• geçen hafta
Döküm
00:00Herkese mutlu ve güzel bir cumartesi diliyorum kıymetli Beyaz TV izleyenleri.
00:04Bugün Elif Melek'le baştan başa hepiniz hoş geldiniz.
00:07Bugün yine birbirinden uzman harika konularım ve konuklarım var tabi ki.
00:11İlk konuğum tıbbi bitkiler uzmanı ve araştırmacı Ali Seydere bizlerle olacak.
00:16Malum bağışıklık bu dönemde çok önemli bize.
00:19Çok detaylı tarifler ve açıklamalarda bulunacak.
00:22Sonrasında geleneksel ve tamamlayıcı tıp hekimi Doktor Neslihan Üstün Yüksel bizlerle olacak.
00:27Geleneksel ve tamamlayıcı tıp tedavilerinden bahsedeceğiz.
00:31Sonrasında ağız ve diş çene cerrahisi uzmanı Harun Görgülü bizlerle olacak.
00:36Bakalım hepsiyle farklı farklı güzel konular konuşacağız.
00:40Öncelikle sizlere hoş geldiniz demek istiyorum.
00:43Teşekkür ederim.
00:44Ne güzel sizi görmek Ali Bey. Sizi gördükçe böyle iyileştiğimi hissediyorum.
00:48Karşılıklı enerjidir. Karşılıklıdır bu.
00:52Öyle görmek istiyorsun ne kadar güzel.
00:55Ben de sizi görünce böyle farklı enerjimiz oluyor. Güzel.
00:59Evet bugün bağışıklığımızı da güçlendirelim. Bağışıklığımızı da güzelleştirelim.
01:03Malum kış aylarına girdiğimiz bu günlerde.
01:05Beslenmenin bağışıklık üzerindeki etkileri neler?
01:08Tıbbi ve aromatik bitkilerle bağışıklığımızı nasıl güçlendiririz?
01:13Bağışıklığımızı nasıl güçlendiririz?
01:16Sizin uzman diyetisyen olarak bu konuda mutlaka ki bizden çok çok daha ileri tecrübelerimiz.
01:24Ama bizim böyle basit olarak anlatmak gerekirse ben diyorum ki uzak doğulu Çinlilere baksınlar.
01:33Japonlara baksınlar. Efendim Güney Kore'ye baksınlar.
01:37Oradaki kadınların, erkeklerin durumuna, insanların durumuna baksınlar.
01:42Sağlık için aslında bir önümüzü böyle doğuya mı çevirmemiz lazım?
01:45Kesinlikle. Ben hep söylüyorum.
01:48Diyetisyen arkadaşlara da özellikle öneriyorum gitsinler orada bir iki ay oradaki insanları gözlemlesinler neler yiyorlar neler içiyorlar.
01:58Siz de bildiğiniz gibi her biri kalem gibi değil mi?
02:02Yani çok az insan vardır ki böyle hakikaten kilo almış böyle kilosu olan.
02:08Obesit olan zaten göremezsiniz.
02:10Arka planına bakın mutlaka bir hormon bozukluğu falan vardır.
02:14Yoksa beslenmeyle alakalı değildir.
02:18Şimdi oradaki insanlar 18-20 yıllık oradaki ikametimde şunu gördüm.
02:27Bir defa birkaç defa tatlı gördüm. O da pirinçten yapılma bir tatlı.
02:32Biz de ona tatlı denmez. Mümkünatı yok.
02:35Yavan bir şeyler geçeriz değil mi?
02:37Onun haricinde un mamulleri bilmezler. Pirinçten başka bilmezler. Protein bilmezler.
02:44Yani bitkisel protein bilmezler. Karbonhidrat olarak yani bir pirinç tüketirler bir o vardır.
02:50Onun haricinde de mesela asitli içecekler tüketmezler.
02:54Bir de yumurtayı çok seviyorlar benim gördüğüm.
02:56Yumurtayı çok severler.
02:57Yumurta her şeyin üzerinde var. Sabah da Reels izlerken gördüm.
03:00Bir şeyin üzerinden böyle bıçak atıyorlar hemen böyle omlete dönüşüyor falan. Bayılıyorlar.
03:04Mutlaka ve mutlaka günde 3-4 yumurta tüketirler.
03:08Özellikle sizin de gördüğünüz gibi sabahları bunu yaparlar.
03:12Japonya'da çocuklar mecburiydir.
03:15Yani 2-2,5 yaşından sonra mutlaka çocuklar zorla da olsa 3-4 yumurta yedirilir.
03:22Evet peki bunun bir sebebi var mı?
03:25Tabii.
03:26Gözlemlediğiniz.
03:27Özellikle beyin fonksiyonlarında.
03:29Bu benim hep merak ettiğim bir konudur.
03:30Beyin hücrelerini çok geliştirdiği, algı, odaklanmayı çok beslediğini.
03:40Tabii ki ayrıca yine bedensel gücü.
03:46Çok etkileri var.
03:48Zaten vücut geliştiriciler de sürekli yumurta yemezlermiş.
03:51Kasların gelişmesi.
03:53Değil mi? En kaliteli protein kaynağı.
03:55Ve annesinden sonra en iyi protein yumurtada bulunuyor.
03:58Kesinlikle.
03:59Yani yaşam boyu anne sütü alamayacağız belki.
04:01Anne sütü de yaşayan bir besin, canlı bir besin.
04:04Bebeğin yaşına göre değişiyor.
04:05O yüzden yumurta standart.
04:07Her yaşta alabiliriz bunu.
04:09Bunlar da onu çok erken keşfetmişler.
04:12Yıllardır, binlerce yıldır bu gelenek orada sürer.
04:15Evet.
04:16Ve öyle inanılır.
04:17Evet o zaman şöyle.
04:18Hemen bazı tariflerimiz var.
04:21Sosyal medyada da izleyenlerimize seslenmek istiyorum.
04:24Whatsapp'tan Ali Saidere'ye sorularınızı yazabilirsiniz.
04:28Aşağıdaki iletişim numaramızdan veya benim Instagram hesabımdan.
04:31Ama iyice dinleyin, not alın.
04:34Sonra bana soruyorlar.
04:35Ali Bey ne anlattı?
04:36Hangi şey vardı, bitki vardı vesaire.
04:39Şimdi bir öksürük kürü yapalım mı?
04:41Yapalım.
04:42Hadi ne var öksürük kürünün içerisinde?
04:43Geçen haftalarda da söz vermiştik.
04:45Söz vermiştik.
04:46Bir iki tane şurayı da öğreteceğiz diye.
04:47En sevdiğim özelliklerinizden biri.
04:48Sözümüzü tutuyorsunuz.
04:49Bütün manavı buraya getiriyorsunuz.
04:52Sayenizde çıkışta biz de sağlıklı şeyler kullanmış oluyoruz.
04:55İşte buna manav olarak yaklaşmamak lazımdı.
04:58Bu tıbbi eczanedir.
05:00Evet şaka yapıyorum.
05:01Hakikaten.
05:02Tabii biliyorum şaka yaptığını.
05:03Zaten ciddi yapsam ben de daha sert olurdum.
05:07Neyse.
05:08Şimdi burada kullanacağımız bir öksürük şurubu.
05:11İki tane öksürük şurubu yapacağız bugün Elif.
05:13Bir tanesi kara turptan hazırlayacağımız bir öksürük şurubu.
05:19Malzememiz kara turp.
05:21Hatmi çiçeği.
05:245-6 tane hatmi çiçeği.
05:26Bir adet kara turp.
05:28Buna istersek andız pekmezi kullanabiliriz.
05:36Veya bal da zaten ekleyebiliriz.
05:39Burada da zannedersem ikisini de ekleyeceğiz.
05:41Evet evet ikisi de var.
05:42İkisini de eklersek çok daha güzel olur.
05:44Turp, andız pekmezi, hatmi çiçeği ve bal var.
05:46Balın çam balı olması veya atıyorum kozalak balı olması falan bir şey fark eder mi?
05:51Genelde soruyorlar bal olarak ne kullanalım.
05:53Aslında yani kestane balı en güzeli kestane balıdır ama kestane kalmadı ülkemizde.
05:58Onun için kestane balı da çok yok.
06:00Sadece kestane aromalı glikoz var.
