda bir yerlerde.
16:43Peki bugün otobüs görmek istersek ne kadar gitmemiz gerekiyor?
16:49İşte bu kadar gitmemiz gerekiyor.
16:52Şu an otobüs durakları çok geride.
16:55Hatta bakın bir otobüs dönüyor.
16:5742 yılında yani 78 sene önce de burada fakat şurada hanımefendinin gitmiş olduğu yerde otobüsler bulunmakta.
17:09Ve bu otobüsler İstanbullulara, Kadıköylülere, Üsküdarlılara hizmet vermektedir.
17:151942'ye gittik.
17:18Tak diye 2024'e geldik.
17:202024'e geldik.
17:22Sanırım zaman makinası, sanırım zamanlar arasında yolculuk yapan teknoloji bu olsa gerek.
17:30Ve biz bu teknolojiyi nasıl bulduk ama?
17:33Beyaz TV, Geçmişe Yürüyen Adam programıyla birlikte zaman geçirenler,
17:39pazar günü saat 12'de Beyaz TV ekranlarını açanlar bizimle birlikte teknolojinin, bizim ürettiğimiz teknolojinin farkına varacaklar.
17:50Efendim arkamda Üsküdar Mihrimah Sultan Camii.
17:54Kanuni Sultan Süleyman Han'ın kızı Mihrimah Sultan adına 1548 tarihinde İstanbul'un başladığı yer.
18:04Bir dakika İstanbul'un başladığı yer midir Üsküdar?
18:09İstanbul'un bittiği yer midir Üsküdar?
18:12Neresinden baktığınıza göre bu sorunun cevabı değişiyor.
18:17Fakat nereden bakarsanız bakın İstanbul'a Mihrimah Sultan'dan girilir.
18:24İstanbul'dan Mihrimah Sultan'dan çıkılır.
18:28Hem Edirnekapı'da Kora Tepesi'nde Mihrimah Sultan Camii var.
18:33Hem Üsküdar'da Mihrimah Sultan Camii var.
18:37Birisini eşi Rüstem Paşa yaptırmış.
18:41Diğerini babası Kanuni Sultan Süleyman yaptırmış.
18:44Peki hangisi Kanuni'nin hangisi eşi kocası Sadrazam Rüstem Paşa'nın bu sorunun cevabını bulmak çok zor olması gerek.
18:57Baktık ve bulduk bu kadar.
19:01Bu sorunun cevabı bu kadar.
19:03Bir bakmalık.
19:04Eğer bir camide iki ve daha fazla minare varsa o camiyi sultanlar ve onlara bağlı olan valide sultanlar ve padişahlar yapar.
19:17Eğer bir camide bir minare varsa onu paşalar ve sıradan insanlar yapar.
19:24Benim tam karşımda Şemsi Paşa Camisi bulunmakta bir tane minaresi var.
19:31O da zaten Paşa.
19:33Ahmet Şemsi Paşa yani 2. Selim Kanuni devrinde büyüyen, 2. Selim ve 3. Murat dönemlerinde paşalık yapan, İstanbul Paşalığı yapan Şemsi Paşa'da tek minare var.
19:48Benim arkamdaki Mihrimah Sultan Camii'nde iki minare var.
19:53Bu şu demektir.
19:55Sorunun cevabını bulduk.
19:56Mihrimah Sultan'a babası tarafından yaptırılan Mihrimah Sultan Camii, arkamdaki Selatini Camii.
20:06Bakın şimdi tam olarak şurada da bir tane daha cami var.
20:11Onda da iki tane minare var.
20:14O da Yeni Valide Sultan Camii, Rabia Emetullah Gündüz Sultan Camii.
20:20Sultanlar tarafından yapılan camilerde iki minare vardır.
20:24Burada olduğu gibi işte bu da Mihrimah Sultan'ın babası tarafından yaptırıldığını göstermektedir.
20:32Haydi gelin, ilk fotoğrafa devam.
20:35Takvimler 1942.
20:37Mihrimah Sultan Camii'nin şadırvan balkonu, belediye otobüslerinin bulunduğu yer.
20:43Bugün şurada değişen ne var?
20:46Aslında ve esasında görüntü değişmiş ama buranın misyonu ve vizyonu hiç değişmemiş.
20:521942-2024.
20:56Aynı açı fakat iki farklı fotoğraf şu an karşınızda.
21:021910'lu yıllardan mı bahsetsem yani günümüzden, 115 yıl öncesinden mi bahsedeyim?
21:12Yoksa 1727'den Rabia Emetullah Gündüz Sultan Camii'ne mi bahsedeyim?