06:04Onun için çam balı çok bulunan bir bal.
06:08Veya çiçek balı da olabilir bunu bulamazlarsa.
06:10Burada yapacakları şeyi hemen anlatalım istersen.
06:15Evet buyrun.
06:16Bir tane turbu soyduktan sonra ince ince doğrayalım.
06:21Mümkünse bunu blender'a çekelim ufaktan böyle.
06:27Daha sonra üzerine yaklaşık olarak bir 500 gram kadar andız pekmezi ekleyelim.
06:36Ve hatmi çiçeği koyalım 5-6 tane.
06:43Ama şunu şöyle yapalım.
06:45Bunu çektikten ve andız pekmezini karıştırdıktan sonra bir benvar sistemi yani bir kavanozun içerisine yaptığımız harcı koyalım.
06:55Andız pekmezini üzerine koyalım.
06:58Kaynayan tenceremizin içerisinde onu bir 15 dakika kadar şişenin içerisine koyduktan sonra kavanozun içerisine bunları koyduktan sonra
07:08kavanozu sıcak suyun içerisine koyup yaklaşık bir 10 dakika kadar orta ateşte kaynatalım.
07:14Kaynattıktan sonra içerisine 6-7 tane hatmi çiçeği koyalım.
07:21Hatta sıcak sudan çıkarmadan işte 10 dakika kaynatacaktık ya o herif.
07:27Kaldırmadan 3-4 dakika önce 5-6 tane hatmi çiçeğini ekleyelim.
07:343 dakika falan da kara turp, andız pekmezi ve hatmi çiçeğinin aroması birbirine tamamen girsin.
07:46Oradan çıkarttıktan sonra ne yapalım balımızı da ekleyelim.
07:52En son balı ekliyoruz.
07:54En son balı ekliyoruz çünkü yüksek ısıda bozulur şeyin.
07:59Birleşenleri bozulur hiçbir işe yaramaz.
08:03Balımızda yaklaşık 100-150 gram kadar bal yeterli.
08:08Onu da güzelce karıştırdıktan sonra bunu süzelim.
08:14Süzelim onu bir kavanoza alalım.
08:16Bu yaklaşık 10 gün kadar bozulmaz.
08:2010 gün boyunca kronik öksürük tedavisinde yardımcı olur.
08:26Özellikle üst solunum yolları rahatsızlıklarında çok büyük faydaları olur.
08:32Kesilmeyen öksürük gece başlar, gündüz başlar belli olmuyor öksürüğün.
08:36Balgam sökücü özelliği de var.
08:40Ama balgam sökücü özelliği olan kürümüzü hemen sonrasında bunu da anlatalım.
08:46Ondan sonra diğer konulara geçelim.
08:48Bir ot var böyle çok sinirli bir ot.
08:50Evet çok sinirli bir ot doğru.
08:53Evet bu kürümüz böyle inşallah not etmişlerdir.
08:56Evet baştan da zaten söyledik not almalarını.
09:00Ekranda da şu an var sevgili izleyenlerimiz lütfen not alın.
09:04Ekran kaydı alın.
09:05Teknoloji çok gelişti.
09:06Gelelim ikinci kürümüze.
09:08Bu kürümüz efendim müthiş bir balgam sökücüdür.
09:13Üst solunum yolları rahatsızlıklarında birebirdir.
09:16Tüm akciğer rahatsızlıklarında çok büyük bir yardımcıdır.
09:23Tedavide çok büyük bir yardımcıdır.
09:25Kışın oldu mu bu kürü mutlaka yapalım diyebiliriz o zaman.
09:29Kışın oldu mu mutlaka bunu yapsınlar.
09:30Bu mesela uzak doğuda ve Avrupa'da uzak doğuda Avrupa'ya uzak doğudan geçmiştir.
09:36Ama uzak şeyde de Avrupa'da da şu anda baya popüler bir bitki.
09:41Bu bitkimiz sinir otu.
09:44Diğer ismi damar otu.
09:46Halk arasında yara otu diye de geçer.
09:49Evet Plantago diye geçer.
09:53Bunun iki türü vardır.
09:55Bu Plantago major dediğimiz bu Plantago lançoloğuda dediğimiz.
10:00Şimdi bunların aslında ikisinin de etkin maddesi çok farklı değil.
10:05Bu bir tık daha yüksek ama hangisini bulurlarsa izleyicilerimiz.
10:09Şimdi bunu pek çok şeyde kullanılır.
10:16Ne de kullanılır özellikle geçmeyen iyi olmayan yaralarda.
10:21Ayrıca açık yaralar.
10:26Ayaklarda şişmeler.
10:29Ayak altındaki mantarlarda ayakkabının altına bunu taze güne koyarsın.
10:33O gün onunla dolaşırsın.
10:36O ayaktaki hem şişliklerin hem de ayak altındaki mantarların nasıl iyi olduğunu böyle gözlemlersin.
10:43İlginçmiş.
10:46Şimdi şunu anlatalım.
10:49Bundan sonra ben zaman kalırsa anlatmaya devam edeceğim.
10:52Evet bu arada çok az bir zamanımız kaldı.
10:54Öyle mi? O zaman anlatalım.
10:56Bundan yaklaşık iki avuç kadar taze sinir otunu ince ince kesiyoruz.
11:05İnce ince dilimliyoruz.
11:07Bunun üzerine bir kavanoz alıyoruz elimize.
11:11Bu ince ince dilimlediğimiz sinir otlarının bir kısmını şöyle iki santim kadar, iki buçuk santim kadar koyuyoruz.
11:19Üzerine bal. Daha sonra sinir otu bal.
11:22Sinir otu bal şeklinde dolduruyoruz.
11:25Bunu on dört gün mahzende, güneş almayacak karanlık bir yerde tutabilirsiniz.
11:32Daha sonra bunu süzüp size şurup olur.
11:39Yani bunu bir ay kadar, iki ay kadar kullanabilirsiniz.
11:41Bundaki gibi on gün falan değil.
11:43Bunda bir iki ay çok rahatlıkla kullanırsınız.
11:46Bunu Çin'de nasıl yapıyorlar?
11:49Bir tas şömleğin içine, tas kabın içerisine aynı dediğim şekilde sinir otu.
11:58Onlarda daha çok esmer şeker kullanılır.
12:01Bizde esmer şeker olmadığı için ben bal ile yapılmasını tavsiye ediyorum.
12:05Bal sinir otu. Bal sinir otu şeklinde o taş kabı doldururlar.
12:11Toprağa gömerler.
12:13Üç dört ay sonra alırlar onu, süzerler.
12:17Müthiş bir şurup olur.
12:19Bu neye yarar?
12:20Başta ko hastalıkları.
12:21Ya nefes alıp vermedi.
12:23Aslın bronşitti.
12:25Yine akciğer iltihabında.
12:28Çok iyi bakıldığı halde zayıf düşen çocuklarda.
12:34Verin o şurubu bir ay sonra nasıl tülü aldığını, nasıl eli yüzü kan içerisinde geldiğini böyle göreceksiniz.
12:42Bu büyüklerde de böyledir.
12:44Soluk benizli insanlar bunu kullansınlar.
12:4715-20 gün sonra nasıl kanlandıklarını görürler.
12:51Ayrıca şurubu anlattık.
12:54İzleyicilerimiz de inşallah bunu not etmişlerdir.
12:57Ben devamını anlatıyorum.
13:00Yılan sokmalarında.
13:02Köpek ısırması veya herhangi bir hayvanın ısırması.
13:07Ayrıca arıcılara özellikle ve özellikle tavsiye ediyorum.
13:13Bazılarında böyle arı alerjisi oluyor.
13:17Ne oluyor?
13:18Nefes borusu tıkanıyor ve gidiyor.
13:21Her yerde aşağı yukarı bu bulunur.
13:26Bu arı sokmalarında da hemen essinler ve suyunu özellikle o arı sokan yere bastırsınlar.
13:35En azından hastaneye gidinceye kadar onları kurtarır.
13:40Yılan sokmalarında da aynıdır.
13:42Tayland'da, Kamboçya'da böyle yılanın bol yetiştiği Hindistan'da falan bu çok iyi bilinen bir ön kurtarıcıdır.
13:53Hastaneye gidinceye kadar oradaki zihri büyük ölçüde almış olur ve sizin hayatınızı kurtarmış olur.
14:01Yine köpek ısırmalarında veya işte herhangi bir hayvanın ısırmasında da aynı şekilde yapıldığında çok hızla iyileşme olur ve oradaki zihri nötreler.
14:12Evet çok güzel anlattınız Ali Bey.
14:14Çok teşekkür ediyoruz yeniden.
14:16Bu kışı o zaman öksürmeden geçirebilmek için turpla yaptığımız öksürük kürü ve sinirotu bal karışımıyla yaptığımız diğer o uzun süre karanlıkta bekletmemiz gereken kürü de anlattınız.
14:27Sosyal medya hesaplarından yine sorular olursa size mutlaka ileteceğim bu soruları.
14:32Ben çok teşekkür ediyorum.
14:34Yoğun programınızdan vakit ayırdınız geldiniz.
14:36Yeniden yeni bölümlerde bizlere anlatacağınız bu güzel tarifler için şimdiden sabırsızlanıyoruz.
14:42Efendim Ali Bey teşekkür ediyor ve sıradaki konuğum geleneksel ve tamamlayıcı tıp doktoru Neslihan Üstün Yüksel'i davet ediyorum.
15:13Efendim hoş geldiniz Neslihan Hocam nasılsınız?
15:18Çok teşekkür ederim Elif Hanım.
15:20Nazik davetiniz için çok teşekkür ederim.
15:22Antalya'dan sevgiler ve selamlar getirdim size.
15:24Hoş geldiniz hoş getirdiniz.
15:26Enerjiniz ve ışığınız İstanbul'a kadar ulaştı.
15:28İçimiz ısındı efendim.
15:30Şimdi son yıllarda demek istemiyorum ama aslında belki olması gereken bir şey çok geç fark edildi ülkemizde.
15:38Geleneksel ve tamamlayıcı tıp buradaki uygulamalar ne?
15:41Şimdi bazen bunu konuştuğumuz zaman halk arasında da işte alternatif tıp diye geçen oluyor.
15:47Kimisi fonksiyonel tıpla karıştırıyor.
15:49Sizden şu kavramları detaylarıyla bir öğrenelim.
15:53Bu doktorlarımız neler yapıyor?
15:55Ofislerinde muayenehanelerinde gibi işlemler yapıyorlar.
15:58Sağlığımıza bağışıklığımıza hayatımıza etkilenen neler?
16:02Lütfen anlatın.
16:04Sağ olun teşekkür ederim.
16:05Çok önemli değerli bir soru sordunuz.
16:07Geleneksel tamamlayıcı tıp uygulamaları aslında ülkemizde son 10 yılda revaçta oldu ama
16:1220 yıldır bizim bu alanla uğraştığımız gelişmeye çok açık her gün gelişen bir modern tıptalıdır aslında.
16:19Sağlık Bakanlığı müfredatı içerisinde bulunan işte ozon terapi, beslenme tedavileri,
16:26kupahacamatlar, kupunktür, geleneksel çinti bunda çok önemli bir yer sağlar.
16:32Proloterapi gibi tedavilerin hepsi bu grup içerisinde bu dalın içerisinde incelenmektedir.
16:38Biz hastalara bütünsel bir yaklaşımla bakıyoruz.
16:41O yüzden bütünsel tıp olarak da değerlendiriliyor.
16:45Biz hastayı parçalara bölmeden acaba neden eklem ağrısı var?
16:50Neden alersi var gibi konuları araştırdığımız soruları sorduğumuz tedavi protokollerini uyguladığımız bir sistemdir efendim.
16:58Aslında biraz da ben buna şöyle yaklaşıyorum hani hekimlikte mesela genelde medikal tedaviler veya cerahi tedaviler daha fazla yapılmakta ama
17:08işte yaşam tarzı değişiklikleri, beslenme, fiziksel aktivite veya farklı işte bu bitkisal tamamlayıcı kürlerin vesaire çok olmadığını görüyoruz.
17:18Bu da aslında çok sonradan gelişen ve aslında modern yaşamda ihtiyacımızı karşılamaya yardımcı bir alanmış gibi geliyor bana çok kıymetli.
17:27Mesela Hacamat halk arasında artık çok yaygınlaştı ama eskiden neydi böyle biraz daha sağlık bilgisi hiç olmayan kişilerin yaptığı bir durumdu.
17:37O yüzden hekimlerin bu noktada eğitimli olması çok bence güzel bir olgu.
17:41Sağlık Bakanı'nın bu uygulamaları açması, sertifikasyon yapması, eğitimlerini vermesi tabii ki bizim için çok değerli.
17:47Bu alanda dediğimiz gibi birçok tedavi sistemi var uygulayabiliyoruz.
17:52Alternatif tıpta biz tıpın alternatifi yoktur.
17:55Tıp müstibet bir bilim dalındır ve gelişmeye çok açıktır.
17:58Biz de aynı modern tıpta okuduk.
18:01Tıp fakültesi mezunuyuz, hekimiz ve onun üzerine acaba biz bu hastayı değerlendirirken ne yapmalıyız?
18:07Bağırsaklar burada çok önemli bir yer tutuyor.
18:10Bağırsak bizim en değer verdiğimiz organımız, en önemli organımız.
18:13Çünkü biz artık bugün biliyoruz ki bağırsaklar ne kadar sağlam, hasta o kadar sağlam.
18:18Bağırsaklar ne kadar hasta, hasta o kadar kliniğe alevli geçiyor.
18:22Bedeni bir fıçı gibi değerlendirebiliriz.
18:25Atıyoruz çevresel faktörler, kimyasal etkiler, kötü yaşam şartları, kötü beslenme.
18:31Bunlarla birlikte bedenimizin içerisinde birçok toksin zararlı reaksiyonlar oluşuyor.
18:36Sonrasında yukarıdan bir damla düşüyor ve böyle fıçı taşıyor.
18:41Klinik belirti ve bulgular çok alevli geçiyor.
18:44Topluma baktığımız zaman %60-70'inde Truidit Haşmaton var.
18:49Ben doktora tezime bunun üzerine hazırlanıyorum şu an.
18:52Çünkü neredeyse farkında değil insanlar ama belki her 5 kadından birinde şu an var.
18:57Tanı almış var.
18:58Ya da sabah dayak yemiş gibi kalkmak, hiç dinlenmiş kalkamamak.
19:02İşte hocam benim boynum tutuldu, sırtım tutuldu, kulunçlarım ağrıyor.
19:05Ne yapmalıyım bel ağrısı, anlamsız böyle ne olduğunu bilemediğimiz bir gerginlik hissi.
19:11Sırtımızda sanki küfelerce yük taşıyormuşuz gibi bir ağırlık hissi.
19:15Aslında bunların hepsi beden kirliliğinin, bağ dokusu kirliliğinin bir belirtisidir efendim.
19:20Şimdi siz böyle sıralıyorsunuz. Acaba ekranları başından bunları yaşamayan var mı?
19:24Değil mi artık?
19:25Evet %60-70 görüyor.
19:26Bu kadar çok karşımıza çıkıyor ki geçenlerde osteopatım bana şey söyledi.
19:29Elif doğru nefes almadığın için omuzlarında çok fazla ağrı hissediyorsun.
19:33Hep aynı şikayetle geliyorsun. Nefes almayı öğrendi de.
19:36Diyaframıma mesela çalıştı.
19:38Çok enteresan ve geçti de.
19:40Tabii ki, tabii ki.
19:41Dediğiniz çok çok çok doğru. Bununla beraber tabii yaşam modernleşti ve artık bazı şeyler
19:48tek başına ilaç tedavisinden ziyade yaşam tarzının genel değişikliğiyle karakterize olmaya başladı.
19:54Sizin önerileriniz ne oluyor hastalarınıza, size danışanlara?
19:57Söyle. Ben kendimle ne yapıyorum? Bir kere beslenme tedavisini uyguluyorum.
20:01Gıda entoleransı testiyle. Benim diyetimde bana neler zarar veriyor, hangi gıdalar zarar veriyor?
20:06Gıda entoleransı çok önemli bir konudur.