21:20Yoksa 1727'den Rabia Emetullah Gündüz Sultan Camii'ne mi bahsedeyim?
21:26Yoksa 1727'den Rabia Emetullah Gündüz Sultan Camii'ne mi bahsedeyim?
21:34Durun en baştan başlıyorum, en başından.
21:38Takvimler 1727'yi göstermekte.
21:41Yani günümüzden 300 sene önce Osmanlı Padişahı, Lale Devri'nin Padişahı,
21:471703-30 yılları arasında 27 yıl hüküm süren 3. Ahmet çok sevdiği annesinin adına
21:57su içenler anneciğime dua etsinler diyerek rahmetli olan annesinin aziz hatırasına
22:05iki tane meydan çeşmesi yapmak ister.
22:09Tek bir derdi vardır, annesine sevap kazandırmak.
22:13Malumunuz İslam'da günah defteri öldüğünde kapanır ama sevap defteri eğer hayırlı bir evlat bıraktıysan,
22:23gölgesinde insanların gölgelendiği ve meyvesini yediği bir meyve ağacı bıraktıysan
22:30veya bir çeşme bırakıp insanlara ve hayvanlara faydalı olduysan,
22:36amel defterin, sevap defterin kapanmaz.
22:38İşte annesi vefat eden 3. Ahmet, annesinin aziz hatırasına ve ruhuna iki adet çeşme yapmış.
22:49Bu çeşmelerden biri Sultan Ahmet'te Topkapı Sarayı'nın önünde.
22:54Diğeri ise burada iki abidevi meydan çeşmesi.
22:58Bu çeşmenin şiirlerini, kitabedeki yazılarını 3. Ahmet kaleme almış
23:05fakat buraya nakşeden Nevşehirli Damat İbrahim Paşa yani sadrazamın kalemşörleri, usta kalemcileri.
23:16Bu arada şair Nedim'den de şiirler var.
23:20Lale Devri'nin büyük şairi,
23:22Yine bezmi çemene lale firuzan geldi, müjdeler olsun gün şenekin vakti çerağan geldi,
23:29bülbüller aşıp delinip bezme gazelhan geldi diyen Nedim'in de ruhuna rahmet onun da burada şiirleri var.
23:39Gelelim mi konumuza?
23:41Muhteşem bir fotoğraf, güzel bir 3. Ahmet çeşmesi.
23:46Şurası yarım alınmış, buralarda evler var.
23:50Nasıl yani?
23:52Bir dakika, burada ev mi var?
23:54Evet, arabaların olduğu yerlerde tabii ki caddeye kadar gitmeyeceğim.
24:00Şu an sarı bir taksinin ve önündeki siyah arabanın olduğu yerlerde evler bulunmakta.
24:07Onun da ilerisinde bir bayi var, gazete ve dergi bayi.
24:12Orada da bir han var.
24:15Az evvel şurada birkaç fotoğraf öncesinde Balaban Handan bahsetmiş.
24:20Bilad-ı Selası olan Galata, Eyüp ve Üsküdar'ın, Üsküdar ve Kadıköy kısmındaki ihtiyaç malzemelerinin kapan olarak, gümrük olarak kullanıldığı hanlar demiştim ya.
24:34Bakın bir han daha çıktı karşımıza.
24:37Şurada bir gazete ve dergi bayi var.
24:39Gazete ve dergi bayinin olduğu yerde 1910'lu yıllarda, yani günümüzden 114-115 sene önce bir iş hanı varmış.
24:51Kim bilir belki de bir depo varmış.
24:54Orası kapalı.
24:56Ama burada deniz var.
24:58Demek ki Üsküdar sahili böyle dümdüz giden bir sahil değilmiş bugünkü gibi.
25:04Üsküdar sahili bazen karaya girintili, bazen denize çıkıntılı haldeymiş ki, şurada deniz var ama orada kara var.
25:16Bu fotoğrafları yan yana koyduğumuzda bizim anladığımız genel görüntü bu.
25:21Şuralarda bir yerlerde bir saka var, kırbası var, su doldurmuş.
25:28Meydan ve semt çeşmelerinden sakalar yani su taşıyanlar kırbalarına yani arkalarında bulunan hayvan derisinden yapılmış olan su depolarına doldurdukları suyu sokaklara ve mahallelere götürülmüş.
25:47Ve bu mahallelerde bazen ücretli bazen ücretsiz nasıl oluyor?
25:53Eğer şahsi özel bir sakaysa ücretli.