20:08Eğer çok sağlıklı bir gıda görünse bile bunu bizim vücutta metabolize edecek enzimimiz yoksa
20:14ya da çalışmıyorsa o gıda sizin için aslında bir zehir oluşturur.
20:17Barsak bozukluğuna geçirirken barsak sendromuna neden olabilir.
20:21Şimdi bunu belirliyoruz. Sonra bir beslenme tedavisi.
20:253-6 ay boyunca barsakları yeniden dinlendiriyoruz ki hücresel anlamda tamiri başlatalım.
20:31Sonrasında ağır metalleri ve toksinleri alırındırıcı kürler yapıyoruz biz hastalarımıza.
20:36Glutatiyon gibi şelasyon yöntemleri uyguluyoruz.
20:39Kan nerf dolaşımına artırıcı ozon terapi gibi tedaviler burada ciddi fark yaratıyor.
20:44Akı funktörü ile sinir sistemi, regulasyonu,
20:47Sağlık Bakanlığı'nın indikasyonları var depresyondan aksiyeteye, ağrıdan, obesteye,
20:52nerolojik hastalıklarda, nerodojeneratif hastalıklarda hep katkı sağlayan tedavilerdir bunlar.
20:58Bunları ekliyoruz beslenme tedavisi, barsak tedavisi ve toksin anlamıyla beraber
21:033-6 saç ayağını kurduğumuz zaman alerjiden şeker hastalığına,
21:07astım benzeri hastalıklara, geçirgen barsak sendromu nedeniyle
21:14geçmeyen isenler, kabızlar, huzursuz barsak sendromuna kadar,
21:18geçmeyen tansiyona kadar birçok hastalığa katkı sağlayabiliyoruz efendim.
21:23Bu bütüncül tıp yaklaşımının birleşenleri neler?
21:27Bütüncül tıpta neler var tedaviler olarak?
21:30Akupunktür var, bedeni bir bütün olarak görme var.
21:33Mesela çok kolay diş tedavileri yaptırıyoruz.
21:35Diş tedavilerinin sonucunda eğer bir bozucu alan etkisi oluşmuşsa yaptırdığımız
21:40alanın karşı tarafında topukta bir ağrı oluşabiliyor.
21:43Çünkü biz sinir sistemi bir network, bir ağ, bunun uygun şekilde uygun hekimlerce
21:49tedavisinin yapılması gerekiyor ve sonrasında da eğer bedende bir bozukluk,
21:52bir ağrı, semptomlar oluşmuşsa ona yönelik tedaviler planlamak lazım.
21:56Sinir sistemi regulasyonu yapılmalıdır.
21:58O yüzden beden bir bütündür.
22:00Rastgele işlemler rastgele şekilde yapılmamalı.
22:03İşte parmağımızın ucunda bir sinir sisteminde bir kesi oldu.
22:06Başka bir alanımızda bozucu alan etkisi yaratabilir.
22:09Bunlar önemli detaylardır.
22:10Bir kere hasta bütün, beden bütün.
22:13Beden bütünlüğünü bozan her şey başka bir dokuda bir hasar oluşturabilir.
22:17Bizim en önemli diğer organımız karaciğerimiz, detoks organımız.
22:21Karaciğer rahatlatıcı tedaviler çok ön planda.
22:24Glütadyon gibi, şelasyonlar gibi, ozon terapi gibi, kupahacamat gibi,
22:29doğru beslenme gibi bunlar çok önemli.
22:31Tabi bazen fitoterapi ajanlarını da çok hastalarımız abartıyor.
22:35Ben uzun yıllar boyunca, aylar boyunca gıda takviyeleri,
22:39vitaminlerinin alınmasına karşı bir hekimim.
22:42Sonuçta hepsinin ilaç etkisi var gıda takviyesi de olsa.
22:46Çümlenin yapılması gerekir.
22:48Doğru bağışıklık yanıtını, doğru cevabı oluşturmak için
22:51bedenin ihtiyacı kadar her şeyi vermek gerekir efendim.
22:54Ve tabi şunun iyi bir yönü var, şu şuna iyi geliyormuş diye
22:59isim bile vermek istemiyorum.
23:01X gıdası, X takviyesi şuna iyi geliyor diye uzun süre kullananlar var.
23:06Ben de sizin dediğinizi destekliyorum.
23:08Herhangi bir takviye edici gıdanın uzun süre kullanımı
23:11acaba vücudun hangi bölgelerinde, hangi biyokimyasal süreçlerde
23:15ne gibi etkilerde bulunuyor.
23:17O yüzden yaşam boyu aslında bazı şeylerin sürdürülebilir olması gerekiyor.
23:22Mesela egzersiz.
23:23Egzersiz çok önemli.
23:24Tabi ki beslenme kadar egzersiz de çok önemli.
23:27Dokuların oksijenlenmesi.
23:28Doğru ellerde egzersiz yaptığımız zaman kas kütlemiz artar.
23:31Kemik eklem sistemimize herhangi bir arıza oluşmadan bu sistemi oluştururuz.
23:36Bizde tıpta her zaman şey vardır.
23:38Hastalık yoktur, hasta vardır.
23:40Yani sizin yaşayacağınız hastalığı kliniğini sizin bedeniniz belirler.
23:44Bunu COVID'de çok güzel gördük.
23:46İşte ayakta geçirenler oldu.
23:48Yoğun bakımda vefat edenler oldu.
23:50O yüzden çok önemlidir.
23:52Burada ben kendime ne yapıyorum dersem D vitaminini ben çok güzel takip ediyorum kendimde.
23:57Beslenmeyi çok güzel uyguluyorum.
23:58Zararlı gıdaları yemeyerek, hayatımdan çıkararak böyle bir barsak sağlığına önem veriyorum ki
24:04alerji yaşamayayım, ağrı yaşamayayım, enerji düşüklü yaşamayayım, mutsuzluk yaşamayayım.
24:09Mesela serotonin en çok barsakta sentezlenir.
24:12%97'dir oranı işlevi beyindedir.
24:15Ama güzel bir barsağınız olmazsa mutlu olmamız mümkün değildir efendim.
24:19Kesinlikle öyle.
24:20Peki bu bahsetmiş olduğunuz mesela ozon, glutatiyon gibi tedavilerin hastalık yoktur, hasta vardır diyorsunuz ama
24:28ortalama kullanımı nasıl olmalı?
24:30Mesela gelen kişiler hangi şikayetlerle size ulaşıyorlar ve tedavi protokolleri nasıl belirleniyor?
24:36Örneğin yorgunum, halsizim diyerek mi geliyor?
24:38Yoksa çok sık konstüpe oluyorum veya tam tersi bağışıklığım çok düşük diyerek mi sizlere ulaşıyorlar?
24:45Ne şikayetimiz olmalı?
24:47Aslında bu belirttiğiniz bütün semptomlarla geliyor bize hastalar.
24:51Genelde toplumun çok güzel analiz ettiğiniz, birebir yaşadığı sorunlar aslında bunlar.
24:56Sık hastalanma, işte benim bağışıklığım çok düşük, ben çok sık hastalanıyorum, çok alerjim var.
25:02Bir sürekli kaşınıyorum, bir gıdayım sürekli boğazımı temizleme hissi mi oluyor?
25:06Ya da şişiyorum, ödem yüzüklerim oturuyor gibi bu belirti bulgular.
25:12Ağrı en çok gördüğümüz şey saç dökülmesi.
25:14Mesela hastalarda çok saç dökülmesi şikayeti yaşıyoruz.
25:17Özellikle viral hastalıklardan sonra %70-60 oranında saç dökülme şikayeti görüyoruz.
25:22Bağışıklık sisteminin bunlara doğru yanıt vermesi lazım.
25:25Bağışıklık sisteminin çok aşırı çalışması da zarardır beden için, çok az çalışması da zarardır.
25:31Regülasyon, denge tedavileri burada çok büyük önem arz eder.
25:35Tabii ki biz, ben 24. yılımdayım hekimlikte, ne yapıyoruz? Hastayı dinliyoruz.
25:39Senin neyin var? Ne oldu? İşte şu şu şikayetin var.
25:43Bu şikayetler ne zaman başladı? Bir kaynak bulmaya çalışıyoruz.
25:47Kaynağını bulduğunuz zaman bu iş bu kadar kolay.
25:50Hastanın bir ameliyat sonrası mı bir ağrısı, sızısı oldu ya da bir travması mı ya da bir psikolojik durumdan dolayı mı neleri var? Bunları yaşıyor.
25:59Bunları belirledikten sonra telafi etmesi çok kolay.
26:02Biz kişisel danışmanlık veririz. Çünkü her hastanın ihtiyacı farklıdır.
26:07Her hastanın tedavi protokolü farklıdır.
26:09Ama genel olarak ozon için ne derseniz 12 seanslık bir rutin protokolünü yaparız.
26:14Daha sonrasında hastanın ihtiyacına göre şeker regülasyonu yapıyorsak, bir damar dolaşım sistemi problemimiz varsa daha uzun seanslarla ozon terapi yapmayı tercih ederiz.
26:24Ama böyle hastalandı, salya sümük geldi bize hastamız.
26:29Dedi ki ben çok kötüyüm, kas ağrım var, eklem ağrım var, çok yorgunum dedi.
26:33Hemen bir ozon terapiyi 2-3 gün üst üste dozlarla yaparak bakteri virüsü varsa bunu ortamdan yok edebiliriz.
26:40Çünkü ozona dayanıklı dirençli bir bakteri virüs mantarı olmadığı için çok kolay şekilde enfeksiyonunu yenmiş oluruz.
26:47Artık modern tıptan farklı olarak insanlar antibiyotik içmek istemiyor, ağrı kesici içmek istemiyor.
26:53Eklemi bozulduğu zaman kortizon yaptırmak istemiyor.
26:56Bedenin kendi kendini tamir etmek kapasitesini artıran tedavilerin hepsi aslında geleneksel tamamlayıcı tıp, bütünsel tıp içerisine girmektedir efendim.
27:05Evet bunları çok güzel özetlediniz.
27:07Siz bunları anlatırken bir yandan da ben şunu düşündüm.
27:10Antalya'da görev yapmaktasınız ve orada güneş görebiliyor insanlar daha aktifler fiziksel olarak.
27:18Şimdi D vitaminin seviyesi belki ilbazında orada daha yüksektir ama güneşi daha az gören kuzey bölgedeki vatandaşlarımız veya iç Anadolu'daki vatandaşlarımız demek ki bu şikayetleri daha fazla yaşayabilirler diye kendi içimden düşündüm.
27:31Çünkü stres düzeyini kontrol altına alabilmek için en basitinden biraz dışarıda vakit geçirmemiz gerekiyor.
27:37Yani İstanbul'u da baz alacak olmuşsak hani sosyal hayatımızın olması lazım, biraz daha aktif olmamız lazım, temiz havaya ihtiyacımız var.
27:44O yüzden bu uygulamaların belki bir gözden geçirilmesi kişiler tarafından acaba bende durum ne diye bir düşünülmesi gerekiyor.
27:52Bunların haricinde bağırsakı mesela mutlu etmek için diyeyim bağırsakı tedavi etmek için.
27:57Çünkü benim de hedeflediğim danışanlarım da sağlıklı bir mikrobiyota, sağlıklı bir bağırsak yapısı.
28:02Çünkü dışarıdan ne verirsek verelim dünyanın en kaliteli gıdasını da versek bağırsaklar bozulmuşsa bir kere onu sindirimi, eminimi, taşınımı yeterli olmuyor.
28:11Bu konuda tedavi yöntemleriniz nelerdir?
28:13Tedavi yöntemleri nelerdir?
28:15Öncelikle beslenmesini düzenleyerek hastalıkta bağırsak zarar veren gıdaları bir kere diyetimizden çıkaracağız.
28:22Bir dinlenme evresi olacak.
28:23Çünkü bağırsak villus harabiyeti böyle 3-6 aydan uzun sürelerde tedavi olabiliyor.
28:28Sonrasında bağırsak hücrelerini koruyan aynı zamanda bir böyle sıvama işlemi de yapan bazı moleküller var.
28:35Tıbbi moleküller.
28:36Onları kullanmak gerekir.
28:37Rektalozonterapi iyi bir bağırsak.
28:39Hem temizleyicisidir hem tamir edicisidir.
28:42Rektalozonterapi kanozonlamadan bile etkili olduğu durumları söz konusudur.
28:46Kikomol kanseri de çok yaygın görüyorum mesela.
28:48Evet, çok yaygın, haklısınız.
28:49Belki önleyici tedaviler arasında da yer almaktadır.
28:53Sonrasında mevcut toksinimizi atmak için tedaviler yapmak gerekir.
28:58Bağırsaktaki maya mantarı konuya vakıfsınız.
29:00Kandida biliyorsunuz.
29:01Kandida düzeyini düşürmek gerekir.
29:03Kandida çünkü kendi çok bölünerek çoğalırken iyi bakterilerin de sayısını çok azaltır.
29:09Ama bizim iyi bir mikrobiyataya, sağlam bir mikrobiyataya ihtiyacımız var ki bağışıklık sistemimiz güzelce çalışsın.
29:16Bağışıklık bağırsaktan geçme.
29:18Beraberinde bağışıklık için neler yapılabilir?
29:21İşte çinko selen molekülü, yot molekülü çok önemlidir.
29:25Hücre içi enerjiyi artıran antioksidanlar, glütadyon gibi, nat gibi.
29:30Neurodegeneratif sistemi biliyorsunuz bağırsakta.
29:32Neurolojik sistem çok aktif.
29:34İkinci beyin, beynin bile tepki vermediği her şeye öncelikle bağırsaklar tepki veriyor.
29:39İşte sınava gireceğimiz zaman karnımız ağrıyor, ihsal oluyoruz, diğeri oluyoruz ya da bir otele gidiyoruz, yerimizi yadırgıyoruz, kabız oluyoruz.
29:46Bunlar çok önemli durumlar.
29:48Sinir sisteminin aktif olduğunu gösteriyor.
29:50Bu tür durumlarda da bağırsak sağlığını düzeltmek için moleküller kullanıyoruz.
29:55Bunlar çok önemli.
29:56Sinir sistemi için sitikolin, ben çok seviyorum Alzheimer, MS riskini azaltıyor.
30:02Alfa lipoik asit sinir sistemi için.
30:05Bunlar çok değerli.
30:06Bildiğimiz yan etkisi olmayan, normalde de vücudumuzda olan moleküller olduğu için çokça tercih edilen tedaviler arasındadır efendim.
30:13Evet sevgili Neslihan hocam çok teşekkür ediyorum.
30:16Bugün yoğun programınızı, kliniğinizi, hastalarınızı bırakıp bizlerin arasına katıldınız ve buradan bütün Türkiye'ye seslendiniz.
30:23Benim için çok kıymetli bir yayındı.
30:25Umarım yeniden yeni bölümlerde görüşürüz.
30:28Çok teşekkür ediyorum.
30:29Ben teşekkür ederim efendim.
30:31Konuğum geleneksel ve tamamlayıcı tıp hekimi Dr. Neslihan Üstün Yüksel bizlerleydi.
30:36Şimdi sıradaki konuğum ağız, diş ve çene cerrahisi uzmanı Dr. Harun Görgülü yeniden bizlerle.
31:02Harun hocam hoş geldiniz.
31:05Hoş bulduk.
31:06Yeniden sizi konuk etmek çok güzel.
31:08Teşekkür ederim sizi görmek de çok güzel.
31:11Nasılsınız?
31:12Çok şükür koşturuyoruz bildiğiniz gibi yoğun bir tempo.
31:16Sizin hayatınız gerçekten çok tempolu çünkü hem bir yandan tedavi ediyorsunuz hem hastanın memnuniyetini düşünüyorsunuz hem tedavi sürecini takip ediyorsunuz vesaire gibi.
31:27Şimdi bugün sistemik hastalıklarda dental implantı sormak istiyorum size.
31:31Herhangi bir sistemik hastalıklar diş tedavilerinde bir belirleyici midir?
31:36Nasıl rol oynar?
31:38Tabii ki her tedavinin belirli şartları vardır.
31:42İmplant tedavisinde ya da ağız diş çene cerrahisi uygulamalarında da bazı hastalıklar bizlere bir engel teşkil edebiliyor ya da bazı ekstra önlemler almamızı gerektiriyor.