25:57Eğer bir vakfa aitse bunun ücretini vakıf veriyor ama sularını ücretsiz olarak Üsküdarlılar içiyormuş.
26:05Tam olarak şurada bir yerde bir saka bulunmakta.
26:09Yanında fesliler var, fesli insanlar.
26:13Tam şurada bir at arabası var, fark ediliyor değil mi fotoğraftan?
26:17Tam şurada bir at arabası muhtemelen at arabasının arkasındaki arabaya su testileri doldurulacak, su küpleri doldurulacak.
26:29At onu bekliyor.
26:31Çok güzel bir fotoğraf.
26:33Bizi 114-115 sene öncesine götüren bu fotoğrafta meğerse cadde yokmuş.
26:42Meğerse caddenin arkasındaki bayi yokmuş.
26:47Oralarda depolar, oralarda hanlar varmış.
26:51Ve meğerse buralarda ise su taşıyan sakaların at arabaları yanaşıyormuş.
26:58Hatırlayın bir önceki fotoğrafta oralarda koyun sürüleri vardı.
27:03Yani burada 1910'lu yıllarda insanlar gelip giderken tıpkı bugünkü gibi 1940'lı yıllarda koyun sürülerinin bulunduğu bir koyun pazarı.
27:16Yani ben şu an bir koyun pazarındayım.
27:19Sakın şaşırmayın ne olur şaşırmayın.
27:23Yalnızca burası koyun pazarı değil.
27:25Sultanahmet'teki Ayasofya Camii'nin önü de bir koyun pazarı.
27:30Topkapı Sarayı'nın önündeki 3. Ahmet Çeşmesi'nin etrafı da bir koyun pazarı.
27:37Beyazıt Meydanı da koyun pazarı.
27:40Efendim takvimler 1910'u gösterdiğinde işhanlarıyla, depolarıyla, dükkanlarıyla, sakalarıyla, at arabalarıyla bambaşka ve güzel bir İstanbul görülecek.
27:52Takvimler 2024 Aralığı'nın sonları deyince karşımızda böyle yeni restore edilen,
27:59çeşmeleri akan, insanların su içtiği yepyeni bir 3. Ahmet Çeşmesi görülecek.
28:05Bu çeşme aslında hadi son bir bilgiyi de vereyim.
28:11Bu fotoğraftan ayrılalım.
28:13Bakın şu beyaz arabaya ve bakın onun arkasındaki nakliye kamyonuna.
28:18Aslında bu çeşme 1910'larda yani bu fotoğrafın çekildiği zamanlarda oradaydı.
28:29Burada değildi.
28:30Kırklı yıllarda meydan genişletmek ve caddeyi büyütmek için yapılan çalışmalarda caddenin ortasında bulunan çeşme söküldü.
28:42Buraya doğru taşındı.
28:44Aslında birkaç fotoğraf sonra göreceksiniz.
28:48Çeşme düz, ayak yolu.
28:50Yani merdivenler yok, dümdüz.
28:52Biraz yükseltildi ve merdivenlerle çıkış yapıldı.
28:56Kırklı yıllardaki restorasyonlarda.
29:00Dedim ya fotoğraflar bize eski İstanbul hakkında inanılmaz bilgiler veriyor.
29:071910-2024 aradan geçen 114-115 yıllık bir fark ve iki fotoğraf şu an karşınızda.
29:27Takvimler 1880'li göstermekte.
29:31Günümüzden tam 144 sene önce.
29:34Devasa bir rakam.
29:36Henüz Mustafa Kemal Paşa'nın, Mustafa Kemal Atatürk'ün bile doğmasına bir yıl var.
29:43Takvimler 1880'li göstermekte.
29:45Selanik, Osmanlı'nın.
29:47Yunanistan, Osmanlı'nın.
29:49Romanya, Osmanlı'nın.
29:51Arnavutluk, Osmanlı'nın.
29:53Bosna, yeni çıktı çıkacak gibi.
29:57Kıbrıs, kısmen Osmanlı'nın.
30:00Kosova'nın bir kısmı Osmanlı'nın.
30:034 milyon kilometre karaya hitap eden bir devletten bahsediyoruz.
30:07Bu fotoğraf çekildiğinde.
30:091880, 144 sene önce.
30:14Mihirmaz Sultan Camii yarısı, çeşmenin yarısı, minarelerin yarısı.
30:22Biz de açıyı tam olarak ona göre ayarladık.
30:26Önünde bugün olduğu gibi arabalar gönderiliyor.