31:55Bunun için sistemik hastalığı bulunan hastalarımız da detaylı bir sorgulama ile hastalığın hangi hastalık olduğunu ya da düzeyinin şiddetinin ne durumda olduğunu hekim çok düzgün bir şekilde öğrenmelidir ve buna göre de bir yol haritası çizerek tedavisini planlamalıdır.
32:19Bununla beraber diyabet mesela diyabette diş tedavileri dental implant tedavisi güvenli midir?
32:25Bazen hastalar bu sorularla karşımıza geliyorlar.
32:28Şimdi diyabet hastalığı toplumumuzun büyük bir kısmında var ve büyük bir kısmında değil ama en çok görülen hastalıklardan birisi.
32:38Ve gitgide de maalesef kullanılan gıdalarla tüketilen yanlış beslenme ile birlikte diyabet hastalığı artıyor haliyle ve artık bu sorular gelmeye başlıyor.
32:51İşte biz diyabet hastasıyım ben implant yaptırabilir miyim?
32:54Diş çektirebilir miyim?
32:56İşte gibi sorular var ve bazı yanlış bilinenler var.
33:00Şimdi en önemlisi her diyabet hastasına implant yapılmaz diye bir durum yok.
33:06Öncelikle az önce de dediğim gibi diyabetin hangi seviyede olduğunu ne durumda olduğunu bir tespit etmemiz gerekiyor.
33:15Diyabet hastalarında işte benim anlık kan şekerim işte belirli bir düzeye çıkıyor.
33:20Ben implant yaptıramam mı?
33:22İşte böyle sorular oluyor.
33:24Anlık kan şekerleri de bizim için çok önemli veri değildir açıkçası.
33:28Çünkü bugün çok heyecanlısınızdır, bir şeye sinirlenmişsinizdir, stres olmuşsunuzdur.
33:34Bir anda kan şekeri yükselir ve siz ölçtünüz bıraktınız.
33:39Yani hiç belki de hayatınızda o zamana kadar görmediğiniz bir kan şekeri düzeyi var.
33:44Bu bizim için bir kriter değil.
33:46Daha çok biz 3 aylık kan şekeri düzeyine bakarız.
33:50Hemoglobin A1c dediğimiz bu düzey bizim için çok önemlidir.
33:56Eğer ki uygun şartları sağlıyorsa implant yapabiliriz.
34:02Burada da en önemli şey kan şekeri düzeyi.
34:06Yani 3 aylık kan şekeri düzeyi çok yüksek bile olsa yapılan çalışmalarda
34:11implant yapılamayacağına dair net bir kesin yapılamaz diye bir yargı yok.
34:16Ama nasıl bir sonuç çıkıyor?
34:19Bu hastalarda uzun süre baktığımızda implant sağ kalım oranları dediğimiz
34:24yani ağızda implant biraz daha erken düşebiliyor.
34:29Osteointegrasyon bozulabiliyor.
34:31Evet yine kemik yoğunluğu düşük hastalıklarda da hastaların olduğu durumlarda
34:36mesela belki kadınlarda menopoz sonrası veya işte herhangi bir hastalığa bağlı olarak
34:41burada dental implant uygulamak mümkün mü?
34:44Şimdi bir hastalığa bağlı kemik yoğunluğunun düşük olduğu durum var.
34:48Bir de bireysel olarak da kemik yoğunluğu düşük olabilir.
34:51Mesela özellikle üst çenedeki üst çenek kemiğimiz süngerimsi kemik dediğimiz
34:56yumuşak bir kemik anatomisine sahip ve bazı hastalarda da bu ekstra bir yumuşaklık gösterebiliyor.
35:05Bu durumlarda implant yapılabiliyor tabii ki ama implantın osteointegrasyon süresi uzayabiliyor
35:12ya da farklı cerrahi prosedürler ile ön hazırlık yapılabiliyor bu hastalarımıza.
35:18Diğer tarafta osteoporoz durumu özellikle dediğimiz gibi bayanlarda çok sık görülen bir hastalık.
35:25Burada çok dikkatli davranmamız gerekiyor.
35:28Yani hekimin çok detaylı bir anamnez soruları çok derinlemesine sorması gerekiyor.
35:35Maalesef hastaların en büyük sıkıntısı şu osteoporozu hiç akıllarına bile getirmiyorlar bazen.
35:42Mesela işte herhangi bir hastalığınız var mı diyoruz.
35:45Kalp tansiyon şeker varsa var ama onun dışında işte bir kemik erimesini bir hastalık olarak görmeyenler var.
35:52Evet.
35:53Ve bence implant diş hekimliğinin en zor kısmı kemik erimesi olan yani genel vücut kemik erimesi olan hastalardır.
36:02Burada iki ayrı başlığa toplarsak bu hastalarımız bifosfanat dediğimiz ilaçlar kullanıyor.
36:10Bu bifosfanatların mantığı şu kemik erimesini azaltmak kemik yapım yıkım düzeyini
36:18yani yapım yönünde artırırken yıkımını azaltmak.
36:22Mineral yoğunluğunu da desteklemek.
36:24Mineral yoğunluğunu desteklemek ama ne oluyor çene kemikleri bu siklus çene kemiklerinde çok fazla.
36:31Öyle olduğu için de sürekli yapım var ama yıkım yok ve daha sonra beslenme bozukluğu oluşuyor kemikte.
36:38Biz de burada eğer ki atıyorum ihmal ettik hasta anlatmadı ve operasyon aldık hasta implantımızı yaptık.
36:47İşte orada problem başlıyor ve implant tutmuyor.
36:52Hadi implantın tutmadığı da belki deriz ki tamam yani implantsız başka bir tedaviye yönelelim deriz.
36:57Ama maalesef kemik lokalize kemik nekrozları görülüyor.
37:01Bu kemik nekrozlarını da tedavi etmek açıkçası çok kolay değil.
37:08Çünkü elde olan bir şey yok.
37:12Yapabilecek çok fazla bir şey yok.
37:14Temeli sağlam olamıyor.
37:16Maalesef.
37:18İşte ondan sonra kemik nekrozları da eğer ki hastanın da genel vücut direnci de düşükse haliyle orada bizim sonucumuzu kötü etkiliyor.
37:28Ve maalesef kötü bir sonuçla karşılaşıyoruz.
37:32Mesela?
37:34Ancak bazı hastalarda yine kemik erimesi var ama bunu minerallerle destekliyor hekimi.
37:41Böyle durumda biz implant yapmakta bir sakınca görmüyoruz.
37:44Sadece dikkatli olacak implant sonrası bakımlarına dikkat edecek diyoruz.
37:49Böylelikle uzun yıllar implant kullanabiliyor.
37:53Şimdi birçok farklı hastalık var.
37:55Aslında bugün bunları konuşmamız bence çok kıymetli.
37:58Çünkü hastalar farkında değiller.
38:01Sadece bir diş ağrısı belki diş boşluğu belki farklı bir şikayette gidiyorlar.
38:05Ama ana problemlere baktığımız zaman mesela tiroid hastalıkları, kemoterapi geçmişi veya Parkinson, MS gibi rahatsızlıkları göz önünde bulundurduğumuzda
38:15dental implant tedavisinin uygulanma şekli nasıl değişiyor?
38:21Yani hastalıklar arasında sizce en kırmızı işaretli kriter hangisi?
38:26Aslında kırmızı işaretli benim kendime göre ben aslında işaretledim az önce.
38:31Neler var?
38:33Kemik erimesi olan hastaların ve bifosfonat kullanan hastalar bence kırmızı işaretli altı çizilmesi gereken hastalardır.
38:41Burada altını çizdiğimiz şu bazen bifosfonatı kullanıp ara vermiş oluyorlar.
38:49Ya da işte birkaç yıl geçmiş oluyor.
38:51Burada da kullanılan ilacın türü önemli.
38:54Yani işte her bifosfonatı kullanana da implant yapılmaz diye bir durum yok.
38:58Bazıları oral olarak alıyor.
39:00Yani ağızdan aldığı zaman etkisi daha az çünkü muhtemelen kemik erime düzeyi daha düşüktür.
39:06Ve ağızdan alınan ilaçlar haliyle gücü daha az olduğu için onlar bizi bazen engellemeyebiliyor.
39:16Ama özellikle damar yoluyla verilen bazı bifosfonatlar var.
39:20Onları kullanan hastalarda işte böyle alarmları açıyoruz yani.
39:26Ne kadar süre kullandı? Ne kadar süre devam etti?
39:30Ayda mı kullandı? Yılda bir mi kullandı?
39:33Bunlar bizim açımızdan işte o altı çizilme, kırmızıyla çizilmesi gereken yer.
39:39Bunlar diyebiliriz.
39:41Peki bunların dışında bazı sistemik rahatsızlıklar, rahatsızlıklar da otoyomin olabiliyor.
39:47Mesela Rheumatoid Arthrit veya işte genel enflamasyonu yüksek olduğu hastalıklarda
39:52Dental İmplant uygulamasında başarı oranı değişir mi veya zorlaştırır mı süreci?
39:57Bunlarda başarı oranında çok fazla fark yok çalışmalarda.
40:02Yalnız işte az önce de söylediğim gibi sağ kalım oranları azalabiliyor.
40:07Ama çok anlamlı büyük farklılıklar yok.
40:10Sadece bu hastalarda şunu dikkat etmeliyiz.
40:13Bazılarının enfeksiyona yatkınlık olabiliyor.
40:17Ya da bazı durumlarda bu hastalar kalbin iç zarı da etkilenmiş oluyor.
40:23Böyle durumda buradan biz daha büyük problemlere sebep olmamak için bunu sorgulamamız gerekiyor.
40:30Gerekirse işte kalp etkilendi mi?
40:34Eğer etkilendi ya da şüpheli bir bilgi veriyorsa,
40:38doktoruna konsültasyon dediğimiz formları dolduruyoruz, yazıyoruz.
40:43Genekli değerlendirmeyi yapıyoruz.
40:46Eğer ki herhangi bir kalpte bir etkilenme yok, bir problem yoksa normal rutin prosedürümüze devam ediyoruz.
40:53Ama kalp kasalarını etkileyen, kalbin iç yapısını etkileyen bir durum varsa da
40:58operasyon öncesinde antibiyotikle vücut direncini artırıyoruz.
41:03Antibiyotikle işte enfeksiyona karşı korumasını alıyoruz.
41:08O şekilde operasyon yapıyoruz.
41:10Onun dışında çok fazla çok engel teşkil eden durumlar değil.
41:15Peki sizin genel bu tecrübelerinize dayanarak soracak olursak,
41:19hangi hastalar dental implanta başlamadan önce bazı yapması gerekenleri yapıp öyle başlamalı?
41:26Yani hani tedavi sürecinden önce, örneğin dediniz ya kemik mineral yoğunluğu iyi değilse önce bunun bir tedavisi olmalı.
41:33Farklı hastalıklarda da bu durum var mı? Mesela kansolu androji kullananlar, kalp damar hastaları?
41:39Evet, kansolu androji yani kalp damar hastaları aslında bizim ikinci alanımıza gelen,
41:46yani böyle dikkat etmemiz gereken hastalardır.
41:50Bunlarda ne gibi sıkıntılar yaşıyoruz?
41:52İşte kalp damar hastalığı yaşayan hastalarda hepsine implant yapılmaz mı?
41:56Ya da her gelen hastaya direkt implant yapalım mı?
42:00Tabii ki böyle değil.
42:01Bazı kalp hastalıkları kalp kapakçığında etkilemiş oluyor.
42:07Kalp kapakçığının etkilendiği durumlarda biz özellikle konsültasyon yazıyoruz ve ameliyat öncesinde koruyucu antibiyotik reçet ediyoruz.
42:20Böylelikle de ağız içerisindeki herhangi bir mikroorganizma kana karışarak kalbi ve diğer organları etkilemesini,
42:28yani endokardit dediğimiz riski ortadan kaldırmayı amaçlıyoruz.
42:33Kalbin diğer bazı hastalıkları var ki sizle bizle hiçbir farkı olmayan hastalıklar var.
42:40Mesela ritim bozukluğu.
42:42Ritim bozukluğunda biz hastayı sakin tutmak, kontrol aletini almak,
42:47yani gerekirse konuşarak, bir nevi terapi yaparak tedaviye başlayarak devam edebiliriz.
42:52Yani bunu bir risk faktörü olarak görmüyoruz.
42:57Onun için de dediğim gibi anamnez çok önemli.
43:00Hangi hastalık, hangi düzeyde ve bizim karar verebileceğimiz düzeyde mi,
43:06yoksa bir kardiyoloji uzmanına mı yönlendirmemiz gerekiyor, buraya bakıyoruz.
43:10Kalple ilgili bunları konuştuktan sonra asıl konuya geliyoruz ki,
43:15bu da kansolandroji dediğimiz halk arasında antiagregan ve antikoagulan ilaçlar.
43:21Burada da şöyle bir durum var.
43:23İşte kansolandırıcıyı kullanıyor, işte hemen keselim, hadi ameliyat alalım.
43:28Böyle bir durum yok.
43:30Kullanılan doz ve hangi ilacı kullandığını,
43:33mesela halk arasında kullanılan, çok marka vermeyeceğim, bir ilaç var.
43:39Bunun düşük düzeylisini kullanıyorsa eğer hasta,
43:42biz kesinlikle herhangi bir kesmeye gerek yok, normal rutinle devam ediyoruz.
43:50Ama yüksek düzeyde kullanıyorsa eğer bunu,
43:52o zaman doktor onaysız kesmiyoruz kesinlikle.
43:56Yanlış, bazen hastalar da bize geliyor,
43:59işte ben hocam 5 gün kestim, 7 gün kestim, beni hemen ameliyata al.
44:03Yani bu ne ben karar verebilirim buna, ne de hasta kendisi karar verebilir.
44:10Zaten bazen ben duyuyorum hastalardan, doktora sormadan kansolandırıcısını kesmiş.
44:16Diyorum ki bu bir intihar, yani bunu yapmamanız lazım.
44:19Anlaşım sisteminizle ilgili en önemli şeylerden biri bu.
44:22Tabi cerrahi uygulamalar deyince akla gelen diğer bir konu da inflamasyon,
44:26yani enfeksiyonların olabilme ihtimali.
44:29Sistemik hastalıklarda, dental implant yaptığımızda,
44:32herhangi bir enfeksiyon görülme riskimiz ne oluyor?
44:36Dental implantlar sonrası enfeksiyon görülme riski,
44:39aslında bir diş çekiminden sonra görülen enfeksiyon riskinden çok daha yüksek değil.
44:45Burada enfeksiyonu kolaylaştıran, enfeksiyon lehine çalışan neler olur?
44:52İşte bu sistemik hastalıkların bazıları, kontrolsüz diabet gibi hastalıklar bu enfeksiyon riskini artırabiliyor.
44:59Veya immunosupresan kullanan hastalar, bağışıklığı düşük düzeyde ve beslenme bozukluğu yaşayan hastalar,
45:08bu hastalarda enfeksiyona yatkınlık birazcık daha fazla oluyor.
45:12Burada da hep aynı şeye geliyoruz.
45:15Anamnezi iyi bir şekilde alıyoruz.
45:18Eğer ki böyle bir risk görüyorsak, antibiyotiği gerekirse öncesinde başlıyoruz.
45:23Ve böylelikle de yani 5-7 gün süreyle de bazen daha uzun da oluyor.
45:29Bu korumayı sağlayarak iyi bir yara iyileşmesinden sonra zaten enfeksiyon riski çok düşük miktarda düşüyor.
45:39Evet, buradan hastalarımıza önermek istediğiniz böyle özet bir cümlemiz var mı sevgili hocam?
45:45Buradan hastalarımıza şunu söylemek istiyorum.
45:48Herhangi bir cerrahi işlem yaptıracağınızda, yani sadece cerrahi değil dentel işlem yaptıracağınızda,
45:54anamnez yani doktorun size sorduğu sorulara böyle çok iyi dinlemeniz gerekiyor.
46:00Ya bu benim için basit dememeniz gerekiyor.
46:03Basit dediklerinde işte hastanın basit gördüğü, kendi hayatını belki etkilemiyor ama bizim operasyonumuzdan sonra
46:11daha büyük sorunlara neden olabileceğini unutmamalarını söylüyorum.