30:301880'li yıllarda Osmanlı'nın başkenti İstanbul'unda böyle arabaların bulunması hiç de tuhaf değil.
30:39Avrupa başkentleri ne demekse o günlerde, tam olarak Osmanlı başkenti de o demekti zaten.
30:47Biz de açıyı tam olarak ona göre ayarladık.
30:50Hiç de tuhaf değil.
30:52Avrupa başkentleri ne demekse o günlerde, tam olarak Osmanlı başkenti de o demekti zaten.
31:00Bir cadde var, bugün de bir cadde var.
31:03Bir meydan var, bugün de bir meydan var.
31:06Aradan 144 yıl geçmiş, çok değişen bir şey olmamış.
31:11Fakat çeşmenin cami tarafında evler var.
31:14Fotoğrafta 144 sene önceki fotoğrafta evleri görüyorsunuz.
31:20Ama bugün simitçi var, bankamatik kartları var, halk ekmek satan bayi var, insanlar var vs.
31:28Yani sizin 144 yıl evvel diye anlattığım bu fotoğraftaki evler yıkıldı.
31:36Ne zaman yıkıldı diye sorarsanız, tam olarak bilmiyor olmakla birlikte 1942-1957 yılları arasında
31:47İsmet İnönü zamanında başlayıp Adnan Mendere zamanında biten İstanbul'un o büyük devasa kimlik, karakter ve hüviyet değişimine kadar varacak olan
31:59batılılaşma anlamında bir şehir dizayn etmek için yapılan şehir düzenlemelerinde muhtemelen bu evler de meydan olsun diye yıkıldı.
32:11Normalde şu arabaların bulunduğu yerde cadde yok.
32:17O arabaların bulunduğu yerde normalde su var.
32:21Ve çeşme arabaların olduğu yere kadar gelmiş.
32:24Yani çeşme ile okuduğumuz kaynaklara göre çeşme ile sahil arasında yalnızca 1-2 metre var.
32:33Sandallar ve gemiler oradan su alıyorlar inip çıkmadan.
32:38Zaten gösterdiğimiz bir fotoğraf vardı ya otobüs durağının olduğu yerde gemiler ve sandallar var.
32:44Şimdi bakın biz nerelere geldik.
32:46Bu doldurula doldurula su dolduruldu ve kocaman bir kara oldu.
32:56Bir yürüyüş parkuru oldu.
32:58Bakın şimdi nereye kadar gitti.
33:02Buradan oraya nereden baksanız 60-70 metre.
33:061800'lerin sonlarından bugüne kadar 60-70 metrelik belki daha fazladır ölçmek lazım bir kara kazanıldı.
33:16Deniz doldurularak.
33:18Şimdi fotoğrafımıza ve fotoğrafın açısına doğru gelelim.
33:24Ve geçmişe yürüyen adam olalım.
33:27Geçmişte yürümek lazım.
33:29Çeşme.
33:31Çeşmenin önünde arabalar.
33:34Bugün de çeşmenin önünde bakın duran bir araba var.
33:37Şu duran arabanın olduğu yerde 144 sene önce siyah ahşap bir araba vardı.
33:45Dejavu mu yaşadık yoksa?
33:47Hayır sadece denk geldi.
33:50Ahşap araba bugün böyle bir arabayla yerini değiştirdi.
33:57144 yıl arayla aynı açıdan çekilen iki farklı fotoğraf şu an karşınızda.
34:0764 sene önce takvimler 1960'ı gösterdiğinde tam olarak sizin bulunduğunuz yerden böyle bir açı görülüyor.
34:35O zaman şöyle bir yol varmış.
34:38O zaman öyle bir yol varsa böyle bir cadde de olmaması gerekiyor.
34:43Demek ki burada toplu bir değişiklik yapılmış.
34:46Zira cadde burada Üsküdar'dan Salacak üzerinden hareme oradan da Kadıköy'e doğru gidiyor.
34:54Ama gördüğünüz fotoğrafta düzlemesine bir sokağa benzeyen bir yol var düzlemesine.
35:01Şems-i Ahmetpaşa Camii yazan kapıya doğru gidiyor.
35:05Kapıda restorasyon var.
35:08Duvarlar yağlı boyaymış fotoğrafta.
35:11Fakat bugün yapılan restorasyonlarda eski 500 yıllık olan bu caminin duvarlarında horasan harcı olması gerekiyorken
35:22çimento var, beton var ve sıva boya var onlar kazındı.
35:27Ortaya orijinal duvar rengi ve taşları çıktı.
35:32Fotoğrafta dümdüz bir duvar kazındı, aslına döndü.
35:38Fotoğrafta şu an kameraman kardeşim Faruk'un durduğu yerden dümdüz bir yol geliyor.
35:45Şöyle bir yol ve Ahmetpaşa Camisi'nin kapısına doğru gidiyor.
35:51Bugün biraz çapraz.
35:53Nasıl oldu söyleyeyim size.
35:55Normalde yol böyle ya.
35:58Faruk şöyle durdu.
35:59Yolu biraz çapraz gördü.
36:03Fotoğrafın açısını görmek için.
36:06Enteresan bir fotoğraf.
36:08Tam şurada beyaz minibüsün ve beyaz kamyonetin.
36:12Bu arada bu minibüs ve kamyonetin burada ne işi var diye sormayın.
36:17Bunlar belediyenin görev araçları.
36:20Elbette ki her yerde bu araçlar olabilir.
36:23Bu araçların burada olması görevleri gereği.
36:26Bu yüzden anormal herhangi bir durum yok.
36:30İşte bu beyaz minibüslerin ve beyaz kamyonetin olduğu yerde bir gemi var.
36:36Farkında mıyız? Bir gemi.
36:38Her ne kadar sahilde değilse de karaya çekilmiş, ucu karada bulunan bir gemi.
36:46Demek ki bugün çok açıklarda.
36:48Bakın gidiyorum şimdi ve siz ne kadar denizden içerideyiz görün diye geldim.
36:57Bu kadar deniz içeride değilmiş.
37:02Demek ki deniz şuralarda bir yerlerdeymiş.
37:06İşte buralara kadar gelen bir deniz varken karaya gemiyi çıkartmak biraz kolay olur.
37:14Çok fazla buralar değişti.
37:161900'lerini gören, bu toprakların 1940'larını görenler o günden bugüne gelseler ben neredeyim?
37:26Çok da Üsküdar'a benziyor ama burası neresi yahu?
37:30Neresi yahu dahi diyebilir.
37:33Sevgili dostlar, Ahmet Şemsi Paşa Camii, Kanuni Devri'nin Enderun Mektebi talebesi,
37:402. Selim ve 3. Murat dönemlerinin yani 1566-1574 dönemlerinin,
37:47hemen ardından gelen Murat 1574-1593 yıllarının,
37:52yani 1666-1693 25-30 yıllığına Osmanlı'nın damga vurmuş, imza atmış,
38:00sadrazam vekili ve İstanbul Paşalarından birisidir Ahmet Şemsi Paşa.
38:06Burası da Ahmet Şemsi Paşa'nın bostanı yani tarlası.
38:11Biz şu an tarlada bulunuyoruz.
38:14Tarla. O fotoğrafı da size göstereceğim.
38:181880'lerde, 90'larda, 1900'lerde, 1910'larda burası.
38:26Gözünüzün gördüğü her yer camiye kadar olan yer bir tarlaydı.
38:31Ve Şemsi Paşa kendi tarlasına, kendi bostanına, bir medrese, bir yan mektebi,
38:37bir imarethane, aş evi restoran yani ücretsiz insanların yemek yediği restoran ve bir cami yapmış.
38:46Ruhuna rahmet, inşallah günahlarına bu yaptığı hayırlar kefaret olur efendim.
38:531960'lar, 2024 aradan geçen 64 yıl kocaman bir insan ömrü.
39:02İki farklı fotoğraf şu an karşınızda.
39:07İzlediğiniz için teşekkürler.
39:3760'ya Yürüyen Adam programında biz bu hafta Üsküdar'daydık.
39:42Mihrimah Sultan Camii'ndeydik, Üçüncü Ahmet Çeşmesi'ndeydik, bostanlardaydık vs.
39:48Bir anda bitti. Allah fırsat ve ruhsat verirse haftaya Üsküdar'dan kaldığımız yerden devam etmeye
39:56ve sizi Mekke'ye en yakın İstanbul toprağı olduğu için burada yaşayanlara Mekkeliler muamelesi yapan
40:06İstanbul'dan bahsetmek istiyorum. Üsküdar Mekke'ye en yakın İstanbul toprağıdır ve Mekkelilerle birliktedir.
40:15Bu yüzden biraz farklıdır. Ölmezsek eğer Allah fırsat ve ruhsat verirse haftaya sizlerle birlikte
40:24Mekke'ye İstanbul'un en yakın toprağı olan Üsküdar'da ikinci bölümle karşınızda olacağız.
40:31Bu haftalık bizden bu kadar.
40:33Allah'a emanet olun. Haftaya görüşmek üzere.