46:16Doktorlarımıza karşı dürüst ve ne kullanıyorsak ne yapıyorsak her şeyi açıklamamız gerekiyor.
46:20Kıymetli hocam bugün vakit ayırıp geldiğiniz için çok teşekkür ediyorum.
46:23Bizi kırmadınız.
46:24Yeniden yeni bölümlerde görüşmek dileğiyle diyorum.
46:27Ve efendim ağız, diş ve çene cerrahisi uzmanı Doktor Harun Görgülü bizlerleydi.
46:32Şimdi ben sizlere kısaca geleneksel Türk mutfağında yer alan besinleri nasıl daha sağlıklı hale getirebiliriz?
46:38Neler yaparsak ülkemizde görülen beslenme ve sağlık sorunlarının biraz daha önüne geçebiliriz.
46:44Bunları anlatmak istiyorum.
46:45Özellikle şunu unutmamamız gerekiyor.
46:47Biz bir tahıl toplumuyuz ve ülkemizde en çok tüketilen gıda ekmek, sonrasında çay, sonrasında bakliyatlar.
46:54Evet ekmek için diyoruz biraz daha böyle tam buğday unlu ekmekler tercih edin veya efendim bitkisel un kaynaklarınızı değiştirin.
47:02İşte bakliyat unlarını kullanın, daha az glüten kullanını vesaire diyoruz.
47:07Ama bunları birazcık daha genişletmemiz gerektiğini düşünüyorum.
47:11Mesela mutfaklarımızda lezzet verici olsun diye çok fazla tuz, tereyağı ve farklı yağ karışımlarını kullanabiliyoruz.
47:19O yüzden pilav makarna tüketimi, bakliyat tüketimi, diğer tahılların tüketimi de mutfaklarımızda çok çok yüksek.
47:25Ülkemiz üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke.
47:29Buna rağmen balık tüketimimiz çok düşük.
47:31Kış aylarına girmiş olmamıza rağmen bile çok düşük.
47:34Bundan dolayı mutfaklarımızda balık tüketiminin, balık hazırlanışının en iyi şekilde olması ve tabii kızartma uygulamalarından kaçınılmasını da rica ediyoruz.
47:43Bugün ben size bazı besinlerin değerlerinin artırılabilmesi için özellikle de bakliyat grubunu, posayı hayatımıza daha fazla entegre edip sağlığımız için kullanmamız gerektiğini vurgulamak istiyoruz.
47:56Mesela bazı bakliyatları fermante edip filizlendirip bunların unlarını kullanabiliriz veya filizlendirilmiş bakliyatları salatalarımıza ekleyebiliriz.
48:07Dolayısıyla bu şekilde yaptığımızda bu besinlerin antioksidan kapasitesini, beyonik içeriklerini artırabilir.
48:14Yine toksik olabilecek bazı materyalleri uzaklaştırabiliriz.
48:18Neler yapacağız? Hepsi reklamlardan sonra bizlerle olacak. Elif Melek ile kısa bir ara.
48:26Efendim mutfağımızda kullandığımız baklagillerin fermante edilmesiyle besin değerleri nasıl artırılabilir? Bunları değerlendiriyorduk.
48:33Çünkü bazı kişiler hala bazı bakliyatların kendilerine çok fazla şişkenlik ve sindirim sorunları yarattığını söyleyerek baklagil kullanımından ve tüketiminden maalesef ki uzaklaşıyorlar.
48:44Oysa ki baklagilleri uygun şekillerde fermante ettiğimiz takdirde bunların biyo yararlanımını artırabiliyoruz ve beyonik, folik asit gibi besin bileşenlerinden daha fazla yararlanabiliyoruz.
48:56Varsak sağlığının iyileştirebilmek için biliyorsunuz ki posayı iyi bir şekilde tüketmemiz gerekiyor.
49:02Mutfaklarımızda klasik bakliyatları kullanmak yerine fermante edilmiş bakliyatları eklersek probiyotik organizmaları da daha iyi besleyebiliriz ve kan kolesterol, lipid ve şeker düzeylerini daha iyi bir şekilde regüle edebiliriz. Bunları da söyleyebiliriz.
49:18İnsülin direnci ve diyabete karşı koruyucu bir etkisi var bu fermante edilmiş baklagillerin. Özellikle açlık insülin seviyelerini kontrol altına alarak sizin o beslenmeye yönelik aşırı ilginizin azaltılmasını destekleyecekler.
49:32Proteinlerin biyoyararlanımı mesela protein kalitesinin baklagillerde iyi olduğunu söyleyemeyiz. Evet 15 gram karbonhidrata 2 gram protein var ama bu protein de bakliyatlardaki yoğun posadan dolayı çok iyi bir şekilde kullanılamayabiliyor.
49:48Dolayısıyla fermante ederek belki buradaki amino asit dengesini daha da iyileştirebiliriz. Alerjilerin görünme sıklığını belki azaltabiliriz bağırsak mikrobiyotasını güçlendirerek bu şekilde.
50:01İnflamasyon birçok hastalığın aslında temelini oluşturuyor ve vücudumuza ciddi zararlar veriyor. Antoksidan kapasitesi iyi olan gıdaları mesela baklagilleri fermante olarak da kullandığımızda sistemik inflamasyonu azaltabiliyoruz.
50:16Aynı zamanda bazı besinlere karşı aşırı hassasiyetimiz olabiliyor. Dolayısıyla bu filizlendirilmiş unları filizlendirilmiş bakliyatları hayatımızda daha fazla kullanabiliriz. Kendimiz evde de yapabiliriz aslında ama tabi bunların yollarını ve yöntemlerini bilmek gerekiyor.
50:34Alerji için, mikrobiyota dengesi için, kolesterolün kontrol altına alınabilmesi için insülin direnci ve diyabete yakalanmayı azaltabilmek, kilo kontrolünü sağlayabilmek, besinlerin mevcuttaki faydalarından en iyi şekilde yararlanım sağlayabilmek için bazı filizlendirme işlemlerini baklagillerde uygulayabiliriz.
50:55Özellikle B vitamininin en iyi şekilde alınabilmesi için bu yöntem kullanılabilir. Bunların dışında bazı farklı tahılları da yine filizlendirebilirsiniz. Pirinç, kara buğday, farklı farklı tahılları da bu noktada kullanılabilirsiniz. Amaranth yine kullanılabilir.
51:13Glisamik indeks dediğimiz kavramı belki daha önceden çok dillendirmişizdir. Glisamik indeks neydi? Gıdalardaki karbonhidratların kan şekerini yükseltme üzerindeki etkilerini bize söylüyordu ve glisamik indeks bir besinde ne kadar yüksekse o kadar hızlı bir şekilde bir sonraki öğüne acıkıyoruz.
51:31İki saat sonra daha fazla yemeği isteğimiz oluyor. Acaba bunu tetikleyen ne? Mesela bir pirinç pilavında sıcak sıcak veya makarnayı dumanın üstünde tüterken yiyorsak ne oluyor? Hemen birkaç saat içinde acıkabiliyoruz. Böyle anlatınca şimdi saatte öğlen belki acıkmış olabilirsiniz. Ne yapacağız? Eğer bunu canımız istiyorsa pişireceğiz. Kenarda soğumaya bırakacağız. Biraz soyup üzerine yoğurt, zerdeçal, karabiber ekleyip tercih edebiliriz gibi.
51:57Mutfağımızda yapacağımız değişiklikler genel sağlık profillerimizi iyileştirirken ülkemizde görülen o besneyi de azaltmaya yardımcı olabilir. Özellikle farklı beslenme alışkanlıklarının farklı bölgelerde ve yörelerde olduğunu söyleyebiliriz.
52:13Ama mesela çok fazla unlu mağmurların yapıldığı bir evde bir mutfakta unun türünü değiştirmek, unlu mağmurların kullanımını azaltmak ve porsiyon dengelerini sağlayabilmek için mutlaka günlük mevsim sebze ve yeşilliklerimizi de eklemeye ihmal etmeyelim.
52:31Bana ayrılan sürenin sonuna geldik ama konu uzun ve çok teferruatlı. Sosyal medyadan takip edebilir. Oradan sorularınızı sorabilirsiniz. Elif Melek ile baştan başanın bugün de sonuna geldik. Hoşçakalın. Sağlıkla kalın.